Ceza Hukuku

Rüşvet Suçu Cezası, TCK 252 Rüşvet Verme Teklif Etme Cezası

rusvet sucu tck 252 5543 Rüşvet Suçu Cezası, TCK 252 Rüşvet Verme Teklif Etme Cezası

Rüşvet Suçu – TCK 252 ,Türk Ceza Kanunu’nun ‘Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar’ başlığı altındaki 252. ve 254. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Rüşvet Suçu – TCK 252 maddesinde de belirtildiği üzere kişinin görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, bir kamu görevlisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlanmasıdır.

Rüşvet Suçu Cezası

Rüşvet suçu ve cezası Türk Ceza Kanunu 252. Maddesinde düzenlenmiştir. Rüşvet suçunda iki taraf bulunmaktadır. Bir tarafta rüşvet veren diğer tarafta ise rüşvet alan kamu görevlisi bulunmakla bu suçu hem rüşvet alan hem de rüşvet veren taraf işlemiş olmaktadır. Rüşvet suçunda failin kamu görevlisi olması nedeniyle bu suç özgü suç olarak geçmektedir. Rüşvet verme suçunu incelediğimizde görevin ifasıyla ilgili bir işi yapması ya da yapmaması hususunda kamu görevlisine veya belirtilen başka bir kişiye menfaat sağlayan kişi rüşvet verme suçunu işlemiş olmaktadır.

Rüşvet alma suçunda ise kamu görevlisinin görevi ile ilgili bir işi yapması ya da yapmaması ile ilgili olarak kendisine ya da kamu görevlisinin göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan kamu görevlisi rüşvet alma suçunu işlemiş olmaktadır. Rüşvet alma suçunun cezası 4 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasıdır. Ancak kamu görevlisinin rüşvet talebinde bulunmasına rağmen karşı tarafın kabul etmemesi nedeniyle anlaşma sağlanamamış ise kamu görevlisinin cezasında yarı oranında indirim yapılarak 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası verilmektedir.

Burada önemle belirtmek gerekir ki rüşvet alan ya da rüşvet alma talebinde bulunan kişi avukat, hakim, savcı, hakem, bilirkişi, noter ya da yeminli mali müşavir ise verilecek cezada 1/3 den ½ sine kadar arttırım yapılmaktadır. Yine rüşvet verme suçunu incelediğimizde bu suçun cezasının 4 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası olduğunu görmekteyiz. Kişinin kamu görevlisine isteği karşılığında vaatte bulunması fakat kamu görevlisi tarafından bu teklifin kabul edilmemesi halinde yine anlaşma tamamlanmadığından cezada yarı oranında indirim yapılarak verilecek ceza 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası olmaktadır. 

Rüşvet Cezası Paraya Çevrilmesi

Rüşvet suçunun cezasının 4 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası olduğundan yukarıda bahsetmiştik. Hükmedilen hapis cezasının paraya çevrilmesi hususu ise Türk Ceza Kanunu 50. Maddesinde düzenlenmiştir.

Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar

Madde 50-…

(3) Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.

Maddeden de anlaşıldığı üzere Türk Ceza Kanunu’na göre sadece kısa süreli hapis cezaları paraya çevrilebilmektedir. Burada kısa süreli hapis cezasından kasıt ise 1 yıl ve daha kısa süreli hapis cezalarıdır. Yukarıda belirttiğimiz rüşvet suçu cezası miktarı sebebiyle, bu suçtan hükmedilmiş olan adli para cezasının hapis cezasına çevrilmesi mümkün olmamaktadır. 

Rüşvet Teklif Etmenin Cezası

Türk Ceza Kanunu’nun 252. Maddesine göre “Rüşvet konusunda anlaşmaya varılması halinde, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.” Şeklinde düzenleme yapılmıştır. Rüşvet suçu iki taraflı bir suçtur. Burada kişinin kamu görevlisine rüşvet teklifinde bulunmasının ardından kamu görevlisi de bu teklifi kabul ederek anlaşmaya varmış ise suçun tamamlandığı kabul edilmektedir. Ancak kişi tarafından kamu görevlisine iletilen teklifin kamu görevlisi tarafından reddedilmesi halinde rüşvet verme suçunun teşebbüs aşamasında kalmaktadır. Rüşvet suçunun teşebbüs aşamasında kalması halinde verilecek olan cezaya ilişkin düzenleme ise TCK’nın 252/4. Maddesinde yapılmıştır.

Rüşvet Madde 252- (Değişik: 2/7/2012-6352/87 md.)

(4) Kamu görevlisinin rüşvet talebinde bulunması ve fakat bunun kişi tarafından kabul edilmemesi ya da kişinin kamu görevlisine menfaat temini konusunda teklif veya vaatte bulunması ve fakat bunun kamu görevlisi tarafından kabul edilmemesi hâllerinde fail hakkında, birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre verilecek ceza yarı oranında indirilir.

İlgili maddeden de anlaşılacağı üzere rüşvet teklif etmenin cezası Türk Ceza Kanunu tarafından rüşvet suçunun tamamlanmış hali cezasında yarı oranında indirim yapılarak 2 yıldan 6 yıla kadar olacak şekilde düzenlenmiştir.

Zincirleme Rüşvet Suçu

Zincirleme suçlar ile ilgili düzenleme Türk Ceza Kanunu’nun 43. Maddesinde düzenlenmiştir. 

Zincirleme suç Madde 43- (1) Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. (Ek cümle: 29/6/2005 – 5377/6 md.) Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır. (2) Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da,birinci fıkra hükmü uygulanır. (3) Kasten öldürme, kasten yaralama, işkence ve yağma suçlarında bu madde hükümleri uygulanmaz.4

Rüşvet suçunda zincirleme suç hükmünün uygulanmasını incelediğimizde aynı olay kapsamında farklı işlemler yapılırken tek fiil ile birden fazla kişiye rüşvet verilmesi ya da alınması durumunda bu eylem zincirleme suç kapsamında değerlendirilmektedir.

RÜŞVET SUÇU VE CEZALARI (TCK m. 252)

Bu başlıkta, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 252’nci maddesinde düzenlenen “Rüşvet” suçu, özet olarak incelenmiştir. Rüşvet Suçu – TCK 252 maddesinin birinci fıkrasında rüşvet verme suçunu oluşturan fiiller düzenlenmiş, ikinci fıkrada rüşvet alma suçunu oluşturan fiiller düzenlenmiş, üçüncü fıkrada rüşvet alma ve verme suçlarında suçun tamamlanma anı düzenlenmiş, dördüncü fıkrada rüşvet talebinde veya teklifinde bulunma, beşinci fıkrada rüşvet alma ve vermede aracılık etme suçu düzenlenmiş, altıncı fıkrada rüşvet ilişkisinden dolaylı olarak kendisine çıkar sağlanan üçüncü kişinin müşterek fail olarak cezalandırılması düzenlenmiş, yedinci fıkrada yargı görevi yapanların cezalarının arttırılması düzenlenmiş, sekizinci ve dokuzuncu fıkralarda rüşvet suçlarının kapsamı ve sınırları düzenlenmiş, onuncu fıkrada yurt dışında yabancı tarafından işlenen suçun hangi halde ülkede takip edilebileceği hususu düzenlenmiştir.

İlginizi çekebilir: Adli Para Cezası

RÜŞVET SUÇUNUN MADDE METNİ

Rüşvet

            Madde 252– (Değişik: 2/7/2012-6352/87 md.)

(1) Görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, bir kamu görevlisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan kişi, dört yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, kendisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan kamu görevlisi de birinci fıkrada belirtilen ceza ile cezalandırılır.

(3) Rüşvet konusunda anlaşmaya varılması halinde, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.

(4) Kamu görevlisinin rüşvet talebinde bulunması ve fakat bunun kişi tarafından kabul edilmemesi ya da kişinin kamu görevlisine menfaat temini konusunda teklif veya vaatte bulunması ve fakat bunun kamu görevlisi tarafından kabul edilmemesi hâllerinde fail hakkında, birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre verilecek ceza yarı oranında indirilir.

(5) Rüşvet teklif veya talebinin karşı tarafa iletilmesi, rüşvet anlaşmasının sağlanması veya rüşvetin temini hususlarında aracılık eden kişi, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın, müşterek fail olarak cezalandırılır.

(6) Rüşvet ilişkisinde dolaylı olarak kendisine menfaat sağlanan üçüncü kişi veya tüzel kişinin menfaati kabul eden yetkilisi, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın, müşterek fail olarak cezalandırılır.

(7) Rüşvet alan veya talebinde bulunan ya da bu konuda anlaşmaya varan kişinin; yargı görevi yapan, hakem, bilirkişi, noter veya yeminli mali müşavir olması halinde, verilecek ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.

(8) Bu madde hükümleri;

a) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları,

b) Kamu kurum veya kuruluşlarının ya da kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının iştirakiyle kurulmuş şirketler,

c) Kamu kurum veya kuruluşlarının ya da kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının bünyesinde faaliyet icra eden vakıflar,

d) Kamu yararına çalışan dernekler,

e) Kooperatifler,

f) Halka açık anonim şirketler,

adına hareket eden kişilere, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadıklarına bakılmaksızın, görevlerinin ifasıyla ilgili bir işin yapılması veya yapılmaması amacıyla doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, menfaat temin, teklif veya vaat edilmesi; bu kişiler tarafından talep veya kabul edilmesi; bunlara aracılık edilmesi; bu ilişki dolayısıyla bir başkasına menfaat temin edilmesi halinde de uygulanır. 

(9) Bu madde hükümleri;

a) Yabancı bir devlette seçilmiş veya atanmış olan kamu görevlilerine,

b) Uluslararası veya uluslarüstü mahkemelerde ya da yabancı devlet mahkemelerinde görev yapan hâkimlere, jüri üyelerine veya diğer görevlilere,

c) Uluslararası veya uluslarüstü parlamento üyelerine,

d) Kamu kurumu ya da kamu işletmeleri de dahil olmak üzere, yabancı bir ülke için kamusal bir faaliyet yürüten kişilere,

e) Bir hukuki uyuşmazlığın çözümü amacıyla başvurulan tahkim usulü çerçevesinde görevlendirilen vatandaş veya yabancı hakemlere,

f) Uluslararası bir anlaşmaya dayalı olarak kurulan uluslararası veya uluslarüstü örgütlerin görevlilerine veya temsilcilerine, görevlerinin ifasıyla ilgili bir işin yapılması veya yapılmaması ya da uluslararası ticari işlemler nedeniyle bir işin veya haksız bir yararın elde edilmesi yahut muhafazası amacıyla; doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, menfaat temin, teklif veya vaat edilmesi ya da bunlar tarafından talep veya kabul edilmesi halinde de uygulanır.

(10) Dokuzuncu fıkra kapsamına giren rüşvet suçunun yurt dışında yabancı tarafından işlenmekle birlikte;

a) Türkiye’nin,

b) Türkiye’deki bir kamu kurumunun,

c) Türk kanunlarına göre kurulmuş bir özel hukuk tüzel kişisinin,

d) Türk vatandaşının,

tarafı olduğu bir uyuşmazlık ya da bu kurum veya kişilerle ilgili bir işlemin yapılması veya yapılmaması için işlenmesi halinde, rüşvet veren, teklif veya vaat eden; rüşvet alan, talep eden, teklif veya vaadini kabul eden; bunlara aracılık eden; rüşvet ilişkisi dolayısıyla kendisine menfaat temin edilen kişiler hakkında, Türkiye’de bulundukları takdirde, resen soruşturma ve kovuşturma yapılır.

RÜŞVET SUÇUNUN ÖZELLİKLERİ

A. Soruşturma ve Kovuşturma Usulü

Rüşvet suçu, takibi şikayete bağlı olan suçlar arasında değildir. Bu nedenle, savcılık suçun işlendiğini öğrenir öğrenmez kendiliğinden soruşturma başlatmak zorundadır. Suç, kamu idaresinin güvenirliğine ve işleyişine karşı işlenen suçlardan olduğundan savcılık bu suç tiplerini hassasiyetle soruşturmalıdır. Rüşvet suçu ile ilgili dava zamanaşımı süresi 15 yıldır.

B. Gözaltı Hükümleri

Bu suçu işlediği veya işlenmesine iştirak ettiği konusunda şüphe bulunan şahıslar, 5271 sayılı CMK’nın m. 91’e göre gözaltına alınabilir. Bu maddenin ikinci fıkrasına göre gözaltına alma, bu tedbirin soruşturma yönünden zorunlu olmasına ve kişinin bir suçu işlediğini düşündürebilecek emarelerin varlığına bağlıdır.

C. Tutuklama Tedbiri

Tutuklama hükümlerinin uygulanabilmesi için, şüphelinin rüşvet suçunu işlediği yönünde kuvvetli suç şüphesinin veya 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100/2’nci maddesindeki koşulların bulunması gerekir. Aynı maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesine göre ise İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde, tutuklama kararı verilemez.

D. Uzlaşma Kurumu

5271 sayılı CMK’nın 253’üncü maddesi gereğince, “Rüşvet Suçu” uzlaşma kapsamında değildir, uzlaşma hükümleri uygulanmaz.

E. Korunan Hukuki Değer

Rüşvet suçunda korunan hukuki değer, kamu görevlisinin tarafsız, bağımsız, ayrıcalıksız ve satın alınamaz bir şekilde iş görmelerine olan güvendir.

F. Rüşvet Suçunun Unsurları

1. Maddi Unsur

1.1. Fail

Rüşvet suçu, bir tarafta “rüşvet veren” gerçek kişi ile diğer tarafta “rüşvet alan” kamu görevlisinin bulunduğu çok failli bir suçtur. Yani, hem rüşvet veren hem de rüşvet alan rüşvet suçu işlemektedir.

1.2. Mağdur

Failin görevli olduğu kamu idaresi suçun mağdurudur. Bu yönüyle suç devlete karşı işlenen suçlar arasında yer almaktadır.

1.3. Suçun Konusu

Suçun hukuki konusu, kamu görevlisinin görevinin gereği olarak yapmakta olduğu eylem ve işlemlerde güveni ve dürüstlüğü sağlayamaması ve hukuka uygun davranmamasıdır. Bu hukuka aykırılık durumu hiçbir halde hukuka uygun hale gelemez. Rıza da hukuka uygunluk sebebi değildir.

2. Manevi Unsur

Rüşvet suçu özü gereği birden çok faille işlenen bir suçtur. Burada zorunlu iştirak söz konusudur. Bu faillerden birinin mutlaka kamu görevlisi olması gerekir. Bu özelliği ile özgü suç tanımına girer. Her fail kendi fiilinden sorumlu olup ona göre ceza alır. Suçu oluşturan fiil serbest irade ürünüdür. Kasten işlenebilen bir suç olup taksirli hali kanunda düzenlenmemiştir. Rüşvet anlaşması yapıldıktan sonra, henüz yarar sağlanmadan veya rüşvet konusu iş yapılmadan vazgeçme gerçekleşse bile; failler hakkında gönüllü vazgeçme hükümleri (TCK m. 36) uygulanamaz. Çünkü, rüşvet anlaşması ile rüşvet suçu tamamlanmış olur. Tamamlanan bir suçtan gönüllü vazgeçme mümkün değildir. Ancak, suç tamamlandıktan sonra vazgeçme nedeniyle etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilir. Kamu görevlisi yaptığı işin kendi görev alanına girmesi noktasında hataya düştüyse bu hatasından yararlanır ve şartları varsa görevi kötüye kullanma suçu oluşabilir.

G. Suçun Özel Görünüş Hâlleri

1. Suça Teşebbüs

Suça teşebbüs, 5237 sayılı TCK’nın 35’inci maddesinde tanımlanmıştır. Rüşvet suçuna özü gereği hareket parçalara bölündüğünde suça teşebbüs mümkündür. Rüşvet suçunda rüşvet anlaşması yapıldığında tamamlanmış gibi cezalandırılır. Rüşvet teklifinin taraflardan biri tarafından kabul edilmemesi durumunda teşebbüs gündeme gelir. Yargıtay da bu durumda rüşvet almaya teşebbüsün gündeme geldiği görüşündedir. Teşebbüs halinde teklifte bulunan kişi suçun failidir. Bu durumda verilecek ceza yarı oranında indirilir.

2. Suça İştirak

TCK m. 252/5 gereği rüşvet suçuna aracılık etme fiili şu şekillerde meydana gelebilir; rüşvet teklif veya talebinin karşı tarafa iletilmesi, rüşvet anlaşmasının sağlanmasına aracılık edilmesi ya da rüşvetin temini hususlarında aracılık edilmesi. Rüşvet suçuna aracılık eden kişinin kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadığının önemi yoktur. Aracılık eden kişi, aynen rüşvet alma veya verme suçunu işleyen kişi gibi cezalandırılır. Rüşvet suçuna azmettirme de mümkündür.

3. İçtima

Rüşvet suçu, görevi kötüye kullanma suçunun özel bir şekli olduğu için ayrıca bu suçtan dolayı ceza verilmeyecektir. Rüşvet alma ve verme suçu bileşik suça elverişli değildir ama zincirleme suça elverişlidir.

4. Tekerrür

Suçta tekerrür ve özel tehlikeli suçlular, 5237 sayılı TCK’nın 58’inci maddesinde düzenlenmiştir. Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi hâlinde, tekerrür hükümleri uygulanır. Bunun için cezanın infaz edilmiş olması gerekmez.

H. Görevli Mahkeme

Rüşvet suçu re’sen takip edilen ve Ağır Ceza Mahkemesinde görülen bir suçtur. Rüşvet suçundan mahkum olan kişi hakkında TCK m. 53’teki belirli haklardan yoksun bırakma tedbiri ve menfaatler bakımından kazanç müsaderesi tedbiri uygulanabilir. Rüşvet suçu bir tüzelkişinin faaliyeti çerçevesinde işlendiyse tüzelkişilere özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.

I. Rüşvet Suçunda Yetkili Mahkeme

Rüşvet suçunun işlendiği yer Ağır Ceza Mahkemesinde görülecektir.

J. Rüşvet Suçunun Cezası / Yaptırımı

  • 5237 sayılı TCK’nın 252’nci maddesinin 1’inci fıkrasına göre suç görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için rüşvet verme şeklinde işlenmişse dört yıldan on iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
  • 5237 sayılı TCK’nın 252’nci maddesinin 2’nci fıkrasına göre suç görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için rüşvet alma şeklinde işlenmişse birinci fıkradaki gibi cezalandırılır.
  • 5237 sayılı TCK’nın 252’nci maddesinin 4’üncü fıkrasına göre suç kamu görevlisinin rüşvet talebinde veya teklifinde bulunması ve fakat bunun kişi tarafından kabul edilmemesi hâllerinde fail hakkında, birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre verilecek ceza yarı oranında indirilir.
  • 5237 sayılı TCK’nın 252’nci maddesinin 5’inci fıkrasına göre rüşvet teklif veya talebinin karşı tarafa iletilmesi, rüşvet anlaşmasının sağlanması veya rüşvetin temini hususlarında aracılık eden kişi, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın, müşterek fail olarak cezalandırılır.
  • 5237 sayılı TCK’nın 252’nci maddesinin 6’ncı fıkrasına göre rüşvet ilişkisinde dolaylı olarak kendisine menfaat sağlanan üçüncü kişi veya tüzel kişinin menfaati kabul eden yetkilisi, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın, müşterek fail olarak cezalandırılır.
  • 5237 sayılı TCK’nın 252’nci maddesinin 7’nci fıkrasına göre rüşvet alan veya talebinde bulunan ya da bu konuda anlaşmaya varan kişinin; yargı görevi yapan, hakem, bilirkişi, noter veya yeminli mali müşavir olması halinde, verilecek ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.

K. Rüşvet Suçunda Etkin Pişmanlık

  • 5237 sayılı TCK’nın 254’üncü maddesinin 1’inci göre rüşvet alan kişinin, durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce, rüşvet konusu şeyi soruşturmaya yetkili makamlara aynen teslim etmesi halinde, hakkında rüşvet suçundan dolayı cezaya hükmolunmaz. Rüşvet alma konusunda başkasıyla anlaşan kamu görevlisinin durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce durumu yetkili makamlara haber vermesi halinde de hakkında bu suçtan dolayı cezaya hükmolunmaz.
  • 5237 sayılı TCK’nın 252’nci maddesinin 2’nci fıkrasına göre rüşvet veren veya bu konuda kamu görevlisiyle anlaşmaya varan kişinin, durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce, pişmanlık duyarak durumdan yetkili makamları haberdar etmesi halinde, hakkında rüşvet suçundan dolayı cezaya hükmolunmaz.
  • 5237 sayılı TCK’nın 254’üncü maddesinin 3’üncü göre rüşvet suçuna iştirak eden diğer kişilerin, durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce, pişmanlık duyarak durumdan yetkili makamları haberdar etmesi halinde, hakkında bu suçtan dolayı cezaya hükmolunmaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir