Darp Raporu Nedir, Nasıl Alınır?

Darp raporu, kişinin maruz kaldığı fiziksel şiddetin adli muayene ile belgelendiği ve soruşturma-kovuşturma süreçlerinde delil niteliği taşıyan resmi sağlık raporudur. Darp Raporu Nedir, Nasıl Alınır? sorusunun yanıtı, hem mağdurun haklarını korumak hem de olayın hukuki çerçevesini doğru kurmak açısından kritik önemdedir. Uygulamada rapor; acil servis, adli tıp birimleri veya adli rapor düzenlemeye yetkili özel/ kamu sağlık kuruluşları tarafından, yaralanmanın türü, yeri, derecesi ve tedavi ihtiyacı ayrıntılandırılarak düzenlenir. Mağdur doğrudan hastaneye başvurabileceği gibi, polis/jandarma veya savcılık aracılığıyla da sevk edilip rapor alabilir. Raporun hızlı alınması; kızarıklık, morluk, şişlik, çizik, yara, kırık gibi bulguların eksiksiz kayda geçmesi ve ileride tazminat ya da cezai süreçlerde ispat gücünün korunması için hayati önemdedir. Bu girişte darp raporunun kapsamını, amacını ve başvuru yollarını özetliyor; devamında “nereden ve nasıl alınır, raporda neler bulunmalı, sık yapılan hatalar ve süreç nasıl ilerler” başlıklarını ayrıntılı şekilde ele alacağız.

Darp Raporu Nedir?

Darp raporu, kişinin maruz kaldığı fiziksel şiddetin resmi olarak belgelendiği bir sağlık raporudur. Halk arasında darp raporu olarak bilinse de tıbbi literatürde bu belge, çoğunlukla “genel adli muayene raporu” şeklinde adlandırılır. Rapor, mağdurun bedeninde meydana gelen morluk, kızarıklık, çizik, şişlik, kırık, kanama, yanık veya diğer travmatik izlerin tespit edilmesi amacıyla düzenlenir.

Bu rapor; sadece yaralanmanın varlığını değil, aynı zamanda yaraların türünü, derecesini ve kişinin yaşamını tehlikeye sokup sokmadığını da ortaya koyar. Bu yönüyle hem cezai yargılamalarda hem de tazminat davalarında önemli bir delil niteliği taşır.

Özellikle kasten yaralama suçlarında darp raporu, olayın hukuki niteliğinin belirlenmesinde doğrudan etkili olur. İlk muayeneyi yapan doktorlar genellikle “geçici rapor” düzenlerken, soruşturma aşamasında adli tıp uzmanları tarafından “kati rapor” hazırlanabilir. Ancak uygulamada, ilk muayenede yaraların ayrıntılı şekilde kayda geçirilmemesi ileride hak kayıplarına yol açabilmektedir.

Dolayısıyla mağdur, rapor alınırken tüm bulguların eksiksiz şekilde yazıldığından emin olmalı; yaralanma bölgeleri, büyüklükleri ve özellikleri açıkça kayda geçirilmelidir. Bu dikkat, ileride açılacak ceza davası ya da tazminat talepleri bakımından sürecin sağlıklı ilerlemesi için hayati önem taşır.

Darp raporunun alınmasına sebep olacak darp, yani yaralama fiili 5327 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86. Maddesinde tanımlanmıştır. İlgili kanun maddesi şu şekildedir:

İKİNCİ BÖLÜM

Vücut Dokunulmazlığına Karşı Suçlar

Kasten Yaralama

Madde 86- (1) Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur. Suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı altı aydan az olamaz.

(3) Kasten yaralama suçunun;

a) Üstsoya, altsoya, eşe, boşandığı eşe veya kardeşe karşı,

b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,

c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,

d) Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,

e) Silahla,

f) Canavarca hisle,

İşlenmesi halinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında, (f) bendi bakımından ise bir kat artırılır.

Darp Raporu Ne İşe Yarar?

Darp raporu, maruz kalınan şiddetin hukuken ispatı için en önemli delillerden biridir. Raporda yer alan tespitler, mağdurun bir yaralama fiiline uğradığını gösterir ve adli makamlar açısından suçun işlendiğine dair güçlü bir emare oluşturur. Ancak yalnızca rapor yeterli olmayıp, bunun yanında tanık beyanları, kamera kayıtları, fotoğraflar veya kolluk tutanakları da değerlendirilerek olayın bütün yönüyle ortaya konması gerekir.

Bu rapor, özellikle şu amaçlarla kullanılmaktadır:

• Ceza yargılamasında delil olarak; failin cezalandırılması için,
• Tazminat davalarında mağdurun uğradığı maddi ve manevi zararların kanıtı olarak,
• Koruma kararları gibi mağdurun güvenliğini sağlayacak tedbirlerin alınması için,
• Resmî kayıt niteliği taşıyarak gelecekteki olası uyuşmazlıklarda mağdurun hak kaybı yaşamaması için.

Ayrıca darp raporu, mağdurun başvurusu üzerine alınabileceği gibi, polis veya jandarma tarafından sevkle de düzenlenebilir. Önemli olan, raporun gecikmeden alınmasıdır. Zira yaraların kısa sürede iyileşmesi ya da izlerin kaybolması, olayın kanıtlanmasını güçleştirebilir.

Darp Raporu Nereden Alınır?

Darp raporu, yalnızca adli rapor düzenlemeye yetkili sağlık kuruluşlarından alınabilir. Bu noktada başvurulabilecek kurumlar şunlardır:

• Kamuya ait hastaneler (Devlet hastaneleri, eğitim ve araştırma hastaneleri, üniversite hastaneleri),
• Adli tıp birimleri ve adli muayene yapmaya yetkili sağlık kuruluşları,
• Özel hastaneler veya özel sağlık kuruluşları (yetkili oldukları ölçüde).

Uygulamada en yaygın yöntem, mağdurun doğrudan acil servise başvurarak darp raporu talep etmesidir. Burada doktor, mağdurun anlattığı olayla birlikte vücudundaki morluk, şişlik, çizik, yanık veya kırık gibi bulguları ayrıntılı biçimde inceler. Gerekirse röntgen, tomografi veya laboratuvar tetkikleri yapar ve sonuçları rapora geçirir.

Darp raporunun düzenlenmesi aşamasında şu hususlar da önemlidir:

• Mağdur doğrudan hastaneye başvurabileceği gibi, polis veya jandarma birimleri aracılığıyla da hastaneye götürülüp rapor alabilir.
• Hastanede rapor düzenlendiğinde, doktor bulguları detaylı şekilde rapora yazar ve gerekli görürse ilgili kolluk birimlerine bilgi verir.
• Rapor, Cumhuriyet savcılığı ve kolluk birimleri nezdinde soruşturma dosyasına dahil edilerek delil niteliği kazanır.

Bu nedenle darp mağdurlarının, olayın hemen ardından en yakın sağlık kuruluşuna başvurarak rapor alması, hem tedavinin başlaması hem de hukuki sürecin güvence altına alınması açısından büyük önem taşır.

Darp Raporu Alırken Yapılan Yanlışlıklar Nelerdir?

Darp raporu düzenlenirken yapılan hatalar, ilerleyen süreçte soruşturma ve kovuşturma aşamalarında delil zafiyetine yol açabilir. Bu nedenle raporun doğru, ayrıntılı ve eksiksiz hazırlanması son derece önemlidir. Uygulamada sık karşılaşılan yanlışlıklar şunlardır:

• Kimlik bilgilerinin eksik ya da hatalı yazılması: Mağdurun veya raporu düzenleyen doktorun kimlik bilgilerinin tam yer almaması raporun geçerliliğini tartışmalı hale getirebilir.
• Olay tarih ve saatinin belirtilmemesi: Şiddetin ne zaman gerçekleştiği ve muayenenin ne zaman yapıldığı kaydedilmezse, yaraların olayla ilişkilendirilmesi güçleşir.
• Yaraların özelliklerinin yazılmaması: Morluk, kızarıklık, kesik veya kırığın yeri, boyutu, derecesi ayrıntılı olarak kayda geçirilmezse, rapor eksik kabul edilebilir.
• Vücut diyagramlarının kullanılmaması: Yaraların vücudun hangi bölgesinde bulunduğunun şematik olarak gösterilmemesi, özellikle mahkeme sürecinde açıklık sağlamaz.
• Alkol veya uyuşturucu etkisi altında olup olmadığının yazılmaması: Bu husus mağdurun ifadesiyle birlikte olayın değerlendirilmesinde önemlidir.
• Yaralanmaya sebep olan cismin belirtilmemesi: Olayda sopa, bıçak, yumruk veya başka bir cisim kullanıldıysa bunun rapora yazılması gerekir.
• Okunaksız veya kısaltmalarla yazılan raporlar: Tıbbi terimlerin anlaşılır şekilde yazılmaması, adli süreçte sorun yaratabilir.

Bu tür eksiklikler sebebiyle mahkeme, raporu düzenleyen doktoru tanık sıfatıyla dinlemek zorunda kalabilir. Bu durum hem zaman kaybına hem de hak kayıplarına yol açar. Dolayısıyla raporun düzenlenmesi sırasında doktorun tüm bulguları eksiksiz kayda geçirmesi, mağdurun da raporu dikkatlice incelemesi gerekir.

Darp Raporu Nasıl Alınır?

Darp fiilinin mağduru olan kişi, yukarıda da belirttiğimiz üzere iki farklı şekilde darp raporunu alabilir: Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı bünyesinde hizmet veren bir sağlık kurumuna doğrudan başvurarak yahut polis, jandarma gibi kolluk kuvvetlerine başvurarak onların aracılığı ile darp raporunu alabilir. 

Darp raporunun nereden alınacağından bahsettik peki bu darp raporu nasıl alınacaktır?

Darp fiilinin mağduru kişi, doğrudan Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı bünyesindeki bir sağlık kuruluşuna doğrudan yahut kolluk kuvvetleri aracılığı ile darp raporuna ilişkin başvuruda bulunabilir. Kişi sağlık kuruluşuna başvurduktan sonra darp raporu düzenlenecektir. Darp raporunda şu bilgiler yer alacaktır:

• Darp raporunu düzenleyen kurumun adı
• Düzenlenen rapor sayısı
• Raporun düzenlendiği tarih ve saat
• Raporun konusu
• Raporun ilgilisi
• Rapora ilişkin ek belgeler
• Rapor düzenlenmesinde uygulanan muayene biçimi
• Muayene edilen kişinin kimlik bilgileri
• Rapor konusu olay ile ilgili belgeler
• Tetkik bulguları
• Sonuç

Darp raporu sırası ile verdiğimiz bu bilgileri içerir şekilde ilgili sağlık kurumunca düzenlenecektir.

Darp Raporu Polisten veya Savcılık Aracılığıyla Alınabilir mi?

Evet, darp raporu sadece kişinin kendi başvurusu ile değil, aynı zamanda polis, jandarma veya savcılık aracılığıyla da alınabilir. Olayın niteliğine göre süreç şu şekilde işler:

• Kolluk kuvvetlerine başvuru: Mağdur, yaşadığı darp olayını en yakın polis merkezine veya jandarma karakoluna bildirir. Kolluk, mağduru derhal yetkili bir sağlık kuruluşuna sevk ederek rapor alınmasını sağlar.
• Savcılık aracılığıyla başvuru: Cumhuriyet savcılığına yapılan şikâyet sonrası savcı, mağdurun adli muayeneden geçirilmesi için hastaneye sevk işlemini başlatır.
• Doğrudan hastaneden rapor alma: Mağdur, polise veya savcılığa başvurmadan da hastaneye gidip darp raporu alabilir. Ancak bu durumda rapor, kolluk ve adli mercilere bildirilir.

Önemli bir nokta şudur: Kasten yaralama suçu, mağdurun eşi aleyhine işlenmişse şikâyete tabi değildir. Bu durumda mağdur şikâyetçi olmasa dahi, savcılık resen soruşturma başlatır.

Ayrıca raporun olayın gerçekleştiği gün alınması, hem yaraların net bir şekilde belgelenmesi hem de mağdurun tedavisinin gecikmemesi açısından en sağlıklı yöntemdir. Geç alınan raporlar, yaraların kaybolması nedeniyle delil değerini zayıflatabilir.

Darp Raporunda Yer Alması Gereken Bilgiler Nelerdir?

Bir darp raporu, yalnızca yaralanmanın varlığını değil, aynı zamanda olayın hukuki niteliğinin belirlenmesine yarayan pek çok detayı da içermelidir. Raporun eksiksiz hazırlanabilmesi için şu bilgilerin yer alması zorunludur:

• Mağdurun kimlik bilgileri: Ad, soyad, T.C. kimlik numarası gibi temel bilgiler.
• Muayeneyi yapan doktorun kimlik bilgileri: Adı, unvanı, imzası ve resmi mührü.
• Yaralanmaların yeri, şekli ve niteliği: Morluk, çizik, kesik, kırık, şişlik gibi bulguların ayrıntılı tarifi.
• Yaralanmaların tarihi ve saati: Olayın gerçekleşme zamanı ile muayene zamanının kaydı.
• Travmanın derecesi ve etkisi: Yaraların basit tıbbi müdahale ile giderilip giderilemeyeceği veya hayati tehlike yaratıp yaratmadığı.
• Kullanılan tıbbi yöntemler ve tetkikler: Röntgen, tomografi, laboratuvar analizleri gibi yapılan incelemeler.
• Vücut diyagramı: Yaraların hangi bölgelerde bulunduğunu göstermek için çizelge veya şema.

Eksiksiz düzenlenen bir darp raporu, hem savcılık soruşturmasında hem de mahkeme aşamasında güçlü bir delil olarak kabul edilir. Aksi halde, raporda eksiklikler bulunması durumunda doktorun mahkemeye çağrılarak açıklama yapması gerekebilir ki bu da süreci uzatır ve mağdur açısından hak kaybına yol açabilir.

Darp Raporu Kaç Gün İçinde Alınmalı?

Darp raporu, alındıktan sonra herhangi bir geçerlilik süresine tabi değildir. Yani düzenlenen rapor süresizdir ve hukuki süreç boyunca kullanılabilir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus, raporun alınma zamanıdır.

Şiddet olayı sonrasında rapor ne kadar hızlı alınırsa, vücuttaki morluk, kızarıklık, şişlik, çizik veya diğer darp izleri o kadar net şekilde tespit edilir. Zaman geçtikçe bu izler kaybolabileceği için, raporun ispat gücü azalır. Bu nedenle mağdurların en kısa sürede sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekir.

Ayrıca, darp olayına ilişkin şikâyet süreleri de önem taşır:

• Kasten yaralama suçlarında, şikâyet süresi genellikle 6 aydır. Bu süre içinde şikâyet yapılmazsa, dava açma hakkı düşebilir.
• Ancak eşe karşı işlenen kasten yaralama suçlarında, şikâyet aranmaksızın resen soruşturma yapılır.

Sonuç olarak, darp raporu süresiz olsa da mağdurun hak kaybına uğramaması için raporun olaydan hemen sonra alınması ve şikâyet süresine dikkat edilmesi son derece önemlidir.

Darp Raporu Sorgulama

Darp raporu, doğrudan mağdurun kendisi tarafından e-Devlet üzerinden görüntülenemez. Çünkü bu rapor, doğrudan adli makamlara iletilen resmi bir belgedir ve soruşturma dosyasının içinde yer alır. Bu nedenle kişi, internet üzerinden raporuna ulaşamaz.

Peki darp raporunu nasıl öğrenebilirsiniz?

• Muayene olunan sağlık kuruluşuna başvurarak raporun bir örneğini talep edebilirsiniz.
• Eğer süreç kolluk kuvvetleri aracılığıyla ilerlediyse, savcılık veya emniyet dosyasından raporun varlığı ve içeriği hakkında bilgi alınabilir.
• Bazı durumlarda mağdurun avukatı, raporun yer aldığı soruşturma dosyasına erişim sağlayarak belgeyi inceleyebilir.

Dolayısıyla, darp raporuna kişisel sorgulama yoluyla ulaşmak mümkün değildir. Rapor yalnızca resmi merciler aracılığıyla görülebilir. Bu uygulamanın amacı, delil bütünlüğünü ve gizliliğini korumaktır.

 Darp Raporu Tek Başına Yeterli Mi?

Yaralama fiilinin mağduru sıfatına haiz kişi, yetkili bir sağlık kurumundan doğrudan yahut kolluk vasıtası ile darp raporu aldıktan sonra ne olacaktır, adli merciiler sadece bu darp raporuna dayanarak yaralama fiilinin failini cezaya, tazminata mahkûm edecekler midir?

Mağdur kişi olabilecek en güvenilir kurumdan en sıkı şartlar altında hazırlanmış darp raporunu da alsa adli merciiler sadece bu rapora dayanarak bir karar vermeyeceklerdir. 

Genellikle mahkemeler alınmış darp raporuna ek olaraktan mağduru Adli Tıp Kurumuna (ATK) sevk etmektedirler. Adli Tıp Kurumu’ndan gelecek rapor, darp raporu ile uyumluluk gösteriyor mu buna bakılacaktır. Şayet Adli Tıp Kurumu’ndan alınan rapor da tıpkı darp raporu gibi kişinin bir yaralanma fiilinin mağduru olduğunu gösteriyor ise bu yaralanma suçunun faili cezalandırılacak yahut maddi-manevi tazminata mahkûm edilecektir.

Alınan Darp Raporu E-Devlette Görünür Mü?

Yaralanma fiilinin mağduru olan kişi, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı bünyesinde bulunan yetkili bir sağlık kuruluşundan darp raporu aldıktan sonra bu darp raporu e-Devlette görünecek midir?

Kişi, darp raporunu aldıktan sonra almış olduğu bu rapor sağlık sistemimizde kayıt altına alınacaktır. Darp raporu, sağlık kuruluşu tarafından elektronik ortamda kayıt altına alındıktan sonra bu raporu talep eden mağdurun e-nabız uygulamasında ulaşılabilir olacaktır. 

e-Nabız, sağlık kurum ve kuruluşlarından toplanan sağlık verilerinin vatandaş ve sağlıkçılar tarafından internet ve dolayısıyla mobil cihazlar üzerinden erişimlerine açık olan bir uygulamadır. e-Nabız uygulamasına ayrı bir üyelik oluşturulabileceği gibi, e-Devlet aracılığı ile de giriş yapılabilir. e-Nabız uygulamasına e-Devlet aracılığı ile giriş yapılabildiğinden dolayı alınan darp raporu e-Devlette görünecektir diyebiliriz.

Darp Raporu Alırken Nelere Dikkat Edilmelidir?

Darp raporu alım sürecinde yapılan küçük ihmal ve hatalar, ileride mağdur açısından hak kayıplarına yol açabilir. Bu nedenle raporun alınması sırasında şu hususlara özellikle dikkat edilmelidir:

• Hızlı hareket edilmesi: Darp izleri kısa sürede kaybolabileceğinden, olaydan hemen sonra sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
• Tüm yaraların rapora geçirilmesi: Mağdur, vücudundaki morluk, şişlik, çizik, yanık veya kırık gibi tüm bulguları hekime göstermeli ve rapora eklenmesini sağlamalıdır.
• Kimlik ve olay bilgilerinin doğru yazılması: Hem mağdurun hem de olayın tarih-saat bilgilerinin eksiksiz kaydedilmesi gerekir.
• Doktor-hasta mahremiyetine dikkat edilmesi: Muayene sırasında mümkünse yalnız kalınmalı, ancak güvenlik endişesi varsa kolluk gözetiminde muayene yapılabilir.
• Fotoğraf ve delil desteği: Eğer sağlık kuruluşuna hemen gidilemiyorsa, darp izleri tarih ve saati belli olacak şekilde fotoğraf veya video ile kayıt altına alınmalıdır.
• Şikâyet süresine dikkat edilmesi: Kasten yaralama suçları çoğunlukla şikâyete tabi olduğundan, 6 aylık süre geçirilmemelidir.

Bu noktalara dikkat edilmesi, darp raporunun eksiksiz hazırlanmasını ve mağdurun hukuki süreçte haklarını etkin şekilde kullanabilmesini sağlar.

Darp Raporu Alıp Şikayetçi Olmamak

Mağdur, darp raporu aldıktan sonra şikâyetçi olmayabilir. Ancak bu tercih, önemli hukuki sonuçlar doğurur.

• Cezai yaptırım doğmaz: Şikâyetçi olunmadığı takdirde fail hakkında ceza davası açılamaz. Bu durum, saldırganın benzer eylemleri tekrar etme riskini artırabilir.
• Hakların sınırlandırılması: Şikâyetçi olunmaması halinde mağdur, bazı koruma tedbirlerinden yararlanamayabilir.
• Tazminat hakkı zayıflar: Şikâyetçi olunmazsa, ileride açılacak maddi veya manevi tazminat davaları ispat bakımından güçleşebilir.
• Psikolojik etkiler: Rapor alınmasına rağmen şikâyetçi olmamak, mağdurda çaresizlik duygusu yaratabilir ve özellikle aile içi şiddet durumlarında manevi zararı artırabilir.
• Toplumsal etkiler: Şikâyet olmaması, benzer olaylara karşı duyarsızlık oluşturabilir ve şiddetin artmasına zemin hazırlayabilir.

Ayrıca unutulmamalıdır ki; bazı durumlarda şikâyet aranmaksızın savcılık resen soruşturma açar. Özellikle eşe karşı kasten yaralama suçlarında mağdurun şikâyetçi olup olmaması fark etmez, süreç kendiliğinden işler.

Bu nedenle darp raporu alındığında, mağdurun hukuki süreci başlatıp başlatmama kararını dikkatle değerlendirmesi gerekir.

Darp Raporu Alındıktan Sonra Süreç Nasıl İlerler?

Darp raporu alındıktan sonra süreç, olayın kolluk kuvvetlerine ya da savcılığa intikal edip etmediğine göre şekillenir. Genel işleyiş şu şekilde özetlenebilir:

• Şikâyet ve ifade aşaması: Mağdur, rapor aldıktan sonra polis ya da jandarmaya başvurarak şikâyetçi olabilir. Bu durumda mağdurun ifadesi alınır ve olay tutanak altına alınır.
• Savcılığa intikal: Kolluk kuvvetleri, darp olayını Cumhuriyet savcısına bildirir. Savcı, fail hakkında yakalama, gözaltı ya da davet yoluyla ifade işlemleri başlatabilir.
• Soruşturma süreci: Savcılık, mağdurun raporu ve diğer delilleri değerlendirir. Yeterli şüphe oluşması halinde iddianame düzenlenerek kamu davası açılır.
• Kovuşturma aşaması: Mahkeme, raporu delillerle birlikte değerlendirir. Darp raporunda belirtilen bulgular, olayın hukuki nitelendirilmesinde belirleyici olur.
• Tazminat talepleri: Mağdur, raporun delil gücünden yararlanarak maddi ve manevi tazminat davası da açabilir.

Bu süreçte mağdurun dikkat etmesi gereken en önemli hususlar:

• Olayı mümkün olduğunca gecikmeden bildirmek,
• Raporla birlikte fotoğraf, tanık beyanı, kamera kaydı gibi ek delilleri sunmak,
• Şikâyet süresini (kasten yaralama suçlarında 6 ay) kaçırmamaktır.

Sonuç olarak, darp raporu alındıktan sonra süreç yalnızca tıbbi bir kayıt olmaktan çıkar, doğrudan cezai ve hukuki yargılamayı şekillendiren kritik bir delil haline gelir.

Darp Raporu Para Cezası Ne kadar?

Alınan darp raporu ve bunun devamında yapılan yargılama neticesinde yaralama fiiline gerçekleştiren faile verilecek ceza ne olacaktır?

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86. Maddesi ve devamında düzenlenen yaralama suçunun mağduru konumunda kişinin almış olduğu darp raporu ve bunun devamında yapılan yargılama sonucunda suçu işleyen failin alabileceği ceza, hapis cezası olabileceği gibi şayet alt sınırdan bir hapis cezası verilir ise bu para cezası mahkeme tarafından para cezasına da çevrilebilir. 

Para cezası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 52. Maddesinde düzenlenmiştir. İlgili kanun maddesi şu şekildedir:

ÜÇÜNCÜ KISIM

Yaptırımlar

BİRİNCİ BÖLÜM

Cezalar

(…)

Adlî para cezası

Madde 52- 

(1) Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde yedi yüz otuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.

(2) En az yirmi ve en fazla yüz Türk lirası olan bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak takdir edilir.

(3) Kararda, adlî para cezasının belirlenmesinde esas alınan tam gün sayısı ile bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ayrı ayrı gösterilir.

(4) Hâkim, ekonomik ve şahsi hallerini göz önünde bulundurarak, kişiye adlî para cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere mehil verebileceği gibi, bu cezanın belirli taksitler halinde ödenmesine de karar verebilir. Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz. Kararda, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceği belirtilir.

Sıkça Sorulan Sorular