Uyuşturucu Kullanma, Bulundurma ve Satın Alma Suçu ve Cezası | TCK 191
Uyuşturucu Kullanma, Bulundurma ve Satın Alma Suçu ve Cezası (TCK 191); kullanmak amacıyla uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi satın alma, kabul etme, bulundurma ya da bizzat kullanma fiillerini kapsayan ve toplum sağlığını korumayı hedefleyen bir düzenlemedir. Bu suç tipi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinde yer almakta olup; temel ceza aralığı, nitelikli haller, kamu davasının açılmasının ertelenmesi, denetimli serbestlik ve tedavi mekanizmaları ile birlikte bütüncül bir rehabilitasyon yaklaşımı içerir.
Güncel uygulamada TCK 191 kapsamında; kullanım amacı ile satış/ticaret amacı arasındaki ayrım belirleyicidir. Maddenin miktarı, bulundurma biçimi, yan deliller (hassas terazi, çoklu paketleme vb.) ve olay yeri gibi ölçütler bir bütün hâlinde değerlendirilir. Ayrıca suçun okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi yerlere yakın konumlarda işlenmesi hâlinde nitelikli hal söz konusu olur ve ceza artırımlı uygulanır. İlk kez yakalanan kişiler bakımından ise kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilerek asgari bir yıl denetimli serbestlik ve gerektiğinde tedavi süreci işletilebilir.
Uyuşturucu Kullanma ve Bulundurma Suçu Nedir?
Uyuşturucu kullanma ve bulundurma suçu, bir kimsenin kullanmak amacıyla uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi satın alması, kabul etmesi, yanında bulundurması ya da doğrudan kullanması ile oluşur. Bu suç, yalnızca bireyin kendi sağlığına zarar vermesi ile sınırlı olmayıp, aynı zamanda toplum sağlığı ve kamu düzeni açısından da tehdit oluşturan bir fiil olarak kabul edilmektedir.
TCK 191. madde 1. fıkra uyarınca:
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
Dolayısıyla kanun koyucu, uyuşturucu suçlarını yalnızca kişisel bağımlılık düzeyinde değil, aynı zamanda toplumsal risk bakımından da değerlendirmekte ve bu sebeple cezai yaptırım öngörmektedir.
Burada dikkat edilmesi gereken nokta; amacın kişisel kullanım olmasıdır. Eğer ele geçirilen madde satış veya ticaret kastı ile bulunduruluyorsa, bu durumda fiil çok daha ağır yaptırımlar içeren TCK 188 – Uyuşturucu Ticareti Suçu kapsamında değerlendirilir.
Uyuşturucu Kullanma Suçunun Cezası
Uyuşturucu Kullanma, Bulundurma ve Satın Alma Suçu (TCK 191) için öngörülen ceza, failin eyleminin niteliğine, işlendiği yere ve koşullara göre değişiklik göstermektedir.
Temel ceza:
TCK 191/1’e göre; “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden, bulunduran ya da kullanan kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
Buna göre, suçun basit halinde fail hakkında 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası hükmolunur. Ancak uygulamada, özellikle ilk kez yakalanan kişilerde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi, denetimli serbestlik ve tedavi süreçleri devreye girmektedir.
Nitelikli hal:
Kanun koyucu, bazı yerlerde işlenen fiiller için cezanın artırılmasını öngörmüştür. Buna göre:
- Okul, hastane, yurt, kışla, ibadethane gibi yerlerde veya
- Bu yerlerin 200 metre yakın çevresinde işlenen suçlarda, ceza yarı oranında artırılır.
Bu durumda ceza 3 yıldan 7,5 yıla kadar hapis aralığına çıkar.
Görevli mahkeme:
- Temel ve nitelikli hallerde görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir.
Nitelikli Hal – Belirli Yerlerde İşlenen Suç
Uyuşturucu Kullanma, Bulundurma ve Satın Alma Suçu, bazı mekânlarda işlendiğinde nitelikli hal kabul edilir ve ceza artırımlı uygulanır.
TCK 191/10 hükmüne göre, şu yerlerde işlenen fiillerde ceza yarı oranında artırılır:
- Okul, yurt, hastane, kışla, ibadethane gibi kamusal alanlar,
- Tedavi, eğitim, sosyal veya askerî amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler,
- Bu tür yerlerin 200 metre yakın çevresindeki umumi veya umuma açık alanlar.
Bu düzenleme ile amaçlanan, özellikle çocukların, gençlerin, hastaların veya toplumun hassas kesimlerinin korunmasıdır.
Kullanmak İçin mi, Ticaret İçin mi? Yargıtay Kararlarında Uyuşturucu Madde Suçları
Uyuşturucu Kullanma, Bulundurma ve Satın Alma Suçu (TCK 191) ile Uyuşturucu Ticareti Suçu (TCK 188) arasındaki en önemli ayrım, failin amacıdır. Yargıtay kararlarında da bu ayrım, çok sayıda ölçüt dikkate alınarak yapılmaktadır.
1. Bulundurulan Maddenin Miktarı
- Esrar: Genellikle 600–700 gram ve altı kişisel kullanım olarak kabul edilir.
- Eroin/Kokain: Çoğunlukla 20 gram ve altı sınır kabul edilir.
- Metamfetamin: Yaklaşık 10 gram ve altı kişisel kullanım için değerlendirilir.
- Sentetik Haplar (Ecstasy vb.): 50 adet ve altı sınır kabul edilmektedir.
- Hint keneviri bitkisi: 20 köke kadar ekim kişisel kullanım sayılır.
Ancak Yargıtay, bu miktarların kesin sınırlar olmadığını, kişinin bağımlılık düzeyi, yaşam biçimi ve kullanım alışkanlıklarına göre değişebileceğini özellikle vurgulamaktadır.
2. Bulundurmanın Şekli ve Amacı
Sadece miktar yeterli değildir. Yargıtay, şu delillere de bakar:
- Maddenin satışa hazır küçük paketler halinde bulunması,
- Hassas terazi, ambalaj malzemesi gibi araçların ele geçirilmesi,
- Failin kendisinin kullanıcı olmaması,
- Tanık beyanları veya teknik takip ile satışın tespit edilmesi.
Bu delillerden hiçbiri yoksa ve madde kişisel kullanım sınırındaysa, suç TCK 191 kapsamında değerlendirilir.
3. Suçun İşlendiği Yer
Okul, yurt, hastane, ibadethane veya bunların 200 metre çevresinde işlenen eylemler nitelikli hal sayılır ve ceza artırımlı uygulanır.
4. Usul Kuralları ve Delil Şartı
- Etkin Pişmanlık: Fail, maddeyi kimden aldığını somut bilgilerle açıklarsa cezada indirim uygulanabilir.
- Delil zorunluluğu: Yalnızca failin kendi ikrarı yeterli değildir. Uyuşturucu maddenin ele geçirilmesi, laboratuvar raporu veya kan/ idrar tahlili gerekir.
Uyuşturucu Kullanma Suçu Şikayet Dilekçesi Örneği
Uyuşturucu suçları, resen soruşturulan yani şikâyete bağlı olmayan suçlardır. Ancak vatandaşlar, şüpheli eylemleri gördüklerinde Cumhuriyet Savcılığına ihbarda bulunabilir. Aşağıda örnek bir suç duyurusu dilekçesi yer almaktadır:
CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
SUÇ DUYURUSU
İHBARCI:
Adı Soyadı: [İhbarcının adı-soyadı]
T.C. Kimlik No: [11 haneli kimlik numarası]
Adresi: [Tam adres bilgisi]
Telefon: [İletişim numarası]
ŞÜPHELİ:
Adı Soyadı: [Biliniyorsa]
T.C. Kimlik No: [Biliniyorsa]
Adresi: [Biliniyorsa]
Telefon: [Biliniyorsa]
OLAY:
[Tarih] günü, [yer bilgisi] adresinde şüphelinin uyuşturucu madde kullandığını/bulundurduğunu gözlemledim. Olay sırasında [maddenin cinsi, kullanım şekli, varsa tanıklar] hususları tespit edilmiştir.
SUÇ NİTELİĞİ:
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesi kapsamında düzenlenen “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ya da kullanmak” suçunu oluşturmaktadır.
DELİLLER:
- Gözlem ve tespitler
- Fotoğraf veya video kayıtları (varsa)
- Tanık beyanları (varsa)
- Ele geçirilen maddeler (varsa)
SONUÇ VE TALEP:
Şüpheli hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak, TCK 191 kapsamında cezalandırılması için kamu davası açılmasını arz ve talep ederim.
[İmza]
[Adı Soyadı]
Bu dilekçe yalnızca örnek niteliğinde olup, somut olaya göre düzenlenmesi gerekir.
Uyuşturucu Kullanma ve Ticaret Suçu Arasındaki Farklar
Uyuşturucu Kullanma, Bulundurma ve Satın Alma Suçu (TCK 191) ile Uyuşturucu Madde Ticareti Suçu (TCK 188) arasında hem ceza miktarı hem de yargılama usulü bakımından önemli farklar vardır. Bu farkların doğru tespiti, hem adil bir karar verilmesi hem de failin hukuki durumunun belirlenmesi açısından kritik öneme sahiptir.
1. Amaç
- Kullanma Suçu (TCK 191): Failin amacı, uyuşturucu maddeyi kişisel kullanım için bulundurmak veya kullanmaktır.
- Ticaret Suçu (TCK 188): Fail, maddeyi satmak, dağıtmak, başkasına vermek veya nakletmek amacıyla bulundurur.
2. Miktar
- Kullanma: Kişisel tüketim sınırlarını aşmayan miktar söz konusudur.
- Ticaret: Kullanım sınırlarını aşan, satış veya dağıtım kastını gösteren miktarlardır.
3. Ceza
- TCK 191: 2 yıldan 5 yıla kadar hapis (nitelikli hallerde 3–7,5 yıl).
- TCK 188: 10 yıldan az olmamak üzere hapis ve ağır para cezaları.
4. Erteleme ve Denetim
- TCK 191: Kamu davasının ertelenmesi, denetimli serbestlik ve tedavi mümkündür.
- TCK 188: Erteleme veya tedavi uygulanmaz, doğrudan ağır ceza yaptırımı uygulanır.
5. Görevli Mahkeme
- TCK 191: Asliye Ceza Mahkemesi.
- TCK 188: Ağır Ceza Mahkemesi.
Bu ayrım, uygulamada en sık tartışılan konulardan biridir. Yargıtay, kişisel kullanım ile ticaret arasındaki farkı belirlerken miktar, bulundurma şekli, paketleme, deliller ve failin kişisel alışkanlıklarını birlikte değerlendirir.
Etkin Pişmanlık Hükümleri
Uyuşturucu Kullanma, Bulundurma ve Satın Alma Suçu (TCK 191) kapsamında failin etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanması mümkündür. Bu düzenleme, failin işlediği suçla ilgili adalete yardımcı olması karşılığında cezada indirim veya cezanın tamamen kaldırılması sonucunu doğurabilir.
TCK 192. Maddeye Göre Etkin Pişmanlık
- Fail, uyuşturucu maddeyi kimden ve nasıl temin ettiğini veya başka suç faillerini yetkililere bildirirse, etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilir.
- Verilen bilgilerin somut, doğru ve soruşturmaya katkı sağlayacak nitelikte olması gerekir. Hayali isimler veya bilinen kişilerin tekrar edilmesi etkin pişmanlık sayılmaz.
Etkin Pişmanlığın Sonuçları
- Cezanın tamamen kaldırılması: Failin verdiği bilgiler sayesinde suçun önlenmesi veya diğer faillerin yakalanması mümkün olmuşsa, ceza verilmeyebilir.
- Ceza indirimi: Mahkeme, failin sunduğu katkının önemine göre cezada ¼ ile ½ oranında indirim yapabilir.
Önemli Nokta
Etkin pişmanlık, yalnızca failin gerçek katkı sağlaması halinde uygulanır. İspat gücü taşımayan beyanlar yeterli görülmez.
Uyuşturucu Kullanma Suçu ve Tazminat Hukuku
Uyuşturucu Kullanma, Bulundurma ve Satın Alma Suçu (TCK 191) yalnızca ceza hukuku bakımından değil, aynı zamanda özel hukuk boyutuyla da sonuçlar doğurabilir. Failin uyuşturucu etkisi altında üçüncü kişilere zarar vermesi halinde tazminat sorumluluğu gündeme gelir.
Hukuki Sorumluluk
- Uyuşturucu kullanımı sonucu başkasının malvarlığına zarar verilmişse, maddi tazminat davası açılabilir.
- Uyuşturucu etkisiyle kişilere fiziksel ya da psikolojik zarar verilmişse, manevi tazminat talep edilebilir.
- İş kazası, trafik kazası veya kavga gibi olaylarda uyuşturucu etkisi altında olmak, failin kusur oranını artırır ve tazminat yükümlülüğünü ağırlaştırır.
İspat Yükümlülüğü
Tazminat davasında davacı, zararın uyuşturucu kullanımı nedeniyle meydana geldiğini ispatlamak zorundadır. Bu kapsamda;
- Adli tıp raporları,
- Kan veya idrar tahlilleri,
- Tanık anlatımları,
- Olay yeri tutanakları delil olarak kullanılabilir.
Cezai ve Hukuki Sonuçların Birlikte Doğması
Bir kişi hem ceza hukuku açısından hapis cezası ile karşılaşabilir hem de hukuk mahkemesinde tazminat davası ile sorumlu tutulabilir. Dolayısıyla uyuşturucu kullanımı yalnızca kişisel değil, toplumsal ve hukuki sonuçlar da doğuran çok yönlü bir risk taşır.
Uluslararası Mevzuat ve Anlaşmalar
Uyuşturucu Kullanma, Bulundurma ve Satın Alma Suçu (TCK 191) yalnızca ulusal hukukta değil, aynı zamanda uluslararası sözleşmeler ve Türkiye’nin taraf olduğu anlaşmalar çerçevesinde de önem taşır. Türkiye, uyuşturucu ile mücadelede uluslararası yükümlülükler üstlenmiştir.
Türkiye’nin Taraf Olduğu Temel Uluslararası Sözleşmeler
- 1961 Tek Sözleşmesi (Uyuşturucu Maddelere Dair): Uyuşturucu maddelerin üretimi, dağıtımı ve kullanımını kontrol altına alan en temel sözleşmedir.
- 1971 Psikotrop Maddeler Sözleşmesi: Psikotrop maddelerin denetimini düzenler.
- 1988 Yasadışı Uyuşturucu ve Psikotrop Madde Ticaretine Karşı Sözleşme: Kaçakçılıkla mücadeleye ilişkin hükümler içerir.
Uluslararası Etkiler
- Bu sözleşmeler doğrultusunda, Türkiye uyuşturucu ile mücadelede hem ceza hukuku hem de sağlık politikalarını uyumlu hale getirmiştir.
- Uyuşturucu suçlarında sınır ötesi iş birliği yapılmakta, kaçakçılıkla mücadelede Interpol ve Europol gibi kurumlarla koordinasyon sağlanmaktadır.
- Özellikle uyuşturucu ticareti suçlarında uluslararası işbirliği önem kazanır; çünkü çoğu olay sınır aşan nitelik taşır.
Dolayısıyla, TCK 191 kapsamında yapılan düzenlemeler yalnızca ulusal değil, aynı zamanda uluslararası yükümlülükler çerçevesinde de değerlendirilmelidir.
Uyuşturucu Suçları ve İnternet
Günümüzde uyuşturucu kullanma, bulundurma ve satın alma suçu (TCK 191) yalnızca fiziki ortamda değil, internet üzerinden de işlenebilmektedir. Özellikle “darknet” olarak bilinen gizli ağlarda uyuşturucu madde satışları artmış, bu durum kolluk kuvvetlerinin yeni yöntemler geliştirmesini zorunlu kılmıştır.
İnternet Yoluyla Uyuşturucu Suçu
- Sosyal medya ve mesajlaşma uygulamaları üzerinden madde satışı yapılabilmektedir.
- E-ticaret siteleri veya gizli forumlarda sahte kimlikler ve kripto paralar kullanılarak uyuşturucu ticareti yapılabilmektedir.
- Bu yöntemle gerçekleştirilen fiiller, çoğu zaman TCK 188 (uyuşturucu ticareti) kapsamında ağır cezalara neden olur.
5651 Sayılı Kanun ve Denetim
Türkiye’de internet üzerinden işlenen suçlarla mücadele için 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Hakkında Kanun uygulanmaktadır. Bu kapsamda:
- Suç teşkil eden içerikler BTK tarafından erişime engellenebilir.
- Savcılıklar ve kolluk kuvvetleri, IP tespiti ve dijital takip yöntemleriyle failleri ortaya çıkarır.
Uygulamadaki Önem
İnternet yoluyla uyuşturucu temin eden kişiler, maddenin miktarı ve amacı dikkate alınarak ya TCK 191 kapsamında “kullanmak için bulundurma” suçu, ya da TCK 188 kapsamında “ticaret” suçu ile yargılanır.
MADDE METNİ
(1) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir. Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır.
(3) Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. Bu süre Cumhuriyet savcısının kararı ile üçer aylık sürelerle en fazla bir yıl daha uzatılabilir. Hakkında denetimli serbestlik tedbiri verilen kişi, gerek görülmesi hâlinde denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulabilir.
(4) Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır.
(5) Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.
(6) Dördüncü fıkraya göre kamu davasının açılmasından sonra, birinci fıkrada tanımlanan suçun tekrar işlendiği iddiasıyla açılan soruşturmalarda ikinci fıkra uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemez.
(7) Şüpheli erteleme süresi zarfında dördüncü fıkrada belirtilen yükümlülüklere aykırı davranmadığı ve yasakları ihlal etmediği takdirde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir.
(8) Bu Kanunun; a) 188 inci maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, b) 190 ıncı maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma, suçundan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun münhasıran bu madde kapsamına girdiğinin anlaşılması hâlinde, sanık hakkında bu madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.
(9) Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır.
(10) (Ek: 27/3/2015-6638/12 md.) Birinci fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.
UYUŞTURUCU KULLANMA, BULUNDURMA SUÇUNUN ÖZELLİKLERİ
1. SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMA USULÜ
Şüpheli hakkında yürütülen soruşturmada cumhuriyet savcısına kamu davasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik hükümlerinin uygulanması bakımından geniş yetki verilmiştir.
Bu suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı değildir.
TCK m. 191/2’ ye göre şüpheli hakkında başlatılan soruşturmada CMK m.171’deki şartlar aranmaksızın kamu davasının açılması beş yıllığına ertelenir.
Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında bir yıl denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. Bu süre Cumhuriyet savcısının kararı ile üçer aylık sürelerle en fazla bir yıl daha uzatılabilir. Hakkında denetimli serbestlik tedbiri verilen kişi, gerek görülmesi hâlinde denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulabilir.
Denetimli serbestlik tedbiri kişinin içinde bulunduğu durum gözetilerek yükümlülükler veya yasaklar belirlenir. Ancak duruma göre bu belirlenen yükümlülük ve yasakların yeterli olmayacağı anlaşılıyorsa tedaviye de başvurulabilir.
Denetimli serbestlik, infaz evresinde başvurulan bir kurumdur ancak TCK.191 bu kurumu soruşturma aşamasında başvurulacak bir kurum haline getirmiştir.
Kişi erteleme süresi zarfında a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır. (TCK m. 191/4). Kişinin bu fiilleri işlemesi durumunda ayrı bir soruşturma veya kovuşturma yapılmaz.
Kişi erteleme süresi içinde dördüncü fıkrada belirtilen yükümlülüklere aykırı davranmadığı ve yasakları ihlal etmediği takdirde hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir.
Dördüncü fıkraya göre kamu davası açıldıktan sonra kişi birinci fıkrada belirtilen suçları tekrar işlerse kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmez.
TCK m.191/8’ e göre bu kanunun a) 188 inci maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, b) 190’ıncı maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma, suçundan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun münhasıran bu madde kapsamına girdiğinin anlaşılması hâlinde, sanık hakkında bu madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.
KAMU DAVASININ AÇILMASININ ERTELENMESİ NEDİR?
Uyuşturucu Kullanma, Bulundurma ve Satın Alma Suçu (TCK 191) bakımından kanun koyucu, cezalandırmadan ziyade tedavi ve rehabilitasyonu ön plana çıkaran bir düzenleme getirmiştir.
TCK 191/2 uyarınca; bu suçtan dolayı yürütülen soruşturmada şüpheli hakkında 5 yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilebilir. Bu süreç, özellikle ilk kez yakalanan kişiler için uygulanır.
Erteleme Sürecinin İşleyişi
- İlk tespit: Kişi ilk defa uyuşturucu kullanırken ya da bulundururken yakalanır.
- Erteleme kararı: Savcılık, 5 yıl süreyle dava açılmamasına karar verir.
- Denetimli serbestlik: Fail, en az 1 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulur.
- Tedavi: Gerektiğinde, bağımlılığın önlenmesi amacıyla tedavi programına yönlendirilir.
Eğer kişi bu süre zarfında kurallara uyarsa, dava hiç açılmamış sayılır. Ancak yükümlülüklerini ihlal ederse, ertelenen dava açılarak yargılama süreci başlatılır.
HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİYE BIRAKILMASI NEDİR?
TCK m. 231/5’e göre “Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl (2) veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder.”
HAGB kararı verilebilmesi için de birtakım şartların gerçekleşmesi gerekmektedir. Sanığa verilecek ceza 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası ise, gerekli koşulların varlığı halinde hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararı verilir. Bu koşullar ise şöyledir;
-Kişi daha önce kasten işlenen bir suçtan dolayı mahkum olmamış olmalı.
-Mağdurun ve kamunun uğradığı zarar tamamen giderilmiş olmalıdır.
-Mahkemece sanığın tekrar suç işlemeyeceğine kanaat getirilmiş olmalıdır.
-Sanık hakkındaki HAGB kararını kabul etmiş olmalıdır.
Yukarıda da belirtildiği üzere TCK m.188 ve TCK m.190’ da belirtilen suçlardan dolayı yapılan kovuşturmada suçun TCK m.191 kapsamına girdiği anlaşılırsa verilecek ceza miktarına bakılmaksızın HAGB kararı verilir. TCK m.191 de CMK m.231’ e getirilen bir istisna niteliğindedir.
GÖZALTI -TUTUKLULUK HÜKÜMLERİ
Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMK) madde 91’ e göre “Gözaltına alma, bu tedbirin soruşturma yönünden zorunlu olmasına ve kişinin bir suçu işlediği şüphesini gösteren somut delillerin varlığına bağlıdır.
Toplu olarak işlenen suçlarda, delillerin toplanmasındaki güçlük veya şüpheli sayısının çokluğu nedeniyle; Cumhuriyet savcısı gözaltı süresinin, her defasında bir günü geçmemek üzere, üç gün süreyle uzatılmasına yazılı olarak emir verebilir. Gözaltı süresinin uzatılması emri gözaltına alınana derhâl tebliğ edilir.”
Gözaltı hükümleri, maddede belirtildiği üzere soruşturma yönünden zorunlu ise ve kişinin suçu işlediği şüphesini gösteren somut deliller varsa uygulanır.
Tutukluluk CMK madde 100’ de düzenlenmiştir. Tutukluluk bir ceza değildir, güvenlik tedbiridir ve son çare olarak kullanılmalıdır. Tutukluluk kişinin özgürlüğünü kısıtlayıcı bir tedbir olduğu için kanunda sıkı şartlara bağlanmıştır.
CMK madde 100’ e göre tutukluluk kararı verilebilmesi için kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin varlığı ve bir tutuklama nedeni bulunması gerekir. Tutuklama nedeni ise şu hallerde var sayılır:
a) Şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular varsa.
b) Şüpheli veya sanığın davranışları; 1. Delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme, 2. Tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma hususlarında kuvvetli şüphe oluşturuyorsa.
CMK madde 100 ‘de, sayılan bazı suç tiplerinde kuvvetli suç şüphesi varsa tutuklama nedeni varsayılacağı belirtilmiştir. Ancak bu suçlar arasında uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanma suçu sayılmamıştır.
Tutukluluk tedbirinin ölçülülük ilkesine aykırı şekilde verilmemesi gerekmektedir. Yani adli kontrol hükümleri beklenen faydayı sağlamaya yeterli ise tutukluluğa hükmedilemez.
Sonuç olarak uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanma suçunda maddede belirtilen şartların varlığı halinde gözaltı ve tutukluluk hükümlerine başvurulur.
KORUNAN HUKUKİ DEĞER
Bu maddede yer alan suçta korunan hukuki değer birey ve toplum sağlığını korumaktır.
SUÇUN UNSURLARI
MADDİ UNSUR
1.FAİL
Kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde satın almak, kabul etmek ve bulundurmak ya da uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanmak suçunda fail herkes olabilir. Uyuşturucu ve uyarıcı maddeyi az ya da çok satın almak, kabul etmek, bulundurmak, kullanmak veya ilk defa kullanmak, müptelalık seviyesinde kullanmak arasında faillik bakımından bir fark yoktur.
2.MAĞDUR
Kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde satın almak, kabul etmek ve bulundurmak ya da uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanmak suçunda mağdur toplumdur.
3.SUÇUN HUKUKİ KONUSU
Kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde satın almak, kabul etmek ve bulundurmak ya da uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanmak suçunun hukuki konusu uyuşturucu ve uyarıcı maddedir. Peki uyuşturucu ve uyarıcı maddeden ne anlaşılmaktadır? Mevzuatta uyuşturucu ve uyarıcı maddenin ne olduğuna ilişkin bir tanım mevcut değildir. Uyuşturucu ve uyarıcı maddelere ilişkin birtakım sınıflandırmalar mevcuttur.
Doğal Nitelikli Uyuşturucu veya Uyarıcı Maddeler
Afyon, morfin, eroin, esrar, kokain, crack, marihuana
Sentetik Uyuşturucu veya Uyarıcı Maddeler
Depresantlar(Yatıştırıcılar), hallüsinojenler (Hayal Gördürücüler), Simulantlar (Uyarıcılar), Uçucu ve Çözücü maddeler
Ele geçirilen maddenin niteliğinin bilirkişi raporlarına dayanması gerekir.
4.FİİL
Kanun m.191’deki suçu seçimlik hareketli olarak düzenlemiştir.
Satın Almak: Uyuşturucu ve uyarıcı madde satın alma, belli bir bedel karşılığında kendisinin kullanabileceği miktarda uyuşturucu ve uyarıcı maddeyi kendi hakimiyet alanına dahil etmesine denir.
Kabul Etmek: Uyuşturucu ve uyarıcı maddeyi bedel karşılığı olmaksızın kendi hakimiyet alanına dahil etmesine denir.
Bulundurma: Uyuşturucu ve uyarıcı maddeyi hakimiyet alanında bulundurma ve istediği zaman doğrudan tasarrufta bulunabilme imkanına sahip olmasına denir.
5237 sayılı TCK’nın 191. Maddesi, 6545 sayılı Kanun’un 68. Maddesiyle değişikliğe tabi tutularak yeniden düzenlenmiştir. Ve bu düzenlemeyle uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak fiili de madde kapsamına dahil edilmiştir.
Kullanma : Uyuşturucu ve uyarıcı maddenin ağız yoluyla veya başka herhangi bir yolla vücut içerisine alınmasına denir.
MANEVİ UNSUR
Bu suç kasten işlenebilen bir suçtur. Taksirle veya olası kastla işlenemez. Satın almak, kabul etmek, bulundurmak fiilinin kullanma amacıyla yapılmış olması gerekmektedir. Fail uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi kullanmak için satın aldığını, kabul ettiğini, bulundurduğunu veya kullandığını biliyor ve istiyor olması gerekir.
Suçun Özel Görünüş Şekilleri
1.Suça Teşebbüs
TCK m. 35’e göre kişi işlemeyi düşündüğü bir suçu elverişli hareketlerle işlemeye başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamazsa teşebbüsten sorumlu olur.
Uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme suçları teşebbüse elverişlidir. Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin hakimiyet alanına girmesinin engellendiği durumlarda suç teşebbüs aşamasında kalmış sayılır. Ancak uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçu teşebbüse elverişli değildir.
Uyuşturucu veya uyarıcı madde vücuda girdiğinde uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanma suçu tamamlanmış sayılır. Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin miktarı önemli değildir.
2.Suçların İçtimaı
Uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi kullanma amacıyla satın alma, kabul etme, bulundurma veya kullanma suçu seçimlik hareketli bir suçtur. Fail bu fiillerin birkaçını işlese de tek bir suç işlemiş gibi cezalandırılır.
TCK m.43’e göre, bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda ve aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda tek bir cezaya hükmedilir. Koşulları varsa m. 191 ‘deki suça da zincirleme suç hükümleri uygulanır.
3.Suça İştirak
TCK m.191’ deki suç tipinde suça iştirakin her şekli mümkündür.
GÖREVLİ MAHKEME-YETKİLİ MAHKEME
Uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi kullanma amacıyla satın alma, kabul etme, bulundurma veya kullanma suçunda görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir.
Yetkili mahkeme ise Ceza Muhakemeleri Kanunu m.12’ye göre belirlenir.
YAPTIRIM
TCK m.191/1’ e göre “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
SIKÇA SORULAN SORULAR
1. Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma suçundan yakalandım. Daha önce bu konuda hiç sabıkam yok, ceza alır mıyım?
Bu suçtan dolayı yapılan soruşturmada m. 171’deki şartlar aranmaksızın kamu davasının açılmasının 5 yıl ertelenmesi kararı verilir. Ve erteleme süresinde yükümlülüklere aykırı davranmadığı ve yasakları ihlal etmediği takdirde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilir.
2. Kamu davasının ertelenmesi kararı adli sicilde görünür mü?
Erteleme süresi içinde kamu davasının açılmasına ilişkin karar adli sicile direkt olarak kaydedilmez. Adli sicil genel müdürlüğü nezdinde bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Buradaki kayıtlar ancak CMK m.171’deki belirtilen amaç için hakim, savcı ve mahkemeler tarafından görünebilir. Erteleme süresinde m.191/4 ‘deki fiillerden biri veya birkaçı işlenmezse kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Ve erteleme kararı da sistemden tamamen silinir.
3.Denetimli serbestlik tedbirinde tedavi olmak zorunlu mudur?
Denetimli serbestlik tedbirinde cumhuriyet savcısının gerekli görmesi halinde tedavi uygulanır. Uygulanma kararı verildiği takdirde bu tedaviye uyulması gerekir aksi takdirde kamu davasının ertelenmesi kararı kalkar ve kamu davası açılır.
4. Erteleme kararı süresi içinde tekrar kullanma suçundan yakalandım erteleme kararı kalkar mı?
Erteleme kararı süresinde yapılmaması gereken fiiller yapılmışsa erteleme kararı kalkar ve kamu davası açılır. Ancak erteleme süresinde işlenen m.191/4’te belirtilen kullanma amacıyla satın alma, kabul etme, bulundurma veya kullanma suçundan ayrıca kamu davası açılmaz.
Avukat Fatih Tahancı, 2015 yılında Hukuk Fakültesini tam burslu, onur öğrencisi olarak Ankara’da tamamlamıştır. Avukatlık stajını Ankara Barosu nezdinde; sigorta hukuku, tazminat hukuku, iş hukuku, icra hukuku ve idare hukuku konularına odaklanmış çeşitli avukatlık bürolarında staj yaparak tamamlamıştır. Avukat Fatih Tahancı Çankaya/Ankara’da bulunan Tahancı Hukuk Bürosu’nda avukatlık faaliyeti göstermektedir.
denetim surecinde tekrar uyuşturucu kullandm tahlilde cikdi kamo davasinin acil.asina.diyor tekrar erteleme yapmiyor sizce ne ceza alirm cok yatarmyn