Ceza Hukuku

Hukukta Mukavemet Ne Demek?

Hukukta Mukavemet Ne Demek - tahanci.av.tr

Mukavemet, ceza hukukunda çoğunlukla TCK 265 kapsamında anlaşılan “görevi yaptırmamak için direnme” fiilini ifade eder; yani kamu görevlisinin görevini yapmasını engellemek amacıyla cebir veya tehdit kullanılmasıdır. Uygulamada “polise mukavemet”, “görevli memura mukavemet” gibi deyimlerle anılan bu kavram, pasif direnmeyi tek başına suç saymaz; tipiklik için aktif nitelikte, görevin icrası sırasında yöneltilmiş cebir/tehdit gerekir. Bu nedenle “mukavemet” hem kavramsal hem de pratikte, suçun unsurları, nitelikli hâller ve yaptırım boyutuyla değerlendirilmesi gereken teknik bir konudur; aşağıda, tereddüt yaratan noktaları açıklıyoruz.

Polise Mukavemet Ne Demek?

Uygulamada “polise mukavemet”, TCK 265’te düzenlenen görevi yaptırmamak için direnme suçunun kolluk görevlilerine karşı işlenmiş hâlini ifade eder. Buna göre, polis memurunun görevi sırasında ona yönelen cebir (fiziksel güç) veya tehdit (ciddi korku yaratmaya elverişli söz/eylem) kullanılması mukavemet sayılır. Pasif direnme (kapıyı açmamak, yere oturmak, tutunmak, tartışmak) tek başına suç oluşturmaz; tipiklik için aktif davranış ve görevin icrası anıyla bağlantı aranır. Suç, temel olarak 6 aydan 3 yıla kadar hapis yaptırımına tabidir; eylem birden çok kişiyle, silahla veya kılık değiştirerek işlenmişse ceza artırılır. Kolluğa yönelen hakaret ya da basit yaralama davranışları olayın yapısına göre ayrıca değerlendirilir; kimi durumlarda yaralama fiili, mukavemetin cebir unsuru içinde erir, kimi durumlarda ise ayrı suç doğurur. Kısacası polise mukavemet, kolluk görevini fiilen engellemeye dönük cebir/tehdit temelli eylemlerdir ve her olayda görev–fiil–bağ titizlikle kurulmalıdır.

Zulme Karşı Mukavemet Ne Demek?

Güncel dilde “zulme karşı mukavemet”, hukuki bakımdan genellikle meşru savunma (TCK 25/1), kimi hâllerde de haksız tahrik (TCK 29) çerçevesinde değerlendirilebilecek, hukuka aykırı saldırı karşısında zorunlu ve orantılı karşı koyma hâlini ifade eder. Buradaki “zulüm”, hukuken haksız ve devam eden/tekrarı muhakkak saldırıyı; “mukavemet” ise saldırıyı defetmeye elverişli, asgari ölçüde güç kullanımını karşılar. Meşru savunmanın şartları kısaca: (i) saldırı haksız olmalı, (ii) devam eden veya gerçekleşmesi muhakkak olmalı, (iii) savunma zorunlu ve ölçülü olmalıdır. Bu çerçeve, günlük hayatta kişiden kişiye yönelik saldırılarda uygulanabildiği gibi, hukuka aykırı zor kullanma iddiası bulunan durumlarda da sınırları itibarıyla gündeme gelebilir; ancak görevli kamu görevlisine karşı gelişen olaylarda TCK 265 ile meşru savunma ayrımı titizlikle yapılmalıdır. Özetle, “zulme karşı mukavemet” bir ceza normunun adı değildir; somut olayın koşullarına göre meşru savunma veya haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı profesyonel hukuki değerlendirme gerektirir.

Memura Mukavemet Ne Demek?

Uygulamada “memura mukavemet”, TCK 265 kapsamındaki görevi yaptırmamak için direnme suçunun, kamu görevlisine (TCK 6/1-c) görevini ifa ettiği sırada yöneltilen cebir veya tehdit ile işlenmesini ifade eder. Buna göre, memurun görevini yapmasını engelleme amacı bulunmalı ve kullanılan davranış aktif nitelikte olmalıdır; pasif direnme (kapıyı açmamak, yere oturmak, tartışmak) tek başına suç oluşturmaz. Suçun temel yaptırımı 6 aydan 3 yıla kadar hapis olup; eylem yargı görevi yapanlara karşı işlenirse 2–4 yıl, birden fazla kişiyle/kılık değiştirerek işlenirse 1/3 artırımlı, silahla veya örgüt gücünden yararlanılarak işlenirse 1/2 artırımlı ceza gündeme gelir. Olayın yapısına göre hakaret veya kasten yaralama fiilleri ayrıca değerlendirilebilir; kimi hâllerde yaralama, mukavemetin cebir unsurunu oluşturur. Kısacası memura mukavemet, memurun meşru görev icrasına yönelen cebir/tehdit temelli engelleme davranışıdır ve her olayda görev–fiil–amaç üçlüsü titizlikle incelenmelidir.

TCK 265: Görevi Yaptırmamak İçin Direnme (Mukavemet) Suçu 

TCK 265, kamu görevlisinin yürüttüğü görevi engellemek amacıyla ona karşı cebir veya tehdit kullanılmasını “görevi yaptırmamak için direnme (mukavemet)” olarak tanımlar. Korunan hukuki değer kamu idaresinin güvenliği ve işleyişidir. Suç şikâyete bağlı değildir, uzlaşma kapsamında değildir; temel ceza 6 aydan 3 yıla kadar hapis olup, yargı görevi yapanlara karşı işlenirse 2–4 yıl; birden fazla kişiyle ya da kılık değiştirerek işlenirse 1/3 artırımlı; silahla veya örgüt gücünden yararlanılarak işlenirse 1/2 artırımlıdır. Pasif direnme (kapıyı açmamak, yere oturmak, tutunmak) tek başına tipik fiil oluşturmaz; aktif nitelikte cebir/tehdit ve görevle zaman-mekân bağının ispatı gerekir. Kasten yaralama fiili bazen cebir unsurunun içinde erir, neticesi sebebiyle ağırlaşmış hâller varsa ayrıca uygulanabilir. Zamanaşımı kural olarak 8 yıldır; şartları varsa HAGB, erteleme ve adli para cezasına çevirme mümkündür (sağlık personeline karşı işlenen bazı hâllerde erteleme istisnası vardır).

Suçun Tanımı ve Kapsamı

Fail herkes olabilir; mağdur ise TCK 6/1-c anlamında kamu görevlisidir (polis, zabıta; hâkim, savcı, avukat dâhil yargı görevi yapanlar; seçilmiş/atanmış görevliler). Manevi unsur olarak kast ve “görevi engelleme amacı” aranır; sıradan tartışma veya göreve ilgisiz eylemler suç vasfını taşımaz. Görev bitmişse ya da memur görev dışı bir iş yapıyorsa tipiklik doğmaz. Teşebbüs (cebir/tehditin icrasına başlanıp engellenmesi) ve iştirak (birlikte işleme) mümkündür; aynı fiil birden çok görevliye yönelirse zincirleme suç hükümleri gündeme gelebilir.

Uygulamadaki Adlandırmalar (Görevli Memura/Polise/Zabıta’ya Mukavemet)

Uygulamada “polise mukavemet”, “görevli memura mukavemet”, “zabıta/avukata mukavemet” gibi terimler aynı tipik fiile işaret eder: görevin icrası sırasında kamu görevlisine yöneltilen cebir/tehdit. Sözlü atışma, sonuç almaya elverişli olmayan ifadeler veya fiilen engellemeye dönüşmeyen davranışlar genellikle tehdit/cebir yoğunluğuna ulaşmadıkça suç oluşturmaz. Değerlendirme yapılırken görev–fiil–amaç bağı, cebir/tehditin ağırlığı ve olayın bütünlüğü somut verilerle ortaya konulmalıdır.

Suçun Unsurları: Cebir–Tehdit, Görev Anı ve Pasif Direnme 

Mukavemetin oluşabilmesi için üç eksen birlikte değerlendirilir: (i) cebir veya tehdit, (ii) kamu görevlisinin görevi icra ediyor olması, **(iii) fiilin görevi engelleme amacı. Pasif direnç tek başına yeterli değildir; tipiklik aktif davranış gerektirir. Somut olayda görev–fiil–amaç bağı kurulamadığında fiil, başka suç tiplerine (ör. hakaret, basit yaralama) veya kabahat düzeyine düşebilir.

Cebir ve Tehdidin Yoğunluğu Ölçütü

Cebir, kamu görevlisine karşı fiziksel güç kullanımı; tehdit ise muhatapta ciddi korku ve endişe yaratmaya elverişli, sonuç almaya uygun beyan/eylemdir. Değerlendirme yapılırken ifadenin bağlamı, olayın akışı, hedef kişi ve görevin niteliği dikkate alınır. Basit itme–tutma dahi bazı durumlarda görevin icrasını fiilen engelliyorsa cebir sayılabilir; ancak laf atma, alay veya boş tehdit niteliğindeki sözler çoğu kez elverişlilik eşiğini karşılamaz.

Pasif Direnmenin Neden Suç Oluşturmadığı

Kapıyı açmamak, yere oturmak, bir yere tutunmak, kaçmak gibi pasif direnç örnekleri, cebir/tehdit içermediği sürece mukavemet oluşturmaz. Bu tür davranışlar idari yaptırımlara veya başka suçlara konu olabilir; fakat TCK 265 bakımından aktif engelleme ve zorlama aranır. Bu ayrım, ifade özgürlüğü ve orantılılık ilkeleri açısından da önem taşır.

Görev Dışı Zamanlarda İşlenen Fiillerin Ayrımı

Fiilin kamu görevlisinin görevi kapsamındaki bir işlem sırasında gerçekleşmesi gerekir. Görev bitmişse, görevli olmayan bir kişiye yönelmişse veya olay görevle ilgisiz bir zeminde cereyan ediyorsa mukavemet tipik olmaz; fiil, koşullara göre kasten yaralama, tehdit ya da hakaret olarak nitelendirilebilir. Kritik nokta, zaman–mekân–işlem bağının ve engelleme amacının somut delillerle ortaya konulmasıdır.

Kamu Görevlisi Kimdir? (TCK 6/1-c) 

Kamu görevlisi, TCK 6/1-c uyarınca “kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette, sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi”dir. Tanım geniştir ve statüye (kadrolu/sözleşmeli/geçici) veya ücrete bağlı değildir; belirleyici ölçüt, kişinin somut olayda kamusal yetki ve görev kullanmasıdır. Bu nedenle mukavemet suçunda mağdur, yalnızca klasik anlamda “memur” değil, kamusal faaliyeti icra eden her kişi olabilir. Önemli olan, fiilin, mağdur görevi ifa ederken ve görevle bağlantılı şekilde gerçekleşmesidir.

Yargı Görevi Yapanlar, Seçilmiş ve Atanmışlar Kapsamı

Uygulamada kamu görevlisi kapsamına; polis, jandarma, zabıta, icra memurları, belediye görevlileri; hâkim, savcı, avukat, bilirkişi, tanık gibi yargı görevi yapanlar; milletvekili, belediye başkanı, meclis üyesi, muhtar gibi seçilmişler ile seçim kurulu/sandık başkanı gibi atanmışlar girer. Özellikle avukatın icra/haciz işlemlerinde yargı görevi yapan sıfatıyla korunması, mukavemetin nitelikli hâl hükümlerini (daha ağır ceza) devreye sokabilir.

Uygulamada Sık Karşılaşılan Örnekler

  • Kolluk görevlisine alıkoymayı önlemek için itme–çekme/tehdit: kamu görevlisine karşı cebir/tehdit varsa mukavemet doğar.
  • İcra memuru haciz yaparken fiilî engelleme: icra memuru ve dosyayı takip eden avukat yönünden nitelikli hâl gündeme gelebilir.
  • Belediye zabıtasının pazar denetiminde saldırı: görevle doğrudan bağlantı varsa tipiklik sağlanır.
  • Görev dışı zaman/yer veya görevle ilgisiz işlem: olay görev bağını taşımıyorsa, fiil başka suç tiplerine (örn. hakaret, yaralama) kaydırılır; mukavemet oluşmaz.

Cezalar, Nitelikli Haller ve Artırım Sebepleri 

TCK 265 kapsamında temel ceza 6 aydan 3 yıla kadar hapistir. Suç şikâyete bağlı değildir, uzlaşma kapsamı dışındadır. Hâkim, fiilin işleniş biçimi, araç, zaman–yer, mağdurun konumu ve failin kast yoğunluğu gibi ölçütlerle takdir kullanır.

Temel Ceza Aralığı ve Hâkimin Takdiri

  • Temel ceza: 6 ay–3 yıl hapis.
  • Takdir sebepleri: cebir/tehditin yoğunluğu, göreve etkisi, olayın süresi, failin kişisel ve sosyal durumu, pişmanlık/zararın giderilmesi.
  • İçtima ilişkisi: Basit yaralama çoğu olayda cebir unsurunun içinde erir; neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama gerçekleşirse ayrıca ceza verilir (TCK 265/5).

Nitelikli Haller: Yargı Görevi Yapanlara Karşı, Birden Fazla Kişi/Kılık Değiştirme, Silah/Suç Örgütü Etkisi

  • Yargı görevi yapanlara (hâkim, savcı, avukat, bilirkişi, tanık) karşı: 2–4 yıl hapis.
  • Birden fazla kişiyle birlikte veya kendisini tanınmayacak hâle koyarak: ceza 1/3 artırılır.
  • Silahla veya örgüt korkutucu gücüyle: ceza 1/2 artırılır.
  • Zincirleme suç (TCK 43/2): Aynı fiille birden çok görevliye yönelim varsa artırım uygulanabilir.

Kasten Yaralama ile Birlikte İşlenme ve Zincirleme Suç

  • Cebir, kimi hâllerde basit yaralamayı içerir; ayrı hüküm kurulmaz.
  • Ağırlaşmış yaralama (ör. kemik kırığı, yüz iz): yaralamadan ayrıca hüküm verilir (TCK 265/5).
  • Birden fazla görevli aynı fiilden etkilenmişse: zincirleme hükümleri gündeme gelir.

Şikâyet, Uzlaşma, Dava/Ceza Zamanaşımı

  • Şikâyete bağlı değil; resen soruşturulur.
  • Uzlaşma dışı.
  • Dava zamanaşımı: 8 yıl (temel şekil).
  • Ceza zamanaşımı/infaz süreleri ayrıca değerlendirilir (hükmün kesinleşmesine göre).

HAGB, Erteleme ve Adli Para Cezasına Çevirme (Sağlık Personeline Karşı İstisnalar)

  • HAGB: 2 yıl ve altı hapis + diğer koşullar varsa mümkün.
  • Erteleme: Koşulları varsa mümkün; sağlık personeline karşı işlenen hâllerde erteleme uygulanmaz (özel kanun istisnası).
  • Adli para cezasına çevirme: 1 yıla kadar hapislerde şartları mevcutsa mümkün.
  • Eşzamanlı yaptırımlar: Denetim süresi, yükümlülükler, tazmin/zararın giderilmesi kararın sonucuna etki edebilir.

Not: Uygulamada sonuç, görev–fiil–amaç bağı, cebir/tehdidin elverişliliği ve somut delil ağırlığına göre belirlenir; her olayda nitelikli hâl ve içtima değerlendirmesi ayrı yapılmalıdır.

Sıkça Sorulan Sorular

Pasif direnme ile aktif (cebir/tehdit içeren) mukavemet nasıl ayrılır?

Pasif direnme; kapıyı açmamak, yere yatmak, bir yere sıkıca tutunmak, “dur” ihtarına sadece uymamak gibi icraî olmayan davranışlardır ve kural olarak suç oluşturmaz. Aktif mukavemet ise memuru itip çekmek, yolunu kesmek, yakalananı kaçırmak, “Seni burada vururum” gibi ciddi korku yaratmaya elverişli beyanlarda bulunmak veya silah/taş/araç göstererek görevi durdurmaya çalışmaktır. Değerlendirme yapılırken elverişlilik ve yoğunluk ölçütleri esastır.

Polise/memura mukavemetin cezası nedir? Hangi hâllerde artar?

Temel yaptırım 6 ay–3 yıl hapistir. Mağdur yargı görevi yapan (hâkim, savcı, avukat, bilirkişi, tanık) ise 2–4 yıl aralığı uygulanır. Birden fazla kişiyle birlikte işleme veya kendini tanınmayacak hâle koyma durumunda ceza 1/3 artırılır; silahla ya da örgüt gücünden yararlanılarak işlenirse 1/2 artırılır. Eylem sırasında kasten yaralama neticesi ağırlaşmışsa, ayrıca yaralama hükümleri gündeme gelebilir.

“Görevle illiyet” ne demek? Görev bittikten sonra yaşanan kavga bu suça girer mi?

Eylem, kamu görevlisinin görev kapsamındaki işlemi sırasında veya doğrudan bu görev nedeniyle gerçekleştirilmelidir. İşlem tamamlandıktan sonra çıkan kavga ya da görev dışı bir zamanda yaşanan husumet, görevi engelleme amacı taşımıyorsa mukavemet sayılmaz; olayın niteliğine göre hakaret, tehdit, yaralama gibi başka suçlar söz konusu olabilir. Bu ayrımda zaman, yer, işlemin aşaması ve failin amacı belirleyicidir.

Şikâyet, uzlaşma, HAGB/erteleme ve zamanaşımı nasıl işler?

Suç şikâyete bağlı değildir; savcılık re’sen soruşturur ve uzlaşma kapsamına girmez. Koşulları varsa HAGB (2 yıl ve altı ceza, sabıka durumu, zarar giderimi, uygun kanaat vb.) ve adli para cezasına çevirme mümkündür; bazı durumlarda erteleme de uygulanabilir (ör. sağlık personeline karşı özel sınırlamalar hatırlanmalıdır). Dava zamanaşımı temel şekil için 8 yıldır; süre dolarsa kamu davası düşer.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir