Okuyan Erkek Çocuğa Kaç Yaşına Kadar Nafaka Ödenir?
Okuyan Erkek Çocuğa Kaç Yaşına Kadar Nafaka Ödenir? Öncelikle belirtmek gerekir ki ebeveynlerin müşterek çocuklarına karşı bakım, giderlerini karşılamak veya nafaka ödemek gibi sorumluluklarında erkek veya kız çocukları için bir farklılık yoktur. Eski Türk Kanunlarında kız çocuğa erkek çocuklarına nazaran bazı ayrıcalıklar tanınmış olsa da günümüzde bu durum azaltılmaktadır ve eşitliğe gidilmektedir.
Okuyan Erkek Çocuğa Kaç Yaşına Kadar Nafaka Ödenir?
Türk Medeni Kanunu da tedbir, iştirak ve yardım nafakasını düzenlerken erkek veya kız çocuk ayrımı yapmamıştır.
Madde 327 / 1:
Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.
Madde 328 / 1:
Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.
Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.
Öncelikle anne-babanın boşanması durumunda tarafların hangi nafakayı ödemekle yükümlü olduğuna, hangi tarafın nafaka ödemekle yükümlü olduğuna ve de bu nafakaların nasıl sona ereceğinden bahsetmemiz gerekecek.
Anne-babanın boşanmaya karar vermesi davanın açılmasıyla çocuklar için tedbir nafakası hakkı doğacaktır. Tedbir nafakası Türk Medeni Kanununda düzenlenmiştir.
Madde 169
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alır.
Kanunda tedbir nafakasına ne için hükmedildiği, bu nafakanın geçici bir tedbir olduğu ve hakimin buna re’sen karar vereceği yazılmıştır. Bunlar ne demektir? Tedbir nafakası boşanma davasının açılma tarihinden başlar ve boşanma kararının kesinleşmesine kadar ödenmeye devam eder. Davanın kesinleşmesi durumunda ödenecek iştirak nafakasının hesaplanması gibi çocuğun ihtiyaçları tespit edilir. Hakim re’sen yani talebe bağlı olmaksızın kendiliğinden çocuğun ihtiyaçlarını gözetecek ve nafakaya hükmedecektir.
İştirak nafakasına ise boşanma kararıyla birlikte veya daha sonra bağımsız bir davada hükmedilebilir. Yoksulluk nafakası gibi hak düşürücü süreye tabii olmayacaktır. Çocuk reşit oluncaya kadar veya 18 yaşını dolduruncaya kadar iştirak nafakası dava yoluyla talep edilebilir. Çocukların giderleri ve nafaka borçlusunun geliri, malvarlığı gibi koşullara orantılı olarak hesaplanacaktır.
Çocuğa nafaka ödenmeye devam edilmesi gereken süre Türk Medeni Kanununda belirlenmiştir.
Madde 328/1
Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.
Ancak zamanla meslek edinme şartları değişmiştir. Günümüzde neredeyse her genç üniversite okumaktadır. İş yerleri lisans mezunu personeller çalıştırmaktadır. Bu konuda Yargıtay birçok karar vermiş ve zamanla bu içtihatlar kanuna da eklenmiştir. Yukarı maddenin devamında yer alan düzenleme bu içtihatların ve günümüz şartlarının kanuna yansımasıdır.
Madde 328/2
Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.
İlgili maddede çok açık şekilde okuyan erkek veya kız çocuğuna anne ve babanın bakmakla yükümlü olduğu düzenlenmiştir. İştirak nafakasının ödenmesinin ana sebebi Türk Medeni Kanunu 327’dir. Bu kanunun hemen ardında yer alan bu düzenleme iştirak nafakasını da etkilemiştir. Boşanmayla çocuğuna iştirak nafakası ödemekle yükümlendirilmiş anne veya baba okumaya devam eden çocuğuna bakmakla yükümlüdür. ANCAK okumaya devam eden 18 yaşını doldurmuş ya da reşit olan çocuğa ödenen nafaka iştirak değil yardım nafakasıdır.
Yardım nafakası Türk Medeni Kanununda düzenlenmiştir. Ergin olmasına rağmen okumaya devam eden erkek çocuğuna ödenecek nafaka Madde 364’ten kaynaklanmaktadır.
Madde 364 / 1
Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.
İştirak nafakası kendiliğinden yardım nafakasına dönüşmeyecektir. Yardım nafakası aile mahkemesinden talep edilecektir.
İlgili Makale: Erkek Nafaka Alabilir Mi?
Erkek Çocuğuna Ödenen Nafaka Ne Zaman Sona Erer?
Erkek çocuğuna ödenecek ilk nafaka, boşanma davasının açılmasıyla hakimin talebe bağlı kalmadan kendiliğinden yani re’sen ödenmesine hükmettiği tedbir nafakasıdır. Tedbir nafakası Türk Medeni Kanununda düzenlendiği üzere geçici önlemdir ve boşanma davasına ilişkin kararın kesinleşmesiyle son bulur.
Boşanma davasının kesinleşmesiyle veya boşanma davasından sonra bağımsız dava yoluyla talep edilecek bir diğer dava ise iştirak nafakasıdır. Esasen iştirak nafakasına hakim boşanma davasında re’sen hükmetmelidir. Ancak boşanma davasıyla birlikte çözüme kavuşturulmamışsa davanın kesinleşmesinden sonra da bağımsız dava yoluyla talep edilebilir. Yoksulluk nafakası gibi hak düşürücü süreye tabii değildir.
İştirak nafakasının dava yoluyla kim tarafından açılacağı Türk Medeni Kanununda düzenlenmiştir.
Madde 329
Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.
Ayırt etme gücüne sahip olmayan küçük için gereken hâllerde nafaka davası, atanacak kayyım veya vasi tarafından da açılabilir.
Ayırt etme gücüne sahip olan küçük de nafaka davası açabilir.
İştirak nafakası çocuk ergin oluncaya kadar ödenir. Ancak Yargıtay kararları ve artık çocuğun hayatı boyunca eğitime ayırması gereken sürenin eskisinden uzun olması kanuna yeni düzenlemeler getirilmesini sağlamıştır. Bu yeni düzenlemelerde çocuğa eğitim hayatı bitenece kadar nafaka verilmesi gerektiği belirtilmektedir.
Peki bu eğitim süresinden ne kastedilmektedir? İkinci üniversite, yüksek lisans, doktora gibi kurumlara devam eden çocuğa da anne veya babası bakmakla yükümlü müdür? Yargıtayın yerleşik içtihatlarına göre, hayır. Eğitimden kastedilen günümüz şartlarında çocuğun meslek edinmek adına okuması gereken asgari eğitim düzeyleridir. Günümüzde bu eğitim düzeyi lisans seviyesine çıkmıştır. Yeni düzenlemelerin sebebi de budur.
İlgili Makale: Kadına Verilen Nafaka Ne Zaman Kesilir?
Üniversite Öğrencisi Nafaka Alabilir Mi?
Günümüzde gençler iş bulmak adına çokça emek vermekte, yıllarca uğraşmaktadır. Geçmiş yıllarda bir gencin belli bir meslek edinmesi ve hayatını idame ettirecek maaşları kazanması 20li yaşların başında mümkün olmaktaydı. Ama günümüz şartlarında 25 yaş ve sonrası gençler için bu mümkün olabilmektedir. Hatta hayatını tek başına idame ettirebilmesi için bir gencin 25 yaşlarında edindiği meslekte belli bir süre çalışarak birikim elde etmesi gerekmektedir be bağımsızlık 30lu yaşlarda kazanılmaktadır.
Görüldüğü üzere lisans düzeyinde öğrenim görmüş gençler nafaka ödeme borcunun bittiği 18 yaşlardan çok sonraki yıllarda bağımsızlığını kazanabilmektedir. Hayatını daha güzel geçirmek üzerine üniversite okuyan gençlerin uzun mesai saatleri boyunca çalışarak derslerine devam sağlaması veya sınavlarına hazırlanması çok zor olacaktır. Peki ailelerin çocukları mesleklerini kazanma sürecindeyken onlara bakım yükümlülüğü var mıdır?
Boşanan anne-baba velayet sahibiyse velayet hakkı bulunmayan ebeveynden iştirak nafakası talep edebilecektir. Bu iştirak nafakası çocukların ergin olmasıyla son bulacaktır. Ancak Yargıtay son yıllarda meslek edinme yaşının ilerlediğini ve meslek sahibi olmak için gençlerin çoğunlukla üniversite okuma mecburiyetinde olduğunu göz önüne alarak pek çok içtihat getirmiştir. Bu içtihatlar kanunun yeniden düzenlenmesine sebep olmuştur ve iştirak nafakasının bitiminden sonraki yıllarda yalnızca üniversite eğitimini kapsayacak şekilde gençler yardım nafakası talep edebilecektir.
İştirak nafakası kendiliğinden yardım nafakasına dönüşmeyecektir ve dava yoluyla talep edilmelidir. Yardım nafakası yalnızca üniversite sürecini kapsadığı gibi öğrencilerin üniversite sınavı döneminde mezuna kaldığı süreci ve üniversiteden mezun oldukları süreçte iş aramalarına kadar geçen zamanı da kapsayacaktır. Yani sigortalı bir iş bulana dek gençler yardım nafakası hakkına sahip olacaktır.
Okuyan Çocuğa Yardım Nafakası
Yardım nafakasının bir değişik hali olan eğitim nafakası, ana baba tarafından, boşanmış ya da boşanma sürecinde olsalar dahi Türk Medeni Kanunu’nca zorunlu tutulduğu şekilde çocuklara bakma yükümlüğünü içeren bir nafakadır.
Türk Medeni Kanunu’nun 327 ve 328. Maddelerinde bu husus şöyle ifade edilmiştir:
“Madde 327- Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.”
Madde 328- Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.
Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.”
Yardım nafakası belirli hısımlar arası varlık gösteren ve yardım edilmediği takdirde yardım edilmeyen tarafın yoksulluğa düşecek olduğu bir süreci ifade etmektedir.
Ergin olan çocuğa yapılan eğitim nafaka ödemesi bu kapsamda bakıldığında ana baba için bir ödev niteliğindedir. 4271 s. Türk Medeni Kanunu her ne kadar m.328’de bu hususu özel olarak düzenlemiş olsa da Yargıtay’ın çocuğa ödenen yardım nafakasının kaynağını ayrıca m.364 olarak gösterdiği kararları da bulunmaktadır.
Söz konusu madde şu şekildedir:
“Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.
Kardeşlerin nafaka yükümlülükleri, refah içinde bulunmalarına bağlıdır.
Eş ile ana ve babanın bakım borçlarına ilişkin hükümler saklıdır.”
Tüm mevzuat ve açıklamalar ışığında eğitim nafakası ödemenin koşullarını irdeleyelim:
1. Çocuk ergin olsa bile eğitimine devam ediyor halde olmalıdır.
2. Meslek edinmeye yönelik eğitim ergin olduktan sonra da devam ediyor olmalı ve bu mesleki eğitimin zorunlu olduğunu ispat edebiliyor olmalıdır. Mesleki anlamda olan lisans eğitimleri buna dahil olmakla birlikte, meslek açısından faydalı olan ama zorunlu olmayan eğitimler bu kapsama dahil edilmemektedir. Çocuğun mesleki eğitimi için zorunlu olmayan lisansüstü, ikinci veya ek eğitimler zorunlu olmayan eğitimler içinde sayılabilecektir. Ama yine de bu kapsamı mahkeme tayin edecektir.
3. Ana ve babanın durumuna göre nafaka ödemesi yapacakları beklenebilir olmalıdır. Beklenebilir durum sadece ekonomik hal ve koşullara göre değil ana veya babanın çocukla olan kişisel ilişkisini de dikkate alarak tespit edilecektir.
4. Nafaka ödemesi yapılması beklenilen eğitim makul sürede bitebilecek nitelikte olmalıdır. Çocuğun eğitime karşı olan isteği, devam ve sınavlarının durumu gibi birçok parametre bu tespitte dikkate alınacaktır.
5. Kanun lafzı olarak eğitim nafakası ödenecek çocuğun yaşı ile ilgili bir sınırlama getirilmiş olmamakla beraber çocuğun yaşı küçük veya hayat mücadelesine daha başlayamayabilecek yaşta olması beklenir. Bir diğer deyişle 18 yaşındaki çocuk ile 25 yaşındaki çocuk arasında bu konuda fark olabilecektir.
Eğitim nafakası taleple bağlıdır. Bir diğer deyişle hakim bunu re’sen hükmedemez, nafaka ihtiyacı olan ergin çocuk bunu talep etmelidir. Ana veya baba, ergin çocuğa fiilen bakan taraflar olsa dahi bu davayı kendileri açamayacaklardır. Bu dava ana ve/veya babaya karşı açılabilecektir. Ayrıca herhangi bir süreyle bağlı değildir, dava ergin çocuğun eğitimi bitene kadar açılabilir. Dava davalının, ana veya babanın, yerleşim yeri Aile Mahkemesinde açılacaktır.
Eğitim nafakası çocuğun eğitimi bitince sona erecektir. Bu tarihten sonra, nafaka ödeyen ana babadan ödeme yapması beklenemez. Nafakanın süresiyle ilgili herhangi bir karar verilmediyse bu husus eğitim sürecinin olağan hali ile ilişkilidir. Bir diğer deyişle eğitim süreci çocuk tarafında iradi olarak uzatılıyor yahut mevcut mesleki eğitime uygun şekilde davranılmıyorsa (devamsızlık, başarısızlık vs.) yine bu halde de son bulabilecektir.
Özel Üniversitede Okuyan Çocuğa Yardım Nafakası
Çocuğun yükseköğrenim aşamasında burslu yahut burssuz olarak özel üniversitede eğitim görmesi yardım nafakası almasına engel teşkil etmez. Bu hususu bir Yargıtay kararı ile açıklamak yeterli olacaktır:
“Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili, üniversite öğrencisi olan, müvekkiline boşanma davası ile verilen iştirak nafakasının reşit olunca sona erdiğini, müvekkilinin İstanbul’ da yurtta kalacağını belirterek, öğrenim ve diğer ihtiyaçları için aylık 750 TL yardım nafakası verilmesini talep etmiştir.
Davalı; davacının TAM BURSLU olarak üniversiteyi kazandığını, geçim sıkıntısı çektiğini, kredi ödediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacıya üniversiteden aylık 340 TL karşılığı çalışma teklif edildiği, davalının sosyal ekonomik durumunun yetersiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, yardım nafakası talebine ilişkindir.
Yardım nafakasını düzenleyen TMK’nun 364/son maddesinin yollamasıyla 328.maddesinde çocuk ergin olmasına rağmen eğitimi devam ediyorsa ana ve babanın bakım görevinin çocuğun eğitimi sona erinceye kadar devam edeceği hükme bağlanmıştır.
Bu bağlamda; mahkemece yardım nafakası miktarı belirlenirken, davacının ihtiyaçları ve anne babanın geliri göz önünde bulundurulmalı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır. TMK’nın4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilerek belirlenecek nafakanın davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olması gerekir.
Somut olayda; mahkemece yapılan araştırma neticesinde, davacının üniversite 2. sınıf öğrencisi olduğu, davacıya okuduğu üniversite tarafından günlük 5 saat çalışması karşılığında aylık 340 TL teklif edildiği davacının derslerinin aksayacağı gerekçesiyle bu teklifi kabul etmediği anlaşılmaktadır. Davalı babanın ise; Diyarbakır’ da polis memuru olduğu, aylık 3.000 TL maaşının olduğu, lojmanda kaldığı, banka kredi borcu olduğuna dair belgeler sunduğu belirlenmiştir.
Tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği, davacının giderleri ve davalının gelir durumu nazara alındığında; davacının yardım nafakası talebinin reddine karar verilmiş olması, TMK’nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır.
O halde mahkemece yapılacak işin; tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği, davacı çocuğun yaş ve ihtiyaçları, günün ekonomik koşulları nazara alınarak; nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı şekilde TMK’nın 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun olacak şekilde yardım nafakasının tahsiline karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu yardım nafakası talebinin reddine karar verilmesi hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bu nedenlerle yerinde olan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 6100 sayılı HMK’nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”( YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ 2016/21192 E., 2017/10701 K., 22.06.2017)
Okuyan 2 Çocuğa Kaç Yaşına Kadar Nafaka Ödenir?
Aslen bu konuda herhangi bir ayrım yoktur. Yardım nafakası olarak verilen eğitim nafakası sadece bir çocuk varsa verilir gibi bir hüküm ne kanun lafzında ne de emsal Yargıtay kararlarında mevcuttur. Bundan dolayı birden fazla çocuk olması talep edilen kişiden nafaka alınmayacağına şerh değildir.
Burada mahkeme nafaka talep edilen ana veya babanın çocuklarla ilişkisine ve kişini iki çocuğa bakacak maddi gücünün olup olmadığını araştıracak ve bunun sonucunda yine hakkaniyete göre karar verecektir.
Zira burada Kanun’da açıklanan bir düzenleme olmadığında hâkim Türk Medeni Kanunu’nun 4. Maddesi gereği takdir yetkisini kullanarak, hukuka ve hakkaniyete göre bir karar verecektir.
Madde 4- “Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebeplerigöz önünde tutmayı emrettiği konularda hâkim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir.”
Avukat Fatih Tahancı, 2015 yılında Hukuk Fakültesini tam burslu, onur öğrencisi olarak Ankara’da tamamlamıştır. Avukatlık stajını Ankara Barosu nezdinde; sigorta hukuku, tazminat hukuku, iş hukuku, icra hukuku ve idare hukuku konularına odaklanmış çeşitli avukatlık bürolarında staj yaparak tamamlamıştır. Avukat Fatih Tahancı Çankaya/Ankara’da bulunan Tahancı Hukuk Bürosu’nda avukatlık faaliyeti göstermektedir.
Merhabalar. Biz eşimle birlikte boşanma kararı aldık. Önümüzdeki ay emekli olacağım ve yaklaşık 25.000 TL emekli maaşı alacağım. Eşimde emekli ve 33.000 TL alıyor. Lise sona geçecek ve üniversitede olan iki oğlum var. Mevcut evimizi satışa çıkardık. Buradan gelecek tutarın payıma düşeniyle kendime bir ev alacağım. Eşimde aynısını yapacak. Ekstra elimizde sadece her ikimizinde emekli ikramiyesi kalacak. Almış olduğum emekli maaşımı ne kadarı nafaka olarak kesilir.
Merhaba,
Detaylı danışma hizmetimiz ücretlidir.
Mesai saatleri içerisinde 0 312 220 36 30 arayarak danışma hizmeti alabilirsiniz.
Saygılarımızla