Aile Hukuku

Çekişmeli Boşanma Davasında Kadının Hakları

Çekişmeli Boşanma Davasında Kadının Hakları - tahanci.av.tr

 Çekişmeli Boşanma Davasında Kadının Hakları Nelerdir? Boşanmaya karar veren kadın ve erkek, çekişmesiz (anlaşmalı) boşanma davası yoluyla veya çekişmeli boşanma davasıyla boşanmayı gerçekleştirebilirler. Anlaşmalı boşanma davasında protokol imzalayarak daha kısa sürede boşanma davasını sonuçlandıracakken çekişmeli boşanma davasında bu süreç daha uzundur.

Boşanma Davasında Kadının İtiraz Hakkı

Boşanma davasında kadının hakları arasında en kritik başlıklardan biri, dava dilekçesine karşı süresi içinde cevap verip itirazlarını ileri sürme hakkıdır. Mahkemece tebliğ edilen dilekçeye karşı cevap dilekçesi, delil listesi ve gerekiyorsa ön itirazlar sunularak; kusur dağılımı, olayların kronolojisi ve ispat vasıtaları ayrıntılı biçimde ortaya konulmalıdır. Özellikle kusur daha ağır olan tarafın belirlenmesi; nafaka, tazminat, velayet ve yargılama giderleri gibi sonuçları doğrudan etkiler.

  • Kusur ve ispat: Kadın; fiziksel/psikolojik şiddet, sadakatsizlik, ekonomik şiddet, terk, kötü muamele gibi boşanmaya yol açan olayları tutanak, sağlık raporu, mesaj/e-posta kayıtları, tanık beyanları ve uzman raporları ile ispatlayabilir.
  • Somutlaştırma yükümlülüğü: Olaylar, tarih ve yer bilgisiyle somutlaştırılmalı; her iddia, uygun delil ile eşleştirilmelidir.
  • Geçici tedbirler: İtirazla birlikte tedbir nafakası, ortak konutun tahsisi, çocukla kişisel ilişki ve koruma tedbirleri de talep edilebilir.
  • Hakların kaybını önleme: Süresi içinde verilmeyen savunma ve deliller, davasal stratejiyi zayıflatabilir. Bu nedenle zaman planlaması ve usule uygunluk hayati önemdedir.

Erkek boşanma davası açarsa kadının hakları bakımından sonuç değişmez: Kadın, davalı sıfatıyla dahi itiraz, karşı delil, hatta şartları varsa karşı dava (ör. maddi-manevi tazminat, ziynet, katkı/katılma alacağı) açma imkanına sahiptir. Stratejik olarak; geçici tedbir talepleri ile kusur tespiti birlikte yürütülmeli, ilerideki nafaka ve tazminat taleplerinin zemini şimdiden güçlendirilmelidir.

Çekişmeli Boşanma Davasında Kadının Hakları Nelerdir?

Bu süreçte kadına ve erkeğe bazı haklar tanınmıştır. Bu haklardan kadına tanınan haklar şöyledir:

  • KORUMA KARARI TALEP HAKKI
  • ÜCRETSİZ AVUKAT TALEP HAKKI ( ADLİ YARDIM HAKLARI )
  • ŞAHSİ EŞYALARINI TALEP HAKKI
  • ÇOCUĞUN TESLİM EDİLMESİNİ TALEP HAKKI
  • ORTAK KONUTUN TAHSİSİ HAKKI
  • TEDBİR NAFAKASI
  • YOKSULLUK NAFAKASI ( Her boşanma davasında bu hak sağlanmaz.)
  • KADININ ZİYNET EŞYASI HAKLARI
  • ÇOCUK İLE KİŞİSEL İLİŞKİ KURMA HAKKI
  • MAL REJİMİNİN TASFİYESİ – PAYLAŞIMINDAN KAYNAKLI ALACAK HAKLARI
  • MADDİ TAZMİNAT ( Her boşanma davasında bu hak sağlanmaz.)
  • MANEVİ TAZMİNAT ( Her boşanma davasında bu hak sağlanmaz.)
  • BOŞANILMIŞ EŞİN SOYADINI KULLANMAYA DEVAM ETME HAKKI

Boşanma Davasında Kadının Maddi Tazminat Hakkı

Türk Medeni Kanunu 186/3 gereği eşler evlilik devam eder ederken masraflara birlikte karşılama güçleri doğrultusunda hem paraları hem emekleriyle katılırlar. Boşanmada maddi tazminatla bu imkanın kaybolmasına sebep olan eşin bu imkanı kaybeden eşin zararını karşılaması sağlanır. Yoksulluk nafakasından farklıdır.

Aile kurumunun emrettiği yükümlülükleri ihlal ve ihmal eden ve evlenmenin sonlanmasına sebep olan kusurlu eş, daha az kusurlu ya da kusursuz eşe karşı zararından dolayı tazminat ödeyecektir. Bu tazminat , sözleşmenin ifasının gerçekleşmemesinden değil aile kurumundan doğmaktadır. Bu nedenle Türk Medeni Kanunu’nun 174/1. Maddesi’nde ayrıca düzenlenmiştir.

Madde 174- Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir.

Maddi tazminatın talep edilmesi için boşanmanın kesinleşmiş olması gerekir. Doğan zararın anlaşılabilmesi için mal rejimi tasfiyesini yapılmış olmalı yani mal paylaşımı yapılmış olmalıdır.

Maddi tazminatı talep eden tarafın halihazırda mevcut menfaatleri ya da evlilik devam etmiş olsaydı doğacak olan menfaatleri bulunmaktadır. Boşanmada maddi tazminat hakkının kazanımı için kusursuz ya da daha az kusurlu taraftan mutlak kusursuz olması beklenemez.

Kadın hakimden sözlü veya yazılı olarak boşanma davasında maddi tazminatı talep etmelidir veya ayrıca maddi tazminat davası açabilir. Boşanma davasında ya da boşanmanın kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde maddi tazminat talep edilebilir.

Zararı, kural olarak Türk Medeni Kanunu 166/II gereğince hakim belirler.

Boşanma Davasında Kadının Manevi Tazminat Hakkı

Manevi tazminat, boşanmaya yol açan olaylar nedeniyle kişilik hakları zedelenen tarafın, diğer taraftan uygun miktarda para talep etmesine imkân veren bir haktır. Çekişmeli boşanmada kadının hakları bakımından; onur, saygınlık, özel hayatın gizliliği, fiziksel/psikolojik şiddet, aşağılama veya sadakatsizlik gibi eylemler kadının manevi zararını doğurabilir. Bu talebin kabulü için; (i) boşanmaya neden olan olayların kadının kişilik değerlerine saldırı teşkil etmesi, (ii) kusurlu davranış ile zarar arasında illiyet bağı bulunması ve (iii) kadının kusurunun daha ağır olmaması beklenir.

Hakim, miktarı belirlerken kusurun ağırlığı, olayın etkisi, tarafların sosyal-ekonomik durumu ve ölçülülük ilkesini dikkate alır. Amaç, cezalandırma değil, manevi dengenin elden geldiğince iadesidir. Bu nedenle talep, olayların tarih-yer bilgisi verilerek somutlaştırılmalı; tutanak, sağlık raporu, iletişim kayıtları, tanık beyanları gibi delillerle desteklenmelidir. Talep, dava dilekçesinde ya da karşı dava kapsamında açıkça ileri sürülmeli; hüküm kesinleşmeden önce mutlaka talep sonucu bölümünde yer almalıdır.

Uygulamada, maddi tazminat ile manevi tazminat birlikte istenir; ancak her iki kalem farklı hukuki nitelik taşır ve ayrı gerekçelendirme gerektirir. Manevi tazminat, tek seferde ve peşin para olarak hükmedilir; iradî feragat veya sulh yoluyla miktar üzerinde anlaşma mümkündür. Stratejik olarak, manevi talep; dava sürecinde maruz kalınan yıpranma, toplum içindeki itibar kaybı, yaşam düzenindeki etkiler ve kusurun yoğunluğu ekseninde ölçülü fakat etkili biçimde temellendirilmelidir.

Kadının Boşanmada Nafaka Hakları

Nafaka, yoksul olan kişiye yapılan yardım anlamını taşır. Yargıtay, nafaka için “bir kimsenin geçimini sağlamak üzere yapılan ayni ve nakdi yardım” tanımını yapmıştır. Kanunun yoksulluk içindeki kişiyi geçindirmekle zorunlu kıldığı kişiye nafaka yükümlüsü, bu nafakayı almaya hak kazanan kişiye nafaka alacaklısı denmektedir. Aile hukukundan doğan bu alacak, diğer alacaklara göre istisnai özelliklere sahiptir.

Türk Medeni Kanunu iki tür nafakayı düzenlenmiştir. Bunlar yardım nafakası ve bakım nafakasıdır. Eşler ve Çocuklar açısından düzenlenmiş olan “bakım nafakası”dır. Bakım nafakasının türleri yardım nafakası, tedbir nafakası ve iştirak nafakasıdır.

Kadın, nafakasının ödenmemesi durumunda şikayet ederse İcra ve İflas Kanunu 344. Gereğince hapis cezası uygulanabilmektedir. Bu ceza ertelenemez, para cezasına çevrilemez. Ancak hapis durumunda borç hakimin kararına uygun olarak ödenirse erkek tahliye edilir.

Tedbir Nafakası

Boşanma gerçekleşmeden, erkeğin evlilikten doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle kadının ve çocukların yoksulluk içine düşmeleri ya da aile huzuruna zarar vermesi nedeniyle kadın, mahkemeden erkeğin ödemesi için tedbir nafakası talep edebilir.

Türk Medeni Kanunu Madde 169

III. Geçici önlemler Madde 169- Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alır.

Boşanma davasının açılmasından kesinleşmesine kadar ödenir. Hakim kadın talep etmeden, kendiliğinden de tedbir nafakasına hükmedebilir. Kusur, tedbir nafakası için dikkate alınmaz ancak kusur ağır olmamalıdır.

Türk Medeni Kanunu Madde 197

Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddî biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir.

Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır.

Eşlerden biri, haklı bir sebep olmaksızın diğerinin birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hâle gelmesi üzerine de yukarıdaki istemlerde bulunabilir.

Eşlerin ergin olmayan çocukları varsa hâkim, ana ve baba ile çocuklar arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümlere göre gereken önlemleri alır.

Tedbir nafakasına ortak hayata ara verilmesi sebebiyle de hakim tarafından talep olmaksızın hükmedilebilir.

İştirak Nafakası

Anne ve baba çocuğun bakım ve eğitim giderlerini karşılamak zorundadır. Anne babanın boşanma davasının kesinleşmesiyle iştirak nafakası ödenmeye başlar ve çocuk ergin olana dek sürer. Hakim talebe gerek olmadan kendiliğinden iştirak nafakasına hükmedebilir.

Yoksulluk Nafakası

Kadın, düzenlenen şartların gerçekleşmesiyle yoksulluk nafakası isteyebilir. Aile mahkemesi hakimi kadının talebiyle bağlıdır. Kadın sözlü ya da yazılı olarak yoksulluk nafakasını hakimden talep etmelidir. Hakim kendiliğinden yoksulluk nafakasına hükmedemez. Kadının sözlü olarak “nafaka istiyorum” beyanı Yargıtay tarafından yoksulluk nafakası olarak yorumlanmıştır. Ancak kadın yoksulluk nafakası olarak istediğini beyan etmelidir.

Türk Medeni Kanunu Madde 175’te yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için gerekli koşulların düzenlenmiştir.

2. Yoksulluk nafakası

Madde 175- Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.

Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.

Özetle koşulları şu şekilde sayabiliriz:

  • Yoksulluğa düşmüşse
  • Yoksulluğa düşmesinin sebebi boşanmasıysa
  • Hakimden yoksulluk nafakası talep etmişse
  • Kocasının kendisinden daha kusurlu olması
  • Kocanın ödeyeceği nafaka ile kazancının orantılı olması

Kadın, yoksulluk nafakasını boşanma davasıyla ya da dava sonuçlandıktan sonra 1 yıl içinde Türk Medeni Kanunu Madde 177 uyarıncaçacağı bağımsız bir dava yoluyla talep edebilir. Kadın yoksulluk nafakası hakimden talep etmezse, hakim kendiliğinden yoksulluk nafakasına hükmetmez. Türk Medeni Kanunu 175. Maddesinde açıkça bu durum düzenlenmiştir.

Tedbir nafakasından öngörüldüğü gibi birlikte yaşama ara verilmesi nedeniyle yoksulluk nafakası talep edilemez.

Kadının Çocukla Kişisel İlişki Kurma Hakkı

Çekişmeli boşanmada kadının hakları arasında, velayet kendisine verilmese bile çocukla uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı merkezi öneme sahiptir. Bu düzenleme, çocuğun duygusal sürekliliğini korumayı amaçlar ve hakimin takdirinde her dosya için çocuğun üstün yararı ölçütü esas alınır. Kararda; gün–saat aralıkları, resmî tatiller/bayramlar, yarıyıl ve yaz dönemi, ulaşım–teslim–iade usulü, gerekiyorsa görüntülü/telefonla iletişim ayrıntılı şekilde yazılmalıdır.

Kadının Çocuğun Teslimini Talep Hakkı

Çekişmeli boşanmada kadının hakları kapsamında, velayet kendisine verilmese dahi çocukla kişisel ilişki kararının etkin şekilde uygulanması esastır. Kararda belirlenen gün ve saatlerde çocuk teslim edilmezse kadın, çocuğun teslimini talep etme hakkını kullanabilir. Uygulamada bu süreç; icra yoluyla çocuk teslimi, zorlama hapsi istemi ve gerektiğinde tedbiren teslim yeri/saati revizyonu gibi adımlarla ilerler. Amaç, çocuğun üstün yararını ve ilişki sürekliliğini korumaktır.

Boşanma Davası Devam Ederken Evi Kullanmayı Talep Hakkı

Çekişmeli boşanmada kadının hakları arasında, dava sürerken ortak konutun kadına tahsisi kritik bir güvencedir. TMK m.169 gereğince hâkim; barınma, geçim ve çocukların düzeninin korunması için geçici önlemler alabilir. Bu kapsamda, konut karşı tarafın mülkiyetinde olsa bile (malik erkek ya da kira sözleşmesi onun adına olabilir) aile konutu niteliği devam ettiği sürece, mahkeme konutu geçici olarak kadına ve çocuklara tahsis edebilir. Tahsis kararı, kusur durumundan bağımsız değerlendirilebilir; zira ölçüt fiilî ihtiyaç ve koruma gereksinimidir.

Kadının Şahsi Eşyalarını Talep Hakkı

Çekişmeli boşanmada kadının hakları arasında, kadına ait şahsi eşyaların iadesi temel güvencelerden biridir. Kişisel mallar; evlilikten önce edinilenler, kişisel kullanım için olanlar (giysi, aksesuar, bireysel cihazlar), bağışla edinilenler ve manevî tazminat gibi kanunen kişisel sayılan kalemlerdir. Bu eşyalar mal paylaşımına dahil edilmez; tespit, envanter ve iade talebi dava dilekçesi, delil listesi ve gerekirse ihtiyati tedbir talepleriyle birlikte sunulmalıdır. Uygulamada fotoğraf–fatura, tanık beyanı ve teslim tutanağı gibi deliller, iade sürecini hızlandırır. Engelleme devam ederse icra yoluyla teslim istenebilir. Böylece boşanma davasında kadının hakları çerçevesinde, kişisel eşyaların kâğıt üzerinde kalmayan fiilî iadesi güvenceye alınır.

Kadının Ziynet Eşyası Hakları

Ziynet eşyaları (altın, bilezik, takı vb.) kural olarak kadının kişisel malıdır ve tasfiyeye konu edilemez. Düğünde kadına takılan ziynetler kadına aittir; kasa/evde tutulan ziynetler iade edilmezse, bedelinin tahsili talep edilebilir. İspat için düğün görüntüleri–fotoğraflar, tanıklar, fatura/sertifikalar ve mesaj kayıtları kullanılabilir. Kayboldu, bozduruldu, ortak masraflara harcandı savunmalarında rızanın varlığı, amaç ve iade vaadi değerlendirildiğinden, talep somutlaştırılmalı ve miktar açık yazılmalıdır. Bu başlık, boşanan kadının hakları paketinin en çok ihtilaflı kalemlerinden biridir; gecikmeden delil toplanması kritik önemdedir.

Aile Konutu Şerhi İsteme Hakkı

Aile konutu şerhi, ortak yaşamın merkezi olan taşınmaz üzerinde tek taraflı tasarrufları (satış, kira feshi, tahliye vb.) sınırlayan güçlü bir korumadır. Tapuya şerh verilmesiyle, malik eş tek başına evi devredemez veya kira ilişkisini bitiremez. Bu şerh, mülkiyet kime ait olursa olsun barınma güvenliğini sağlar. Çekişmeli süreçte şerh talebi ile birlikte ortak konutun tahsisi ve tedbir nafakası istenmesi, barınma–gider bütünlüğünü kurar. Böylece boşanmada kadın hakları kapsamında hem maddi hem fiilî koruma sağlanır.

Koruma Kararı Talep Etme Hakkı

Şiddet, tehdit, ısrarlı takip veya psikolojik şiddet riski varsa; konuta/işyerine yaklaşmama, iletişim yasağı, uzaklaştırma, geçici barınma ve geçici maddi yardım gibi koruyucu–önleyici tedbirler derhal talep edilmelidir. Bu kararlar, nafaka ve konut tahsisi ile eş zamanlı istenebilir. İhlal hâlinde zorlama hapsi ve cezai yaptırımlar devreye girer. Delil olarak raporlar, tutanaklar, iletişim kayıtları ve tanık beyanları önemlidir. Boşanırken kadının hakları nelerdir sorusunun güvenlik boyutundaki cevabı, bu hızlı ve etkili mekanizmadır.

Mal Paylaşımından Kaynaklı Alacak Hakları

Yasal rejim edinilmiş mallara katılmadır. Evlilik süresince emeğe–gelire dayalı edinilen değerlerde kadın; katılma alacağı ve şartlarına göre değer artış payı talep edebilir. Strateji:

  • Tespit ve envanter: Taşınır–taşınmaz, araç, mevduat, emeklilik birikimi, kıymetli ev eşyası, kripto/menkul kıymet gibi varlıklar belgeleriyle listelenmelidir.
  • Değerleme tarihi: Çoğu kalemde dava tarihi/karar tarihi dikkate alınır; bilirkişi raporları kritik önemdedir.
  • Borç–kredi dengesi: Malın net değeri bulunurken evlilikte birlik için yapılan borçlar mahsup edilir.
    Bu başlık, “boşanma davasında kadının hakları” ile mali sonuçlar arasında köprü kurar; nafaka–tazminat talepleriyle uyumlu kurgulanmalıdır.

Ücretsiz Avukat (Adli Yardım) Hakkı

Maddi imkânları sınırlı olan kadın, adli yardım talebiyle harç–gider avansı muafiyeti ve ücretsiz avukat desteği isteyebilir. Talep gelir–mal beyanı, muhtarlıktan durum yazısı ve sosyal inceleme gibi belgelerle güçlendirilmelidir. Onay hâlinde, dava masrafları ertelenir/sağlanır ve baro aracılığıyla avukat görevlendirilir. Bu imkân, boşanmada kadın haklarının erişilebilir olmasını sağlayan kritik bir kapıdır.

Çekişmeli Boşanma Davasında Kadının Hakları” Makalemize 1 Yorum Yapıldı:

  1. Gülçin.tk dedi ki:

    merhaba avukat bey..
    Bu benim 2ci evliliğim..14sene üzerine evlendim..ama eşim pisman oldugunu beni artik istemediğini cocuklarida beni istemiyormus..ayriomak istiyor..ben istemiyorum dedim..ayrilmak icin evlenmedimki güvendim geldim..evimimi esyalarimi duzenimi bozdum.işimden oldum..ssk ben odicem dedi ama hala ödemefi agustos 20sinde senemiz dolucak..evden gitmem icin herseyi yapiyor..yildirma mesela beni evde tek birakiyor ..benle yanyana bile gelmiyor.yatak ayirdi..cocuklarin etkisindede cok kaliyor..guvence icin bana evde vericekdi vermiyor.. bu sabah yine bi mevzu acdi sesi yukseldi bitti artik fus yakamdan diyor..ben istemiyom ayrilmak bosanmak.. yarin cekismeli bosanma davasi acicakmis..ben şuan madur durumdayim cekismeli bosanma davasi acarsa beni bu syrecde evden cikara bilirmi? benim gitcek yerim yok herseyimi onun icin dagittim.madur birakdi beni eşimin durum iyi benden once alinan mallarini elden cikariyor sanirsan cunki bizim durum belliya adim atmiyo beni bitirmis durum iyi oldu halde bana harcama yapmiyor ihtiyac karsilamiyor.. .bu durumda ben neyapabilirim.sağliklida düsunemiyorum neyapsam esimi kendime cekemedim ve ben cok uzgunum bu durumlarda olduğum icin esim yasi 65 ben ise 50..yardimci olursaniz sevinirim aydinlanmaya ihtiyac var..iyi calismalar…simdiden tsk ederim..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir