Yağma (Gasp) Suçu ve Cezası (TCK 148-149) 2025 Yağma Suçu Davası
Yağma Suçu , diğer adıyla gasp suçu üçüncü bir kişiye ait olan malı, tehdit ya da zor kullanarak almak suretiyle ortaya çıkan suçtur.
Bu yazımızda da Türk Ceza Kanunun 148 ve 149. maddelerinde düzenlenmiş olan Yağma suçunu, şartlarını ve cezasını anlattık.
Yağma Suçu Nedir ?
Bu başlıkta 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 148. Maddesinde düzenlenen Yağma suçu özet olarak incelenmiştir. Türk Ceza Kanunun 148. maddesinde Yağma suçunun basit şekli düzenlenmiş iken Türk Ceza Kanunun 149. maddesinde Yağma suçunun nitelikli şekli düzenlenmiştir.
Yağma Suçu TCK Madde Metni
Yağma
Madde 148- (1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Cebir veya tehdit kullanılarak mağdurun, kendisini veya başkasını borç altına sokabilecek bir senedi veya var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayı vermeye, böyle bir senedin alınmasına karşı koymamaya, ilerde böyle bir senet haline getirilebilecek bir kağıdı imzalamaya veya var olan bir senedi imha etmeye veya imhasına karşı koymamaya mecbur edilmesi halinde de aynı ceza verilir.
(3) Mağdurun, herhangi bir vasıta ile kendisini bilmeyecek ve savunamayacak hale getirilmesi de, yağma suçunda cebir sayılır.
Nitelikli Yağma
Madde 149- (1) Yağma suçunun;
- Silahla,
- Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle,
- Birden fazla kişi tarafından birlikte,
- (Değişik: 18/6/2014-6545/64 md.) Yol kesmek suretiyle ya da konutta, işyerinde veya bunların eklentilerinde,
- Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
- Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,
- Suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla,
- Gece vaktinde,
İşlenmesi halinde, fail hakkında on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(2) Yağma suçunun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
Daha az cezayı gerektiren hâl
Madde 150- (1) Kişinin bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla tehdit veya cebir kullanması halinde, ancak tehdit veya kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
(2) Yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek ceza üçte birden yarıya kadar indirilebilir.
Yağma Suçu Özellikleri
Soruşturma Usulü
Kural olarak yağma suçunun Türk Ceza Kanununda yer alan 148. maddesinde ki yağma suçunun basit hali ile 149. maddesinde yer alan yağma suçunun nitelikli halinin soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi değildir. Suç işlendiği öğrenilir öğrenilmez derhal Savcılık tarafından resen soruşturma başlar.
Kovuşturma Usulü
Yağma suçunda bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişi cezalandırılmaktadır. Yağma suçunu soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi değildir. Savcılık tarafından resen soruşturma yapılmaktadır. Mahkeme tarafından resen kovuşturma yapılmaktadır. Mağdurun veya müştekinin şikayetten vazgeçmesi halinde dava düşmeyecektir. Mahkeme tarafından davaya devam olunarak sanığın suçu işlediği kanaatine varıldığında failin cezalandırılması yoluna gidilecektir.
Tutuklama Tedbiri
5271 Sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunun 100. maddesinde tutuklama nedenleri sayılmıştır. Bu maddeye göre kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir. İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde, tutuklama kararı verilemez. Ancak şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular varsa. şüpheli veya sanığın davranışları; delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme, tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma, hususlarında kuvvetli şüphe oluşturuyorsa, bu kapsamda tutuklama kararı verilebilir. Keza yine madde metninde katalog suçlar sayılmıştır. Eğer gerçekleştirilen eylem katalog suç kapsamında ise tutuklama nedeni re ’sen var sayılarak doğrudan hakim tarafından tutuklama kararı verilebilir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunun 100/4 maddesine göre “Sadece adlî para cezasını gerektiren suçlarda veya vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenenler hariç olmak üzere hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez.” şeklinde hükme yer verilmiştir.
Türk Ceza Kanunun 148 ve 149. Maddesinde yer alan yağma suçu işlendiğinde hakim tarafından doğrudan tutuklama kararı verilebileceği gibi yukarıda sayılan şartların varlığı gerekçe gösterilerek de tutuklama kararı verilebilir. Keza yağma suçu 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunun 100/8 bendinde katalog suçlardan sayılmıştır. Yağma suçu işlendiğinde Ceza Muhakemeleri Kanunun 100 maddesinde yer alan tutuklama sebepleri direkt var sayılmaktadır.
Uzlaşma Kurumu
5271 Sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunun 253’üncü maddesi gereğince soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlar ile soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ceza Kanununda sayılı bazı suç tipleri için şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırma girişiminde bulunulur.
Yağma suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi olmaması ve aynı zamanda 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunun 253 maddesinde sayılan katalog suçlardan sayılmaması nedeniyle uzlaşma kapsamında değildir.
Korunan Hukuki Değer
Yağma suçunda korunan hukuki değer bireyin sahip olmuş olduğu mülkiyet hakkı veya zilyetlik hakkı veya kişinin özgürlük hakkı da koruma altındadır. Bu yönüyle yağma suçu karma nitelikte bir suç olarak kabul edilmektedir. Hırsızlık suçunda olduğu gibi yağma suçunda da taşınır malın alınması ile ilgili olarak zilyedinin rızasının bulunmaması gerekir. Ancak hırsızlık suçundan farklı olarak bu suçun oluşabilmesi için mağdurun rızasının cebir veya tehdit kullanılarak ortadan kaldırılması gerekir.
Yağma Suçunun Unsurları
Yağma suçu unsurları Türk Ceza Kanunu’nun 148. maddesinde düzenlenmiştir. Yağma suçunun oluştuğunu söyleyebilmek için öngörülen unsurların birlikte bulunması gerekmektedir. Diğer malvarlığı suçlarından ayırt edilmesi bu unsurların dikkate alınarak değerlendirilmesi sonucunda mümkündür. Suçun unsurları bu nedenle her somut olayda dikkatle üzerinde durularak hangi suçun oluştuğu tespit edilmelidir. Bu tespit sonucunda da iddia ve savunma hazırlanmalıdır. Yağma suçunun yatarı ise mahkemenin kovuşturma aşaması sonucunda verdiği hükmün infazını ifade etmektedir. Makalemizde suçun unsurları ve yatarı açıklanacak ve fikir edilebilmesi için müddetname hesaplanması örnek verilecektir. Her somut olayın incelenmesi ve hangi suç tipine vücut verdiğinin tespit edilmesi hukuki ve teknik bilgi gerektirmektedir.
Cebir veya Tehdit
Cebir ve tehdit kişinin irade özgürlüğünü etkileyen ve iradesiyle karar almasını engelleyici nitelikte olan zorlayıcı araçlardır. Cebir maddi, tehdit ise manevi güçle gerçekleştirilmektedir.
Cebir hafif veya ağır olabilecektir. Cebirde söz konusu olan kasten işlenen yaralama suçunda olduğu gibi kişiye karşı fiziki güç kullanılmasıdır. Malın zilyedi bulunan kişide bunun neticesinde malı teslim etme veya alınmasına karşı koyamayarak yağma suçunun mağduru olmaktadır. TCK m.148/3 gereğince mağdurun, herhangi bir vasıta ile kendisini savunamayacak duruma getirilmesi de yağma suçunda cebir sayılır. Bu husus cebir karinesi diye adlandırılır. Cebir, vurma, ittirme, elini kolunu bağlama gibi değişik şekillerde karşımıza çıkabilmektedir.
Tehdit ise kendisinin veya yakınının hayatına, vücut ve cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceği ya da malvarlığı itibarıyla büyük zarara uğratacağının fail tarafından mağdura beyan edilmesidir. Yani tehdit sadece kişinin kendisine karşı değil, yakınlarına karşı gerçekleştirilirse de yağma suçu söz konusu olabilir. Tehdidin şekli veya kullanılan araç önemli değildir. Önemli olan nokta mağdurun bunun bilgisine haiz olmasıdır. Bu nedenle eğer fail tehdidi algılayamayacak bir durumda ise tehdit unsuru gerçekleşmiş olmayacaktır.
Malın Alınması
Yağma suçunda malın alınması kişinin zilyetliğine son verilmesi ve yeni bir zilyetliğin kurulmasıdır. Fail cebir veya tehdit kullanarak zilyedi olmadığı bir malı zorla almaktadır. Failin malı alırken cebir veya tehdit kullanması gerekir. Eğer ortada cebir veya tehdit yoksa sadece malın alınması hırsızlık suçunu oluşturabilecektir. Malın alınması sırasında veya en geç almanın tamamlanmasına kadar cebir veya tehdit gerçekleşmelidir. Yani Hırsızlık suçunda malın fiili hakimiyetini kurmasına kadarki sürede eğer fail tarafından cebir veya tehdit kullanılırsa teşebbüs aşamasında kalmış hırsızlık suçu yağmaya dönüşecektir.
Cebir veya Tehdit ile Malın Alınması Arasındaki Nedensellik Bağı
Cebir veya tehdit ile malın alınması arasında bir bağın bulunması gereklidir. Yapılan hareket ile kullanılan aracın nedensellik ilişkisi içinde olması gerekmektedir. Yağma suçunda malın teslimi veya alınması cebir veya tehdit araçlarının kullanılmasıyla mümkündür. Eğer mağdur failden kaynaklı olmayan cebir veya tehdidin etkisi altındayken fail bundan yararlanarak malı alırsa yağma suçu oluşmayacaktır. Örneğin baygın bir halde olan kişinin çantanın içinden cüzdanının alınması olayında baygınlık failden kaynaklanmayan bir nedenden kaynaklıysa yağma suçu oluşmayacaktır. Yani failin cebir veya tehdidi hırsızlık suçuna araç olarak kullanması durumunda yağma suçu oluşacaktır. Bu nedenle yağma suçu bileşik suçtur ve içerisinde barındırdığı suçlardan ayrı ayrı cezalandırılmayacak, hakkında tek bir cezaya hükmedilecektir.
Maddi Unsur
Fail
Yağma suçunda fail herkes olabilir.
Mağdur
Yağma suçunda mağdur herkes olabilir. Burada dikkat edilmesi gereken mağdurun canlı yaşıyor olmasıdır. Zira kişiye yönelik bir cebir veya tehdit olacaktır. Kişi bunu hissediyor olmalıdır. Zira kişi ölmüş ise yağma suçundan artık söz edilemez. Kişi öldükten sonra malı alındığı taktirde hırsızlık suçu oluşabilmektedir.
Suçun Konusu
Yağma suçunda bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişi cezalandırılmaktadır. Bu kapsamda bir malı teslime veya malı alınmasına karşı koymamaya yönelik eylem yapılması gerekmektedir. Bu nedenle suçun konusu mal oluşturmaktadır.
Yağma suçunun tamamlanabilmesi için kullanılan cebir veya tehdidin etkisiyle mağdur malı teslim etmeli veya malın alınmasına karşı koymamalıdır. Bu bakımdan kullanılan cebir veya tehdidin kişiyi malı teslime etmeye veya alınmasına ses çıkarmamaya yöneltmeye elverişli olması gerekir. Bu nitelikte olmayan bir cebir veya tehdit sırf mağdurun normalden fazla ürkek olması nedeniyle malı teslim etmeye veya alınmasına yöneltmişse yağma suçundan söz edilemez ve fiilin hırsızlık olarak nitelendirmesi gerekmektedir.
Madde gerekçesinde şu şekilde ifade edilmiştir. Mal zilyedin tasarruf olanağı ortadan kalktığı anda alınmış olacağından bu ana kadar yapılan cebir veya tehdit hırsızlığı yağmaya dönüştürür. Örneğin; evin içindeki eşyayı alıp kapıdan çıkarken mal sahibi ile karşılaşan hırsız ona karşı cebir veya tehdit kullanacak olursa yağma suçu oluşur. Mal alındıktan yani hırsızlık suçu tamamlandıktan sonra bunu geri almak isteyen kişiye karşı cebir ve tehdide başvurulması halinde artık yağma suçundan söz edilemez. Hırsızlık suçuna konu malın geri alınmasını önlemek amacına yönelik olarak kullanılan cebir veya tehdit ayrı suçların oluşmasına neden olur. Bu nedenle gerçek içtima hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
Türk Ceza Kanunun 148 maddenin 2. fıkrasında senedin yağması düzenlenmiştir. Senedin bunu imzalayan için borç doğurucu olması gerekir. Bu borç para borcu olabileceği gibi bir işi yapmaya veya yapmamaya bir taşınmazını hibe etmeye kira ile oturulan bir binayı boşaltmaya var olan bir borca kefil olmaya da ilişkin olabilir. Bir alacağı tahsil etmemeye, herhangi bir davayı açmamaya vasiyetnamesini değiştirmemeye yönelik bir vaadi içeren yazılı beyanlar da borç doğurucu senet sayılmaktadır. Şu halde mağduru iktisaden değerlendirmeye elverişli olan bir hakkını kullanmamasına yol açan her türlü belge borç doğurucu senet tanımına girer.
Maddenin son fıkrasında mağdurun herhangi bir vasıta ile kendini bilmeyecek ve savunamayacak hale getirilmesinin örneğin uyku ilacı ile uyutulmasının yağmada cebir sayılacağı açıklanmıştır.
Manevi Unsur
Yağma suçu kasten işlenebilen bir suçtur. Özel kast aranmamaktadır. Yağma suçu olası kastla da işlenebilmektedir .
Yağma suçu kasten işlenebilen bir suçtur. Taksirle işlenebilmesi mümkün değildir. Fail bilerek ve isteyerek hareket etmelidir. Bu nedenle fail mağdurun veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik saldırı ya da malvarlığına zarar verecek olduğunu beyan ettiğinde mağdurun malın alınmasına veya teslimine zorladığını bilmelidir. Yağma suçu olası kastla da işlenebilir. Failin özel kastı aranmaz, genel kast yağma suçu için yeterlidir. Yani cebir veya tehdit ile malın alınması veya teslime zorlanması suçun oluşumu bakımından yeterlidir.
Senet yağmasında da failin kastı, mağdurdan başkasını borç altına sokabilecek bir senet veya var olan senedi hükümsüz kılacak bir vesika vermeye, alınmasına, imha etmeye veya imhasına karşı koymamaya, ilerde senet haline getirilebilecek bir kâğıt imzalamaya mecbur ettiği yönünde olmalıdır.
Suçun Özel Görünüş Şekilleri
Suça Teşebbüs
Türk Ceza Kanunun 35. Maddesine göre “Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur. Suça teşebbüs halinde fail, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onüç yıldan yirmi yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine dokuz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.” Şeklinde hükme yer verilmiştir.
Bu kapsamda Türk Ceza Kanunun TCK’nın 35. maddesinde düzenlenen teşebbüs kurumu ile ilgili, cezalandırılabilirliği açısından şu şartların varlığı aranmıştır. Failin kasten bir suça kalkışması, bu suçu gerçekleştirmeye yönelik bir fiilin olması ancak tüm bunlara rağmen failin kendi isteği ile değil dış bir etki nedeniyle sonuca ulaşamamış olması gerekmektedir.
Bu açıklamalar ışığında teşebbüsün şartları olarak failde kastın bulunması, aynı zamanda gerçekleştirilen hareketin elverişli olması da gereklidir. Ancak failin elinde olmayan nedenlerle suçun tamamlanmaması gerekmektedir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2011/6-340 Esas ve 2012 /209 K. Sayılı kararında teşebbüs ise, suçun tamamlanmasından önce ve fakat hazırlık hareketleri aşamasından sonra gelen, başlanmış ama bitirilememiş bir eylemli evreyi ifade eder. Bu kapsamda, cezalandırılabilir davranışların yani suça teşebbüsün sınırlarının saptanması, diğer bir anlatımla suç yolunda ilerleyen sanıkla ilgili olarak hangi andan itibaren ceza hukukunun devreye gireceği sorununun çözümlenmesi gerekmektedir.
Yağma suçunda teşebbüs mümkündür. Fail bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılmaya yönelik olarak eylemine başlayıp ancak elinde olmayan nedenlerle gerçekleştirmez ise teşebbüsten dolayı cezalandırılacaktır.
Suça İştirak
Türk Ceza Kanunun 148 maddesinde yer alan yağma suçu bakımından iştirak bir özellik taşımamaktadır. Suça iştirak şekilleri olarak yardım etme, azmettirme bu suç bakımından mümkündür.
Suçların İçtimai
Yağma suçunda kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış şeklinin meydana gelmiş olması durumunda faile hem yağma hem de yaralama suçunun nitelikli hallerinden ceza dolayı ceza verilmektedir.
Yağma suçunda zincirleme suç hükümleri uygulanmaz. Keza fail aynı suç işleme kararı icrası kapsamında yanı mağdura karşı değişik zamanlarda işlense dahi fail her bir fiilden dolayı ayrı ayrı cezalandırılmaktadır.
Senet Yağması
TCK m.148/2’e göre “Cebir veya tehdit kullanılarak mağdurun, kendisini veya başkasını borç altına sokabilecek bir senedi veya var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayı vermeye, böyle bir senedin alınmasına karşı koymamaya, ilerde böyle bir senet haline getirilebilecek bir kâğıdı imzalamaya veya var olan bir senedi imha etmeye veya imhasına karşı koymamaya mecbur edilmesi halinde de aynı ceza verilir.”
Senet yağması suçunda konu kişinin borç altına sokulabileceği bir senet veya senet haline getirilebilecek bir kağıttır. Fail sadece senedin teslimine veya alınmasına karşı koyarak değil, senedi imzalamaya veya imha etmeye ya da imhasına karşı koymamaya mecbur bırakmak şeklinde de senedin yağması suçunu işlemesi söz konusu olabilecektir.
Yağma Suçunda Görevli Mahkeme
5235 Sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemeleri Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkındaki Kanunun 12. Maddesine göre Ağır Ceza Mahkemesinin görevleri kapsamında Türk Ceza Kanunun 148. maddesinde yer alan yağma suçu sayılmış olup bu kapsamda yağma suçu Ağır Ceza Mahkemesinin görev ve yetkisi dahilindedir.
5235 Sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemeleri Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkındaki Kanunun 14. Maddesine göre “Mahkemelerin görevlerinin belirlenmesinde ağırlaştırıcı veya hafifletici nedenler gözetilmeksizin kanunda yer alan suçun cezasının üst sınırı göz önünde bulundurulur”. Hükmüne yer verilmiştir. Her ne kadar Yağma suçunu cezası 6 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ise de aynı kanunun 12 maddesinde de sayılması nedeniyle yağma suçunda görevli ve yetkili mahkeme Ağır Ceza Mahkemesidir.
Yağma Suçlarında Yetkili Mahkeme
5271 Sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunun 12 Maddesine göre davaya bakmak yetkisi suçun işlendiği yer mahkemesi yetkilidir.
Yağma Suçu Cezası 2025
a) Yağma Suçunun Basit Hali – TCK 148. Madde
Madde 148 – (1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Cebir veya tehdit kullanılarak mağdurun, kendisini veya başkasını borç altına sokabilecek bir senedi veya var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayı vermeye, böyle bir senedin alınmasına karşı koymamaya, ileride böyle bir senet haline getirilebilecek bir kâğıdı imzalamaya veya var olan bir senedi imha etmeye ya da imhasına karşı koymamaya mecbur edilmesi hâlinde aynı ceza verilir.
b) Yağma Suçunun Nitelikli Hali – TCK 149. Madde
Madde 149 – (1) Yağma suçunun;
- Silahla,
- Kişinin kendisini tanınmayacak bir hâle koyması suretiyle,
- Birden fazla kişi tarafından birlikte,
- (Değişik: 18/6/2014-6545/64 md.) Yol kesmek suretiyle ya da konutta, işyerinde veya bunların eklentilerinde,
- Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
- Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,
- Suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla,
- Gece vaktinde,
işlenmesi hâlinde, fail hakkında on yıldan on beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(2) Yağma suçunun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hâllerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
c) Yağma Suçunda Etkin Pişmanlık ve Nitelikli Haller – TCK 150. Madde
Türk Ceza Kanunu’nun 150. maddesi, yağma suçuna ilişkin özel düzenlemeleri içermektedir. Bu madde, hem basit hırsızlık ile yağma arasındaki sınırları belirler hem de failin ceza indirimi alabileceği hâlleri düzenler.
TCK 150/1 uyarınca, fail bir malı teslim etmeye veya alınmasına karşı koymamaya hafif cebir veya tehdit ile mecbur bırakmışsa, bu durumda yağma suçu değil, hırsızlık suçu hükümleri uygulanır. Yani kullanılan cebir veya tehdit, mağdurun iradesini tamamen ortadan kaldıracak nitelikte değilse, fail daha hafif cezalı olan TCK 141 veya 142. madde kapsamında değerlendirilir.
TCK 150/2 ise etkin pişmanlık durumunu düzenler. Buna göre, yağma suçuna kalkışan kişi, fiilini tamamlamadan önce kendi rızasıyla malı iade eder veya zararını giderirse, hakkında gönüllü vazgeçme hükümleri uygulanabilir. Bu durum, failin ceza indirimi veya cezasızlık elde etmesine olanak tanır.
2025 yılı itibarıyla TCK 150. madde, yağma suçlarının ağır cezaları karşısında adalet dengesini korumak amacıyla uygulanmaktadır. Mahkemeler, olayın oluş şekline, cebir düzeyine ve failin davranışlarına göre bu madde hükümlerini takdiren uygular.
Yağma Suçunun Yatarı
Yağma suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 148 ve 149. maddelerinde düzenlenen, mal varlığına yönelik cebir veya tehdit içeren bir suç tipidir. Suçun cezası oldukça ağır olduğundan, failin hapiste kalacağı süre yani “yağma suçunun yatarı”, mahkeme tarafından verilen cezanın niteliğine ve failin ceza indirimlerinden yararlanıp yararlanmadığına göre değişir.
Basit yağma suçunda ceza 6 yıldan 10 yıla kadar hapis olup, koşullu salıverme oranı genellikle 2/3 olarak uygulanır. Bu durumda, fail 9 yıl ceza almışsa yaklaşık 6 yılını fiilen cezaevinde geçirir. Ancak suçun nitelikli hâllerinde (örneğin silahla veya birden fazla kişiyle işlenmesi gibi) ceza 10 yıldan 15 yıla kadar çıkmakta ve yatar süresi de buna paralel olarak artmaktadır.
Ayrıca yağma suçunda hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB), erteleme veya para cezasına çevrilme gibi seçenek yaptırımlar uygulanmaz. Bu nedenle mahkûmiyet kararı kesinleştiğinde, fail cezasının belirli bir kısmını kesin olarak cezaevinde çeker.
Yağma Suçu ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)
5271 Sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunun 231. maddesine göre Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için; a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması, b) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması, c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi, gerekir. Sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez.
Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl (2) veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur. Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.
Türk Ceza Kanunun 148. Maddesi ile 149 maddesinde yer alan yağma suçu ve yağma suçunun nitelikli hallerinde suçun cezasının alt sınırı 6 yıl olması nedeniyle yağma suçunda hükmün açıklanmasının geri bırakılması yasa gereği mümkün değildir.
Yağma Suçundan Beraat
Yağma suçundan beraat yargılama sonunda yargılanan sanık hakkında verilebilecek kararlardan biridir. Beraat sanık hakkında verilebilecek en lehe karardır çünkü cezaya hükmolunmaması sonucunu doğurmaktadır. Beraat kararının hangi hallerde verildiği 5237 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu 223. maddenin ikinci fıkrasında düzenlenmiştir. Yağma suçundan beraat kararı alan sanığın aklandığı, temize çıktığı anlamına gelir. CMK m.223/2 hükmü ceza muhakemesine ilişkin genel bir düzenleme olması sebebiyle belirtilen hallerde basit yağma suçundan beraat kararı verilebileceği gibi nitelikli yağma suçundan beraat kararı da verilebilecektir.
Yağma suçundan beraat duruşma sona erdikten sonra sanık hakkında verilebilecek bir karardır. Beraat kararı sonucunda yağma suçundan yargılanan sanığın mahkemece suçu işlemediği kanaatine varıldığı, aklandığı anlamına gelir.
Ceza Muhakemesi Kanunu m. 223/2 hükmüne göre beraat kararı;
1) Yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması,
2) Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması,
3) Yüklenen suç açısından failin kast veya taksirinin bulunmaması,
4) Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmesine rağmen, olayda bir hukuka uygunluk nedeninin bulunması,
5) Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması hallerinde verilir.
Yağma suçundan yargılana sanık hakkında mahkemenin yaptığı kovuşturma neticesinde bu beş durumdan bir söz konusu olduğunda sanık hakkında beraat kararı verilir.
Yağma suçunun oluştuğunu söyleyebilmek için maddi ve manevi unsurlarının bir arada bulunması gerekir. Eğer failin fiili kanunda tanımlanan yağma suçunu oluşturmuyorsa bu durumda derhal beraat kararı verilir. Bir başka hal olan sanığa yüklenen yağma suçunun işlenmediğinin sabit olmasıdır. Örneğin sanığın suç tarihinde olay yerinde değil de başka bir yerde olduğu kanıtlandığı durumda beraat kararı verilir.
Yağma suçunda mahkûmiyet için yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliller bulunmaması durumunda sanık hakkında mahkeme tarafından beraat kararı verilir. Sanığın yağma suçunu işlediği yönünde mahkemenin şüphe duyması halinde ceza muhakemesine esas teşkil eden şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince beraat kararı verilir. Bu durum sanığın suçu işlediğinin sabit olmaması halidir.
Yağma Suçundan beraat kararı verilmesinin bir diğer hali sanığın kasten hareket etmemiş olmasıdır. Yağma suçu ancak kasten işlenebilen suç tiplerinden biridir. Bu nedenle sanığın taksirle hareket etmesi durumunda beraat kararı verilir.
Sanığa yüklenen yağma suçu işlenmiş olmasına rağmen hukuka uygunluk nedeni bulunması halinde de beraat kararı verilir. Hukuka uygunluk nedenleri TCK m.24-26 arasında düzenlenmiştir. TCK m.24 kanun hükmünü yerine getirme başlıklıdır. Buna örnek verecek olursak icra memurunun malları zor kullanarak alması hukuka uygunluk nedenidir. TCK m.25 meşru savunma halinde faile ceza verilmeyecektir. Yağma suçunun meşru müdafaa ile işlenmesi uygulamada az karşılaşılabilecek bir durumdur. Ancak failin mağdur tarafından saldırıya uğraması sonucunda, mağdurun elindeki silah gibi aracın cebir veya tehdit yoluyla alınması örnek verilebilir. TCK m.26 hakkın kullanılması ve ilgilinin rızası da hukuka uygunluk nedenidir. Malvarlığı hakları kişinin mutlak surette tasarruf edebileceği haklardan olması sebebiyle mağdurun rızası söz konusu olduğu mahkemece yapılan kovuşturma sonucunda anlaşıldıysa bu durumda sanık hakkında yağma suçundan beraat kararı verilecektir.
Nitelikli Yağma Suçundan Beraat
Nitelikli yağma suçundan beraat kararı da yukarıda yaptığımız açıklamalar aynı şekilde geçerlidir. CMK m.223/2 de sınırlı sayıda sayılan haller söz konusu olduğunda ancak beraat kararı verilir. Sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken mahkemece bu yönde karar verilmediği hallerde kanun yollarına başvurulabilir. Yağma suçundan yargılama sonucunda verilen kararlara karşı kanun yolu açıktır.
Yağma veya nitelikli yağma suçundan yargılanan sanık hakkında kovuşturma aşamasında derhal beraat kararı verilmesi gerektiği hallerde mahkeme artık delil toplamaya ya da araştırmaya gerek olmadığını ifade etmiş anlamına gelir. Bu durumda mahkeme tarafından durma, düşme veya ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilemez. Beraat kararı durma, düşme veya ceza verilmesine yer olmadığı kararlarından daha lehe bir karardır. Beraat kararı adli sicile işlenmeyen kararlar arasındadır.
Yağma Suçu Yargıtay Kararları
Bir kimsenin ölmesinden yararlanarak hırsızlık suçu işlenmesi yağma suçunu oluşturmayacağı
“Sanığın, maktulü kendisine hakaret etmesi ve basit şekilde yaralaması nedeni ile öldürdüğü daha sonra aniden gelişen kastla maktulün ölmesinden yararlanarak cep telefonunu aldığı anlaşıldığı halde haksız tahrik altında kasten öldürme suçundan ve kişinin ölmesinden yararlanarak geceleyin hırsızlık suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken, suçların niteliğinde yanılgıya düşülerek bir suçun işlenmesini kolaylaştırmak amacı ile öldürme ve nitelikli yağma suçlarından hüküm kurulması, sanığın olay sırasında yalnız olduğu kabul edildiği halde birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmiş gibi hüküm kurulması hukuka aykırıdır.” (Y1.CD, 1.7.2014, E. 2014/2388, K. 2014/3669)
Yağma suçu sonucunda yaralama eylemi
Pazara çıkan yakınanın, bir ara yere çömelip elindeki poşetleri düzeltmek istediği esnada sanık aniden koşarak gelip, içinde cep telefonu, para ve kartlarının olduğu el çantası bulunan poşeti almıştır. Sanığın poşeti çekmeye devam ettiği sırada yakınanın yere düşerek basit tıbbi müdahale ile giderilecek şekilde yaralanmasına sebep olan eylemleri yağma suçunu oluşturur. (Y6.CD, 24.11.2014, E. 2012/11903, K. 2014/20394)
Hırsızlık olarak başlayan eylemin yağma suçuna dönüşmesi
“Gündüz saatlerinde yakınanın oturduğu daireye kapısını tornavidayla açıp hırsızlık amacıyla içeri giren ve yakınana ait cep telefonunu alan sanık, bina dışında gözcülük yapan diğer sanığın telefonla binaya birinin geldiğini haber vermesi üzerine evden dışarı çıkmış ancak kapı önünde karşılaştığı yakınanın durumdan şüphelenmesi üzerine sanığın arka cebinden çıkardığı bıçağı yakınana doğrultup kendisini bırakmasını sağladıktan sonra evden aldığı yakınana ait telefonla birlikte kaçtığı olayda sanığın hırsızlık olarak başlayan eyleminin yağma suçuna dönüştüğü gözetilmeden karar verilmesi doğru değildir.” (Y6.CD, 10.6.2015, E. 2013/7728, K. 2015/42059)
Yağma Suçuna Teşebbüs
“Olay yeri olan cadde üzerinde yetkili mercilerden alınmış otopark işletme izin ve belgesi bulunmayan sanıkların, aracını yol kenarına park eden ve otopark ücreti talep ettikleri yakınandan olumsuz yanıt almaları üzerine, “sen bu parayı nasıl vermezsin sinkaf ederim seni yavşak” diyerek ve yakasından ve boğazından tutarak yakınana tekme salladıkları anlaşılmıştır. Yakınan, parayı ödemeden ellerinden kurtulup aracına binerek karakola gidip şikayetçi olmuştur. Sanıkların eyleminin yağmaya teşebbüs suçunu oluşturduğu gözetilmelidir.” (Y6.CD, 3.3.2015, E. 20232/15290, K. 2015/37733)
Cep telefonunun faydalanmak niyeti bulunmadan alınmış olması yağma suçunu oluşturmayacağı
“Dava; nitelikli yağma suçuna ilişkindir. Müştekinin bir süre birlikte olduğu Suriye uyruklu bayanla duygusal arkadaşlığının olduğu ve cep telefonunda birlikte çekilmiş fotoğraflarının bulunduğu, müştekinin “Benimle birlikte olmazsan resimleri kocana gösteririm” dediği, istem dışı hareketlere zorlanmasından etkilenip, onun bir şekilde görüntüleri silmesine yardımcı olma kararı ile harekete geçen sanık ve arkadaşlarına, mağdurun karşı durması üzerine sanık ve arkadaşlarının onu yaralayıp görüntülerin kayıtlı olduğuna inandıkları cep telefonunu aldıkları olayda, sanığın yağma kastından bahsedilemeyeceği düşünülmelidir.” (Y6.CD, 7.10.2019, E. 2019/2158, K. 2019/4577)
Yağma suçunda her suç için ayrı ayrı ceza verileceği ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı
Sanığın başka bir kişi ile gece sayılan zaman diliminde müştekiye ait mağdurların çalıştığı, benzin istasyonuna elinde pompalı tüfek ile dört defa gelerek market kısmından her defasında yiyecek içecek malzemeleri alması gözetildiğinde; eylemin geceleyin silahla birden fazla kişi ile birlikte iş yerinde 4 defa yağma suçunu oluşturduğu kabul edilmelidir. Zincirleme suç hükümlerinin uygulanması hukuka aykırıdır. (Y6.CD, 2.7.2014, E. 2014/6994, K. 2014/15421)
Yağma suçuna konu edilen malın değerinin azlığı nedeniyle daha az cezayı gerektirmesi
Yağma suçunda; eylemlerin geceden sayılan zaman diliminde işlenmediği ve silahtan sayılan bıçak kullanıldığı gözetilmelidir. Sanığın, annesi olan katılandan parayı tehdit ile alarak bu miktarlar ile yetindiği, daha fazlasını istemediğinin anlaşılması karşısında sanığın özgülenen kastı da gözetilerek hakkında daha az cezayı gerektiren hal hükmünün değerlendirilmesi gerekir. (Y6.CD, 2.5.2014, E. 2014/7077, K. 2014/13365)
Yağma suçunun evlilik içinde eşinin ziynet eşyasını şiddet kullanarak alma işlenmesi
“Mağdur ile sanığın evli oldukları, olay tarihinde sanığın borçlu olması nedeni ile düğünde hediye olarak verilen ve mağdurun kolunda takılı bulunan 8 ( sekiz ) adet bileziği nakde çevirmek için istediği, mağdurun bilezikleri vermek istememesi üzerine tekme ve tokat atmak suretiyle döven sanığın zorla bilezikleri çekip aldığının anlaşılması karşısında; eylemin yağma suçunu oluşturduğu gözetilmelidir.” (Y6.CD, 17.4.2013, K. 2010/14024, K. 2013/8227)
Yağma suçu ağır ceza mahkemesinin görev alanındadır
Sanığın, geceleyin evine gitmek üzere yürüyen yakınana önce omuz attığı, sonrasında yoluna devam eden yakınanın kemerinden tutup tehdit ettiği, olayın büyümemesi için yoluna devam eden yakınanın pantolonunun cebini kontrol ettiğinde, parası ve cüzdanının yerinde olmadığını anladığı olayda eylemin yağma suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin kanıtları takdir ve tartışma görevinin Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu kabul edilmelidir. (Y6.CD, 10.4.2013, E. 2010/14146, K. 2013/7895)
Yağma suçunda zarar ve etkin pişmanlık
“Katılanın duruşmada “Zararım ödenmedi, ancak zararımı istemiyorum, ödenmiş kabul ediyorum” şeklinde beyanda bulunduğundan ve sanıkta bu açıklamaya karşı olumsuz irade göstermediğinden, bu aşamadan sonra sanığın yağmaladığı parayı iade etme ve etkin pişmanlıkta bulunma imkanının kalmadığı ve bu nedenle hakkında TCK’nın 168/3-2. cümlesinin uygulama koşullarının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırıdır.” (Y6.CD, 5.7.2012, E. 2012/4192, K. 2012/13779)
Yağma suçunun işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla kasten öldürmeye teşebbüs
“Sanığın mağdurun işlettiği büfeye gelerek bıçağı olduğunu söylediği ardından mağdurun tezgâhın üzerine bıraktığı bıçağı alarak mağduru ağır şekilde yaraladığı, mağdura ait cep telefonunu ve kasadaki paraları alarak işyerinden ayrıldığı anlaşılmaktadır. Sanığın eyleminin yağma suçunun işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla kasten öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturduğu gözetilmelidir.” (Y1.CD, 12.9.2012, E. 2009/7859, K. 2012/6429)
Gasp suçunun işlenmesi sırasında yaralama meydana gelmiş ise nitelikli yağma suçunun söz konusu olacağı
“Dava, nitelikli yağma suçuna ilişkindir. Olayda, olay yerinde yarı baygın olarak bulunan katılanın kaçarak uzaklaşmasının mümkün olmaması, önceye dayalı husumetleri bulunmayan katılanın aşamalarda istikrarlı olarak sanığın kendisini darp ederek parasını, cep telefonunu ve arabanın anahtarını aldığını beyan etmesi ve sanığın da katılanı yaraladığını ve suça konu arabayı aldığını kabul etmesi karşısında sanığın eyleminin nitelikli yağma suçunu oluşturduğu kabul edilmelidir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının birinci uyuşmazlık yönünden reddine karar verilmelidir.” (YCGK, 4.2.2020, E. 2017/6-877, K. 2020/57)
Yağma suçunu gece vakti, silahla işlemeye teşebbüs ve iştirak hükümlerinin uygulanması
“Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanıkların arkadaş oldukları, diğer sanığın da taksicilik yaparak geçimini sağladığı, suç tarihinde geceleyin 03:00 sıralarında diğer sanıkların talebiyle onları aracına aldığı, her ne kadar diğer sanıkları gezdirmek amacıyla aracına aldığını beyan etmekte ise de, saatin gezmek için olağan bir saat olmadığı, araçla bir süre dolaşıldıktan sonra diğer sanıklar tarafından tüfekler eldivenler ve maskelerinin araca getirildiği, sanığın buna rağmen suçun işlendiği istasyon etrafında keşif amaçlı aracın lambasını da söndürerek bir kaç tur attığı, daha sonra petrol istasyonu yakınında aracı park edip farları söndürdüğü, diğer sanıkların tüfekleri alıp eldivenleri ve maskelerini takarak araçtan yağma suçunu gerçekleştirmek amacıyla indiklerinde yanında kimse kalmadığı halde oradan ayrılmak yerine diğer sanıkları beklediği, yağmaya teşebbüs eylemi ve öldürmeye teşebbüs eylemlerinin gerçekleştirildiğini diğer sanıkların bağırması ve ateş edilmesiyle gördüğü halde beklemeye devam edip tüm sanıkların araca binmelerini bekleyerek onları alıp olay yerinden uzaklaştırdığı, olaydan sonra herhangi bir şekilde karakola gitmediği veya başka şekilde kolluk kuvvetlerine bilgi vermediği, ertesi gün olayın meydana geldiği petrol istasyonuna tekrar giderek olayla ilgili bilgi almaya çalıştığı, tüm bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde sanığın diğer sanıkların yağma eylemini gerçekleştireceğinden önceden haberdar olduğunu gösterdiği buna rağmen eylemlerine devam ettiği anlaşıldığından, sanığın diğer sanıklarla birlikte olay öncesinde fikir ve irade birliği içerisinde hareket ederek olayın sonucunu kabullenerek yağma eylemi üzerinde müşterek hakimiyet kurmak suretiyle katıldığı ve bu suretle üzerine atılı suçun işlenmesine TCK’nin 37. maddesi kapsamında iştirak ettiği anlaşılmakla, sanığın TCK 37, 149/1-a,b,c,d,h, 35 maddeleri uyarınca cezalandırılması yerine beraatine karar verilmesi, bozmayı gerektirmiştir.” (Y1.CD, E. 2019/3490, K. 2019/4802, T. 11.11.2019)
Ziynet eşyası kadının kişisel takıları olması nedeniyle evli eşler arasında “edinilmiş mallara katılma rejimine” dayalı hukuki ilişkiden söz edilemeyeceği
“Dava, nitelikli yağma ve kasten yaralama suçlarına ilişkindir. Olayda; dosya kapsamı, sanık ve tanık ifadeleri bir bütün hâlinde değerlendirildiğinde tüm sanıkların cebir kullanarak mağdurun takılarını almaları şeklindeki eylemlerinin TCK’nın 149/1-c maddesinde düzenlenen birden fazla kişi tarafından birlikte yağma suçunu oluşturduğu, sanık ile mağdurun 19.07.2008 tarihinde evlenmeleri ve bu tarih itibarıyla “Edinilmiş mallara katılma rejimine” tabi olmalarına rağmen zorla alınan ziynet eşyalarının mağdurun kişisel malları niteliğindeki takıları olması nedeniyle sanık ile mağdur arasında “Edinilmiş mallara katılma rejimine” dayalı bir hukuki ilişkiden söz edilemeyeceği, kaldı ki; sanığın suça konu altınların mağdur ile ortak mülkiyetlerinde olduğuna dair bir iddiasının dahi bulunmadığı, aksine sanıklar müdafisinin 17.11.2011 tarihli oturumda suça konu takılardan kolyenin 300 TL değerinde olduğu ve sanık tarafından eşine doğum gününde hediye edildiğine yönelik beyanda bulunduğu gözetildiğinde sanığın yağma suçunun daha az cezayı gerektiren nitelikli hâli konusunda mağdura ait takılarda hak sahibi olunduğuna ilişkin subjektif kabulünden kaynaklanan hataya düştüğünden bahsedilmeyecektir.” (YCGK, 26.9.2019, E. 2017/6-275, K. 2019/563)
Senet yağması
“Sanıklar …, … ve suç arkadaşları … … ile birlikte olay günü gece vakti, silah tehdidiyle otomobile bindirdikleri yakınan …, … bir bakkal dükkanına götürdükleri, burada sanık …’ın “Sen benim karımı kaçırdın, ben de senin karını kaçıracağım.” biçiminde tehdit edip, sanıkların suç arkadaşlarıyla birlikte yakınana bir senede 15 milyar TL yazdırıp imzalattıkları, daha sonra evinin civarına getirdikleri yakınana “Polise gitme, yoksa seni gebertiriz, karını dağa kaldırırız.” şeklinde tehdit edip serbest bıraktıkları olayda; İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 26.03.2004 gün ve 2004/523 sayılı iddianamesi ile sanıklar …, … ve suç arkadaşları hakkında 765 sayılı TCK’nın 497. maddesi kapsamında bulunan yağma suçundan cezalandırılması istemi ile açılan kamu davasının yürütülen yargılamasında…” (Y6.CD, 12.03.2018, E. 2015/4024, K. 2018/2095)
Yağma Suçu Şikâyetten Vazgeçme
Yağma suçu şikâyetten vazgeçme söz konusu değildir. Yağma suçunda soruşturma ve kovuşturma şikâyete bağlı değildir. Cumhuriyet savcılığı suçu öğrendiği andan itibaren resen soruşturma yapar. Suçu ihbar veya şikâyet ile veya kendiliğinden öğrenerek soruşturmaya başlar. Mağdur Cumhuriyet savcılığına suç duyurusu yaptıktan sonra artık şikayetini geri alma gibi bir durum söz konusu olamayacaktır. Yağma suçu şikâyete tabi olmadığı için zamanaşımı süresi içinde savcılığa suç duyurusunda bulunulabilir. Yağma suçu için dava zamanaşımı süresi 15 yıldır. Bu süre içerisinde şikâyette bulunulabilir.
Sıkça Sorulan Sorular:
Gasp suçu cezası?
Yağma (gasp) suçu yapan kişi 6 yıl ile 10 yıl arasında bir ceza ile cezalandırır. Suçun nitelikli işlenmesi halinde hükmolunacak ceza 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıdır.
Yağma suçu hangi mahkeme bakar?
Yağma suçunda görevli mahkeme 18 yaşından küçüklerin suçu işlemesi halinde çocuk ağır ceza, 18 yaşından büyüklerin suçu işlemesi halinde ağır ceza mahkemesidir.
Yağma suçu şikayete tabi mi ?
Yağma suçu şikayete bağlı bir suç değildir.
Avukat Fatih Tahancı, 2015 yılında Hukuk Fakültesini tam burslu, onur öğrencisi olarak Ankara’da tamamlamıştır. Avukatlık stajını Ankara Barosu nezdinde; ceza hukuku, sigorta hukuku, tazminat hukuku, iş hukuku, icra hukuku ve idare hukuku konularına odaklanmış çeşitli avukatlık bürolarında staj yaparak tamamlamıştır. Avukat Fatih Tahancı Çankaya/Ankara’da bulunan Tahancı Hukuk Bürosu’nda avukatlık faaliyeti göstermektedir.
hile kullanarak hasmım olan mağduru bir eve cağarıp evde 4 arkadaşım olma suratiyle mağduru döverken powerbank jarz aletini 200 TL parasini düşürdügunu söylemesine rağmen bu olay nasıl yağma suçu oluyo bı yardımci olurmusunuz
Bilgilerimi tazeledim.Tesekkur ederim.
Yagma (gasp) sucunda 2ayrı dosyadan 6 senne 8 ay alan biri yatarı ne olacak iyi hali var