İstihkak Davası , İstihkak Davası Dilekçe Örneği
İstihkak davası, icra takibi sırasında haczedilen malların kime ait olduğuna dair çıkan uyuşmazlıkların çözümünü sağlayan hukuki bir yoldur. Bu dava, borçlunun malı zannedilerek haczedilen ancak gerçekte üçüncü bir kişiye ait olan malların aidiyetinin tespiti için açılır. Uygulamada sıkça karşılaşılan bu davalarda, istihkak iddiası nedir, istihkak davası ne demek ve istihkak davası hangi mahkemede açılır gibi sorular önem arz etmektedir.
Aşağıda, istihkak davası nedir, hukukta istihkak davası ne demek, dava dilekçesinin nasıl hazırlanacağı ve örnek dilekçeler detaylı biçimde ele alınacaktır. Ayrıca, istihkak davası harca esas değer gibi uygulamada önem taşıyan teknik konular da açıklanacaktır.
İstihkak Davası Nedir?
İstihkak davası, icra takibi sürecinde borçluya ait olduğu zannedilerek haczedilen malın gerçekte üçüncü bir kişiye ait olduğunun iddia edilmesi durumunda açılan bir davadır. Bu davanın amacı, mal üzerindeki mülkiyet hakkının kime ait olduğunun tespitidir.
Türk hukukunda istihkak davası, İcra ve İflas Kanunu’nun 97. ve 99. maddelerinde düzenlenmiştir. Üçüncü kişi, kendisine ait olduğunu düşündüğü malın haksız şekilde haczedildiğini ileri sürerse, icra mahkemesine başvurarak hakkını koruyabilir.
Bu davalar, genellikle muvazaalı işlemler, ticari ilişki karışıklıkları veya ortak kullanım alanlarındaki mallar nedeniyle ortaya çıkar.
İstihkak İddiası Nedir?
İstihkak iddiası, icra takibi sırasında haczedilen malın borçluya değil, üçüncü bir kişiye ait olduğu yönündeki hak iddiasıdır. Üçüncü kişi, haciz sırasında veya hacizden itibaren 7 gün içinde icra müdürlüğüne başvurarak bu iddiayı ileri sürebilir.
İcra müdürlüğü, istihkak iddiasını alacaklı ve borçluya bildirir; itiraz olursa dosya icra hukuk mahkemesine gönderilir. Böylece, malın gerçekten kime ait olduğu mahkemece belirlenir.
Kısaca, istihkak iddiası haksız hacze karşı mülkiyet hakkını koruma yoludur.
Haciz Sebebiyle İstihkak Davası
Haciz sebebiyle istihkak davası, icra takibinde haciz konusu mal üzerinde malı haczedilen kişinin istihkâk iddiasında bulunması üzerine, üçüncü kişi/alacaklı tarafından açılan ve hacizli malın kime ait olduğunu tespit etme maksadını taşıyan dava türüdür.
Diyelim ki borçlu (B)’nin evine hacze gidildi ve evde bulunan değerli bir tablonun haczine karar verildi, fakat bu tablo esasen (T)’ye aittir ve o esnada emaneten o evde bulunmaktadır. Bu durumda (B)’nin borcundan dolayı (T)’nin tablosunun haczedilmesi tehlikesi mevcuttur. İşte bu durumda (B) veya (T) istihkak iddiasında bulunabilirler.
“Borçlu, elinde bulunan bir malı başkasının mülkü veya rehni olarak gösterdiği yahut üçüncü bir şahıs tarafından o mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia edildiği takdirde, icra dairesi bunu haciz ve icra tutanaklarına geçirir ve keyfiyeti iki tarafa bildirir.
İcra dairesi aynı zamanda istihkak iddiasına karşı itirazları olup olmadığını bildirmek üzere alacaklı ve borçluya üç günlük mühlet verir. Sükütları halinde istihkak iddiasını kabul etmiş sayılırlar.
Malın haczine muttali olan borçlu veya üçüncü şahıs, ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içinde istihkak iddiasında bulunmadığı takdirde, aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybeder. İstihkak iddiasının yapıldığı veya istihkak davasının açıldığı tarihte istihkak müddeisi ile birlikte oturan kimseler yahut bu şahısların iş ortakları, iddianın yapıldığı tarihte veya istihkak davası 97 nci maddenin 9 uncu fıkrası gereğince açılmışsa davanın açıldığı tarihte malın haczine ıttıla kesbetmiş sayılırlar.” (İİK; m. 96)
Bu durumda yapılacak iş ve işlemler İİK 97’ nci maddesinde düzenlenmiştir.
Eğer böyle bir istihkak iddiası varsa icra memurları durumu tutanağa bağlayarak taraflara bildirirler. Ayrıca bu iddiaya itirazları olup olmadığını bildirmek için taraflara 3 günlük süre verir. Bununla birlikte malın haczedildiğini sonradan öğrenen borçlu veya üçüncü kişi öğrenme tarihinden itibaren 7 gün içerisinde bu yönde bir istihkak iddiasında bulunmak zorundadır.
İstihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlu tarafından itiraz edilirse, icra memuru dosyayı hemen icra mahkemesine verir. İcra mahkemesi, dosya üzerinde veya gerek görürse ilgilileri davet ederek duruşma ile yapacağı inceleme neticesinde varacağı kanaate göre takibin devamına veya talikine (ertelenmesine) karar verir.
Eğer istihkak davasının sırf satışı geri bırakmak gayesiyle kötüye kullanıldığını kabul etmek için ciddi sebepler varsa, icra mahkemesi takibin taliki (ertelenmesi) talebini reddeder. Yani takibin devamına ilişkin karar verir.
Fakat eğer takibin talikine (ertelenmesine) karar verirse, haksız çıktığı takdirde alacaklının muhtemel zararına karşı davacıdan İİK 36 ncı maddesinde gösterilen teminat alınır. Bu teminatın cins ve miktarı mevcut delillerin niteliğine göre takdir edilir.
Takibin devamına dair verilen icra mahkemesi kararı kesindir. Üçüncü şahıs, icra mahkemesi kararının tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinde istihkak davası açmaya mecburdur. Bu müddet zarfında dava açılmaz ise üçüncü şahıs alacaklıya karşı iddiasından vazgeçmiş sayılır.
Fakat eğer üçüncü şahsa, yukarıda belirtildiği şekilde bir istihkak talebinde bulunmak imkanı verilmemiş ise, haczedilen şey hakkında veya satılıp da bedeli henüz alacaklıya verilmemişse bedeli hakkında, haczi öğrendiği tarihtden itibaren yedi gün içinde, icra mahkemesinde istihkak davası açabilir. Aksi takdirde aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybeder. Bu halde davacının talebi üzerine icra hakimi takibin talik (erteleme) edilip edilmemesi hakkında ilgili hükümler dairesinde acele karar vermeye mecburdur. Bu karar diğer taraf dinlenmeksizin de verilebilir.
Eğer istihkak davası henüz sonuçlanmadan evvel haczedilen mal paraya çevrilmiş ise, icra hakimi bu bedelin yargılama neticesine kadar alacaklıya ödenmemesi veya teminat karşılığında ya da duruma göre teminat olmadan derhal alacaklıya verilmesi hususunda ayrıca karar verir.
İstihkak davası genel hükümler çerçevesinde ve basit yargılama usulü uygulanarak yürütülür.
Haczedilmiş olan eşya ile ilgili olarak icra memuruna karşı ileri sürülen istihkak iddiasında üçüncü şahıs ve borçlunun birleşmesinin alacaklıya bir etkisi yoktur. Üçüncü şahıs her durumda bu iddiasını ispat etmek zorundadır.
Üçüncü şahsın haczedilmiş olan eşya kendisinin mülkü veya kendisine rehnedilmiş olduğu yolundaki iddiasının borçlu tarafından kabul edilmesi kendi aleyhine bir delil teşkil eder ve ileride bu ikrara aykırı hiçbir iddiada bulunamaz.
İstihkak davası üzerine takibin ertelenmesine karar verilip de sonuç olarak dava reddolunursa alacaklının alacağından bu dava dolayısıyla alınması geciken miktarın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere davacıdan tazminat alınmasına hükmolunur.
Davanın reddi hakkındaki karara karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran istihkak davacısı icra dairesinden İİK 36 ncı maddesine göre süre isteyebilir.
Ancak istihkak davası sabit olur ve bu arada istihkak iddiasına karşı alacaklının veya borçlunun kötü niyetle itiraz etmiş oldukları sabit olursa, haciz konusu malın değerinin yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere itiraz edenden tazminat alınmasına asıl dava ile birlikte hükmolunur.
İstihkak davaları süratle ve diğer davalardan önce görülerek karara bağlanır.
Miras Sebebiyle İstihkak Davası
Miras Sebebiyle İstihkak Davası. İstihkak davasının bir diğer yaygın biçimi olan “miras sebebiyle istihkak davası” 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 637-639. maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Miras bırakanın ölümü ile birlikte miras bırakana ait tüm malvarlığı aktif ve pasifleri ile birlikte mirası reddetmemiş olan mirasçılara küll hâlinde intikâl eder. Fakat bu malvarlığı değerlerinin bir kısmının başkalarının elinde bulunması mümkündür. İşte miras sebebiyle istihkâk davası ile mirasçılar (atanmış olsun yasal olsun) bu üstün haklarını ispat ederek söz konusu malin kendilerine teslimi için üçüncü kişiye karşı dava açabilirler.
“Yasal veya atanmış mirasçı, terekeyi veya bazı tereke mallarını elinde bulunduran kimseye karşı mirasçılıktaki üstün hakkını ileri sürerek miras sebebiyle istihkak davası açabilir.
Bu davada hâkim, mirasçılık sıfatıyla ilgili uyuşmazlıkları da çözer.
Hâkim, davacının istemi üzerine hakkın korunması için davalının güvence göstermesi veya tapu kütüğüne şerh verilmesi gibi gerekli her türlü önlemi alır.” (TMK 637)
Mirasçıların açmış oldukları bu istihkak davasının kabulü hâlinde, tereke veya terekeye dahil mal, davacı/davacılara zilyetliğe ilişkin hükümler uyarınca verilir. Bu davada davalı, tereke malını zamanaşımı yoluyla kazandığını ileri süremez. (TMK 638)
İstihkak Davası Açma Süresi
İstihkak Davası Açma Süresi olarak gelen soruyu haciz sebebiyle veya miras sebebiyle açılan istihkak davaları bakımından ayrı ayrı cevaplandıralım:
Haciz Sebebiyle Açılan Davada İstihkak Davası Açma Süresi
Malın haczedilmiş olduğu öğrenen borçlu veya üçüncü şahıs, öğrenme tarihinden itibaren yedi gün içinde istihkak iddiasında bulunmadığı takdirde, aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybeder.
Bu iddia üzerine icra mahkemesi takibin devamı ya da ertelenmesi yönünde bir karar verir. Takibin devamına dair verilen icra mahkemesi kararı kesindir. Üçüncü şahıs, icra mahkemesi kararının tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinde istihkak davası açmaya mecburdur. Bu müddet zarfında dava açılmaz ise üçüncü şahıs alacaklıya karşı iddiasından vazgeçmiş sayılır.
Fakat eğer üçüncü şahsa, yukarıda belirtildiği şekilde bir istihkak talebinde bulunmak imkanı verilmemiş ise, haczedilen şey hakkında veya satılıp da bedeli henüz alacaklıya verilmemişse bedeli hakkında, haczi öğrendiği tarihden itibaren yedi gün içinde, icra mahkemesinde istihkak davası açabilir. Aksi takdirde aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybeder. Bu halde davacının talebi üzerine icra hakimi takibin talik (erteleme) edilip edilmemesi hakkında ilgili hükümler dairesinde acele karar vermeye mecburdur. Bu karar diğer taraf dinlenmeksizin de verilebilir. (İİK m. 96-97)
Miras Sebebiyle Açılan Davada İstihkak Davası Açma Süresi
Miras sebebiyle istihkak davasında zamanaşımı miras konusu malı elinde bulunduran üçüncü kişinin iyi niyetli olup olmamasına göre değişir. Eğer malı elinde bulunduran kişi söz konusu malın miras bırakana ait olduğunu biliyor ve buna rağmen malı elinde tutmaya devam ediyorsa kötü niyetli, aksi takdirde iyi niyetlidir. Aksi ispatlanamadığı sürece iyi niyet asıldır.
“Kanunun iyiniyete hukukî bir sonuç bağladığı durumlarda, asıl olan iyiniyetin varlığıdır.
Ancak, durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimse iyiniyet iddiasında bulunamaz.” (TMK m. 3)
Kanuna göre bu davada zamanaşımı, davacının kendisinin mirasçı olduğunu ve iyiniyetli davalının terekeyi veya tereke malını elinde bulundurduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde mirasbırakanın ölümünün veya vasiyetnamenin açılmasının üzerinden on yıldır. İyiniyetli olmayanlara karşı zamanaşımı süresi ise yirmi yıldır. (TMK; m. 639)
İstihkak Davası Hangi Mahkemede Açılır?
İstihkak davası, doğrudan icra hukuk mahkemesinde açılır. Çünkü bu dava, İcra ve İflas Kanunu kapsamında düzenlenmiş özel bir davadır.
Yetkili mahkeme, haczin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra hukuk mahkemesidir. Yani haciz hangi icra dairesi tarafından yapılmışsa, dava da o yerin icra hukuk mahkemesinde görülür.
Bu nedenle, dilekçede yanlış mahkeme belirtilmemesi ve yetkili mahkemede dava açılması büyük önem taşır; aksi durumda dava usulden reddedilebilir.
İstihkak Davası Görevli Mahkeme
İstihkak Davası Görevli Mahkeme olarak gelen soruyu haciz sebebiyle veya miras sebebiyle açılan istihkak davaları bakımından ayrı ayrı cevaplandıralım:
Haciz Sebebiyle Açılan İstihkak Davasında Görevli Mahkeme
Bu davalarda yetkili ve görevli mahkeme, asıl icra takibinin yapıldığı yer veya davalının yerleşim yeri icra mahkemesidir.
Miras Sebebiyle Açılan İstihkak Davasında Görevli Mahkeme
Bu davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleri’dir. Yetkili mahkeme ise, ölen kimsenin son yerleşim yeri mahkemesi (HMK m. 11/1-a) veya terekenin yazımı ve tespiti zamanında mal nerede bulunuyorsa o yer mahkemesidir (HMK m. 11/2).
İstihkak Davası Harç
İstihkak Davası Harç. Bu dava türlerinde alınacak harç nisbî harç niteliğinde olup dava konusu malvarlığının değeri üzerinden hesaplanmaktadır. Haciz sebebiyle istihkâk davasında takip konusu alacak ile haczedilen malın değeri mukayese edilir hangisi daha az ise o esas alınır ve o değer üzerinden ¼ oranında peşin nisbi ilam harcı alınır.
İstihkak Davası Yargıtay Kararları
İstihkak Davası Yargıtay Kararları araştırmamızda, İstihkak davaları hakkında verilmiş pek çok Yargıtay kararı vardır. Bunların tamamına burada yer vermek olanağı yoktur. Bununla birlikte bir örnek teşkil etmesi bakımından şu kararı aktarmakla yetinelim:
“Dava konusu ev eşyaları 3. kişi durumundaki davacıya ait ev adresinde 1.4.2008 tarihinde haczedilmiş, davacı 3. kişinin istihkak iddiasına alacaklı vekilince karşı çıkılmıştır. Borçlunun takip dayanağı bonodaki adresi İstasyon Caddesi … Yeşilköy adresidir. Borçluya ödeme emri 8.4.2008 tarihinde icra dairesinde tebliğ edilmiş, borçlu lehine olan sürelerden feragat ederek takibi kesinleştirmiş ve adres olarak mahkemenin kabulünün aksine takip adresi olan İstasyon Caddesi No: … Yeşilköy adresini bildirmiştir. Haciz ise Ürgüplü Caddesi Kuşkonmaz SK. … Yeşilyurt adresinde davacının huzuru ile gerçekleşmiştir. Haczin uygulandığı adres takip yada ödeme emri tebliğ adresi olmayıp, borçlu hacizde de hazır olmadığından, borçlunun haciz adresi ile ilgisi saptanamamaktadır. Bu durumda İİK’in 97/a maddesinde öngörülen karine davacı yararına olup, haciz adresinin ve hacizli malların borçlu ile ilgisinin davalı alacaklı tarafından kanıtlanması gerekir. Davanın 3. kişi tarafından açılmış olması ispat yükünün yer değiştirmesine neden olmaz.
Davalı alacaklı tarafından haciz adresinin ve hacizli malların borçluya ait olduğuna ilişkin herhangi bir kanıt ileri sürülmemiştir. Aksine ispat yükü kendisinde olmamasına rağmen davacı 3. kişi tarafından, haciz adresinin çalıştığı firma yetkilisi tarafından kiralandığına ilişkin 1.6.2007 tarihli kira sözleşmesi sunulmuş, bu sözleşmede davacının müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğu görülmüş, yine hacizli malların bir kısmına uygunluk arzeden ve çalıştığı firma adına düzenlenen 20.7.2007 tarihli fatura sunulmuşmr. Anılan sebeplerle haciz adresinin ve hacizli malların borçluya ait olduğu-kanıtlanmadığından 3. Kişi tarafından açılan davanın kabulü yerine reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.” (Y. 21.HD 21.01.2010 tarih, E. 2008/19610 ve K: 2010/299 sayılı kararı)
İstihkak Davası Dilekçe Örneği
Aşağıda yer alan örnek dilekçe, yalnızca genel bir taslaktır. Her somut olayın özellikleri farklı olduğundan, dilekçenin profesyonel bir hukukçu tarafından düzenlenmesi tavsiye edilir.
Dilekçe Örneği – 1
……….. NÖBETÇİ İCRA HUKUK MAHKEMESİ’NE
DAVACI: Ad Soyad – T.C. Kimlik No – Adres
VEKİLİ: Av. Ad Soyad – Baro Sicil No – Adres – UETS No
DAVALI: Ad Soyad – T.C. Kimlik No – Adres
KONU: İcra ve İflas Kanunu’nun 99. maddesine göre istihkak davası açılmasıdır.
AÇIKLAMALAR:
Müvekkilim ……… A.Ş., ……… İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı dosyasında alacaklıdır. Borçlu ……… Ltd. Şti. hakkında başlatılan icra takibinde … adresinde haciz işlemi yapılmıştır. Ancak haciz sırasında orada bulunan üçüncü şahıs, malların kendisine ait olduğunu iddia ederek istihkak iddiasında bulunmuştur.
İcra Müdürlüğü, İİK madde 99 uyarınca tarafımıza istihkak davası açma hakkı tanımıştır. Borçlu şirketin, alacaklıdan kaçınmak için malvarlığını muvazaalı şekilde üçüncü kişiye devrettiği tespit edilmiştir. Yapılacak bilirkişi incelemesi ve SGK kayıtları bu durumu ortaya koyacaktır.
HUKUKİ DELİLLER: İcra dosyası, haciz tutanağı, ticaret sicil kayıtları, SGK dökümleri, tanık beyanları, bilirkişi incelemesi.
HUKUKİ SEBEPLER: İcra ve İflas Kanunu, HMK ve ilgili mevzuat.
SONUÇ VE TALEP:
Yukarıda açıklanan nedenlerle, üçüncü şahıs tarafından yapılan istihkak iddiasının reddine, hacizli malların borçluya ait olduğunun tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini arz ederiz.
Saygılarımla.
Ad Soyad / İmza
Dilekçe Örneği – 2
……….. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NE
DAVACI: Ad Soyad – T.C. Kimlik No – Adres
VEKİLİ: Av. Ad Soyad – Baro Sicil No – Adres – UETS No
DAVALI: Ad Soyad – T.C. Kimlik No – Adres
KONU: İstihkak İddiası başvurusudur.
AÇIKLAMALAR:
Müvekkil şirkete ait işyerinde …/…/… tarihinde haciz yapılmıştır. Haciz mahallinde bulunan tüm mallar müvekkil şirkete aittir. Borçlu şirket ile müvekkil arasında hiçbir hukuki veya ticari bağ bulunmamaktadır.
İcra ve İflas Kanunu’nun 97. maddesi gereğince, yapılan hacze karşı istihkak iddiamızın değerlendirilmesi ve dosyanın icra mahkemesine gönderilmesini talep ederiz.
DELİLLER: Haciz tutanağı, faturalar, ticaret sicil kayıtları, tanık beyanları.
HUKUKİ SEBEPLER: İcra ve İflas Kanunu, HMK.
SONUÇ VE TALEP:
İstihkak iddiamız doğrultusunda dosyanın İİK madde 97 gereği icra mahkemesine gönderilmesine, verilecek kararın tarafımıza tebliğine karar verilmesini vekil eden adına arz ederim.
Ad Soyad / İmza
İstihkak Davası Harca Esas Değer
İstihkak davası harca esas değer, dava konusu malın değeri üzerinden hesaplanır. İcra dosyasındaki haciz tutanağında belirtilen mal değeri genellikle harç hesaplamasında esas alınır. Bu nedenle, malın gerçek piyasa değerine uygun bir beyan yapılması gerekir.
Harç ve giderlerin eksik ödenmesi, davanın usulden reddine yol açabilir.
İstihkak Davası Dilekçesi Hazırlanırken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Dava açarken harç ve gider avansı yatırılmalıdır.
Yetkili mahkeme doğru belirlenmelidir.
Dilekçede taraf bilgileri, adresler ve konu eksiksiz yer almalıdır.
Deliller açıkça belirtilmeli, her iddia belge ile desteklenmelidir.
Netice-i talep kısmında talep edilen karar açık ve anlaşılır biçimde yazılmalıdır.
Süreler dikkatle takip edilmelidir; istihkak davalarında süreler hak düşürücüdür.
Gereken durumlarda arabuluculuk başvurusu kontrol edilmelidir.
Sıkça Sorulan Sorular
İstihkak Davasının Amacı Nedir?
İstihkak davası, haciz aşamasında borçluya ait olduğu düşünülen bir mala haciz konulduğunda, malın 3. kişiler veya borçlu tarafından başkasına ait olduğu iddia edilirse, bu malın mülkiyetinin kime ait olduğunun belirlenmesi için açılmaktadır.
Borçlunun Üzerinde Mal Yoksa Ne Yapılır?
Borçlunun üzerinde mal yoksa maaş alıyor olması durumunda maaşı haczedilebilecektir.
İstihkak Davası Kim Açar?
Mal borçlunun elinde ise istihkak davası malın kendisine ait olduğunu iddia eden 3. kişi tarafından açılacaktır. Mal 3. kişinin elinde ise dava alacaklı tarafından 3. kişiye açılacaktır.
İstihkak Davası Nasıl Kazanılır?
Malın borçlunun elinde olması durumunda 3. kişinin malın kendisine ait olduğunu iddiasını kanıtlamasıyla, Malın üçüncü kişinin elinde olması durumunda ise alacaklının bu malın 3. kişiye ait olmadığını kanıtlamasıyla dava kazanılabilecektir.
İstihkak davası satışa engel mi?
İstihkak davası açılmış olması satışa engel değildir. Satışın engellenmesi için icranın durması konusunda karar verilmesi gereklidir.
Avukat Fatih Tahancı, 2015 yılında Hukuk Fakültesini tam burslu, onur öğrencisi olarak Ankara’da tamamlamıştır. Avukatlık stajını Ankara Barosu nezdinde; ceza hukuku, sigorta hukuku, tazminat hukuku, iş hukuku, icra hukuku ve idare hukuku konularına odaklanmış çeşitli avukatlık bürolarında staj yaparak tamamlamıştır. Avukat Fatih Tahancı Çankaya/Ankara’da bulunan Tahancı Hukuk Bürosu’nda avukatlık faaliyeti göstermektedir.