Ceza Hukuku

Tekerrür Ne Demek? (Hukukta) Tekerrür Ceza Hesaplama

Tekerrür Ne Demek (Hukukta) Tekerrür Ceza Hesaplama - tahanci.av.tr

Tekerrür, daha önce işlenen bir suçtan ötürü verilen cezanın, kesinleştikten sonra belirli bir süre sonra ikinci bir suç işlenmesi halinde, gerçekleşen duruma verilen isimdir. Suça ilişkin tekerrür ancak ilk başta işlenen suç kesinleşmişse söz konusu olmaktadır. İşlenilen suça ilişkin tekerrğr hükümleri uygulanan mahkum, cezasının infazını “mükerrirlere özgü infaz rejimi” kapsamında infaz etmektedir. Türk Ceza Hukuku sisteminde tekerrür kurumu, hükümlünün ikinci defa suç işlediği takdirde daha ağır bir yaptırımla karşılamasına neden olunması amacıyla. Kanun koyucu tarafından Türk Ceza Kanunu’nun 58.maddesinde düzenlenmiştir.

Suçta tekerrür, kimi hukuk sistemlerinde infaz hukuku kurumu olarak cezanın ibfaz süresini arttıan bir sebep olarak düzenlenmişken bazı hukuk sistemlerinde maddi ceza hukuku kurumu olup cezayı arttıran bir neden olarak düzenleme alanı bulmuştur.

Ancak infaz hukuku kurumu veya maddi ceza kurumu olmasına bakılmaksızın tekerrür hükümleri, uygulandığı hükümlünün özgürlüğünü görece daha fazla kısıtlama amacı taşımaktadır.

Ülkemizde hali hazırda geçerli olan hukuk sisteminde tekerrür ise bir infaz hukuku kurumu olarak kendine yer bulmuştur. Ayrıca mükerrire ilişkin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 58.maddesinde bir güvenlik tedbiri de öngörülmüş durumdadır.

Suçta Tekerrür Nedir?

Mahkeme kararı neticesinde hakkında hüküm kurulmuş kişiye tekerrür hükümlerinin ugulanabilmesi için kişinin, daha önce işlediği suçtan ötürü kesinleşmiş bir ceza mahkumşyetşnşn olması gerekmektedir. Ceza hükmüyle beraber yaptırım olarak adli para cezası veya hapis cezası öngörülebilmektedir. İşlediği ilk suç sebebiyle yargılama sonucunda mahkumiyet hükmü alan kişi, cezasının kesinleşmesinden sonra ikinci bir suç işlediği takdirde tekerrür hükümleri gündeme gelecektir. Cezanın kesinleşmesinden kasıt, yerel mahkeme tarafından verilen kararın olağan kanun yollarını tüketmesidir. Eğer ki kesinleşmiş cezadan sonra ikini bir suç işlenirse bu durumda tekerrür hükümleri uygulama alanaı bulacaktır.

Tekerrüre dair hükümlerin uygulanabilmesi için öncelikle ilk suça ilişkin ceza mahkumiyetinin infaz edilmiş olması veya infaza verilmiş olmasından ziyade cezanın kesinleşmiş olması şartı bulunmaktadır. Hükümlü, ilk ceza mahkumiyetinin kesinleşmiş olmasıı üzerine cezanın infazı için telim olmamış veya yakalanarak cezaevine konulmamış olabilir. Bunun dışında ibfazın ertelenmesi vb. gibi durumlardan ötürü cezasının infazı başlamamış dahi olabilir. Kanunun tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi adına aradığı tek şart ceza mahkumiyetinin kesinleşmiş olmasıdır. İlk ceza mahkumiyeti kesinleştikten sonra cezanın indaz edilip edilmediğinin veyahut bu aşamanın bir önemi yoktur.

Tekerrür Hükümleri

Türk Ceza Hukukunda tekerrüre ilişkin hümükler Türk Ceza Kanununda ve İnfaz Kanununda düzenlenmiştir. 5275 Sayılı İnfaz kanununun 108.maddesi tekerrür halinde işlenen suçtan ötürü mahkum olan kişinin infazına ilişkin kuralları belirlemektedir.  Hükümlünün koşullu salıverilme kurumundan yararlanması için mahkumiyeti süresince, iyi halli olarak geçirmesi gereken süreler İnfaz Kanununun 108.maddesinin ilk fıkrasında düzenlenmiştir. İlgili fırka aşağıdaki gibidir. 

İnfaz Kanunu Madde 108

(1) Tekerrür hâlinde işlenen suçtan dolayı mahkûm olunan;

a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının otuzdokuz yılının,

b) Müebbet hapis cezasının otuzüç yılının,

c) (Ek:14/4/2020-7242/49 md.)Birden fazla süreli hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde en fazla otuziki yılının,

d) Süreli hapis cezasının üçte ikisinin, İnfaz kurumunda iyi hâlli olarak çekilmesi durumunda, koşullu salıverilmeden yararlanılabilir. (Ek cümle:14/4/2020-7242/49 md.) Ancak, koşullu salıverilme oranı üçte ikiden fazla olan suçlar bakımından tabi oldukları koşullu salıverilme oranı uygulanır.

……..”

Ayrıca Türk Ceza Kanununun 58.maddesinde tekerrür hükümlerinin ne zaman uygulanacağına dair bir hüküm bulunmaktadır. İlgili maddenin 2.fıkrasında ise alınan ceza mahkumiyetinin süresine göre tekerrür hükümlerinin uygulama alanı bulacağı süre sınırları hakkında açıklama yapılmıştır. İlgili maddenin ilk ve ikinci fıkrası aşağıdaki gibidir

Suçta tekerrür ve özel tehlikeli suçlular

Madde 58- (1) Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, tekerrür hükümleri uygulanır. Bunun için cezanın infaz edilmiş olması gerekmez.

(2) Tekerrür hükümleri, önceden işlenen suçtan dolayı;

a) Beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl,

b) Beş yıl veya daha az süreli hapis ya da adlî para cezasına mahkûmiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl,

geçtikten sonra işlenen suçlar dolayısıyla uygulanmaz………..”

2. Kez Tekerrür Bozma

Tekerrür hükümlerinin uygulanması; daha öncede bahsettiğimiz üzere, önceden işlenen bir suç hakkında verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde söz konusu olmaktadır. Böyle bir durumda Türk Ceza Kanunu’nun 58.maddesi ve hükümleri uygulama alanı bulacaktır. Bunun için ise cezanın infaz edilmiş olması şartı aranmamaktadır. Zira tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için önceki hükmün kesinleşmesi ve ikinci suçun bu kesinleşmeden sonra işlenmesi gerekmektedir. Cezanın herhangi bir surette infaz edilmş olması şartı aranmamatakdır. 

İkinci kez tekrerrür hükümlerinin uygulama alanı bulması halinde hükümlü hakkında koşullu salıverilme kurumu işletilmeyecektir. Bu kuralın uygulama alanı bulabilmesi için bir takım şartların varlığı aranmaktadır. Bu şartlar sırasıyla:

1. Sanığın işlediği suçların yeni yasa dönemini kapsayan 1 Haziran 2005 tarihinden sonra işlenmiş olması gerekir.

2. İkinci suç için tekerrüre esas olarak ilk suçun esas alınması gerekmektedir.

Belirtilen koşulların oluşması halinde ikinci kez mükerrirlik hükümlerinin uygulama alanı bulacağı ve bunun sonuncunda hükümlüye ilişnkin şartlı salıverilme kurumun işetilmeyeceği kabul edilmektedir.

Türk Ceza Kanunu madde 58’de yer alan tekerrür hükümlerine niteliğine ilişkin Yargıtay’ın görüşü şu şekildedir.

Yargıtaya göre tekerrür, her ne kadar güvenlik tedbirlerine ilişkin bir kısımda yer alsa da ilgili düzenlemenin maddi ceza hukukuna ilişkindir.

İkinci Kez Tekerrür Şartlı Salıverilme

Tekerrür kurumunun işletilmesi halinde kişiye ilişkin, mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulama alanı bulmaktadır. Bahse konu olan infaz rejimi, kişinin daha önce işlediği suçun cezasının kesinleşmesiyle birlikte kanunda belirtilen süreler geçemden ikinci kez bir suç işlendiği durumda uygulanan ceza infaz rejimidir.

Mükerrirlere gözgü infaz rejimine göre kişinin şartlı tahliye (koşullu salıverilme) kurumundan yararlanabilmesi için kanunda öngörülen süreleri cezaevinde geçirmesi gerekmektedir. Bu süreler kısaca şu şekildedir. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının otuz dokuz yılını, müebbet hapis cezasının otuz üc yılını, süreli hapis cezasının ise üçte ikisi cezaevinde geçirilmelidir. Ayrıca ilgili maddeye göre kişinin, tekerrür sebebiyle şartlı tahliyesine (koşullu salıverilme) eklenecek miktar, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından daha fazla olamayacaktır.

Ancak kişi hakkında ikinci defa tekerrür hükümleri uygulama alanı buluyorsa hükümlü artık koşullu salıverilme (şartlı tahliye) den yararlanamaycaktır. Nittekim İnfaz Kanunu’nun 108.maddesinin üçüncü fıkrası bu konuda emredici bir hüküm içermektedir. İlgili kanun maddesi aşağıdaki gibidir.

“Mükerrirlere ve bazı suç faillerine özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbiri

Madde 108-

…….(3) İkinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda, hükümlü koşullu salıverilmez. (Ek cümle:14/4/2020-7242/49 md.) Hükümlü hakkında ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanacağı hükümde belirtilir….

Tekerrür Ceza Hesaplama

İşlediği suça ilişkin tekerrür hükümleri uygulama alanı bulacak kişiye daha önce de bahsedildiği üzere uygulanacak infaz rejimi “mükerrirle özgü infaz rejimi”dir. Ancak belirtilmesi gerekir ki hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanacak hükümlünün cezaevinde koşullu salıverilme süresi, tekerrüre esas alınan cezanın en ağır halinnden süre olarak daha fazla olamayacaktır. İnfaz Kanununun 108.maddesinin ikinci fıkrası bu hüküm şu şekilde düzenlenmiştir.

“Mükerrirlere ve bazı suç faillerine özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbiri[60]

Madde 108

…..

(2) Tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamaz.”….

Suça ilişkin tekerrür hükümlerinin uygulanması sonucunda, kişi hakkında uygulanacak koşullu salıverilme tedbirinin süresinin hesabı hakkında İnfaz Kanunu’nun ilgili hükümleri uyarınca bilgi verilebilir. O halde Tekerrür hâlinde işlenen suçtan dolayı mahkûm olan kişi ağırlaştırılmış müebbet cezasının otuz dokuz yılını, müebbet hapis cezasının otuz üç yılını, Birden fazla süreli hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde en fazla otuziki yılını, Süreli hapis cezasının üçte ikisini, infaz kurumunda iyi halli olarak  geçirirse, koşullu salıverilme kurumundan yararlanabilecektir.

TCK 191. TEKERRÜR

İzlenen suç politikası gereğince madde metninde, uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi kullanmak değil, kullanmak amacıyla uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, bulundurmak veya kabul etmek eylemleri suç olarak tanımlanmış bulunmaktadır. Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişiler sonuç itibariyle tıbbi destek ve terapiye ihtiyaç duyan kişilerdir. Bu sebeplerden ötürü kanun amddesinin ikinci fıkrasında, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişinin, denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulması veya kendisi hakkında tedaviye başvurulması gerektiği kabul edilmiştir.

Türk Ceza Kanununun 191.maddesinin ilgili üçüncü fırkasında ise, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişiler hakkında uygulanması gereken tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine yönelik düzenlemeler yapılmıştır. Düzenleme ilişkin madde metin oldukça açık bir şekild yazıldığı için metne ilişkin ayrıca bir açıklama yapılmasına gerek görülmemiştir. Dördüncü fıkrada ise denetimli serbestlik tedbirine ilişkin süre belirlemesi yapılmıştır.

191.Madde uyarınca kişi suçu işlediği vakit hakkında kamu davasının ertelenmesi kararı verilecek ve kişi bir denetim süresine tabi tutulacaktır. Madde metni aşağıdaki gibidir. 

Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak[77]

Madde 191- (Değişik: 18/6/2014 – 6545/68 md.)

(1) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir.

Ancak kişinin erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, 4.maddeye atıfla 5.madde uyarınca ihlal sebebi sayılır ve kişi hakkında kamu davası açılır.

Mükerrer Suç Nedir, Suçta Tekerrür Ne Demek?

Tekerrür, kelime anlamı itibariyle “tekrarlama” anlamına gelmektedir. Tekerrür, daha önceden işlemiş olduğu bir suçtan dolayı kesin bir hükümle mahkûm olmuş bir kimsenin, bu mahkûmiyetin kesinleşmesinden sonra kanunda öngörülen süre geçmeden yeni bir suçu işlemesi halidir. Burada ikinci suçu işleyen şahsa mükerrir denir. Mükerririn karşıtı, ilk suçlu terimidir.

Tekerrür müessesesi ilk suç işleyen kimsenin şahsi ve sosyal durumuyla, bu suçu alışkanlık haline getiren, suç işlemesi süreklilik kazanan, üst üste suçlar işleyen kimselerin şahsi ve sosyal durumlarının aynı olmadığı, bunlar açısından farklılık olması gerektiği düşüncesinden ortaya çıkmıştır. Tekerrür müessesesinin lehinde olan hukukçular olduğu gibi, aleyhinde olan ceza hukukçuları da mevcuttur. Aleyhine olanların dayandığı en önemli dayanak, tekerrür uygulamasının –non bis in idem– bir suçtan tek bir ceza verilmesi ilkesine aykırı olduğu fikridir. Tekerrür fikrini savunanlar ise; ilk defa suç işleyen şahıslar sonuçlarını düşünmeden, tesadüfen suç işlemişlerdir, oysa mükerrirler suçun sonuçlarını daha önceden tecrübe etmişler, yaşamışlardır; buna rağmen bile bile bu suçu işlemişlerdir, ıslah da yetersiz kalmıştır, bu nedenle tekerrür müessesesine ihtiyaç vardır görüşünü savunmuşlardır

Suçta Tekerrür Hükümlerinin Uygulanamayacağı Haller

Kanun’da düzenlenen özel bazı hallerde suçta tekerrür hükümleri uygulanmayacaktır. Bunlar: Yaş küçüklüğü, genel-özel af, cezanın ertelenmesi, koşullu salıverilme, fiilin suç olmaktan çıkması, belirli suçlar hakkında yabancı mahkemece verilen hükümler, uzlaşma, dava zamanaşımıdır. Bu hallerde tekerrür hükümler uygulanmaz. 

  • Yaş Küçüklüğü: 5237 sayılı TCK’nın 58/5. maddesine göre “Fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış olan kimselerin işlediği suçlar dolayısıyla tekerrür hükümleri uygulanmaz.” Bu düzenlemeye göre TCK’nın 31. maddesinin uygulandığı veya 765 sayılı Kanun’un 55. maddesi yahut 2253 sayılı Kanun’un 12. maddesinin tatbik edildiği hükümler, tekerrüre esas alınmaz. Önceki mahkûmiyetler sanığın 18 yaşından küçük olduğu zaman işlediği bir suçtan dolayı verilmişse, 5237 sayılı TCK’nın 58/5. maddesine göre tekerrür hükümleri uygulanmayacaktır. 18 yaşını doldurmadan işlenen birinci suç, daha sonra işlenen suçlar yönünden, kişi 18 yaşını doldursa da doldurmasa da tekerrüre esas alınamayacaktır.
  • Genel AfKamu davası düşer, hükmolunan cezalar bütün sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkar (5237 sayılı Kanun m. 65/1). Kanunumuz bu hükümle genel afla cezaların bütün sonuçları ortadan kalkacağını bildirirken, yalnızca doğrudan sonuçları kastetmemiş, aynı zamanda dolaylı sonuçlarını da içine alacak şekilde düzenleme yapmıştır. Bu nedenle genel affa uğramış bir mahkûmiyet, tekerrüre esas olmayacaktır.
  • Özel Af: Hükümlüye verilen hapis cezasının infaz kurumunda çektirilmesine son verilebilir veya infaz kurumunda çektirilecek süre kısaltılabilir, ya da adli para cezasına çevrilebilir (5237 sayılı TCK’nın 65/2 md.). Özel afla mahkûmiyet ortadan kalkmamaktadır. Mahkûmiyet yine devam etmekte, hatta ceza tamamen affedilse bile sonuçları sürmektedir. Bu nedenle özel affa uğramış bir mahkûmiyet tekerrüre esas teşkil edecektir.
  • Cezanın Ertelenmesi: 5237 sayılı Kanun’un 51. maddesi de, erteleme hususunu düzenlemiştir. Burada 647 sayılı Kanun m. 6. ve 2253 sayılı Kanun m. 38. maddesinde en önemli fark hapis cezalarının ertelenmesi, para cezalarının ertelenememesidir. Ayrıca denetim süresinin yükümlüklere uygun veya iyi hal olarak geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılacaktır. Hükümlü denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlerse veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar ederse, ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir.
  • Koşullu Salıverilme: Koşullu salıverilen hükümlü yeniden suç işler ise, YTCK’nın58/4. maddesinde düzenlenen hususun gerçekleşmediği durumlarda, bu kimse hakkında da tekerrür hükümleri uygulanır. Çünkü YTCK’da tekerrür hükümlerinin uygulanması için, infaz şart olarak görülmemektedir. Koşullu salıverilen kimse, denetimli serbestlik döneminde bir suç işlediğinde, hükümlünün ikinci suçu ile ilgili tekerrür hükümleri uygulanacak, ilk suçla ilgili olarak da TCK’nın 51/7 ve CGİK’nın107/12. maddesi gereğince koşullu salıverme kararı geri alınacaktır.
  • Fiilin Suç Olmaktan Çıkması: Mahkûmiyet hükmü tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkar. Örneğin 5237 sayılı Kanun’la, 765 sayılı TCK’nın 572/1 maddesinde düzenlenen sarhoşluk eylemi, suç olmaktan çıktığından bu konuda verilen tüm mahkûmiyetler bütün sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkmıştır. Bu durumda da mahkûmiyet şartı gerçekleşmediğinden, bu suçtan dolayı verilen mahkûmiyet tekerrüre esas teşkil etmez.
  • Uzlaşma: CMK’nın 253 ve 254. maddelerinde, uzlaşma kurumu düzenlenmiştir. Anılan maddelere göre, suçtan zarar gören ile sanık soruşturma veya kovuşturma aşamasında uzlaşırlarsa, soruşturma aşamasında kamu davası açılmaz, uzlaşma nedeniyle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilir. Uzlaşma kovuşturma aşamasında olursa, davanın düşürülmesine karar verilir. Bu durumda önceden verilmiş mahkûmiyet şartı gerçekleşmediğinden, bu kararlar tekerrüre esas teşkil etmez.
  • Belirli Suçlar Hakkında Yabancı Mahkemece Verilen Hükümler: Bu sistemin esası yabancı mahkeme kararına tekerrür bakımından etki tanınmasının mülkilik ilkesine aykırı olup, bu etkiyi tanıyan ülkenin egemenlik haklarını zedeleyeceği düşüncesinden kaynaklanmaktadır. Ancak uluslararası yükümlülükler nedeniyle bilişim çağıyla birlikte bu ilkenin katı olarak uygulanması hususu kaldırılmış, bu akım doğrultusunda 5237 sayılı Kanun’la bu kuralın istisnaları da genişletilmiştir. Şimdi yabancı ülke mahkemesinin verdiği kararın, tekerrüre esas olmayacağı kuralının istisnalarını sayarsak; – Kasten öldürme suçları, – Kasten yaralama suçları, – Yağma suçları, – Dolandırıcılık suçları, – Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçları, – Parada veya kıymetli damgada sahtecilik suçları.
  • Buna göre, yabancı bir ülkede işlenen yukarıda sayılan suçlar, Türkiye’de tekerrüre esas alınabilecektir. Bu suçlara teşebbüs edilmesi halinde veya bu suçların nitelikli hallerinin işlenmesi durumunda da, doğal olarak, Türk mahkemelerince tekerrüre esas alınacaklardır.
  • Zamanaşımı: Dava zamanaşımı gerçekleştiğinde, kamu davasının düşürülmesine karar verileceğinden, mahkûmiyet şartının gerçekleşmemesi nedeniyle tekerrüre esas olmaz.

Suçta Tekerrür Hükümleri Nasıl Uygulanır?

Bir kişinin iki kere suç işlemiş olması tekerrür için yeterli değildir. Bunun için belli koşulların oluşması gerekmektedir:

  • Kesinleşmiş Ceza Mahkumiyeti Şartı: Bir hükümlüye tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için işlediği suçtan dolayı kesinleşmiş bir ceza mahkumiyetinin olması gerekir. Ceza mahkumiyeti hapis yahut adli para cezası olabilir. İlk işlediği suç nedeniyle yargılanıp mahkûm olan hükümlünün bu cezanın kesinleşmesinden sonra ikinci suçu işlemesi gerekir. 
  • Tekerrür Uygulaması için Cezanın İnfazı Şart Değildir: Tekerrür uygulamaları için ilk suçtan alınan cezanın infazı şart değildir. Önemli olan ilk mahkûmiyetin kesinleşmiş olmasıdır. Hükümlü, ilk mahkumiyetin kesinleşmesi üzerine teslim olmamış yahut yakalanamamış olduğundan dolayı cezaevine konmamış olabilir. Hatta erteleme vb. nedenlerle henüz cezanın infazına başlanmamış olabilir. Kanunun tekerrür hükümleri için aradığı şart cezanın kesinleşmiş olmasıdır. Bundan dolayı cezanın infaz aşamasına gelip gelmemesi önemsizdir.
  • Suçların Niteliğine göre Tekerrür: Tekerrür hükümleri için işlenilen suçların maneviyatı aynı olmalıdır. Yani kast-kast veya taksir-taksir niteliğinde olan suçlar hakkında tekerrür uygulanabilir. Kast ile işlenen suçlar ile taksir ile işlenen suçlar arasında tekerrür uygulanmaz. 

İşlenen suçların vasfı farklı olsa da tekerrür uygulanır. Bir diğer deyişle ilk suç dolandırıcılık, ikinci su. Güveni kötüye kullanma olsa da bu iki suç arasında şart oluşursa tekerrür uygulanır. 

Ayrıca sırf askeri suçlarla diğer suçlar arasında tekerrür uygulanmaz. Sırf askeri suçlar Askeri Ceza Kanunu’nda düzenlenmiştir. Bu suçlar ile diğer kast veya taksirle işlenen suçlar arasında tekerrür uygulanmaz. 

Tekerrür ve Mükerrirlere Özgü İnfaz Rejimi

Suçta tekerrür halinde, işlediği ikinci suçtan dolayı hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanır. Mükerrirlere özgü infaz rejimi 5275 s. İnfaz Kanunu’nda detaylıca düzenlenmiştir:

Madde 108- 

  1. Tekerrür hâlinde işlenen suçtan dolayı mahkûm olunan;
    • a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının otuzdokuz yılının,
    • b) Müebbet hapis cezasının otuzüç yılının,
    • c) (Ek:14/4/2020-7242/49 md.) Birden fazla süreli hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde en fazla otuziki yılının,
    • d) Süreli hapis cezasının üçte ikisinin,
    • İnfaz kurumunda iyi hâlli olarak çekilmesi durumunda, koşullu salıverilmeden yararlanılabilir. (Ek cümle:14/4/2020-7242/49 md.) Ancak, koşullu salıverilme oranı üçte ikiden fazla olan suçlar bakımından tabi oldukları koşullu salıverilme oranı uygulanır.
  2. Tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamaz.
  3. İkinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda, hükümlü koşullu salıverilmez. (Ek cümle:14/4/2020-7242/49 md.) Hükümlü hakkında ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanacağı hükümde belirtilir.
  4. İnfaz hâkimi, mükerrir hakkında cezanın infazının tamamlanmasından sonra başlamak ve bir yıldan az olmamak üzere denetim süresi belirler.
  5. Tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde, koşullu salıverilmeye ilişkin hükümler uygulanır.
  6. İnfaz hâkimi, mükerrir hakkında denetim süresinin uzatılmasına karar verebilir. Denetim süresi en fazla beş yıla kadar uzatılabilir.
  7. (Ek: 18/6/2014-6545/82 md.) Cezanın infazı tamamlandıktan sonra devam eden denetim süresi içinde, bu madde hükümlerine göre kendilerine yüklenen yükümlülüklere ve yasaklara aykırı hareket eden mükerrirler, infaz hâkimi kararı ile disiplin hapsine tabi tutulur. Disiplin hapsinin süresi on beş günden az ve üç aydan fazla olamaz.
  8. (Ek: 18/6/2014-6545/82 md.) Çocuğa karşı işlenen bir suçtan dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına veya müebbet hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde birinci fıkradaki koşullu salıverilme süreleri uygulanır.
  9. (Ek: 18/6/2014-6545/82 md.) Birinci fıkradaki koşullu salıverme süreleri, 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 102 nci maddesinin ikinci fıkrasında tanımlanan cinsel saldırı suçundan, 103 üncü maddesinde tanımlanan çocukların cinsel istismarı suçundan, 104 üncü maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrasında tanımlanan reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan, 188 inci maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan dolayı hapis cezasına mahkûm olanlar hakkında da uygulanır. (Ek cümle:14/4/2020-7242/49 md.) Ancak, süreli hapis cezaları bakımından koşullu salıverilme oranı, dörtte üç olarak uygulanır. 188 inci madde hariç olmak üzere bu suçlardan dolayı hapis cezasına mahkûm olanlar hakkında, cezanın infazı sırasında ve koşullu salıverildikleri takdirde denetim süresi içinde, aşağıdaki tedavi veya yükümlülüklerden bir veya birkaçına infaz hâkimi tarafından karar verilir:
    • Tıbbi tedaviye tabi tutulmak
    • Tedavi amaçlı programlara katılmak
    • Suçun mağdurunun oturduğu ve çalıştığı yerleşim bölgesinde ikamet etmekten yasaklanmak
    • Mağdurun bulunduğu yerlere yaklaşmaktan yasaklanmak
    • Çocuklarla bir arada olmayı gerektiren bir ortamda çalışmaktan yasaklanmak
    • Çocuklar hakkında bakım ve gözetim yükümlülüğünü gerektiren faaliyet icra etmekten yasaklanmak
  10. (Ek:18/6/2014-6545/82 md.) Dokuzuncu fıkra hükümleri çocuklar hakkında uygulanmaz.
  11. (Ek:18/6/2014-6545/82 md.) Bu maddenin dokuzuncu fıkrasının uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Sağlık Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan yönetmelikle düzenlenir.

Suçta Tekerrür Uygulamasında Süre Koşulu

Suçta tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için aranan bir diğer koşul, ilk suç sebebiyle hükmedilen cezanın kesinleştiği tarih ile ikinci suçun işlenme tarihi arasındaki farktır. Bir diğer ifadeyle, suçta tekerrür hükümleri, ilk suç sebebiyle hükmedilen ceza kesinleştikten sonra ancak belirli bir süre içinde ikinci suç işlenirse uygulanabilir. İlk suç sebebiyle kesinleşen cezanın infazı şart değildir, kesinleşmiş olması tekerrür için yeterlidir. 

İlk suçtaki ceza kesinleşti ama infaz edilmediyse: Sonradan işlenen suç, ilk cezanın kesinleşmesinden sonra olmak koşulu ile, ne zaman işlenirse işlensin tekerrür hükümleri uygulanır.

İlk suçtaki ceza kesinleşti ve infaz edildi: 

• İlk suç sonucunda mahkûm olunca ceza 5 yıldan fazla ise, ilk suçun cezasının infazını takiben 5 yıl içinde ikinci suçun işlenmesi gerekir. Dolayısıyla ilk işlenen suça ilişkin cezanın infazından itibaren 5 yıldan fazla bir süre geçerse tekerrür uygulanmaz.

• İlk suç sonucunda mahkûm olunan ceza 5 yıl ve aşağıda ya da sadece adli para cezası ise ilk suç sonucunda mahkûm edilen cezanın infazından itibaren 3 yıl içinde suç işlenmiş olmalıdır. Aksi takdirde 3 yıldan sonra suç işlenirse tekerrür uygulanmaz.

Tekerrürün Yatarı Ne Kadar?

İnfaz kanunu gereği failin hakkında tekerrür uygulanması halinde 1. Kez tekerrür durumunda 2/3 oranında ceza yatmaktadır. İkinci kez tekerrür halinde ise sanık 2. Kez mükerrerler özgü infaz rejimine tabi olmaktadır. Bu da cezanın tamamının kapalı ceza infaz kurumunda çektirilmesi demektir. 

4/4 Mükerrer ne demek

Tekerrür, daha önceden işlemiş olduğu bir suçtan dolayı kesin bir hükümle mahkûm olmuş bir kimsenin, bu mahkûmiyetin kesinleşmesinden sonra kanunda öngörülen süre geçmeden yeni bir suçu işlemesi halidir. 4/4 mükerrer, hakkında hükmedilen hapis cezasının -istisna haller hariç- tamamını ceza infaz kurumunda infaz etmek durumunda olanları ifade eder.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir