Ceza Hukuku

Ruhsatsız Silah Taşıma Cezası

Ruhsatsız Silah Taşıma Cezası - tahanci.av.tr

Ruhsatsız silah taşıma cezası, 6136 sayılı Kanun’un 13. maddesi uyarınca kamu güvenliğini doğrudan ilgilendiren bir suç tipidir ve çoğu zaman “bulundurma–taşıma” ayrımının gözden kaçırılması nedeniyle hatalı değerlendirilir. Uygulamada temel ceza (hapis ve adlî para cezası) ile nitelikli hâller (silahın türü, mermi miktarı, teknik özellikleri) arasındaki farklar; ayrıca ruhsat süresinin dolması, evde bulundurma, miras/babadan kalan silah gibi özel durumlar bakımından sonuçları belirleyicidir. Bu rehberde, suçun unsurları, ceza aralıkları, HAGB/erteleme imkânı, müsadere ve zamanaşımı gibi başlıklarda mevzuat ile Yargıtay içtihatlarının kesiştiği noktalar, somut olay odaklı ve pratik bir dille ele alınacaktır.

İlgili makale: Silah Taşıma Ruhsatı Nedir, Silah Taşıma Ruhsatı Nasıl Alınır?

Sayfa İçeriği

Ruhsatsız Silah Taşıma Cezası

Ruhsatsız silah taşıma suçu, Türkiye’de bireysel silahlanmayı kontrol altında tutmak ve kamu güvenliğini korumak amacıyla düzenlenmiştir. Bu suç, 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’un 13. maddesi kapsamında yer almakta olup, ruhsatı bulunmayan bir silahın kişinin üzerinde veya taşıma anlamına gelebilecek şekilde bulundurulmasıyla oluşur. Silahın türü, miktarı veya teknik niteliği cezanın artmasına neden olabilir. Kanun, yalnızca ruhsatsız tabancaları değil, tam otomatik silahları, yivli tüfekleri ve öldürmeye elverişli hale getirilmiş kuru sıkı tabancaları da bu kapsamda değerlendirir.

Ruhsatsız Silah Taşıma Suçu Nedir?

Ruhsatsız silah taşıma, kişisel veya ticari herhangi bir amaçla, gerekli izinler alınmadan bir ateşli silahın taşınması eylemidir. Bu eylemde failin kastı, yani bilerek ve isteyerek ruhsatsız silahı taşıması aranır. Bir başka ifadeyle kişi, ruhsatsız olduğunu bildiği halde silahı üzerinde bulunduruyorsa suç işlenmiş sayılır. Silahın kısa süreliğine başka bir kişiye ait olması veya geçici olarak taşınması her zaman suç oluşturmaz; Yargıtay uygulamasına göre, “kısa süreli ve sahip bilgisi dâhilinde taşınma” hâllerinde cezalandırma yapılmamaktadır.

6136 Sayılı Kanun’un 13. Maddesine Göre Ruhsatsız Silah Taşıma

6136 sayılı Kanun’un 13/1. maddesine göre, ruhsatsız olarak silah veya mermi taşıyan, bulunduran veya satın alan kişiler hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 30 günden 100 güne kadar adli para cezası uygulanır. Eğer taşınan silah “vahim nitelikte” (örneğin tam otomatik, dürbünlü ya da kısa sürede çok sayıda atış yapabilen bir silah) ise, ceza 5 yıldan 8 yıla kadar hapis ve 500 günden 5000 güne kadar adli para cezasına yükselir. Bu düzenleme, hem bireysel güvenlik gerekçesiyle silah taşıyanları hem de olası toplumsal tehlikeleri önlemeyi hedefler.

Ruhsatsız Silah Taşıma Suçunun Unsurları

  • Fail: Taşıma ruhsatı olmayan, silahı üzerinde veya kontrolünde bulunduran kişi.
  • Konu: Öldürmeye elverişli her türlü ateşli silah veya mermi.
  • Fiil: Silahın taşınması, nakledilmesi ya da üzerinde bulundurulması.
  • Kast: Failin, ruhsatsız olduğunu bilerek ve isteyerek hareket etmesi gerekir.
  • Silahın elverişliliği: Kullanıma hazır veya basit bir müdahaleyle çalışır hâle getirilebilecek durumda olması gerekir.

Yargıtay kararlarında, ruhsatsız silah taşıma suçunun oluşabilmesi için silahın atışa elverişli durumda olması gerektiği açıkça belirtilmiştir. Eğer silah, yalnızca bir silah ustası tarafından onarılabilecek ölçüde arızalıysa, suçun unsurları oluşmamış kabul edilir.

Ruhsatsız Silah Taşıma Suçunun Cezası

Ruhsatsız silah taşıma cezası, işlenen fiilin niteliğine, silahın özelliklerine ve failin durumuna göre değişiklik gösterir. Kanunun öngördüğü temel ceza, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 30 günden 100 güne kadar adli para cezasıdır. Ancak suçun nitelikli hâlleri söz konusu olduğunda bu ceza artırılabilir. Ceza miktarının belirlenmesinde silahın türü (tam otomatik, dürbünlü, susturuculu vb.), mermi sayısı ve silahın öldürmeye elverişli olup olmadığı gibi faktörler belirleyici olur.

Temel Ceza (1–3 Yıl Arası Hapis ve Adli Para Cezası)

6136 sayılı Kanun’un 13/1. maddesi uyarınca, ruhsatı bulunmayan bir silahı taşıyan kişi hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis ve otuz günden yüz güne kadar adli para cezası uygulanır. Bu durumda hâkim, olayın özelliklerine göre hem hapis hem adli para cezasına birlikte hükmedebilir. Suçun kasıtlı işlenmesi, failin sabıkalı olması veya silahın suçta kullanılmış olması hâlinde ceza alt sınırdan uzaklaşarak belirlenir.

Nitelikli Hallerde Cezanın Artması

Eğer taşınan silah tam otomatik, dürbünlü ya da seri atış yapabilen nitelikteyse veya silahın ya da mermilerin sayısı “vahim miktarda” ise ceza artar. Kanuna göre bu durumda fail hakkında 5 yıldan 8 yıla kadar hapis ve 500 günden 5000 güne kadar adli para cezası verilir. Ayrıca, öldürmeye elverişli hâle getirilmiş kuru sıkı tabancalar da bu kapsamda değerlendirilir. Bu tür silahların bulundurulması veya taşınması, artık “basit taşıma suçu” değil, nitelikli hâl olarak kabul edilir.

Ruhsatsız Mermi Taşımanın Cezası

  • 50 adede kadar mermi: 6 aya kadar hapis ve 100 güne kadar adli para cezası,
  • 51–5000 arası mermi: 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 30 günden 100 güne kadar adli para cezası,
  • 5001 ve üzeri mermi: 5 yıldan 8 yıla kadar hapis ve 500 günden 5000 güne kadar adli para cezası uygulanır.

Bu düzenleme, silahın yanında bulunan mermi miktarının da suçun ağırlığını artırdığını göstermektedir. Yargıtay uygulamasında, mermi sayısı az olsa bile silahın taşınması bağımsız bir suç olarak değerlendirilir ve fail, her iki eylemden de ayrı ayrı cezalandırılabilir.

Ruhsatsız Silah Bulundurma Cezası

Ruhsatsız silah bulundurma suçu, taşıma ruhsatı olmayan kişilerin silahı evde, işyerinde veya başka bir özel alanda bulundurmasıyla oluşur. Bu suç, 6136 sayılı Kanun’un 13/3. maddesinde açıkça düzenlenmiş olup, bulundurma ile taşıma arasında önemli farklar bulunmaktadır. Silahın bulundurulması, failin onu aktif biçimde taşımadığı ancak kendi denetiminde tuttuğu anlamına gelir. Yani silahın kişinin zilyetliğinde olması suçun oluşması için yeterlidir.

Evde Ruhsatsız Silah Bulundurma

Bir kimsenin evinde, bulundurma ruhsatı olmaksızın silah saklaması veya bulundurması hâlinde, 1 yıldan 2 yıla kadar hapis ve 25 günden 100 güne kadar adli para cezası uygulanır. Bu ceza, “mutat miktarda mermi” (51–250 adet arası) bulundurulması hâlinde geçerlidir. Ancak silahın vahim nitelikte olması, yani tam otomatik, dürbünlü veya seri atış yapabilen özellikte bulunması durumunda ceza artırılarak 5 yıldan 8 yıla kadar hapis cezasına çıkar. Yargıtay, evde ruhsatsız silah bulundurmayı, kamu güvenliği açısından taşıma suçu kadar tehlikeli görmektedir.

İşyerinde Ruhsatsız Silah Bulundurma

İşyeri veya ticari mekânlarda bulundurma ruhsatı olmadan silah saklamak da aynı cezai kapsamda değerlendirilir. Bulundurma ruhsatı, yalnızca silahın belirli bir adreste bulundurulmasına izin verir; bu ruhsat, silahın o mekândan çıkarılmasına veya taşınmasına izin vermez. Dolayısıyla işyeri dışına çıkarılan bir silah, artık ruhsatsız taşıma suçu kapsamına girer. Silahın işyerinde yakalanması durumunda hâkim, failin kastını, silahın sayısını ve mermi miktarını dikkate alarak cezayı belirler.

Ruhsatsız Silah Bulundurmanın Artırımlı Cezası

Bulundurulan silah sayısı birden fazlaysa veya mermi miktarı “mutat sayıdan fazla” ise (örneğin 5000 adedin üzerinde), mahkeme cezada artırım yapar. Ayrıca silahın teknik nitelikleri de dikkate alınır. Yargıtay 8. Ceza Dairesi, bozuk veya ateşleme mekanizması çalışmayan bir silahın bile basit bir müdahaleyle kullanılabilir hâle gelmesi durumunda bu suçun oluştuğuna hükmetmiştir. Bu nedenle, silahın fiilen kullanılamaz durumda olması ancak silah ustası müdahalesi gerektiren hallerde beraat sebebi olarak değerlendirilebilir.

İlk Kez Ruhsatsız Silah Yakalatma Durumu

İlk kez ruhsatsız silah yakalatmak, sanığın sabıkasız olması ve suçun yalnızca kişisel amaçla işlenmiş bulunması hâlinde mahkeme tarafından daha hafif cezaların uygulanmasına imkân tanıyabilir. Ancak bu durum, suçun tamamen cezasız kalacağı anlamına gelmez. 6136 sayılı Kanun kapsamında ruhsatsız silah taşıma veya bulundurma suçu, şikâyete tabi olmayan ve resen soruşturulan bir suçtur. Dolayısıyla ilk defa işlenmiş olsa dahi Cumhuriyet Savcılığı tarafından kamu davası açılır.

İlk Kez Ruhsatsız Silah Yakalatmanın Cezası

İlk defa ruhsatsız silahla yakalanan kişilere, genellikle cezanın alt sınırından hüküm kurulur. Bu durumda 1 yıl hapis ve 30 gün adlî para cezası temel alınır. Ancak failin silahı teslim etmesi, pişmanlık göstermesi veya silahın suçta kullanılmamış olması gibi hâller, mahkemece takdiri indirim sebebi sayılır. Mahkeme, ayrıca hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) veya cezanın ertelenmesi kararlarını uygulayabilir. Bu tür durumlarda, kişi 5 yıl denetim süresi içerisinde kasıtlı başka bir suç işlemezse ceza tamamen ortadan kalkar.

Tekerrür ve 2–3 Kez Ruhsatsız Silah Yakalatma Durumunda Uygulanan Hükümler

2. kez veya 3. kez ruhsatsız silah yakalatmak, artık tekerrür hükümlerinin uygulanmasına yol açar. Türk Ceza Kanunu’nun 58. maddesine göre, aynı suçun tekrar işlenmesi hâlinde fail hakkında ceza artırımı yapılır ve cezanın ertelenmesi veya HAGB gibi lehe kurumlar uygulanmaz. Tekerrür hâlinde verilen hapis cezaları genellikle infaz edilir. Bu nedenle, ikinci kez ruhsatsız silah taşıma veya bulundurma suçu işlendiğinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya erteleme hükümleri artık uygulanamaz.

Yargıtay, sanığın sabıka kaydının temiz olmasını önemli bir indirim sebebi olarak görse de, aynı eylemin tekrarı hâlinde cezanın artırılmasını “kamu güvenliği gereği” olarak değerlendirmektedir. Özellikle üç kez ruhsatsız silah yakalatma durumunda, cezanın üst sınırdan verilmesi ve infazın ertelenmemesi olağandır.

Ruhsatsız Silah Bulundurma ve Taşıma Arasındaki Fark

Ruhsatsız silah bulundurma ile ruhsatsız silah taşıma kavramları, uygulamada sıkça karıştırılmakta ancak hukuken farklı eylemleri ifade etmektedir. İki fiil de 6136 sayılı Kanun’un 13. maddesinde düzenlenmiştir; ancak suçun oluştuğu yer, failin silah üzerindeki fiilî hâkimiyeti ve kullanım amacı bakımından önemli farklar vardır. Bu fark, cezalandırma sürecinde belirleyici olur. Yargıtay kararlarında da taşıma ile bulundurma arasındaki sınır net olarak çizilmiştir.

Bulundurma Ruhsatı ve Taşıma Ruhsatı Farkı

Bulundurma ruhsatı, silahın yalnızca belirli bir adreste (örneğin mesken veya işyeri) bulundurulmasına izin verir. Bu ruhsat sahibi, silahı yalnızca kayıtlı adresinde tutabilir ve dışarıya çıkaramaz. Buna karşılık taşıma ruhsatı, kişinin silahı yanında taşımasına ve belirli durumlarda hareket ettirmesine izin verir. Dolayısıyla, bulundurma ruhsatlı bir silahın ev veya işyeri dışına çıkarılması hâlinde artık ruhsatsız silah taşıma suçu oluşur. Yani ruhsatın kapsamı dışına çıkan her eylem, cezalandırmaya konu olur.

Ruhsat Süresinin Dolması Halinde Suçun Oluşumu

Silah ruhsatları genellikle 5 yıl süreyle geçerlidir. Bu sürenin dolmasına rağmen yenileme yapılmadan silahın taşınması hâlinde, artık kişi ruhsatsız silah taşıma suçu işlemiş sayılır. Ruhsat süresinin bitmiş olması, “ruhsatsız” sayılma sonucunu doğurur. Yargıtay, bu konuda birçok kararında “ruhsat süresinin bitmesiyle ruhsatsız taşıma suçu arasında fark yoktur” görüşünü benimsemiştir. Ruhsat yenileme süresi dolmadan başvuru yapılmaması veya silahın süresi bitmiş ruhsatla taşınması hâlinde dahi cezalandırma kaçınılmazdır.

Bu nedenle, silah sahiplerinin ruhsat sürelerini yakından takip etmeleri ve yenileme işlemlerini zamanında yapmaları büyük önem taşır. Aksi hâlde, kişi silahını yasal olarak edinmiş olsa bile yalnızca süresi geçtiği için 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan sorumlu tutulabilir.

Babadan veya Miras Yoluyla Kalan Ruhsatsız Silah Durumu

Babadan kalan ruhsatsız silah veya miras yoluyla intikal eden silahlar, Türk hukukunda özel bir değerlendirmeye tabidir. Silahın miras bırakandan intikal etmiş olması, cezai sorumluluğu ortadan kaldırmaz. Ancak bu tür durumlarda, failin kastı ve silahı teslim etme iradesi dikkate alınır. Kanuna göre, ruhsatsız olarak miras kalan veya babadan kalmış bir silah, mirasçılar tarafından en yakın polis veya jandarma birimine teslim edilmelidir. Teslim edilmeyen silahların tespit edilmesi hâlinde, kişi hakkında ruhsatsız silah bulundurma suçu kapsamında cezai işlem yapılır.

Miras Kalan Ruhsatsız Silahın Hukuki Niteliği

Miras kalan bir silah, ruhsatsız olsa bile “miras eşyası” kapsamında değerlendirilir. Ancak bu durum, silahın yasadışı olma vasfını ortadan kaldırmaz. 6136 sayılı Kanun’a göre, mirasçılar arasında ruhsat devri yapılmadığı sürece silah ruhsatsız kabul edilir. Bu nedenle, silahın hukuken miras yoluyla devri ancak yetkili mercilere başvurularak mümkündür. Mirasçılardan biri silahı sahiplenmek istiyorsa, önce silahın emniyete teslimi yapılmalı, ardından gerekli ruhsat işlemleri başlatılmalıdır.

Babadan Kalan Ruhsatsız Silah İçin Cezai Sorumluluk

Babadan kalmış bir silahın mirasçının elinde bulunması hâlinde, kişi bu silahı devralır devralmaz en kısa sürede ilgili kolluk birimine bildirim yapmalıdır. Bildirim yapılmadan geçen süre içinde silah evde, işyerinde veya araçta bulunduruluyorsa bu durum ruhsatsız silah bulundurma suçu oluşturur. Ancak kişi, silahı bulduktan sonra makul süre içinde teslim etmişse veya teslim etme niyetini açıkça göstermişse, bu husus mahkemece lehine değerlendirilir. Yargıtay uygulamalarında, teslim niyeti açık olan sanıklar için cezada indirim yapılması gerektiği belirtilmiştir.

Teslim ve Ruhsatlandırma Süreci

Miras kalan silahın yasal hale getirilebilmesi için izlenmesi gereken süreç şu şekildedir:

  • Silahın en yakın polis veya jandarma karakoluna teslim edilmesi,
  • Silahın balistik incelemeden geçirilmesi,
  • Mirasçılar arasında silahı devralacak kişinin belirlenmesi,
  • Bu kişinin silah ruhsatı için gerekli şartları taşıması (yaş, sabıka, sağlık vb.),
  • İl emniyet müdürlüğü veya jandarma komutanlığına başvuru yapılarak ruhsatlandırma işleminin tamamlanması.

Bu işlemler yapılmadığı sürece, silah üzerindeki mülkiyet hakkı doğmaz ve mirasçılar cezai sorumluluktan kurtulamaz. Bu nedenle, babadan kalan veya miras yoluyla intikal eden her silah, kanunda öngörülen şekilde derhal ilgili makamlara bildirilmelidir.

Ruhsatsız Silah Taşıma Suçunda Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) ve Erteleme

Ruhsatsız silah taşıma suçunda mahkeme, somut olay koşullarına göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) veya cezanın ertelenmesi (suspended sentence) gibi lehe ceza hukukî kurumlarını uygulayabilir. Bu kurumlar, sanığın kişisel durumu, işlenen fiilin ağırlığı, sabıka kaydı ve yeniden suç işlemeyeceğine dair mahkemenin kanaati gibi etkenlere bağlıdır. Ancak tekerrür veya suçun nitelikli hâli bulunduğunda bu imkânlar sınırlanır veya tamamen kaldırılır.

Adli Para Cezasına Çevirme Mümkün mü?

Ruhsatsız silah taşıma suçunda hâkimin verdiği hapis cezasının tamamını doğrudan adlî para cezasına çevirmesi genel bir kural olarak sınırlıdır. Uygulamada hâkim, kanunun öngördüğü seçenekler ve ceza türleri çerçevesinde hüküm kurar; bazen yalnızca adlî para cezası ile yetinilirken çoğu kez hem hapis hem adlî para cezası birlikte de kararlaştırılabilir. Mahkeme ceza belirlerken suçun niteliğini, sanığın kastını, silahın ne amaçla bulunduğunu ve sabıka durumunu göz önünde bulundurur.

Ertelenme (Suspension) Şartları

  • Ceza miktarı ve mahkemenin takdiri: Erteleme kararı, mahkemenin takdirine bağlıdır ve genellikle daha hafif ya da ilk defa işlenen hâllerde gündeme gelir.
  • Sanığın kişisel durumu: Sabıka kaydının temiz olması, sosyal bağlar, sabıka dışı yükümlülükler ile yeniden suç işlemeyeceğine dair kanaat erteleme kararını kolaylaştırır.
  • Denetim süresi ve yükümlülükler: Erteleme hâlinde mahkeme kişiye belirli bir denetim süresi ve yükümlülükler (ör. adli sicilin temiz tutulması, belirli raporlara uyma vb.) tayin edebilir; yükümlülükler yerine getirilirse hükmün infazı ertelenir veya düşürülür.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) Uygulaması

HAGB, mahkemenin belirli koşullar altında hükmü açıklamayı erteleyerek sanığa denetimli bir süre tanımasıdır. Bu kurumun temel özellikleri şunlardır:

  • Lehe ve koşula bağlı bir çözüm: Sanık, mahkemenin belirlediği koşulları (denetim süresi, zararı tazmin vb.) yerine getirirse ceza mahkûmiyeti sonuç doğurmaz.
  • Tekerrür engeli: HAGB uygulandıktan sonra sanık denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlerse HAGB şartları bozulur ve hüküm açıklanır; ayrıca daha sonraki benzer fiillerde HAGB uygulanması büyük ölçüde zorlaşır.
  • Kayıt ve etkiler: HAGB mahkeme kararının resmî bir sonucu olmakla birlikte, koşullar yerine getirildiğinde kesin hüküm doğurmaz; yine de HAGB uygulaması bazı idari sonuçlara (ör. meslekî değerlendirmeler) etki edebilir.

Pratik Not: Ruhsatsız silah yakalanması hâlinde HAGB ya da erteleme gibi lehe kurumlardan yararlanabilme olasılığı, somut olayın özelliklerine (silahın niteliği, mermi sayısı, failin kasıt derecesi, sabıka kaydı vb.) doğrudan bağlıdır. Bu nedenle savunma stratejisi hazırlanırken erken dönemde deneyimli bir ceza avukatı ile çalışmak; delillerin toplanması, teslim niyetinin ve pişmanlığın belgelenmesi, adli tıp/kriminal raporlarının incelenmesi ve hukuka uygun taleplerin zamanında yapılması büyük önem taşır.

Yargıtay Kararlarına Göre Ruhsatsız Silah Taşıma Suçu

Ruhsatsız silah taşıma suçuna ilişkin Yargıtay kararları, uygulamada ceza miktarının belirlenmesi, suçun oluşma şartları ve failin kastının tespiti açısından büyük önem taşır. Yüksek Mahkeme, her somut olayda silahın teknik durumu, failin niyeti ve silahın taşındığı koşulları değerlendirerek karar vermektedir. Özellikle “silahın kullanılabilir durumda olup olmadığı” ve “failin zilyetliği” kavramları, suçun oluşup oluşmadığını belirlemede temel kriterlerdir.

Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin Emsal Kararı

Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin 2012/34376 E. ve 2014/16992 K. sayılı kararında, sanığın ruhsatsız silah taşımasıyla ilgili olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun tartışılmamasının hukuka aykırı olduğu belirtilmiştir. Mahkeme, aynı fail hakkında tehdit suçundan HAGB uygulanırken ruhsatsız silah taşıma suçu yönünden bu olanağın tartışılmamasını “çelişki” olarak kabul etmiş ve hükmü bozmuştur. Bu karar, HAGB’nin objektif ve gerekçeli biçimde değerlendirilmesi gerektiğini vurgular.

Silahın Kullanıma Hazır Olması Şartı

Yargıtay, birçok kararında silahın atışa ve kullanıma elverişli olmasının suçun oluşması için zorunlu olduğunu belirtmiştir. Eğer silah bozuksa, ancak basit bir müdahale ile kullanılabilir hâle geliyorsa suçun unsurları oluşur. Buna karşın, tamir için bir silah ustasının müdahalesi gerekiyorsa suçun oluşmadığı kabul edilir. Yargıtay 8. Ceza Dairesi, bu konuda verdiği kararlarda “silahın kriminal incelemesinde ateş etmeye elverişli olması” gerektiğini vurgulamıştır. Bu ilke, uygulamada beraat kararlarının en önemli dayanaklarından biridir.

Aynı Anda Bıçak ve Silah Taşıma Durumunda Fikri İçtima

Yargıtay 10. Ceza Dairesi’nin 2016/2206 E. ve 2016/2006 K. sayılı kararına göre, bir kişinin aynı anda hem ruhsatsız silah hem de bıçak taşıması hâlinde, bu fiiller “tek bir irade altında işlenmişse” fikri içtima kuralı uygulanır. Buna göre fail yalnızca en ağır cezayı gerektiren suçtan hükümlendirilir. Somut olayda sanığın ruhsatsız tabanca ve bıçak taşıdığı sabit görülmüş, ancak mahkeme her iki suçtan ceza vererek hata yapmıştır. Yargıtay bu kararı bozarak yalnızca ruhsatsız silah taşıma suçundan ceza verilmesi gerektiğine hükmetmiştir.

Bu kararlar, uygulamada mahkemelerin ceza birleştirmesi ve suçun maddi unsurları konularında nasıl hareket etmesi gerektiğini göstermektedir. Özellikle aynı olayda birden fazla silah veya aletin taşındığı durumlarda, Yargıtay “failin tek fiil altında hareket etmesi” ölçütünü dikkate alarak çifte cezalandırmayı engellemekte, hukuki güvenliği korumaktadır.

Ruhsatsız Silah Taşıma Suçunda Şikayet, Zamanaşımı ve Görevli Mahkeme

Ruhsatsız silah taşıma suçu, 6136 sayılı Kanun kapsamında şikayete tabi olmayan ve resen soruşturulan bir suçtur. Bu nedenle suçun öğrenilmesiyle birlikte Cumhuriyet Savcılığı doğrudan harekete geçer ve fail hakkında kamu davası açılır. Mağdurun şikayeti veya şikayetten vazgeçmesi yargılamanın devamını etkilemez. Bu yönüyle, kamu güvenliğini doğrudan ilgilendiren bir suç olduğu kabul edilmektedir.

Şikayete Tabi Olmayan Suç Niteliği

Ruhsatsız silah taşıma veya bulundurma suçu için herhangi bir şikayet süresi bulunmaz. Suç, devletin güvenliğini ilgilendirdiğinden, kovuşturma ve soruşturma işlemleri kamu adına yürütülür. Failin yakalanması hâlinde, mağdurun şikayetçi olmaması veya şikayetten vazgeçmesi davanın düşmesine yol açmaz. Bu nedenle sanığın “şikayet yoktu” savunması, ceza hukukunda bir sonuç doğurmaz. Ayrıca bu suç tipi için uzlaştırma hükümleri de uygulanmaz.

Dava Zamanaşımı Süresi (8 Yıl)

6136 sayılı Kanun kapsamında işlenen ruhsatsız silah taşıma suçlarında dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Bu süre, suçun işlendiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Sekiz yıl içerisinde kamu davası açılmadığı veya dava açıldıktan sonra sonuçlanmadığı takdirde dava zamanaşımına uğrar. Ancak suçun nitelikli hâlleri veya silah ticaretiyle bağlantılı biçimde işlenmesi durumunda bu süre daha uzun olabilir. Zamanaşımı süresinin dolması, sanığın beraatine değil, davanın düşmesine yol açar.

Görevli Mahkeme (Asliye Ceza Mahkemesi)

Ruhsatsız silah taşıma suçu için görevli mahkeme, genel kural olarak Asliye Ceza Mahkemesi’dir. Ancak suçun daha ağır bir fiille birlikte işlenmesi (örneğin silahla tehdit, yaralama veya kasten öldürme) hâlinde, dosya Ağır Ceza Mahkemesi’nin görev alanına girer. Yargıtay kararlarına göre, suçun yalnızca ruhsatsız silah taşımaya ilişkin olması durumunda yargılama asliye cezada yapılmalı, ancak suçun başka bir ağır ceza kapsamındaki eylemle birleşmesi hâlinde dosya birleştirilerek ağır cezada görülmelidir.

Bu nedenle, mahkemeye sevk edilen suçun nitelendirilmesi doğru yapılmadığında yetkisizlik veya görevsizlik kararları ortaya çıkabilir. Savunma sürecinde görevli mahkemenin belirlenmesi, hem yargılama süresini hem de lehe hüküm ihtimalini doğrudan etkileyen kritik bir aşamadır.

Ruhsatsız Silah Taşıma Suçunun Diğer Sonuçları

Ruhsatsız silah taşıma suçu yalnızca hapis veya para cezası ile sınırlı bir yaptırım doğurmaz; aynı zamanda kişisel, mesleki ve idari birçok sonucu da beraberinde getirir. Bu sonuçlar, failin sabıka kaydına, kamu görevine atanmasına ve sahip olduğu silah haklarına doğrudan etki eder. Özellikle memuriyet statüsünde çalışan veya güvenlik soruşturmasına tabi kişilerin bu suçu işlemesi halinde, sonuçlar daha ağır olabilmektedir.

Memurluğa Engel Olup Olmadığı

Ruhsatsız silah taşıma suçu doğrudan memuriyet yasağı doğuran suçlardan biri değildir. Ancak mahkeme tarafından verilen hapis cezasının 1 yılın üzerinde olması durumunda, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu uyarınca kişinin memur olma hakkı ortadan kalkabilir. Ceza miktarı 1 yılın altında kaldığı takdirde ise, mahkemece verilen kararın niteliğine göre kişi memuriyetine devam edebilir. Yine de disiplin mevzuatı açısından memur hakkında ayrıca idari işlem yapılması mümkündür.

Adli Sicil Kaydına İşlenme Durumu

Ruhsatsız silah taşıma suçundan verilen mahkûmiyet kararları, kesinleştiğinde adli sicil kaydına işlenir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verilmişse, bu karar adli sicil kaydında görünmez; ancak adli arşiv kaydı olarak tutulur. Ceza infaz edildikten veya HAGB süresi tamamlandıktan sonra kişi, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’ne başvurarak kaydının silinmesini talep edebilir. Kayıt silinmediği sürece, kişi ruhsatlı silah alamaz veya güvenlik soruşturmasına tabi görevlerde zorluk yaşayabilir.

Ruhsatsız Silahın Müsaderesi (Geri Alınamaması)

Ruhsatsız silah yakalandığında, bu silah müsadere edilir ve adli emanete alınır. Silah, yargılama sonunda iade edilmez; çünkü kanunen ruhsatsız bir silahın mülkiyeti kişiye geri verilemez. Yargıtay 8. Ceza Dairesi içtihatlarına göre, failin pişmanlık göstermesi veya silahı teslim etmesi durumunda müsadere kararı kaldırılmaz, yalnızca cezada indirim yapılabilir. Ayrıca müsadere edilen silahın devlet malı statüsüne geçtiği ve iade talebinin hukuken mümkün olmadığı unutulmamalıdır.

Sonuç olarak, ruhsatsız silah taşıma suçu yalnızca cezai değil, aynı zamanda kişisel haklar açısından da önemli etkiler doğurur. Bu nedenle yakalama veya soruşturma aşamasında uzman bir ceza avukatı desteği almak, hem cezanın hafifletilmesi hem de sonraki idari sonuçların önlenmesi açısından büyük önem taşımaktadır.

Kurusıkı, Airsoft ve Benzeri Silahların Durumu

Kurusıkı tabancalar ve airsoft silahlar, görünüş itibarıyla gerçek ateşli silahlara benzeyen, ancak genellikle ses fişeği veya plastik mermi atan aletlerdir. Bu tür silahlar da, belirli şartlar altında 6136 sayılı Kanun kapsamına girebilir. Kanun koyucu, özellikle kurusıkı silahların “öldürmeye elverişli hâle getirilmesi” hâlinde cezai sorumluluğu ağırlaştırmıştır. Dolayısıyla bu tür silahların durumu, tamamen teknik incelemeyle belirlenmektedir.

Kurusıkı Tabancanın Öldürmeye Elverişli Hale Getirilmesi

Kurusıkı tabanca, fabrika üretimi itibarıyla gerçek mermi atmaya elverişli olmayan, sadece ses veya gaz fişeği atan bir silahtır. Ancak bu silah üzerinde yapılan teknik değişikliklerle gerçek mermi atabilir hâle getirilmesi durumunda, artık ruhsatsız ateşli silah sayılır. Yargıtay kararlarına göre, “ölümcül etki yaratabilecek şekilde dönüştürülen kurusıkı tabancalar”, 6136 sayılı Kanun’un 13. maddesi uyarınca değerlendirilir ve fail hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası uygulanabilir. Bu tür bir silah üzerinde yapılan modifikasyonlar, ayrıca silah tamir ve imalatına ilişkin suçları da gündeme getirebilir.

Airsoft Silahların Hukuki Statüsü

Airsoft silahlar, çoğunlukla sportif veya hobi amaçlı kullanılan, plastik bilye atan ve basınçla çalışan araçlardır. Bu tür silahlar, öldürmeye elverişli olmamaları nedeniyle genellikle ateşli silah kapsamına girmez. Ancak airsoft silahın dış görünüşü, ölçüleri ve teknik özellikleri itibarıyla ateşli silahı birebir taklit etmesi durumunda, kolluk kuvvetleri tarafından el konulabilir. Bu durumda, savcılık bilirkişi incelemesi yaptırarak silahın 6136 sayılı Kanun kapsamına girip girmediğini tespit eder.

Sonuç olarak, hem kurusıkı hem de airsoft silahlar hukuken “tehlikesiz oyuncak” olarak görülmez. Özellikle kurusıkı silahların modifiye edilmesi hâlinde, failin ruhsatsız silah taşıma veya imal suçundan cezalandırılması kaçınılmazdır. Bu nedenle bu tür silahların satın alınması, taşınması ve saklanması konusunda dikkatli olunmalı; teknik değişiklik veya dönüştürme işlemleri kesinlikle yapılmamalıdır.

Ruhsatlı Silah Kayıp Bildirimi ve Yapılması Gerekenler

Ruhsatlı silahın kaybolması hâlinde atılacak adımlar, hem failin (ruhsat sahibinin) hem de kamu güvenliğinin korunması açısından kritik öneme sahiptir. Silah kaybı bildiriminin gecikmesi veya yapılmaması idari ve cezai sonuçlar doğurabilir; bu nedenle derhal yetkili makamlara başvuru yapılmalıdır.

Ne Yapılmalıdır?

  • En yakın polis veya jandarma merkezine başvuru: Silah ruhsatı fotokopisi, nüfus cüzdanı ve kayıp olayını açıklayan bir dilekçe ile bildirim yapılmalıdır.
  • Tutanak tutulması ve kayıt: Kolluk tarafından kayıp tutanağı düzenlenir; bu tutanak hem savunma hem de idari süreçler için gereklidir.
  • Savcılığa suç duyurusu: Silahın çalındığı veya kaybolduğu durumlarda, savcılığa suç duyurusu yapılması ayrıca önerilir.
  • Ruhsatı veren kuruma bildirim: İl emniyet müdürlüğü ruhsat şubesi veya jandarma komutanlığına kayıp bildirimi yapılmalıdır; ruhsat iptali veya geçici tedbir için işlem başlatılabilir.

Bildirim Yapılmadığında Doğabilecek Sonuçlar

Bildirim yapılmaması hâlinde, silahın yasadışı yollarla kullanılması hâlinde ruhsat sahibi hakkında idari para cezası ve/veya soruşturma açılabilir. Ayrıca, kayıp bildirimini geciktiren kişinin kasıt veya ihmal durumu göz önüne alınarak sorumluluk değerlendirmesi yapılır.

Sonuç ve Uygulama Önerileri

  • Ruhsat takip ve yenileme: Silah sahipleri ruhsat sürelerini (genellikle 5 yıl) takip etmeli, süresi dolmadan yenileme başvurusu yapmalıdır.
  • Teslim yükümlülüğü: Babadan veya miras yoluyla intikal eden silahlar derhal kolluğa teslim edilmeli; mirasçılar ruhsatlandırma sürecini takip etmelidir.
  • Bozuk silah savunması: Savunma stratejisinde silahın atışa elverişliliğine ilişkin adli tıp/kriminal raporları kritik delildir; bu raporların temini ve değerlendirilmesi gecikmeden yapılmalıdır.
  • Erteleme ve HAGB için hazırlık: Lehe kurumlardan yararlanma ihtimali varsa; pişmanlık, teslim ve zarar tazmini gibi somut deliller erken aşamada toplanmalıdır.
  • Hukuki destek: Yakalanma veya soruşturma hâlinde derhal ceza avukatıyla temasa geçilmesi, delillerin korunması ve etkin savunma için zorunludur.

Sıkça Sorulan Sorular

Ruhsatsız silah yakalandı; silah geri alınır mı?

Hayır. Ruhsatsız silah müsadere edilir ve iade edilmez.

Kurusıkı tabanca her zaman suç mu?

Hayır; ancak öldürmeye elverişli hâle getirilmişse veya kanunun kapsamına giriyorsa cezai sorumluluk doğar.

İlk yakalamada HAGB alınır mı?

Mümkün olabilir; ancak mahkeme somut olayı, sabıka kaydını ve failin kişisel durumunu değerlendirir.

Ruhsat süresi bitince ne olur?

Yenilenmeden taşınırsa ruhsatsız taşıma suçu oluşur; bu nedenle yenilemeyi zamanında yapmak gereklidir.

Not: Bu özet, 6136 sayılı Kanun ve Yargıtay içtihatları çerçevesinde genel bilgi amaçlı hazırlanmıştır. Somut olayınız için kesin hukuki tavsiye gerektiğinde dosyanın ayrıntıları ile birlikte bir ceza avukatına başvurunuz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir