İhtiyati Tedbir
İhtiyati tedbir, yargılama süreci tamamlanmadan önce mahkeme tarafından verilen geçici hukuki koruma kararlarından biridir. Bu karar, bir hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması ya da imkânsız hâle gelmesi ihtimaline karşı, taraflardan birinin hakkını güvence altına almak amacıyla uygulanır. Hukuk sistemimizde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen bu müessese, davanın sonunda verilecek hükmün etkinliğini korumak ve hak kayıplarını önlemek için son derece önemlidir.
Yargılama süreci uzun sürebileceğinden, davacı veya davalı tarafın malvarlığı ya da hakları bakımından telafisi güç zararların doğması mümkündür. İşte bu noktada ihtiyati tedbir kararı, henüz dava sonuçlanmadan önce mahkemece alınarak mevcut durumu koruma altına alan bir mekanizma olarak devreye girer. Özellikle taşınmazlar, araçlar veya ticari alacaklar üzerindeki tasarrufların sınırlandırılması bu kapsamda en sık karşılaşılan uygulamalardır.
İhtiyati Tedbir Nedir?
İhtiyati tedbir, bir davada hak kaybını önlemek veya zararın büyümesini engellemek amacıyla mahkeme tarafından verilen geçici bir hukuki koruma kararıdır. Dava sonuçlanmadan önce, taraflardan birinin hakkının zayıflama, kaybolma ya da kullanılmaz hâle gelme ihtimali bulunuyorsa; mahkeme, mevcut durumu korumak adına ihtiyati tedbir kararı verebilir.
Bu koruma mekanizması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Kanunun 389. maddesine göre, “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.”
Diğer bir ifadeyle, ihtiyati tedbir, taraflardan birinin dava süresince hakkını koruyabilmesi için mahkemenin geçici olarak müdahale etmesi anlamına gelir. Bu karar; malvarlığına, taşınmaza, araca veya hakka ilişkin olabilir. Örneğin, bir taşınmazın devrini engellemek, bir aracın satılmasını durdurmak veya bir sözleşmenin feshedilmesini önlemek amacıyla mahkemece tedbir kararı konulabilir.
Araçta İhtiyati Tedbir Nedir?
Araçta ihtiyati tedbir, dava sürecinde bir aracın satışının, devrinin veya rehin verilmesinin geçici olarak engellenmesidir. Mahkeme, taraflardan birinin hakkını korumak için araca tedbir şerhi koyar.
Bu kararın amacı, dava sonuçlanmadan önce mal kaçırma veya hak kaybı yaşanmasını önlemektir. Tedbir, trafik tescil kayıtlarına işlenir ve araç bu süre boyunca satılamaz veya devredilemez.
Kısacası, araçta ihtiyati tedbir; mahkeme kararıyla aracın tasarrufa kapatılması yoluyla hakkın güvence altına alınmasıdır.
İhtiyati Tedbir Nasıl ve Hangi Mahkemeden Talep Edilir?
İhtiyati tedbir talebi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 390. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, tedbir kararı alınması dava açılmadan önce ya da dava açıldıktan sonra talep edilebilir. Ancak hangi mahkemenin yetkili olacağı, tedbir talebinin zamanına göre değişir:
- Dava açılmadan önce: Esas davaya bakmaya görevli ve yetkili mahkemeden istenmelidir.
- Dava açıldıktan sonra: Artık sadece asıl davayı gören mahkemeden talep edilebilir.
Mahkeme, talep edenin hakkının derhâl korunmasında zorunluluk bulunduğu hâllerde karşı tarafı dinlemeden de ihtiyati tedbir kararı verebilir. Bu tür kararlar genellikle dosya üzerinden, acil nitelikte değerlendirilir.
İhtiyati tedbir isteyen taraf, dilekçesinde mutlaka şu unsurları açıkça belirtmelidir:
- Tedbir sebebi: Neden geçici korumaya ihtiyaç duyulduğu, hangi zarar veya tehlikenin önlenmek istendiği.
- Tedbir türü: Hangi konuda, hangi kapsamda tedbir istendiği (örneğin; taşınmaz devrinin engellenmesi, aracın satışının durdurulması gibi).
- Yaklaşık ispat: Talepte bulunan taraf, davanın esasına ilişkin haklılığını yaklaşık düzeyde ispat etmelidir.
Mahkeme, bu şartların varlığı hâlinde ihtiyati tedbir talebini kabul eder. Aksi takdirde talep reddedilir. Talebin reddine karşı, kanun yolu açıktır.
Uygulamada en çok karşılaşılan örnekler arasında;
- Bir taşınmazın satılmasının önlenmesi,
- Araç üzerinde ihtiyati tedbir şerhi konulması,
- Malvarlığının dondurulması,
- Şirket hesapları veya pay devrinin durdurulması
gibi durumlar yer alır.
Sonuç olarak, ihtiyati tedbir talebi, hakkın kaybolmasını önlemeye yönelik olarak mahkemeden dilekçeyle yapılır ve mahkeme, geçici bir denge sağlayarak hakkın korunmasına karar verebilir.
İhtiyati Tedbir Talebinde Bulunma Şartları Nelerdir?
Bir mahkemenin ihtiyati tedbir kararı verebilmesi için, yalnızca talep yeterli değildir. Kanun, bu konuda bazı ön koşulların yerine getirilmesini zorunlu kılmıştır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389 ve 390. maddelerine göre, aşağıdaki şartlar bulunmadıkça tedbir kararı verilemez:
- Talep Olmalıdır:
Mahkeme, kendiliğinden (re’sen) tedbir kararı veremez. Taraflardan birinin açık talebi bulunmalıdır. - Bir Hakkın Varlığı ve Tehlike Mevcut Olmalıdır:
Talep eden kişi, korunmaya değer bir hakkının bulunduğunu ve bu hakkın mevcut durum nedeniyle zarar görebileceğini veya elde edilmesinin zorlaşacağını göstermelidir. - Yaklaşık İspat Şartı:
Tedbir isteyen taraf, tam ispat değil; ancak hâkimin kanaatini uyandıracak ölçüde bir yaklaşık ispat ortaya koymalıdır. Örneğin, bir sözleşme, dekont, tapu kaydı, yazılı beyan veya benzeri delillerle haklılığını göstermelidir. - Tedbirle Önlenmek İstenen Zarar veya Tehlike Gerçek Olmalıdır:
Tedbir talebi, soyut bir endişeye dayanamaz. Ortada yakın, somut ve ciddi bir tehlike bulunmalıdır. - Orantılılık İlkesi:
Verilecek tedbir, amacını aşmamalı, ölçülü olmalıdır. Örneğin, 50.000 TL’lik bir alacak için 500.000 TL değerindeki taşınmazın tamamına tedbir konulması orantısızlık oluşturur. - Teminat Gösterilmelidir (Kural Olarak):
Tedbir isteyen taraf, haksız çıkması hâlinde karşı tarafın uğrayacağı muhtemel zararlara karşı teminat göstermelidir. Bu kuralın istisnaları aşağıda ayrıntılı olarak ele alınacaktır.
Mahkeme, bu şartları değerlendirirken hem dosya kapsamını hem de tarafların menfaat dengesini gözetir. İhtiyati tedbir, haksız uygulandığında büyük mağduriyetlere yol açabileceğinden, yargı mercileri genellikle ihtiyatlı ve sınırlı şekilde karar verir.
Bu yönüyle, ihtiyati tedbir, tarafların haklarını koruyan; fakat aynı zamanda geçici ve dengeleyici nitelikte bir yargısal müdahaledir.
İhtiyati Tedbirde Yaklaşık İspat Nedir?
Yaklaşık ispat, ihtiyati tedbir talebinde bulunan tarafın, hakkının varlığına dair tam delil sunmadan, ancak hâkimi inandıracak ölçüde kanıt ortaya koymasıdır. Burada amaç, davanın sonucunu peşinen belirlemek değil; mahkemeye, talep edilen tedbirin haklı bir temele dayandığını gösterebilmektir.
Madde gerekçesinde belirtildiği üzere, hâkim iddianın ağırlıklı ihtimalle doğru olduğu kanaatine varmalıdır. Yani, zayıf bir ihtimal de olsa aksinin mümkün olduğu ihtimali göz ardı edilmez. Bu nedenle, ihtiyati tedbir kararı verilirken tam ispat aranmaz, ancak sırf soyut iddia da yeterli sayılmaz.
Uygulamada yaklaşık ispat şu belgelerle sağlanabilir:
- Sözleşme, senet, fatura veya yazılı anlaşmalar,
- Tapu kayıtları veya ruhsat belgeleri,
- Taraflar arasındaki yazışmalar, e-postalar, mesaj kayıtları,
- Bilirkişi ön raporu veya keşif tutanağı gibi somut dayanaklar.
Örneğin, bir araç satışı sonrasında aracın haksız devrini önlemek isteyen alıcı, satış bedelini ödediğine dair banka dekontunu sunarak yaklaşık ispat yükümlülüğünü yerine getirebilir.
Yaklaşık ispat, geçici hukuki koruma tedbirlerinde (örneğin ihtiyati haciz veya ihtiyati tedbir) aranır; çünkü bu tedbirler genellikle acele ve sınırlı incelemeyle verilir. Bu yüzden, hâkim tüm delilleri inceleyemez; sadece ilk bakışta haklılık izlenimi arar.
İhtiyati Tedbirde Teminat Gösterilmesi Zorunlu mudur?
İhtiyati tedbir talep eden, haksız çıkması hâlinde karşı tarafın veya üçüncü kişilerin uğrayabileceği muhtemel zararları güvence altına almak için teminat göstermek zorundadır. Bu kural, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 392. maddesinde açıkça düzenlenmiştir.
Ancak bu zorunluluğun istisnaları da vardır. Şöyle ki;
- Talep resmî belgeye veya kesin bir delile dayanıyorsa,
- Durumun özelliği ve aciliyeti teminat aranmamasını gerektiriyorsa,
mahkeme gerekçesini açıkça belirtmek suretiyle teminatsız tedbir kararı verebilir.
Bunun dışında, adli yardımdan yararlanan kişiler için de teminat gösterme yükümlülüğü bulunmamaktadır.
Teminatın türü ve miktarı, mahkeme tarafından belirlenir. Uygulamada genellikle;
- Nakit para,
- Banka teminat mektubu,
- Nadiren değerli evrak veya menkul kıymet şeklinde teminatlar kabul edilmektedir.
Teminatın amacı, haksız tedbir nedeniyle karşı tarafın uğrayabileceği zararı tazmin edebilmek ve bu yolla taraflar arasındaki menfaat dengesini korumaktır.
Örneğin, bir aracın satışının tedbiren durdurulması hâlinde, araç sahibi bu durumdan ekonomik zarar görebilir. Tedbir talep edenin yatırdığı teminat, bu zararın tazmini için güvence teşkil eder.
Ayrıca, asıl davaya ilişkin hükmün kesinleşmesinden veya ihtiyati tedbirin kalkmasından itibaren bir ay içinde tazminat davası açılmazsa, teminat iade edilir.
İhtiyati Tedbir Kararının İçeriği Nasıldır?
Mahkeme, ihtiyati tedbir kararı verirken kararın içeriğini açık, tereddüde yer bırakmayacak biçimde düzenlemek zorundadır. Bu husus, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 391. maddesinde ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
Maddeye göre, mahkeme zararı veya sakıncayı ortadan kaldıracak, mevcut durumu koruyacak ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması yönünde karar verebilir. Bu çerçevede, tedbir kararı aşağıdaki unsurları içermelidir:
- Taraf Bilgileri:
Tedbir talep edenin, varsa kanuni temsilcisi veya vekilinin; ayrıca karşı tarafın kimlik ve adres bilgileri açıkça yazılır. - Tedbirin Dayanak Sebep ve Delilleri:
Kararın hangi olay, hukuki neden ve delillere dayandığı belirtilir. Hâkim, neden tedbir kararı verdiğini gerekçeli biçimde açıklar. - Tedbirin Konusu ve Kapsamı:
Ne tür bir tedbir verildiği, neyin üzerinde uygulandığı (örneğin taşınmaz, araç, alacak hakkı vb.) açık biçimde gösterilir. - Teminat Bilgisi:
Talepte bulunanın göstereceği teminatın türü ve miktarı kararda yer alır. - Uygulama Şekli:
Kararın nasıl uygulanacağı (örneğin tapuda şerh, araç kayıtlarına bildirim, hesap blokesi vb.) net olarak belirtilir.
Ayrıca, mahkeme tedbir talebinin reddi hâlinde de gerekçesini ayrıntılı şekilde yazmak zorundadır. Kararın hangi sebeple reddedildiği belirtilmeden verilen kararlar, kanun yolu incelemesinde kaldırılabilir.
İhtiyati Tedbir ile İhtiyati Haciz Arasındaki Farklar Nelerdir?
Her iki kurum da geçici hukuki koruma niteliğinde olmakla birlikte, amaçları ve uygulama alanları bakımından önemli farklar içerir. İhtiyati tedbir genel bir koruma yolu iken, ihtiyati haciz sadece para alacakları için uygulanabilir.
Aşağıda bu farklar ayrıntılı şekilde özetlenmiştir:
| Kıyas Unsuru | İhtiyati Tedbir | İhtiyati Haciz |
|---|---|---|
| Dayandığı Kanun | 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu | 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu |
| Kapsamı | Her türlü hak, eşya veya ilişki üzerinde uygulanabilir. | Sadece rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş para alacakları içindir. |
| Amacı | Tarafın hakkının korunması, mevcut durumun sabit kalması. | Borçlunun mallarının kaçırılmasını önleyerek alacağın tahsilini güvenceye almak. |
| Talep Şartı | Bir hakkın elde edilmesinin zorlaşması veya imkânsızlaşması endişesi. | Borçlunun mal kaçırma tehlikesi veya borcu ödememesi riski. |
| Uygulama Merci | Karar mahkeme tarafından verilir; uygulama icra dairesi veya yazı işleri müdürü aracılığıyla yapılabilir. | Karar mahkemece verilir, uygulama icra dairesi tarafından yapılır. |
| Teminat | Talep eden genellikle teminat göstermek zorundadır. | Alacaklı da teminat yatırmak zorundadır. |
| Kapsam | Her türlü mal, hak veya eylem üzerinde olabilir. | Yalnızca taşınır, taşınmaz veya alacak üzerinde haciz konulabilir. |
| Sonuç | Dava sonuçlanana kadar geçici koruma sağlar. | Haciz konusu mallar paraya çevrilmeden kesin hacze dönüşebilir. |
Özetle;
- İhtiyati tedbir, her türlü hakkın korunması için geniş kapsamlı bir önlemdir.
- İhtiyati haciz ise yalnızca para alacakları için söz konusu olur.
Örneğin, bir şirketin taşınmazını satmasını engellemek için ihtiyati tedbir, borçlunun borcunu ödememesi tehlikesine karşı mallarına el konulması için ise ihtiyati haciz talep edilir.
Her iki koruma türü de geçici niteliktedir ve karardan sonra belirli süre içinde esas dava açılmazsa kendiliğinden kalkar.
İhtiyati Tedbir Kararının Uygulama Süreci Nasıldır?
İhtiyati tedbir kararı, mahkeme tarafından verildikten sonra belirli usullere uyularak uygulanabilir hâle gelir. Uygulama süreci, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 393. maddesinde ayrıntılı biçimde düzenlenmiştir.
1. Uygulama Süresi
Kararın verilmesinden sonra, tedbir isteyen tarafın bu kararı bir hafta içinde uygulamasını talep etmesi gerekir. Aksi hâlde, kanuni süre içinde dava açılmış olsa bile tedbir kararı kendiliğinden ortadan kalkar.
2. Uygulama Mercii
Tedbirin uygulanması, kararda belirtildiği şekilde:
- Kararı veren mahkemenin yargı çevresinde bulunan icra dairesi tarafından,
- Veya mahkeme tarafından açıkça görevlendirilmişse mahkeme yazı işleri müdürü tarafından yapılır.
Bu kapsamda mahkeme, tedbir kararında uygulamadan sorumlu merciyi açıkça göstermelidir.
3. Zor Kullanma Yetkisi
Tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf direnç gösterirse, uygulamayı gerçekleştiren memur zor kullanma yetkisine sahiptir. Gerekli hâllerde kolluk kuvvetleri ve hatta köylerde muhtarlar bile yardım etmekle yükümlüdür.
4. Uygulama Tutanağı
Tedbirin yerine getirilmesi sırasında memur tarafından bir tutanak düzenlenir. Bu tutanakta:
- Tedbir konusu,
- Tedbirin yapıldığı yer,
- Tarafların beyanları ve varsa itirazları belirtilir.
Hazırlanan tutanak, hazır bulunmayan taraflara ve ilgili üçüncü kişilere tebliğ edilir.
5. Tedbirin Uygulama Biçimi
Tedbirin türüne göre uygulama farklılık gösterir:
- Araç üzerindeki ihtiyati tedbir: Trafik tescil müdürlüğüne yazı yazılarak satış ve devir işlemleri durdurulur.
- Taşınmaz üzerindeki ihtiyati tedbir: Tapu müdürlüğüne bildirilerek tedbir şerhi işlenir.
- Banka hesabı veya alacak hakkı üzerindeki tedbir: İlgili banka veya kurumlara blokaj yazısı gönderilir.
- Hizmet veya eylemle ilgili tedbir: İlgili kişi veya kuruma, belirli bir işlemi yapmaması yönünde tebligat yapılır.
6. Kanun Yoluna Başvuru
Tedbirin uygulanmasından sonra, taraflardan biri karara karşı itiraz edebilir. Bu durumda mahkeme, dosya üzerinden veya duruşmalı şekilde tedbirin kaldırılması ya da değiştirilmesi yönünde karar verebilir.
İhtiyati Tedbir Kararına İtiraz Edilebilir mi?
Evet, ihtiyati tedbir kararına itiraz edilebilir. Bu husus, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 394. maddesinde açıkça düzenlenmiştir. Kanuna göre, karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına karşı, ilgili taraf belirli süre içinde itiraz hakkını kullanabilir.
1. Kimler İtiraz Edebilir?
- Aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen taraf,
- Tedbirin uygulanmasıyla menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü kişiler
itiraz hakkına sahiptir.
2. İtiraz Süresi
İtiraz süresi, durumuna göre değişir:
- Karşı taraf uygulama sırasında hazırsa: Tedbirin uygulanmasından itibaren bir hafta içinde,
- Hazır değilse: Tedbir tutanağının kendisine tebliğinden itibaren bir hafta içinde itiraz edebilir.
Bu süre hak düşürücü niteliktedir; süresi geçtikten sonra yapılan itirazlar dikkate alınmaz.
3. İtirazın Gerekçesi ve Dilekçesi
İtiraz dilekçeyle yapılır ve dilekçede;
- İtiraz sebepleri (örneğin tedbir şartlarının oluşmadığı, yetkisizlik, teminatın yetersizliği),
- Dayanak deliller (örneğin borcun ödendiğine dair belge, taraflar arasında anlaşma vb.)
açıkça gösterilmelidir.
Bu dilekçeler uygulamada “ihtiyati tedbir kararına itiraz dilekçesi” olarak adlandırılır.
4. İtirazın İncelenmesi
Mahkeme, itiraz üzerine ilgilileri duruşmaya davet eder. Taraflar gelmezse, mahkeme dosya üzerinden inceleme yaparak karar verebilir.
Mahkeme itirazı değerlendirirken:
- Tedbirin şartlarının mevcut olup olmadığını,
- Yetki ve teminat konularını,
- Tarafların delil durumunu dikkate alır.
5. Karar Seçenekleri
İtiraz sonucunda mahkeme;
- Tedbir kararını değiştirebilir,
- Kaldırabilir,
- Veya aynen devamına karar verebilir.
İtiraz üzerine verilen bu kararlar da kanun yoluna (örneğin istinaf) tabidir ve bu başvurular öncelikle incelenir.
6. Teminatla Tedbirin Kaldırılması
Aleyhine tedbir konulan taraf, uygun teminat göstererek tedbirin kaldırılmasını veya değiştirilmesini isteyebilir. Bu durumda mahkeme, teminatı yeterli görürse tedbirin kaldırılmasına karar verebilir.
İhtiyati Tedbir Kararının Kaldırılması Mümkün müdür?
Evet, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması mümkündür. Çünkü bu kararlar geçici nitelikte olup, tarafların veya koşulların değişmesi hâlinde mahkemece yeniden değerlendirilir.
Tedbirin kaldırılması hem itiraz yoluyla hem de koşulların ortadan kalkması sebebiyle talep edilebilir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 394. maddesi, bu konuda başvurulabilecek yolları açıkça düzenler.
1. İtiraz Üzerine Kaldırma
Aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen taraf, mahkemeye itiraz ederek kararın kaldırılmasını isteyebilir.
İtiraz dilekçesinde;
- Tedbirin şartlarının oluşmadığı,
- Mahkemenin yetkisiz olduğu,
- Teminatın eksik veya yetersiz olduğu gibi nedenler açıkça belirtilmelidir.
Mahkeme, itirazı değerlendirerek tedbirin değiştirilmesine, kaldırılmasına veya devamına karar verebilir.
2. Şartların Ortadan Kalkması Nedeniyle Kaldırma
Tedbir kararı verildikten sonra, karara gerekçe oluşturan durumlar ortadan kalkabilir.
Örneğin:
- Taraflar arasındaki uyuşmazlık sona ermişse,
- Hakkın ihlali veya zarara uğrama tehlikesi kalmamışsa,
- Taraf, dava konusunu koruyacak başka bir teminat göstermişse,
mahkeme tedbiri kaldırabilir.
3. Talep Üzerine veya Re’sen Kaldırma
Kural olarak mahkeme tedbiri re’sen (kendiliğinden) kaldıramaz. Ancak, tarafların başvurusu üzerine veya yargılama sürecinde tedbirin dayanağının ortadan kalktığı açıkça anlaşılıyorsa, mahkeme talep üzerine tedbiri kaldırır.
4. Teminat Gösterilerek Kaldırma
Aleyhine tedbir konulan taraf, uygun bir teminat gösterdiğinde mahkeme, tedbirin kaldırılmasına veya değiştirilmesine karar verebilir. Bu durum, özellikle ticari uyuşmazlıklarda sık görülür.
5. Kanun Yolu
Tedbirin kaldırılmasına veya devamına ilişkin verilen kararlar da istinaf kanun yoluna tabidir. Başvuru, öncelikli olarak incelenir ve karar kesin nitelik taşır.
Araç İhtiyati Tedbir Kaldırma Dilekçesi (Örnek)
Aşağıda, mahkemeye sunulabilecek araç üzerindeki ihtiyati tedbirin kaldırılması dilekçesi örneği yer almaktadır. Dilekçe, somut olaya göre düzenlenmeli ve deliller mutlaka eklenmelidir.
T.C. [İLGİLİ MAHKEME ADI] HÂKİMLİĞİ’NE
(Asliye Hukuk / Aile / Ticaret vb. uygun mahkeme adı yazılmalıdır.)
DOSYA NO: …/… E.
DAVACI : [Ad Soyad / T.C. Kimlik No / Adres]
VEKİLİ : [Varsa Avukatın Adı Soyadı, Baro ve Sicil No]
DAVALI : [Ad Soyad / T.C. Kimlik No / Adres]
KONU : Araç üzerindeki ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebimizden ibarettir.
AÇIKLAMALAR
- Mahkemenizin …/…/… tarih ve …/… E. sayılı dosyası kapsamında, müvekkilime ait [plaka no] plakalı araç üzerine ihtiyati tedbir konulmuştur.
- Ancak tedbir kararına neden olan şartlar ortadan kalkmıştır. Araca ilişkin borç tamamen ödenmiş, taraflar arasında uyuşmazlık sona ermiş olup, tedbirin devam etmesi hakkaniyete aykırı bir sonuç doğurmaktadır.
- Ayrıca, araç tedbir nedeniyle kullanılamaz hâle gelmiş ve müvekkil mağduriyet yaşamaktadır. Artık tedbirin devamını gerektiren hukuki bir neden kalmamıştır.
- 6100 sayılı HMK’nın 394. maddesi uyarınca, koşulların değişmesi hâlinde tedbirin kaldırılması mümkündür. Bu doğrultuda, mevcut tedbirin kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir.
HUKUKİ NEDENLER :
HMK m. 389 ve devamı, 394 vd., ilgili mevzuat hükümleri.
DELİLLER :
- Ödeme dekontları
- Taraflar arasında yapılan anlaşma örneği
- Araç tescil kayıtları
- Tanık beyanları ve sair deliller
SONUÇ ve İSTEM :
Yukarıda arz edilen nedenlerle; müvekkilime ait [plaka no] plakalı araç üzerindeki ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygıyla arz ve talep ederiz.
Tarih: … / … / 20…
Saygılarımızla,
İmza
[Ad Soyad / Avukat Ad Soyad]
Mal Varlığı Üzerindeki Tedbir Nasıl Kaldırılır?
Mal varlığı üzerindeki ihtiyati tedbir, dava sürecinde hak kaybını önlemek için konulan geçici bir karardır. Ancak tedbir nedeni ortadan kalktığında kaldırılabilir.
Tedbirin kaldırılması için:
- Tedbirin konulduğu mahkemeye dilekçe verilir.
- Borcun ödendiği, uzlaşma sağlandığı veya gerekçenin ortadan kalktığı belgeler sunulur.
- Mahkeme inceleme yaparak şartların değiştiğini tespit ederse, tedbiri kaldırır ve ilgili kurumlara (tapu, banka, trafik tescil vb.) bildirim yapılır.
Kısacası, mal varlığı üzerindeki tedbir, mahkemeye yapılacak başvuru ve yeterli delillerle kaldırılabilir.
Tedbir Konulan Araç Kullanabilir mi?
Evet, tedbir konulan araç genellikle kullanılabilir, ancak satılamaz, devredilemez veya rehin edilemez.
Mahkeme kararıyla konulan ihtiyati tedbir, aracın mülkiyetine yönelik tasarruf işlemlerini durdurur; fakat aracın fiilen kullanılması genellikle yasaklanmaz.
Ancak bazı durumlarda mahkeme, aracın muhafaza altına alınmasına veya trafikten men edilmesine de karar verebilir. Bu durumda araç kullanılamaz.
Taşınmaz Üzerindeki İhtiyati Tedbirin Kaldırılması Dilekçesi (Örnek)
T.C. [İLGİLİ MAHKEME ADI] HÂKİMLİĞİ’NE
(Asliye Hukuk / Sulh Hukuk / Aile vb. uygun mahkeme adı yazılmalıdır.)
DOSYA NO: … / … E.
DAVACI : [Ad Soyad / T.C. Kimlik No / Adres]
VEKİLİ : [Varsa Avukatın Adı Soyadı, Baro ve Sicil No]
DAVALI : [Ad Soyad / T.C. Kimlik No / Adres]
KONU : Taşınmaz üzerindeki ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebidir.
AÇIKLAMALAR
- Mahkemenizin …/…/… tarih ve …/… E. sayılı dosyası kapsamında, müvekkilime ait [adres veya ada/parsel bilgisi] taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmuştur.
- Ancak tedbirin dayanağı olan uyuşmazlık sona ermiş, tedbirin devamını gerektirecek hukuki neden kalmamıştır.
- Tedbir nedeniyle taşınmaz üzerinde tasarruf işlemleri yapılamamakta, müvekkil mağduriyet yaşamaktadır.
- 6100 sayılı HMK’nın 394. maddesi uyarınca, şartların değişmesi hâlinde tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması mümkündür.
HUKUKİ NEDENLER :
HMK m. 389 ve devamı, m. 394 ve ilgili mevzuat hükümleri.
DELİLLER :
- Tapu kayıt örneği
- Ödeme belgeleri
- Uzlaşma tutanağı
- Diğer deliller
SONUÇ ve İSTEM :
Yukarıda açıklanan nedenlerle; müvekkilime ait [adres/adaparsel] taşınmaz üzerindeki ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygıyla arz ve talep ederiz.
Tarih: … / … / 20…
Saygılarımızla,
İmza
[Ad Soyad / Avukat Ad Soyad]
İhtiyati Tedbir İtirazı ile İlgili Yargıtay Uygulamaları
Yargıtay kararları, ihtiyati tedbir kurumunun sınırlarını ve uygulama esaslarını belirlemede büyük önem taşır. Mahkemeler, geçici nitelikte olan bu kararların davayı sonuçlandırıcı etki doğurmamasına, ölçülülük ilkesine uygun olmasına ve yaklaşık ispatın bulunmasına dikkat eder.
Aşağıda, ihtiyati tedbirle ilgili bazı emsal nitelikteki Yargıtay kararlarının özeti yer almaktadır:
1. İhtiyati Tedbir Kararı Esas Hakkı Önceden Belirleyemez
Yargıtay, davanın esasını çözecek veya sonucu öne çekecek şekilde tedbir verilmesini hukuka aykırı bulmaktadır.
“Davanın esasına temas eden, doğrudan asıl davanın sonucunu öne çekecek nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemez.”
(Yargıtay 9. HD, 09.09.2024 T., 2024/9410 E., 2024/10972 K.)
2. ‘Davalıdır’ Şerhi Tedbir Niteliğinde Değildir
Tapu kaydına “davalıdır” şerhi işlenmesi, tarafların tasarruf yetkisini kısıtlamadığı için ihtiyati tedbir kararı sayılmaz.
“Taşınmazların tapu kaydına ‘davalıdır’ şerhi işlenmesine dair ara kararlar, 6100 sayılı Kanun’un 389 ve devamı maddeleri anlamında ihtiyati tedbir niteliğinde değildir.”
(Yargıtay 11. HD, 19.02.2024 T., 2023/6403 E., 2024/1231 K.)
3. Yaklaşık İspat Yoksa Tedbir Verilemez
Mahkeme, ihtiyati tedbir talebinde bulunan tarafın yaklaşık ispat yükünü yerine getirmemesi hâlinde tedbir talebini reddeder.
“Dosya kapsamında davacının haklılığını yaklaşık ispata elverişli deliller bulunmadığından ihtiyati tedbir talebinin reddi gerekir.”
(Yargıtay 11. HD, 09.05.2024 T., 2023/377 E., 2024/3756 K.)
4. İhtiyati Tedbir Kararları Temyize Tabi Değildir
Yargıtay’a göre, ihtiyati tedbir kararları geçici nitelikte olduğundan temyiz edilemez, ancak istinaf yoluna başvurulabilir.
“İhtiyati tedbir taleplerinin reddiyle, bu taleplerin kabulü hâlinde itiraz üzerine verilecek kararlar, nihai karar olmadığından temyize tabi değildir.”
(Yargıtay 7. HD, 27.03.2023 T., 2023/128 E., 2023/1762 K.)
5. Harç Yatırılmadan Tedbir Talebi İncelenemez
Tedbir talep eden, başvuru harcını yatırmadığı sürece mahkeme esas hakkında inceleme yapamaz.
“İhtiyati tedbir talep edene, başvuru harcını tamamlaması için süre verilmesi; bu sürede harç tamamlanırsa tedbir talebinin esasının incelenmesi gerekir.”
(Yargıtay 3. HD, 16.06.2022 T., 2023/1582 E., 2023/5882 K.)
6. Geçici Ödeme Kararı Tedbir Sayılmaz
Türk Borçlar Kanunu’nun 76. maddesi uyarınca verilen geçici ödeme kararları, ihtiyati tedbir değil ara karar niteliğindedir.
“Geçici ödeme kararları ihtiyati tedbir niteliğinde olmayıp, ara karar mahiyetindedir ve ancak esas hükümle birlikte istinaf edilebilir.”
(Yargıtay 10. HD, 15.11.2021 T., 2023/9901 E., 2023/14123 K.)
7. Banka Teminat Mektubuna İlişkin Tedbirler
Yargıtay’a göre banka teminat mektubu, garanti akdi niteliğindedir; mahkeme kararıyla tedbir konulmadıkça banka ödeme yükümlülüğünden kaçınamaz.
“Banka, mahkeme kararıyla tedbir konulmadıkça ödeme yapmaktan kaçınamaz; teminat mektubunun geçersizliği gerekçe gösterilemez.”
(Yargıtay 19. HD, 15.04.2019 T., 2018/618 E., 2019/2564 K.)
Sıkla Sorulan Sorular:
İhtiyati Tedbir Nedir ?
“Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.”
İhtiyati tedbir kararını kim verir
İhtiyati tedbir kararı esas hakkında dava açılmadan evvel de aldırılabileceğinden, ilgili madde hükmünden açıkça anlaşılacağı üzere bu kararı vermek hususunda yetkili ve görevli mahkeme “esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkeme”dir.
İhtiyati tedbir satışa engel mi?
Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ),” (Y. 12. HD; 16.9.2005 tarih E. 2005/13877, K. 2005/17335 sayılı karar)
Avukat Fatih Tahancı, 2015 yılında Hukuk Fakültesini tam burslu, onur öğrencisi olarak Ankara’da tamamlamıştır. Avukatlık stajını Ankara Barosu nezdinde; ceza hukuku, sigorta hukuku, tazminat hukuku, iş hukuku, icra hukuku ve idare hukuku konularına odaklanmış çeşitli avukatlık bürolarında staj yaparak tamamlamıştır. Avukat Fatih Tahancı Çankaya/Ankara’da bulunan Tahancı Hukuk Bürosu’nda avukatlık faaliyeti göstermektedir.
merhaba icradan ihaleden bir arsa aldım üzerinde ihtiyati tedbir var mahkeme devam ediyor tapuyu alamadım paramı geri isteyince ihale kesinleştiği içinde parayida vermediler ne yapabilirim
Merhaba avukat bey sigara kaçakçılığından aracımız üzerine 2014 yılında konuşan tedbir hala kalkmadı nasıl bir yol izlemek lazım 05356538693
eşimle mal rejmi davasına girdik ama avkat tutma durumum yok bosanmamiz gerçekleşmedi bu konuda bana yardımcı olurmusunuz tesekkurler