Değer Kaybı Davası Şartları 2025
Trafik kazası sonrasında aracın onarılmış olsa dahi ikinci el piyasa değerinde oluşan azalma, değer kaybı davası ile talep edilebilecek bir zarardır. Bu kapsamda Değer Kaybı Davası Şartları, kaza olgusunun, kusur dağılımının ve onarım süreçlerinin somut verilerle ortaya konulmasını gerektirir. Özellikle araç değer kaybı davası, aracın kazadan önceki ve sonraki rayiç değeri arasındaki farkın teknik esaslara göre hesaplanmasına dayanır; kusur oranı, hasarın niteliği ve parçaların geçmiş işlem durumu bu hesaplamada belirleyicidir.
Araç Değer Kaybı Nedir?
Araç değer kaybı, bir trafik kazası sonrasında aracın onarılmış olmasına rağmen kazadan önceki piyasa değeri ile onarım sonrası piyasa değeri arasındaki farkı ifade eder. Yani aracın görünürde tamir edilmiş ve kullanıma hazır hale gelmiş olması, onun ikinci el piyasasında aynı değerde kalacağı anlamına gelmez. Çünkü araç geçmişinde bir kazaya karışmış olduğundan, alıcılar bu durumu genellikle olumsuz değerlendirir ve bu da aracın ekonomik değerinde bir düşüşe neden olur.
Bu nedenle araç sahipleri, kusurlu olmayan veya kısmen kusurlu oldukları trafik kazalarında araç değer kaybı tazminatı talep edebilirler. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre de, onarım sonrası araç “kusursuz” hale getirilmiş olsa dahi, aracın tahribata uğramış olması onun ikinci el piyasasında değerini düşürmektedir.
Bir örnek vermek gerekirse; kazadan önce değeri 800.000 TL olan bir araç, onarım sonrası 740.000 TL piyasa değerine sahipse, aradaki 60.000 TL fark değer kaybı olarak kabul edilir. Bu fark, kazaya neden olan tarafın kusur oranına göre karşı tarafın sigorta şirketinden talep edilebilir.
Araç değer kaybı davası, işte tam da bu farkın yasal yollarla tazmini için açılır. Ancak bu davayı açabilmek için bazı şartların yerine getirilmesi gerekir. Bu şartlar, hem kusur oranı hem de kaza tipi açısından belirli sınırlar çizer. Bir sonraki başlıkta, değer kaybı davası şartları ayrıntılı biçimde açıklanacaktır.
Değer Kaybı Davası Şartları Nelerdir?
Değer kaybı davası şartları, bir aracın trafik kazası sonrasında yaşadığı değer kaybını hukuken talep edebilmesi için yerine getirilmesi gereken belirli koşullardır. Bu şartlar hem kusur oranı hem de kazanın niteliği bakımından önem taşır. Aşağıda, dava açmadan önce sağlanması gereken başlıca unsurlar detaylı olarak açıklanmıştır:
1. Çift Taraflı Trafik Kazası Olması
Değer kaybı davası, yalnızca çift taraflı trafik kazalarında açılabilir. Yani kazada en az iki aracın yer alması gerekir. Tek taraflı kazalar (örneğin duvara çarpma, park halindeyken sürtme gibi) bu kapsamda değerlendirilmez.
2. Kusur Oranının Tam Olmaması
Davacı, yani araç değer kaybı talep eden kişi, kazada %100 kusurlu olmamalıdır. Kusuru bulunan taraf, sadece karşı tarafın kusuru oranında değer kaybı talep edebilir. Örneğin, kusur oranı %50 olan bir kişi, hesaplanan değer kaybının yarısı kadar tazminat talep edebilir.
3. Araçta Hasar Meydana Gelmiş Olması
Değer kaybı talebinde bulunulabilmesi için aracın kazada fiilen hasar görmüş olması gerekir. Onarım yapılmamış bir araç için değer kaybı tespiti yapılamaz. Ayrıca, hasarın onarım görmesi ve ekspertiz raporuyla belgelenmesi gerekir.
4. Hasarlı Parçaların Daha Önce İşlem Görmemiş Olması
Araçta kazadan etkilenen parçaların daha önce bir başka kazada hasar görmemiş olması önemlidir. Aynı parçanın birden fazla kez onarım görmesi, son kazada değer kaybı oluşumunu engeller.
5. Araçta Kalıcı Değer Azalması Olması
Bazı durumlarda onarım işlemi kusursuz yapılsa bile araç, kazaya karıştığı için ikinci el piyasasında daha düşük bir değerle alıcı bulur. Bu kalıcı farkın varlığı, bilirkişi raporu ile tespit edilmelidir.
6. Sigorta Kapsamında Değerlendirme
Kaza sonrasında zarar gören araç, karşı tarafın trafik sigortasından değer kaybını talep edebilir. Ancak sigorta şirketi talebi reddederse veya eksik ödeme yaparsa, bu durumda araç değer kaybı davası açılması gündeme gelir.
7. Zamanaşımı Süresine Dikkat Edilmesi
Değer kaybı davası açmak için 2 yıllık kısa zamanaşımı ve 10 yıllık genel zamanaşımı süresi uygulanır. Bu süreler, kazanın ve kusurun öğrenilmesinden itibaren işlemeye başlar. Süresi içinde başvuru yapılmazsa dava reddedilebilir.
Bu şartların tümü birlikte değerlendirildiğinde, değer kaybı davası yalnızca kusursuz veya kısmen kusurlu araç sahipleri tarafından, somut zararın ispatı halinde açılabilir. Bir sonraki bölümde ise değer kaybının nasıl hesaplandığı ve hangi teknik kriterlerin esas alındığı açıklanacaktır.
Araç Değer Kaybı Nasıl Hesaplanır?
Araç değer kaybı hesaplaması, kazadan sonra aracın ikinci el piyasasında uğradığı ekonomik kaybın teknik verilerle belirlenmesi sürecidir. Bu hesaplama, Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları ekinde yer alan Değer Kaybı Hesaplama Esasları’na göre yapılır ve genellikle bir bilirkişi raporu ile somutlaştırılır.
Değer kaybı miktarının tespitinde dikkate alınan temel kriterler şunlardır:
1. Aracın Yaşı ve Kilometresi
Araç ne kadar yeni ve düşük kilometreliyse, kazadan sonra değer kaybı oranı o kadar yüksek olur. Çünkü piyasada alıcılar, az kullanılmış araçlarda hasar geçmişine daha fazla önem verir.
2. Aracın Markası ve Modeli
Premium veya lüks segmentteki araçlarda değer kaybı tutarı, ekonomik segmentteki araçlara göre genellikle daha yüksektir. Bunun nedeni, bu araçların ikinci el piyasasında orijinallik ve geçmiş durumuna verilen önemin daha fazla olmasıdır.
3. Hasarın Niteliği
Kazanın etkilediği bölgeler ve bu bölgelerde yapılan onarım türü (boya, değişim, düzeltme vb.) hesaplamada doğrudan etkilidir. Özellikle kaynaklı ana parçalar üzerinde yapılan değişim işlemleri, yüksek oranda değer kaybı doğurur.
4. Önceki Hasar Geçmişi
Kaza sonrası onarım gören parçalar, eğer daha önce başka bir kazada da işlem görmüşse, bu durumda aynı bölgeye ikinci kez değer kaybı hesabı yapılamaz. Bu nedenle geçmiş onarım kayıtları hesaplamada önemli rol oynar.
5. Kusur Oranı
Değer kaybı hesaplandıktan sonra, tarafların kusur oranına göre paylaştırma yapılır. Örneğin, toplam 10.000 TL’lik bir değer kaybı tespit edilmişse ve davacının kusuru %25 ise, talep edilebilecek miktar 7.500 TL olacaktır.
6. Rayiç Değer Tespiti
Hesaplama yapılırken aracın kaza öncesi rayiç (piyasa) değeri ile kaza sonrası onarılmış halinin piyasa değeri arasındaki fark esas alınır. Örneğin aracın kazadan önceki değeri 600.000 TL, onarım sonrası değeri 540.000 TL ise; 60.000 TL değer kaybı ortaya çıkar.
Bu unsurlar dikkate alınarak yapılan hesaplama, bilirkişi raporu veya sigorta eksperi tarafından belirlenir. Uyuşmazlık halinde ise mahkeme, tarafların beyanlarını ve teknik incelemeleri değerlendirerek nihai tespit yapar.
DEĞER KAYBI DAVASI ŞARTLARI MADDE METNİ
Doğrudan doğruya talep ve dava hakkı:
Madde 97 – (Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.)
Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.
Öncelikle kazanın zarar gören tarafı, kazanın kusurlu tarafının zorunlu mali sorumluluk sigortasını poliçe eden sigorta şirketine yazılı başvuruda bulunmak zorundadır. İlgili sigorta şirketine yazılı başvuruda bulunmak karşımıza bir şart olarak çıkmaktadır.
Kazadaki tüm kusur bize ait olmamalıdır: Roma Hukuku’ndan bu yana süregelen ‘’Nemo auditur propriam turpitudinem allegans’’ ilkesi uyarınca kimse kendi kusurundan hareketle hak iddiasında bulunamaz. Bu sebepten ötürü eğer gerçekleşmiş olan kazada %100 kusurluysak araç değer kaybı talebinde bulunamayız.
Elbette bu kazanın tek taraflı bir kaza olmaması gerekir. Örnek vermek gerekirse kullandığımız araç ile gidip bir elektrik direğine çarparsak burada araç değer kaybı talebinde bulunamayız.
Kaza neticesinde aracımızın hasar gören parçalarının daha önce başka bir kaza neticesinde hasara uğramamış olması gerekir. Aracımızın sıfır olmayan parçaları için araç değer kaybı talebinde bulunamayız.
Ve elbette karışmış olduğumuz kaza sonucunda aracımızda bir hasar meydana gelmiş olması gerekir. Hiç hasar meydana gelmemiş bir araç için araç değer kaybı talebinde bulunamayız.
Araç Değer Kaybı Davası açmak için süre şartlarını da sağlamamız gerekmektedir. Bu süreler KTK madde 109/1 uyarınca; zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıldır.
Unutulmaması gerekir ki tüm bu şartlar kümülatif şartlardır. Yani tüm şartların bir arada bulunması gerekir aksi halde aracımızda yaşanan değer kaybını tazmin etme çabalarımız neticesiz kalacaktır.
KAÇ KİLOMETREYE KADAR DEĞER KAYBI ALINIR ?
Günlük hayatta motorlu araçların kilometresi ne kadar az olur ise aracın 2. El araç piyasasındaki güncel değeri de aynı oranda yüksek olmaktadır. Yine benzer şekilde bir aracın kilometresi ne kadar yüksek ise aracın 2. El piyasasındaki güncel değeri o kadar düşük olmaktadır.
Bazı durumlarda kilometresi çok yüksek bir araçlar karıştığı kaza sonrası onarılsalar dahi piyasa değerlerinde bir değişme olmaz halbuki kilometresi düşük bir araçta böyle bir durum söz konusu değildir. Kilometresi düşük araçlar kaza sonrası onarıldığında daha önce kazaya karışmamış muadillerine nazaran büyük bir değer kaybı yaşarlar. Bu durumun doğal bir neticesi olarak da vatandaşlarımızın aklına sık gelen sorulardan birisi de Araç Değer Kaybı Davası’nda kaç kilometreye kadar gelmiş olan araçlar için araç değer kaybı talebinde bulunulabileceğidir.
A.5. KAPSAMA GİREN TEMİNAT TÜRLERİ
Bu (Değişik ibare: RG-4/12/2021-31679) Genel Şartlar kapsamındaki teminat türleri aşağıda yer almaktadır.
a) (Değişik: RG-20/3/2020-31074)(2) Maddi Zararlar Teminatı: Hak sahibinin bu Genel (Değişik ibare: RG-4/12/2021-31679) Şartlarda tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır. (Değişik cümle: RG-4/12/2021-31679) Değer kaybı, talep edilmesi halinde, Kurum tarafından belirlenecek usul ve esaslara göre atanacak sigorta eksperi tarafından bu Genel Şartların Ek1’inde yer alan esaslara göre tespit edilir.
Mevcut düzenlemenin ardından Araç Değer Kaybı Davalarında 165.000 kilometre sınırı kaldırılmıştır. Böylece artık kilometresi 165.000 üstü olan araçlar için de araç değer kaybı talep edilebilecektir.
DEĞER KAYBINA KİMLER BAŞVURABİLİR ?
Gerçekleşen maddi hasarlı kazaların ardından motorlu araçlarda meydana gelen değer kaybını kim yahut kimler talep edebilmektedir?
Bu hususu incelerken 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda ve 6047 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun ilgili maddelerinde düzenlenen ‘’Zarar Gören’’ kavramının üzerinde durmak gerekir.
‘’Zarar Gören’’ kavramına dair Borçlar Kanunu’ndan araç değer kaybı konusuna ilişkin örnekler vermemiz gerekirse:
II. Zararın ve kusurun ispatı
MADDE 50 – ‘’Zarar gören’’, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.
2. İndirilmesi
MADDE 52 – ‘’Zarar gören’’, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.
Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir.
‘’Zarar Gören’’ kavramına dair Karayolları Trafik Kanunu’ndan araç değer kaybı konusuna ilişkin örnekler vermemiz gerekirse:
Doğrudan doğruya talep ve dava hakkı:
Madde 97 – (Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.)
‘’Zarar görenin’’, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.
Zamanaşımı:
Madde 109 – Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, ‘’zarar görenin’’, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.
İlgili kanunlardan vermiş olduğumuz örneklerde bahsedilen ‘’Zarar Gören’’ kişi aslında mevcut kazada değer kaybına uğrayan aracın malikidir. Bir diğer deyiş ile ‘’Zarar Gören’’ kişi ruhsatta adı yazan kişidir. Dolayısıyla değer kaybına ilişkin başvuruyu yapacak kişi de yine aynı kişidir.
Avukat Fatih Tahancı, 2015 yılında Hukuk Fakültesini tam burslu, onur öğrencisi olarak Ankara’da tamamlamıştır. Avukatlık stajını Ankara Barosu nezdinde; ceza hukuku, sigorta hukuku, tazminat hukuku, iş hukuku, icra hukuku ve idare hukuku konularına odaklanmış çeşitli avukatlık bürolarında staj yaparak tamamlamıştır. Avukat Fatih Tahancı Çankaya/Ankara’da bulunan Tahancı Hukuk Bürosu’nda avukatlık faaliyeti göstermektedir.