Hukuki Makaleler

Hukukta Tahkikat Ne Demek?

Hukukta Tahkikat Ne Demek - tahanci.av.tr

Hukukta tahkikat, bir davanın en önemli aşamalarından biridir ve yargılamada maddi gerçeğe ulaşmanın temel aracıdır. Ön inceleme tamamlandıktan sonra başlayan bu evrede mahkeme, tarafların ileri sürdüğü iddia ve savunmaları delilleriyle birlikte değerlendirir, gerektiğinde tanık, bilirkişi veya keşif gibi yöntemlerle olayı aydınlatır. Tahkikatın amacı, davanın esasına ilişkin tüm unsurları ortaya koymak ve hâkimin doğru, adil ve hukuka uygun bir hüküm kurabilmesini sağlamaktır. Bu nedenle tahkikat, yalnızca bir usul işlemi değil; adil yargılanma hakkının somutlaştığı ve kararın dayanağını oluşturan yargısal sürecin en kritik bölümüdür.

Hukukta Tahkikat Ne Demek?

Hukuk yargılamasında tahkikat, ön inceleme sonrasında uyuşmazlığın esasına girilerek iddia ve savunmaların delillerle birlikte değerlendirilmesi sürecidir. Bu aşamada hâkim, tarafların ileri sürdüğü tüm vakıaları birlikte ve çelişkisiz biçimde ele alır; tanık, bilirkişi, keşif gibi araçlarla maddi olayı aydınlatır ve hukuki dinlenilme hakkını gözeterek yargılamayı hükme hazırlar. Kısacası tahkikat, “dosya olgunlaştırma” işlevi görür; eksik delilin tamamlanması, ispat yükünün doğru yerleştirilmesi ve usul ekonomisinin sağlanması bakımından kritik bir evredir.

Tahkikat Kavramının Hukuki Tanımı

Tahkikat, tarafların dilekçelerinde dayandıkları vakıa ve delillerin duruşma disiplininde toplanıp değerlendirildiği, maddi gerçeğe en yakın sonucun amaçlandığı esas inceleme safhasıdır. Bu safhada hâkim, pasif bir hakem değil; delil serbestisi ve doğrudanlık ilkesi çerçevesinde yargılamayı yöneten bir yargı mercii olarak hareket eder.

Tahkikatın Amacı ve Önemi

Tahkikatın amacı, çekişmeli vakıaları ispat araçlarıyla netleştirerek dosyayı sözlü yargılama ve hüküm aşamasına sağlıklı biçimde taşımaktır. Bu süreçte:

  • İspat planı somutlaştırılır,
  • Delillerin bağlayıcılığı ve yeterliliği tartılır,
  • Usule ilişkin güvenceler (hukuki dinlenilme hakkı, silahların eşitliği, çelişmeli yargılama) titizlikle korunur.
    Sonuçta mahkemenin vereceği kararın isabeti ve denetlenebilirliği büyük ölçüde bu aşamadaki özenli yürütüme bağlıdır.

Tahkikatın Dayanağı: HMK 143 ve İlgili Hükümler

HMK m. 143 ve devamı, tahkikatın konusunu, sınırlarını ve usulünü belirler. Tahkikat, ön inceleme tutanağında tespit edilen uyuşmazlık başlıkları esas alınarak yürütülür; bu nedenle ön inceleme tamamlanmadan tahkikata geçilemez. HMK m. 147 uyarınca taraflar tahkikat için duruşmaya davet edilir; HMK m. 184–186 ise tahkikatın bittiğinin tefhimi, sözlü yargılamaya geçiş ve son söz düzenini ortaya koyar. Böylece süreç, şeffaf, öngörülebilir ve hak arama özgürlüğüyle uyumlu bir çerçevede ilerler.

Tahkikat Aşaması Nedir?

Tahkikat aşaması, bir davada ön inceleme tamamlandıktan sonra başlayan ve tarafların iddia, savunma ve delillerinin mahkemece aktif biçimde değerlendirildiği yargılama evresidir. Bu aşama, davanın esasının aydınlatıldığı, delillerin toplandığı ve yargısal kanaatin oluşturulduğu en önemli kesittir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’na göre tahkikat aşaması tamamlanmadan hüküm kurulamaz; çünkü mahkemenin doğru ve adil bir karar verebilmesi için vakıaların ispatlanması süreci bu evrede şekillenir.

Tahkikat Aşamasına Ne Zaman Geçilir?

Tahkikat aşamasına, ön inceleme duruşması tamamlanıp, uyuşmazlığın konusunun belirlenmesi ve dava şartlarının incelenmesinin ardından geçilir. HMK m.137-142 hükümlerine göre mahkeme, ön incelemede;

  • Dava şartlarını ve ilk itirazları değerlendirir,
  • Tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları belirler,
  • Gerekirse sulh veya arabuluculuğa yönlendirir.
    Bu işlemler tamamlanıp tutanak altına alındıktan sonra hâkim, ön inceleme tutanağını esas alarak tahkikat aşamasına geçilmesine karar verir.

Tahkikatın Konusu ve Kapsamı

Tahkikatın konusu, ön inceleme tutanağında belirlenen uyuşmazlık noktalarıdır. Hâkim, sadece bu konular çerçevesinde delil toplar ve tarafların iddia-savunmalarını değerlendirir. Yeni vakıalar veya önceden ileri sürülmeyen iddialar, kural olarak bu aşamada dikkate alınmaz. Tahkikatın kapsamı;

  • Taraf delillerinin toplanması,
  • Tanıkların dinlenmesi,
  • Bilirkişi ve keşif incelemeleri,
  • Tarafların beyanlarının alınması gibi yargısal faaliyetleri kapsar.

Tahkikat Aşamasında Hakimin Rolü

Tahkikat aşamasında hâkim, yargılamayı yöneten aktif bir konumdadır. Delillerin toplanması, değerlendirilmesi ve usul kurallarına uygun şekilde incelenmesi hâkimin sorumluluğundadır. Hâkim, bu süreçte:

  • Tarafların eşitliğini gözetir,
  • Delillerin hukuka uygunluğunu denetler,
  • Gerektiğinde re’sen araştırma yapabilir,
  • Taraflara açıklama ve savunma fırsatı tanır.
    Bu şekilde tahkikat, adil yargılanma hakkı ve hukuki dinlenilme hakkı ilkelerine uygun biçimde yürütülmüş olur.

Tahkikat Duruşması Nedir?

Tahkikat duruşması, tarafların mahkeme huzurunda iddia ve savunmalarını destekleyen delilleri sundukları, tanıkların dinlendiği ve bilirkişi incelemelerinin değerlendirildiği yargılamanın en etkin aşamasıdır. Bu duruşma, ön incelemeden sonra başlayan tahkikat sürecinin fiilen uygulandığı oturumlardır. Hâkim bu aşamada, hem usule hem esasa ilişkin açıklamaları dinleyerek maddi gerçeğe ulaşmayı hedefler.

Tarafların Tahkikat Duruşmasına Çağrılması

HMK m.147 gereğince, mahkeme ön inceleme tamamlandıktan sonra tahkikat duruşması için taraflara davetiye gönderir. Bu davetiyede; duruşmanın günü, saati ve yeri açıkça belirtilir. Ayrıca taraflara şu hususlar bildirilir:

  • Duruşmaya yokluklarında devam edileceği,
  • Yapılan işlemlere itiraz edemeyecekleri,
  • Tahkikatın sona erdiği oturumda sözlü yargılamaya geçileceği,
  • Sözlü yargılama için yeniden davetiye gönderilmeyeceği,
  • HMK m.150 saklı kalmak kaydıyla yokluklarında hüküm verileceği.
    Bu bildirim, tarafların hukuki dinlenilme haklarının korunması açısından zorunludur.

Tahkikat Duruşmasının İşleyişi

Tahkikat duruşmasında hâkim, tarafları dinleyerek iddia ve savunmaların esasını anlamaya çalışır. Taraflar bu aşamada:

  • Delillerini sunar veya delil listesinde bildirdiklerini açıklar,
  • Tanıklarının dinlenmesini talep eder,
  • Gerekirse bilirkişi incelemesi veya keşif yapılmasını ister.
    Hâkim, tutanağa geçirilmesi gereken her açıklamayı zabıt kâtibi aracılığıyla kaydettirir. Bu süreçte tarafların eşit şekilde söz alması ve açıklama yapabilmesi sağlanır.

Şehir Dışından Tahkikat Duruşmasına Katılma (Ses ve Görüntü Nakliyle Katılım)

2020 yılında HMK’da yapılan değişiklikle, taraflara ve vekillerine bulundukları yerden ses ve görüntü nakli yoluyla duruşmaya katılma imkânı tanınmıştır. Bu uygulama, özellikle başka şehirdeki tarafların fizikî olarak mahkemeye gelmelerine gerek kalmadan duruşmaya katılabilmelerini sağlar. Ancak bu yöntem, mahkemenin teknik imkânlarının uygun olması ve tarafın önceden dilekçeyle talepte bulunması hâlinde uygulanabilir. Böylece, usul ekonomisi ve erişilebilir yargılama ilkeleri daha etkin biçimde hayata geçirilir.

Tahkikat Aşamasında Yapılan İşlemler

Tahkikat aşaması, yargılamanın en yoğun ve kapsamlı sürecidir. Bu dönemde mahkeme, tarafların ileri sürdüğü tüm iddia ve savunmaları deliller ışığında inceleyerek maddi gerçeği ortaya çıkarmayı amaçlar. Hakim, bu aşamada yargılamayı yöneten aktif bir konumda olup, gerekli usuli işlemleri gerçekleştirir. Tahkikatın doğru yürütülmesi, hem adil yargılanma hakkı hem de kararın hukuki isabeti bakımından son derece önemlidir.

Delillerin Toplanması ve Değerlendirilmesi

Tahkikat aşamasında öncelikle taraflarca bildirilen deliller toplanır ve incelenir. Bu deliller arasında belgeler, tanık beyanları, bilirkişi raporları ve keşif sonuçları yer alabilir. Hakim, delillerin davaya etkisini değerlendirir ve gereksiz olanları dosyadan çıkarabilir.
Delillerin toplanmasında temel amaç, vakıaların doğruluğunu tespit etmek ve mahkemenin karar verirken vicdani kanaatini oluşturmasına yardımcı olmaktır. HMK’ya göre, taraflar delillerini zamanında sunmalı; aksi halde sonradan delil ileri sürülmesi ancak haklı sebep varsa mümkündür.

Tanık, Bilirkişi ve Keşif İşlemleri

Bu aşamada tanıkların dinlenmesi, bilirkişi raporlarının alınması ve gerek görülürse keşif yapılması gibi işlemler gerçekleştirilir.

  • Tanıklar, davanın taraflarınca bildirilen vakıalara ilişkin beyanlarını mahkeme huzurunda açıklar.
  • Bilirkişi, teknik veya uzmanlık gerektiren konularda mahkemeye yardımcı olur.
  • Keşif, uyuşmazlık konusu taşınmaz veya nesne üzerinde mahkemece yapılan yerinde incelemedir.
    Tüm bu işlemler, yargılamanın doğrudanlık ilkesi gereğince mahkeme huzurunda yapılır ve duruşma tutanağına kaydedilir.

Yeni Delil Sunulabilir mi?

HMK’ya göre, kural olarak taraflar delillerini ön inceleme veya dilekçeler aşamasında bildirmelidir. Ancak bazı durumlarda, yargılamayı geciktirme amacı taşımayan veya tarafın kusurundan kaynaklanmayan nedenlerle yeni delil sunulmasına izin verilebilir. Hakim, bu konuda takdir yetkisini kullanarak delilin sonradan sunulup sunulamayacağına karar verir. Böylece hem usul ekonomisi hem de adil yargılanma dengesi korunmuş olur.

Duruşmada Kayıt ve Görüntü Alınması Yasağı

Tahkikat duruşmaları alenidir, yani herkes izleyebilir; ancak bu, sınırsız bir serbestlik anlamına gelmez. HMK hükümlerine göre duruşma sırasında ses veya görüntü kaydı alınamaz, fotoğraf çekilemez. Bu kural, mahkemenin düzenini ve tarafların güvenliğini korumaya yöneliktir.
Kayıt yapılması, yalnızca mahkemece açık izin verilmesi hâlinde ve belirli koşullarla mümkündür. İzinsiz yapılan her türlü kayıt, hem usul ihlali doğurur hem de cezai sorumluluğa neden olabilir.

Tahkikatın Sona Ermesi

Tahkikatın sona ermesi, davada delillerin toplanıp değerlendirilmesinin tamamlandığı, artık uyuşmazlığın esasına dair karar verilmesi aşamasına geçildiği noktayı ifade eder. Bu durum, hâkimin “tahkikatın bittiğini” duruşmada taraflara tefhim etmesiyle resmiyet kazanır. Bu bildirimden sonra artık sözlü yargılama aşamasına geçilir. Tahkikatın zamanında ve eksiksiz şekilde tamamlanması, hükmün isabeti ve yargılamanın adil yürütülmesi açısından belirleyici bir öneme sahiptir.

Tahkikatın Bitimi ve Tefhimi

HMK m.184 uyarınca hâkim, tarafların iddia ve savunmaları ile toplanan delilleri inceledikten sonra tahkikatın bittiğini tespit eder ve bunu duruşmada hazır bulunan taraflara sözlü olarak bildirir. Bu bildirim (tefhim), yargılamada önemli bir dönüm noktasıdır. Çünkü tahkikatın bittiği an, tarafların artık yeni delil sunamayacağı ve davanın esasına geçileceği anlamına gelir.
Tefhim işlemi yapılmadan verilen kararlar, usul hükümlerine aykırı olduğundan Yargıtay içtihatlarında bozma nedeni sayılmaktadır.

Sözlü Yargılama Aşamasına Geçiş

Tahkikatın sona erdiği duruşmada hâkim, HMK m.186 gereğince sözlü yargılama aşamasına geçilmesine karar verir. Bu aşamada taraflara son kez söz hakkı tanınır. Taraflar;

  • Toplanan delillerin değerlendirilmesi,
  • Maddi vakıaların hukuki nitelendirilmesi,
  • Esasa ilişkin son beyanlarını dile getirebilirler.
    Sözlü yargılama tamamlandıktan sonra mahkeme, hüküm tarihini belirleyerek taraflara bildirir. Böylece yargılama, tahkikatın ardından karar safhasına geçer.

Tahkikat Tamamlanmadan Karar Verilmesinin Hukuki Sonuçları

Tahkikat tamamlanmadan hüküm verilmesi, hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğindedir. Yargıtay birçok kararında, tahkikat işlemleri tamamlanmadan verilen hükümlerin usul ve yasaya aykırı olduğunu açıkça belirtmiştir.
Örneğin, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/12295 E., 2017/6168 K. sayılı kararında, deliller toplanmadan hüküm kurulmasının adil yargılanma hakkını ihlal ettiği vurgulanmıştır.
Bu nedenle, hâkimin tahkikatı eksiksiz yürütmesi ve bitişini usule uygun biçimde tefhim etmesi, kararın hukuki geçerliliği açısından zorunludur.

Tevsii Tahkikat Nedir?

Tevsii tahkikat, yargılamada yapılan incelemenin yeterli görülmemesi veya yeni delillerin ortaya çıkması hâlinde, mahkemenin tahkikatı genişletme kararı alarak ek inceleme yapmasıdır. Bu durum, özellikle delillerin eksik toplanması, tanık beyanlarının çelişkili olması ya da bilirkişi raporunun yetersiz bulunması hâllerinde gündeme gelir. Tevsii tahkikatın amacı, davanın sonucuna doğrudan etki eden hususların tam olarak açıklığa kavuşturulmasıdır.

Tevsii Tahkikat Talebi Nasıl Yapılır?

Taraflar, tahkikatın genişletilmesini usulüne uygun bir dilekçeyle veya duruşmada sözlü olarak talep edebilirler. Bu talebin kabul edilebilmesi için:

  • Yargılamayı gereksiz yere uzatmaması,
  • Yeni ortaya çıkan delillerin davanın sonucuna etkili olması,
  • Daha önce sunulamamış olmasının tarafın kusurundan kaynaklanmaması gerekir.
    Mahkeme, talebi yerinde görürse tevsii tahkikat kararı vererek ek delil toplanmasına, yeniden tanık dinlenmesine veya bilirkişi incelemesi yapılmasına hükmedebilir.

Mahkemenin Tevsii Tahkikat Taleplerine Yaklaşımı

Hakim, tevsii tahkikat taleplerini değerlendirirken usul ekonomisi ile maddi gerçeğin ortaya çıkarılması arasındaki dengeyi gözetir. Gereksiz tevsii talepleri reddedilir; ancak yargılamanın adil sonuçlanabilmesi için gerçekten ihtiyaç duyuluyorsa mahkeme resen de tevsii tahkikat kararı verebilir.
Özellikle Yargıtay içtihatlarında, tahkikatın eksik yürütülmesi nedeniyle kararların bozulduğu birçok örnek bulunmaktadır. Bu nedenle hâkimin, “tevsii tahkikat yapılması gerekirken eksik inceleme ile karar vermemesi” adil yargılanmanın sağlanması açısından zorunludur.

Adli Tahkikat ve İdari Tahkikat Arasındaki Fark

Tahkikat, yalnızca hukuk mahkemelerinde değil, farklı yargı ve idari süreçlerde de yürütülen bir inceleme yöntemidir. Ancak bu iki tür tahkikatın amacı, kapsamı ve uygulanma şekli birbirinden farklıdır. Adli tahkikat, yargı organlarınca yürütülen yargılama faaliyetini ifade ederken; idari tahkikat, kamu kurumları içinde gerçekleştirilen disiplin veya denetim soruşturmaları anlamına gelir.

Adli Tahkikat Nedir?

Adli tahkikat, hukuk mahkemelerinde ön incelemeden sonra başlayan, tarafların iddia ve savunmalarının delillerle birlikte değerlendirildiği yargılama aşamasıdır. Bu süreçte:

  • Hakim, delillerin toplanması ve değerlendirilmesi sürecini yönetir,
  • Taraflar tanık, bilirkişi ve belge delilleriyle savunmalarını destekler,
  • Tüm işlemler duruşma tutanağına geçirilir ve yargılamanın sonunda sözlü yargılama aşamasına geçilir.
    Adli tahkikatın amacı, maddi gerçeği tespit etmek ve davanın esasına ilişkin doğru bir hüküm kurmaktır.

İdari Tahkikat Nedir?

İdari tahkikat, kamu kurumlarında görevli kişiler hakkında yürütülen disiplin veya etik soruşturmaları ifade eder. Bu tür tahkikat, genellikle bir müfettiş, denetçi veya soruşturmacı tarafından yürütülür.
İdari tahkikat sürecinde:

  • Kamu görevlisinin eylemi veya ihmali incelenir,
  • Deliller toplanır, tanık beyanları alınır,
  • Sonuçta rapor hazırlanarak ilgili makama sunulur.
    Amaç, kamu hizmetinin düzenini ve idarenin disiplinini sağlamaktır.

Aralarındaki Temel Farklar

KriterAdli Tahkikatİdari Tahkikat
Yetkili MakamMahkemeler (yargı organları)İdare (kamu kurumları)
Hukuki DayanakHMK m.143 ve devamı657 sayılı DMK ve ilgili yönetmelikler
AmaçUyuşmazlığın yargısal çözümüKamu disiplininin sağlanması
SonuçHüküm verilmesiDisiplin raporu veya idari yaptırım
TaraflarDavacı – Davalıİncelenen kamu görevlisi – idare

Bu farklar, her iki tahkikat türünün amacını, yürütülme biçimini ve sonuçlarını belirgin şekilde ayırır. Adli tahkikat yargılamaya, idari tahkikat ise disiplin soruşturmasına yöneliktir.

Tahkikat Komisyonu Nedir?

Tahkikat komisyonu, özellikle idari ve disiplin soruşturmalarında, olayın aydınlatılması ve delillerin toplanması amacıyla oluşturulan inceleme kuruludur. Bu komisyonlar, belirli bir olayın araştırılması veya kamu görevlileriyle ilgili iddiaların soruşturulması için yetkilendirilmiş kişilerin oluşturduğu geçici yapılardır. Hukuk mahkemeleri bakımından doğrudan bir “tahkikat komisyonu” bulunmamakla birlikte, idari teşkilat içinde yapılan tahkikatlarda önemli bir rol oynarlar.

Tahkikat Komisyonunun Kuruluşu

Komisyon, genellikle ilgili kurum amirinin onayıyla ve soruşturma izni verilmesi sonrasında kurulur. Komisyon üyeleri çoğunlukla;

  • Konuya ilişkin uzmanlık bilgisine sahip personel arasından seçilir,
  • Tarafsızlık ve gizlilik esasına göre çalışır,
  • Gerekli gördüğü takdirde tanıkları dinleyebilir, belgeleri inceleyebilir ve yerinde araştırma yapabilir.
    Komisyonun görevi, olayla ilgili tüm bilgi ve belgeleri toplayarak objektif bir rapor hazırlamaktır.

Komisyonun Yetkileri ve Görev Alanı

Tahkikat komisyonu, inceleme sürecinde delil toplama, ifade alma ve raporlama yetkilerine sahiptir. Ancak bu yetkiler yargısal değil, idari niteliktedir. Komisyon;

  • Olayın oluş şeklini belirler,
  • Kusurlu davranışları tespit eder,
  • Uygulanması gereken disiplin yaptırımlarına ilişkin öneride bulunur.
    Hazırlanan tahkikat raporu, üst makama sunulur ve raporda yer alan tespitler, nihai idari karara dayanak teşkil eder.
    Bu yönüyle tahkikat komisyonu, idari denetim sisteminin bir aracı olup, kamu kurumlarında şeffaflık, hesap verebilirlik ve hukuka uygunluk ilkelerinin uygulanmasına katkı sağlar.

Yargıtay Kararlarında Tahkikat Aşaması

Tahkikat aşaması, yargılamanın en kritik evresi olduğundan, Yargıtay içtihatlarında sıkça değerlendirilmiştir. Yüksek Mahkeme, bu süreçte delillerin eksiksiz toplanması, hukuki dinlenilme hakkına riayet edilmesi ve tahkikatın tamamlanmadan hüküm verilmemesi gerektiğini vurgulamaktadır. Tahkikatın usule uygun yürütülmemesi, kararın bozulma nedeni sayılmaktadır.

Tahkikat Yapılmadan Verilen Kararların Bozulma Nedenleri

Yargıtay kararlarında, mahkemelerin ön inceleme tamamlanmadan tahkikat aşamasına geçmeleri veya delilleri toplamadan hüküm kurmaları sıkça eleştirilmektedir.
Örneğin;

  • Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/12295 E., 2017/6168 K. sayılı kararında, delillerin toplanmadan hüküm verilmesini “hukuki dinlenilme hakkının ihlali” olarak değerlendirmiştir.
  • Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/3252 E., 2016/6533 K. kararında ise tahkikatın sona erdiğinin tefhimi yapılmadan verilen kararın usule aykırı olduğu belirtilmiştir.
    Bu içtihatlar, tahkikatın sadece şekli bir aşama değil, maddi gerçeğin belirlenmesinde vazgeçilmez bir süreç olduğunu göstermektedir.

HMK 143 Uygulamasında Yargıtay’ın Benimsediği İlkeler

Yargıtay, HMK m.143 ve devamı uyarınca tahkikatın aşağıdaki esaslara göre yürütülmesini aramaktadır:

  • Ön inceleme tutanağı, tahkikatın kapsamını belirleyen temel belgedir.
  • Mahkeme, tahkikat duruşması yapmadan karar veremez.
  • Tarafların beyan ve delilleri eksiksiz değerlendirilmelidir.
  • Tahkikatın bitimi, taraflara açıkça tefhim edilmelidir.
  • Sözlü yargılama aşamasına geçilmeden hüküm kurulamaz.
    Bu ilkeler, adil yargılanma hakkı ve usul ekonomisi ilkelerinin tahkikat aşamasında da gözetilmesini zorunlu kılar.
    Yargıtay’ın tutumu, tahkikatın yalnızca bir formalite değil, yargılamanın esasını belirleyen aktif bir süreç olduğunu net biçimde ortaya koymaktadır.

Yargıtay Kararlarında Tahkikat Aşaması

Tahkikat aşaması, yargılamanın en kritik evresi olduğundan, Yargıtay içtihatlarında sıkça değerlendirilmiştir. Yüksek Mahkeme, bu süreçte delillerin eksiksiz toplanması, hukuki dinlenilme hakkına riayet edilmesi ve tahkikatın tamamlanmadan hüküm verilmemesi gerektiğini vurgulamaktadır. Tahkikatın usule uygun yürütülmemesi, kararın bozulma nedeni sayılmaktadır.

Tahkikat Yapılmadan Verilen Kararların Bozulma Nedenleri

Yargıtay kararlarında, mahkemelerin ön inceleme tamamlanmadan tahkikat aşamasına geçmeleri veya delilleri toplamadan hüküm kurmaları sıkça eleştirilmektedir.
Örneğin;

  • Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/12295 E., 2017/6168 K. sayılı kararında, delillerin toplanmadan hüküm verilmesini “hukuki dinlenilme hakkının ihlali” olarak değerlendirmiştir.
  • Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/3252 E., 2016/6533 K. kararında ise tahkikatın sona erdiğinin tefhimi yapılmadan verilen kararın usule aykırı olduğu belirtilmiştir.
    Bu içtihatlar, tahkikatın sadece şekli bir aşama değil, maddi gerçeğin belirlenmesinde vazgeçilmez bir süreç olduğunu göstermektedir.

HMK 143 Uygulamasında Yargıtay’ın Benimsediği İlkeler

Yargıtay, HMK m.143 ve devamı uyarınca tahkikatın aşağıdaki esaslara göre yürütülmesini aramaktadır:

  • Ön inceleme tutanağı, tahkikatın kapsamını belirleyen temel belgedir.
  • Mahkeme, tahkikat duruşması yapmadan karar veremez.
  • Tarafların beyan ve delilleri eksiksiz değerlendirilmelidir.
  • Tahkikatın bitimi, taraflara açıkça tefhim edilmelidir.
  • Sözlü yargılama aşamasına geçilmeden hüküm kurulamaz.
    Bu ilkeler, adil yargılanma hakkı ve usul ekonomisi ilkelerinin tahkikat aşamasında da gözetilmesini zorunlu kılar.
    Yargıtay’ın tutumu, tahkikatın yalnızca bir formalite değil, yargılamanın esasını belirleyen aktif bir süreç olduğunu net biçimde ortaya koymaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir