Hukuki Makaleler

Askeriyede Yaralanma Nedeniyle Nakdi Tazminat Davası

Askeriyede Yaralanma Nedeniyle Nakdi Tazminat Davası- tahanci.av.tr

Askeriyede Yaralanma Nedeniyle Nakdi Tazminat Davası konusu vatandaşlarımızın ilgisini çeken bir konudur. Askerlik hizmeti, toplumun güvenliğini ve ülkenin bağımsızlığını sağlamak amacıyla üstlenilen önemli bir görevdir. Ancak, bu görev sırasında meydana gelen yaralanmalar, sakatlanmalar veya ölüm gibi durumlar, yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda ekonomik ve psikolojik sonuçlar doğurur. Türk hukuk sistemi, bu tür mağduriyetleri telafi etmek amacıyla nakdi tazminat hakkını tanımaktadır. 2330 sayılı “Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun” ve ilgili diğer mevzuatlar, bu süreçte başvuru ve dava yollarını düzenlemektedir.

Askeriyede Yaralanma Nedeniyle Nakdi Tazminat Davası

Askerî görev sırasında yaralanma sonucu açılan nakdi tazminat davaları, mağdurların haklarını güvence altına almayı hedefler. Ancak, sürecin başarılı bir şekilde ilerlemesi için idari başvuru, belge hazırlama ve dava açma prosedürlerinin dikkatle takip edilmesi gerekmektedir. Bu tür davalar, hem idare hukuku hem de insan hakları bağlamında değerlendirilmektedir.

2330 Sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun, kamu görevlileri ile kamu hizmetine gönüllü olarak katılan bireylerin, görevleri sırasında veya bu görevlerden doğrudan kaynaklanan sebeplerle uğradıkları zararların karşılanmasını düzenler. Bu kanun, özellikle askeri personel, polis, jandarma ve diğer güvenlik birimlerini ilgilendiren durumlarda önem arz eder. Zira bu kanun, görev sırasında yaşanan ölüm, yaralanma, sakatlık veya maluliyet hallerinde 

Nakdi tazminat ödenmesini ve gerekirse aylık bağlanmasını öngörmektedir. Askeri personelin görev esnasında yaralanması veya sakat kalması durumunda, bu kanun kapsamında nakdi tazminat ve diğer haklar değerlendirilecektir.

Kimler Nakdi Tazminattan Faydalanabilir?

Nakdi tazminattan faydalanabilecek kişilerin kapsamı, kanunda açıkça belirtilmiştir. 2330 sayılı Kanun’un 2. Maddesi bu kanun kapsamına girenleri açıkça düzenler. Buna göre özetle; Türk Silahlı Kuvvetleri personeli ve Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Sahil Güvenlik Komutanlığı gibi kolluk kuvvetleri bu hakka sahiptir. Millî İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensupları, çarşı ve mahalle bekçileri, orman memurları ve gümrük muhafaza memurları da tazminat talebinde bulunabilecekler arasındadır.

Askeri görev sırasında meydana gelen bir yaralanma, kişinin yaşamını olumsuz yönde etkileyen bir durum oluşturmuşsa, mağdur gibi hak sahipleri de nakdi tazminat talebinde bulunabilir. Yani bu tazminattan, görev sırasında yaralanan askeri personel veya olay sonucunda hayatını kaybeden bir kişinin kanunen belirlenmiş hak sahipleri de faydalanabilecektir. Hak sahiplerinden kasıt genellikle eş, çocuklar ve diğer yakın aile bireyleridir. Nitekim 2330 sayılı kanun m.2’nin (i) fıkrası “Yukarıdaki bentlerde sayılanların yaptıkları görevler veya yardımlar sebebiyle saldırıya maruz kalan eş, füru, ana, baba ve kardeşlerini kapsar.” Öngörmüştür.

Belirtmek gerekir ki bu dava, askeri hizmetin ifası sırasında yaralanma sonucu uğranılan maddi kayıpların tazmini için açılmaktadır. Yani bu hakka başvurabilmek için temel şart, mağduriyetin görevle ilgili bir faaliyet sırasında veya görev nedeniyle ortaya çıkmış olmasıdır. Örneğin, bir askerî tatbikat sırasında meydana gelen yaralanmalar veya bir operasyonda alınan darbeler tazminat kapsamına girerken, kişinin özel hayatındaki bir olay bu kapsam dışında tutulabilir. Görevle bağlantının açıkça kurulması, tazminat hakkının elde edilmesi açısından belirleyici bir unsurdur.

Nakdi Tazminat Miktarı Ne Kadardır?

Nakdi tazminat miktarı, kişinin yaralanma derecesi, maluliyet oranı ve olayın niteliğine göre değişmektedir. Miktarın belirlenmesinde ilgili kanun ve yönetmelikler esas alınır. 

2330 sayılı kanun m. 3 ise tazminat miktarını açıkça düzenler.

“Madde 3 – Bu kanun kapsamına girenlerden;

a) (Değişik: 1/4/1998 – 4356/1 Md.) Ölenlerin kanuni mirasçılarına, en yüksek Devlet Memuru brüt aylığının (Ek gösterge dahil) 100 katı tutarında,

b) (Değişik: 1/4/1998 – 4356/1 md.) Yaşamak için gerekli hareketleri yapmaktan aciz ve hayatını başkasının yardım ve desteği ile sürdürebilecek şekilde malül olanlara 200 katı, diğer engelli hâle gelenlere (a) bendinde belirtilen tutarın % 25’inden % 75’ine kadar, yaralananlara ise % 20’sini geçmemek üzere engellilik ve yaralanma derecesine göre, Nakdi tazminat ödenir.

Bu nakdi tazminatın tespitine esas tutulacak aylık; tazminat verilmesine dair karar tarihindeki en yüksek Devlet memuru aylığının (Ek gösterge dahil) brüt tutarıdır……”

Kanun hükmünü özetlemek gerekirse tazminat miktarlarının, en yüksek devlet memuru brüt aylığı esas alınarak hesaplandığını söylemektedir. Bu kapsamda;

Hayatını kaybedenler için: Kanuni mirasçılarına, en yüksek devlet memuru brüt aylığının 100 katı kadar ödeme yapılacaktır.

Ağır maluliyet hâlleri: Yaşamak için başkasının yardımı gereken durumlarda, tazminat miktarı brüt aylığın 200 katına kadar çıkabilecektir.

Yaralanma hâlleri: Yaralanmanın derecesine göre, tazminat miktarı brüt aylığın %20’sine kadar sınırlı olacaktır.

Bu hesaplama yöntemi, mağduriyetin maddi boyutunu karşılamayı amaçlar. Ancak, bu tazminatın ekonomik destek sağlamakla sınırlı olduğu ve manevi zararları telafi etmediği unutulmamalıdır. Bu nedenle, bazı durumlarda mağdur veya yakınları, ayrıca manevi tazminat davaları da açabilmektedir.

Askeriyede Yaralanma Nedeniyle Nakdi Tazminat Davası Ne Zaman Açılır?

Nakdi tazminat davası açılmadan önce, idari başvuru sürecinin tamamlanması gereklidir.İYUK md. 13’te yapılan değişiklikle, idari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce idareye yaptıkları bu zorunlu başvurulara ilişkin idareye tanınan cevap süresi 30 güne indirilmiştir. Buna göre, ilgililer 30 günlük süre bitiminden sonra dava süresi içinde dava açabileceklerdir.

Başvuru yapıldıktan sonra idarenin, başvuruya 30 gün içinde yanıt vermesi beklenir. Eğer idareden olumlu ya da olumsuz bir yanıt alınmazsa, bu durum zımni ret olarak değerlendirilir ve dava açma süresi başlar. Başvuru sahibinin, ret kararının tebliğinden itibaren 60 gün içinde idare mahkemesinde dava açması gerekmektedir.

Nakdi tazminat davası açma süresi, olayın gerçekleştiği tarihten itibaren kanunen belirlenen sürelerle sınırlıdır. Genelde idari davalar için öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre dikkate alınmalıdır.

Askeriyede Yaralanma Nedeniyle Nakdi Tazminat Başvurusunun Reddi

İdare tarafından yapılan başvurunun reddedilmesi durumunda, mağdur kişi veya yasal mirasçıları, idare mahkemesine başvurma hakkına sahip olacaktır. İdarenin reddi genellikle şu gerekçelere dayandırılabilir:

1. Başvurunun usule aykırı yapılması: Eksik veya yanlış belge sunulması, başvurunun reddine neden olabilir.

2. Olayın görevle ilgisinin bulunmaması: İdare, mağduriyetin görevle bağlantısının kurulamadığını öne sürebilir.

3. Başvurunun süresinde yapılmaması: Kanuni sürelerin dışında yapılan başvurular, doğrudan reddedilir.

Bu tür ret durumlarında, idarenin gerekçesi dikkatlice incelenmeli ve eksiklikler giderilerek dava süreci başlatılmalıdır.

Önemle belirtmek gerekir ki Başvuru, eksik belge, usulsüz işlem ya da olayın tazminat kriterlerine uymaması nedeniyle reddedilirse mağdur taraf, ret kararına karşı da dava açma hakkına sahip olacaktır.

Askeriyede Yaralanma Nedeniyle Nakdi Tazminat Davası Kime Karşı Açılır?

Bu dava, ilgili kamu kurumu veya askeri birime karşı açılmaktadır. Genellikle Milli Savunma Bakanlığı veya olayın gerçekleştiği birim davalı olarak gösterilir.

Nakdi tazminat davalarının ilgili idareye karşı açıldığını söyledik. Bu halde genelleme yapmak gerekirse Türk Silahlı Kuvvetleri personeli için Milli Savunma Bakanlığı, Emniyet mensupları için İçişleri Bakanlığı muhatap alınır. 

Nakdi tazminat davalarında, davanın doğru idareye karşı açılması, sürecin hukuka uygun şekilde ilerlemesi açısından büyük önem taşır. Zira, başvurunun reddedildiği birimin ve reddin gerekçelerinin dava dilekçesinde detaylı olarak açıklanması gereklidir.

Askeriyede Yaralanma Nedeniyle Nakdi Tazminat Davası Hangi Mahkemede Açılır?

Nakdi tazminat davası, idari bir uyuşmazlık niteliğinde olduğundan idare mahkemelerinde açılmaktadır

İdare mahkemeleri, idarenin hukuka aykırı işlemlerini denetlemek ve gerektiğinde iptal etmekle yetkilidir. Mahkeme, davayı incelerken, ilgili mevzuata uygunluk ve olayın somut koşullarını dikkate alır. Davanın nerede açılacağı konusunda yetkili mahkeme, genellikle olayın gerçekleştiği yerin bağlı bulunduğu idare mahkemesi olmaktadır.

Askeriyede Yaralanma Nedeniyle Nakdi Tazminat Davasında Duruşma Yapılır Mı?

Nakdi tazminat davaları, kural olarak yazılı yargılama usulüne tabi olsa da, taraflardan birinin talebi üzerine duruşma yapılabilir. Duruşma, tarafların sözlü beyanlarını sunmasına olanak tanır ve mahkemenin olayın detaylarını daha iyi anlamasını sağlar. Duruşma yapılması, özellikle karmaşık veya çok taraflı davalarda önem taşır.

Bir başka deyişle nakdi tazminat davalarında, idari yargının genel prosedürü gereği duruşma yapılması mümkündür. Ancak bazı durumlarda dava dosya üzerinden karara bağlanabilir

Askeriyede Yaralanma Nedeniyle Nakdi Tazminat Davasında Tanık Dinlenir Mi?

İdare mahkemelerinde genel olarak yazılı belgeler üzerinden değerlendirme yapılır. Ancak dava konusunun niteliğine göre tanık dinlenmesi de talep edilebilir

Tanık dinlenmesi, mahkemenin takdirine bağlıdır. Tanıklar, olayın gerçekleşme şekli, mağduriyetin boyutu veya diğer detaylar hakkında bilgi verebilir. Belirtmek gerekir ki, tanık beyanlarının somut delillerle desteklenmesi, davanın seyrini olumlu yönde etkiler. 

Mahkeme, tanıkların dinlenmesinin davanın çözümüne katkı sağlayacağına kanaat getirirse bu talebi kabul edebilir.

Askeriyede Yaralanma Nedeniyle Nakdi Tazminat Davası Danıştay Kararları

Danıştay, idare mahkemesi kararlarına yapılan itirazları değerlendirir. Nakdi tazminat davalarında, Danıştay’ın kararları bağlayıcı nitelikte olup içtihat oluşturabilir.

Danıştay, idare hukuku bağlamında nakdi tazminat davalarına ilişkin önemli içtihatlar geliştirmiştir. Danıştay’ın kararları, özellikle tazminat miktarının belirlenmesi, görevle bağlantının kurulması ve idarenin ret gerekçelerinin değerlendirilmesi gibi konularda yol göstericidir.

Örneğin, Danıştay bir kararında, görev sırasında meydana gelen bir olayda idarenin, olayın görevle ilgisini kuramadığı gerekçesiyle başvuruyu reddetmesinin hukuka aykırı olduğuna hükmetmiştir. Bu tür kararlar, alt mahkemeler için emsal teşkil etmektedir.

Askeriyede Yaralanma Nedeniyle Nakdi Tazminat Davası” Makalemize 2 Yorum Yapıldı:

  1. ERTAN ATICI dedi ki:

    BEN ERTAN ATICI J.ASTSUBAY OKULUNDAN 30-08-1985 TARİHİNDEMEZUN OLDUM 28-12-1985 TARİHİNDE FOÇA JANDARMA KOMANDO KURSUNDA BİR TATBİKATTA SAĞ AYAĞIMDAN YARALANDIM VE SINIFIM DEĞİŞTİ… 1996 YILINDA BİTLİS İL JANDARMA ALAY K.LIĞINDA GÖREVLİ İKEN DİYARBAKIRA GÖREVLİ KENDİ ARACIMLA GİDERKEN TRAFİK KAZASI GEÇİRDİM HELİKOPTER İLE DİYARBAKIRA ASKERİ UÇAKLA GATA YA SEVKİM YAPILDI. 08-1999 TARİHİNDE VAZİFE MALÜLÜ OLARAK EMEKLİ OLDUM…1985 YILINDA FOÇADA TATBİKATTA SAĞ AYAĞIMDAN YARALANMA SONUCU ADİ MALÜL OLMUŞTUM…1985 İLE EMEKLİ OLDUĞUM 1999 TARİHİNE KADAR ADİ MALÜL OLARAK GÖREV YAPTIM. NE NAKDİ TAZMİNAT ALABİLDİM NEDE ADİ MALÜL İLE VAZİFE MALÜLÜ 1985 İLE 1999 TARİHLERİNDE MALÜLİYET FARKI ALAMADIM…CEBİM 0543-6451518 BU KONUDA TAZMİNAT ALABİLİRSEM ARAYINIZ TÜM EVRAKLARIMI SUNAYIM…SAYGILARIMLA.. ŞU ANDA 6. DERECE VAZİFE MALÜLÜYÜM…

    1. Av. Fatih Tahancı dedi ki:

      Merhaba,
      Detaylı danışma hizmetimiz ücretlidir.
      Mesai saatleri içerisinde 0 312 220 36 30 arayarak danışma hizmeti alabilirsiniz.
      Saygılarımızla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir