Hakaret Davası Nasıl Açılır?
Hakaret Davası Nasıl Açılır? Mahkemelerde sıkça karşılaştığımız suç tiplerinden biri olan hakaret suçunda davanın nasıl açılacağıyla ilgili usulleri bilmek bu suçtan mağdur olan kişiler için son derece önemlidir. Ayrıca özel hukuk boyutunda tazminat davasında ne yapılabileceği de bu yazımızda ele alınacaktır. Doktrinde bazı yazarlar tarafından eleştirelere de maruz kalan bu suç tipi, iş yoğunluğunun fazla olmasından ötürü mahkemelerde işlerin işleyişini yavaşlatmaktadır. Bu yazımızla hakaret suçu hakkında genel bilgiye sahip olmanızı, yapılması gereken aşamalarla ilgili bilgi edinmenize yardımcı olacaktır.
HAKARET DAVASI NASIL AÇILIR?
Hakaret suçu Türk Ceza Kanunu 125-131 maddeleri arasında Şerefe Karşı Suçlar başlığı altında düzenlenmiştir. İlgili maddeye baktığımızda hakaret suçunun tanımı şu şekildedir: “Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden (…)49 veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır…”
Bu suçla 2 farklı şekilde karşılaşabiliyoruz. İlki sövme yoluyla işlenebilen hakaret suçuyken diğeri somut bir fiil ya da olgu isnadıyla hakaret suçudur.
Salt Sövme Yoluyla Hakaret Suçu: Genellikle karşılaşıldığı gibi kişiye küfretmek suretiyle gerçekleşen suç tipidir. Bu suç sözlü işlenebilmesinin yanında yazı, el hareketi, resim gibi farklı şekillerde de işlenebilir.
Somut Bir Fiil ya da Olgu İsnadıyla Hakaret Suçu: Bu suçun için isnat edilen fiil ya da olgu somut olmalı ve isnadın onur şeref ve saygınlığı rencide edecek mahiyette olması gerekir. Örneğin “ Fatma X dükkanından eşya çaldı.” Denmesi onur , şeref ve saygınlığı zedeleyen somut bir fiil isnat etme niteliğindedir, hakaret suçunu meydana getirir.
Bu durumlarla karşı karşıya kalındığında yapılması gereken şeylerin bilincinde olmak çok önemlidir. Peki Hakaret Davası Nasıl Açılır? Şikayete bağlı bir suç olarak düzenlenmesinden ötürü hareket suçunu oluşturan fiilin gerçekleşmesinden itibaren 6 ay içinde mağdur kişinin şikayette bulunması gereklidir. Mağdurlar direkt olarak savcılıklara şikayette bulunabilecekleri gibi vekalet verdikleri bir avukat aracılığıyla da şikayettelerini gerçekleştirebilirler. Şikayetle birlikte soruşturma aşaması başlatılan dosyada savcı kamu davası açılmasını gerekli gördüğünde kovuşturma aşamasına geçilerek dava süreci başlatılmış olur.
HAKARET SUÇU CEZASI
Suçun düzenlendiği Türk Ceza Kanunu m.125’e baktığımızda üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırıldığını görmekteyiz. Hakaret suçunun işleniş biçimine göre bu cezada değişiklik olabilmektedir. Söz konusu maddenin devamında:
“..Hakaret suçunun;
a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,
c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle
İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
(4) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır…” denilmiştir.
130. madde ise Kişinin hatırasına hakaret düzenlenmiştir: “Bir kimsenin öldükten sonra hatırasına en az üç kişiyle ihtilat ederek hakaret eden kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Ceza, hakaretin alenen işlenmesi halinde, altıda biri oranında artırılır.
(2) Bir ölünün kısmen veya tamamen ceset veya kemiklerini alan veya ceset veya kemikler hakkında tahkir edici fiillerde bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
İlgili maddelerde de görüldüğü üzere suçun kime karşı işlendiği ya da suç fiilinin biçimine göre cezanın miktarında değişikler olabilmektedir. Duruma göre, bu suç nedeniyle verilen cezanın ertelenmesi ya da hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararı da verilebilir.
HAKKIMDA HAKARET DAVASI AÇILMIŞ NE YAPMALIYIM?
Hakaret Davası Nasıl Açılır? Özellikle son zamanlarda sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte bu suç isnadıyla kişiler hakkında çok sık hakaret davası açılmaktadır. Dolayısıyla vatandaşlar kendileriyle alakalı böyle bir suç isnadıyla karşılaştıklarında ne yapmalarını gerektiğiyle ilgili sıkça sorular gündeme gelmektedir. Hakkında hakaret davası açılması durumunda kovuşturma aşaması sonrasında kişinin suçu işlediği kesinleşir ise ceza verilmesine hükmedilir.
Soruşturma Aşamasında Devam Eden Hakaret Suçunda
İlk aşamada suçu işlediği iddia olunan kişiye bir çağrı kağıdı ile ifade vermeye çağrılır. Ne zaman ve nerede ifade verilmesi gerektiği bu kağıtta belirtilir. İfade aşamasında savunma yapma, yakınlarına haber verme, avukat talebinde bulunma ve isterse susma hakkına sahiptir. Şüpheli özgür iradesiyle bir baskı altında olmadan sorulan sorulara cevap vermesi gerekir. Baskı hissettiğiniz durumlarda cevap vermeyip susma hakkınızı kullanabilirsiniz. Sonrasında ifadede verilen cevaplar tutanağa geçirilir. Beyanların aynen doğruca geçirilmesi önemlidir, bir eksiklik ya da yanlışlık görüldüğünde ifade tutanağı imzalanmamalıdır. İfade aşaması kişi için hukuki bilgisinin yetersizliği, baskı ve kamu otoritesi nedeniyle psikolojik olarak zor, baskılayıcı olabilir.
Uzlaşma Aşamasında Hakaret Suçu
Mahkeme sürecinden önce uzlaşma kurumuna başvurması zorunludur. Hakaret suçunda uzlaşmaya gidilmesi dava şartıdır. Dosyanın uzlaştırmacı bürosuna gönderilmesi ile uzlaştırma süreci başlar. Uzlaştırmacı taraflara bir uzlaşma teklifi yapmaktadır. Eğer teklif kabul edilecekse 3 gün içerisinde kabul ettiğinin bildirilmesi şarttır. Şayet kabul edildiği bildirilmediği takdirde reddedilmiş sayılır. Taraflar uzlaşmayı kabul ederse görüşme başlar ve anlaşmaya varılırsa dava düşer. Ancak uzlaşma sürecinde anlaşılamaması ya da uzlaşma teklifinin reddedilmesi halinde dosya yetkili mahkemeye gönderilerek yargılamaya başlanmaktadır.
Kovuşturma Aşamasında Devam Eden Hakaret Suçu
Yargılama aşamasına gelindiğine hakim, basit yargılama usulüyle ya da genel yargılama yoluolmak üzere 2 farklı usulle yürütülebilmektedir.
• Basit Yargılama Usulünde, yargılama duruşma yapılmadan dosya üzerinden yürütülür ve karar verilir. Mahkeme iddianameyi taraflara tebliğ ettikten sonra 15 gün içinde savunmalarının mahkemeye iletilmesini ister. Hakim yazılı savunmaları, delilleri ve iddianameyi inceleyerek sanık hakkında karar verir.
• Genel Yargılama Usulünde ise yargılama, duruşma yapılarak ilerlemektedir. Mahkeme duruşma günün tarih ve saatini taraflara tebliğ eder. Duruşma günü geldiğinde mahkemede hazır bulunan kişilerin kimlikleri doğruları, sanığa iddianamesi okunur, sanık ve mağdurun ifadesi alınır, avukatlara savunma yapmaları, tanıkların dinlenmesi ve gerektiği durumda bilirkişi raporunun alınması veya ek delillerin toplanması şeklinde ilerlenir. Hakaret davası suçun işlendiği yer Asliye Ceza Mahkemesinde görülmektedir.
Yargılama aşamasında etkili bir savunmanın yapılması, beraat kararının alınması için iyi bir fırsat olacaktır. Hakaret davasında yapılacak savunma somut olayın özelliklerine göre farklılık gösterebilmektedir.
Karşı tarafın da sanığa hakaret etmesi gibi bir durum varsa bunun savunmada belirtilmesi halinde cezada indirim ya da beraat kararı alınabilir. Söylenilen ifadelerin hakaret suçu teşkil etmediğini, ifade özgürlüğü kapsamında kaldığını söyleyebilirsiniz. Tahrik edildiğinizi ya da pişman duyulduğu beyan edildiğinde cezayı hafifletici nedenlerle indirim uygulanabilir.
HAKARET DAVASI ÖRNEKLERİ
Belirttiğimiz gibi Hakaret Suçunun işlenmesi günümüzde çok yaygınlaşmasından dolayı fazlaca bu konuyla ilgili mahkemelerde davalar görülmektedir. Yargıtay Kararlarına baktığımızda mahkemelerde ne gibi eylemlerde hakaret suçunun oluştuğuna kanaat getirilmiş görebiliriz. Örneklere bakacak olursak:
Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/27980 E. 2016/14289 K. Sayılı 28.06.2016 Tarihli Karar
“..Gazeteci olan sanıgın, gazetedeki yazısında katılan hakkında ”sarlatan” ifadesini kullandıgının sabit olması karsısında, söylenen sözlerin katılanın onur, seref ve saygınlıgına yönelik olgu isnadı niteliginde oldugu ve hakaret suçunu olusturdugu gözetilmeden, “ katılanın Türkiye’nin tanınan doktorlarından olup toplumun gözü önünde olması nedeniyle yaptıgı eylem ve açıklamaları hakkında agır dahi olsa elestirilere katlanmak zorunlulugunun bulundugu, sarlatan kelimesinin hakaret olarak kullanılmadıgı ve agır elestiri oldugu” biçimindeki yerinde olmayan gerekçe ile beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve katılan … vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldügünden, teblignamedeki isteme uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi asamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 28/06/2016 tarihinde oy birligiyle karar verildi..”
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2011/25938 E. 2013/4876 K. Sayılı 11.03.2013 Tarihli Karar:
“Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın, görevli polis memurları yakınanlara söylediği tanık M. A. gerek soruşturma, gerekse kovuşturma aşamalarındaki beyanlarıyla da doğrulanmış olan, “siz satılmış insanlarsınız, sizin maaşınız kadar benim günlük çerez param var, aramayı öğrenmemişsiniz, satılmış insanlar, ben sizi satın almayı bilirim” biçimindeki ifadelerin, yakınanların onur, şeref ve saygınlıklarını rencide edici nitelikte olduğu gözetilmeden, sanığın üzerine atılı eylemin hukuki nitelendirmesinde yanılgıya düşülerek, sanık hakkında yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer ve üst Cumhuriyet savcılarının temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 11/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/9967 E. 2018/7239 K. Sayılı 10.05.2018 Tarihli Karar:
“..Sanığın, katılanın telefonuna gönderdiği mesajda yer alan “kahpe” şeklindeki ifadesinin, muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek nitelikte olduğundan bu ifade hakaret suçunu oluşturur..”
Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2017/8129 E. 2018/14490 K. Sayılı 07.11.2018 Tarihli Karar :
“Olay günü sanığın, söylediği kabul edilen “ terbiyesizlik yapma, pislik yapma, erkeksen gel yüzüme söyle” şeklindeki sözü hakaret değildir..”
Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/2468. E. 2019/4500 K. Sayılı 05.03.2019 Tarihli Karar:
“Olay günü suça sürüklenen çocuğun, polis memurlarına söylediği kabul edilen “siz Allah mısınız lan” şeklinde ve kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerinde hakaret suçunun unsurları oluşmamıştır…“
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2016/1138 E. , 2019/68 K. Sayılı ve 05.02.2019 Tarihli Karar:
“Sanığın şikâyetçisi olduğu inceleme dışı bir soruşturma nedeniyle bir kısım şüpheliler hakkında Beyoğlu Cumhuriyet savcısı olarak görev yapan şikâyetçi … tarafından kasten yaralama suçundan iddianame düzenlenirken, şüphelilerden Ali Arslan hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karar verdiği, bu karara itiraz eden sanığın, itiraz dilekçesinde şikâyetçiye hitaben; “…Bu savcının dünyadan haberi yok. Eğer mafya, çete, yolsuzluk, haksızlık, adaletsizlik varsa bu savcı gibi görevini doğru yapmayanlar yüzünden, memleket batıyor, suç oranı artıyor, hırsızlar, kültürsüzler sokaklar dolmuş yol kesiyorlar. Savcı … bunlara arka çıkıyor, hakkımı helal etmiyorum. Allah bu savcıdan hesap sorsun, devletten aldığı parayı geri ödesin, bu işi bıraksın…” şeklinde ifadeler kullandığı olayda;
Sanığın savunması ile itiraz dilekçesinin bütünlüğü ve yazılış amacı gözetildiğinde kullanılan ifadeler nezaket dışı, kaba, rahatsız edici ve ağır eleştiri niteliğinde ise de bu ifadelerin katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadı içermemesi ve sövme fiilini de oluşturmaması nedeniyle hakaret suçunun kanuni unsurlarının gerçekleşmediği kabul edilmelidir.”
HAKARET DAVASI SİCİLE İŞLER Mİ?
Hakaret davasının sonuçlanmasıyla birlikte sanık hakkında cezaya hükmolunursa adli siciline işleyecektir. Dolayısıyla sabıka kaydına bu suç yansıyacaktır. Bu durumun tek istisnası sanık hakkında hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararı (HAGB) dır. Belirli şartlar altında verilen HAGB kararı sicile işlemez. Ayrıca hakaret suçundan dolayı uzlaşma aşamasında taraflar anlaşabilirlerse sanığın adli siciline bu suç işlemez.
HAKARET DAVASI TAZMİNAT DAVASI
Hakarete uğrakları düşüncesiyle mağdur olduğunu düşünen kişiler hakaret suçu nedeniyle manevi tazminat davası açabilmektedirler. Hakaret suçu kişinin onur, şeref ve saygınlığını zedelediğinden özel hukuk açısından bir haksız fiil ortaya çıkmaktadır. Hakaret eylemi maruz kalan kişinin temel hak ve özgürlüğü ihlal edildiğinden bu durumun getirdiği olumsuz etkileri giderebilmek için maddi/manevi tazminat davası açabilir. Hakaretin kanıtlamasıyla birlikte manevi tazminat davasının açılmasında bir sakınca yoktur. Yaşadığımız dijital çağda özellikle mesajla, sosyal medya platformları aracılığıyla kolayca ve hızlıca iletişim kurulması her ne kadar faydalı olsa da kişiler arasında hakaret içerikleri davranışların da yaygınlaşmasına sebep olmuştur.
Ceza Mahkemelerinde sanık hakkında hakaret suçu nedeniyle her ne kadar beraat kararı verilmiş olsa da özel hukukta eylemi gerçekleştiren kişiye karşı manevi/maddi tazminat davası açılmasına engel değildir. Yalnızca suçun işlenmediği kesin delillerle ispat edilmesiyle beraat kararı verilmesi durumunda özel hukuk açısından da bu kararın bağlayıcı bir etkisi olur.
Hakaret eylemi ceza hukuku açısından bir suç oluşturuyorsa TCK m. 66’ya göre zamanaşımı 8 yıldır. Eğer hakaret eylemi ceza hukuku açısından suç teşkil etmiyorsa özel hukuk bakımından haksız fiil eylemi niteliğinde ise hakaret eylemi öğrenildiğinden itibaren 2 yıl her halde eylemin gerçekleşmesinden itibaren 10 yıllık zaman aşımı bulunmaktadır.
Avukat Fatih Tahancı, 2015 yılında Hukuk Fakültesini tam burslu, onur öğrencisi olarak Ankara’da tamamlamıştır. Avukatlık stajını Ankara Barosu nezdinde; ceza hukuku, sigorta hukuku, tazminat hukuku, iş hukuku, icra hukuku ve idare hukuku konularına odaklanmış çeşitli avukatlık bürolarında staj yaparak tamamlamıştır. Avukat Fatih Tahancı Çankaya/Ankara’da bulunan Tahancı Hukuk Bürosu’nda avukatlık faaliyeti göstermektedir.