ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASI NASIL AÇILIR?
Anlaşmalı boşanma davası, eşlerin evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve ortak hayatın çekilmez hale geldiği konusunda mutabık kalmaları durumunda açılabilen bir boşanma türüdür. Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesi anlaşmalı boşanmayı düzenlemekte ve taraflara evliliklerini hızlı, pratik ve daha az yıpratıcı bir şekilde sonlandırma imkânı tanımaktadır.
Bu dava türünde tarafların, boşanmanın mali sonuçları (nafaka, tazminat, mal paylaşımı) ve çocukların geleceği (velayet, iştirak nafakası, kişisel ilişki) gibi konularda protokol imzalayarak anlaşmaya varmaları zorunludur. Ayrıca eşlerin duruşmaya bizzat katılması ve iradelerini serbestçe açıkladıklarının hakim tarafından tespit edilmesi gerekir.
Anlaşmalı Boşanma Nedir?
Anlaşmalı boşanma, kanunda öngörülen genel boşanma sebepleri arasında yer almaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesi uyarınca, evlilik birliği en az bir yıl sürmüşse, eşlerin birlikte başvurması veya bir eşin açtığı boşanma davasını diğerinin kabul etmesi halinde evlilik birliği temelinden sarsılmış kabul edilir.
Bu durumda, hâkimin tarafları duruşmada bizzat dinlemesi, tarafların iradelerini serbestçe açıkladıklarına kanaat getirmesi ve ayrıca boşanmanın mali sonuçları ile çocukların geleceğine ilişkin düzenlemelerin uygun bulunması gerekir. Hakim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde bulundurarak gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Eğer taraflar bu değişiklikleri de kabul ederlerse, boşanmaya karar verilir.
Dolayısıyla, anlaşmalı boşanma, eşlerin karşılıklı mutabakatı ile evlilik birliğini sona erdirdikleri ve mahkemenin onayıyla hukuki geçerlilik kazanan bir boşanma yoludur.
ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASI NASIL AÇILIR?
Eşler ilk olarak, boşanmanın sonuçlarına ilişkin hususları barındıran anlaşmalı boşanma davası dilekçesini ve anlaşmalı boşanma protokolünü hakimin incelemesi için mahkemeye sunar. Eşlerin hâkime yazılı ya da sözlü olarak sunduğu bu protokol içerisinde varsa müşterek çocuğun velayeti, evlilik içerisinde edinilmiş malların paylaşılması ve nafaka gibi hususlarda uzlaşma içerisinde olduklarını beyan ederler. Eşlerin sunmuş olduğu anlaşmalı boşanma dilekçesi ve protokolü, hakimin onayına sunulur. Hakim, eğer varsa müşterek çocukların ve tarafların menfaatlerini göz önünde bulundurarak söz konusu protokolü onaylar. Ek olarak belirtmek gerekir ki özellikle çocukların menfaatini gözetmek adına hakimin, boşanmak isteyen eşlerin kendisine sunmuş olduğu anlaşmalı boşanma protokolünde gerekli gördüğü taktirde birtakım değişiklikler yapma seçeneği mevcuttur. Fakat bu değişiklikler boşanma kararı alan eşler tarafından da kabul edilmelidir.
Tarafların hazırlamış oldukları anlaşmalı boşanma protokolü ve dava dilekçesi, yetkili mahkemeye sunulduktan sonra gerekli harç ve masrafların ödenmesi gerekmektedir. Bu aşamadan sonra duruşma tarihinin ve diğer bazı hususları içeren bir tensip zaptı düzenlenir ve taraflara tebliğ edilir. Taraflar, duruşma gününde duruşmaya bizzat iştirak ederek protokolde düzenledikleri hususları onayladıklarını sözlü olarak bildirirler. Daha sonra mahkeme tarafından anlaşmalı boşanma hükmü tayin edilir. Son aşamada ise hakim tarafından verilmiş olan karar, gerekçelendirilerek taraflara tebliğ edilir ve kararın kesinleştirilir.
ANLAŞMALI BOŞANMA ŞARTLARI NELERDİR
Anlaşmalı boşanma davası açılabilmesi için kanunda açıkça belirtilmiş bazı koşulların yerine getirilmesi gerekir. Bu şartlar sağlanmadan mahkemenin boşanmaya hükmetmesi mümkün değildir. Türk Medeni Kanunu m. 166/3’e göre anlaşmalı boşanma için gerekli koşullar şunlardır:
- Evliliğin en az 1 yıl sürmüş olması
- Eşlerin birlikte başvurması veya birinin açtığı davayı diğerinin kabul etmesi
- Hakimin tarafları duruşmada bizzat dinlemesi ve iradelerinin özgür iradeyle açıklandığını tespit etmesi
- Hakimin, boşanmanın mali sonuçları ile çocuklara ilişkin düzenlemeleri uygun bulması
Bu temel şartların detaylarına bakıldığında:
Evlilik birliğinin nikah gününden itibaren en az 1 yıl sürmüş olması
Anlaşmalı boşanma davası açılabilmesi için evlilik birliğinin en az 1 yıl devam etmiş olması şarttır. Bu süre, nikah tarihinden itibaren hesaplanır. Mahkeme, bu koşulu kendiliğinden inceler.
Eğer dava, evliliğin üzerinden bir yıl geçmeden açılmışsa, anlaşmalı boşanma kararı verilmez ve dava çekişmeli boşanmaya dönüşür. Bu durumda, tarafların delilleri toplanır, tanıkları dinlenir ve süreç daha uzun ve detaylı şekilde yürütülür.
Bununla birlikte, çekişmeli boşanma davası devam ederken taraflar sonradan anlaşmaya varabilir. Ancak bu dönüşüm, sadece genel boşanma sebeplerine dayalı davalarda (örneğin şiddetli geçimsizlik) mümkündür. Özel boşanma sebeplerine dayalı davalar (örneğin zina, hayata kast gibi) anlaşmalı boşanmaya çevrilemez.
Eşlerin birlikte dava açması veya davayı kabul etmeleri
Anlaşmalı boşanma davası için eşlerin aynı dilekçe ile mahkemeye başvurması mümkündür. Bunun dışında, eşlerden biri boşanma davası açmışsa, diğer eşin bu davayı kabul etmesi de anlaşmalı boşanma şartını karşılar.
Burada dikkat edilmesi gereken husus, tarafların boşanma iradelerinin uyumlu olmasıdır. Bir taraf boşanmak istemezse veya açılan davayı kabul etmezse anlaşmalı boşanma gerçekleşmez.
Ayrıca, taraflardan birinin diğerinin davasını kabul ederek anlaşmalı boşanma sürecine gidilebilmesi için, dava özel boşanma sebeplerine değil, genel boşanma sebeplerine (şiddetli geçimsizlik) dayanmalıdır. Bu nedenle yalnızca kanunda düzenlenen genel sebepler kapsamında açılan boşanma davaları anlaşmalı boşanmaya dönüşebilir.
Eşlerin açık iradelerinin alınması
Anlaşmalı boşanma davası sürecinde en önemli aşamalardan biri, tarafların duruşmada bizzat hakim huzurunda dinlenmesi ve iradelerinin serbestçe beyan edildiğinin tespit edilmesidir.
Hakim, tarafların baskı, tehdit veya yönlendirme altında olmadığını denetler ve özgür iradeleriyle boşanmak istediklerinden emin olur. Bu nedenle, tarafların yerine yalnızca avukatlarının dinlenmesi mümkün değildir.
Eşlerin aynı anda ve aynı hakim tarafından dinlenmesi gerekir. Talimatla veya başka bir mahkemede ifade alınarak anlaşmalı boşanma yapılamaz. Ancak teknolojik imkanlar doğrultusunda SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) aracılığıyla dinleme mümkündür.
Duruşmada tarafların imzalı beyanları okunur ve tutanak altına alınır. Taraflardan biri imzadan imtina ederse, dava çekişmeli boşanma davasına dönüşür. Bu nedenle tutanağın eksiksiz düzenlenmesi büyük önem taşır.
Hakimin taraflar arasındaki mali konulara ve çocuklara ilişkin anlaşmayı uygun bulması
Anlaşmalı boşanma davası yalnızca tarafların boşanma isteğine dayanmaz; aynı zamanda boşanmanın sonuçlarına ilişkin mutabakatın da hakim tarafından denetlenmesini gerektirir. Taraflar arasında yapılan boşanma protokolü, hem mali konuları hem de çocukların durumuna ilişkin düzenlemeleri içerir.
Hakim, protokolde yer alan düzenlemeleri inceler ve tarafların menfaatlerine uygun bulursa onaylar. Ancak hakimin bu noktada değişiklik önerme yetkisi vardır. Örneğin; çocuğun velayeti, iştirak nafakası veya kişisel ilişki konularında çocuğun üstün yararı gerektiriyorsa protokole müdahale edebilir. Taraflar bu değişiklikleri kabul ettiklerinde anlaşmalı boşanma gerçekleşir.
Eğer taraflar, hakimin önerilerini kabul etmezse ya da protokoldeki düzenlemeler eksik ve uygulanamaz nitelikteyse, dava çekişmeli boşanma davasına dönüşür.
Bu nedenle, anlaşmalı boşanma protokolünün hazırlanırken hem mali hakları (nafaka, tazminat, mal paylaşımı) hem de çocukların geleceğini (velayet, kişisel ilişki, iştirak nafakası) kapsayacak şekilde ayrıntılı düzenlenmesi gerekir.
Mali konulara ilişkin anlaşma
Anlaşmalı boşanma davası sürecinde tarafların üzerinde durması gereken en önemli hususlardan biri de mali konulardır. Bu kapsamda eşler, maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası gibi konularda uzlaşmalı ve bu uzlaşmayı yazılı protokole dahil etmelidir.
Mahkemeye sunulan protokolde, ödenecek tazminatın türü (maddi veya manevi) açıkça belirtilmelidir. Zira tazminat haklarını saklı tutarak anlaşmalı boşanma yapılması mümkün değildir. Taraflar ya bu haklardan feragat eder ya da miktar belirleyerek ödenmesine karar verir.
Aynı şekilde, yoksulluk nafakası konusunda da net bir düzenleme yapılmalıdır. Taraflar nafaka ödenmesi hususunda anlaşmalıysa, miktar ve ödeme şekli protokolde açıkça yazılmalı; nafaka talep edilmiyorsa bundan da feragat edildiği belirtilmelidir.
Hakim, bu düzenlemeleri uygun bulduğu takdirde boşanma kararı verir. Aksi halde, taraflara değişiklik önerir ve tarafların kabul etmesi halinde dava anlaşmalı boşanma olarak sonuçlanır.
Çocuklarla ilgili anlaşma
Anlaşmalı boşanma davası sürecinde en kritik noktalardan biri, tarafların çocukların geleceği konusunda yaptıkları düzenlemelerdir. Hakim, çocukların üstün yararını gözetmekle yükümlüdür ve tarafların bu konuda hazırladıkları protokolü denetler.
Çocuklarla ilgili anlaşma üç ana başlıkta toplanır:
- İştirak nafakası: Çocuğun bakım ve eğitim giderlerini karşılamak amacıyla velayeti almayan eşin ödeyeceği nafakadır. Tarafların bu konuda anlaşmaları gerekir ve hakim, çocuğun ihtiyaçlarına uygun olup olmadığını değerlendirir.
- Velayet: Çocuğun kimin yanında kalacağı tarafların anlaşmasıyla belirlenir. Ancak hakim, tarafların mutabakatını yeterli görmezse çocuğun yararı doğrultusunda velayeti diğer tarafa verebilir.
- Kişisel ilişki: Velayeti almayan tarafın çocukla hangi gün ve şartlarda görüşeceği protokolde düzenlenir. Hakim bu düzenlemeyi uygun bulursa onaylar; uygun bulmazsa değişiklik önerebilir.
Dolayısıyla, çocuklarla ilgili tüm düzenlemelerin açık, uygulanabilir ve çocuğun yararına uygun şekilde hazırlanması, anlaşmalı boşanmanın kabul edilmesi için zorunludur.
Anlaşmalı boşanmada nafaka
Anlaşmalı boşanma davalarında nafaka, tarafların üzerinde özellikle durması gereken bir konudur. Nafaka, hem çocuklar hem de eşler açısından farklı türlerde karşımıza çıkar:
- İştirak nafakası: Velayeti almayan eşin, çocuğun bakım, eğitim ve diğer giderlerini karşılamak amacıyla ödediği nafakadır. Taraflar bu hususta anlaşmaya varmalı, hakim de çocuğun menfaatine uygun bulmalıdır.
- Yoksulluk nafakası: Boşanma ile yoksulluğa düşecek olan eşe, diğer eş tarafından ödenen nafakadır. Taraflar isterse bu nafakadan feragat edebilir ya da belirli bir miktar üzerinde anlaşabilirler. Ancak anlaşma net olmalı, miktar ve ödeme şekli protokole yazılmalıdır.
- Tedbir nafakası: Dava süreci devam ederken geçici olarak verilen nafakadır. Anlaşmalı boşanma protokolünde genellikle ayrıca düzenlenmez, ancak mahkeme tarafından dikkate alınır.
Hakim, tarafların bu konudaki iradelerini serbestçe açıkladığını ve yapılan anlaşmanın hakkaniyete uygun olduğunu tespit ederse, nafakaya ilişkin düzenlemeleri onaylar. Aksi halde taraflara değişiklik önerebilir.
Velayet hakkında anlaşma
Anlaşmalı boşanma davasında velayet, tarafların üzerinde mutabık kalması gereken en önemli hususlardan biridir. Velayet, çocukların bakım, eğitim, sağlık ve genel yaşam düzenine ilişkin kararları kapsar.
Tarafların protokolde velayeti kimin üstleneceğini açıkça belirtmeleri gerekir. Ancak unutulmamalıdır ki, hakim bu düzenlemeyi çocuğun üstün yararını gözeterek değerlendirir. Eğer tarafların anlaşması çocuğun menfaatine aykırı ise, hakim bu hususta müdahalede bulunabilir ve velayeti diğer eşe verebilir.
Ayrıca, tarafların ortak velayet konusunda anlaşmaları da mümkündür. Ancak Türk hukukunda ortak velayet sınırlı şekilde kabul edildiğinden, hakim her somut olayda çocuğun yararını değerlendirerek karar verir.
Dolayısıyla, velayet hakkında anlaşma yapılırken çocukların psikolojik, sosyal ve eğitimsel ihtiyaçları dikkate alınmalı ve protokolde net ifadeler kullanılmalıdır.
Kişisel ilişkinin tesisi bakımından anlaşma
Anlaşmalı boşanma davasında çocukların velayeti hangi eşe bırakılırsa bırakılsın, diğer eşin çocukla kişisel ilişki kurma hakkı vardır. Bu hak hem çocuk için hem de ebeveyn için temel bir haktır.
Anlaşmalı boşanma protokolünde, velayeti almayan ebeveynin çocukla hangi günlerde, hangi süreyle ve hangi koşullarda görüşeceği ayrıntılı şekilde düzenlenmelidir. Örneğin; hafta sonları, bayram tatilleri, yaz tatilleri gibi dönemler açıkça belirtilmelidir.
Hakim, yapılan düzenlemenin çocuğun yararına uygun olup olmadığını inceler. Eğer kişisel ilişki konusunda tarafların belirlediği düzenleme çocuğun ruhsal ve sosyal gelişimine aykırı görülürse, hakim değişiklik önerisinde bulunabilir. Taraflar bu değişiklikleri kabul ederse anlaşmalı boşanma gerçekleşir.
Böylece, çocuk ile velayeti olmayan ebeveyn arasındaki bağ korunur ve boşanmanın çocuk üzerindeki olumsuz etkileri en aza indirilmiş olur.
Anlaşmalı Boşanma Davası Nerede Açılır?
Anlaşmalı boşanma davasında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya eşlerin son 6 ay birlikte oturdukları yer aile mahkemesidir. Görevli mahkeme aile mahkemesidir; aile mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemeleri aile mahkemesi sıfatıyla davaya bakar. Tarafların mutabakatıyla (itiraz etmeyerek) farklı bir yerdeki mahkemede de yargılama yapılması mümkündür.
Anlaşmalı Boşanmak İçin Ne Yapmak Gerekli?
Anlaşmalı boşanma için tarafların:
- Anlaşmalı boşanma protokolünü hazırlaması (nafaka, tazminat, mal paylaşımı, velayet, kişisel ilişki, iştirak nafakası vb.),
- Dava dilekçesi ve protokol ile tevzi bürosuna başvurması, gerekli harç ve giderleri yatırması,
- Mahkemenin verdiği duruşma gününde her iki eşin bizzat hazır bulunması ve iradelerini açık ve özgür şekilde beyan etmesi gerekir.
Hakim, protokolü uygun bulursa anlaşmalı boşanmaya hükmeder; eksiklik görürse düzeltme/ekleme önerebilir.
Anlaşmalı Boşanma Ücreti Ne Kadar?
Anlaşmalı boşanma davası, maktu yargı harç ve giderlere tabidir. Avukatla temsil halinde vekalet ücreti, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ve ilgili baro tarifesi dikkate alınarak serbestçe belirlenir. Tutarlar yıllık olarak güncellendiği için rakamlar yıla ve ile göre değişir.
Anlaşmalı boşanmada avukatlık ücreti
Asgari bir taban öngörülmekle birlikte, somut dosyanın kapsamı (protokol hazırlığı, mal paylaşımı düzenlemeleri, çoklu taşınmaz/araç devri, velayet ve kişisel ilişki planı gibi) ve iş yoğunluğu ücreti etkiler.
Anlaşmalı boşanma masrafları
Dava başvuru harcı, peşin harç, gider avansı, tebligat/posta ve gerekiyorsa vesayet/uzman giderlerinden oluşabilir. Boşanmanın fer’ileri niteliğindeki talepler (maddi-manevi tazminat, nafaka vb.) kural olarak maktu harca tabidir.
Anlaşmalı Boşanma Kaç Celsede Bitiyor?
Usule uygun hazırlanmış bir protokol ve tarafların açık irade beyanları ile genellikle tek celsede karar verilir. Hakim, protokolde eksik/uygulanamaz hükümler görürse veya çocuğun üstün yararı gerektiriyorsa ek inceleme ve düzenleme isteyebilir; bu durumda dosya birkaç celse sürebilir.
Anlaşmalı Boşanma Kaç Gün İçerisinde Neticelenir?
Uygulamada:
- Başvurudan sonra mahkeme yaklaşık 2–6 hafta içinde duruşma günü verir.
- Duruşmada karar verilir; gerekçeli karar çoğunlukla 30 gün civarında yazılır.
- Tebligat sonrası 2 haftalık istinaf süresi başlar. Taraflar feragat edebilir veya süreyi bekleyebilir.
- Kesinleşme şerhi alındıktan sonra karar Nüfus Müdürlüğüne bildirilir.
Yoğunluğa ve usule uygunluğa göre ortalama 1,5–3 ay içinde tamamlanması mümkündür.
Anlaşmalı Boşanma Protokolünün Şekli
Yazılı ve ıslak imzalı protokol, dilekçe ekinde veya en geç duruşma gününe kadar mahkemeye sunulmalıdır. Protokolde; nafaka tür ve miktarları, tazminat (maddi/manevi), mal paylaşımı, velayet, kişisel ilişki, iştirak nafakası, tescil/teslim gibi hususlar açık, net ve uygulanabilir şekilde yer almalıdır.
Anlaşmalı Boşanma Protokolünün Sunulması
Protokol, dava açılırken sunulması tavsiye edilmekle birlikte kesinleşmeye kadar her aşamada güncellenebilir veya yenisi verilebilir (ör. istinaf aşamasında dahi). Sunulan en son protokol esas alınır.
Anlaşmalı Boşanma Protokolüne Hakimin Müdahalesi
Hakim; çocuğun üstün yararı, taraf dengesi ve hakkaniyet ilkeleri uyarınca protokole uygunluk denetimi yapar. Kişisel ilişki, iştirak nafakası, velayet ve açık/uygulanabilirlik konularında değişiklik önerebilir. Taraflar kabul ederse karar verilir; kabul edilmezse dava çekişmeli sürece döner.
Anlaşmalı Boşanma Protokolünün Bağlayıcılığı
Mahkeme, uygun bulduğu protokolü hükme aynen geçirir; böylece hükümler ilam niteliği kazanır. Nafaka, tazminat, tescil, teslim, kira/aidat ödeme gibi kayıtlar icra edilebilir. Protokolde soyadı kullanımı, borç üstlenmesi vb. kayıtlar da bağlayıcı sonuç doğurur.
Anlaşmalı Boşanmada Mal Paylaşımı
Taraflar, edinilmiş malların tasfiyesi ve paylaşım esaslarını serbestçe belirleyebilir. Taşınmaz/taşıt gibi kalemlerde, protokole tescil/terkin/teslim hükümlerinin eda hükmü içerecek biçimde yazılması, kararın icrası için gereklidir. Eksik düzenlenen protokoller sonradan uyuşmazlık ve hak kaybına yol açabilir.
Anlaşmalı Boşanmada Kadının Hakları
Kadın, protokole yoksulluk/iştirak nafakası, maddi-manevi tazminat, mal paylaşımı (taşınır/taşınmazların tescili), ziynet/kişisel eşya alacağı, velayet ve kişisel ilişki düzenlemelerini açık şekilde dahil etmelidir. Kesinleşme sonrası birçok talep ayrı dava gerektirebilir; bu nedenle hak kaybını önlemek için protokol titizlikle hazırlanmalıdır.
Anlaşmalı Boşanmadan Vazgeçme ve Feragat
Karar kesinleşene kadar taraflar anlaşmadan dönebilir ve süreç çekişmeli olarak devam edebilir. Davadan feragat ise açık, kesin ve şartsız olmalı; feragat, boşanma talebinden tam vazgeçme sonucunu doğurur. Anlaşmadan dönme ile feragat birbirinden farklıdır.
Anlaşmalı Boşanmaya Uymama
Protokol hükümleri ilam niteliğindedir. Nafakanın ödenmemesi, tazminatın ifa edilmemesi, tescil/teslim yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi halinde:
İcra takibi, eda davası, itirazın iptali, tapu iptal ve tescil, alacağın tespiti, tazminat gibi yollara başvurulabilir. Velayet/kişisel ilişki ihlallerinde velayetin değiştirilmesi davası ve çocuk teslimine muhalefet yaptırımları gündeme gelebilir.
Boşanma Protokolüne Neler Dahil Olabilir?
- Velayet ve kişisel ilişki planı (bayramlar, yaz tatili, özel günler dahil),
- İştirak ve yoksulluk nafakası (tür, miktar, ödeme günü, artış oranı),
- Maddi/manevi tazminat (miktar ve ödeme şekli),
- Mal paylaşımı (taşınır/taşınmaz listesi, tescil/teslim hükümleri, süreler),
- Borç/ kredi taksitlerinin kimin tarafından ve nasıl ödeneceği,
- Kira/aidat gibi süreğen ödemeler,
- Soyadı kullanımı (şartlarıyla).
Boşanan kadının erkeğin soyadını kullanması
Taraflar soyadı konusunu protokolle düzenleyebilir. Hakim uygun bulursa hükme geçirilir; nüfus kayıtları buna göre uygulanır.
Kredi borcunun ödenmesine ilişkin anlaşma
Evlilikte kullanılan kredilere ilişkin taksit/borç üstlenimi açık yazılmalı; bu kayıtlar icra edilebilir nitelikte olmalıdır.
Taşınmaz devri ve tescil
Taşınmazların devri açıkça gösterilmeli; kararda tescil/terkin yönünde eda kurulmalıdır. Üçüncü kişiye devir riskine karşı uygulanabilir ve açık hükümler önemlidir.
Kira ve aidat ödemeleri
Çocukların konutu ile ilgili kira/aidat gibi giderlerin tutarı, ödeme günü, süre ve uyarlama koşulları net yazılmalıdır.
Anlaşmalı Boşanmada Velayet
Velayetin kime verileceği konusunda taraflar uzlaşabilir; ancak nihai denetim hakime aittir. Ortak velayet talepleri de somut olayda çocuğun üstün yararı çerçevesinde değerlendirilir; uygun bulunmazsa hakim resen farklı düzenleme yapabilir.
Anlaşmalı Boşanmada Nafaka
Yoksulluk nafakası tarafların iradesine bağlıdır; feragat edilirse sonradan talep edilemez. İştirak nafakası ise çocuğun yararı gereği sonradan ayrı dava ile talep edilebilir veya artırımı/uyarlaması istenebilir. Protokolde miktar, ödeme günü ve artış esası (ör. Yİ-ÜFE gibi bir endeks) açık olmalıdır.
Anlaşmalı Boşanma Kararının Kesinleşmesi
Duruşmada verilen kısa karar sonrası gerekçeli karar yazılır ve tebliğ edilir. 2 haftalık istinaf süresi içinde başvuru yapılmaz veya taraflar istinaftan feragat ederse karar kesinleşir. Kesinleşme şerhi ile birlikte karar Nüfus Müdürlüğüne bildirilir. Tebligat talep edilmezse kararın yıllarca kesinleşmemesi dahi mümkündür.
Boşanma Protokolü İptali
Kesinleşmeye kadar, taraflar istinaf yoluna başvurabilir, feragat edip süreçten dönebilir veya dosyayı çekişmeli sürece taşıyabilir. Kesinleşmeden sonra ortaya çıkan olgular, ilk kararı ortadan kaldırmaz; ancak koşulları varsa ayrı davalar (ör. nafaka uyarlama, kişisel ilişki değişikliği) açılabilir.
Anlaşmalı Boşanma Avukatı, Süreci Nasıl Yönetir?
Avukat;
- Usule uygun ve icra edilebilir bir protokol hazırlar,
- Çocuğun üstün yararı, hakkaniyet, denge ve uygulanabilirlik denetimini gözetir,
- Tescil/teslim gibi konularda eda hükmü kurulmasını sağlar,
- Süre yönetimini (tebligat, feragat, kesinleşme) takip eder,
- Tarafların hak kaybına uğramasını önlemek için alternatif senaryolar ve uyarlama mekanizmaları (artış şartı, ifaya süre, gecikme koşulları vb.) önerir.
Anlaşmalı Boşanma Kararının Kesinleşmesinden Sonraki Talepler
Kesinleşme sonrasında:
- Tescil/teslim hükümlerinin icrası,
- İştirak/yoksulluk nafakasının uyarlanması/artırımı/indirilmesi,
- Tazminat/parasallaştırılmış edimlerin tahsili,
- Velayet ve kişisel ilişki düzenlemelerinin değiştirilmesi (koşulları varsa),
- İcra takibine itirazın iptali, alacağın tespiti, tazminat gibi başvurular söz konusu olabilir.
Sık Sorulan Sorular
Anlaşmalı boşanmada mal paylaşımı davası açılır mı?
Protokolde mal paylaşımı düzenlenmemişse, sonradan ayrı dava açılabilir. Düzenlenmişse kural olarak bağlayıcıdır.
Adli tatilde anlaşmalı boşanma görülebilir mi?
Evet. Tarafların muvafakati gerekir; bazı süreler adli tatilde işlemez.
Hakim duruşmada ne sorar?
Tarafların boşanma iradesini, protokolü kabul edip etmediklerini ve özellikle çocuk/nafaka düzenlemelerini sorar; serbest irade denetimi yapar.
Avukat zorunlu mu?
Zorunlu değil; ancak hak kaybını önlemek ve süreci kısaltmak için avukatla yürütülmesi tavsiye edilir.
Gerekli evraklar nelerdir?
Dilekçe, ıslak imzalı protokol, kimlik; taşınmaz/araç devri varsa ilgili tapular/ruhsatlar ve belgeler.
Dava ne kadar sürer?
Mahkeme yoğunluğu ve protokolün uygulanabilirliğine göre çoğunlukla 1,5–3 ay; usule uygun dosyalarda tek celsede hüküm mümkündür.
Kesinleşmeden sonra tekrar evlenebilir miyim?
Karar kesinleşince evlenilebilir. Kadın için iddet süresi hükümleri ayrıca dikkate alınır.
Karar neden kesinleşmiyor?
Gerekçeli karar tebliği yapılmadıysa veya istinaf süreci açık ise kesinleşme gecikir. Feragat dilekçesi ile de kesinleşme hızlandırılabilir.
Avukat Fatih Tahancı, 2015 yılında Hukuk Fakültesini tam burslu, onur öğrencisi olarak Ankara’da tamamlamıştır. Avukatlık stajını Ankara Barosu nezdinde; ceza hukuku, sigorta hukuku, tazminat hukuku, iş hukuku, icra hukuku ve idare hukuku konularına odaklanmış çeşitli avukatlık bürolarında staj yaparak tamamlamıştır. Avukat Fatih Tahancı Çankaya/Ankara’da bulunan Tahancı Hukuk Bürosu’nda avukatlık faaliyeti göstermektedir.