Güvenlik Soruşturması İptal Davası Yürütmeyi Durdurma Kararı (YD 2020)

Ankara İdari Dava Avukatı | Tahancı Hukuk Bürosu olarak müvekkillerimize hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti sağlamaya çalışıyoruz. Bu yazımızda Anayasa Mahkemesi’nin 24/7/2019 tarih ve E:2018/73, K:2019/65 sayılı kararı sonrasında güvenlik soruşturması olumsuz sonuçlanan müvekkilimiz için açmış olduğumuz iptal davasında Ankara 8. İdare Mahkemesi’nin vermiş olduğu yürütmeyi durdurma kararını paylaştık.

 

T.C.
ANKARA
8. İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/

 

YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI
İSTEYEN (DAVACI) :
VEKİLİ : Av. Fatih TAHANCI – Av. Ayşe TAHANCI
Maltepe Mah. GMK Bulvarı Akıncılar Sok. No:1/17 Demir Apt. 6. Kat Çankaya/ANKARA

 

KARŞI TARAF (DAVALI) : Diyanet İşleri Bakanlığı /ANKARA
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri     – Aynı yerde

 

İSTEMİN ÖZETİ :  Davacı tarafından, SÖZPER 2019-1 alımı kapsamında 4/B statüsünde sözleşmeli Kur’an Kursu Öğreticisi olarak yerleştirilmesine rağmen 657 sayılı Kanunun 48/A-8 maddesi gereğince hakkında yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlandığı gerekçesiyle görev verilmemesine yönelik 13/06/2019 tarih ve 050.03/96 sayılı davalı idare işleminin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali ve yürütmenin durdurulması istenilmektedir.

 

SAVUNMA ÖZETİ : Dava konusu işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğu ileri sürülerek davanın ve yürütmenin durdurulması isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Ankara 8. İdare Mahkemesi’nce işin gereği görüşüldü:
Dava, davacı tarafından, SÖZPER 2019-1 alımı kapsamında 4/B statüsünde sözleşmeli Kur’an Kursu Öğreticisi olarak yerleştirilmesine rağmen 657 sayılı Kanunun 48/A-8 maddesi gereğince hakkında yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlandığı gerekçesiyle görev verilmemesine yönelik 13/06/2019 tarih ve 050.03/96 sayılı davalı idare işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

 

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na  1/2/2018 tarihli ve 7070 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun’un 60. maddesiyle eklenen 48. maddenin 1. fıkrasının (A) bendinin 8. numaralı alt bendi ile, “güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak” devlet memurluğuna alınacaklarda aranacak genel şartlar arasında sayılmış iken 29.11.2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 24.07.2019 tarih ve  E:2018/73, K:2019/65 sayılı Anayasa Mahkemesi Kararı ile anılan düzenlemenin iptaline karar verilmiştir.

 

Anayasa Mahkemesinin 24.07.2019 tarih ve  E:2018/73, K:2019/65 sayılı kararının gerekçesine bakıldığında ” … Anayasa’nın 129. maddesinin birinci fıkrasında memurlar ve kamu görevlilerinin Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunma yükümlülükleri düzenlenmiştir. Belirtilen hususlar gözetilerek kamu görevlerine atanacak kişiler bakımından birtakım şartlar getirilmesi doğaldır. Bu şekilde aranan nitelikler kamu hizmetinin etkin ve sağlıklı bir biçimde yürütülmesi amacına yöneliktir. Dolayısıyla kamu görevine atanmadan önce kişilerin güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının yapılmasını öngören kural kanun koyucunun takdir yetkisindedir. Ancak bu alanda düzenleme getiren kuralların kamu makamlarına hangi koşullarda ve hangi sınırlar içinde tedbirler uygulama ve özel hayatın gizliliğine yönelik müdahalelerde bulunma yetkisi verildiğini yeterince açık olarak göstermesi ve olası kötüye kullanmalara karşı yeterli güvenceleri sağlaması gerekir. Kuralda güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılması memurluğa alımlarda genel şartlar arasında sayılmasına karşın güvenlik soruşturmasına ve arşiv araştırmasına konu edilecek bilgi ve belgelerin neler olduğuna, bu bilgilerin ne şekilde kullanılacağına, hangi mercilerin soruşturma ve araştırmayı yapacağına ilişkin herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. Diğer bir ifadeyle güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının yapılmasına ve elde edilecek verilerin kullanılmasına ilişkin temel ilkeler belirlenmeksizin kuralla sadece güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılması devlet memurluğuna alımlarda aranacak şartlar arasında sayılmıştır. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda devlet memurluğuna atanmada esas alınacak kişisel veri niteliğindeki bilgilerin alınmasına, kullanılmasına ve işlenmesine yönelik güvenceler ve temel ilkeler kanunla belirlenmeksizin bunların alınmasına ve kullanılmasına izin verilmesi Anayasa’nın 13., 20. ve 128. maddeleriyle bağdaşmamaktadır.” şeklinde ifade edilerek 657 sayılı Kanun’un 48. maddenin 1. fıkrasının (A) bendinin 8. numaralı alt bendinin iptaline karar verildiği görülmektedir.

 

Dava dosyasının incelenmesinden, davacının, SÖZPER 2019-1 alımı kapsamında 4/B statüsünde sözleşmeli Kur’an Kursu Öğreticisi olarak yerleştirilmesine rağmen 657 sayılı Kanunun 48/A-8 maddesi gereğince hakkında yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlandığı gerekçesiyle görev verilmemesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

 

Kamu hukukunda idari işlemler, idari makam ve mercilerin, kamu gücünü kullanarak, idare işlevine ilişkin olarak gerçekleştirdikleri ve ilgililer üzerinde çeşitli hak ve/veya yükümlülükler doğuran tek yanlı irade açıklamaları olarak tanımlanmaktadır.

 

Bu irade açıklamaları, özel hukukta olduğu gibi dilediğinde ortaya çıkan, özerk ve subjektif nitelikte değil, objektif bir temelde ve ancak kamu yararını gerçekleştirmek ya da korumak amacıyla, daha önceden mevcut bulunan yönlendirici nitelikteki hukuk kurallarına bağımlı olarak ortaya çıkan, dışa vurulan açıklamalar olarak somutlaşırlar. Başka bir anlatımla, kamu gücünü kullanan idarenin, idari işlem olarak ortaya çıkan irade açıklamalarının mutlaka hukuksal bir temelinin bulunması ve varlıklarını da bu temele dayalı olarak sürdürmeleri gerekir.

 

Buna idarenin kanuniliği ilkesi de denilir. Kanunilik ilkesi, idarenin işlem ve eylemlerinin kanuna dayalı olarak kurulması ve gerçekleştirilmesini ifade eder. İdare, kanunla düzenlenmemiş bir alanda faaliyette bulunamayacağı gibi, faaliyette bulunabilmesi için de kanundan aldığı bir yetkiye sahip olması gerekir.
Başlangıçta var olan bir yasa hükmüne dayalı olarak kullanılan bir yetkinin yasal dayanağının hukuka aykırılığı nedeniyle sonradan ortadan kalkması, bu yasal yetkiye dayalı olarak gerçekleşen faaliyetlerin, tesis edilmiş olan işlemlerin zincirleme olarak sakatlanmasına, temelden çökmesine neden olur.

 

Nitekim Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 29.05.2017 tarih ve E:2016/852, K:2017/2326 sayılı kararında “Anayasa’nın 153. maddesinde, Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararlarının geriye yürümeyeceği kuralı, iptal edilen hükümlere göre kazanılmış olan hakların korunmasına yönelik olup, Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olduğu bilindiği halde görülmekte olan davaların  Anayasa’ya aykırılığı saptanmış hükümler dikkate alınarak çözümlenmeleri Anayasa’nın üstünlüğü ve Hukuk Devleti ilkesine aykırı olduğu gibi, temyiz incelemesinin Anayasa’ya  aykırılığı belirlenerek iptal edilen kurallara göre yapılmasına da olanak bulunmamaktadır.” denilmek suretiyle,  Danıştay 12. İdari Dava Dairesi’nin 27.03.2019 tarih ve E:2018/4273, K:2019/2283 sayılı kararında ise; “Anayasanın  153.  maddesinin  3.  fıkrası  “Kanun, kanun hükmünde kararname veya Türkiye Büyük Millet Meclisi  İçtüzüğü  ya  da  bunların hükümleri,  iptal  kararlarının  Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi  iptal  hükmünün  yürürlüğe  gireceği tarihi  ayrıca  kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmi Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez.”; 5. fıkrası ise,  “İptal  kararları  geriye yürümez.”  kuralını taşımaktaysa da, Anayasa Mahkemesi’nce bir kanunun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya  da  bunların  belirli  hükümlerinin  Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiş olduğu bilindiği halde eldeki davaların Anayasaya aykırılığı  saptanmış  olan  kurallara  göre  görüşülüp çözümlenmesi, Anayasanın üstünlüğü prensibine ve  hukuk  devleti  ilkesine  aykırı  düşeceği  için  uygun görülemez.” denilerek bu durumun açıkça ifade edildiği görülmektedir.

 

Bu durumda, her ne kadar davacı hakkında yapılan güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandığından yerleştirmesi yapılmasına rağmen görev verilmemiş ise de,  657 sayılı Kanun’un 48. maddesinin 1. fıkrasının (A) bendinin 8. numaralı alt bendinin 29.11.2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 24.07.2019 tarih ve  E:2018/73, K:2019/65 sayılı Anayasa Mahkemesi Kararı ile iptal edildiği, yukarıda alıntısına yer verilen Danıştay kararlarında da belirtildiği gibi Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olduğu bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanmış hükümler dikkate alınarak çözümlenmelerinin Anayasa’nın üstünlüğü ve Hukuk Devleti ilkesine aykırı olacağı açık bulunduğundan, yasal dayanağı ortadan kalkan dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.

 

Öte yandan, dava konusu işlemin icrası halinde davacının kamu görevine girme hakkı ve çalışma hürriyeti engellenmiş olacağından telafisi güç zararlar oluşacağının da kabulü gerekmektedir.

 

Diğer taraftan, dava konusu işlemin sebep unsuru yönünden yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiş olup, davalı idarece 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve ilgili mevzuatı uyarınca davacının diğer atama şartlarını sağlayıp sağlamadığı hususunda değerlendirme yapılarak atama işlemi tesis edilebileceği açıktır.

 

Açıklanan nedenlerle; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemlerin uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden 2577 Sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütülmesinin durdurulmasına, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 7 gün içerisinde Ankara Bölge İdare Mahkemesi’ne itiraz yolu açık olmak üzere, 07/01/2020 tarihinde oybirliğiyle  karar verildi.
Başkan          Üye          Üye
guvenlik sorusturmasi iptal davasi yurutmeyi durdurma yd karari 2020 ankara avukat 1 Tahancı Hukuk Bürosu - Ankara Avukat
 guvenlik sorusturmasi iptal davasi yurutmeyi durdurma yd karari 2020 ankara avukat 2 Tahancı Hukuk Bürosu - Ankara Avukat
guvenlik sorusturmasi iptal davasi yurutmeyi durdurma yd karari 2020 ankara avukat 3 Tahancı Hukuk Bürosu - Ankara Avukat

 

Aşağıdaki yazılarımızı okudunuz mu?

 

 

“Güvenlik Soruşturması İptal Davası Yürütmeyi Durdurma Kararı (YD 2020)” üzerine 22 yorum

  1. Avukat bey bu dava ne kadar sürdü sanki 1 yıla yakın bir sürede YD verilmiş gibi Mahkemeler Anayasa Mahkemesi kararlarına uymaya başlamış Anlaşılan

    Yanıtla
    • 13 Kasım 2019’da açmış olduğumuz bir davaydı. Mahkemeler, AYM kararına uymaya başladı.
      Lehe çıkmış bir kaç karar daha mevcut ancak henüz gerekçeli kararlar yazılmadığı için paylaşamıyoruz.

      Yanıtla
  2. İstinafta olanlara sadece Ankara 1. İdarî dava dairesini bakıyor gs dosyalarının öne çekildiği söyleniyor kalemden benim 2019/3300 lerde sıram acaba öne alınma durumu varmı benim sayıma yakın olan dosyalarınız da kabul olan varmı sıralama açısından ne zaman sıra geleceğini büyük bir merak içindeyim sms ile sorguda havale edildi diyor hakime o kadar

    Yanıtla
  3. Teşekürler Avukat bey o halde benim 3300 lerde olduğuna göre bugün yarın yazılır katar çünkü 4000 bin benden çok ilerde olduğu halde karar verildiğine göre Ankara 1. İstinafta

    Yanıtla
  4. Avukat bey benim ki de 3 binlerde Ankara 1.istinafta 4 bin olan karar verilmiş ise bizimki niçin halen geride bırakılmıştır acaba yani ben geride olduğuma göre daha önce karar verilmesigerekli değilmidir bu konuda ne düşünüyorsunuz bunun sebebi ne olabilir

    Yanıtla
  5. Avukat bey merhaba bnmde atama ile ilgili dosyam 1. Dava dairesinde 2019/817 esas bnm sıramda acaba çok sürer m daha bilgilendirirmisiniz

    Yanıtla
  6. Ben bu işlerden bir şey Anlamıyorum Aym de de başvurum var ben den nice sonraki dosya başka bir konu ile ilgili aynı değil red edilirken benim ki halen inceleme de komisyonlarda ben bu işten bir şey Anlamıyorum avukat bey bu neden olur

    Yanıtla
  7. Mrb avukat bey dosyalara esas numaralarına göre mi bakılıyor yoksa sırası yok herhangi bir sıralamayla mi bakılıyor

    Yanıtla
  8. hocam benim abimde hagb var
    kit kurumuna 13.04.2020 tarihinde red aldım
    yazı gelmedi.
    Davayı açarsak 399 iptal oldu
    kaç ayda yd alınabilir
    Bende ne fetö ne metö var
    Adliyelik de hiç işim olmadı
    Kaç ayda yd alınabilir.
    Davayı açtık kaç ayda mahkeme kuruma yazı yollar kaç ayda cevap yazar

    Yanıtla
    • Merhaba Ali Bey,
      60 ile 75 gün arasında yürütmeyi durdurma talepleri hakkında mahkemeden karar çıkmaktadır. Bu çerçevede zaman kaybetmeksizin dava açmanızı öneriyoruz. Bu çerçevede 0312 220 36 30 numaralı telefondan tarafımızla irtibata geçerek detaylı danışmanlık ve avukatlık hizmeti alabilirsiniz.
      Satgılarımızla

      Yanıtla
  9. Merhaba avukat bey yd ret geldiğinde anayasa kararı henüz çıkmamıştı 10 haziranda duruşma var sicilimde hagb var Süresi dolmadı bana bir faydası olur mu teşekkür ederim

    Yanıtla
    • Merhaba,

      Dosyanızı takdir edersiniz ki bilmiyorum bununla birlikte HAGB hangi suçtan dolayı verildi? Bu soruların cevabı oldukça önemlidir. Bununla birlikte HAGB kararına 4045 sayılı kanundaki AYM iptal kararı ile şu an ulaşılamaz bu çerçevede de güvenlik soruşturmasına esas teşkil edemeyecektir. Avukatınız yoksa zaman kaybetmeksizin ofisimizle iletişime geçiniz. 0312 220 36 30

      Yanıtla
  10. 31 mart 2018 tarihinde güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kanunundan dolayı taşerondan kadroya geçiş sürecim durduruldu .Gaziantep 2.idare mahkemesinde 1 yıl bekledikten sonra ne olduğunu öğrendim.Çalıştığım kurumun içindeki müdürlerin 2012 yılında kurduğu bir spor derneğinde imzam varmış benimde bilgim yok mahkemece öğrendim.Gaziantep 4.idare mahkemesinde hala dava dosyam açık duruyor ne dava sonuçlanıyor nede bir haber çıkıyor .mağdur durumdayım.yardımcı olabilirmisiniz.

    Yanıtla

Yorum yapın

Call Now Button