Miras Hukuku

Mirasta Tenkis Davası ve Saklı Pay

MİRASTA TENKİS DAVASI VE SAKLI PAY - tahanci.av.tr

Mirasta tenkis davası ve saklı pay, miras bırakanın (muris) yasal sınırları aşarak yaptığı tasarruflar sonucunda, saklı paylı mirasçıların miras hakkının ihlal edilmesi durumunda açılan davadır. Bu dava, murisin ölümünden sonra, kanunun belirlediği miras paylarının korunması amacıyla gündeme gelir. Türk Medeni Kanunu’na göre, miras bırakanın tasarruf özgürlüğü, yalnızca saklı pay sınırları içinde geçerlidir. Bu sınırın aşılması halinde saklı paylı mirasçılar, tenkis davası açarak hakkaniyete uygun paylaşımı sağlayabilir.

Miras hukukunda tenkis, hem mirasbırakanın mal kaçırma veya adaletsiz paylaştırma girişimlerine karşı koruyucu bir önlem niteliği taşır hem de aile içi miras dengesini güvence altına alır. Dava yalnızca murisin ölümünden sonra açılabilir; muris hayatta iken böyle bir dava açılamaz.

Mirasta Tenkis Davası Nedir?

Tenkis davası, mirasbırakanın (muris) tasarruf nisabını aşarak yaptığı ölüme bağlı (vasiyet, miras sözleşmesi) veya sağlararası (bağış, satış görünümünde bağış vb.) kazandırmaların, saklı pay sınırına çekilmesini sağlayan inşai (yenilik doğuran) bir davadır. Amaç, saklı paylı mirasçıların kanunen güvence altındaki paylarının korunması ve murisin tasarruf serbestisinin kanuni sınıra döndürülmesidir.

  • Dava yalnızca murisin ölümünden sonra açılabilir; muris hayatta iken tenkis talep edilemez.
  • Tenkis, saklı payı zedeleyen kazandırmanın aşan kısmı yönünden hüküm doğurur; kazandırmayı tümden hükümsüz kılmaz, kanuni sınıra kadar indirir.
  • Uygulamada süreç, net terekenin belirlenmesi, saklı pay oranının tespiti ve tasarruf oranının aşan kısmın hesaplanması adımlarından oluşur.
  • Tenkis sırası, kural olarak önce ölüme bağlı tasarruflar, yetmezse en yeni tarihten eskiye doğru sağlararası kazandırmalar şeklindedir.

Bu çerçevede, mirasbırakanın bazı mirasçılar aleyhine mal kaçırma görüntüsü veren işlemleri dahi, tenkis mekanizması ile yasal sınıra çekilerek, payların adil ve hukuka uygun biçimde dağıtılması sağlanır. Saklı pay nedir ve saklı pay nasıl hesaplanır sorularının yanıtı, takip eden başlıklarda ayrıntılı olarak ele alınacaktır.

Saklı Pay Sahibi Mirasçı Nedir?

Saklı pay sahibi mirasçı, miras bırakanın yaptığı tasarruflara rağmen miras payı kanunla korunan kişidir. Türk Medeni Kanunu’nda sınırlı olarak belirtilen bu kişiler, miras bırakanın malvarlığı üzerinde tam serbest tasarrufunu engelleyen istisnalar oluşturur.

Saklı pay, murisin kendi iradesiyle dahi ortadan kaldıramadığı, devlet tarafından korunan bir miras hakkıdır. Bu nedenle, saklı paylı mirasçıların payına zarar verecek her türlü kazandırma tenkis davasına konu edilebilir.

Kanuna göre saklı paylı mirasçılar:

  • Altsoy: çocuklar, torunlar ve evlatlıklar,
  • Anne ve baba,
  • Sağ kalan eştir.

Eskiden kardeşler de saklı paylı mirasçılar arasında yer alırken, 10 Mayıs 2007 tarihinde yapılan yasal değişiklikle bu hakları kaldırılmıştır. Ancak bu değişiklikten önceki ölümler için açılan davalarda, kardeşlerin saklı payı da dikkate alınır.

Çocukların saklı payı, miras bırakanın tasarruf serbestisini en çok sınırlayan unsur olup, aile mirasının korunmasında büyük öneme sahiptir. Bu nedenle çocuğun saklı pay oranı ve saklı pay hesaplama örnekleri, bir sonraki bölümde ayrıntılı şekilde açıklanacaktır.

Miras Hukukunda Saklı Pay Oranları Nedir?

Saklı pay oranı, miras bırakanın tasarruf edebileceği kısımdan çıkarılarak kanunla korunan miras payını ifade eder. Bu oranlar, mirasçının zümresine göre değişir ve miras bırakanın malvarlığı üzerindeki özgür tasarruf hakkının sınırlarını belirler.

Miras hukukuna göre saklı pay oranları şu şekildedir:

  1. Altsoy (çocuklar, torunlar, evlatlıklar)
    Miras bırakanın altsoyu için yasal miras payının yarısı (1/2’si) saklı paydır.
    Örneğin, bir murisin üç çocuğu ve eşi varsa, terekenin paylaşımı şöyle olur:
    • Eşin yasal miras payı 1/4,
    • Her bir çocuğun yasal miras payı 1/4’tür.
      Ancak çocuğun saklı payı bu payın yarısı olduğundan her biri 1/8 oranında saklı pay hakkına sahiptir. Bu durumda miras bırakan tüm malvarlığını eşine bıraksa bile her çocuğun mirasın 1/8’i oranında hakkı saklı kalır.
      Dolayısıyla, çocukların saklı payı ne kadar sorusunun cevabı, yasal paylarının yarısı şeklindedir.
  2. Anne ve Baba
    Miras bırakanın anne ve babasının her biri için yasal miras payının dörtte biri (1/4’ü) saklı paydır.
  3. Sağ Kalan Eş
    • Eş, altsoy veya anne-baba ile birlikte mirasçı ise, yasal miras payının tamamı saklı paydır.
    • Eğer tek başına veya üçüncü zümre ile birlikte mirasçı oluyorsa, yasal miras payının dörtte üçü (3/4’ü) saklı pay kabul edilir.

Bu oranlar, 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile belirlenmiştir.
Daha önceki ölümler için 743 sayılı eski Medeni Kanun hükümleri uygulanır.

Saklı pay oranı belirlenirken, esas alınan unsur net tereke değeridir.
Örneğin, terekenin toplamı 1 birim kabul edilirse ve saklı paylar toplamı 5/8 ise, murisin tasarruf edebileceği kısım (tasarruf oranı) 3/8 olacaktır.
Bu durumda “terekesi /8 pay ne demek” ifadesi, terekedeki her bir kesirli payın mirasçının saklı veya yasal pay oranına denk geldiği anlamına gelir.

Saklı Pay Nasıl Hesaplanır?

Saklı pay nasıl hesaplanır sorusu, miras hukukunda en çok merak edilen konulardan biridir. Saklı payın doğru hesaplanabilmesi için önce net terekenin (aktif – pasif farkının) tespit edilmesi gerekir. Ardından yasal miras payı belirlenir ve kanunun öngördüğü saklı pay oranı bu paya uygulanır.

Saklı Pay Hesaplama Adımları

  1. Terekenin tespiti:
    Tereke; murisin ölüm tarihinde sahip olduğu tüm malvarlığı değerlerinden (taşınmazlar, araçlar, banka hesapları vb.) borçlarının, cenaze giderlerinin ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin üç aylık geçim giderlerinin çıkarılmasıyla belirlenir.
  2. Yasal miras payının belirlenmesi:
    Kanuna göre altsoyun (çocukların) yasal miras payı genellikle eşin payı çıktıktan sonra kalan kısmın eşit bölünmesidir.
  3. Saklı pay oranının uygulanması:
    Her mirasçı grubunun saklı pay oranı farklıdır:
    • Altsoy (çocuklar): Yasal payın 1/2’si,
    • Anne-baba: Yasal payın 1/4’ü,
    • Sağ kalan eş: Duruma göre yasal payın tamamı veya 3/4’ü.

Saklı Pay Hesaplama Örneği

Örneğin, bir murisin ve iki çocuğu hayattadır ve terekesinin net değeri 800.000 TL’dir.

  • Eşin yasal miras payı: 1/4 (200.000 TL)
  • Çocukların toplam payı: 3/4 (600.000 TL), her bir çocuk 300.000 TL.
  • Çocuğun saklı pay oranı: 1/2
  • Buna göre her bir çocuğun saklı payı = 300.000 TL × 1/2 = 150.000 TL

Sonuçta, muris tüm malvarlığını eşine bıraktıysa dahi, her bir çocuk 150.000 TL saklı pay hakkına sahiptir.
Yani çocukların toplamda 300.000 TL’si saklı pay olarak korunur.
Bu miktar, murisin tasarruf edebileceği oranı (500.000 TL) aşan bir kazandırma yapması halinde tenkis davasına konu olur.

Tereke Nasıl Hesaplanır?

Tereke, miras bırakanın ölüm anında sahip olduğu tüm malvarlığı değerlerinden (taşınmazlar, paralar, alacaklar vb.) borçlarının, cenaze giderlerinin ve birlikte yaşadığı kişilerin üç aylık geçim giderlerinin çıkarılmasıyla kalan net malvarlığı toplamıdır.

Net tereke, tenkis davasının temelini oluşturur çünkü saklı payın doğru hesaplanabilmesi için terekenin aktif ve pasif kalemlerinin doğru şekilde belirlenmesi gerekir.

1. Terekenin Aktif Kalemleri

  • Miras bırakanın ölüm tarihinde sahip olduğu taşınmaz mallar, menkuller, banka hesapları, alacaklar, şirket hisseleri ve menkul kıymetlerdir.
  • Ayrıca iadeye ve tenkise tabi kazandırmalar da aktif kısma eklenir. Yani murisin sağlığında yaptığı bazı bağışlar ve satış görünümündeki kazandırmalar, tenkis davasında terekeye geri eklenir.

2. Terekenin Pasif Kalemleri

  • Miras bırakanın borçları,
  • Cenaze masrafları,
  • Terekenin mühürlenmesi ve defter tutulması giderleri,
  • Birlikte yaşadığı kişilerin üç aylık geçim giderleri,
  • Gerektiğinde avukatlık veya dava masrafları.

Bu pasif kalemler aktif toplamdan çıkarıldığında net tereke bulunur.

3. Tereke Hesabının Önemi

Terekenin eksiksiz belirlenmesi, saklı pay hesaplaması, tasarruf oranı ve tenkis davası sonucunda geri alınacak malların miktarı açısından belirleyicidir. Eksik tereke hesabı, hatalı saklı pay oranı hesaplama sonuçlarına ve davanın reddine yol açabilir.

Dolayısıyla tereke hesabı genellikle bilirkişi tarafından yapılır ve bu rapor mahkeme kararının dayanağını oluşturur.

4. Tenkis Davasının Özellikleri

  • Sadece murisin ölümüyle açılabilir. Muris hayatta iken dava açılamaz.
  • Dava, yalnızca tasarruf oranını aşan kısmı hedef alır; yapılan kazandırma tamamen iptal edilmez, sadece saklı pay oranına çekilir.
  • Tenkis davası inşai (yenilik doğurucu) bir dava türüdür; mahkeme kararıyla geriye etkili sonuç doğurur.
  • Tenkis davası açabilmek için, mirasbırakanın yaptığı tasarrufun saklı paylı mirasçıların payına tecavüz ettiğinin ispatlanması gerekir.

5. Saklı Payın İhlali Örneği

Bir muris, tüm malvarlığını tek bir çocuğuna vasiyet etmişse ve diğer çocukların saklı payları korunmamışsa, diğer mirasçılar bu durumu tenkis davası ile düzeltebilir. Mahkeme, vasiyetin saklı payları aşan kısmını geçersiz sayarak, mirasın adil şekilde yeniden paylaştırılmasına karar verir.

Tenkis, saklı pay tamamlanıncaya kadar önce ölüme bağlı tasarruflardan, bu yetmezse en yeni tarihli sağlararası kazandırmalardan geriye doğru yapılır.
Bu kural, tenkis sırası olarak adlandırılır ve davanın en kritik hesaplama aşamasıdır.

Kimler Tenkis Davası Açabilirler?

Tenkis davası, yalnızca saklı paylı mirasçılar veya istisnai olarak onların alacaklıları tarafından açılabilir. Bu dava, miras bırakanın yaptığı kazandırmalarla saklı payı ihlal edilen mirasçıların korunmasını amaçlar.

1. Saklı Paylı Mirasçılar

Türk Medeni Kanunu’na göre tenkis davasını açabilecek kişiler şunlardır:

  • Altsoy (çocuklar, torunlar, evlatlıklar),
  • Anne ve baba,
  • Sağ kalan eş.

Bu kişiler, miras bırakanın ölümünden sonra saklı paylarına tecavüz eden bir tasarruf olduğunu öğrendiklerinde tenkis davası açma hakkına sahiptir.
Her saklı paylı mirasçı, kendi payı oranında bağımsız olarak dava açabilir.
Ancak yalnızca dava açan mirasçı, tenkis kararından yararlanır; dava açmayan mirasçılar bu karardan otomatik olarak faydalanamaz.

Eğer saklı paylı mirasçı fiil ehliyetine sahip değilse, davası kanuni temsilcisi (veli veya vasi) tarafından açılır. Bu yükümlülük yerine getirilmezse, temsilci sonradan sorumlu tutulabilir.

2. Saklı Paylı Mirasçıların Alacaklıları ve İflas Masası

Bazı durumlarda, saklı paylı mirasçının alacaklıları da tenkis davası açabilir.
Bu durum, mirasçı tenkis davası açmazsa ve alacaklılar elinde aciz vesikası varsa mümkündür.

Şartlar şunlardır:

  • Aciz vesikası, mirasın açıldığı tarihte mevcut olmalıdır.
  • Mirasçının borçlu olduğu sabit olmalıdır.
  • Alacaklı, sadece alacağı miktarınca tenkis talebinde bulunabilir.

Eğer mirasçı iflas etmişse, bu durumda iflas masası da tenkis davası açma hakkına sahiptir.
Ancak alacaklılar veya iflas masası, önce saklı paylı mirasçıya dava açması için uygun bir süre verir, bu süre içinde dava açılmazsa kendileri davayı açabilir.

Bu düzenleme, borçlunun saklı payını korumak adına dava açmaktan kaçınması hâlinde alacaklıların mağduriyetini önlemek için getirilmiştir.

Tenkis Davası Kime Karşı Açılır?

Tenkis davası, miras bırakanın tasarruf nisabını aşarak saklı paylı mirasçıların hakkına tecavüz ettiği kazandırmalardan yararlanan kişilere karşı açılır. Bu kişiler mirasçı olabileceği gibi, miras dışı üçüncü kişiler de olabilir.

1. Davalılar Kimlerdir?

  • Kazandırmadan yararlanan kişiler:
    Miras bırakanın yaptığı vasiyet, bağış veya satış görünümündeki devirlerden fayda sağlayan kişiler davalı konumundadır.
  • Birden fazla kazandırma varsa:
    Tenkis davası, bir veya birden fazla kişiye karşı açılabilir. Ancak mirasçı yalnızca seçtiği kişilere dava açarsa, diğer kazandırmalardan doğan sonuçlara katlanmak zorunda kalır.
  • Kazandırma yapılan kişi ölmüşse:
    Bu durumda dava, o kişinin mirasçılarına yöneltilir.

2. Üçüncü Kişilere Karşı Tenkis

Kural olarak dava, doğrudan kazandırmadan yararlanan kişiye karşı açılır.
Ancak Yargıtay, bazı özel durumlarda üçüncü kişilere karşı da tenkis davası açılabileceğini kabul etmektedir.

Buna göre:
Eğer kazandırmadan yararlanan kişi, miras bırakanın saklı pay kurallarını aşmak amacıyla kazandığı malı, kötü niyetli olarak üçüncü kişiye devretmişse, bu durumda tenkis davası o üçüncü kişiye karşı da açılabilir.

Yargıtay’ın 13.01.1975 tarihli ve 1974/7 E., 1975/1 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’na göre üçüncü kişiye karşı tenkis davası açılabilmesi için iki şart gerekir:

  1. Tenkis yükümlüsünün, malı tenkisten kaçırmak amacıyla üçüncü kişiye devretmiş olması,
  2. Üçüncü kişinin, bu amacı bilerek ve kötü niyetle malı devralmış olması.

Bu koşullar oluştuğunda, saklı paylı mirasçılar doğrudan kötü niyetli üçüncü kişilere karşı dava açabilirler.
Böylece, miras bırakanın ve kazandırmadan yararlanan kişilerin saklı payı dolanma girişimleri tenkis mekanizmasıyla bertaraf edilir.

Tenkis Davası Açma Süresi ve Yetkili Mahkeme

Tenkis davası açma süresi, Türk Medeni Kanunu’nun 571. maddesinde düzenlenmiştir.
Süreler hak düşürücü niteliktedir; mahkeme tarafından re’sen dikkate alınır ve geçirilmesi hâlinde dava reddedilir.

  • 1 yıllık süre: Saklı paylı mirasçı, hakkına tecavüz edildiğini öğrendiği andan itibaren 1 yıl içinde dava açmalıdır.
  • 10 yıllık süre: Vasiyetnamelerde bu süre vasiyetnamenin açıldığı, diğer tasarruflarda ise mirasın açıldığı tarihten itibaren başlar.

Bu süreler zamanaşımı değil, hak düşürücü sürelerdir. Dolayısıyla tarafların uzlaşmasıyla uzatılamaz veya kesilemez.
Miras bırakan hayattayken süre işlemeye başlamaz; dava ancak ölüm sonrası açılabilir.

Yetkili mahkeme, murisin son yerleşim yerindeki Asliye Hukuk Mahkemesi’dir.
Tenkis davası, aynı zamanda tapu iptali veya vasiyetnamenin iptali talepleriyle birlikte de açılabilir.

Tenkis Talebinin Def’i Olarak İleri Sürülmesi

Tenkis hakkı, yalnızca dava yoluyla değil, bazı durumlarda def’i (savunma) olarak da ileri sürülebilir.
Bu durum, saklı paylı mirasçının dava açma süresini kaçırdığı hâllerde gündeme gelir.

1. Tenkis Def’inin Anlamı

Tenkis davası süresi geçmiş olsa bile, saklı paylı mirasçıya karşı kazandırma lehdarı tarafından açılan bir dava varsa, mirasçı bu talebe karşı “tenkis def’i” ileri sürebilir.
Bu savunma, kazandırmanın saklı payı ihlal ettiğini ileri sürerek, ifa talebinin kısmen reddini sağlar.

2. Özellikleri

  • Def’i olarak ileri sürüldüğünde herhangi bir süreye tabi değildir.
  • Ancak yalnızca kazandırma konusu malın verilmesine yönelik taleplere karşı kullanılabilir.
  • Saklı paylı mirasçı def’i hakkını açıkça belirtmeli; hâkim bunu kendiliğinden dikkate alamaz.
  • Birden fazla mirasçı varsa, tenkis def’i sadece ileri süren kişi lehine sonuç doğurur.

Bu yönüyle tenkis def’i, süresi dolmuş olsa bile saklı pay hakkının korunması için son savunma aracı olarak önem taşır.

Tenkis Nasıl Yapılır? Tenkis Usulü Nedir?

Tenkis usulü, miras bırakanın yaptığı kazandırmaların hangi sırayla azaltılacağını düzenler. Türk Medeni Kanunu’nun 570. maddesine göre, tenkis işlemi belirli bir öncelik sırasına göre yapılır.

1. Tenkis Sırası

  • Öncelikle ölüme bağlı tasarruflardan (vasiyetname, miras sözleşmesi gibi) başlanır.
  • Bu tasarruflar saklı payı tamamlamaya yetmezse, en yeni tarihliden eskiye doğru sağlararası kazandırmalar (bağışlar, satış görünümündeki devirler) tenkis edilir.
  • Kamu yararına dernek ve vakıflara yapılan kazandırmalar ise en son sırada tenkise tabi tutulur.

2. Uygulama

Tenkis, yalnızca saklı payı aşan kısım için yapılır.
Yani kazandırmanın tamamı değil, sadece fazla kısmı etkisiz hâle gelir.
Tenkis davası sonunda mahkeme, aşan miktarın geri verilmesine veya bedel olarak ödenmesine hükmedebilir.

Bu şekilde, miras bırakanın iradesi kısmen korunurken, saklı paylı mirasçının yasal hakkı da güvence altına alınmış olur.

Saklı Pay ve Tenkis Davası Yargıtay Kararları

Yargıtay içtihatları, tenkis davasının nasıl uygulanacağına ve saklı payın korunmasına dair önemli ölçütler getirmiştir. Aşağıda öne çıkan bazı kararların özeti yer almaktadır:

  • 13.05.1975 tarihli İBK (1974/7 E., 1975/1 K.):
    Miras bırakanın saklı pay kurallarını aşmak amacıyla yaptığı temliki tasarruftan sonra, bu malı kötü niyetli şekilde üçüncü kişiye devreden kişiye karşı da saklı paylı mirasçılar tenkis davası açabilir.
  • 22.05.1987 tarihli İBK (1986/4 E., 1987/5 K.):
    Saklı payı zedelenen mirasçılar, tenkis davasıyla birlikte veya ayrı olarak muvazaa (danışıklılık) sebebiyle tapu iptali ve tescil davası da açabilir.
  • 11.11.1994 tarihli İBK (1994/4 E., 1994/4 K.):
    Belirli bir malın tenkisi sırasında, malın bölünmesi mümkün değilse lehine vasiyet yapılan kişi seçimlik hak kullanabilir:
    Ya tenkis oranına denk gelen miktarı nakden öder, ya da tasarruf nisabı kadar kısmı alır.

Bu içtihatlar, tenkis davası ile saklı payın sınırlarını netleştirerek uygulamada birliğin sağlanmasına yardımcı olmuştur.

Tenkis Davası ve Terekenin Belirlenmesi

Tenkis davasında en önemli aşama, terekenin doğru şekilde belirlenmesidir. Çünkü tenkis oranı ve saklı payın ihlal edilip edilmediği ancak net tereke hesaplanarak ortaya çıkar.

1. Terekenin Kapsamı

Tereke; murisin ölüm tarihinde bıraktığı tüm mal, hak, alacak ve borçları kapsar.
Bu kapsamda:

  • Taşınmazlar, araçlar, banka hesapları, şirket payları, alacaklar terekenin aktifini,
  • Murisin borçları, cenaze masrafları, defter tutma giderleri, birlikte yaşadığı kişilerin geçim giderleri ise pasifini oluşturur.

Net tereke, aktiften pasifin çıkarılmasıyla belirlenir.

2. Tereke Hesabı ve Değerleme

Terekenin değeri, mirasın açıldığı tarih olan murisin ölüm tarihi esas alınarak hesaplanır.
Terekeye dahil kazandırmalar varsa (örneğin bağışlar veya satış görünümündeki işlemler), bunlar iadeye ve tenkise tabi kazandırmalar olarak aktif kısma eklenir.

3. Tenkis Hesabı

Saklı paya tecavüz olup olmadığını belirlemek için:

  • Terekenin aktifinden pasif çıkarılır,
  • Elde edilen net tereke üzerinden saklı pay oranı ve tasarruf nisabı hesaplanır,
  • Bu hesaplama sonucunda aşan miktar belirlenerek tenkis uygulanır.

Yargıtay’a göre, tereke belirlenmeden yapılan tenkis hesaplamaları eksik inceleme sayılır ve hüküm kurulamaz.

Saklı Paylı Mirasçısını Mirasçılıktan Çıkarma

Miras bırakan, saklı paylı mirasçısını ölüme bağlı tasarrufla mirasçılıktan çıkarabilir. Ancak çıkarma için kanunda belirtilen haklı bir sebep bulunmalı ve açıkça gösterilmelidir.

Sebep olmadan yapılan çıkarma geçersizdir ve mirasçı tenkis davası açarak saklı payını isteyebilir.
Bu durumda mirasçı sadece saklı pay oranı kadar talepte bulunabilir.

Yargıtay da, çıkarma nedeninin ispatlanmadığı hâllerde mirasçının saklı payının korunması gerektiğini vurgulamaktadır.

Tenkis Davası Mirasbırakanın Ölüm Tarihi

Tenkis davasında uygulanacak kanun ve oranlar, miras bırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir.

  • 1 Ocak 2002’den önceki ölümler için 743 sayılı eski Medeni Kanun,
  • Bu tarihten sonraki ölümler için 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu uygulanır.

Mirasın geçişi ve payların hesabı ölüm anındaki tereke değerine göre yapılır.
Dolayısıyla, murisin ölümünden sonra oluşan mal artışları veya değer değişimleri hesaba katılmaz.

Yargıtay’a göre, ölüm tarihi; hem saklı payın hem de tasarruf nisabının tespitinde esas alınması gereken temel tarihtir.

Tenkis Davasında Hesaplama

Tenkis hesabı, mirasın adil paylaşımı için yapılan en önemli aşamadır. Hesaplama, net tereke üzerinden yapılır.

  1. Net tereke: Murisin tüm malvarlığından borçlar, cenaze giderleri ve zorunlu masraflar çıkarılır.
  2. Saklı pay toplamı: Kanuna göre belirlenen saklı pay oranları net tereke üzerinden hesaplanır.
  3. Tasarruf oranı: Net terekeden saklı paylar düşülür; kalan kısım murisin serbestçe tasarruf edebileceği miktardır.
  4. Tenkis oranı: Murisin yaptığı kazandırmalar bu tasarruf oranını aşıyorsa, aşan kısmın oranı kadar tenkis edilir.

Yargıtay kararlarına göre, bu hesaplamalar murisin ölüm tarihindeki tereke değeri esas alınarak bilirkişi tarafından yapılmalıdır.

Tenkis Davasında Malın Paylaşılması

Tenkis davasında, mahkeme sabit tenkis oranını belirledikten sonra kazandırılan malın bölünme durumuna göre karar verir:

  • Mal bölünebilir ise, bu orana göre taraflar adına paylaştırılır ve tescil edilir.
  • Mal bölünemez ise, davalıya tercih hakkı tanınır. Davalı, ya malın tenkis oranına denk gelen bedelini nakden öder, ya da saklı pay kadar kısmı davacıya devreder.

Bilirkişi, malın karar tarihindeki güncel değerini belirler ve bu değer üzerinden tenkis oranı uygulanır.
Amaç, saklı payı zedelenen mirasçının hakkını dengelemek ve tasarrufun adil biçimde sınırlandırılmasını sağlamaktır.

Mirasta Tenkis Konusu Malın Bölünmezliği / Tenkis Hesaplama

Tenkis davasında konu olan mal bölünemiyorsa, Yargıtay içtihatlarına göre davalıya tercih hakkı tanınır.
Davalı isterse malı karar tarihindeki değeri üzerinden bedelini ödeyerek alabilir, isterse tenkis oranına denk gelen kısmı davacıya devredebilir.

Bu hesaplamada:

  1. Malın ölüm tarihindeki değeri esas alınır.
  2. Terekenin aktif ve pasif kalemleri netleştirilir.
  3. Bulunan net tereke üzerinden saklı pay oranı hesaplanır.
  4. Aşılan miktar kadar tenkis uygulanır.

Amaç, murisin yaptığı kazandırmayı tamamen ortadan kaldırmadan, yalnızca saklı payı zedeleyen kısmı sınırlandırmaktır.

Tapu İptal ve Tescil Davasıyla Tenkis Davasının Birlikte Açılması

Tenkis davası, uygulamada çoğu zaman tapu iptal ve tescil davasıyla birlikte açılabilir. Çünkü miras bırakanın yaptığı bağış veya satış görünümündeki kazandırmalar genellikle taşınmaz mallar üzerindedir.

Bu durumda davacı, öncelikle tapu iptali ve tescil talebinde bulunur; bu talep kabul edilmezse ikinci (terditli) talep olarak tenkis isteminde bulunur.
Mahkeme, tapu iptal talebini reddetse bile tenkis talebini ayrıca incelemek zorundadır.

Yargıtay da, tapu iptali talebi reddedilse dahi tenkis talebinin ayrıca değerlendirilmemesini usul hatası olarak kabul etmektedir.
Dolayısıyla, miras bırakanın yaptığı taşınmaz devri işlemlerinde tenkis davası ile tapu iptal davasının birlikte açılması, mirasçının hakkını daha etkin koruma sağlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir