Hukuki Makaleler

6284 Sayılı Kanun Nedir?

6284 SAYILI KANUN NEDİR - tahanci

6284 SAYILI KANUN NEDİR? ​Söz konusu Kanun şiddet gören veya bu yönde bir tehdidin mağduru olan/olabilecek kadın, çocuk ya da aile bireyi ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik eylemlerin önlenmesine yönelik önlemleri içerir.

​Kanunun içeriği sadece fiziksel değil; ekonomik, psikolojik ve cinsel şiddeti de içerir. Bu Kanun’un yasalaşma sürecinin hızlanmasında Türkiye aleyhine olan AİHM kararları, İstanbul Sözleşmesi ve kadın STK’ların eylemleri etkilemiştir. 

​Bu Kanun, önceki 4320 sayılı Ailenin Korunması Hakkında Kanun’dan birtakım getirdiği yenilikler ile farklıdır. 6284 s. Kanun, evli olup olmayan herkesi kapsar, şiddeti uygulayan kişi tanımı genişletmiştir, şiddet tanımı da eski Kanun’a göre geniş tanımlıdır, önleyici ve koruma tedbirlerini uygulamak mümkün hale gelmiş, bu tedbirlere uymayanlar hakkında zorlama hapsi uygulanması yasalaşmıştır.

6284 SAYILI KANUN YÜRÜRLÜKTE Mİ?

​6284 s. Kanun 8 Mart 2012 Dünya Kadınlar Günü’nde TBMM’de oybirliğiyle kabul edilmiş ve 20 Mart 2012’de yürürlüğe girmiştir. Kanun halen daha yürüklüktedir.

​İnsanların bu konuda kafasını karıştıran şey şudur ki, bu Kanun’un oluşmasında referans olan ve ülkemizdeki belki de hemen her kadının Kanunda sözü geçen şiddetlerin mağduru olduğu güncel Türkiye konjonktüründe güvence olarak gördüğü İstanbul Sözleşmesi, hukuk dışı bir süreçle yürürlükten çıkılmıştır. Bunun sonucunda 6284 sayılı Kanun yürürlükte olup bu Kanunun çıkmasına aracı olan Sözleşme yürürlükte değildir.

6284 SAYILI KANUNUN MADDELERİ

​Kanun’un önleyici ve koruma tedbirlerini düzenleyen maddeleri önem taşmaktadır. Onlar da şöyledir:

Mülkî amir tarafından verilecek koruyucu tedbir kararları

MADDE 3 – (1) Bu Kanun kapsamında korunan kişilerle ilgili olarak aşağıdaki tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere mülkî amir tarafından karar verilebilir:

a) Kendisine ve gerekiyorsa beraberindeki çocuklara, bulunduğu yerde veya başka bir yerde uygun barınma yeri sağlanması.

b) Diğer kanunlar kapsamında yapılacak yardımlar saklı kalmak üzere, geçici maddi yardım yapılması.

c) Psikolojik, meslekî, hukukî ve sosyal bakımdan rehberlik ve danışmanlık hizmeti verilmesi.

ç) Hayatî tehlikesinin bulunması hâlinde, ilgilinin talebi üzerine veya resen geçici koruma altına alınması.

d) Gerekli olması hâlinde, korunan kişinin çocukları varsa çalışma yaşamına katılımınıdesteklemek üzere dört ay, kişinin çalışması hâlinde ise iki aylık süre ile sınırlı olmakkaydıyla, on altı yaşından büyükler için her yıl belirlenen aylık net asgari ücret tutarınınyarısını geçmemek ve belgelendirilmek kaydıyla Bakanlık bütçesinin ilgili tertibindenkarşılanmak suretiyle kreş imkânının sağlanması.

(2) Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde birinci fıkranın (a) ve (ç) bentlerinde yer alan tedbirler, ilgili kolluk amirlerince de alınabilir. Kolluk amiri evrakı en geç kararın alındığı tarihi takip eden ilk işgünü içinde mülkî amirin onayına sunar. Mülkî amir tarafındankırksekiz saat içinde onaylanmayan tedbirler kendiliğinden kalkar.

Hâkim tarafından verilecek koruyucu tedbir kararları

MADDE 4 – (1) Bu Kanun kapsamında korunan kişilerle ilgili olarak aşağıdaki koruyucu tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere hâkim tarafından karar verilebilir:

a) İşyerinin değiştirilmesi.

b) Kişinin evli olması hâlinde müşterek yerleşim yerinden ayrı yerleşim yeri belirlenmesi.

c) 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunundaki şartların varlığı hâlinde ve korunan kişinin talebi üzerine tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması.

ç) Korunan kişi bakımından hayatî tehlikenin bulunması ve bu tehlikenin önlenmesi için diğer tedbirlerin yeterli olmayacağının anlaşılması hâlinde ve ilgilinin aydınlatılmış rızasına dayalı olarak 27/12/2007 tarihli ve 5726 sayılı Tanık Koruma Kanunu hükümlerine göre kimlik ve ilgili diğer bilgi ve belgelerinin değiştirilmesi.

Hâkim tarafından verilecek önleyici tedbir kararları

MADDE 5 – (1) Şiddet uygulayanlarla ilgili olarak aşağıdaki önleyici tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere hâkim tarafından karar verilebilir:

a) Şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması.

b) Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhâl uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi.

c) Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmaması.

ç) Çocuklarla ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki kurma kararı varsa, kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde yapılması, kişisel ilişkinin sınırlanması ya da tümüyle kaldırılması.

d) Gerekli görülmesi hâlinde korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına,tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin hâller saklı kalmak üzere çocuklarınayaklaşmaması.

e) Korunan kişinin şahsi eşyalarına ve ev eşyalarına zarar vermemesi.

f) Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesi.

g) Bulundurulması veya taşınmasına kanunen izin verilen silahları kolluğa teslim etmesi.

ğ) Silah taşıması zorunlu olan bir kamu görevi ifa etse bile bu görevi nedeniyle zimmetinde bulunan silahı kurumuna teslim etmesi.

h) Korunan kişilerin bulundukları yerlerde alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı maddekullanmaması ya da bu maddelerin etkisinde iken korunan kişilere ve bunların bulunduklarıyerlere yaklaşmaması, bağımlılığının olması hâlinde, hastaneye yatmak dâhil, muayene vetedavisinin sağlanması.

ı) Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması ve tedavisinin sağlanması.

(2) Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde birinci fıkranın (a), (b), (c) ve (d) bentlerinde yer alan tedbirler, ilgili kolluk amirlerince de alınabilir. Kolluk amiri evrakı en geç kararın alındığı tarihi takip eden ilk işgünü içinde hâkimin onayına sunar. Hâkim tarafından yirmidört saat içinde onaylanmayan tedbirler kendiliğinden kalkar.

(3) Bu Kanunda belirtilen tedbirlerle birlikte hâkim, 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirler ile 4721 sayılı Kanunhükümlerine göre velayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında kararvermeye yetkilidir.

(4) Şiddet uygulayan, aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi ise 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre nafakaya hükmedilmemiş olması kaydıyla hâkim, şiddet mağdurunun yaşam düzeyini göz önünde bulundurarak talep edilmese dahi tedbir nafakasına hükmedebilir

​Şiddetin yahut şiddet ihtimalini oluşması sonucu herkes bunu ihbar edebilecektir. Bir diğer deyişle sadece şiddetin mağdurunun şikâyet hakkı yoktur. Yapılan şikâyet sonucu, şikâyet yapılan kamu görevlileri, ilgili kişilere şikayeti bildirmekle yükümlüdür. 

​Tedbir kararı ilgilinin, Bakanlığın, Cumhuriyet savcısının veya kolluk görevlilerinin başvurusu üzerine verilebilecektir. Tedbir kararı en yakın hâkimden, mülki amirden veya kolluktan talep edilebilir. Tedbir kararı en çok ilk 6 ay için verilebilir. Sonrasında gereklilik halinde resen yahut ilgilinin, Bakanlığın veya kolluğun talebiyle tedbirin süresi veya şekli değişebilir. 

​Koruyucu tedbir kararı verilebilmesi için, şiddetin uygulandığı hususunda delil veya belge aranmaz. Önleyici tedbir kararı, geciktirilmeksizin verilir. Bu kararın verilmesi, buKanunun amacını gerçekleştirmeyi tehlikeye sokabilecek şekilde geciktirilemez. Tedbir kararında, gerekli hallerde, şiddet mağdurunun veya ailesinin kimlik ve adres bilgileri resen ya da taleple gizli tutulabilecektir. 

6284 SAYILI KANUN’DAN HANGİ DURUMLARDA YARARLANILABİLİR?

​Daha önce de belirtildiği gibi Kanunun içeriği sadece fiziksel değil; ekonomik, psikolojik ve cinsel şiddeti de içerir. Hakaret, küçük düşürmek, istenmeyen hallerde cinsel ilişkiye zorlamak, ısrarla telefonla aramak, kazanılan paraya el koymak, giyimine veya arkadaşlarına karışmak, öldürmekle veya yaralamakla tehdit etmek vb. davranışlar sonucunda mağdurlar bu Kanun’dan yararlanabilecektir. Burada direkt olarak şiddetin mağduru olmak zorundalığı yoktur. Herhangi bir şiddet tehlikesini varlığı da bu Kanun’un uygulanmasını geçerli kılacaktır.

6284 SAYILI KANUN KAPSAMINDAKİ HAKLAR NELERDİR?

​Mağdur, şiddet uygulayan kişinin ortak konuta girmemesi için uzaklaştırma kararıalabilecektir. Bunun sonucunda şiddet uygulayan kişi mağdura, ortak konuta, işyerine veya çocuğun okuluna yaklaşamaz. Mağdurlar karakoldan, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi’nden (ŞÖNİM), Cumhuriyet Başsavcılıklarından ve Aile Mahkemeleri’nden istenebilecektir.

​Mağdur geçici koruma kararı, yani polisle beraber işe, okula vs. gitme halini talep edebilecektir. Bu tedbir karakoldan, ŞÖNİM’den, Başsavcılıklardan, Aile Mahkemeleri’nden Kaymakamlık ve Valiliklerden talep edilebilir. 

​Şiddet mağdurunun, acilen evden uzaklaşması gereken hallerde güvenli bir sığınak talebinde bulunabilirler.  Mağdurlar karakoldan, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi’nden (ŞÖNİM), Cumhuriyet Başsavcılıklarından ve Aile Mahkemeleri’nden istenebilecektir.

​Mağdur, şiddet uygulayan kişinin iletişimin engellenmesini, yani ulaşım engelini talep edebilir. Mağdurlar karakoldan, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi’nden (ŞÖNİM), Cumhuriyet Başsavcılıklarından ve Aile Mahkemeleri’nden istenebilecektir.

​Mağdurun can güvenliği tehlikedeyse kimlik ve adres bilgilerinin gizlenmesini isteyebilirler. Mağdurlar karakoldan, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi’nden (ŞÖNİM), Cumhuriyet Başsavcılıklarından ve Aile Mahkemeleri’nden istenebilecektir.

​Çocuğu olan ve henüz boşanma davası açmamış olan mağdur, çocuk hakkında geçici velayet ve tedbir nafakası talep edebilecektir. 

TEDBİR KARARLARINA İTİRAZ ETMEK MÜMKÜN MÜDÜR?

​Verilen tedbir kararlarına itiraz mümkündür. İlgililer itirazlarını tefhim ve tebliğden itibaren 2 hafta içinde aile mahkemesine yapmalıdır. 

​9. maddeye göre, Hâkim tarafından verilen tedbir kararlarına itiraz üzerine dosya,yerde aile mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için birinci daireye, o yerde aile mahkemesinin tek dairesibulunması hâlinde asliye hukuk mahkemesine, aile mahkemesi hâkimi ile asliye hukukmahkemesi hâkiminin aynı hâkim olması hâlinde ise en yakın asliye hukuk mahkemesinegecikmeksizin gönderilir.

​Söz konusu itiraz mercii kararını 1 hafta içinde vermelidir. Verilen kararlar kesindir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir