Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru ve Şartları
Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru ve şartları, temel hak ve özgürlükleri kamu gücünün işlem, eylem veya ihmali nedeniyle ihlal edilen kişilere tanınmış ikincil ve istisnai bir hak arama yoludur. Bu yol; Anayasa m.148, 6216 sayılı Kanun ve AYM İçtüzüğü hükümleri çerçevesinde yürütülür; yalnızca Anayasa’da güvence altına alınan ve AİHS ile ek protokoller kapsamında yer alan haklara yönelik ihlal iddiaları için kullanılabilir. Başvuru, kural olarak olağan kanun yolları tüketildikten sonra ve nihai kararın öğrenildiği tarihten itibaren 30 gün içinde yapılmalıdır. Süre ve şekil şartlarına uygunluk ile mağdur sıfatı, açıkça dayanaktan yoksun olmama ve ikincillik ilkesi bireysel başvurunun kabul edilebilirlik denetiminin temel ölçütleridir. AYM, yerindelik denetimi yapmaksızın ihlalin varlığını değerlendirir; ihlal tespitinde yeniden yargılama, ihlal ve sonuçlarının giderilmesi veya uygun görüldüğünde tazminat yoluna hükmedebilir. Bu makalede, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru ve şartları sürecini; kapsam, usul, süre, kabul edilebilirlik ölçütleri ve kararların sonuçları bakımından adım adım ele alacağız.
Bireysel Başvurunun Niteliği ve Başvuruya Konu Olabilecek Haklar
Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru, olağan kanun yolları tüketildikten sonra başvurulabilen, ikincil nitelikte bir hukuki çaredir. Başvurunun amacı, temel hak ve özgürlüklerin ihlal edilip edilmediğinin tespit edilmesi ve ihlalin ortadan kaldırılmasıdır. Bu nedenle bireysel başvuru, bir itiraz, istinaf veya temyiz yolu değildir; yalnızca hak ihlali iddialarını inceleyen özel bir başvuru mekanizmasıdır.
Başvuruya konu olabilecek haklar, Anayasa’da güvence altına alınmış ve aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ile ek protokoller kapsamında yer alan haklarla sınırlıdır. Bunlar arasında:
- Yaşama hakkı,
- Kişi hürriyeti ve güvenliği,
- Adil yargılanma hakkı,
- İşkence ve kötü muamele yasağı,
- Özel hayatın ve aile hayatının korunması,
- Mülkiyet hakkı,
- Düşünce, din ve vicdan özgürlüğü,
- Toplantı ve örgütlenme özgürlüğü,
- Seçme ve seçilme hakkı,
- Eğitim hakkı
gibi haklar bulunmaktadır.
Ancak, yasama işlemleri, düzenleyici idari işlemler veya AYM kararları bireysel başvuruya konu edilemez. Başvurunun amacı, kamu gücü karşısında bireyin korunmasını sağlamak ve hak ihlallerini önleyici içtihatlar oluşturmak suretiyle hukuk güvenliğini pekiştirmektir.
Bireysel Başvuru Nedir?
Bireysel başvuru, kişilerin temel hak ve özgürlüklerinin kamu gücünün işlem, eylem veya ihmali nedeniyle ihlal edildiği iddiasıyla, olağan kanun yollarını tükettikten sonra başvurabilecekleri istisnai ve ikincil bir yargı yoludur.
Bu yol, olağan kanun yollarının yerine geçen bir başvuru mekanizması değildir. Yani, kanun yolunda ortaya çıkan her türlü hukuka aykırılık bireysel başvurunun konusu olamaz. Sadece Anayasa’da güvence altına alınmış ve AİHS kapsamındaki hakların ihlal edildiği durumlarda kullanılabilir.
Özetle, bireysel başvuru:
- Son çare niteliğinde bir hak arama yoludur.
- Sadece temel hak ve özgürlük ihlalleri için öngörülmüştür.
- Kamu gücünün işlem, eylem veya ihmali sebebiyle ortaya çıkan ihlallerde uygulanır.
- Nihai kararların ardından yapılır, yani ilk derece mahkemesi veya temyiz yerine kullanılmaz.
Bu nedenle, bireysel başvuru bir hak arama yöntemi olup, ihlalin tespit edilmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasını sağlayan anayasal bir güvence işlevi görmektedir.
Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru Konuları Nelerdir?
Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru konuları, Anayasa’nın Temel Hak ve Ödevler başlıklı ikinci kısmında güvence altına alınan ve aynı zamanda AİHS ile ek protokoller kapsamında yer alan haklarla sınırlıdır. Bu kapsamda bireysel başvuruya konu olabilecek başlıca haklar şunlardır:
- Yaşama hakkı
- İşkence ve kötü muamele yasağı
- Zorla çalıştırma yasağı
- Kişi hürriyeti ve güvenliği
- Adil yargılanma hakkı ve hak arama özgürlüğü
- Suç ve cezaların kanuniliği ilkesi
- Özel hayatın ve aile hayatının korunması
- Konut dokunulmazlığı ve haberleşme özgürlüğü
- Düşünce, din ve vicdan özgürlüğü
- Düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü
- Toplantı ve örgütlenme özgürlüğü
- Mülkiyet hakkı
- Seçme ve seçilme hakkı
- Eğitim ve öğretim hakkı
- Eşitlik ilkesi ve etkili başvuru hakkı
Bununla birlikte, şu hususlar önemlidir:
- Yasama işlemleri (kanunlar), doğrudan bireysel başvuruya konu edilemez.
- Düzenleyici idari işlemler de bireysel başvuru kapsamında incelenemez.
- Anayasa Mahkemesi kararları ve Anayasa’nın yargı denetimi dışında bıraktığı işlemler hakkında başvuru yapılamaz.
Kimler Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Yapabilir?
Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru, Anayasa’nın 148. maddesi ve 6216 sayılı Kanun hükümlerine göre, herkesin kullanabileceği bir haktır. Ancak bu hak, belirli şartlar ve sınırlarla tanımlanmıştır.
Buna göre:
- Gerçek kişiler: Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ve yabancılar (yalnızca kendilerine tanınan haklarla sınırlı olmak üzere) bireysel başvuruda bulunabilir.
- Özel hukuk tüzel kişileri: Dernek, vakıf, şirket gibi tüzel kişiler; yalnızca kendi tüzel kişiliklerine ait haklarının ihlali iddiasıyla başvurabilir. Örneğin, mülkiyet hakkı veya örgütlenme özgürlüğü ihlali gibi.
- Velayet altındaki küçükler veya vesayet altındaki kişiler, yasal temsilcileri aracılığıyla başvuru yapabilir.
Ancak şu hususlar önemlidir:
- Kamu tüzel kişileri (örneğin belediyeler, kamu kurumları) bireysel başvuru yapamaz.
- Yabancılar yalnızca kendi lehlerine tanınmış haklarla sınırlı şekilde başvuru hakkına sahiptir. Türk vatandaşlarına özgülenmiş bir hak söz konusuysa yabancılar başvuramaz.
- Başvuru için kişinin mağdur sıfatına sahip olması, yani ihlalin doğrudan kendisini etkilemesi gerekir.
Bu nedenle bireysel başvuruda, hak ihlalinden kişisel, güncel ve doğrudan bir zararın bulunması şarttır.
Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Süresi
Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru süresi, hak ihlalinin kesinleştiği veya öğrenildiği tarihten itibaren 30 gün olarak belirlenmiştir. Bu süre, başvurunun kabul edilebilirliği açısından en kritik şartlardan biridir.
Başvuru süresine ilişkin temel hususlar:
- Eğer ilgili olay için kanun yolları öngörülmüşse, bu yolların tamamı tüketildikten sonra verilen nihai kararın tebliğinden itibaren 30 gün içinde başvuru yapılmalıdır.
- Eğer ihlale karşı başvurulabilecek herhangi bir idari ya da yargısal yol yoksa, ihlalin meydana geldiği veya öğrenildiği tarihten itibaren 30 gün içinde başvurulmalıdır.
- Süresinde yapılmayan başvurular hiçbir şekilde incelenmez ve doğrudan reddedilir.
Özel durumlar da düzenlenmiştir:
- Başvurucu, mücbir sebep veya haklı bir mazeret nedeniyle süreyi kaçırmışsa, bu engelin ortadan kalktığı tarihten itibaren 15 gün içinde başvurusunu yapabilir. Bu durumda mazereti belgelendirmesi gerekir.
- Mahkeme, mazereti haklı görürse başvuruyu incelemeye alabilir. Aksi halde başvuru reddedilir.
Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Şartları
Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru şartları, usule ve esasa ilişkin olmak üzere ikiye ayrılır. Başvurunun incelenebilmesi için bu koşulların eksiksiz şekilde yerine getirilmiş olması gerekir.
Usule İlişkin Şartlar
- Başvurudan önce idari ve yargısal tüm olağan kanun yollarının tüketilmiş olması gerekir.
- Başvuru, Anayasa Mahkemesi’ne doğrudan, diğer mahkemeler veya yurt dışı temsilcilikler aracılığıyla yapılabilir.
- Başvuru formunun usule uygun doldurulması, gerekli belgelerin eklenmesi ve harcın yatırılması zorunludur.
- Başvurunun, 30 günlük süre içinde yapılması gerekir.
Esasa İlişkin Şartlar
- Başvurucu, ihlal nedeniyle doğrudan, güncel ve kişisel bir zarara uğramış olmalıdır.
- İhlale konu hak, hem Anayasa’da güvence altına alınmış hem de AİHS kapsamında olmalıdır.
- Başvuru, açıkça dayanaktan yoksun olmamalı, yani somut delil ve gerekçelere dayandırılmalıdır.
- Anayasa Mahkemesi’nin daha önce benzer başvurularda verdiği kararlara rağmen ihlalin sistematik şekilde devam ettiği durumlar başvurunun önemini artırır.
Eğer bu şartlar sağlanmazsa, başvuru “kabul edilemezlik” kararıyla sonuçlanır. Bu nedenle, başvurunun doğru hazırlanması ve hukuki dayanaklarla desteklenmesi büyük önem taşır.
Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Nasıl Yapılır?
Bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesi tarafından hazırlanan ve resmi internet sitesinde yayımlanan başvuru formu kullanılarak yapılır. Başvuru Türkçe olmalı ve gerekli bilgi ile belgeleri içermelidir.
Başvuru sürecinde dikkat edilmesi gereken temel unsurlar şunlardır:
- Başvuru Formunda Yer Alması Gereken Bilgiler:
- Başvurucunun kimlik bilgileri, adresi ve iletişim bilgileri,
- Tüzel kişiler için ticaret sicil bilgileri ve yetkili temsilcinin kimlik bilgileri,
- İhlale neden olduğu ileri sürülen kamu işlem, eylem veya ihmalinin özeti,
- İhlal edildiği iddia edilen haklar ve bu iddiayı destekleyen gerekçeler,
- Başvuru yollarının tüketilme aşamaları ve tarihleri,
- Başvurucunun talepleri.
- Başvuru Formuna Eklenecek Belgeler:
- Vekaletname veya temsil yetkisini gösteren belgeler,
- Harcın yatırıldığına dair makbuz,
- Kimlik belgesi örneği,
- Nihai karar veya işlemi gösteren belgeler,
- Hak ihlali iddiasını destekleyen belgeler (mahkeme kararları, yazışmalar, tutanaklar vb.),
- Tazminat talebi varsa bunu kanıtlayan evraklar.
- Başvurunun Sunulma Yeri:
- Başvuru doğrudan Anayasa Mahkemesi’ne,
- Mahkemeler aracılığıyla,
- Yurt dışında bulunan Türk temsilcilikleri üzerinden yapılabilir.
Başvuru formu dikkatle doldurulmalı, eksik bilgi veya belge bırakılmamalıdır. Eksiklikler süresinde tamamlanmazsa başvuru reddedilir. Bu nedenle başvurunun uzman bir avukat aracılığıyla hazırlanması, başvurunun kabul edilebilirlik ihtimalini artırır.
Anayasa Mahkemesinin İncelemesi ve Kararları
Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapıldıktan sonra, başvuru dosyası öncelikle komisyonlar tarafından incelenir. Komisyonlar, başvurunun kabul edilebilirlik şartlarını taşıyıp taşımadığını değerlendirir. Eğer kabul edilebilir bulunursa dosya, Bölümler tarafından esas yönünden incelenir.
Kabul Edilebilirlik İncelemesi
- Başvurunun süresinde yapılması,
- Yetkili kişi veya temsilci tarafından sunulmuş olması,
- Usul ve şekil şartlarına uyulması,
- Başvurunun bireysel başvuruya konu olabilecek haklara ilişkin olması gerekir.
Bu şartlardan herhangi biri eksikse başvuru kabul edilmez ve kesin olarak reddedilir.
Esas İnceleme
Kabul edilebilir bulunan başvuruların esas incelemesi Bölümler tarafından yapılır. İnceleme sırasında:
- İhlal iddiasına ilişkin belgeler ve deliller değerlendirilir,
- Gerektiğinde taraflardan ek bilgi ve belgeler istenir,
- Mahkeme, dosya üzerinden inceleme yapar; ancak gerekli görürse duruşma açabilir.
Karar Türleri
- İhlal Kararı: Temel hak ve özgürlüğün ihlal edildiği tespit edilirse, ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için gerekli yollara hükmedilir.
- İhlal Yok Kararı: Hak ihlali tespit edilmezse, başvuru reddedilir.
- Yeniden Yargılama Kararı: İhlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa dosya ilgili mahkemeye gönderilir.
- Tazminat Kararı: Yeniden yargılama yeterli değilse başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir.
Mahkeme yalnızca hak ihlalini tespit eder, yerindelik denetimi yapamaz. Yani, idari işlemin uygun olup olmadığını değil, hak ihlali doğurup doğurmadığını denetler.
Anayasa Mahkemesi Kararlarının Sonucu ve Bağlayıcılığı
Anayasa Mahkemesi kararları, Anayasa’nın 153. maddesi gereği; yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar. Bu bağlayıcılık, kararların yalnızca tarafları değil, aynı zamanda tüm kamu otoritelerini ve yargı mercilerini etkilediği anlamına gelir.
Kararların Sonuçları
- Eğer ihlal, bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa dosya ilgili mahkemeye gönderilir ve mahkeme, ihlali ortadan kaldıracak şekilde yeniden yargılama yapmak zorundadır.
- Yeniden yargılama gerekmiyorsa başvurucu lehine maddi veya manevi tazminat hükmedilebilir. Bu tazminat Hazine tarafından ödenir.
- İhlal, bir idari işlem veya eylemden doğmuşsa, ilgili idare bu ihlali gidermekle yükümlüdür.
- İhlal tespitinin yasama düzenlemesine ihtiyaç göstermesi halinde, yasama organı yasal değişiklik yapmak zorundadır.
Kararların Bağlayıcılığı
- Kararlar, yalnızca başvurucu bakımından sonuç doğurmaz; aynı zamanda benzer olaylarda emsal teşkil ederek yargı uygulamalarına yön verir.
- AYM kararlarının bağlayıcılığı, hukuk güvenliği ve hakların etkin korunması açısından büyük önem taşır.
- Yargı mercileri ve idare, AYM’nin ihlal tespit ettiği alanlarda aynı türden hak ihlallerini tekrar etmemekle yükümlüdür.
Sonuç
Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru ve şartları, temel hak ve özgürlüklerin korunması açısından bireylere tanınmış en önemli anayasal güvencelerden biridir. Bu yol, olağan kanun yollarının tüketilmesinden sonra kullanılabilen ikincil nitelikte bir başvuru mekanizmasıdır ve yalnızca Anayasa’da güvence altına alınan ve AİHS kapsamındaki hakların ihlali iddiaları için geçerlidir.
Başvurunun kabul edilebilmesi için:
- Süre şartına uyulması,
- Başvurucunun mağdur sıfatına sahip olması,
- Başvurunun usule uygun şekilde hazırlanması,
- Somut delillerle desteklenmiş hak ihlali iddiası içermesi gerekmektedir.
Anayasa Mahkemesi, yerindelik denetimi yapmaksızın yalnızca hak ihlali olup olmadığını değerlendirir. İhlal tespiti halinde yeniden yargılama yapılmasına karar verilebilir veya uygun görüldüğünde tazminata hükmedilebilir.
Bu yönüyle bireysel başvuru, yalnızca başvurucuya sağladığı koruma ile sınırlı kalmayıp, aynı zamanda benzer hak ihlallerinin önüne geçilmesine katkı sağlayarak hukuk devleti ilkesinin güçlenmesine hizmet eder.
Sıkça Sorulan Sorular
Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Nasıl Yapılır?
Anayasa mahkemesine bireysel başvuru doğrudan kişinin kendisi veya vekili olan avukatı aracılığıyla yapılabilir. Anayasa mahkemesinin bireysel başvuru formu doldurulması zorunludur.
Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru Şartları Nelerdir?
Olağan kanun yollarının tamamlanmış olması verilen kararın kesin olması gerekmektedir. Sonrasında öğrenme tarihinden itibaren 30 gün içerisinde bireysel başvuru yapılabilir.
Avukat Fatih Tahancı, 2015 yılında Hukuk Fakültesini tam burslu, onur öğrencisi olarak Ankara’da tamamlamıştır. Avukatlık stajını Ankara Barosu nezdinde; ceza hukuku, sigorta hukuku, tazminat hukuku, iş hukuku, icra hukuku ve idare hukuku konularına odaklanmış çeşitli avukatlık bürolarında staj yaparak tamamlamıştır. Avukat Fatih Tahancı Çankaya/Ankara’da bulunan Tahancı Hukuk Bürosu’nda avukatlık faaliyeti göstermektedir.
Merhaba Fatih Bey,
12 yıl özel sektör ve serbest Veteriner Hekimlik yaptım, 2011 de kamuya atandım 13 yılda kamuda çalıştım ve 20 Eylül 2024 de 9000 gün prim ödeyerek emekli oldum. 2008 Ekim sonrası memur olduğum için 5510 sayılı yasadan emekli maaşına bağlandım. 2008 Ekim öncesi kamuda göreve başlayan meslektaşlarımla aynı pirim gününden emekli olmamıza rağmen onlar 5434 de emekli aylığına bağlanıyorlar ve aradaki maaş farkı 11000 tl ben 17400 alırken onlar 28000 tl alıyorlar. Bu konuyu aym ye götürebilir miyim? İse nasıl? Yardımcı olursanız sevinirim.
Sayın avukatım Fatih Bey 1998 yılında TSK dan Yüksek Askeri şura kararlarıyla ihraç edildim 2010 yılında çıkarılan 6191 sayılı kanundan istifa ederek kamu kurumuna girdim ancak geçmişe dönük özlük haklarından yoksun bırakıldık sadece boşta geçen senelerin primleri ödendi.Bu şartlarda Anayasa mahkemesine başvurabilir miyiz nasıl bir yol izlememiz gerekir şimdiden teşekkür ederim
iyi günler avukat bey 16 yılında sosyal medyada yazmış olduğum sözler aradan 7 8 sene geçmesine rağmen karşıma çıkıyor 2019da hakaret davası açılmış nedense devamlı avukatlar geriyedonuk araştırıp bulup mahkemeye veriyor 7. 8mahkeme gördüm bunun birsonuda gelmiycek budurumda neyapmaliyim habire biryerlerden birşeyler cikartoyorlar
merhaba sayın avukatım benim kardeşimi tutukladılar mağdur kendisini 3 kişi tarafindan kasp edildiğini beyan etmiş ifadede vermiş ama çok serhosken ne dediğini bilmiyormuş ama benim kardeşim suçsuz mağdur olan kişi adlieye gelerek ben çok serhostum ne dediğimi yaptığını hatirlamiyorim die dilekçe verdi kesinlikle yağma ve kasp yoktur ama benim kardeismi ve 2 kişi daha tutukladılar ceza da yok bişey demeden götürdü ler acaba ne olacak sayın avukatım şuan kardeşim suçsuz yere içerde 😥
MERHABALAR BENE DEVLET MEMURUYUM ÇALIŞTIĞIM KURUMDA DİSİPLİN CEZASI ALDIM KURUM BENİMLE UĞRAŞIR DİYE MAHKMEYE VERMEDİM HUZURUM KAÇMASIN DİYE AMA ŞİMDİ PİŞMANIM ANAYASA MAHKMESİNE BİREYSEL BAŞVURU YAPABİLİRMİYYİM
Merhaba, AYM Bireysel başvurumdan sonraki gelişmeleri bildirme yükümlülüğüm olduğunu biliyorum, bunun belli bir süresi varmıdır? Çünkü savcılık dosyasına eklediğim, AYM’ne de bildireceğim itirazımın ilgili hakimlikten sayı almasını bekliyorum. İyi çalışmalar,
Merhaba Sayın Avukatım, öncelikle iyi çalışmalar dilerim.sizin bir konuda bilginize başvurmak istiyorum.Şoyle ki; İdari davamda ilk derece mahkemesi olumlu karar verdi, Bakanlık istinafa taşıdı İstinaf ilk derece mahkemesinin kararını bozdu ve aleyhimize bir karar verdi.Karar UYAP’ta 09/05/2022 tarihinde yayınlandı, ben aynı gün UYAPtan kararı okudum.Ancak karar avukatına 30/05/2022tarihinde tebliğ edildi.Ben bireysel başvuruyu 28/05/2022 tarihinde yaptım.Teblig tarihine bakarsak süresi içerisinde başvuru yapmış oluyorum, ancak öğrendiğim tarih diye bir durum söz konusu ise -ki UYAP doküman kütüğüne bakılıyormuş- bir ay süreyi gecirmisim gibi bir durum söz konusu.Bireysel başvurumda şu an son durum komisyonlar önünde incelemede deniyor Acaba süre bakımından bireysel başvurunun reddedilme durumu var mi? Bir diğer konu ise şu; aynı konuda istinafın kararını değişen bir durum sebebiyle yargılanmanın yenilenmesi için dava açarak talepte bulundum, sonuç talebim ilk derece mahkemesi ve istinaf tarafından reddedildi.Bunu ilk bireysel başvurumun süre sıkıntısı sebebiyle reddedilme ihtimaline karşı bireysel başvuru konusu yapsam bu hakkı kötüye kullanmış olur muyum.
merhaba fatih bey sorum bizim delil olarak sundugumuz delil incelenmeden baska celp gelmesi nedeniyle o delil bakildi adli hata nedeniyle davam kesin bireysel basvuru yapmayi dusunuyorum donermi sizce
merhaba beyefendi 2023 aralık ayında anayasa mahkemesine dava actık .yerel mahkeme görevi kötüye kullnmaktan 2 ay 15 gün hapis verdi zimmet sucundan 1.68 kuruş yüzünden verdi benimde sucum olmadığı için avukatımla istinaf mahkemsine gönderdik dosyayı aleyhine bozma yaparak ağır cezaya zimmetten yargılanması için davayı gönderdi ve ben 2 ay 15 gün aynı cezayı onadı ağır ceza mahkemsi ve zimmet konusundan verdi bende 25 yıllık memurluk görevimi istifa ettim anayasa mahkemsine dava actık ama hala sonuc cıkmadı
Sayın Avukatım,
Benim 8 senedir devam eden bir ceza davam mevcut. Karşı taraf beni bıçakla yaraladı ancak davam halen sonuçlanmadı. Dosya halen asliye ceza mahkemesinde sürekli 6 ay sonrasına gün veriyor. Bu dosyayı sonuçlandırmak için ben ne yapmalıyım? Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yaparsak sonuç alırmışız dediler. Hatta anayasa mahkemesi tazminat veriyormuş. Doğru mudur? Cevap verirseniz sizinle çalışmak isterim.
Merhaba Rasim bey,
Öncelikle başınızdan geçenlerle ilgili olarak geçmiş olsun dileklerimizi sunmak isteriz. Türkiye’nin ne yazık ki yargılama süresi sıkıntısı mevcut. Dava dosyaları ne yazık ki bir türlü bitmiyor. Sürekli olarak uzuyor ve uzuyor. En son yargıda hedef süre uygulamasına geçildi ancak bu da bir çözüm değil tabi ki…
Somut olayınızla ilgili olarak ofisimizle iletişime geçtiğiniz takdirde tarafınıza avukatlık ve danışmanlık hizmeti sunmaktan onur duyarız…