Miras Hukuku

Tereke Ne Demek? Tereke Davası Nedir?

Tereke Ne Demek Tereke Davası Nedir - tahanci.av.tr

Tereke, bir kişinin vefatıyla birlikte geride bıraktığı tüm malvarlığı, haklar ve borçların tamamını ifade eder. Miras hukukunda tereke, mirasçıların hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesinde temel bir kavramdır.

Bu kavram yalnızca kişinin sahip olduğu taşınır ve taşınmaz malları değil, aynı zamanda alacaklarını, borçlarını ve mali yükümlülüklerini de kapsar. Yani tereke, bir kişinin ölümüyle birlikte mirasçılara geçen tüm aktif ve pasif değerleri içerir.

Mirasçılar, terekeye konu olan malvarlığı ve borçları devralırken üç farklı yoldan birini tercih edebilir:

  • Kayıtsız şartsız kabul,
  • Reddi miras,
  • Resmî tasfiye talebi.

Bu yolların seçimi, mirasçıların tereke üzerindeki sorumluluklarını doğrudan etkiler. Mirası kabul eden kişiler, hem alacakları hem de borçları üstlenirken; reddi miras yapanlar, borçlardan tamamen kurtulabilir.

A. Kazanma

I. Mirasçılar tarafından

Madde 599- Mirasçılar, mirasbırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereğince kazanırlar.

Kanunda öngörülen ayrık durumlar saklı kalmak üzere mirasçılar, mirasbırakanın aynî haklarını, alacaklarını, diğer malvarlığı haklarını, taşınır ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerini doğrudan doğruya kazanırlar ve mirasbırakanın borçlarından kişisel olarak sorumlu olurlar.

Atanmış mirasçılar da mirası, mirasbırakanın ölümü ile kazanırlar. Yasal mirasçılar, atanmış mirasçılara düşen mirası onlara zilyetlik hükümleri uyarınca teslim etmekle yükümlüdürler.

TEREKE DAVASI NEDİR?

Tereke, vefat eden bir kişinin geride bıraktığı tüm malvarlığı, hakları ve borçlarının tamamını ifade eder. Miras hukukunda tereke, mirasın kapsamını belirleyen en temel unsurdur. Bir başka ifadeyle tereke, miras bırakanın ölüm anındaki ekonomik durumunun bir bütün olarak yasal mirasçılara geçişini temsil eder.

Terekeye; taşınır ve taşınmaz mallar, banka hesapları, alacaklar, fikri mülkiyet hakları, şirket hisseleri gibi değerler dahil olabilir. Ancak yalnızca bu aktif değerler değil, aynı zamanda miras bırakanın borçları, vergi yükümlülükleri ve icra dosyalarına konu borçları da terekeye dahildir.

Bu nedenle mirasçılar, mirası kabul ettiklerinde sadece alacakları değil, miras bırakanın borçlarını da devralmış olurlar. Mirası kabul etmeden önce mirasçılar, terekenin durumunu incelemek, malvarlığını tespit ettirmek ve gerekirse reddi miras ya da resmî tasfiye gibi hukuki yollara başvurmak hakkına sahiptir.

Terekenin kapsamı, Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından düzenlenen resmi işlemlerle tespit edilir. Bu süreçte terekeye ait malvarlıkları, borçlar ve haklar detaylı biçimde belirlenir ve tereke defteri adı verilen belgeye kaydedilir.

TEREKE SATIŞ NE DEMEK?

Terekenin tespiti davası, mirasçıların yasal haklarını korumak ve miras bırakanın malvarlığını doğru bir şekilde belirlemek amacıyla gerçekleştirilir. Ancak, bu dava sonucunda elde edilen bilgiler, mirasın otomatik olarak paylaştırılmasını sağlamaz. Tam tersine, tespit edilen terekenin, mirasçılar arasında adil bir şekilde bölünmesi için bir temel oluşturur. Terekenin tespiti davası, miras bırakanın varlıklarının ve borçlarının doğru bir şekilde belirlenmesini sağlar. Bu süreçte, miras bırakanın malvarlığına ait detaylı bilgiler toplanır ve resmi belgelere geçirilir. Ancak, bu belgelerin elde edilmesi ve terekenin belirlenmesi, mirasın dağıtımı sürecinin sonu değildir. 

Mirasın paylaşımı, ayrı bir süreçtir ve taraflar arasında anlaşma veya yasal hükümlere göre gerçekleşir. Mirasçılar arasındaki taksimi gerçekleştirebilmek için öncelikle veraset ilamı alınmalı ve ilgili malvarlığının devrine yönelik işlemler ayrıca tamamlanmalıdır. Veraset ilamı, miras bırakanın mirasçılarını ve varislerini resmi olarak tanımlar ve mirasın dağıtımı için gerekli olan belgedir. Tüm bu işlemler tamamlandıktan sonra, mirasın paylarını devralan kişiler, elbirliği mülkiyeti olmadığı sürece kendi paylarına düşen malvarlığını satma hakkına sahiptirler. Ancak, bu satış işlemi yasal prosedürlere uygun olarak gerçekleştirilmelidir. Sonuç olarak, terekenin tespiti davası, mirasın adil bir şekilde dağıtılması için bir adım sağlar ancak mirasın paylaşımı ve sonrasındaki satış işlemleri ayrı bir süreçtir ve dikkatle yürütülmelidir.

TEREKE DOSYASI NEDİR?

Terekenin tespiti davasının açılması sonrasında var olan dava sürecinden bahsederken tereke dosyası olarak bahsedilir. Burada bahsedeceğimiz tereke dosyasından kasıt tereke tespit davası ve sonrasındaki süreçtir. “Tereke dosyası”, bir kişinin vefatından sonra geride bıraktığı varlık ve haklara ilişkin belgelerin ve bilgilerin toplandığı resmi bir dosyadır. Bu dosya, mirasbırakanın malvarlığını, borçlarını, alacaklarını ve diğer tüm finansal bilgilerini içerir. Yürütülen hukuki süreçte her dosyanın bir dosya numarası olur ve UYAP’tan bakıldığında hukuki süreçle ilgili bütün belgelere ulaşılabilir. Tereke dosyası, mirasın doğru bir şekilde belirlenmesi ve mirasın dağıtımı sürecinin yönetilmesi için önemlidir. Bu dosya, mirasbırakanın banka hesapları, gayrimenkulleri, araçları ve diğer varlıklarına ilişkin bilgileri içerebilir.

Ayrıca, borçların ve alacakların detaylı bir listesi, veraset ilamı gibi resmi belgeler ve diğer ilgili dokümanlar da tereke dosyasında yer alabilir. Çünkü süreçte aktiflerden pasiflerin çıkarılması ile terekeye ulaşılabilmesi için bu bilgilere ulaşılmış olması gerekir. Tereke tespit davaları, mirasbırakanın malvarlığının tam ve doğru bir şekilde belirlenmesini sağlar ve mirasçılar arasında adil bir miras paylaşımının yapılmasını kolaylaştırır. Bu sayede mirasçıların haklarını korumak ve mirasın yasal süreçlere uygun olarak dağıtılmasını sağlamak kolaylaşır.

Tereke Defteri Nedir?

Tereke defteri, vefat eden kişinin tüm malvarlığı, borçları ve haklarının ayrıntılı şekilde kayıt altına alındığı resmî belgedir. Bu belge, mirasçılar ve alacaklılar açısından büyük önem taşır çünkü mirasın kapsamını açıkça ortaya koyar ve mirasın adil şekilde paylaşılmasına temel oluşturur.

Tereke defteri, Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından düzenlenir. Bu süreçte mahkeme, ölen kişiye ait taşınır ve taşınmaz malları, banka hesaplarını, alacaklarını ve borçlarını belirleyerek deftere kaydeder. Gerekli durumlarda tapu müdürlüklerinden, bankalardan, vergi dairelerinden ve diğer resmî kurumlardan bilgi talep edilir.

Bu belge sayesinde mirasçılar, mirası kabul, reddi miras veya resmî tasfiye yollarından hangisini tercih edeceklerine bilinçli bir şekilde karar verebilir. Aynı zamanda tereke defteri, alacaklıların haklarının korunmasını ve terekeye ilişkin haksız işlemlerin önlenmesini de sağlar.

Tereke Defterini Kim Tutar?

Tereke defterini tutma yetkisi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne aittir. Mirasçılar, alacaklılar veya tereke üzerinde hakkı bulunan diğer kişiler, terekenin tespiti için mahkemeye başvurarak bu sürecin başlatılmasını talep edebilirler.

Mahkeme, terekeye dahil olan tüm malvarlıklarını, borçları ve hakları araştırır. Bu aşamada tapu müdürlükleri, bankalar, vergi daireleri, sigorta şirketleri gibi kurumlardan bilgi talep edilir. Gerekli görülmesi halinde bilirkişi atanarak taşınmazların veya değerli malların incelemesi yapılabilir.

Toplanan bilgiler sonucunda terekeye ilişkin tüm unsurlar tek tek tereke defterine kaydedilir. Bu kayıt, hem mirasçıların mirası kabul edip etmeme konusunda bilinçli karar vermesini sağlar hem de terekeye ilişkin haksız müdahaleleri engeller.

Ayrıca mahkeme, terekenin paylaşımı ve yönetimi aşamasında da bu defteri esas alır. Böylece terekenin kapsamı net olarak belirlenmiş olur ve mirasın adil paylaşımı güvence altına alınır.

Müteveffadan İntikal Eden Tereke Ne Demek?

Müteveffadan intikal eden tereke, vefat eden kişiden (müteveffa) mirasçılara geçen tüm malvarlığı, haklar ve borçların tamamını ifade eder. Bu ifade, mirasın ölüm anıyla birlikte mirasçılara geçiş sürecini tanımlar ve miras hukukunun en temel kavramlarından biridir.

Bu kapsamda müteveffadan intikal eden terekeye; taşınır ve taşınmaz mallar, banka hesapları, alacaklar, menkul kıymetler, fikri mülkiyet hakları, işletme payları ve borçlar dahil edilir. Yani tereke yalnızca varlıklardan değil, aynı zamanda mali yükümlülüklerden de oluşur.

Miras bırakanın vefatıyla birlikte tereke, kendiliğinden mirasçılara geçer. Ancak mirasçıların, mirası kabul, reddi miras veya resmî tasfiye yollarından birini seçme hakkı bulunur. Bu seçim, mirasçının tereke üzerindeki sorumluluğunu belirler.

TEREKE BORCU NEDİR?

Tereke borcu, vefat eden kişinin ölümünden sonra geride bıraktığı ve mirasçılara geçebilen tüm mali yükümlülükleri ifade eder. Miras yalnızca malvarlığından oluşmaz; aynı zamanda borçları da içerir. Bu nedenle mirasçılar, mirası kabul ettikleri takdirde terekeye dahil tüm borçlardan da sorumlu hale gelirler.

Tereke borçları; banka kredileri, vergi borçları, icra dosyaları, ödenmemiş faturalar, alacaklılara olan borçlar ve benzeri mali yükümlülüklerden oluşabilir. Mirasçılar, terekeyi kayıtsız şartsız kabul ettiklerinde, bu borçlardan şahsen sorumlu olurlar.

Ancak Türk Medeni Kanunu uyarınca, mirasçılara üç farklı seçenek tanınmıştır:

  • Mirası kayıtsız şartsız kabul,
  • Reddi miras,
  • Resmî tasfiye talebi.

Eğer mirasçı, terekenin borçlarının fazla olduğunu düşünüyorsa, reddi miras yaparak borçlardan tamamen kurtulabilir veya resmî tasfiye talep ederek borçların yalnızca tereke mallarından ödenmesini sağlayabilir.

Terekenin Tespiti Davası Nedir?

Terekenin tespiti davası, vefat eden kişinin geride bıraktığı tüm malvarlığı, hakları ve borçlarının eksiksiz şekilde belirlenmesi amacıyla açılan bir davadır. Bu dava, mirasın kapsamını netleştirerek mirasçıların ve alacaklıların haklarının korunmasını sağlar.

Dava, genellikle mirasçılar veya tereke üzerinde hakkı bulunan kişiler tarafından, miras bırakanın son yerleşim yerindeki Sulh Hukuk Mahkemesi nezdinde açılır. Mahkeme, terekeye ait tüm taşınır ve taşınmaz malları, banka hesaplarını, alacakları ve borçları inceleyerek terekedeki malvarlığını resmi kayıt altına alır.

Bu süreçte gerekirse bilirkişi incelemesi yapılır, resmî kurumlara yazı yazılır, tapu ve banka kayıtları araştırılır. Amaç, terekeye dahil tüm unsurları belirleyerek hukuki güvence sağlamaktır.

Terekenin tespiti davası, mirasın adil paylaşımının sağlanması, mirasçılar arasında çıkabilecek uyuşmazlıkların önlenmesi ve alacaklıların haklarının korunması açısından büyük önem taşır.

Tereke Tespiti Nasıl Yapılır?

Tereke tespiti, vefat eden kişinin tüm malvarlığının ve borçlarının eksiksiz şekilde belirlenmesi amacıyla Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından yürütülen bir süreçtir. Bu tespit, mirasın kapsamını netleştirmek ve mirasçıların haklarını korumak için yapılır.

Tereke tespiti süreci genel olarak şu adımlardan oluşur:

  1. Dava Açılması:
    Mirasçılar, alacaklılar veya tereke üzerinde menfaati bulunan kişiler, miras bırakanın son yerleşim yerindeki Sulh Hukuk Mahkemesi’nde terekenin tespiti davası açar.
  2. Resmî Kurumlardan Bilgi Toplanması:
    Mahkeme, tapu müdürlükleri, bankalar, vergi daireleri, SGK ve diğer kamu kurumlarına yazı yazarak ölen kişiye ait taşınmazları, banka hesaplarını, sigorta ödemelerini ve borçlarını araştırır.
  3. Bilirkişi İncelemesi ve Keşif:
    Gerektiğinde mahkeme, terekeye ait malvarlığının değerinin belirlenmesi için bilirkişi görevlendirir veya yerinde keşif yapar.
  4. Mirasçılar ve Alacaklıların Beyanı:
    Mirasçılar, terekeye ilişkin bildikleri bilgileri mahkemeye sunar. Alacaklılar da varsa alacaklarını beyan ederek haklarını ileri sürebilir.
  5. Tereke Defterinin Düzenlenmesi:
    Mahkeme, toplanan bilgiler ışığında terekeye ait taşınır ve taşınmaz malları, alacakları ve borçları içeren tereke defteri hazırlar. Bu belge, mirasın paylaşımı ve tasfiyesi sürecinde esas alınır.

Bu süreç sonunda tereke resmî olarak belirlenir ve mirasçılar, mirası kabul, reddi miras veya resmî tasfiye seçeneklerinden birini seçebilir.

Terekenin Tespiti Davasında Neler Talep Edilir?

Terekenin tespiti davasında, vefat eden kişinin tüm malvarlığının, haklarının ve borçlarının eksiksiz şekilde belirlenmesi talep edilir. Amaç, mirasın tam kapsamını ortaya koyarak hem mirasçıların hem de alacaklıların haklarını korumaktır.

Bu dava kapsamında mahkemeden genellikle şu taleplerde bulunulur:

  • Taşınır ve taşınmaz malların tespiti:
    Tapu müdürlükleri ve diğer resmî kurumlar aracılığıyla miras bırakanın sahip olduğu gayrimenkuller, araçlar ve diğer varlıklar belirlenir.
  • Banka hesapları ve alacakların araştırılması:
    Bankalara yazı yazılarak miras bırakan adına kayıtlı hesaplar, mevduatlar ve varsa alacaklar tespit edilir.
  • Borçların belirlenmesi:
    Vergi daireleri, icra müdürlükleri, SGK ve alacaklı kişilerden bilgi alınarak terekeye dahil tüm borçlar ortaya konur.
  • Terekeye yönelik haksız müdahalelerin önlenmesi:
    Mirasçılardan biri veya üçüncü kişiler tarafından terekeye yapılan haksız tasarruf veya müdahale varsa, mahkemeden bunların engellenmesi talep edilir.
  • Koruma tedbirlerinin alınması:
    Terekeye dahil malların el değiştirmesini, satılmasını veya değer kaybına uğramasını önlemek için mahkemeden ihtiyati tedbir veya haciz kararı gibi koruma önlemleri istenir.

Bu taleplerin amacı, terekenin eksiksiz ve doğru şekilde belirlenmesini, miras paylaşımının adil şekilde yapılmasını ve tereke üzerindeki tüm hakların güvence altına alınmasını sağlamaktır.

Tereke Tespit Davası Ne Kadar Sürer?

Terekenin tespiti davası, davanın kapsamına, terekeye konu malların niteliğine, taraflar arasındaki uyuşmazlık düzeyine ve mahkemenin iş yüküne bağlı olarak farklı sürelerde sonuçlanabilir. Ortalama olarak bu davalar 6 ay ile 2 yıl arasında sürebilmektedir.

Eğer tereke basit bir yapıya sahipse ve taraflar arasında anlaşmazlık bulunmuyorsa, dava genellikle birkaç ay içinde tamamlanır. Ancak miras bırakanın çok sayıda taşınmazı, banka hesabı, alacağı veya borcu varsa; ayrıca mirasçılar arasında uyuşmazlık yaşanıyorsa süreç uzayabilir.

Mahkeme, terekeye ait bilgileri toplarken;

  • Tapu kayıtları,
  • Banka hesapları,
  • Vergi borçları,
  • SGK kayıtları ve diğer resmî belgeleri araştırır.

Ayrıca bilirkişi incelemesi yapılması, keşif düzenlenmesi veya taraflardan ek beyan alınması gibi işlemler de davanın süresini uzatabilir.

Dava Masrafları

Terekenin tespiti davası masrafları, davanın kapsamına, terekenin büyüklüğüne ve mahkemede yapılacak işlemlere göre değişiklik gösterir. Bu masraflar, davayı açan kişi tarafından başlangıçta ödenir; ancak dava sonucuna göre taraflar arasında yeniden paylaşılabilir.

Genel olarak terekenin tespiti davasında şu giderler ortaya çıkar:

  • Başvuru ve harç ücretleri:
    Dava açılırken mahkemeye yatırılan başvuru harcı ve gider avansıdır. Terekenin kapsamına göre bu tutar değişebilir.
  • Bilirkişi ve keşif ücretleri:
    Mahkeme, terekeye ait malvarlığının değerini belirlemek veya yerinde inceleme yapmak için bilirkişi atayabilir. Bu durumda bilirkişi ücreti ve keşif masrafları davacı tarafından karşılanır.
  • Tapu ve banka yazışma giderleri:
    Terekeye ilişkin taşınmazlar, banka hesapları ve finansal kayıtlar araştırılırken yapılan yazışmalar, kurum harçları ve posta giderleri ek maliyet oluşturur.
  • Avukatlık ücretleri:
    Davayı avukat aracılığıyla yürütmek isteyen kişiler için, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlenen vekalet ücreti ödenir.

Bu masrafların toplam tutarı, terekenin büyüklüğüne, malvarlığı sayısına, yapılacak araştırma ve bilirkişi işlemlerinin yoğunluğuna göre değişir.

Hangi Mahkeme Bakar?

Terekenin tespiti davasına bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne aittir. Bu mahkeme, terekenin tespiti, korunması ve yönetimiyle ilgili tüm hukuki işlemleri yürütmekle yetkilidir.

Yetkili mahkeme ise, miras bırakanın son yerleşim yeri mahkemesidir. Yani vefat eden kişinin ölümünden önce ikamet ettiği yerdeki Sulh Hukuk Mahkemesi bu davaya bakar. Eğer miras bırakanın Türkiye’de bir yerleşim yeri yoksa, terekeye dahil malların bulunduğu yer mahkemesi yetkili olur.

Bu düzenleme, Türk Medeni Kanunu ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine dayanır. Amaç, terekenin en doğru ve hızlı şekilde tespit edilmesini, mirasçıların ve alacaklıların haklarının korunmasını sağlamaktır.

Sulh Hukuk Mahkemesi, davanın her aşamasında şu işlemleri yapabilir:

  • Terekeye ait taşınır ve taşınmaz malları araştırmak,
  • Banka ve tapu kayıtlarını incelemek,
  • Gerektiğinde bilirkişi atamak veya keşif yapmak,
  • Tereke mallarının korunması için tedbir kararı vermek.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir