İsveç Boşanma Kararının Türkiye’de Tanıma ve Tenfizi
İsveç’te boşanmış olan Türk vatandaşlarının, bu boşanmanın Türkiye’de geçerli hale gelmesi için belirli bir süreci tamamlaması gerekir. İsveç mahkemelerince verilen boşanma kararları, Türkiye’de tanıma ve tenfiz işlemleri yapılmadıkça resmi olarak geçerli sayılmaz. Bu nedenle, İsveç’te boşanmış çiftlerin medeni durumlarını Türkiye nüfus kayıtlarında da güncellemeleri zorunludur.
Yurtdışı boşanma kararlarının Türkiye’de geçerli olabilmesi için iki yol bulunmaktadır: idari tanıma işlemi (konsolosluk veya nüfus müdürlüğü üzerinden) ve tanıma-tenfiz davası (mahkeme kararıyla). Her iki yöntemde de kararın kesinleşmiş, apostil onaylı ve Türkçeye çevrilmiş olması gerekir.
Bu süreç, yalnızca medeni durumu güncellemekle kalmaz, aynı zamanda tarafların yeniden evlenebilmesi, mal paylaşımı, nafaka ve velayet gibi hukuki işlemleri yapabilmeleri açısından da büyük önem taşır.
Yurtdışı boşanma kararlarının Türkiye’de kolaylıkla geçerli hale gelmesi, son yıllarda yapılan düzenlemelerle mümkün hale gelmiştir. Bu bağlamda sıkça duyulan “yurtdışı boşanma kararları artık Türkiye’de de geçerli” ifadesi, doğru belgelerle ve prosedürlerin eksiksiz uygulanmasıyla gerçeğe dönüşebilmektedir.
Yabancı ülke adlî veya idarî makamlarınca verilen boşanma kararlarının nüfus
kütüğüne tescili
MADDE 27/A – (Ek: 17/4/2017-KHK-690/4 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7077/3 md.)
(1) Yabancı ülke adlî veya idarî makamlarınca boşanmaya, evliliğin butlanına, iptaline veya mevcut olup olmadığının tespitine ilişkin olarak verilen kararlar; bizzat veya vekilleri aracılığıyla tarafların birlikte veya taraflardan birinin ölmüş ya da yabancı olması halinde Türk vatandaşı olan diğer taraf veya vekilinin tek başına başvurması, verildiği devlet kanunlarına göre konusunda yetkili adlî veya idarî makam tarafından verilmiş ve usulen kesinleşmiş olması ve Türk kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması şartlarıyla nüfus kütüğüne tescil edilir.
(2) Nüfus kütüğüne yapılacak tescil işlemleri, yurt dışında kararın verildiği ülkedeki dış temsilcilikler, yurt içinde ise Bakanlık tarafından belirlenen nüfus müdürlükleri tarafından yapılır.
(3) Bu maddede sayılan şartlar yerine getirilmediği gerekçesiyle tescil talebi reddedilen kararların Türkiye’de tanınması, 27/11/2007 tarihli ve 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun uyarınca yapılır.
(4) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlık tarafından yönetmelikle
belirlenir.
İlgili maddeden de anlaşılacağı üzere İsveç’te verilen boşanma kararı konsolosluk ya da yetkili nüfus müdürlüğü aracılığı ile tanınabilir. Başvuru sırasında bazı belgeler aranmaktadır. Bunlar İsveç’te verilen boşanma kararının aslı, kararın kesinleşme şerhi, apostilli damgası ve bunların noterlik ya da konsolosluk onaylı Türkçe tercümesi. Kesinleşme şerhi ile boşanma kararına karşı itiraz yollarının kapandığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere kesinleşmemiş mahkeme kararının Türkiye’de tanınması mümkün değildir. Bu sebeple boşanma kararında bu kararın hangi tarihte kesinleştiğinin yazması önemlidir.
İsveç’te Verilen Boşanma Kararlarının Türkiye’de Tanınması Şartları
İsveç mahkemeleri tarafından verilen boşanma kararlarının Türkiye’de tanınması, belirli yasal şartlara tabidir. Türkiye’de geçerli olabilmesi için kararın kesinleşmiş, apostil onaylı ve Türkçeye yeminli tercüme edilmiş olması gerekir. Bu belgeler olmadan tanıma işlemi yapılamaz.
İsveç’te verilen boşanma kararlarının Türkiye’de tanınması iki şekilde mümkündür:
- Konsolosluk veya nüfus müdürlüğü aracılığıyla idari tanıma
- Tanıma ve tenfiz davası yoluyla mahkeme kararı alınarak
İdari tanıma yöntemi, en hızlı ve kolay yoldur. Ancak bunun için her iki eşin de birlikte başvuru yapması şarttır. Eğer taraflardan biri başvuruya katılmazsa veya taraflardan biri Türk vatandaşı değilse, tanıma işlemi mahkeme yoluyla gerçekleştirilir.
Bu kapsamda, yurtdışında boşanmanın Türkiye’de tanınması, yalnızca nüfus kayıtlarının güncellenmesi açısından değil, tarafların yeniden evlenebilmesi ve medeni durumlarının resmiyet kazanması açısından da önemlidir. Tanıma yapılmadığı takdirde, Türkiye’de hâlâ evli göründükleri için yeni bir evlilik geçersiz sayılır.
Tanıma işlemlerinde eksik veya hatalı belgeler süreci uzatabilir. Bu nedenle başvurunun bir yurtdışı boşanma avukatı tarafından hazırlanması, hem sürenin kısalmasını hem de hata payının azalmasını sağlar.
Konsolosluk veya Nüfus Müdürlüğü Üzerinden Tanıma İşlemi
İsveç boşanma kararının Türkiye’de tanınması süreci, tarafların birlikte başvuru yapması halinde konsolosluk veya nüfus müdürlüğü üzerinden doğrudan gerçekleştirilebilir. Bu yöntem, dava açmadan ve mahkeme süreciyle uğraşmadan boşanmanın Türkiye’de geçerli hale gelmesini sağlar.
Bu başvuru sırasında bazı belgelerin eksiksiz olarak ibraz edilmesi gerekir. Başlıca belgeler şunlardır:
- İsveç mahkemesi tarafından verilmiş boşanma kararının aslı,
- Kararın kesinleşme şerhi,
- Belgelerin apostil onaylı olması,
- Tüm belgelerin Türkçeye noter veya konsolosluk onaylı tercümesi.
Belgelerdeki bilgilerde herhangi bir eksiklik veya hatalı çeviri bulunması durumunda başvuru reddedilebilir. Özellikle kararın kesinleşme tarihi, tanıma işleminin en önemli unsurlarından biridir. Çünkü Türkiye’de yalnızca kesinleşmiş boşanma kararları tanınabilir.
Bu aşamada yapılan işlemler, tarafların medeni durumunun nüfus kayıtlarına işlenmesi anlamına gelir. İşlem tamamlandığında, tarafların kimlik ve nüfus kayıtlarında “boşanmış” ibaresi yer alır. Bu işlemle birlikte taraflar, Türkiye’de de hukuken boşanmış sayılır.
Eşlerin Birlikte Başvurusu Şartı
İsveç’te verilen boşanma kararlarının Türkiye’de idari yolla tanınabilmesi için temel koşullardan biri, her iki eşin birlikte başvuru yapmasıdır. Bu şart, yalnızca tarafların Türk vatandaşı olması halinde aranır. Eğer taraflardan biri yabancı uyrukluysa, Türk vatandaşı olan eşin tek başına başvuru yapması yeterlidir.
Eşlerin birlikte başvuru yapması, konsolosluk veya nüfus müdürlüğü nezdinde gerçekleştirilebilir. Başvuruda her iki tarafın da hazır bulunması ya da avukatları aracılığıyla vekâlet yoluyla temsil edilmeleri mümkündür. Avukat aracılığıyla yapılacak başvurularda, vekâletnamede tanıma işlemi yapma yetkisi açıkça belirtilmelidir.
Birlikte başvuru şartı, hem tarafların iradelerini doğrulamak hem de olası uyuşmazlıkların önüne geçmek amacıyla getirilmiştir. Bu sayede, boşanmanın karşılıklı kabul edildiği ve herhangi bir itirazın bulunmadığı resmen tespit edilir.
Ancak, taraflardan biri başvuruya katılmazsa ya da iletişime geçilemezse, bu durumda tanıma ve tenfiz davası açılması zorunlu hale gelir. Mahkeme yoluyla yapılacak tanıma işlemi, idari başvuruya kıyasla daha uzun sürse de tek taraflı başvuru imkânı sağlar.
Eşlerden Birinin Yabancı Uyruklu Olması Durumu
İsveç’te gerçekleşen boşanmalarda eşlerden birinin yabancı uyruklu, diğerinin ise Türk vatandaşı olması durumunda, tanıma işlemleri daha basitleştirilmiş bir şekilde yürütülür. Bu tür durumlarda birlikte başvuru şartı aranmaz; yalnızca Türk vatandaşı olan eşin tek başına başvuru yapması yeterlidir.
Bu düzenleme, özellikle farklı ülkelerde yaşayan çiftler açısından büyük kolaylık sağlar. Çünkü yabancı uyruklu eşin Türkiye’ye gelmesine ya da konsolosluğa gitmesine gerek kalmaz. Türk vatandaşı olan taraf, gerekli belgeleri hazırlayarak nüfus müdürlüğü veya konsolosluk aracılığıyla işlemleri başlatabilir.
Yine de bu başvurunun kabul edilebilmesi için şu belgelerin eksiksiz olması gerekir:
- Boşanma kararının aslı,
- Kesinleşme şerhi,
- Apostil onayı,
- Türkçe tercüme edilmiş onaylı nüshalar.
Ayrıca kararın Türkiye kamu düzenine aykırı olmaması şartı da aranır. Örneğin, İsveç mahkemesinin verdiği karar Türkiye’deki temel aile hukuku ilkelerine açıkça aykırıysa, bu kararın tanınması mümkün değildir.
Bu nedenle, yabancı eşle yapılan evliliklerin sona ermesinde, uluslararası özel hukuk hükümleri dikkate alınarak işlem yapılmalı ve sürecin gecikmemesi için bir yurtdışı boşanma avukatı desteği alınmalıdır.
Kamu Düzenine Aykırılık ve İnceleme Süreci
İsveç boşanma kararlarının Türkiye’de geçerli olabilmesi için yalnızca belgelerin eksiksiz sunulması yeterli değildir; kararın Türk kamu düzenine aykırı olmaması da zorunludur. Kamu düzeni, Türkiye’nin temel hukuk ilkeleri ve toplumsal değerleriyle çelişmeyen kararların tanınmasını sağlar.
Bu kapsamda, nüfus müdürlüklerinde oluşturulan özel komisyonlar, yapılan başvuruları ayrıntılı olarak inceleyerek şu hususlara dikkat eder:
- Kararın kesinleşmiş olup olmadığı,
- Her iki tarafın da boşanma konusunda bilgilendirilip edilmediği,
- Kararın Türkiye’deki aile hukuku kurallarıyla uyumlu olup olmadığı.
Eğer kararın içeriği, Türk hukuk düzenine açıkça aykırı bir hüküm içeriyorsa (örneğin tek taraflı ve savunma hakkı verilmeden alınmış bir karar), bu durumda tanıma işlemi reddedilir. Ancak çoğu İsveç boşanma kararı, karşılıklı rıza ve adil yargılama koşullarıyla alındığı için genellikle tanıma aşamasında bir engelle karşılaşılmaz.
Kamu düzenine uygunluk incelemesi, genellikle kısa sürede tamamlanır. Başvuru kabul edildiğinde, karar Türk nüfus kayıtlarına işlenir ve tarafların medeni durumu resmi olarak “boşanmış” olarak güncellenir.
Bu süreçte dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, belgelerin eksiksiz ve doğru hazırlanmasıdır. Yanlış tercümeler veya eksik apostil onayları, komisyonun ret kararı vermesine neden olabilir.
Nüfus Müdürlüğü Başvurusunun Sonuçlanma Süresi
İsveç boşanma kararının Türkiye’de tanınması için yapılan nüfus müdürlüğü başvuruları genellikle kısa sürede sonuçlanır. Ortalama işlem süresi, belgelerin tam olması ve yoğunluk durumuna göre 2 hafta ile 2 ay arasında değişmektedir.
Tanıma Davası
Yabancı mahkemelerce verilen boşanma kararlarının, Türkiye’de tanınması her zaman idari yolla mümkün olmayabilir. Eğer taraflar birlikte başvuru yapamıyorsa ya da belgelerde eksiklik varsa, bu durumda süreç tanıma ve tenfiz davası ile ilerler.
Tanıma davası, yabancı mahkeme kararının Türkiye’de geçerli hale getirilmesini sağlayan yargısal bir işlemdir. İsveç mahkemesince verilen boşanma kararı, Türkiye’de doğrudan hüküm doğurmaz; ancak Türk mahkemesinden tanıma kararı alındığında resmiyet kazanır.
Bu dava, Aile Mahkemeleri nezdinde açılır ve genellikle şu durumlarda tercih edilir:
- Taraflardan biri başvuruya katılmıyorsa,
- Kararda nafaka, velayet veya tazminat gibi hükümler varsa,
- Belgeler eksik ya da usule uygun değilse.
Tanıma-tenfiz davasında, idari tanımadan farklı olarak karşı tarafa tebligat yapılması zorunludur. Bu, özellikle yurt dışında yaşayan eş için süreci uzatabilir. Ancak davalı eşin adresi biliniyorsa ve evraklar usulüne uygun şekilde tebliğ edilirse, dava birkaç ay içinde sonuçlanabilir.
Uluslararası Hukuk ve Yurtdışı Boşanma Avukatı
Tanıma ve tenfiz işlemleri, uluslararası özel hukuk kapsamına giren teknik konulardır. İsveç boşanma kararlarının Türkiye’de geçerli hale gelmesi, yalnızca belgelerin tercümesi ve apostil işlemiyle sınırlı değildir; aynı zamanda uluslararası yargı yetkisi, kamu düzeni ilkesi ve karşılıklılık şartı gibi hukuki kriterlerin de değerlendirilmesini gerektirir.
Bu nedenle, sürecin bir yurtdışı boşanma avukatı aracılığıyla yürütülmesi son derece önemlidir. Avukat, hem İsveç’te alınan kararın hukuki geçerliliğini hem de Türkiye’de tanınması için gerekli prosedürleri titizlikle takip eder.
Yurtdışında alınan boşanma kararının Türkiye’de tanınması yalnızca medeni durumu değiştirmekle kalmaz; aynı zamanda velayet, nafaka, tazminat ve miras gibi haklar üzerinde de doğrudan etkili olur. Bu nedenle, hatalı veya eksik bir işlem tarafların gelecekte ciddi hak kayıpları yaşamasına neden olabilir.
Uluslararası hukuk açısından doğru stratejilerin izlenmesi, tanıma-tenfiz sürecinin kısa sürede ve sorunsuz şekilde sonuçlanmasını sağlar. Bu süreçte hem Türk hem İsveç hukuk sistemlerinin birlikte değerlendirilmesi gerekir.
İsveç Boşanma Tanıma Tenfiz Davası İçin Türkiye’ye Gelmek Zorunlu Mudur?
İsveç boşanma kararının Türkiye’de tanınması veya tenfizi için tarafların bizzat Türkiye’ye gelmeleri zorunlu değildir. Bu süreç, tarafların Türkiye’deki bir avukata vekâletname vermesiyle tamamen uzaktan yürütülebilir.
Tanıma ve tenfiz davalarında, davayı açacak tarafın Türkiye’de bulunması gerekmez; çünkü işlemler avukat aracılığıyla yürütülür. Yurt dışında yaşayan eş, bulunduğu ülkedeki Türk konsolosluğu veya noter aracılığıyla vekâletname düzenleyerek, bu belgeyi Türkiye’deki avukatına gönderebilir.
Bu vekâletnamede özellikle “tanıma ve tenfiz davası açma yetkisi” açıkça belirtilmelidir. Avukat bu belgeyle, tüm dava sürecini —dava açılması, tebligatların yapılması, duruşmalara katılım ve kararın kesinleşmesi— tek başına yürütebilir.
Ayrıca, İsveç’te alınan boşanma kararı daha önce anlatıldığı şekilde apostil onaylı ve Türkçeye çevrilmiş olmalıdır. Belgelerin tam ve doğru hazırlanması, tarafların Türkiye’ye gelmeden işlemin tamamlanabilmesini sağlar.
Bu nedenle, İsveç’te boşanan çiftlerin Türkiye’ye gelmesine gerek kalmadan, nitelikli bir yurtdışı boşanma avukatı aracılığıyla tanıma ve tenfiz süreci sorunsuzca yürütülebilir. Böylece hem zaman hem de maddi kayıp önlenmiş olur.
Dava Açmak veya Nüfus Kayıt İşlemleri İçin Ne Yapmak Gerekiyor?
İsveç’teki bir mahkemeden alınan boşanma kararının kesinleşmesiyle birlikte tanıma ve tenfiz talebi yapılabilmektedir. Bu talep dava açmak suretiyle olabileceği gibi konsolosluk ya da ilgili nüfus müdürlüğüne başvurmak suretiyle de gerçekleştirilebilir. Bunun için gerekli belgelerin eksiksiz bir şekilde temin edilmesi gerekmektedir. İlgili nüfus ya da konsolosluğa yapılacak başvuru ile gerçekleştirilmek istenen tanıma tenfiz işlemleri Nüfus Hizmetleri Kanunu’na eklenen 27/A maddesi ile düzenlenmiştir.
Kişinin boşanma kararının tescili için başvuru işlemlerine başlamadan önce kararı veren ülkenin konsolosluğundan ya da yerleşim yerinin bulunduğu Nüfus Müdürlüğünden randevu alması gerekmektedir. Boşanma kararının tanıma ve tenfizi mahkemeden yapılacak ise de yine gerekli belgelerin temin edilmesiyle bir dilekçe ile başvurulabilecektir. Kişinin kendisinin yurtdışında bulunması halinde ise kişinin bir avukata vekaletname vermek suretiyle bu işlemleri gerçekleştirmesi ve sürecin takibini sağlaması mümkün olabilmektedir.
Tanıma Tenfiz Davası İçin Gerekli Belgeler Nelerdir?
İsveç’te verilen boşanma kararının Türkiye’de tanınması ve tenfizi için dava açılmadan önce bazı belgelerin eksiksiz şekilde hazırlanması gerekir. Bu belgeler, hem mahkemenin davayı kabul etmesi hem de kararın geçerli sayılması açısından büyük önem taşır.
Tanıma ve tenfiz davası açmak için gerekli temel belgeler şunlardır:
- Boşanma kararının aslı
– İsveç mahkemesince verilen kararın orijinal nüshası ibraz edilmelidir. - Kesinleşme şerhi (final judgment certificate)
– Kararın kesinleştiğini, yani tarafların artık karara itiraz edemeyeceğini gösteren belgedir. - Apostil onayı
– İsveç’te alınan mahkeme kararının, Türkiye’de geçerli sayılabilmesi için “Lahey Apostil Şerhi” taşıması gerekir. Apostil, belgenin resmiyetini uluslararası düzeyde doğrular. - Noter veya konsolosluk onaylı Türkçe tercümesi
– Tüm belgeler Türkçeye çevrilmeli ve çeviri, noter veya Türk konsolosluğu tarafından onaylanmalıdır. - Davalı eşin adres bilgisi
– Mahkeme, karşı tarafa tebligat yapılabilmesi için davalının açık adresini talep eder. Yurt dışında ikamet ediyorsa, adresin güncel olması çok önemlidir. - Vekâletname (avukat aracılığıyla işlem yapılacaksa)
– Taraflar Türkiye’ye gelmeden dava açacaklarsa, Türk konsolosluğu veya noter aracılığıyla düzenlenmiş vekâletname gerekir. Bu vekâletnamede “tanıma ve tenfiz davası açma yetkisi” açıkça belirtilmelidir. - Kimlik veya pasaport fotokopisi
– Başvuruda bulunan kişinin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasını içeren belge de dosyaya eklenmelidir.
Bu belgelerin eksiksiz hazırlanması, davanın kısa sürede sonuçlanmasını sağlar. Eksik veya hatalı belgeler, mahkemenin dosyayı reddetmesine veya süreci uzatmasına neden olabilir.
Bu nedenle, uluslararası hukuk deneyimine sahip bir avukat ile çalışmak, belgelerin doğru hazırlanması ve sürecin hatasız ilerlemesi açısından önem taşır.
İlgili Makale: Almanya Boşanma Kararının Türkiye’de Tanıma ve Tenfizi
Yurtdışı Boşanma Tanıma ve Tenfiz Ne Kadar Sürer?
Yurtdışı boşanma tanıma ve tenfiz davaları, belgelerin tamlığına, karşı tarafın bulunduğu ülkeye ve mahkemenin iş yoğunluğuna göre değişmekle birlikte genellikle 4 ila 8 ay arasında sonuçlanmaktadır. Ancak bazı durumlarda süreç daha kısa sürede de tamamlanabilir.
Eğer taraflar birlikte başvuru yapabiliyorsa ve belgeler eksiksizse, tanıma işlemi nüfus müdürlüğü veya konsolosluk üzerinden yalnızca 2 ila 8 hafta içinde sonuçlanabilir. Bu yöntem, en hızlı ve masrafsız tanıma yoludur.
Mahkeme üzerinden yürütülen tanıma ve tenfiz davası süreci ise şu unsurlara bağlı olarak değişir:
- Belgelerin eksiksiz olması (boşanma kararı, apostil, tercüme, kesinleşme şerhi vb.),
- Davalı eşin adresinin doğru bildirilmesi ve tebligatın zamanında yapılması,
- Mahkemenin iş yoğunluğu,
- Tebligatın yurt dışına gönderilme süresi (özellikle Avrupa dışındaki ülkelerde bu süre uzayabilir).
Eğer davalı eş Türkiye’de yaşıyorsa ve tebligat işlemleri hızlı ilerliyorsa, dava genellikle 3-4 ay içinde tamamlanır. Ancak davalı taraf İsveç veya başka bir Avrupa ülkesinde yaşıyorsa, tebligat süresi nedeniyle davanın sonuçlanması 6-8 aya kadar uzayabilir.
İsveç’te Boşanan Birisi Türkiye’deki Mallarını Nasıl Paylaşır?
Tarafımıza gelen ve merak edilen konulardan biri de yurtdışında boşanan kişilerin Türkiye’deki mallarının nasıl paylaştırılacağı sorusudur. Konu ile ilgili olarak Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunu incelemek gerekmektedir. İlgili kanunun 15. Maddesinde konuyla ilgili ayrıntılı düzenleme yapılmıştır.
Evlilik malları
MADDE 15 – (1) Evlilik malları hakkında eşler evlenme anındaki mutad mesken veya millî hukuklarından birini açık olarak seçebilirler; böyle bir seçimin yapılmamış olması hâlinde evlilik malları hakkında eşlerin evlenme anındaki müşterek millî hukuku, bulunmaması hâlinde evlenme anındaki müşterek mutad mesken hukuku, bunun da bulunmaması hâlinde Türk hukuku uygulanır.
(2) Malların tasfiyesinde, taşınmazlar için bulundukları ülke hukuku uygulanır.
(3) Evlenmeden sonra yeni bir müşterek hukuka sahip olan eşler, üçüncü kişilerin hakları saklı kalmak üzere, bu yeni hukuka tâbi olabilirler.
İlgili maddeden de anlaşılacağı üzere, eşlerin evlilik mallarına uygulanacak hukuku seçme imkanları belli bir sınır çerçevesinde bulunmaktadır. İlgili maddeye göre taraflar evlilik malları hakkında evlenme anındaki mutad mesken hukuklarından ya da millli hukuklarından birini seçebilmeleri mümkündür.
Avukat Fatih Tahancı, 2015 yılında Hukuk Fakültesini tam burslu, onur öğrencisi olarak Ankara’da tamamlamıştır. Avukatlık stajını Ankara Barosu nezdinde; sigorta hukuku, tazminat hukuku, iş hukuku, icra hukuku ve idare hukuku konularına odaklanmış çeşitli avukatlık bürolarında staj yaparak tamamlamıştır. Avukat Fatih Tahancı Çankaya/Ankara’da bulunan Tahancı Hukuk Bürosu’nda avukatlık faaliyeti göstermektedir.