İmam – Diyanet İşleri Başkanlığı | Güvenlik Soruşturması Olumsuz Sonuç | İdari Dava İptal Kararı
Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması olumsuz sonuçlandırılarak Diyanet İşleri Başkanlığı’nca sözleşmeli imam hatip olarak ataması yapılmayan müvekkil için Ankara 13. İdare Mahkemesi nezdinde açtığımız idari davada idari işlem hukuka aykırı bulunarak iptal kararı verildi. Yazımızda Ankara 13. İdare Mahkemesi tarafından verilen bu iptal kararını paylaştık.
T.C.
ANKARA
13. İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/
KARAR NO : 2020/
DAVACI :
VEKİLİ : ///
Adres
DAVALI : Diyanet İşleri Başkanlığı
DAVANIN ÖZETİ: 2019/1. dönem sözleşmeli personel alımları kapsamında sözleşmeli imam-hatip olarak Muğla ili Menteşe ilçesi Yenice Mahallesi 1.camiine yerleştirilen davacı tarafından, güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandığından bahisle atamasının yapılmamasına yönelik Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 04/07/2019 tarih ve E:333353 sayılı işleminin; sabıka kaydı cezası bulunmadığı, terör örgütlerine irtibatı/iltisakı olmadığı iddialarıyla hukuka aykırı olduğundan bahisle iptali ve atama tarihinden itibaren mahrum kaldığı özlük ve maddi haklarının ödenmesi istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Davacı hakkında Diyanet İşleri Başkanlığı’nca yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması neticesinde elde edilen bilginin değerlendirilmesi neticesinde tesis edilen işlem hukuka uygun olduğu için davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Ankara 13. İdare Mahkemesi’nce, davacının 21.1.2020 tarihli dilekçe ile duruşma talebinden vazgeçtiği ve dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden davacı tarafından ikinci kez talep edilen yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin dava dosyasının esası hakkında gereği görüşüldü:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48. maddesinin Devlet memurluğuna alınacaklarda aranacak genel şartların sayıldığı 1. fıkrasının (A) bendine, 29/10/2016 tarih ve 29872 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 3/10/2016 tarih ve 676 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 74. maddesiyle eklenen ve sonrasında 1/2/2018 tarih ve 7070 sayılı Kanunun 60. maddesiyle aynen kabul edilen 8. alt bendinde, “güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak” şartına yer verilmiştir.
Yukarıda anılan 7070 sayılı Kanun’un 60. maddesi ile devlet memurluğuna alımlarda güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılması zorunlu hale getirilmiştir. Ancak 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun devlet memurluğuna alınacaklarda genel ve özel şartları düzenleyen 48. maddesinin 1. fıkrasının (A) bendine eklenen (8) numaralı alt bendinin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle açılan iptal davasında, Anayasa Mahkemesi’nin 24/7/2019 tarih ve E:2018/73, K:2019/65 sayılı kararında, “Bu bağlamda güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasıyla elde edilen veriler kişisel veri niteliğindedir. Kuralla güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kapsamında kamu mercileri tarafından özel yaşamı ile ilgili sorular sorulması da dâhil olmak üzere bir bireyin özel hayatı, iş ve sosyal yaşamıyla ilgili bilgilerinin alınması, kaydedilmesi ve kullanılması özel hayata saygı hakkına sınırlama niteliğindedir.
Anayasa’nın 129. maddesinin birinci fıkrasında memurlar ve kamu görevlilerinin Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunma yükümlülükleri düzenlenmiştir. Belirtilen hususlar gözetilerek kamu görevlerine atanacak kişiler bakımından birtakım şartlar getirilmesi doğaldır. Bu şekilde aranan nitelikler kamu hizmetinin etkin ve sağlıklı bir biçimde yürütülmesi amacına yöneliktir. Dolayısıyla kamu görevine atanmadan önce kişilerin güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının yapılmasını öngören kural kanun koyucunun takdir yetkisindedir. Ancak bu alanda düzenleme getiren kuralların kamu makamlarına hangi koşullarda ve hangi sınırlar içinde tedbirler uygulama ve özel hayatın gizliliğine yönelik müdahalelerde bulunma yetkisi verildiğini yeterince açık olarak göstermesi ve olası kötüye kullanmalara karşı yeterli güvenceleri sağlaması gerekir.
Kuralda güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılması memurluğa alımlarda genel şartlar arasında sayılmasına karşın güvenlik soruşturmasına ve arşiv araştırmasına konu edilecek bilgi ve belgelerin neler olduğuna, bu bilgilerin ne şekilde kullanılacağına, hangi mercilerin soruşturma ve araştırmayı yapacağına ilişkin herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. Diğer bir ifadeyle güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının yapılmasına ve elde edilecek verilen kullanılmasına ilişkin temel ilkeler belirlenmeksizin kuralla sadece güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılması devlet memurluğuna alımlarda aranacak şartlar arasında sayılmıştır.
Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda devlet memurluğuna atanmada esas alınacak kişisel veri niteliğindeki bilgilerin alınmasına, kullanılmasına ve işlenmesine yönelik güvenceler ve temel ilkeler kanunla belirlenmeksizin bunların alınmasına ve kullanılmasına izin verilmesi Anayasa’nın 13., 20. ve 128. maddeleriyle bağdaşmamaktadır.” gerekçelerine yer verilmek suretiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendine eklenen (8) numaralı alt bendinin iptaline karar verilmiş ve söz konusu karar 29/11/2019 tarih ve 30963 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
T.C. Anayasasının “Anayasa Mahkemesinin Kararları” başlıklı 153. maddesinin son fıkrasında, Anayasa Mahkemesi kararlarının Resmi Gazetede hemen yayımlanacağı ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlayacağı hükmüne yer verilmiştir.
Bir kanun ya da kanun hükmünde kararnamenin uygulanması üzerine tesis edilen idari işlemlerin iptali istemiyle dava açmak durumunda kalan ve Anayasanın 152. maddesi uyarınca itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurulmasını isteme hakkına sahip olan kişilerin, uyuşmazlığa konu idari işleme dayanak alınan kanun maddesine karşı Anayasanın 150. maddesi uyarınca iptal davası açılması veya 152. maddesi uyarınca itiraz yoluyla yapılan başvuru sonucunda ilgili kanun maddesinin Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş olması halinde iptal hükmünün hukuki sonuçlarından yararlanmaları gerekeceği açıktır.
Bu nedenle, yukarıda yer verilen Anayasanın 153. maddesine göre, yasama, yürütme ve yargı organları için bağlayıcı olan Anayasa Mahkemesinin söz konusu kararının, bu karardan önce açılmış bulunan ve henüz sonuçlanmamış olan tüm davalara uygulanması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, 2019/1. dönem sözleşmeli personel alımları kapsamında sözleşmeli imam-hatip olarak Muğla ili Menteşe ilçesi Yenice Mahallesi 1.camiine yerleştirilen davacının, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz olması sebebiyle Diyanet İşleri Başkanlığı‘nca göreve başlatılmamamasına karar verilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, dava konusu işlemin yasal dayanağı olan 657 sayılı Kanun’un 48. maddesinin 1. fıkrasının (A) bendinin 8 numaralı alt bendinde yer alan ve devlet memurluğuna girişte güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılması gerektiğine ilişkin düzenlemenin, Anayasa Mahkemesi’nin 24/7/2019 tarih ve E:2018/73, K:2019/65 sayılı kararıyla iptal edildiği anlaşılmakla, davacının güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlandığından bahisle tesis edilen ve yasal dayanağı kalmayan dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, hukuka aykırılığı ortaya konulan dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının davacıya ödenmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının davalı idarece davacıya ödenmesine, aşağıda dökümü yapılan 268,50-TL yargılama giderinin ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.700,00-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, istemi halinde kullanılmayan 89,60-TL YD harcının ve talep edilmemesi halinde karar kesinleştikten sonra artan posta ücretinin davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Ankara Bölge İdare Mahkemesi’ne istinaf yolu açık olmak üzere 28/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İmamlık Güvenlik Soruşturmasında Nelere Bakılır?
İmam olarak göreve atanacak kişiler için yapılan güvenlik soruşturması, kamu hizmetinin güvenilir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla gerçekleştirilir. Bu süreçte, adayın devlete, anayasal düzene ve toplumsal değerlere bağlılığı esas alınır. Güvenlik soruşturması, 4045 sayılı Kanun, 7315 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre yürütülür.
İmamlık güvenlik soruşturmasında incelenen başlıca kriterler şunlardır:
- Adli Sicil ve Sabıka Kaydı:
- Kasten işlenen suçlar, yüz kızartıcı fiiller veya devlet güvenliğine karşı suçlar yönünden kayıt araştırması yapılır.
- Terör Örgütleriyle İrtibat ve İltisak:
- FETÖ, PKK, DEAŞ gibi terör örgütleriyle doğrudan veya dolaylı bir bağlantı olup olmadığı araştırılır.
- Sosyal medya paylaşımları, geçmiş dernek/vakıf üyelikleri ve dijital izler de bu kapsamda değerlendirilebilir.
- Devlete ve Anayasal Düzenine Bağlılık:
- Adayın anayasal düzene, laiklik ilkesine ve devlet kurumlarına karşı tutumları incelenir.
- Mali Durum ve Yasadışı Finansal İlişkiler:
- Kayıt dışı gelir, yasa dışı bağış veya finansal bağlantı olup olmadığı araştırılır.
- Aile ve Yakın Çevre İncelemesi:
- Adayın eşi, anne-babası veya birinci derece yakınlarının sabıka durumu ve güvenlik açısından risk teşkil edip etmediği değerlendirilir.
- Uyuşturucu ve Organize Suç Bağlantısı:
- Uyuşturucu, kaçakçılık veya organize suç gruplarıyla irtibat olup olmadığı incelenir.
Bu soruşturma, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve gerektiğinde Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından yürütülür. Olumsuz bir bulgu tespit edilmesi durumunda adayın ataması yapılmayabilir veya süreç durdurulabilir.
Diyanet Güvenlik Soruşturması
Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde imam, müezzin, vaiz veya Kur’an kursu öğreticisi olarak görev alacak kişiler için güvenlik soruşturması zorunludur. Bu süreç, 7315 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu kapsamında yürütülür ve adayın devlet hizmetine uygunluğunu tespit etmeyi amaçlar.
Soruşturma kapsamında;
- Adli sicil ve sabıka durumu
- Terör örgütleriyle irtibat veya iltisak (FETÖ, PKK, DEAŞ vb.)
- Devlete, anayasal düzene ve laiklik ilkesine bağlılık
- Mali durum ve yasadışı finansal ilişkiler
- Aile ve yakın çevrenin güvenlik geçmişi
- Uyuşturucu, organize suç veya yasa dışı yapılanmalarla bağlantı
Bu araştırma, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve gerektiğinde Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından yapılır.
Araştırma Emniyet, Jandarma ve MİT tarafından yapılır. Olumsuz tespit halinde atama yapılmaz; adayın itiraz ve yargı yoluna başvurma hakkı vardır.
Diyanet Güvenlik Soruşturması Ne Kadar Sürer?
Diyanet güvenlik soruşturması, başvuru tamamlandıktan sonra genellikle 30 ila 60 gün arasında sonuçlanır. Ancak sürenin kesinliği, adayın ikamet ettiği yer, araştırmayı yürüten kurumların yoğunluğu ve inceleme kapsamına göre değişebilir.
Soruşturma süreci; Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve gerektiğinde MİT tarafından yürütülür. Bilgilerin doğrulanması, arşiv araştırması ve değerlendirme aşamaları tamamlandıktan sonra sonuç Diyanet İşleri Başkanlığına iletilir.
Bazı durumlarda özellikle çok sayıda başvuru yapıldığında veya adayın geçmişine dair detaylı inceleme gerektiğinde süreç 3 aya kadar uzayabilir.