Hukuki Haberler

Dmk 125/E-G : Memurluk Sıfatı İle Bağdaşmayacak Nitelik ve Derecede Yüz Kızartıcı ve Utanç Verici Hareketlerde Bulunmak

DMK 125E-g Yüz Kızartıcı ve Utanç Verici Hareketler - tahanci.av.tr (1)

Dmk 125/E-G : Memurluk Sıfatı İle Bağdaşmayacak Nitelik ve Derecede Yüz Kızartıcı ve Utanç Verici Hareketlerde Bulunmak eylemi ve cezası yazımızla birlikteyiz.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinde “Disiplin cezalarının çeşitleri ile ceza uygulanacak fiil ve haller” tek tek sayılmak suretiyle düzenlenmiştir. Disiplin cezalarının en ağırı olan “Devlet memurluğundan çıkarma” cezasını gerektiren eylemlerden biri de 125/E-(g) maddesinde “Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” şeklinde düzenlenmiştir.

Dmk 657 125/E-G : Memurluk Sıfatı İle Bağdaşmayacak Nitelik ve Derecede Yüz Kızartıcı ve Utanç Verici Hareketlerde Bulunma Suçu ve Cezası

Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketler”in 657 sayılı Yasa’da herhangi bir tanımı bulunmamakla birlikte, 5525 sayılı Memurlar İle Diğer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun’un 1/1. maddesinde “Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla basit veya nitelikli zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyet kırıcı suçlar” tabirine yer verilmiştir. T.C. Anayasası’nın 76/1. maddesinde ise “Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi suçlar” yüz kızartıcı suçlar olarak sayılmıştır. Sonuç itibariyle, mevzubahis disiplin suçunun hangi eylemlere karşılık geldiği hususunda net bir yasal düzenleme bulunmayıp bu suçun kapsamı, uygulamada Anayasa Mahkemesi ve Danıştay’ın kararları bağlamında şekillenmektedir.

Anayasa Mahkemesi bu konuda; disiplin cezasını gerektiren hareketlerin, memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak derecede yüz kızartıcı ve utanç verici olması gerektiği düzenlenerek çerçevesinin çizildiği, bu kavramların belirttiği hareketlerin yargı kararları yoluyla da somutlaştırıldığı, idarenin faaliyetleri çok çeşitli, karmaşık ve değişken olduğundan disiplin cezasını gerektirecek fiillerin tümünün kanunda tek tek belirlenmesinin güç olduğu, kuralın incelenmesinden de görüleceği üzere memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketler denilmek suretiyle disiplin cezası gerektiren fiil ve hareketlerin çerçevesinin çizildiği görüşündedir. 

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 5524 sayılı Kanun’da sayılan suçlara ilişkin “gibi yüz kızartıcı suçlar” ibaresindeki “gibi” sözcüğünün, yüz kızartıcı suç olarak anılan Kanunda sayma yoluyla belirtilen “Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla basit veya nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas” suçlarından birini ifade etmek üzere kullanıldığı, aksi takdirde yorumla, “gibi” sözcüğünün, “sayılanlara benzer suçları” ifade ettiğinin kabul edilmesi hâlinde Anayasa’nın 128/2. maddesi ile 657 sayılı Kanun’un 18. maddesi uyarınca memurların memurluklarının sona erdirilmesine ilişkin durumların bizzat kanunda düzenlenmesi gerektiğine ilişkin memur güvencesine aykırı olduğu ve idarelere, kanunda gösterilen suçlar dışında benzer suçların yüz kızartıcı suç sayılması konusunda, ölçütleri belirsiz, geniş bir takdir yetkisi tanınması sonucunu doğurduğu görüşündedir. 

Ancak, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu ilerleyen zamanda içtihat değiştirmiş ve bir diğer kararında; “cinsel taciz ve sarkıntılık” fiili nedeniyle hakkında kamu görevinden çıkarma cezası verilen davacının fiilinin, 5525 sayılı Kanun’da sayılan suçlardan olmamasına rağmen şeref ve haysiyet kırıcı suçlar kapsamında olduğu, dolayısıyla 5525 sayılı Kanun ile öngörülen disiplin affından faydalanacak disiplin cezaları kapsamında bulunmaması nedeniyle dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar veren İdare Mahkemesi’nin ısrar kararını onamıştır. 

Danıştay 10. Dairesi, bir kararında polis memurunun, polis üniforması ile sarhoş şekilde ve çevreye rahatsızlık vererek gezmesini memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareket olarak değerlendirmiştir.

Danıştay 12. Dairesi, bir diğer kararında Tapu Sicil Müdürlüğünde sicil kâtibi olarak görev yapan memurun, tapu sicilindeki bilgileri suç örgütüne verdiği ve bu eylemin memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunduğu yönünde tespitte bulunmuştur. 

Gelinen noktada, “Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketler”in neler olduğu konusunda net bir kanı bulunmamaktadır. Uygulamada ise zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçları gibi Devlete karşı işlenen suçların geneli, Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketler” olarak değerlendirilmektedir. 

Bu disiplin suçunun işlenmesi hâlinde öncelikle kamu görevlisinin çalıştığı kamu kurumu tarafından disiplin soruşturması başlatılır. Hakkında disiplin soruşturması başlatılan devlet memuruna, iddialar hakkında savunma hakkı tanınmadan disiplin cezası verilemez. Tebliğ edilecek savunma davet yazısında, hakkında disiplin soruşturması açılmasına sebep olan fiilin neden ibaret olduğu, savunmasını yapacağı tarihten en az 7 (yedi) gün önce yazılı olarak açık ve net şekilde bildirilir. Bu yazıda; belirtilen gün, saat ve yerde savunmasını yapmak üzere hazır bulunması istenilir. Memur, avukat aracılığıyla savunma yapabilir. Savunma süresi 7 (yedi) günden az olamaz. Danıştay kararlarına göre, 7 (yedi) günlük savunma süresinin tanınmaması, savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur ve işlemi usûl açısından sakatlar. Savunma, soruşturmacı tarafından değil; disiplin amiri veya kurulu tarafından alınmalıdır. Soruşturmacı tarafından alınmış savunma, sadece ifade yerine geçer. Disiplin soruşturması sonucunda disiplin soruşturma raporu hazırlanır ve bu raporda kamu görevlisinin devlet memurluğundan çıkarılmasına karar verilmesi teklif edilir.

Hakkında kamu görevinden çıkarma cezası teklif edilenler soruşturma evrakını inceleme, tanık dinletme, disiplin kurulunda sözlü veya yazılı olarak kendisi veya vekili vasıtasıyla savunma yapma hakkına sahiptir. Bu cezanın atamaya yetkili amirce teklif edilmesi hâlinde memurun bağlı bulunduğu kurumun Yüksek Disiplin Kurulu tarafından nihai karar verilir. Yüksek Disiplin Kurulunun ayrı bir ceza tayinine yetkisi yoktur, cezayı kabul veya reddeder. Ret halinde atamaya yetkili amirler, 15 gün içinde başka bir disiplin cezası vermekte serbesttirler.

Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan, ödül veya başarı belgesi alanlar için verilecek cezalarda bir derece alt ceza uygulanabilir. Danıştay, başarılı ve sicili temiz olan görevlilere, bir alt derece ceza uygulanmamasını haklı kılacak nedenin gerekçeli olarak açıklanması gerektiğini belirterek buna uyulmadan verilen ceza kararını iptal etmektedir.

Verilen devlet memurluğundan çıkarma cezası sonucunda başka bir kamu kurumunda çalışılması imkânsız hâle gelmektedir. “Memur teminatı” gereğince, disiplin cezasına konu eylem ile yaptırım arasında adil bir dengenin gözetilmesi de hukuk devleti ilkesinin bir gereğidir. Eylem ile yaptırım arasında bulunması gereken adil denge, “ölçülülük ilkesi” olarak da adlandırılmakta ve bu ilkenin alt ilkelerini de elverişlilik, zorunluluk ve orantılılık ilkeleri oluşturmaktadır. “Elverişlilik ilkesi”, öngörülen yaptırımın ulaşılmak istenen amaç için elverişli olmasını, “zorunluluk ilkesi” öngörülen yaptırımın ulaşılmak istenen amaç bakımından zorunlu olmasını ve “orantılılık ilkesi” ise öngörülen yaptırım ile ulaşılmak istenen amaç arasında olması gereken orantıyı ifade etmektedir. 

Ölçülülük ilkesi çerçevesinde bir karar verilebilmesi için ilgiliye isnat edilen eylemin belli bir dereceye kadar ağır ve vahim bir nitelik arz etmesi gerekmektedir.  Örneğin ceza sorumluluğunu azaltan bir ceza indirimi olan haksız tahrik sonucunda bu suç işlendiyse devlet memurluğundan çıkarma cezası verilmesi hukuka aykırıdır. Nitekim Danıştay, haksız tahrikin disiplin cezaları bakımından da uygulama alanı bulunduğuna karar vermektedir. Yahut meşru müdafaa gibi bir hukuka uygunluk nedenleri de dikkate alınmalıdır.  

Önem arz eden bir diğer husus ise zamanaşımı süresi içerisinde gerekli işlemlerin tamamlanmasıdır. Örneğin disiplin cezası verilmesini gerektiren fiil ve hallerin işlendiğinin Kurum tarafından öğrenildiği tarihten itibaren; 6 (altı) ay içinde disiplin soruşturmasına başlanmadığı takdirde disiplin soruşturması açılamaz. Disiplin cezası verilmesini gerektiren fiilin işlendiği tarihten itibaren 2 (iki) yıl geçmiş ise artık disiplin cezası verilemez. Kurum tarafından bu süreler göz ardı edilerek karar verildiyse idare mahkemesince cezanın iptaline karar verilmektedir.

Herhangi bir nedenle Devlet Memurları Kanunu’nun 125/E-(g) maddesi uyarınca devlet memurluğundan çıkarılanlar, işlemin kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içerisinde bu idari işlemin iptali istemi ile idari dava açmalıdır. Zira kişinin sonsuza dek devlet memurluğundan men edilmesi sonucunu doğuran bir konuda mevzuata uygun bir karar verilmemiş ise memurluktan çıkarılmaya ilişkin işlem idare mahkemesi tarafından hukuka aykırı bulunarak verilen disiplin cezası iptal edilecektir.

Yüz Kızartıcı Suçlar

Yüz kızartıcı suçlar, belirli kanunlarda açıkça sayılarak tanımlanan ve toplumsal ahlak ile kamu düzenini ciddi şekilde zedeleyen fiillerdir. Bu nedenle, herhangi bir suçun bu kategoriye girip girmediğini genel yorumla belirlemek mümkün değildir. Ancak tabi olunan özel kanunlarda “yüz kızartıcı suç” ibaresi altında bazı fiillerin açıkça belirtilmiş olması hâlinde, o suçun bu kapsamda değerlendirilmesi mümkündür.

Bu kavram, esasen suçların niteliğine göre yapılan bir tasnif biçimidir. “Yüz kızartıcı suç” ifadesi ilk kez 1961 Anayasası’nın 68. maddesinde yer almış, daha sonra 1982 Anayasası ve çeşitli kanunlarda da kullanılmaya devam edilmiştir. Kanunlarda açık bir şekilde sayılmayan hâllerde ise, bir suçun yüz kızartıcı olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususu yetkili mercilerin takdirine bırakılmıştır.

Yüz kızartıcı suçlar listesi genellikle şu suçları kapsar:

  • Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar
  • İhaleye fesat karıştırma
  • Edimin ifasına fesat karıştırma
  • Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama
  • Kaçakçılık suçları
  • Hırsızlık suçu
  • Dolandırıcılık suçu
  • Güveni kötüye kullanma suçu
  • Rüşvet suçu
  • İrtikap suçu
  • Zimmet suçu
  • Hileli iflas
  • Özel belgede sahtecilik suçu
  • Resmî evrakta sahtecilik suçu
  • Parada sahtecilik suçu
  • Kıymetli damgada sahtecilik
  • Mühürde sahtecilik suçu

Bu suçlar, kişinin kamu güvenini sarsan, ahlaki değerlere aykırı, dürüstlük ilkesini ihlal eden eylemler olması sebebiyle yüz kızartıcı nitelik taşımaktadır.

Uyuşturucu Kullanan Memura Verilen Disiplin Cezası

Uyuşturucu madde kullanmak, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamında memurlukla bağdaşmayan bir davranış olarak kabul edilir ve bu fiili işleyen memurlar hakkında en ağır disiplin cezası olan “Devlet memurluğundan çıkarma” cezası uygulanabilir.

Kanunun 125/E maddesine göre, “memurluk sıfatıyla bağdaşmayacak nitelikte ahlaki zafiyet gösteren davranışlarda bulunmak” devlet memurluğundan çıkarılmayı gerektiren fiiller arasında sayılmıştır. Uyuşturucu madde kullanımı, hem kamu hizmetinin saygınlığına gölge düşürmesi hem de toplum nezdinde güven kaybına yol açması nedeniyle bu kapsamda değerlendirilir.

Ancak, disiplin cezasının niteliği ve uygulanma şekli, olayın mahiyetine ve memurun fiilinin kesin olarak tespit edilip edilmediğine göre değişebilir. Uyuşturucu kullanımı adli bir soruşturma veya mahkeme kararıyla sabit olursa, memur hakkında hem ceza soruşturması hem de disiplin soruşturması başlatılır.

Bazı durumlarda, sağlık raporlarıyla bağımlılık tedavisi sürecine giren memurlar hakkında disiplin cezası verilmeden önce rehabilitasyon süreci dikkate alınabilir. Ancak bu durum, fiilin kamu hizmetine etkisi ve görev yerinde oluşturduğu güven kaybına göre idarenin takdirindedir.

657 125/E Maddesi

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/E maddesi, devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve hâlleri düzenlemektedir. Bu maddeye göre, memurluk sıfatıyla bağdaşmayacak nitelikte ahlaki zafiyet gösteren davranışlarda bulunan, yetkisi olmadan gizli bilgileri açıklayan veya devletin itibarını zedeleyen eylemlerde bulunan kamu görevlileri hakkında “Devlet memurluğundan çıkarma” cezası uygulanır.

Uyuşturucu madde kullanımı, doğrudan bu madde kapsamına giren bir fiil olarak değerlendirilir. Çünkü uyuşturucu kullanmak, kamu hizmetinin gerektirdiği dürüstlük, güvenilirlik ve itibar ilkeleriyle bağdaşmayan bir davranıştır. Bu nedenle, fiili sabit görülen memurlar hakkında 125/E maddesi uyarınca memuriyetten çıkarma yaptırımı uygulanabilir.

Maddede ayrıca, “yetkisi olmadan gizli bilgileri açıklamak” fiili de örnek olarak sayılmıştır. Bu düzenleme, kamu görevlilerinin devlete ve kamu hizmetine sadakat yükümlülüğünün bir gereğidir. Dolayısıyla hem gizli bilgilerin paylaşılması hem de toplumun güvenini sarsacak nitelikte olan uyuşturucu kullanımı gibi fiiller, aynı disiplin ağırlığında değerlendirilir.

DMK 125. Madde

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. Maddesi, devlet memurlarına uygulanabilecek disiplin cezalarını düzenler. Bu cezalar beş gruptur:

  1. Uyarma: Görev ve davranışlarda daha dikkatli olunması gerektiğinin yazılı bildirilmesidir.
  2. Kınama: Kusurlu davranışın yazılı olarak bildirilmesidir.
  3. Aylıktan Kesme: Brüt aylığın belirli oranlarda kesilmesidir.
  4. Kademe İlerlemesinin Durdurulması: Bulunulan kademede 1–3 yıl ilerlemenin durdurulmasıdır.
  5. Devlet Memurluğundan Çıkarma: Bir daha memuriyete alınmamak üzere görevden çıkarılmadır.

Uyuşturucu madde kullanmak, ahlaki zafiyet oluşturan ve memurlukla bağdaşmayan bir fiil olduğundan, 125/E maddesi kapsamında memuriyetten çıkarma cezasına yol açabilir.

Dmk 125/E-G : Memurluk Sıfatı İle Bağdaşmayacak Nitelik ve Derecede Yüz Kızartıcı ve Utanç Verici Hareketlerde Bulunmak” Makalemize 21 Yorum Yapıldı:

  1. Mehtap goncu dedi ki:

    isten cikarilan memur savunmasını vermeden isten cikarildiysa idari yargiya basvurabilirmi

  2. Mehmet dedi ki:

    merhaba internetten cinsel ürün aldım kapıcı farketmis seni kurumuna şikayet edip memurluktan artıracağız diyor birsey olur mu

  3. Murat dedi ki:

    Mrb hocam şeref ve haysiyet kırıcı suçlar nedir tam olarak anlayamadım

  4. Uğur dedi ki:

    hocam muvazzaf astsubaylıktan disiplinsizlik yapıp (sadece mesaiye gelmeme ve sakal tıraşı olmama) atılırsam tekrar devlet memuru olabilir miyim ve devlet memuru olurken güvenlik ve arşiv soruşturması gibi aşamalarda herhangi bir sıkıntı yaşar mıyım?

  5. Ezgi Akkar dedi ki:

    görevi başındaki memuru rahatsiz etme,internetten küfür etme vb.,staj belgelerini çöpe atma,eşyalarını çöpe atma.bunlarin cezası hapis mi?aileyi daymana laf dinlememe,tek başına yanlış hareket etme.istiklal marşına aykırı hareketler,anayasayı çiğneme.ne yapmaliyim?

  6. Ezgi Akkar dedi ki:

    suça karıştığını düşünen insan ceza yememek istiyorsa geri dönüşü olurmu?nerden araştırılır?

  7. Can dedi ki:

    Fatih bey uyuşturucu kullanmak ve bulundurmak yüz kızartıcı suç mu? Bu suçtan Hagb olması atamaya engel mi? Kısa bir evet veya hayır içimizi rahatlatacak yardımcı olursanız seviniriz.

  8. Feride dedi ki:

    Mrb sayın hocam bi konuda bilgi almak istemiştim ben bi kamu kurumunda görevliyim yardım Lara bakıyorum öğrenci bursu muhtaç maaşı vb yardım Lara bakıyorum öğrenci belgesi almaktayız ama bazı dönemlerde öğrenci belgesi almamışım yani öğrenci dosyalarında belge takmadıgımmiçin dosyaların bazılarında eksiklik var tamamlayabildiklerimi tamamlıyorum ama tamamlayamadığım illaki ne lacak iş arkadaşlarım diyor ki dosyalarında eksiklik olduğu için görevi ihmalden su istimalden seni müfettişler tarafından görevden atılırsın. Diyorlar teftişde ben hangi cezayı alırım sizce sayın hocam

  9. Ali dedi ki:

    Merhaba müstehcenlik suçundan davam vardı ceza almadım beraat verildi memurlukta güvenlik soruşturmasında bi sıkıntı yaşarmıyım

  10. Gül dedi ki:

    Merhaba bir şey danışmak istiyorum uyuşturucu iciciliginden dolayı sabikam var avukat veya savcı olabilir miyim 2017 de oldu sabikam lütfen yardımcı olur musunuz

    1. Merhaba,
      Danışma hizmetimiz ücretlidir.
      0 312 220 36 30 arayarak danışma hizmeti alabilirsiniz.
      Saygılarımızla

  11. Onur dedi ki:

    Hocam İçişleri bakanlığına bağlı bir kurumdayim mesai saatleri içinde bir bayanla cinsel birliktelik yaşadığım tespit edildi 125-e/g den memurluk sıfatıyla bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı utanç verici hareketlerden memurluktan atıldım idari mahkeme iptal edermi fiil yüz kızartıcı harekete gurermi

    1. Danışmanlık ücrete tabidir. Avukatınız yoksa veya danışma hizmeti için 0312 220 36 30 arayabilirsiniz.

  12. ferhat öztürk dedi ki:

    Fatih Bey selamlar. Ben babama ait bir durumu sormak için sizi rahatsız ediyorum. Babam diyanette camii imamı olarak görev yapmakta 3 kişinin babam aleyhine dilekçe vermesiyle khk ile görevden ihraç ediliyor. OHAL komisyonunca görevine iadesine karar veriliyor cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturmaya yer olmadığına karar veriliyor ancak Diyanet göreve almıyor. Mahkemeden de talebin reddine karar veriliyor, bölge idare mahkemesince de talebin reddine karar veriliyor. Diyanetin neden göreve iade etmiyor?

    1. Göreve iade etmesi gerekir. Sorumlular hakkında mahkeme kararının uygulanmaması nedeniyle bulunduğunuz yer CBS’ye şikayette bulunun. Ayrıca mahkeme kararının uygulanmaması nedeniyle tazminat davası açabilirsiniz.Bu çerçevede büromuzla görüşebilirsiniz. 0312 220 36 30

  13. Kartal dedi ki:

    merhaba Hocam size birşey danışmak istiyorum benim bir bayanla whatsap ile mesajlaşmalarım oldu daha sonra ben bu bayanı telefonumdan ve whatsaptan engelledim. Bu bayan benim whatsaptaki profil resmimi indirerek aynı kurumda görevli bir arkadaşıma göndermiş ve bu memur başka kadınlarla görüşüyor şeklinde iftirada bulunmuş bende bu kadını arayarak neden böyle bir şey yaptığını sorduğumda ben akşam gelip seni orda rezil edeceğim dedi ve kurumun önüne gelerek rezalet çıkardı aramızda arbade yaşandı bu bayan benle olan whatsap konuşmalarını delil olarak sunarak kendisi ile ilişkim olduğunu benim evine gittiğimi cinsel birliktelik yaşadığımızı iddia ederek benden şikayetçi oldu daha sonra basit yaralama ve hakaret suçlarından ikimiz hakkında yasal işlem başlatıldı. Karşılıklı olarak davamızdan vazgeçmemiz sonucu adli takipsizlik kararı verildi. Ben açığa alındım ve hakkımda Devlet memurluğuna yakışmayacak derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak suçundan soruşturma başlatıldı. Bu sırada bu kadın itiraf dilekçesi vererek aramızda cinsel ilişki olmadığını sadece whatsap konuşmaları olduğunu beyan etti fakat bu dilekçe dikkate alınmadan ben ihraç edildim. Benim suçum yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak suçuna girermi?

    1. Bence suç oluşmaz. Özel hayatın gizliliği ve özel hayata saygı konusu var açıkça.
      0312 220 36 30 arayınız danışmanlık ve avukatlık hizmeti alın.

  14. akif tolu dedi ki:

    fatih bey size nasıl ulaşabilirim

    1. 0312 220 36 30 arayabilirsiniz.

  15. Özgür başarır dedi ki:

    Burdan Bişey danışa bilirmiyim

    1. Buyrun. Size nasıl yardımcı olabiliriz?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir