Eda Davası Nedir?
Eda davası, 6100 sayılı HMK m.105 kapsamında davalının bir şeyi vermeye, yapmaya ya da yapmamaya mahkûm edilmesini amaçlayan temel dava türüdür. Uygulamada; alacakların tahsili, teslim, müdahalenin men’i, nafakanın kaldırılması/ödenmesi, kira alacağı, eser/ayo bedeli gibi çok farklı uyuşmazlıklarda başvurulan pratik bir yoldur. Eda davasının ayırt edici özelliği, kabul halinde hükmün doğrudan icra edilebilir olmasıdır; yani karar, icra dairesinde cebrî icraya konu edilebilir. Bu yönüyle tespit davasından ayrılır; ancak her eda davası, özünde gerekli tespiti de içerir. Dava açılabilmesi için güncel ve korunmaya değer hukuki yarar bulunmalıdır; zamanaşımı ise talep edilen edimin niteliğine göre (örneğin TBK’daki 2 ve 10 yıllık genel süreler ya da özel kanuni süreler) belirlenir. Uygulamada mahkeme, davacının “talep sonucuna” bakarak davayı nitelendirir; dilekçede dava türü yanlış yazılsa bile talep edilen edime göre eda davası olarak görülebilir.
Eda Davası Nasıl Açılır?
Eda davası, davacının talep ettiği edimin yerine getirilmesi amacıyla açılır ve usul bakımından diğer dava türleriyle benzer aşamalardan geçer. Dava, 6100 sayılı HMK’nın 119. maddesi uyarınca düzenlenecek bir dava dilekçesi ile başlatılır. Dilekçede;
- Davacının ve davalının kimlik bilgileri,
- Davanın konusu ve talep edilen edim,
- Edimin hangi hukuki sebebe dayandığı,
- Talebi destekleyen delil ve belgeler,
- Açık ve anlaşılır bir talep sonucu,
yer almalıdır.
Eda davasının açılabilmesi için davacının hukuki yararı bulunmalıdır. Hukuki yarar, davacının mahkemeden talep ettiği edime ancak yargılama yoluyla ulaşabilecek durumda olması demektir. Bu şart yoksa dava reddedilir.
Uygulamada eda davası; alacak tahsili, tazminat talepleri, kira bedeli ödenmesi, bir şeyin teslimi veya müdahalenin önlenmesi gibi durumlarda sıkça görülür. Hakim, dava dilekçesinde dava türü yanlış yazılmış olsa dahi, talep sonucuna bakarak davanın eda davası niteliğinde olup olmadığını kendiliğinden belirler.
Eda Davasında Hangi Belgeler Gereklidir?
Eda davası açılırken, davacının iddiasını destekleyecek ve talep edilen edimin varlığını ortaya koyacak belgelerin sunulması gerekir. Bu belgeler davanın konusuna göre değişmekle birlikte, genel olarak şu evraklar önemlidir:
- Dava dilekçesi (HMK m.119 şartlarına uygun hazırlanmış),
- Maddi deliller (sözleşmeler, senetler, makbuzlar, faturalar vb.),
- Bir şeye ilişkin taleplerde zilyetlik ve mülkiyeti gösteren belgeler (tapu, ruhsat, kayıtlar),
- Davayı gerektiren resmî kurum kararları veya raporlar,
- Talep edilen hakkın varlığını gösteren her türlü resmî belge veya yazışma,
- Tanık beyanları ya da uzman raporları,
- Edime ilişkin olumlu veya olumsuz tespit tutanakları,
- Yargılama sırasında gerekli görülebilecek diğer belgeler.
Özellikle hakkın varlığını doğrudan ortaya koyan belgeler, davanın başarıyla sonuçlanmasında kritik rol oynar. Mahkeme, delillerin yeterli olmaması durumunda davayı reddedebilir. Bu nedenle, eda davası açacak tarafın mümkün olan en güçlü delilleri toplaması büyük önem taşır.
Eda Davasında Hangi Kararlar Verilebilir?
Eda davası, mahkeme tarafından kabul edildiğinde doğrudan icra edilebilir nitelikte hükümler doğurur. Bu nedenle davanın konusuna göre farklı karar türleri verilebilir. Başlıca kararlar şunlardır:
- Edimin ifasına karar: Davalının belirli bir şeyi yapmasına veya vermesine hükmedilir (örneğin borcun ödenmesi, eşyanın teslimi).
- Tazminat kararı: Davalı edimi yerine getirmezse, ortaya çıkan zararın karşılanmasına hükmedilir.
- Müdahalenin önlenmesi kararı: Davalının hukuka aykırı davranışının durdurulması emredilir.
- Teslim kararı: Bir malın veya eşyanın sahibine teslimine karar verilir.
- Tahliye kararı: Kiracının kiralanandan çıkarılmasına karar verilebilir.
- Borç ödeme kararı: Davalının alacaklıya belirli bir bedeli ödemesi kararlaştırılır.
Bu kararların davacının talep konusuna uygun olarak şekilleneceği unutulmamalıdır. Örneğin, kira alacağına ilişkin bir davada “borcun ödenmesi” kararı verilirken, mülkiyet hakkına ilişkin bir davada “eşyanın teslimi” hükmü kurulabilir.
Ayrıca uygulamada itirazın iptali davaları da eda davası niteliğinde kabul edilmekte ve bu kapsamda icra takibinin devamına veya inkâr tazminatına hükmedilebilmektedir.
Eda Davasında Taraflar Kimlerdir?
Eda davasında taraflar, genel olarak davacı ve davalıdır.
- Davacı, edimin yerine getirilmesini talep eden kişidir. Yani hukuki menfaati olan, hakkının ihlal edildiğini düşünen veya yerine getirilmesini istediği bir alacağı bulunan kişi davacı sıfatını taşır.
- Davalı ise, davacının talep ettiği edimi yerine getirmekle yükümlü olan kişidir. Bu kişi, dava sonunda mahkeme kararı ile bir şeyi vermeye, yapmaya veya yapmamaya mahkûm edilebilir.
Bazı durumlarda taraf sayısı birden fazla olabilir. Örneğin:
- Birden fazla davacı olabilir (örneğin ortak maliklerin birlikte açtığı bir eda davası).
- Birden fazla davalı da olabilir (örneğin borcun müteselsil borçlularından tahsili istendiğinde).
Önemli olan, davada tarafların doğru şekilde gösterilmesi ve dava dilekçesinde bu kişilerin açık kimlik ve adres bilgilerinin yer almasıdır. Taraf sıfatının yanlış belirlenmesi, davanın usulden reddine yol açabilir.
Eda Davasında Zamanaşımı Süresi Nedir?
Eda davasında zamanaşımı süresi, talep edilen edimin niteliğine göre değişiklik gösterir. Kanunda eda davalarına özgü tek tip bir süre düzenlenmemiştir. Bunun yerine, talebin dayandığı özel kanun hükümlerine bakılır:
- İşçilik alacaklarına ilişkin eda davaları: Örneğin, kıdem tazminatı talepleri için 4857 sayılı İş Kanunu Ek 3. madde uyarınca 5 yıllık zamanaşımı süresi uygulanır.
- Borçlar Kanunu’ndan doğan alacaklar: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’na göre alacaklarda 2 yıl ve 10 yıl olmak üzere farklı zamanaşımı süreleri öngörülmüştür.
- Kira ilişkisi, tazminat, sözleşmeden doğan alacaklar gibi davalarda, zamanaşımı yine ilgili mevzuata göre belirlenir.
Önemli nokta, eda davasında zamanaşımı süresinin her zaman davanın konusuna bağlı olarak değişmesidir. Dolayısıyla mahkeme, davacının talep ettiği edimi hangi kanun düzenlediğine bakarak süreyi uygular.
Ayrıca, hukuki yarar dava şartı olduğundan, zamanaşımı geçmiş bir alacak için açılan eda davası reddedilebilir.
HMK Madde 105 Gerekçesi
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 105. maddesi, eda davalarını düzenlemektedir. Madde gerekçesinde, bu dava türünün hukuk uygulaması bakımından oldukça önemli olduğu ve sıklıkla başvurulduğu vurgulanmıştır.
Eda davası, davalının bir şeyi vermesi, yapması ya da yapmaktan kaçınması (içtinap etmesi) için açılır. Buradaki “yapmamaya” ibaresi, yalnızca pasif bir tutumu değil, aynı zamanda belirli bir eylemden uzak durma yükümlülüğünü de kapsar.
Gerekçede ayrıca şu hususlar belirtilmektedir:
- Eda davalarının en temel özelliği, hükmün doğrudan icra edilebilir olmasıdır. Yani mahkeme kararının ardından davacı, kararı icra dairesine götürerek edimin zorla yerine getirilmesini sağlayabilir.
- Her eda davası, zımnen bir tespit hükmünü de içerir. Mahkeme, davacının hakkını önce tespit eder, ardından edimin yerine getirilmesine hükmeder.
- Davanın açılabilmesi için hukuki yararın bulunması şarttır. Hukuki yararı olmayan bir talep, dava şartı yokluğu nedeniyle reddedilecektir.
- Hakim, davacının dava türünü yanlış nitelendirmesi halinde bile talep sonucuna göre davanın niteliğini kendiliğinden belirlemekle yükümlüdür.
HMK 105 (Eda Davası) Emsal Yargıtay Kararları
Yargıtay içtihatları, eda davalarının kapsamını ve uygulama alanlarını açıklığa kavuşturmaktadır. Bu kararlar, davanın türünün belirlenmesinde talep sonucunun esas alınacağını, ayrıca eda davalarının tespit taleplerini de içereceğini vurgulamaktadır. Bazı emsal kararlar şöyledir:
- Hukuk Genel Kurulu 2019/853 E., 2020/907 K.
Davacı, dava dilekçesinde dava türünü inşai dava olarak yazmış olsa bile, talep bir alacağın tahsiline ilişkinse bu dava eda davası niteliğindedir. Hakim, davacının nitelendirmesiyle bağlı olmayıp, davayı talep sonucuna göre değerlendirmek zorundadır. - Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2023/5202 E., 2024/3125 K.
Kira alacağına yönelik eda davası açılabilecekken sadece alacağın tespiti istenmişse, davacının hukuki yararı yoktur. Bu durumda tespit davası reddedilmelidir. - Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2023/6683 E., 2023/11220 K.
Her eda davası, aynı zamanda içinde tespit talebini barındırır. Bu nedenle eda davasının reddine, tespit davasının kabulüne karar verilemez. - Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2014/6864 E., 2015/1358 K.
Menfi tespit niteliğinde açılması gereken bir davada, eda davası açılması halinde de talep hakkında karar verilmelidir. Çünkü eda davası aynı zamanda tespit/menfi tespit fonksiyonunu da içerebilir. - Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/7614 E., 2017/6729 K.
Yetkili hamil olduğunun tespiti isteminde hukuki yarar bulunmaz. Bu durumda eda davası açılması gerekir.
Tam Eda Davası Nedir? Kısmi Davadan Farkı Nedir?
Tam eda davası, davacının talep ettiği edimin tamamının ifasını konu edinir. Örneğin, alacaklının borçludan tüm alacağını tahsil etmek istemesi halinde açtığı dava tam eda davasıdır. Kısmi dava ise, alacağın yalnızca bir kısmı için açılır; davacı geri kalan kısım bakımından hakkını saklı tutar.
Aradaki temel fark şudur:
- Tam eda davasında edimin tümü talep edildiği için verilen hüküm doğrudan kesin sonuç doğurur.
- Kısmi davada ise yalnızca talep edilen miktar hakkında hüküm verilir, kalan kısım için ayrıca dava açılabilir.
Yargıtay içtihatlarında da vurgulandığı üzere, davacının dava dilekçesinde dava türünü yanlış göstermesi önemli değildir. Hakim, talep sonucuna göre davanın tam mı, kısmi mi eda davası olduğunu kendiliğinden belirlemekle yükümlüdür.
Bir Davanın Eda Davası mı Olduğu Nasıl Belirlenir?
Bir davanın eda davası olup olmadığını belirlemede esas alınan kriter, talep sonucudur. Davacı dava dilekçesinde farklı bir dava türünden söz etmiş olsa bile, eğer istem sonucunda davalının bir şeyi vermesi, yapması ya da yapmaktan kaçınması talep ediliyorsa, bu dava eda davası sayılır.
Örneğin:
- Kira alacağının tahsili,
- Eşyanın teslimi,
- Borcun ödenmesi,
- Müdahalenin men’i,
gibi talepler eda davası niteliğindedir.
Dolayısıyla, davacının yanlış dava türü yazması davanın reddine yol açmaz; hakim doğru dava türünü belirleyerek yargılamaya devam eder.
Eda Davalarında Hukuki Yarar Şartı
Her dava türünde olduğu gibi, eda davalarında da hukuki yarar şartı aranır. Bu, davacının talep ettiği edime yalnızca mahkeme kararıyla ulaşabilecek durumda olması demektir.
- Eğer davacı, edime dava açmadan da ulaşabiliyorsa hukuki yarar yoktur.
- Ancak eda davalarında çoğu kez, alacağın tahsili veya bir hakkın yerine getirilmesi için zorunlu olarak mahkeme kararı gerekir.
Yargıtay kararlarında da açıkça ifade edildiği üzere, hukuki yarar dava şartıdır ve davanın her aşamasında mevcut olmalıdır. Aksi takdirde dava usulden reddedilir.
Eda Davası ile Tespit Davası Arasındaki İlişki
Eda davaları ile tespit davaları arasında sıkı bir ilişki vardır. Çünkü mahkeme, eda davasında edimin yerine getirilmesine hükmetmeden önce, davacının hakkının mevcut olup olmadığını zımnen tespit eder.
- Yalnızca hakkın varlığının belirlenmesi istendiğinde açılan dava tespit davasıdır.
- Hakkın varlığıyla birlikte edimin ifası da talep edildiğinde açılan dava eda davasıdır.
Bu nedenle Yargıtay, “her eda davası aynı zamanda bir tespit hükmü içerir” ilkesini benimsemiştir.
Eda Davasının Uygulama Alanları
Eda davası, medeni hukuk ve borçlar hukuku başta olmak üzere birçok alanda uygulanır. En sık rastlanan örnekler şunlardır:
- Alacak davaları (kira bedeli, ücret, tazminat),
- İtirazın iptali davaları,
- Müdahalenin men’i davaları,
- Eşya teslimi veya tahliye davaları,
- Sigorta tazminatına ilişkin davalar,
- İşçilik alacaklarına yönelik davalar.
Bu örneklerden de görüldüğü üzere, eda davası en yaygın kullanılan dava türlerinden biridir ve uygulamada geniş bir kapsama sahiptir.
Avukat Fatih Tahancı, 2015 yılında Hukuk Fakültesini tam burslu, onur öğrencisi olarak Ankara’da tamamlamıştır. Avukatlık stajını Ankara Barosu nezdinde; ceza hukuku, sigorta hukuku, tazminat hukuku, iş hukuku, icra hukuku ve idare hukuku konularına odaklanmış çeşitli avukatlık bürolarında staj yaparak tamamlamıştır. Avukat Fatih Tahancı Çankaya/Ankara’da bulunan Tahancı Hukuk Bürosu’nda avukatlık faaliyeti göstermektedir.