Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu TCK 104
Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu (TCK 104), cebir, tehdit veya hile olmaksızın on beş yaşını tamamlamış çocukla cinsel ilişki kurulmasını yaptırıma bağlayan bir düzenlemedir. Suçun temel hâli şikâyete tabidir ve iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasını öngörür. Ancak evlenme yasağı bulunan kişilerle ya da koruyucu aile/evlat edinme öncesi bakım ilişkisi kapsamında gözetim yükümlülüğü olanlar tarafından işlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın daha ağır cezalar uygulanır.
Bu yazımızda da Türk Ceza Kanunun 104. maddesinde düzenlenmiş olan Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu, şartlarını ve cezasını anlattık.
Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu TCK 104
TCK madde 104
“Cebir, tehdit ve hile olmaksızın, onbeş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi, şikayet üzerine, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Suçun mağdur ile arasında evlenme yasağı bulunan kişi tarafından işlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın, on yıldan on beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Suçun, evlat edineceği çocuğun evlat edinme öncesi bakımını üstlenen veya koruyucu aile ilişkisi çerçevesinde koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunan kişi tarafından işlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın ikinci fıkraya göre cezaya hükmolunur.”
Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu Özellikleri
Soruşturma Usulü
Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçunun TCK’da düzenlenen hükmüne göre, ilk fıkrasında bu suçun basit şekline yer verilmiş olup, basit şeklinde şikayet şartı aranmıştır. Bu nedenle Cebir, tehdit ve hile olmaksızın, onbeş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi hakkında savcının soruşturma yapabilmesi için failin şikayet edilmesi gerekmektedir.
Kanun hükmünün 2. ve 3. fıkrasında ise suçun nitelikli halleri düzenlenmiş olup, nitelikli halin failleri hakkında soruşturma yapılabilmesi için şikayet şartı aranmamakta, savcılık tarafından bu suç için re’sen soruşturma başlatılabilecektir.
Kovuşturma Usulü
Cebir, tehdit ve hile olmaksızın, onbeş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi hakkında şikayet üzerine başlatılan soruşturma sonunda, kovuşturma aşamasına geçilen dava da şikayetin geri alınması üzerine davanın konusuz kalması nedeniyle dava düşecektir.
Ancak suçun mağdur ile arasında evlenme yasağı bulunan kişi tarafından işlenmesi ve suçun, evlat edineceği çocuğun evlat edinme öncesi bakımını üstlenen veya koruyucu aile ilişkisi çerçevesinde koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunan kişi tarafından işlenmesi halinde şikayet aranmadığı için kovuşturma aşamasına geçildikten sonra şikayetin geri alınması davanın ilerletilemesinde herhangi bir sonuç doğurmayacak, yargılama devam edecektir.
Uzlaşma Kurumu
Ceza Muhakemeleri Kanunu madde 253’te kovuşturma kurumu düzenlenmiş olup hükmün 3.fıkrasında soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilemez denmiştir. Reşit olmayanla cinsel ilişki suçu da 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun “Kişilere Karşı işlenen Suçlar” başlıklı bölümünün “Cinsel dokunulmazlığa Karşı Suçlar” başlığı altında düzenlenmiş olması nedeniyle, bu suç uzlaşma kapsamında değildir.
Korunan Hukuki Değer
Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlarda, genel olarak korunan hukuki yarar cinsel dokunulmazlık, özerklik ve cinsel gelişim üzerinde toplanmış olup, birde bu suçta mağdur olarak yer alanın çocuk olmasından bahisle ayrıca çocuğun üstün yararı da korunmaktadır.
Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçunun Unsurları
Hukukumuzda yer alan “suçun kanunilik ilkesi” gereğince, bir suçun oluşabilmesi için hükmünde yer alan maddi ve manevi unsurların somut olayda da gerçekleşmesi gerekmektedir. Maddi unsurlar; fiil, fail, konu, fiil, netice ve fiil ile netice arasındaki nedensellik bağıdır. Manevi unsurlar ise genel olarak kast ve taksirdir. Aşağıda bu unsurları tek tek değinilecektir.
MADDİ UNSURLAR
FAİL
Reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun ilk fıkrasında yer alan basit halinde fail için herhangi bir özellik belirtilmemiş olması nedeniyle fail herkes olabilecektir.
Ancak madde hükmünün devamında suçun nitelikli halleri düzenlenmiş olup, suçu işleyecek olan faile belirli özellikler yüklenmiştir. Hukukumuzda bu şekilde olan suçlara “özgü suç” denilmektedir.
Buna göre Reşit Olmayanla Cinsel İlişki suçunun 2. ve 3. fıkrasına göre failler, mağdur ile arasında evlenme yasağı bulunan kişi ve evlat edineceği çocuğun evlat edinme öncesi bakımını üstlenen veya koruyucu aile ilişkisi çerçevesinde koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunan kişi olabilmektedir.
Bu suç bakımından failin kadın olup olamayacağı konusunda tartışmalar vardır. Ancak yargıtayın görüşü bu suçun failinin kadın olamayacağına ilişkindir. (Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2012/6729 Esas ve 2014/5373 Karar Sayılı 21.4.2014 Tarihli Kararı)
Reşit Olmayanla Cinsel İlişki suçunda bir tartışma konusuda failin yaşının 18 yaşın altında olması halinde fail ve mağdurun kimler olması gerektiğidir. Kanun hükmü lafzi olarak incelendiğinde, fail için bir yaş belirtilmemiştir. Kanun koyucu, bu suçta reşit olmayanla cinsel ilişki olayını cezalandırmasından dolayı her iki tarafında çocuk olması durumunda şikayet şartının da gerçekleşmesi halinde iki tarafında hem fail hem de mağdur olması gibi bir durum ortaya çıkmaktadır. Bu çarpık durumun önüne geçilmesi için birçok görüş failin reşit olması gerektiğini savunmaktadır.
MAĞDUR
Reşit Olmayanla Cinsel İlişki suçunda mağdur kız ya da erkek farketmeksizin 18 yaşından küçük 15 yaşından büyük çocuklar bu suçun mağduru olarak kabul edilmektedir. Aynı zamanda 15-18 yaş aralığında yer alan çocukların bu suçun fiillerinin hukuki anlam ve sonuçlarını kavrayacak nitelikte olması gerekmektedir.
Çocuğun 15 yaşın altında olması halinde veyahutta 15-18 yaş arası olup suçun fiillerinin hukuki anlam ve sonuçlarını anlayamayacak kapasitede olması durumunda, yapılan cinsel içerikli fiiller bu suç kapsamında değil, daha ağır yaptırımları içeren TCK madde 103 hükmünde düzenlenen Çocukların Cinsel İstismarı suçu oluşmaktadır.
Her ne kadar mağdurun yaşı bakımından kanun hükmünde reşit olmaması üzerinde durulmuşsa da 18 yaşın altında olup mahkeme kararıyla ergin kılınanlar bu suçun mağduru olmamaktadır.
FİİL
Reşit Olmayanla Cinsel İlişki suçunda kanun koyucu reşit olmayanla cinsel ilişki olayını cezalandırması nedeniyle, bu suçun fiili cinsel ilişkiye girmektir. Cinsel ilişkiye girme durumuna ulaşmayan yani öpmek, sarılmak, sürtünmek gibi hareketler bu suçu oluşturmamaktadır.
Kanunun lafzi gereğince mağdur ile fail arasında cinsel ilişki dışında olan ve vücuda sair cisim sokulmasına ilişkin fiilerde bu suçu oluşturmamakta, bu fiiller TCK 102 ve 103 maddelerince cezalandırılmaktadır.
Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu Manevi Unsurlar
Reşit olanla cinsel ilişkiye girme suçu kasten işlenebilen bir suçtur. Buna göre fail, 15-18 yaş arasındaki bir çocukla cinsel yolla ilişkiye gireceğini bilmekte ve bunu istemektedir. Failin bu fiileri kasten işlemesi suçun oluşumu için yeterli olup hangi amaçla bu fiilleri gerçekleştirdiğinin bir önemi bulunmamaktadır.
Kastı Kaldıran Hata Hükümleri
Makale konumuz olan suç kasten işlenebilen bir suç olması nedeniyle kastın kalkması halinde ceza sorumluluğuda kalkmaktadır. Suçun kastının kaldırılmasını sağlayan kavramlardan birisi de suçun maddi unsurlarında hataya düşülmesidir.
TCK madde 30’da “HATA” hükmü düzenlenmiştir.
- Fiilin icrası sırasında suçun kanuni tanımındaki maddi unsurları bilmeyen bir kimse, kasten hareket etmiş olmaz. Bu hata dolayısıyla taksirli sorumluluk hali saklıdır.
- Bir suçun daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli hallerinin gerçekleştiği hususunda hataya düşen kişi, bu hatasından yararlanır.
- Ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenlere ait koşulların gerçekleştiği hususunda kaçınılmaz bir hataya düşen kişi, bu hatasından yararlanır.
- İşlediği fiilin haksızlık oluşturduğu hususunda kaçınılmaz bir hataya düşen kişi, cezalandırılmaz.
Bu hüküm uyarınca reşit olmayanla cinsel ilişkiye girme suçunun maddi unsurları hakkında hataya düşen failin ceza sorumluluğu ortadan kalkmaktadır. Örneğin fail, ilişkiye girdiği 15-18 yaş arasındaki çocukların yaşı konusunda hataya düşürülmesi ve bunu kanıtlayabilmesi durumunda bu suçun cezasından sorumlu olmayacaktır.
Rıza
Reşit olmayanla cinsel ilişki suçunda, rıza somut olayda yer alması zorunlu unsurlardan birisidir. Reşit olmayan 15-18 yaş arasındaki çocuğun, reşit olan kişiyle rızası ile ilişkiye girmesi gerekmektedir. Ancak bu rızanın hukuken geçerli olabilmesi için hile, cebir ya da tehdit olmadan bu rızanın verilmesi gerekmektedir. Aksi halde alınan rıza hukuken geçerli olmamakta, rıza olmadan 18 yaşın altındaki çocuklarla cinsel ilişkiye girilmesi nedeniyle TCK madde 103’de yer alan çocuğun cinsel istismarı suçu gündeme gelmektedir.
Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu Nitelikli Halleri
TCK madde 43/1 maddesine göre bir suçta daha az ya da daha fazla cezayı gerektirecek hallerin bulunması halinde, bunlar suçun nitelikli hali olarak geçmektedir.
Reşit olmayanla cinsel ilişkiye girme suçunun nitelikli halleride kanun hükmünün 2. ve 3. Fıkrasında düzenlenmiştir.Bunlar;
“Suçun mağdur ile arasında evlenme yasağı bulunan kişi tarafından işlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın, on yıldan on beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Suçun, evlat edineceği çocuğun evlat edinme öncesi bakımını üstlenen veya koruyucu aile ilişkisi çerçevesinde koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunan kişi tarafından işlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın ikinci fıkraya göre cezaya hükmolunur.” şeklinde yer almaktadır.
Reşit olmayanla cinsel ilişkiye giren kişinin mağdurla evlenme yasağı bulunması haline bakacak olursak, evlenme yasağı kavramı Türk Medeni Kanunu madde 129’da düzenlenmiştir.
“TMK madde 129 ‘a göre; aşağıdaki kimseler arasında evlenme yasaktır:
1. Üstsoy ile altsoy arasında; kardeşler arasında; amca, dayı, hala ve teyze ile yeğenleri arasında,
2. Kayın hısımlığı meydana getirmiş olan evlilik sona ermiş olsa bile, eşlerden biri ile diğerinin üstsoyu veya altsoyu arasında,
3. Evlât edinen ile evlâtlığın veya bunlardan biri ile diğerinin altsoyu ve eşi arasında.
Anılan kanun hükmü gereğince bu kişiler, aralarındaki evlenme yasağı olan 15-18 yaş aralığındaki çocuklarla cinsel ilişkiye girmeleri halinde reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun nitelikli halini işlemiş olup, suçun basit haline nazaran daha çok ceza ile sorumlu olacaklardır.
Bunun yanında reşit olmayanla cinsel ilişkiye girme suçunun 3. Fıkrası gereğince evlat edineceği çocuğun evlat edinme öncesi bakımını üstlenen veya koruyucu aile ilişkisi çerçevesinde koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunan kişi de, reşit olmayanla cinsel ilişkiye girmesi halinde, suçun basit haline nazaran daha fazla ceza ile sorumlu olacaktır.
Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu Özel Görünüş Şekilleri
SUÇA TEŞEBBÜS
TCK madde 35 hükmüne göre,
“Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur.”
Reşit olmayanla cinsel ilişki suçu hareket suçu olması nedeniyle reşit olmayanla cinsel ilişkiye girilmesi ile suç tamamlanmış olmaktadır. Ancak fail 15-18 yaş arasındaki çocukla cinsel ilişkiye girmek için adım atmış ve kendisinde olmayan nedenlerle hareket yarıda kalarak cinsel ilişkiye girilemediyse suç teşebbüs aşamasında kalmış olmaktadır. Reşit olmayanla cinsel ilişkiye girilmemiş olması nedeniyle de fail, suçtan sorumlu olmamaktadır.
Bu konuyla ilgili Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 2002/8779 E. 002/8531 K. sayısı ile verdiği kararda “Mağdurun aşamalardaki istikrarlı anlatımlarına ve bu anlatımları teyit eden sanığın kolluktaki beyanına göre; sanığın cinsel organını mağdurun anüsüne sokmaya çalıştığı ancak bu sırada boşalması nedeniyle eylemini tamamlayamadığı anlaşıldığından, ırza geçmeye eksik kalkışma
suçundan cezalandırılması yerine yazılı şekilde ırz ve namusa tasaddi kabulü ile hükme varılması …” şeklinde hüküm verilmiştir.
SUÇA İŞTİRAK
Reşit olmayanla Cinsel ilişki Suçu bakımından iştirak hükümleri düzenlenmemiş olup yalnızca suça yardım etme ve azmettirme mümkündür.
SUÇLARIN İÇTİMAİ
Reşit olmayanla cinsel ilişki suçu bakımından TCK 43/1’de yer alan içtimai hükümleri gereğince zincirleme suç hükümleri uygulanabilmektedir.
Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu Mahkemesi
“Cebir, tehdit ve hile olmaksızın, onbeş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi, şikayet üzerine, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” Hükmü gereğince failin bu suçtan dolayı yargılanabilmesi için şikayet şartı aranmaktadı. Savcılık re’sen harekete geçemeyip, yalnızca şikayet üzerine harekete geçebilir.
“Suçun mağdur ile arasında evlenme yasağı bulunan kişi tarafından işlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın, on yıldan on beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.”
“Suçun, evlat edineceği çocuğun evlat edinme öncesi bakımını üstlenen veya koruyucu aile ilişkisi çerçevesinde koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunan kişi tarafından işlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın ikinci fıkraya göre cezaya hükmolunur.”
Maddenin yukarıdaki 2 ve 3. hükümlerine göre ise görüldüğü üzere şikayet şartı aranmamakta savcılık re’sen harekete geçebilmektedir.
Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu Görevli Mahkeme
5235 Sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemeleri Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkındaki Kanunun 12. Maddesine göre , üst sınırı 10 yıldan fazla olan tüm suçlara ilişkin davalara bakma görevi ağır ceza mahkemesine aittir.
Reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun ilk fıkrasında yer alan basit halinin cezası 2 yıldan 5 yıla olması nedeniyle görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir.
Madde hükmünün 2. ve 3. fıkrasında yer alan cezalar 10 yıldan 15 yıla kadar olması nedeniyle görevli mahkeme ağır ceza mahkemesidir.
Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu Yetkili Mahkeme
5271 Sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunun 12 Maddesine göre davaya bakma yetkisi suçun işlendiği yer mahkemesi yetkilidir.
Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçunun Cezası
TCK 104 kapsamında reşit olmayanla cinsel ilişki suçu, mağdurun yaşına, fail ile mağdur arasındaki ilişkiye ve olayın özelliklerine göre farklı cezalara bağlanmıştır:
- Temel Hâl (TCK 104/1): Mağdur 15 yaşını doldurmuş, rızasıyla cinsel ilişkide bulunmuşsa fail hakkında 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür. Bu durumda suç şikâyete tabidir.
- Evlenme Yasağı Olan Kişilerle (TCK 104/2): Mağdur ile fail arasında evlenme engeli varsa (örneğin üvey baba, üvey anne, kardeş vb.), suç şikâyete bağlı olmaksızın cezalandırılır ve fail hakkında 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası verilir.
- Koruyucu Aile veya Evlat Edinme Öncesi Bakım İlişkisi (TCK 104/3): Failin mağdura karşı bakım, gözetim veya koruma yükümlülüğü bulunması hâlinde yine şikâyet aranmaksızın ikinci fıkradaki ağırlaştırılmış ceza uygulanır.
Bu düzenlemeler, kanun koyucunun özellikle aile içi veya bakım ilişkisine dayalı istismar ihtimalini önlemek amacıyla ağır yaptırımlar öngördüğünü göstermektedir.
REŞİT OLMAYANLA CİNSEL İLİŞKİ SUÇUNUN YATARI
Reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun yatarı cezanın madde hükmünde yer alan yıllara göre infaz edilmesi anlamına gelmektedir.Buna göre fail 15 yaşını bitirmiş olan mağdur ile cebir, tehdit ve hile olmaksızın girdiği cinsel ilişki nedeniyle somut olayın özelliklerine göre 2 yıldan 5 yıla kadar, suç ve mağdur arasında evlenme yasağı bulunmasına rağmen girilen cinsel ilişkiden 10 yıldan 15 yıla kadar ve son olarak evlat edinmek için bakım ve gözetimine girdiği mağdur ile ilişkisinden yine aynı şekikde 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki ceza mahkemelerince verilen mahkumiyet kararlarının infazı için bu kararların kesinleşmesi gerekir. Kesinleşmenin gerçekleşmesi sonucunda mahkeme kararlara kesinleşme şerhi işleyerek infaz savcılığına gönderir.
Verilen mahkumiyet kararları 3 yıldan fazla olması halinde infaz savcılığı sanık hakkında derhal yakalama emri çıkartır. Bunu takiben savcılık tarafından kişinin cezası, ne kadar cezaevinde kalacağı gibi hususların yer aldığı bir müddetname düzenlenerek, sanığa gönderilir.Sanık bu müddetname ile cezaevinden ne zaman çıkacağını, ceza süresine hakim olur.
Koşullu salıverilme infaz oranlarının belirlendiği 14/04/2020 tarihli 7242 sayılı Kanuna göre kural olarak koşullu salıverilme oranı ½ şeklinde belirlenmiş olsa da bu her suç için geçerli değildir. Makale konumuz olan reşit olmayanla cinsel ilişki suçunda bu oran ilk fıkra için 2/3 olup 2. ve 3. Fıkralar için bu oran ¾’dür. Buna göre yukarıdaki cezaları alan sanıkların tutukluluk ve gözaltı süreleri cezalarından çıkartılarak lehe kanun prensibi ilkesi ile ¾ oranında mahkumiyetini tamamlayıp, geri kalan cezasını denetimli serbest olarak dışarıda tamamlayacaktır.
ADLİ PARA CEZASINA ÇEVİRME, ERTELEME VE HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI
Adli Para Cezasına Çevirme: Alternatif yaptırımlardan biri olan adli para cezası, yargılama sonucunda tek başına verilebileceği gibi belirli bir yaptırımın yanında da verilebilmektedir. Mevzuatımıza göre kasten işlenebilen suçlarda 1 yıl ya da daha az hapis cezasına hükmedilecek suçlarda bu ceza adli para cezasına çevrilebilirken makale konumuz reşit olmayanla cinsel ilişki suçunda cezalar 1 yıldan az olmaması nedeniyle adli para cezasına tek başına hükmedilmemektedir.
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması: Sanık hakkında hükmolunan cezanın belli bir denetim süresi içerisinde sonuç doğurmaması, denetim süresi boyunca kasıtlı bir suç işlenmez ve yükümlülüklere uygun davranılırsa ceza kararının ortadan kaldırılması ve davanın düşmesine yol açan bir cezanın bireyselleştirilmesi kurumudur (CMK md.231) Buna göre mahkemenin yapmış olduğu yargılama neticesinde HAGB kararı verilebilmesi için hükmedilen hapis cezasının 2 yıl ve daha az olması gerekmekte olup reşit olmayanla cinsel ilişki suçunda ilk fıkrada 2 yıl hapis cezasına hükmedilmesinin dışında diğer fıkralardaki cezalar bakımından HAGB kararı verilememektedir.
Cezanın Ertelenmesi: İşlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebilir. Bu sürenin üst sınırı, fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş olan kişiler bakımından üç yıldır( TCK 51)
REŞİT OLMAYANLA CİNSEL İLİŞKİ SUÇU HAKKINDA YARGITAY KARARLARI
Yargıtay 14. Ceza Dairesi E. 2020/11476 K. 2023/4283 T. 15.6.2021 kararında; “Sanık … yönünden yapılan değerlendirmede sanık ile mağdure arasındaki cinsel ilişkinin rızayla olduğunun anlaşılması, sanığın mahkemeye sunduğu dilekçede mağdureyle sevgililer gününden birkaç gün sonra buluştukları şeklindeki savunması, mağdurenin soruşturma evresinde sanıkla ilk buluşmalarının şubat ayı başında olduğu ve bu buluşmadan iki hafta sonra tekrar evlerinde buluşup cinsel ilişkiye girdikleri yönündeki beyanı, tanıklar … ile …’in ifadeleri ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, kayden 05.02.2000 doğumlu mağdurenin suç tarihinde on beş yaşından küçük olduğu hususunun tereddütte kalıp, bu durum lehe değerlendirilerek mevcut haliyle sanığın eyleminin değişen vasfa göre reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu gözetilerek hüküm kurulması yerine suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi,”
Yargıtay 14. Ceza Dairesi E: “2014/9737,” K: 2015/11240, T: 02.12.2015 kararında “Suça sürüklenen çocuk hakkında reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Mağdurenin aşamalardaki anlatımları, savunma ile tüm dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk ile onyedi yaşındaki mağdure arasında rızaya dayalı olarak gerçekleştiği sabit olan cinsel davranışların cinsel ilişki boyutuna ulaşmadığı gibi oral yoldan penis ihracının da anılan kapsamda bulunmadığı, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 11.03.2008 gün ve 2007/253 Esas, 2008/82 sayılı Kararında da açıklandığı üzere 5237 sayılı TCK’nın 26/2. maddesindeki “kişinin üzerinde mutlak surette tasarruf edebileceği bir hakkına ilişkin olmak üzere, açıkladığı rızası çerçevesinde işlenen fiilden dolayı kimseye ceza verilmez” düzenlemesi karşısında, dosyada mevcut nüfus kaydına göre 21.07.1991 doğumlu olup suç tarihinde onyedi yaşı içerisinde bulunan mağdureye karşı rızası ile işlenip cinsel ilişki boyutuna varmayan cinsel davranışlarla ilgili olarak hukuka aykırılıktan söz edilemeyeceğinden, suça sürüklenen çocuğun müsnet suçtan beraati yerine, yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi, kanuna aykırıdır.”
Yargıtay 14. C.D. 21.04.2014 tarih, 2012/6729 E., 2014/5373 K. “Reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun düzenlendiği TCK’nın 104. maddesinin metninde suç olarak tarif edilen cinsel ilişkinin, erkek cinsel organının bir kadına vajinal veya anal yoldan ya da bir erkeğe anal yoldan ithal edilmesi olarak tanımlanması karşısında, mahkemenin oluşa uygun kabulüne göre, kayden 10.06.1991 doğumlu olup suç tarihinde 15 yaşını doldurmuş olan mağdur ile rızası ile öpüşüp seviştiği sırada mağdurun cinsel organına parmağını soktuğu anlaşılan hemcinsi sanığın, cinsel ilişki boyutuna varmayan cinsel davranışları nedeniyle hukuka aykırılıktan söz edilemeyeceğinden reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan beraati yerine, yazılı şekilde düşme karar verilmesi…” yönünde karar verilmiştir.
Yargıtay 14. Ceza Dairesi E: “2012/9853,” K: “2014/7117.” T: 28.05.2014 “Suç tarihinde 17 yaşı içerisinde bulunan mağdure ile tanışıp arkadaş olan sanığın, cebir tehdit veya hile kullanmaksızın mağdureyle cinsel ilişkiye girmesinden sonra, ihbar üzerine polis memurlarınca yakalanmıştır. Mağdurenin sanıktan şikâyetçi olması karşısında, sanığın eyleminin reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, bu suçun şikayet üzerine takip edilen suçlardan olup, süresinde yapılan şikayetin suçun oluşumu açısından yeterli olduğu göz önüne alınarak sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi gerekir. Geçerli rıza halinde sonradan başka saiklerle yapılan şikayetin hukuken geçersiz olduğu şeklindeki kanuni olmayan gerekçeye dayanılarak yazılı şekilde beraat kararı verilmesi hukuka aykırıdır.”
Avukat Fatih Tahancı, 2015 yılında Hukuk Fakültesini tam burslu, onur öğrencisi olarak Ankara’da tamamlamıştır. Avukatlık stajını Ankara Barosu nezdinde; ceza hukuku, sigorta hukuku, tazminat hukuku, iş hukuku, icra hukuku ve idare hukuku konularına odaklanmış çeşitli avukatlık bürolarında staj yaparak tamamlamıştır. Avukat Fatih Tahancı Çankaya/Ankara’da bulunan Tahancı Hukuk Bürosu’nda avukatlık faaliyeti göstermektedir.
Merhaba hornet uygulaması ile ben hemcimsimle bir iliski yaşadım 20 dk felan sürdü beni eve çağırdı benden 500 tl istedi ve benim haberim olmadan beni telefonunla kaydetmiş beni bi numara aradı ve vidiyoyu attı bana bu konu hakkında oturup konuşmamız gerekiyor dedi bende gittim ortak noktada bulustuk evin kendisine ait olduğunu söyledi orda kalan kişilere yardım ettiğini söyledi ve benimle iliskiye giren kişinin reşit olmadığını söyledi bu konuyu 200 bin TL verirsem kapatabilecegini söylüyor beni tehtit ediyorlar benim bu konuda ne yapmam gerekiyor bana yardım edebilirmisiniz cocuk bana 19 yasinda olduğunu söyledi ama evine alan şahıs çocuğun reşit olmadığını söyledi