Ruhsatsız Silahla Adam Vurma Cezası
Ruhsatsız silahla adam vurma cezası, hem Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamındaki kasten öldürme veya kasten yaralama fiilleriyle hem de 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar Kanunu uyarınca ruhsatsız silah bulundurma/taşıma suçuyla birlikte değerlendirilir. Bu makalede ruhsatsız silahla adam vurma cezası başlığı altında; suçun hukuki nitelikleri, temel ve nitelikli haller, teşebbüs halinin cezalandırılması, TCK ile 6136 sayılı Kanun arasındaki ilişki ve uygulanabilir ceza türleri ayrıntılı ve uygulamaya yönelik şekilde ele alınacaktır. Aşağıdaki bölümlerde ruhsatsız silahla adam vurma cezası ne kadar, hangi hallerde ek cezaların gündeme geldiği ve olası indirim/’artırım sebepleri gibi okuyucunun aradığı net cevaplara ulaşmasını sağlayacak açıklamalar sunulacaktır.
Ruhsatsız Silahla Adam Vurma Cezası Ne Kadar?
Ruhsatsız silahla adam vurma cezası, işlenen fiilin sonucuna göre farklılık göstermektedir. Eğer mağdur hayatını kaybederse, fail hakkında TCK 81. madde uyarınca müebbet hapis cezası verilir. Bunun yanı sıra, fail ruhsatsız silah kullandığı için ayrıca 6136 sayılı Kanun kapsamında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile de cezalandırılır. Bu durumda fail hem ağırlaştırılmış bir hapis cezası hem de ruhsatsız silah bulundurma nedeniyle ek yaptırımlarla karşılaşır.
Mağdurun ölmediği ancak yaralandığı hallerde ise, fiil TCK 86. madde kapsamında değerlendirilir. Kasten yaralama suçu için öngörülen ceza 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır. Ancak suçun silahla işlenmesi halinde bu ceza yarı oranında artırılır. Fail ayrıca ruhsatsız silah kullandığı için 6136 sayılı Kanun’a muhalefetten dolayı da ceza alacaktır.
Öte yandan, kasten öldürmenin nitelikli hallerinde (tasarlayarak, canavarca hisle, kamu görevlisine karşı vb.) fail hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası uygulanır. Bu cezaya ek olarak yine ruhsatsız silah bulundurmaktan dolayı 5 yıldan 8 yıla kadar hapis ve adli para cezası verilebilir.
Sonuç olarak, ruhsatsız silahla adam vurma cezası failin eyleminin niteliğine göre değişmekte olup; ölüm halinde müebbet hapis + ruhsatsız silah cezası, yaralama halinde ise artırımlı hapis cezası + ruhsatsız silah cezası şeklinde uygulanmaktadır..
İlgili Makale: Silah Taşıma Ruhsatı Nedir, Silah Taşıma Ruhsatı Nasıl Alınır?
Ruhsatsız Silah ile Kasten Öldürmeye Teşebbüs Suçu
Ruhsatsız silah ile kasten öldürmeye teşebbüs, mağdurun ölmediği ancak failin öldürme kastıyla hareket ettiği durumlarda söz konusu olur. Türk Ceza Kanunu’nun 35. maddesi teşebbüsü düzenlemektedir. Buna göre, failin icraya başladığı hareketler elverişli ise ve ölüm sonucuna ulaşmamışsa, suç teşebbüs aşamasında kalmış kabul edilir.
Örneğin fail, ruhsatsız tabancayla bir kişiye ateş etmiş ancak mağdur ağır yaralanmış ya da başka nedenlerle ölmemişse, bu durum kasten öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturur. Bu halde verilecek ceza, işlenen suçun cezasına göre belirlenir ancak teşebbüs nedeniyle indirim uygulanır. Yani fail, doğrudan müebbet hapis yerine, teşebbüs hükümleri doğrultusunda daha düşük ancak ağır bir hapis cezası alır.
Buna ek olarak fail, 6136 sayılı Kanun kapsamında da cezalandırılır. Ruhsatsız silah kullanılması sebebiyle 5 yıldan 8 yıla kadar hapis ve adli para cezası hükmolunabilir. Dolayısıyla, bu tür bir fiilde fail hem TCK anlamında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan hem de ruhsatsız silah bulundurmaktan dolayı ayrı ayrı ceza alır.
Ruhsatsız Silah ile Kasten Yaralama Suçu
Ruhsatsız silah ile kasten yaralama, TCK’nın 86. maddesi kapsamında düzenlenmiş olup, failin mağdurun vücut bütünlüğüne zarar vermesi halinde gündeme gelir. Bu suçun temel hali için 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülmektedir. Ancak eylemin silahla işlenmesi, kanunda nitelikli hal olarak tanımlandığından ceza yarı oranında artırılır.
Örneğin, failin mağduru tabanca veya tüfekle vurması halinde, işlenen fiil doğrudan silahla yaralama kapsamında değerlendirilir. Bu durumda mahkeme, hem kasten yaralama suçuna ilişkin artırımlı cezayı hem de ruhsatsız silah bulundurmaya dair yaptırımları uygular. Yani fail, aynı anda iki ayrı suçtan hüküm alır.
Ayrıca, yaralamanın mağdurun duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine, yaşamı tehlikeye sokacak bir duruma ya da sürekli bir hastalığa neden olması halinde ceza daha da artacaktır. Eğer yaralama üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı ya da kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenmişse yine nitelikli hal hükümleri uygulanır.
Dolayısıyla, ruhsatsız silah ile kasten yaralama suçu, hem TCK 86. maddeye göre ağırlaştırılmış hapis cezasını hem de 6136 sayılı Kanun uyarınca ruhsatsız silah taşıma/bulundurma cezasını birlikte doğurur. Bu da faile uygulanacak yaptırımların oldukça ağır olmasına yol açar.
Ruhsatsız Silah ile Havaya Ateş Etme
Ruhsatsız silah ile havaya ateş etme, ilk bakışta kimseye doğrudan zarar vermemiş gibi görünse de hem genel güvenliği tehlikeye atma suçu (TCK m.170) hem de 6136 sayılı Kanun’a muhalefet kapsamında ayrı ayrı cezalandırılır.
TCK 170. maddeye göre, silahla ateş ederek toplumun huzur ve güvenliğini tehlikeye sokan kişi hakkında 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası verilir. Bu suçun oluşabilmesi için mutlaka belirli bir kişinin zarar görmesi gerekmez; toplumun genel güvenliğinin tehlikeye düşmesi yeterlidir.
Öte yandan, kullanılan silahın ruhsatsız olması, ayrıca 6136 sayılı Kanun’un 12. maddesi uyarınca cezayı doğurur. Bu kapsamda fail, 5 yıldan 8 yıla kadar hapis ve adli para cezası ile karşılaşabilir. Yani, ruhsatsız silahla havaya ateş eden kişi hem TCK hem de 6136 sayılı Kanun kapsamında ayrı ayrı yargılanır ve cezalandırılır.
Uygulamada en çok tartışılan konulardan biri de kuru sıkı tabancalarla havaya ateş etme durumudur. Yargıtay, kuru sıkı tabancaların genel olarak silah sayılmadığını ve TCK 170 kapsamında değerlendirilemeyeceğini belirtmiştir. Bu durumda eylem, çoğunlukla Kabahatler Kanunu’na göre gürültüye neden olma fiili olarak görülmekte ve idari para cezası uygulanmaktadır. Ancak kuru sıkı silahın teknik değişiklikle gerçek silaha dönüştürülmesi halinde, artık ateşli silah kapsamında değerlendirilerek ağır ceza hükümleri uygulanmaktadır.
6136 Sayılı Kanuna Muhalefet Suçu
6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun, ruhsatsız silah bulundurma, taşıma, satın alma veya kullanma fiillerini suç olarak düzenlemiştir. Bu kanuna muhalefet, ruhsatsız silahla adam vurma olaylarında ayrıca gündeme gelir ve faile, TCK kapsamındaki cezaların yanında ek bir yaptırım uygulanır.
Kanunun 13. maddesine göre, ruhsatsız silah veya mermi satın alan, bulunduran ya da taşıyan kişi hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 30 günden 100 güne kadar adlî para cezası verilir. Eğer silahın nitelikleri “vahim” kabul edilirse, ceza çok daha ağır hale gelir. Bu durumda fail, 5 yıldan 8 yıla kadar hapis ve 500 günden 5000 güne kadar adlî para cezası ile karşılaşır.
Kanun ayrıca, silahın bir adet ve mutat sayıdaki mermiyle ev veya iş yerinde bulundurulması halinde daha düşük ceza öngörmüştür. Buna göre fail hakkında 1 yıldan 2 yıla kadar hapis ve 25 günden 100 güne kadar adlî para cezası uygulanır. Ancak mermilerin sayısı fazla veya niteliği vahim ise ceza artırılır.
Öte yandan, kuru sıkı tabancaların teknik değişiklikle öldürmeye elverişli hale getirilmesi de bu kanun kapsamında suç sayılmıştır. Fail, bu durumda da aynı şekilde ağır cezalarla karşı karşıya kalır.
Ruhsatsız Silah ile Adam Vurma Cezası Sonuç
Ruhsatsız silahla adam vurma cezası, tek bir suç kapsamında değerlendirilmez; hem Türk Ceza Kanunu hem de 6136 sayılı Kanun hükümleri birlikte uygulanır. Failin eyleminin sonucuna göre farklı yaptırımlar söz konusu olur:
- Mağdurun hayatını kaybetmesi halinde, fail müebbet hapis cezası ile cezalandırılır ve ayrıca ruhsatsız silah bulundurma suçundan da ceza alır.
- Mağdurun yaralanması durumunda, ceza 1 yıldan 3 yıla kadar hapis olup, silahla işlenmesi halinde yarı oranında artırılır. Fail ayrıca ruhsatsız silah taşıma/bulundurma nedeniyle cezalandırılır.
- Teşebbüs halinde ise, ceza kasten öldürme suçunun teşebbüs hükümlerine göre belirlenir ve yine 6136 sayılı Kanun kapsamında ek yaptırımlar uygulanır.
- Havaya ateş etme gibi durumlarda ise, hem TCK 170. madde uyarınca genel güvenliği tehlikeye sokma suçundan hem de ruhsatsız silah bulundurmaktan dolayı ceza verilir.
RUHSATSIZ SİLAHLA ATEŞ ETMENİN CEZASI
Ruhsatsız silahla ateş etme suçu durumunda ortaya 2 adet suç çıkacaktır. Bu suçlardan birisi 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 170. Maddesinde yer alan ‘’Genel Güvenliğin Kasten Tehlikeye Sokulması’’ suçu iken diğeri 6136 sayılı kanuna muhalefet suçudur. Kişi bundan ne ceza alacaktır?
Toplumun güvenliği ve huzuru, herkesin yaşam hakkını, sağlığını ve mal varlığını koruyan temel bir ilkedir. Bu ilke doğrultusunda, Türk Ceza Kanunu’nun üçüncü kısmı, genel tehlike yaratan suçları düzenler. Bu suçlar, toplumun genel güvenliğini ve huzurunu tehlikeye atan eylemleri cezalandırır. Bu yazımızda, özellikle “Genel Güvenliğin Kasten Tehlikeye Sokulması” başlığı altında yer alan TCK Madde 170 incelenerek açıklanacaktır.
TCK Madde 170, kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli olabilecek eylemleri düzenler. Bu eylemler, toplumda korku, kaygı veya panik yaratabilecek niteliktedir. Madde, üç farklı eylem türünü özellikle vurgular ve bunları belirli cezai yaptırımlarla ilişkilendirir.
İlk olarak, yangın çıkarma eylemi suç kapsamına alınmıştır. Yangın, büyük ölçekli maddi hasara ve can kaybına neden olabilen tehlikeli bir durumdur. Bu nedenle, yangın çıkaran kişilere altı aydan üç yıla kadar hapis cezası uygulanır.
İkinci olarak, bina çökmesine, toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına neden olan eylemler suç olarak kabul edilir. Bu tür doğal afetlere neden olan insan müdahaleleri, genellikle önemli zararlara ve can kaybına yol açar. Bu tür eylemleri gerçekleştiren kişilere üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası uygulanır.
Son olarak, silahla ateş etme veya patlayıcı madde kullanma gibi tehlikeli eylemler de suç olarak kabul edilir. Bu tür eylemler, ciddi yaralanmalara veya ölümlere yol açabilecek potansiyel tehlikeler içerir. Bu nedenle, bu tür eylemleri gerçekleştiren kişilere altı aydan üç yıla kadar hapis cezası uygulanır.
Genel olarak, TCK Madde 170, toplumun güvenliğini tehlikeye atan eylemleri caydırıcı bir şekilde cezalandırır. Bu hüküm, toplumun huzurunu ve güvenliğini korumak adına önemli bir araçtır ve suç işleyenleri sorumlu tutarak adaletin sağlanmasına katkıda bulunur.
Bu tarz bir durumda kişiye hem bahsettiğimiz TCK 170’ten hem de 6136 sayılı kanunun 13. Maddesinden cezai müeyyide uygulanacaktır.
RUHSATSIZ SİLAHLA YAKALANMANIN CEZASI
Ateşli silahların kontrolsüz bir şekilde satın alınması, taşınması ve bulundurulması kamu güvenliği için ciddi bir tehdit oluşturur. Bu nedenle, ateşli silahların satın alınması ve taşınmasıyla ilgili yasal düzenlemeler oldukça önemlidir. Bu yazımızda 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun ile getirilen düzenlemeleri inceleyeceğiz ve bu düzenlemelerin amaçlarını ve etkilerini değerlendireceğiz.
Kanunun 13. Maddesi:
Kanun 13. Maddesi ile ateşli silahların satın alınması, taşınması ve bulundurulmasıyla ilgili cezai yaptırımları belirler. Kanun, ateşli silahlarla ve bunlara ait mermilerle ilgili kontrolsüz kullanımı önlemeyi amaçlamaktadır. Kanunun fıkraları şunlardır:
1. Ateşli Silahların Satın Alınması ve Taşınması:
Kanuna aykırı olarak ateşli silahlarla bunlara ait mermileri satın alan veya taşıyanlar veya bulunduranlar hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis ve otuz günden yüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur.
2. Ağır İhlaller İçin Ceza Artışı:
Ateşli silahın belirli nitelikleri taşıması veya silahın vahim olması durumunda, cezai yaptırımlar artırılır. Bu durumda, beş yıldan sekiz yıla kadar hapis ve beş yüz günden beş bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur.
3. Daha Hafif İhlaller İçin Düzenleme:
Kanun, belirli koşullar altında daha hafif ihlaller için de cezai yaptırımlar öngörür. Örneğin, mutat sayıdaki mermilerin ev veya işyerinde bulundurulması durumunda verilecek ceza bir yıldan iki yıla kadar hapis ve yirmi beş günden yüz güne kadar adli para cezasıdır.
4. Az Sayıda Mermi İçin Cezai Yaptırım:
Az sayıda mermi bulundurulması durumunda, mahkemece vahim olarak değerlendirilmediği takdirde, daha hafif cezalar uygulanır. Bu durumda, altı aya kadar hapis ve yüz güne kadar adli para cezası öngörülür.
5. Dönüştürülen Silahlar İçin Cezai Yaptırım:
Kuru sıkı tabir edilen ses veya gaz fişeği tabancalarının öldürücü silahlara dönüştürülmesi durumunda, bu madde kapsamında cezalandırılır.
Kanunun 13. maddesi, ateşli silahların kontrolsüz satın alınması, taşınması ve bulundurulmasını önlemeyi amaçlayan önemli bir düzenlemedir. Bu kanun, kamu güvenliğini korumak için etkili bir araç sağlar ve ateşli silahların yanlış ellerde kullanılmasını önlemeye yönelik caydırıcı bir rol oynar. Bu nedenle, Kanunun 13. Maddesinin titizlikle uygulanması ve ihlallerin etkin bir şekilde cezalandırılması, toplumun güvenliğinin korunması açısından hayati öneme sahiptir.
RUHSATSIZ SİLAHLA NEFSİ MÜDAFA
Ruhsatsız silah kullanmak 6136 sayılı kanuna muhalefet suçunu teşkil etmektedir. Ancak nefsi müdafaa ise TCK’da sayılan bir hukuka uygunluk halidir. Bu durumda uygulanacak cezai müeyyide var mıdır, varsa nasıl olacaktır?
Günümüz hukuk sistemlerinde, bireylerin ve toplumun güvenliğini sağlamak için önemli bir unsur olan meşru savunma ve zorunluluk hali, hukukun temel prensiplerinden birini oluşturur. Kanunlar, kişisel hakların korunması ve toplumsal düzenin sağlanması adına belirli koşullar altında kişilere belirli yetkiler ve haklar tanır. Türk Ceza Kanunu’nun 25. maddesi, meşru savunma ve zorunluluk hali durumlarını düzenleyerek, bu prensipleri açıklar ve uygulamaya koyar.
Madde 25, öncelikle bireylerin kendilerini ve başkalarını korumak adına meşru savunma hakkını tanır. Bu hüküm, bir kişinin kendisine veya başkasına yönelmiş gerçekleşen veya gerçekleşmesi kesin olan bir haksız saldırıyı, o anda bulunduğu hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı bir şekilde defetme zorunluluğunu içerir. Bu durumda, savunma eylemi orantılı olmalı ve haksız saldırı anında gerçekleştirilmelidir. Meşru savunma, bireylerin temel haklarını ve canlarını korumalarına olanak tanırken, aynı zamanda aşırıya kaçılmasını ve keyfi güç kullanımını engeller.
Madde ayrıca, kişilerin kendilerini veya başkalarını ağır ve kesin bir tehlikeden kurtarmak için zorunlu eylemlerde bulunmalarını da kapsar. Burada, tehlikenin ağırlığı ile kullanılan eylem arasında bir orantı olmalıdır. Yani, tehlikenin ciddiyetine uygun bir şekilde hareket edilmelidir. Bu durumda, kişilerin bilerek neden olmadığı ağır bir tehlikeye karşı kaçınılmaz bir şekilde müdahale etmeleri ve başkalarını kurtarmak için eylemde bulunmaları kabul edilir.
TCK Madde 25, temel hak ve özgürlüklerin korunması ve toplumsal güvenliğin sağlanması adına önemli bir rol oynar. Bu hüküm, bireylerin kendilerini ve başkalarını koruma hakkını güvence altına alırken, aynı zamanda keyfi eylemlerin önlenmesine ve toplumsal düzenin korunmasına katkı sağlar. Ancak, bu hakların kötüye kullanılmasını önlemek adına, meşru savunma ve zorunluluk hali durumlarında da belirli şartların ve orantılılık prensibinin gözetilmesi gereklidir. Bu şekilde, hukukun üstünlüğü ve adil bir toplum düzeni sağlanabilir.
Dolayısı ile meşru müdafaa durumundan dolayı kişi TCK’dan kaynaklı bir ceza almaz iken ruhsatsız silahtan kaynaklı olarak 6136 sayılı kanuna muhalefetten dolayı ceza alacaktır.
Sıkça Sorulan Sorular
Ruhsatsız silahla adam vurma cezası tek bir ceza mıdır?
Hayır. Fail hem TCK kapsamında kasten öldürme veya kasten yaralama suçundan hem de 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan ayrı ayrı cezalandırılır.
Mağdur ölmezse yine de ağır ceza uygulanır mı?
Evet. Ölüm gerçekleşmezse eylem kasten yaralama veya kasten öldürmeye teşebbüs olarak değerlendirilir. Bu durumda da uzun süreli hapis cezaları ve ayrıca ruhsatsız silah bulundurmaya ilişkin ceza uygulanır.
Havaya ateş eden bir kişi hangi cezalarla karşılaşır?
Bu durumda kişi hem TCK 170. madde uyarınca genel güvenliği tehlikeye sokma suçundan hem de 6136 sayılı Kanuna muhalefetten dolayı cezalandırılır.
Kuru sıkı tabanca ile havaya ateş etmek suç sayılır mı?
Yargıtay uygulamasına göre kuru sıkı tabancalar normal şartlarda silah sayılmaz. Bu nedenle TCK 170 kapsamında suç oluşmaz, ancak Kabahatler Kanunu’na göre idari para cezası gündeme gelebilir. Ancak kuru sıkı silahın teknik olarak gerçek silaha dönüştürülmesi halinde ağır cezalar uygulanır.
Ruhsatsız silah bulundurmanın cezası nedir?
6136 sayılı Kanun’a göre ruhsatsız silah bulundurmanın cezası 5 yıldan 8 yıla kadar hapis ve 500 günden 5000 güne kadar adli para cezasıdır. Şartlara göre daha düşük ya da daha yüksek cezalar öngörülebilir.
Ceza indirimi mümkün müdür?
Teşebbüs, etkin pişmanlık veya bazı hafifletici nedenler varsa indirim uygulanabilir. Ancak nitelikli hallerde (tasarlayarak, canavarca hisle, kamu görevlisine karşı vb.) cezalar artırılır.
Ruhsatsız silahla adam vurma cezası için avukat yardımı gerekli midir?
Evet. Çünkü hem ağır hapis cezaları hem de yüksek adli para cezaları söz konusu olduğundan, profesyonel bir ceza avukatının desteği savunmanın sağlıklı yapılabilmesi açısından önemlidir.
Avukat Fatih Tahancı, 2015 yılında Hukuk Fakültesini tam burslu, onur öğrencisi olarak Ankara’da tamamlamıştır. Avukatlık stajını Ankara Barosu nezdinde; ceza hukuku, sigorta hukuku, tazminat hukuku, iş hukuku, icra hukuku ve idare hukuku konularına odaklanmış çeşitli avukatlık bürolarında staj yaparak tamamlamıştır. Avukat Fatih Tahancı Çankaya/Ankara’da bulunan Tahancı Hukuk Bürosu’nda avukatlık faaliyeti göstermektedir.