Ceza Hukuku

Para Cezası Nedir? Adli – İdari Para Cezası

_Adli - İdari Para Cezası - tahanci.av.tr

Türkiye’de para cezası, iki ana başlık altında değerlendirilir: adli para cezası (TCK m.52 çerçevesinde suç karşılığı mahkemelerce verilen yaptırım) ve idari para cezası (kabahat niteliğindeki fiillere karşı idari makamlarca uygulanan yaptırım). Bu ayrım, yalnızca cezayı veren merci açısından değil; hukuki niteliği, tahsil usulü, itiraz yolları ve ödenmemesi hâlindeki sonuçlar bakımından da köklü farklılıklar içerir. Örneğin, adli para cezası belirli koşullarda hapis cezasına çevrilebilirken, idari para cezası hapse dönüşmez; ancak icra–haciz süreçleriyle tahsil edilebilir. Bu makalede, “Para Cezası Nedir? Adli – İdari Para Cezası” ifadesi etrafında; TCK m.52’nin temel ilkeleri, gün üzerinden hesaplama mantığı, seçimlik veya birlikte uygulanan yaptırımlar, Kabahatler Kanunu uyarınca idari para cezasının kapsamı, itiraz süre ve mercileri ile uygulamadaki kritik noktalar sistematik şekilde ele alınacaktır.

Sayfa İçeriği

Adli Para Cezası Nedir?

Adli para cezası, bir suçun karşılığı olarak yalnızca mahkemeler tarafından hükmedilebilen, hükümlünün belirlenen gün sayısı üzerinden hesaplanan meblağı Devlet Hazinesine ödemesini gerektiren bir yaptırımdır. Türk Ceza Kanunu’nun 52. maddesi bu cezaya ilişkin genel hükümleri düzenlemektedir.

Mahkeme, suçun niteliğine ve sanığın ekonomik–kişisel durumuna göre belirli bir gün sayısı tespit eder ve bu gün sayısını 100 TL ile 500 TL arasında değişen bir günlük para miktarıyla çarpar. Böylece ortaya çıkan sonuç, adli para cezasının toplam tutarını oluşturur.

Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, adli para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrilebilecek olmasıdır. Yani, bu ceza yalnızca bir mali yükümlülük değil, aynı zamanda özgürlüğü bağlayıcı yaptırıma dönüşebilecek bir sonuç doğurur.

Öte yandan, adli para cezası doğrudan suçun mağduruna ödenmez; tahsil edilen tutar Devlet Hazinesine aktarılır. Bu nedenle, mağdurun uğradığı zararın giderilmesi için ayrıca tazminat davası açması gerekebilir.

İlerleyen bölümlerde, kaç çeşit adli para cezası olduğu, hapis cezasının hangi şartlarda adli para cezasına çevrilebileceği ve hesaplama yöntemleri detaylı olarak incelenecektir.

Kaç Çeşit Adli Para Cezası Vardır?

Türk Ceza Kanunu (TCK)’nda düzenlenen hükümlere göre adli para cezaları, farklı şekillerde uygulanabilmektedir. Bu çeşitlilik, suçun türüne, yargılama sonucuna ve hakimin takdirine bağlı olarak ortaya çıkar. Temel olarak dört tür adli para cezası bulunmaktadır:

1. Doğrudan Hükmedilen Adli Para Cezası

Bazı suçlarda kanun, yalnızca adli para cezasını öngörmüştür. Bu durumda hakim, hapis cezası verme imkânına sahip değildir. Örneğin, TCK m.182/1 uyarınca taksirle çevrenin kirletilmesi suçu işlendiğinde, fail doğrudan adli para cezası ile cezalandırılır.

2. Seçimlik Ceza Olan Adli Para Cezası

Kanun, bazı suçlar için hem hapis cezası hem de adli para cezasını seçimlik yaptırım olarak düzenlemiştir. Hakim, olayın özelliklerini dikkate alarak bu iki yaptırımdan birine hükmedebilir. Örneğin, TCK m.86/2 kapsamında basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek kasten yaralama fiilinde, hakim dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası verebilir.

3. Hapis Cezasından Çevrilen Adli Para Cezası

Kısa süreli hapis cezaları, belirli şartlar altında adli para cezasına çevrilebilir.

  • Kasten işlenen suçlarda 1 yıl veya daha az hapis cezaları,
  • Taksirle işlenen suçlarda ise süre sınırı olmaksızın tüm hapis cezaları, hakimin takdirine bağlı olarak adli para cezasına çevrilebilir.

4. Hapis Cezası ile Birlikte Hükmedilen Adli Para Cezası

Bazı suç tiplerinde kanun, hem hapis hem de adli para cezasının birlikte uygulanmasını zorunlu kılmıştır. Örneğin, dolandırıcılık suçunda fail hakkında hem 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası hem de 5.000 güne kadar adli para cezası verilir.

Bu ayrımlar, adli para cezasının niteliğini ve uygulanma şeklini netleştirmekte olup, cezaların kişiselleştirilmesi ve adaletin sağlanması açısından büyük önem taşır.

Hapis Cezasının Adli Para Cezasına Çevrilmesi Şartları

Türk Ceza Kanunu’na göre bazı durumlarda hapis cezaları, hakimin takdiriyle adli para cezasına çevrilebilir. Bu uygulama, özellikle sanığın kişisel özellikleri, suçun niteliği ve yargılama sürecindeki tutumuyla yakından ilişkilidir.

Hakimin Değerlendirme Kriterleri

Hakim, hapis cezasını para cezasına çevirirken şu hususları dikkate alır:

  • Sanığın kişiliği ve geçmişi,
  • Ekonomik ve sosyal durumu,
  • Suçun işleniş biçimi,
  • Sanığın pişmanlık gösterip göstermediği,
  • Suçun tekrarı olup olmadığı (tekerrür hali).

Eğer sanık pişmanlık göstermemişse, saldırgan tutum sergilemişse ya da suçta tekerrür hükümleri uygulanıyorsa, hapis cezasının adli para cezasına çevrilme ihtimali düşer.

Kasten İşlenen Suçlarda

Kasten işlenen suçlarda 1 yıl veya daha az süreli hapis cezaları, adli para cezasına çevrilebilir. Bu noktada, suçun doğrudan kastla mı yoksa olası kastla mı işlendiği fark yaratmaz; her iki durumda da 1 yıl ve altındaki hapis cezaları çevrilebilir.

Taksirle İşlenen Suçlarda

Taksirle işlenen suçlarda cezanın süresine bakılmaksızın, her hapis cezası para cezasına çevrilebilir. Örneğin, taksirle ölüme sebebiyet verme suçunda verilen 2 yıl 6 ay hapis cezası dahi, hakimin takdiriyle adli para cezasına çevrilebilir.

Bilinçli Taksir Hali

Bilinçli taksirle işlenen suçlarda, yalnızca 1 yıl veya daha az süreli hapis cezaları adli para cezasına çevrilebilir. Daha uzun süreli hapis cezalarında bu imkân tanınmaz.

Zorunlu Olarak Çevirme Halleri

Bazı hapis cezalarının adli para cezasına çevrilmesi hakimin takdirine bırakılmamıştır. Örneğin:

  • 30 gün veya daha az süreli hapis cezaları,
  • Suç tarihinde 18 yaşından küçük olanlar,
  • Suç tarihinde 65 yaşından büyük olanlar,

bu gruplara verilen kısa süreli hapis cezaları mutlaka adli para cezasına veya seçenek yaptırımlara çevrilir.

Ayrıca, hapis cezası ile birlikte adli para cezası öngörülmüş suçlarda, hakim hem doğrudan adli para cezasına hükmedebilir hem de verilen kısa süreli hapis cezasını para cezasına çevirebilir.

Adli Para Cezası Nasıl Hesaplanır? Miktarı En Fazla Ne Kadardır?

Adli para cezası, TCK m.52 uyarınca “gün” esasına göre hesaplanır. Hakim önce sanık hakkında hükmedilecek gün sayısını belirler, ardından bir gün karşılığı olarak 100 TL ile 500 TL arasında bir tutar takdir eder. Gün sayısı ile günlük miktarın çarpımı, sanığın ödemekle yükümlü olacağı toplam adli para cezasını ortaya çıkarır.

Hesaplama Usulü

  1. Hakim, suçun kanundaki karşılığını dikkate alarak alt ve üst sınırlar arasında bir gün sayısı belirler.
  2. Belirlenen gün sayısı, sanığın ekonomik ve kişisel durumuna göre takdir edilen günlük miktar ile çarpılır.
  3. Ortaya çıkan sonuç, sanığın ödeyeceği toplam ceza olur.

Genel Sınırlar

  • Adli para cezası en az 5 gün, en fazla 730 gün olabilir.
  • Ancak, bazı suçlarda (örneğin nitelikli dolandırıcılık – TCK m.158) özel düzenleme ile bu sınırlar aşılabilir. Örneğin 5.000 veya 10.000 güne kadar adli para cezasına hükmedilmesi mümkündür.
  • Bir gün karşılığı miktar 100 TL’den az, 500 TL’den fazla olamaz.

Örnek Hesaplama

Bir fail hakkında 300 gün adli para cezası belirlenmiş ve bir gün karşılığı 150 TL olarak takdir edilmişse:
300 gün x 150 TL = 45.000 TL adli para cezası uygulanır.

Taksitlendirme İmkânı

Hakim, hükmün kesinleşmesinden itibaren en fazla 1 yıl süreyle erteleme verebilir veya cezayı taksitlendirebilir.

  • Taksit süresi 2 yılı geçemez.
  • Taksit sayısı 4’ten az olamaz.
  • Bir taksitin ödenmemesi halinde kalan cezanın tamamı tahsil edilir ve ödenmeyen kısım hapse çevrilir.

Üst Sınır Meselesi

Her suç için belirlenen özel kanuni düzenleme, genel sınırların üzerinde olabilir. Bu durumda, kanunda yazan özel sınır uygulanır. Örneğin:

  • Basit hakaret suçunda, 90 gün alt sınırdan adli para cezası verildiğinde günlük 100 TL ile çarpıldığında en az 9.000 TL ceza söz konusu olur.
  • Nitelikli dolandırıcılık suçunda ise, 5.000 gün üzerinden hesap yapılabilir ve ceza milyonları bulabilir.

İdari Para Cezası Nedir?

İdari para cezası, mahkemeler tarafından değil; devletin idari kurumları tarafından verilen mali yaptırımlardır. Bu cezalar, genellikle kabahat niteliğindeki fiillere karşı uygulanır ve hukuki niteliği itibarıyla suç karşılığı ceza değil, idari yaptırım olarak kabul edilir.

İdari Para Cezasının Özellikleri

  • Yetkili Merciler: İdari para cezasını; bakanlıklar, belediyeler, valilikler, kaymakamlıklar, emniyet birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu gibi kamu kurumları verebilir.
  • Suç Niteliğinde Olmayan Fiiller: İdari para cezası, kabahatler için uygulanır. Bu nedenle, bir suçun karşılığı değildir.
  • Hapse Çevrilemez: Adli para cezasından farklı olarak, idari para cezaları ödenmediğinde hapis cezasına dönüşmez.
  • Tahsil Usulü: Ödenmeyen idari para cezaları, icra ve haciz yoluyla tahsil edilir. Örneğin, kişinin banka hesaplarına veya taşınmaz mallarına haciz konulabilir.
  • Mağdura Ödeme Yapılmaz: Bu ceza, doğrudan Devlet Hazinesine gelir olarak kaydedilir.

İdari Para Cezasına Örnekler

  • Trafik cezaları (hız sınırını aşmak, kırmızı ışıkta geçmek vb.)
  • SGK tarafından kesilen cezalar (işverenin bildirim yükümlülüğünü yerine getirmemesi)
  • İmar kirliliği nedeniyle belediye encümeni tarafından verilen cezalar
  • Yoklama kaçağı veya bakaya kalma durumunda verilen cezalar

Hukuki Dayanak

İdari para cezalarının genel çerçevesi, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nda düzenlenmiştir. Bu kanun, idari para cezalarının uygulanması, başvuru yolları ve süreleri ile ilgili genel hükümleri belirler. Ancak, bazı özel kanunlarda farklı usuller öngörülmüş olabilir.

İdari Para Cezası Vermeye Yetkili Kamu Tüzel Kişileri Nelerdir?

İdari para cezaları, yalnızca devletin idari organları ve kamu tüzel kişileri tarafından verilebilir. Bu yetkinin kapsamı 5326 sayılı Kabahatler Kanunu ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Kamu tüzel kişilerinin görev alanlarına göre idari para cezası uygulama yetkileri farklılık göstermektedir.

1) Devlet Tüzel Kişiliği

Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleridir.

  • TBMM
  • Cumhurbaşkanlığı
  • Bakanlıklar
  • Yüksek yargı organları (Danıştay, Sayıştay, Yargıtay gibi)

2) İdari Kamu Kurumları

Kanunla kurulmuş, belirli hizmetleri yerine getiren kamu kurumlarıdır.

  • Vakıflar Genel Müdürlüğü
  • Orman Genel Müdürlüğü
  • Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü

3) Mahalli İdareler

Yerel ihtiyaçları karşılamak amacıyla kurulmuş tüzel kişiliklerdir.

  • İl özel idareleri
  • Belediyeler
  • Köy idareleri

4) İktisadi Kamu Kurumları

Ekonomik faaliyet yürütmek için kurulmuş kurumlardır.

  • TCDD (Devlet Demiryolları)
  • Devlet Hava Meydanları İşletmesi
  • Devlet Malzeme Ofisi
  • BOTAŞ

5) Sosyal Kamu Kurumları

Vatandaşların sosyal güvenlik ve haklarını korumak amacıyla oluşturulmuştur.

  • Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)
  • Türkiye İş Kurumu (İŞKUR)

6) Bilimsel Kamu Kurumları

Bilimsel, teknik ve kültürel faaliyetler için oluşturulan kurumlardır.

  • YÖK
  • Üniversiteler

7) Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşları

Belirli mesleklere mensup kişilerin bağlı olduğu kuruluşlardır.

  • Türkiye Barolar Birliği
  • Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
  • Türk Tabipleri Birliği
  • Ziraat Odaları Birliği

8) Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlar

Piyasa düzeni, tüketici hakları ve rekabetin korunması için faaliyet gösterirler.

  • Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK)
  • Sermaye Piyasası Kurulu (SPK)
  • Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK)
  • Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)
  • Rekabet Kurumu

Ayrıca, Kabahatler Kanunu bazı durumlarda Cumhuriyet Savcılarına ve mahkemelere de idari para cezası verme yetkisi tanımaktadır.

İdari Para Cezasının Adli Para Cezasından Farkı Nedir? İdari Para Cezası Ödenmezse Ne Olur?

Adli para cezası ile idari para cezası arasındaki temel fark, cezayı veren merci ve ödenmediğinde ortaya çıkan sonuçlardır.

Adli Para Cezası ile İdari Para Cezasının Farkları

  • Veren Merci:
    • Adli para cezasını yalnızca mahkemeler verir.
    • İdari para cezasını ise idari kurumlar (belediyeler, bakanlıklar, SGK, emniyet vb.) uygular.
  • Suç veya Kabahat Ayrımı:
    • Adli para cezası bir suçun karşılığı olarak verilir.
    • İdari para cezası ise kabahat niteliğindeki fiiller için uygulanır.
  • Ödenmeme Sonucu:
    • Adli para cezası ödenmediğinde, hapis cezasına çevrilebilir.
    • İdari para cezası ödenmediğinde, yalnızca icra–haciz işlemleri uygulanır; hapse çevrilmez.
  • Mağdura Ödeme:
    • Adli para cezası devlet hazinesine ödenir, mağdura doğrudan ödeme yapılmaz.
    • İdari para cezasında da ödenen tutar kamu hazinesine aktarılır.

İdari Para Cezası Ödenmezse Ne Olur?

İdari para cezası ödenmediğinde;

  • Cezanın tahsili için icra takibi başlatılır.
  • Borçlunun banka hesaplarına, taşınmazlarına veya aracına haciz konulabilir.
  • Ev haczi ise fiilen nadiren uygulanır ve kanunen korunan ev eşyaları haczedilemez.
  • Borçlunun hapse girmesi söz konusu değildir.

Örneğin, bir vatandaşın trafik cezasını ödememesi durumunda, idare bu cezayı doğrudan vergi dairesi aracılığıyla tahsil edebilir; ancak kişi hakkında cezaevine girme gibi bir sonuç doğmaz.

İdari Para Cezasına İtiraz Süresi

İdari para cezaları, kabahat niteliğindeki fiiller nedeniyle verilen yaptırımlar olduğundan, bu cezalara karşı kanun yolları açıktır. 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 27. maddesi, idari para cezalarına ilişkin genel itiraz süresini düzenlemiştir.

Genel Süre

  • İdari para cezasına itiraz süresi 15 gündür.
  • Süre, cezanın muhatabına tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
  • Süresinde yapılmayan itirazlar reddedilir ve ceza kesinleşir.

Usulsüz Tebliğ Durumu

Uygulamada bazı idari para cezaları, muhataba usulsüz şekilde tebliğ edilmektedir.

  • Tebligatta itiraz süresi ve merciinin gösterilmemesi, ciddi bir hak kaybına yol açar.
  • Bu durumda, Danıştay içtihatlarına göre itiraz süresi 60 gün olarak kabul edilmektedir.

Özel Kanunlarda Farklı Süreler

Bazı idari para cezaları, özel kanunlarda farklı başvuru sürelerine tabi olabilir. Örneğin, bazı vergi veya SGK cezalarında 30 günlük süreler öngörülmüştür. Bu nedenle her cezanın dayanağı olan kanun dikkate alınmalıdır.

Önemi

İtiraz süresi, hak düşürücü nitelikte olduğundan, süre geçirilirse dava açma veya itiraz hakkı ortadan kalkar. Bu sebeple, idari para cezası tebliğ edildiğinde mutlaka süreler titizlikle kontrol edilmelidir.

İdari Para Cezasına Nereye İtiraz Edilir?

5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 27. maddesi, idari para cezalarına karşı hangi mercilere başvurulabileceğini düzenlemektedir. İtiraz edilecek merci, verilen cezanın niteliğine ve beraberinde başka bir yaptırım olup olmadığına göre değişir.

1. Sulh Ceza Hakimliği’ne İtiraz

  • Genel kural olarak, idari para cezalarına karşı Sulh Ceza Hakimliği’ne itiraz edilir.
  • Trafik cezaları, belediye cezaları, SGK tarafından uygulanan bazı yaptırımlar bu kapsamdadır.
  • Hakimlik, dosya üzerinden inceleme yapar ve kararı kesin niteliktedir.

2. İdare Mahkemesi’ne Dava Açma

Eğer idari para cezası ile birlikte başka bir yaptırım da verilmişse (örneğin işyerinin kapatılması, ruhsat iptali gibi), bu durumda görevli merci İdare Mahkemesi’dir.

  • İdare Mahkemesi’nde açılan davalarda, iptal davası usulü uygulanır.
  • Yalnızca para cezasına değil, aynı zamanda idari işlemin iptaline yönelik de yargılama yapılır.

3. Özel Kanunlara Göre Belirlenen Merciler

Bazı kurumların verdiği cezalar için özel kanunlarda farklı itiraz yolları öngörülmüştür.

  • SGK cezaları: İtiraz merci doğrudan idare mahkemeleridir.
  • Vergi cezaları: Vergi mahkemelerinde dava açılması gerekir.

4. Uygulamada Sık Yapılan Hatalar

Vatandaşlar çoğu zaman idari para cezalarının itiraz merciini karıştırmaktadır.

  • Trafik cezaları için idare mahkemesine başvurulması yanlış bir uygulamadır. Bu tür cezalar Sulh Ceza Hakimliği’ne götürülmelidir.
  • Yüksek meblağlı cezalar için, hak kaybı yaşanmaması adına avukat aracılığıyla başvuru yapılması önemlidir.

Böylece idari para cezalarının itiraz mercileri netleşmiş olur.

Para Cezası Nedir? Adli – İdari Para Cezası” Makalemize 2 Yorum Yapıldı:

  1. Çetin dedi ki:

    idari para cezasına faiz işlermi veya af gelirmi

    1. Av. Fatih Tahancı dedi ki:

      Merhaba,
      Detaylı danışma hizmetimiz ücretlidir.
      Mesai saatleri içerisinde 0 312 220 36 30 arayarak danışma hizmeti alabilirsiniz.
      Saygılarımızla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir