Taksirle Öldürme Suçu TCK 85
Taksirle Öldürme Suçu TCK 85, bir kimsenin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı sonucu, öngörülmeyen bir netice olarak ölüm meydana gelmesini konu alır. Hayata karşı suçlar içinde yer alan bu düzenleme, tck 85. madde kapsamında iki ayrı fıkrada ele alınır: tck 85/1 maddesi nedir sorusunun cevabı, tek kişinin ölümü halinde 2 yıldan 6 yıla kadar hapis öngören temel şekildir (tck 85/1 cezası). tck 85/2 ise birden fazla kişinin ölümü ya da ölümle birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanması halinde 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören nitelikli hâlidir (tck 85/2 cezası). Uygulamada özellikle trafik, iş sağlığı ve güvenliği ile tıbbi müdahale süreçlerinde karşımıza çıkan bu suçta, ihmal veya kurallara aykırı davranış ile sonuç arasındaki illiyet bağının titizlikle kurulması gerekir. Bu bağlamda, 85/1 tck ile tck 85/2 arasındaki ayrımın doğru yapılması, taksirle adam öldürmek cezası bakımından belirleyici olur. Aşağıdaki bölümlerde, tck 85, tck 85/1 ve tck 85/2 hükümlerinin kapsamı; suçun unsurları, örnek olaylar, yaptırımlar ve uygulamadaki kritik noktalarla birlikte ayrıntılı olarak incelenecektir.
Taksirle Öldürme Suçu TCK 85 Nedir?
Taksirle öldürme, bir kimsenin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı sonucu öngörmediği bir netice olarak ölümün meydana gelmesidir. Suçla korunan hukuki değer yaşam hakkıdır; bu nedenle ihmal, kurala aykırı hareket veya tedbirsizlik ile ölüm arasında illiyet bağının kurulması zorunludur. Kasıt bulunmadığından bu suç, kasten öldürmeden ayrılır; fail sonucu istememiş, ancak gerekli özeni göstermediği için sonuç doğmuştur.
TCK 85 iki fıkradan oluşur: tck 85/1 maddesi nedir? Tek kişinin ölümü halinde temel şekli düzenler ve tck 85/1 cezası olarak 2–6 yıl hapis öngörür. tck 85/2 ise birden fazla kişinin ölümü ya da ölüm ile birlikte bir veya birden çok kişinin yaralanması halinde uygulanır; tck 85/2 cezası 2–15 yıl hapis aralığıdır. Uygulamada özellikle trafik ihlalleri, iş sağlığı ve güvenliği kurallarının ihlali ve tıbbi müdahaleler sırasında taksir kurallarına aykırılıklar bu suça konu olur. Bu nedenle somut olayda kusurun niteliği (basit/bilinçli), ihlal edilen yükümlülükler ve 85/1 tck ile tck 85/2 arasındaki ayrım, taksirle adam öldürmek cezası bakımından belirleyicidir.
TCK 85/1 ve TCK 85/2: Temel ve Nitelikli Hâl
TCK 85/1 (temel hâl): Bir kişinin ölümü söz konusuysa tck 85/1 cezası 2–6 yıl hapis aralığındadır. Hakim, kusurun ağırlığı, ihlal edilen kuralın önemi, sonucun ağırlığı ve failin kişisel halleri gibi ölçütlere göre temel cezayı belirler.
TCK 85/2 (nitelikli hâl): Birden fazla kişinin ölümü veya ölümle birlikte bir ya da birden fazla kişinin yaralanması durumunda devreye girer; tck 85/2 cezası 2–15 yıl hapis aralığındadır. Aynı fiilden doğan çoklu netice cezayı artırıcı etki yapar.
Kısa özet: 85/1 TCK tek ölümlü olaylarda, tck 85/2 ise çoklu ölüm/ölüm+yaralama neticelerinde uygulanır. Her iki durumda da taksirle adam öldürmek cezası belirlenirken illiyet bağı, kusur yoğunluğu ve öngörülebilirlik esas alınır. Ayrıca tck 85. madde bakımından bilinçli taksir tespiti varsa, hükmolunacak ceza 1/3 ile 1/2 oranında artırılabilir.
Taksirle Ölüme Neden Olma Suçu
Bu suçta mağdur insandır; korunan hukuki değer yaşam hakkıdır. Suç, serbest hareketli niteliktedir: Trafikte kural ihlali, iş güvenliği tedbirlerinin alınmaması, tehlikeli alet kullanımı, tıbbi standartlara aykırı müdahale gibi ihmal veya kurala aykırı her davranışla işlenebilir. Esas olan, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık ile meydana gelen ölüm arasında illiyet bağı kurulmasıdır.
Kabul için şu şartlar aranır:
- Hareket: İcra (aktif davranış) veya ihmal (yapılması gerekenin yapılmaması) olabilir.
- Kusur: Fail sonucu istememiştir; ancak öngörülebilir bir neticeyi gerekli tedbiri almayarak doğurmuştur.
- Sonuç: En az bir kişinin ölümü gerçekleşmiş olmalıdır (nitelikli hâlde birden fazla ölüm veya ölümle birlikte yaralanma).
- Nedensellik: Somut olayda ihlal edilen kural ile ölüm sonucu bilimsel ve hayatın olağan akışına uygun biçimde bağlanmalıdır.
Not: Bilinçli taksir tespitinde, fail sonucu öngördüğü hâlde “bana bir şey olmaz” güveniyle davranmaya devam eder; bu durumda temel ceza 1/3–1/2 oranında artırılır.
Taksirle Öldürme Suçu TCK 85 Maddi unsurları
A. Fail ve Mağdur
Bu suçun faili veya mağduru olabilmek için herhangi bir özel statü yoktur. Herkes bu suçun faili ya da mağduru olabilir.
B. Fiil, Netice ve Nedensellik Bağı
Taksirle öldürme suçu hareket bakımından bir özellik göstermez. Herhangi bir hareketle işlenilebilen bir suçtur. Taksirle öldürme suçunda davranış icrai ya da ihmali olabilir.
Failin sorumluluğundan bahsedilebilmesi için fiil ile netice arasında nedensellik bağının bulunması gerekir. Failin taksirli davranışı olmasaydı netice gerçekleşmeyecekti diyebiliyorsak, failin davranışı netice bakımından olmazsa olmaz koşul ise nedensellik bağı vardır.
İhmali hareket bakımından nedenselliğin tespitinde ise neticeyi önleme konusunda hukuksal yükümlülük altında bulunan kişi, icra hareketinde bulunmuş olsaydı dahi, yine de netice gerçekleşebilecekti diyebileceğimiz durumlarda, failin bu neticeden dolayı herhangi bir sorumluluğu yoktur.
Taksirli suçlarda nedensellik bağı yanında objektif isnadiyette mevcut olmalıdır. Failin özen yükümlülüğüne uygun davranması durumunda netice gerçekleşmeyecekti denebiliyorsa netice faile isnat edilebilir. Özen yükümlülüğüne uygun davranıldığı takdirde neticenin öngörülebilir olup olmadığı incelenir. Örneğin, bir sürücünün aracıyla yayaya çarptığı varsayımında sürücü yükümlülüğüne uygun davranmış olsaydı bile yine de B’ye çarpacaktı diyebiliyorsak, netice sürücüye isnat edilemez. Dolayısıyla, sürücü bakımından sorumluluk doğmaz.
Taksirle Öldürme Suçu TCK 85 Manevi Unsurları
Türk Ceza Kanunu’nda taksir “dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesi” şeklinde tanımlanmıştır. Bu anlamda taksir failden öngörmesi beklenilen neticeleri öngörmemesi veya öngörmesine rağmen neticeyi gerçekleştirmesidir.
Taksirin iki temel unsuru vardır. Bunlar dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık ve neticenin öngörülmemiş olmasıdır.
A. Dikkat ve Özen Yükümlülüğü
Hukuk düzeni, kişilere özen yükümlülüğü getirmiştir. Neticenin öngörülememesi sebebiyle neticenin gerçekleşmesi hususunda taksirin varlığının kabulü için özen yükümlülüğüne aykırılık unsurunun gerçekleşmiş olması gerekir. Dikkat ve özen yükümlülüğünün ihlali halinde taksir söz konusu olur.
Dikkat ve özen yükümlülüğü objektif kriterlere göre belirlenir. Failin gerekli dikkat ve özeni göstermesi halinde ya da fail gerekli dikkat ve özeni göstermiş olsaydı dahi neticenin meydana gelmesi kaçınılmaz olacak idiyse taksirin varlığından bahsedilemez. Neticenin meydana gelmesi, dikkat ve özen yükümlülüğünün ihlalinin sonucu olmalıdır.
B. Öngörülebilirlik
Dikkat ve özen yükümlülüğünün yerine getirilmesi ancak neticenin öngörülebilir olduğu durumlarda beklenilebilir. Neticenin öngörülebilir olup olmadığı belirlemesinde ise fail sübjektif bir değerlendirmeye tabi tutulur. Buna göre, öngörebilme failin özelliklerini taşıyan bir kişi esas alınarak belirlenecektir. Yani failin özelliklerini taşıyan bir kişi somut olayda hareketinin sonuçlarını tahmin edebilecek durumda ise öngörebilme vardır. Netice öngörülebilir değilse, özen yükümlülüğüne aykırı davranışın değil, tesadüfün olduğu kabul edilir ve bu netice faile objektif olarak isnat edilemez. Netice öngörülebilir ise bu durumda failin gerekli tedbirleri alıp almadığı araştırılarak özene aykırılık değerlendirilir. Örneğin, aracıyla trafiğe katılan bir sürücünün bir yayaya çarpması ve yaralaması öngörülebilir bir neticedir. Sürücünün önüne bir yaya çıktığında ona çarpmadan arabayı durdurabilecek şekilde hızını ayarlaması beklenir.
Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 21.05.2012 tarih ve 2011/19317 Esas, 2012/12647 Karar sayılı kararında,“Gizli buzlanmanın olduğu kaygan yolda aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek şaranpole yuvarlanıp takla atması sonucu D.K.nin ölümüne ve kendisinden şikayetçi olmayan İ.S, Ö.K ve E.K.nın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir derecede yaralanmalarına neden olan sanığın eyleminde bilinçli taksirin unsurlarının bulunmadığı”şeklinde hüküm kurmuştur. Buna göre, somut olayda gizli buzlanmanın fail tarafından öngörülebilir olmadığı ve dolayısıyla bilinçli taksirin oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
C. Bilinçli Taksir ve Bilinçsiz Taksir Ayrımı
Tehlikelin ya da neticenin meydana gelmesinin öngörülebilirliği bakımından taksirin iki farklı görünüm şekli ortaya çıkar. Netice, öngörülebilir olduğu halde öngörülmemiş ise bilinçsiz taksir(m.22/2); öngörülmüş ve fakat istenmemiş ise bilinçli taksir(m.22/3) söz konusu olur. Bilinçli taksirde tehlike öngörülür, fakat neticenin meydana gelmeyeceğine güven duyulur. Fail, tehlikeyi müşahade etmesine rağmen ya bu tehlikeyi azımsamakta ya kendi yeteneğini abartmakta ya da şansına güvenmekte olduğundan neticenin gerçekleşmeyeceğine güvenmektedir. Bilinçsiz taksirde ise neticenin gerçekleşme tehlikesi hiç öngörülmemiştir. Öngörmeme ise gerekli dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılığın tabii sonucu olarak ortaya çıkar.
Bilinçli taksir söz konusu olduğunda verilecek ceza TCK m.22/3’te gösterilen oranda arttırılır.
Trafik kazalarında Yargıtay, salt hız sınırının aşılması nedeniyle kazaya sebebiyet verilmesinde bilinçli taksir hükümlerini uygulamaktadır. Alkollü araç kullanımlarında ise, yasal promil sınırının aşılması durumunda bilinçli taksir hükümlerini uygulamaktadır. Yine, sürücü belgesiz araç kullanmak ve kırmızı ışık ihali nedeniyle gerçekleşen kazalarda bilinçli taksir hükümleri uygulanmaktadır.
Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 29.06.2022 tarih ve 2020/4347 Esas, 2023 / 5225 Karar sayılı kararında,“1.00 promilden fazla alkol miktarı güvenli sürüş yeteneğini ortadan kaldıracağından, bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması gerektiğinin kabul edildiği, somut olayda sanığın kazadan yaklaşık 9 dakika sonra yapılan ölçüm sonucuna göre 0,87 promil alkollü olduğunun tespit edildiği dikkate alındığında, sanık hakkında bilinçli taksir koşullarının oluşmadığı gözetilmeksizin, eylemin bilinçli taksirle işlendiğinin kabulü”yönünde hüküm kurumuştur.
Kanunun 22. maddesinin 4. fıkrasına göre taksirle işlenen suçtan dolayı verilecek olan ceza failin kusuruna göre belirlenir. Bu madde somut cezanın belirlenmesinde esas alınır. Mağdurun kusurunun varlığı müterafik kusur gereğince failin ceza tayininde hafifletici neden oluşturur. O halde, somut olayda mağdurun da kusuru mevcutsa failin cezası alt sınırdan belirlenir.
Suçun birden fazla kişi tarafından işlenmesi söz konusu olabilir. Bu durumda kanunun 22. maddesinin 5. fıkrası gereğince her fail ayrı ayrı kendi kusuru oranında sorumlu tutulur.
C. Cezalandırılmaya Engel Olan Şahsi Sebepler
TCK’nın 22. maddesinin 6. fıkrasında “Taksirli hareket sonucu neden olunan netice, münhasıran failin kişisel ve ailevi durumu bakımından, artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açmışsa ceza verilmez; bilinçli taksir halinde verilecek ceza yarıdan altıda bire kadar indirilebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Hükme göre şahsi cezasızlık sebebi failin kişisel ve ailevi durumunu ciddi bir biçimde etkileyecek nitelikte olması gerekir. Bu etki o kadar yoğundur ki failin artık cezalandırılmasına gerek yoktur. Zira fail aynı zamanda mağdur durumuna düşmektedir.
Failin cezalandırılmasına engel teşkil eden sebep, her somut olayın özelliğine göre ayrı ayrı değerlendirilir. Gerçekten failin cezalandırılmasını gereksiz bırakacak mağduriyetin oluşup oluşmadığı araştırılmalıdır. Fakat, bu hususta somut bir kriter mevcut değildir.
Cezalandırılmaya engel olan şahsi sebebin varlığı yanında fiil bilinçli taksirle işlenmişse, artık ceza verilmemesine hükmedilmez. Bu halde, madde hükmüne göre verilecek ceza sadece indirilir.
Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 07/07/2021 tarih, 2019/ 11704 Esas, 2023 / 5597 Karar sayılı kararında, “Failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, tamamen kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu bir kişinin ölmesi ile bir kişinin nitelikli şekilde yaralanmasına neden olan sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken…” hükmedilmiştir.
Suçun Özel Görünüş Biçimleri
A. Teşebbüs
Teşebbüs Türk Ceza Kanunu’nun 35. maddesinde düzenlenmiştir. Kişinin işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamamasıdır. Bir suç işleme kararı vardır. Fail, suç işleme kararı kapsamında icrai hareketlere başlamış ve fakat elinde olmayan sebeplerle tamamlayamamıştır. Ancak, kasıtlı suçlarda bir suç işleme kararının varlığından söz edilebileceği için mahiyeti itibariyle taksirli suçlarda teşebbüs mümkün değildir.
B. İştirak
İştirak, suç konusu fiilin birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi ve her birinin ayrı ayrı fail olarak sorumlu olmasıdır. İştirak, bir suç işleme amacı doğrultusunda suça katılma iradesi gerektirir.
Taksirli suçlarda suç işleme kastı olmadığından suça iştirak da söz konusu olmaz. TCK madde 22/5 hükmü gereğince herkes kendi fiilinden sorumlu olur.
C. İçtima
TCK’nın 85. maddesinin ikinci fıkrasına göre fiilin birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması halinde failin iki yıldan on beş yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını öngörmektedir. Bu hükümde özel bir içtima hali öngörülmüştür. Bahsi geçen yaralama için herhangi bir derece öngörülmemiş olup basit tıbbi müdahaleyi gerektiren taksirli yaralamada da uygulanır.
Hüküm uygulanabilmesi için birden çok neticeye tek bir taksirli fiil sebep olmuş olmalıdır.Tek bir fiil sonucunda aynı hükmün birden fazla ihlal edilebilmesi mümkünken farklı hükümlerin ihlal edilebilmesi de mümkündür.
Muhakeme
Taksirle öldürme suçu şikayete bağlı suçlardan değildir. Re’sen kovuşturulur.
Taksirli bir hareket sonucunda bir kişinin ölümüne, başka bir kişinin yaralanmasına sebep olunmuşsa, yaralama suçunun mağduru açısından şikayet koşulunun gerçekleşmemesi durumunda ne olacaktır?
TCK m.89/5 “Taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır. Ancak, birinci fıkra kapsamına giren yaralama hariç, suçun bilinçli taksirle işlenmesi halinde şikâyet aranmaz.” hükmü uyarınca yaralamanın şikayete bağlı olduğu durumlarda bu nitelikli halin uygulanması açısından da şikayetin varlığı gereklidir.
Görevli mahkeme madde 85/1 bakımından Asliye Ceza Mahkemeleri; madde 85/2 bakımından Ağır Ceza Mahkemeleridir.
Taksirle Ölüme Neden Olma Suçu Örnekleri
Uygulamada taksirle adam öldürmek cezası en çok şu senaryolarda gündeme gelir:
- Trafik: Aşırı hız, kırmızı ışık ihlali, cep telefonu kullanımı, emniyet şeridi/kavşak kurallarına aykırılık sonucu yayaya ya da başka sürücüye çarpıp ölüme neden olma (temel hâlde çoğunlukla tck 85/1, birden fazla mağdur varsa tck 85/2).
- İş sağlığı ve güvenliği: İnşaatta korkuluk, ağ ve baret tedbirlerini almama; maden ocağında havalandırma/gaz ölçümü yapmama; fabrikanın riskli bölümünde eğitim/izleme eksikliği gibi ihmallerle meydana gelen ölümler (çoğul neticede tck 85/2 cezası gündeme gelebilir).
- Tıbbi müdahale: Kılavuzlara aykırı uygulama, sterilizasyon/izlem eksikliği, yanlış ilaç-doz; özen yükümlülüğüne aykırılık ile ölüm (illiyet bağı bilimsel raporlarla kurulmalıdır).
- Silahla ateş: Düğün/kalabalıkta havaya ateş edip merminin isabetiyle ölüm (öngörülebilir risk nedeniyle çoğu kez bilinçli taksir değerlendirmesi yapılır).
- Tehlikeli faaliyetler: Avcılıkta görüş alanı dışında atış; sahilde sürat teknesiyle yasak şeritte sürüş; LPG/katı yakıtlı kazanların yetkisiz, denetimsiz kullanımı; yangın güvenliği kurallarını ihlal ederek apartmanda ölüme yol açma.
- Yapı güvenliği: Bakımı yapılmayan asansör, gevşek iskele, uygunsuz elektrik tesisatı; belediye/işletme talimatlarına aykırılıkla ölüm sonucu doğuran kazalar.
Ayrım: Netice öngörülmüş ama “bir şey olmaz” denilerek eylem sürdürülmüşse bilinçli taksir vardır ve tck 85 kapsamında verilecek ceza 1/3–1/2 artırılır. Netice öngörülememiş ve ihlal basit dikkat ve özen eksikliği düzeyindeyse temel taksir söz konusudur. Bu örnekler, olayın tek ölümlü mü (tck 85/1) yoksa çoklu neticeli mi (tck 85/2) olduğuna göre ceza aralığının değiştiğini gösterir.
Trafik Kazasıyla Taksirle Ölüme Neden Olma
Trafik dosyalarında taksirle öldürme suçu (TCK 85) en sık; aşırı hız, alkollü araç kullanma, kırmızı ışık/şerit/öncelik ihlali, telefonla meşguliyet veya emniyet şeridi ihlali gibi kurallara aykırılıklar nedeniyle gündeme gelir. Somut olayda, ihlal edilen kural ile ölüm arasında illiyet bağı kurulmalı; kusur dağılımı asli–tali şeklinde bilirkişi tarafından belirlenmelidir.
- Tek ölümlü kazalarda çoğunlukla tck 85/1 uygulanır (tck 85/1 cezası: 2–6 yıl hapis).
- Birden fazla ölüm veya ölüm + yaralanma varsa tck 85/2 devreye girer (tck 85/2 cezası: 2–15 yıl hapis).
- Bilinçli taksir (ör. çok yüksek hızla yerleşim yerinde sürüş, kırmızı ışıkta bilinçli geçiş) tespitinde hükmolunacak ceza 1/3–1/2 oranında artırılır.
Deliller: Kaza tespit tutanağı, kamera/EDS kayıtları, olay yeri keşfi, araç telemetrisi (ECU verisi), otopsi/adli tıp raporu ve tanık anlatımları. Bu veriler, tck 85, 85/1 tck ile 85/2 ayrımını ve taksirle adam öldürmek cezası aralığını doğrudan etkiler.
İş Kazasıyla Taksirle Ölüme Neden Olma
İş sağlığı ve güvenliği kurallarının ihlali sonucu meydana gelen ölümler, taksirle öldürme suçu (TCK 85) kapsamında değerlendirilir. İşveren ve işveren vekilleri; risk analizi, çalışan eğitimi, kişisel koruyucu donanım, makine/teçhizat bakımı, yüksekte çalışma tedbirleri ve acil durum planları gibi özen yükümlülüklerini yerine getirmekle yükümlüdür. Bu yükümlülüklerin ihmali, ölümle sonuçlanırsa illiyet bağı bulunduğu ölçüde cezai sorumluluk doğar.
- Tek işçi ölümü varsa çoğunlukla tck 85/1 uygulanır (tck 85/1 cezası: 2–6 yıl hapis).
- Birden fazla işçinin ölümü veya ölümle birlikte yaralanmalar söz konusuysa tck 85/2 devreye girer (tck 85/2 cezası: 2–15 yıl hapis).
- Bilinçli risk alma (ör. bilinen bir tehlikeyi “üretim dursun” diye görmezden gelme) bilinçli taksir değerlendirmesine yol açabilir ve taksirle adam öldürmek cezası 1/3–1/2 oranında artırılabilir.
Deliller ve ispat: İSG uzmanı/müfettiş raporları, kaza tespit tutanakları, kamera kayıtları, makine bakım defterleri, eğitim katılım formları, tanık beyanları ve adli tıp raporları önemlidir. Kusurun asli–tali dağılımı, cezayı ve tazminat boyutunu etkiler. Ayrıca iş kazasında çoğu zaman destekten yoksun kalma tazminatı ve diğer kalemler için hukuk davası da açılır.
Doktor Hatasıyla (Tıbbi Malpraktis) Taksirle Ölüme Neden Olma
Tıbbi müdahalelerde standartlara aykırı davranış, özen eksikliği, yanlış teşhis/tedavi, gecikmiş müdahale veya izlem hataları sonucu ölüm meydana gelirse, olay taksirle öldürme suçu (TCK 85) kapsamında değerlendirilir. Burada esas olan, tıp biliminin kabul görmüş kuralları ile klinik kılavuzlara uygun davranma yükümlülüğünün ihlal edilip edilmediği ve ihlal ile netice arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığıdır.
Bilinçli Taksirle Adam Öldürmek
Bilinçli taksir, failin sonucu öngörmesine rağmen “bir şey olmaz” inancıyla davranışı sürdürmesi halinde söz konusudur. Ölüm meydana geldiğinde fiil, taksirle öldürme suçu (TCK 85) kapsamında kalır; ancak ceza artırımlı uygulanır.
- Hukuki çerçeve: Tek ölümlü olayda temel norm tck 85/1 (tck 85/1 cezası: 2–6 yıl), çoklu neticede tck 85/2 (tck 85/2 cezası: 2–15 yıl). Bilinçli taksir tespit edilirse belirlenen temel ceza 1/3–1/2 oranında artırılır.
- Tipik senaryolar: Yerleşim yerinde çok yüksek hız, kırmızı ışığa bilerek girmek; inşaatta tehlikeli alana uyarıya rağmen koruyucusuz personel sokmak; kalabalıkta silahla havaya ateş etmek; yoğun kritik bulguya rağmen tıbbi tetkiki ertelemek.
- İspat: Öngörülebilirlik; ihlal edilen kuralların açık ve bilinir oluşu; failin önceki uyarılar, eğitimler, talimatlar ve somut olayın risk profili hakkında bilgi sahibi olup olmadığı.
Kısa özet: Bilinçli taksir, kasten öldürme değildir; sonuç istenmemiştir. Ancak öngörüldüğü halde kurallara aykırı davranış sürdürüldüğünden taksirle adam öldürmek cezası daha yüksek belirlenir. Bu ayrım, tck 85, 85/1 tck ve tck 85/2 uygulamasında cezayı belirleyici niteliktedir.
Basit Taksirle Adam Öldürmek
Basit taksir, failin sonucu öngöremediği, fakat dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı halleri ifade eder. Bu durumda ölüm neticesi istenmemiştir; ihlal edilen kural, “makul dikkatli kişi” ölçütüne göre belirlenir. Tek kişinin ölümü söz konusuysa temel norm tck 85/1 olup tck 85/1 cezası 2–6 yıl hapis aralığındadır. Birden fazla ölüm veya ölüm + yaralanma halinde tck 85/2 devreye girer ve tck 85/2 cezası 2–15 yıl aralığına çıkar.
Örnekler:
- Kavşakta yetersiz dikkat nedeniyle karşı şeritten gelen motosikleti görmeyip çarpışma ve ölüm.
- İnşaatta kısa süreli iş bahanesiyle baret/kemer denetimi yapmadan çalıştırma; düşme sonucu ölüm.
- Tehlikeli makineyi eğitimsiz personele teslim edip gözetim yapmama; ölümcül iş kazası.
Bilinçli taksir ile fark: Basit taksirde netice öngörülemez; bilinçli taksirde netice öngörülür, ancak “bir şey olmaz” inancıyla kurala aykırılık sürdürülür ve bu durumda taksirle adam öldürmek cezası 1/3–1/2 oranında artırılır. Her iki hâlde de tck 85. madde uygulanır; ancak somut olayın kusur yoğunluğu, ihlal edilen normun ağırlığı ve illiyet bağı cezayı belirleyici unsurlardır.
İştirak (Birlikte Sorumluluk) – Taksirle Öldürmede Durum
Taksirle öldürme suçu (TCK 85) kural olarak kasten suç olmadığı için klasik anlamda iştirak iradesi aranmaz. Her fail, kendi taksirli eylemi ölçüsünde sorumludur. Ancak aynı olayda birden fazla kişinin özen yükümlülüğünü ihlali ölüm neticesine birlikte yol açmışsa, her biri kendi kusuru oranında cezalandırılır.
- Bağımsız taksirler, tek netice: Örneğin iş kazasında işverenin denetim eksikliği ile şantiye şefinin yanlış talimatı birlikte ölüm doğurmuşsa, her ikisi için de illiyet bağı ve kusur ayrı ayrı belirlenir; tek kişi ölümü varsa tck 85/1, birden fazla ölüm ya da ölüm + yaralanma varsa tck 85/2 uygulanır (tck 85/1 cezası: 2–6 yıl, tck 85/2 cezası: 2–15 yıl).
- Zincirleme ihlaller: Trafikte hız + takip mesafesi + telefonla meşguliyet gibi birden çok ihlal bir araya geldiğinde, kusur yoğunluğu artar; bilinçli taksir değerlendirmesi gündeme gelebilir ve taksirle adam öldürmek cezası 1/3–1/2 artırılabilir.
- Katkı kusuru: Mağdurun da kusurlu davranışı varsa (örn. karanlık yolda reflektörsüz yürüyüş), bu durum failin sorumluluğunu tamamen kaldırmaz; ancak cezayı ve tazminatı etkileyebilir.
Avukat Fatih Tahancı, 2015 yılında Hukuk Fakültesini tam burslu, onur öğrencisi olarak Ankara’da tamamlamıştır. Avukatlık stajını Ankara Barosu nezdinde; ceza hukuku, sigorta hukuku, tazminat hukuku, iş hukuku, icra hukuku ve idare hukuku konularına odaklanmış çeşitli avukatlık bürolarında staj yaparak tamamlamıştır. Avukat Fatih Tahancı Çankaya/Ankara’da bulunan Tahancı Hukuk Bürosu’nda avukatlık faaliyeti göstermektedir.