Fazla Mesai – Çalışma Ücreti: Şartları, Hesaplama, Davası, Zamanaşımı
Fazla mesai – çalışma ücreti, işçinin yasal haftalık çalışma süresini aşan saatlerde yaptığı çalışmalar karşılığında hak ettiği ek ücrettir. 4857 sayılı İş Kanunu, işçinin çalışma ve dinlenme sürelerini düzenleyerek emeğin korunmasını amaçlamaktadır. Ancak iş hayatında yoğun iş temposu ve üretim baskısı sebebiyle işçiler çoğu zaman bu sınırların ötesinde çalışmaktadır. Bu durum, fazla mesai ücreti ve buna bağlı hukuki hak taleplerini gündeme getirir.
Bu makalede; fazla mesai şartları, hesaplama yöntemi, dava süreci ve zamanaşımı süreleri ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Ayrıca “fazla mesai zamanaşımı”, “fazla mesai ücreti ne zaman ödenir” ve “geriye dönük fazla mesai talebi” gibi uygulamada sıkça karşılaşılan konular da açıklanmıştır.
Fazla Mesai (Çalışma) Nedir?
Fazla mesai, işçinin haftalık 45 saati aşan çalışmalarını ifade eder. Bu süre, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 41. maddesinde açıkça düzenlenmiştir. Kanuna göre, haftalık 45 saatlik sınırın üzerinde yapılan her çalışma fazla çalışma sayılır ve bu çalışmalar için işçiye ek ücret ödenmesi zorunludur.
Normal şartlarda haftalık 45 saatlik süre, tarafların anlaşmasıyla haftanın günlerine eşit şekilde veya farklı günlere dengesiz şekilde dağıtılabilir. Ancak günlük azami çalışma süresi 11 saati geçemez.
Örneğin bir işyerinde;
- Pazartesi, Salı ve Çarşamba günleri 10’ar saat,
- Perşembe 8 saat,
- Cuma 7 saat çalışılıyorsa,
toplamda 45 saat sınırı aşılmadığı sürece fazla mesai söz konusu olmaz. Ancak bu sınırın üzerinde çalışıldığında, fazla çalışma ücreti hakkı doğar.
Ayrıca, işçinin rızası olmadan fazla mesai yaptırılamaz. İşverenin bu konuda işçiden yazılı onay alması gerekir. Aksi halde işçi, fazla çalıştırıldığı gerekçesiyle iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir.
Fazla Mesai (Çalışma) Süresi
İş Kanunu 41. maddesine göre; fazla çalışma, kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalardır. İşçinin ne zaman ve ne kadar süreyle çalıştırılabileceği ise İş Kanunu 63. maddesi ile İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliğinde belirtilmiştir. İş Kanunu 63. maddesine göre normal çalışma süresi haftada en çok kırk beş saattir. Yani haftalık toplam 45 saati geçen her çalışma fazla çalışma olarak değerlendirilecektir. Taraflar günde 11 saati aşmamak üzere hangi gün kaç saat çalışacaklarını kendileri belirleyebilirler. Günlük eşit oranda çalışabilecekleri gibi her gün için farklı saat dilimlerinde belirlenebilir. Örneğin bir işyerinde çalışma saatleri Pazartesi, Salı, Çarşamba günleri 10 saat, Perşembe günü 8 saat ve Cuma günü 7 saat şeklinde farklı biçim de günlere bölünebilir.
Çalışma Süresinden Sayılan Durumlar
Her ne kadar işçi fiilen çalışmasa da, bazı durumlar çalışma süresinden sayılır. Bu durumlar İş Kanunu’nun 66. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre:
- İşçinin işverenin emri altında olup iş beklediği süreler,
- İşçinin işveren tarafından başka bir yere gönderildiği yolculuk süresi,
- Maden, taşocağı veya sualtı işlerinde asıl çalışma yerine gidiş ve dönüş süreleri,
- Süt izni kullanan kadın işçilerin bu izin süreleri,
- Toplu şekilde iş yerine götürülüp getirilen işçilerin ulaşım süreleri,
çalışma süresinden sayılır.
Dolayısıyla fazla mesai hesabı yapılırken bu sürelerin de dikkate alınması gerekir. Örneğin, işçi işverenin talimatı doğrultusunda başka bir şehirde görev yapıyorsa, yolda geçen süre de çalışma süresine dahil edilir.
Fazla Mesai Davası Kazananlar
Fazla mesai davası kazanan işçiler, yasal haklarını belgeleyerek ve doğru delillerle destekleyerek mahkeme önünde haklılığını ispat eden kişilerdir. Türkiye’de iş mahkemelerinde en sık görülen davalardan biri fazla mesai ücreti alacağı davasıdır. Çünkü birçok işveren, işçilerine fazla çalışma karşılığı ödemesi gereken ücretleri tam ve zamanında ödememektedir.
Mahkemeler, bu tür davalarda işçinin lehine yorum ilkesi gereğince hareket eder. İş Kanunu, işçinin ekonomik olarak zayıf taraf olduğunu kabul ettiği için, delillerin yorumunda işçi lehine değerlendirme yapılır. Bu nedenle, fazla mesai davasını kazanan işçiler genellikle hem ana alacaklarını hem de faizlerini tahsil edebilirler.
Fazla Mesai (Çalışma) Yaptırılamayacak İşçiler
İş KaBazı işçi gruplarına kanunen fazla çalışma yaptırılamaz. Bu yasak, İş Kanunu’na İlişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği’nin 8. maddesinde belirtilmiştir.
Aşağıdaki işçilere fazla mesai yaptırılması kesin olarak yasaktır:
- 18 yaşını doldurmamış işçiler,
- Gebe, yeni doğum yapmış veya çocuk emziren kadın işçiler,
- Sağlık raporuna göre fazla çalışması uygun olmayan işçiler,
- Kısmi süreli çalışan işçiler,
- Yeraltı maden işlerinde çalışanlar.
Bu işçilere fazla mesai yaptırılması, hem idari yaptırımlara hem de iş kazası veya meslek hastalığı halinde ağır sorumluluklara yol açabilir.
Fazla Mesai (Çalışma) Ücretinin Hesaplanması
Fazla mesai ücretinin hesaplanmasında, işçinin normal saatlik ücreti temel alınır.
İş Kanunu’nun 41. maddesi bu konuda açık hüküm içermektedir:
“Her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenir.”
Yani işçinin saatlik ücreti 100 TL ise, fazla mesai ücreti 150 TL olmalıdır.
Örnek hesaplama:
- Aylık maaş: 30.000 TL
- Aylık ortalama 225 saat çalışma (30 gün x 7,5 saat)
- Saatlik ücret: 30.000 / 225 = 133,33 TL
- Fazla mesai ücreti: 133,33 x 1,5 = 199,99 TL/saat
Ayrıca yarım saatten az çalışmalar yarım saat, yarım saati aşan çalışmalar ise bir saat olarak hesaplanır.
Fazla mesai ücreti, çıplak brüt ücret üzerinden hesaplanmalı ve nakit olarak ödenmelidir.
Fazlam Mesai (Çalışma) Ücretinin Serbest Zaman İle Ödenmesi
İş Kanunu’nun 41. maddesi uyarınca, fazla çalışma yapan işçi isterse bu çalışmaların karşılığında ücret yerine serbest zaman (izin) kullanabilir. Bu durumda, işçi fazla çalıştığı her bir saat karşılığında bir saat otuz dakika serbest zaman elde eder. Yani 10 saat fazla mesai yapan bir işçi, 15 saatlik ücretli izin hakkına sahip olur.
Bu düzenleme, fazla mesai ücreti yerine dinlenme hakkını tercih eden işçiler için önemli bir alternatif sunmaktadır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken temel husus, bu hakkın işçinin isteğine bağlı olmasıdır. İşveren, işçinin onayı olmadan fazla mesai ücretini serbest zamanla telafi edemez.
Ayrıca, işçi serbest zaman hakkını altı ay içinde kullanmak zorundadır. Bu sürenin sonunda kullanılmayan izin, ücret karşılığına dönüşür. Yani işçi 6 ay içinde bu izni kullanmamışsa, artık işverenin ücreti nakden ödemesi gerekir.
Serbest zamanın kullanımı sırasında şu kurallara uyulmalıdır:
İşveren, işçinin talebini reddedemez veya kullanımı keyfi olarak erteleyemez.
İşveren, işçiye serbest zaman hakkını işin ve işyerinin durumuna göre planlamakla yükümlüdür.
Serbest zaman, iş günleri içinde ücret kesintisi yapılmadan kullandırılır.
Fazla Mesai Ücreti Ne Zaman Ödenir?
Fazla mesai ücreti, işçinin normal maaşıyla birlikte her ücret ödeme döneminde ödenmelidir. Yani işçinin maaşı ay sonunda ödeniyorsa, fazla çalışma karşılığı doğan ücret de aynı dönemde bordroya dahil edilerek ödenmelidir.
Fazla Çalışma Yönetmeliği’nin 10. maddesine göre, işveren fazla çalışma yaptırdığı işçilerin bu çalışmaları gösteren bir belge düzenlemek ve imzalı bir nüshasını işçinin özlük dosyasında saklamak zorundadır. Bu belge, işçinin yaptığı fazla mesainin kanıtı niteliğindedir ve sonradan yaşanabilecek uyuşmazlıklarda delil olarak kullanılabilir.
İşveren, fazla mesai ücretlerini normal ücretlerle birlikte ödemediği takdirde, İş Kanunu’nun 34. maddesi devreye girer. Buna göre:
“Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir.”
Bu hüküm, fazla mesai ücreti ödenmeyen işçiye işe gitmeme hakkı tanımaktadır. Ayrıca işçi, bu nedenle iş sözleşmesini haklı nedenle feshederek kıdem tazminatına hak kazanabilir.
Fazla Mesai (Çalışma) Ücretinin İspatı
Fazla mesai ücreti talep eden işçi, yaptığı fazla çalışmayı ispat etmekle yükümlüdür. Türk iş hukukunda ispat yükü, kural olarak iddiada bulunan tarafa aittir. Bu nedenle işçi, fazla mesai yaptığını ve bunun karşılığında ücret alamadığını somut delillerle ortaya koymalıdır.
İspat araçları arasında en önemlileri şunlardır:
- İşyeri giriş-çıkış kayıtları (puantaj kayıtları),
- Elektronik kart, parmak izi veya kamera kayıtları,
- Ücret bordroları ve maaş hesap pusulaları,
- İşyeri iç yazışmaları, görev listeleri, vardiya çizelgeleri,
- Tanık beyanları.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi kararlarında da açıkça belirtildiği üzere, işyeri kayıtları ve özellikle giriş-çıkış belgeleri fazla mesaiyi kanıtlamada en güçlü delillerdendir. Bu belgelerin bulunmadığı veya eksik olduğu durumlarda, tanık beyanları devreye girer. Tanıklar genellikle aynı işyerinde çalışan kişiler olmalı ve beyanları tutarlı olmalıdır.
Fazla Mesai (Çalışma) Ücreti Verilmemesinin Hukuki Sonuçları
Fazla mesai ücreti, işçinin yaptığı ek çalışmanın karşılığı olan ve ücretin bir parçası sayılan bir haktır. Bu ücretin ödenmemesi, hem iş hukuku hem de borçlar hukuku açısından ciddi sonuçlar doğurur.
İşveren, mücbir bir sebep bulunmadıkça işçinin fazla çalışma ücretini tam ve zamanında ödemek zorundadır. Fazla mesai ücreti ödenmediğinde, işçi açısından aşağıdaki sonuçlar ortaya çıkar:
- İşçinin iş görme borcundan kaçınma hakkı doğar.
İş Kanunu m.34 uyarınca, ücreti yirmi gün içinde ödenmeyen işçi, işi yapmaktan kaçınabilir. Bu durumda iş sözleşmesi askıya alınmış olur ve işveren, bu nedenle işçiyi çıkaramaz ya da yerine yeni işçi alamaz. - İşveren temerrüde düşer.
Fazla mesai ücreti ödenmediğinde, işveren ücret borcunu zamanında yerine getirmediği için temerrüde düşer. Bu durumda, işveren ödenmeyen fazla mesai ücreti için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden faiz ödemekle yükümlüdür. - İşçi, iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir.
İş Kanunu m.24/II-e gereği, işveren tarafından işçinin ücreti veya ücret niteliğindeki ödemeler (örneğin fazla mesai ücreti) kanuna veya sözleşmeye uygun şekilde ödenmezse, işçi derhal fesih hakkını kullanabilir. Bu durumda işçi, kıdem tazminatına hak kazanır. - İdari yaptırımlar gündeme gelir.
Fazla mesai ücretini ödemeyen işverene, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı denetimleri sonucunda idari para cezası uygulanabilir. Ayrıca bordrolarda fazla mesai ücreti gösterilmemesi halinde işveren hakkında bordro usulsüzlüğü nedeniyle cezai işlem yapılabilir.
Bu nedenlerle işverenlerin fazla çalışma yaptırdıkları her durumda, çalışma sürelerini belgelemeleri ve ücretleri zamanında ödemeleri zorunludur. Aksi halde hem mali hem de cezai sorumluluk doğar.
Fazla Mesai Zamanaşımı
Fazla mesai alacağı, işçinin fazla çalışması karşılığında hak ettiği, ancak işveren tarafından ödenmeyen ücretlerdir. Bu alacak, ücret niteliğinde olduğundan, Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir.
Yani işçi, yaptığı fazla çalışmaların karşılığını en fazla 5 yıl geriye dönük olarak talep edebilir. Bu süre geçtikten sonra fazla mesai alacağı zamanaşımına uğrar ve artık dava konusu yapılamaz.
Mesai Ne Zaman Başlar?
Mesai, işçinin günlük olarak işyerinde fiilen çalışmaya başladığı zamanı ifade eder. Ancak bu kavram yalnızca işçinin masasının başına geçtiği anı değil, işverenin emri ve denetimi altında bulunduğu tüm süreleri kapsar. Mesainin ne zaman başlayacağı, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 63. maddesi ile Çalışma Süreleri Yönetmeliği hükümlerine göre belirlenir.
Normal Mesai Başlangıcı
Kanuna göre, haftalık normal çalışma süresi en fazla 45 saattir.
Bu süre, tarafların anlaşmasıyla haftanın günlerine eşit şekilde veya işin niteliğine göre farklı biçimlerde dağıtılabilir.
Genel uygulamada işyerlerinde mesai;
- Sabah 08.00 veya 09.00’da başlar,
- Akşam 17.00 veya 18.00’de sona erer.
Bu durumda, öğle arası dinlenme süresi (örneğin 1 saat) çalışma süresinden sayılmaz.
Dolayısıyla sabah 08.30’da başlayan ve akşam 17.30’da biten bir mesai düzeninde, işçi günde 8 saat fiilen çalışmış sayılır.
Fazla Mesai (Çalışma) Ücretinde Faiz
Fazla mesai ücreti, işçinin normal çalışma süresini aşan çalışmalar karşılığında hak ettiği ücret olup, kanunen belirlenen ödeme tarihinde ödenmezse faiz uygulanır. Bu durum, işverenin ücret borcunu geç ödemesi nedeniyle temerrüde düşmesi anlamına gelir.
İş Kanunu’nun 34. maddesi bu konuda açık bir hüküm içermektedir:
“Gününde ödenmeyen ücretler için, mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır.”
Bu hükme göre, fazla mesai ücreti zamanında ödenmezse, işveren ödemeyi geciktirdiği her gün için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden faiz ödemekle yükümlüdür.
Fazla Mesai (Çalışma) Ücreti Alacak Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Fazla mesai ücreti alacağı, işçi ile işveren arasındaki bir işçilik alacağı uyuşmazlığı niteliğindedir. Bu nedenle, fazla mesai ücretinin ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde açılacak davalarda görevli mahkeme, İş Mahkemesidir.
Bu davalar, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ve 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerine göre yürütülür. Ancak dava açmadan önce, işçi ile işveren arasında uyuşmazlığın arabuluculuk sürecine götürülmesi zorunludur.
7036 sayılı Kanun’un 6. maddesi uyarınca, fazla mesai ücreti alacağı davalarında yetkili mahkeme, iki yerden biri olabilir:
- Davalı işverenin yerleşim yeri mahkemesi,
- İşin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesi.
İşçi, kendisine en uygun olan bu iki seçenekten birinde dava açabilir.
Örneğin, işçi İstanbul’da çalışmış ancak işverenin merkezi Ankara’da ise; işçi dilerse İstanbul İş Mahkemesi’nde, dilerse Ankara İş Mahkemesi’nde dava açabilir.
Geriye Dönük Fazla Mesai Talebi
Geriye dönük fazla mesai talebi, işçinin geçmiş dönemde yaptığı ancak ücretini alamadığı fazla çalışmalar için sonradan yasal yollara başvurarak alacağını istemesidir. Bu talep, iş sözleşmesi devam ederken ya da işten ayrıldıktan sonra yapılabilir. Ancak burada en önemli husus, zamanaşımı süresidir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesine göre, fazla mesai ücretleri ücret niteliğinde alacak olduğundan 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Bu nedenle işçi, en fazla 5 yıl geriye dönük fazla mesai ücretini talep edebilir.
Avukat Fatih Tahancı, 2015 yılında Hukuk Fakültesini tam burslu, onur öğrencisi olarak Ankara’da tamamlamıştır. Avukatlık stajını Ankara Barosu nezdinde; ceza hukuku, sigorta hukuku, tazminat hukuku, iş hukuku, icra hukuku ve idare hukuku konularına odaklanmış çeşitli avukatlık bürolarında staj yaparak tamamlamıştır. Avukat Fatih Tahancı Çankaya/Ankara’da bulunan Tahancı Hukuk Bürosu’nda avukatlık faaliyeti göstermektedir.
Maaşlarımız 225 saatten hesaplanıyor mesailerimiz 240 saat üzerinden hesaplanıyor bu durumda bir hak isteyebilirmiyiz.