Ceza Hukuku, Hukuki Makaleler

Emre İtaatsizlikte Israr Suçu Nedir?

Emre İtaatsizlikte Israr Suçu Nedir - tahanci.av.tr

Emre itaatsizlikte ısrar suçu, Askeri Ceza Kanunu’nun (ACK) 87. maddesinde düzenlenen, hizmete ilişkin emrin hiç yapılmaması, açıkça reddedilmesi veya tekrar edilmesine rağmen yerine getirilmemesi hâllerinde oluşan bir sırf askerî suçtur. Askerî disiplinin ve hizmetin sürekliliğinin korunmasını amaçlayan bu düzenleme; failin asker kişi olmasını, emrin yetkili amir tarafından verilmiş ve hizmete ilişkin olmasını şart koşar. Suçun barış zamanında ve seferberlik/düşman karşısında işlenmesine göre cezalar ağırlaşır. Uygulamada, “emre itaatsizlik” ile “emre itaatsizlikte ısrar” arasındaki ayrım; emrin mahiyeti, emrin tekrarı ve failin itaatsizlik kastı üzerinden yapılır. Bu çerçevede tsk emre itaatsizlik cezası rejimi içinde farklı sonuçlar doğurur; özellikle er emre itaatsizlik cezası ve jandarma emre itaatsizlik cezası bakımından da temel ilkeler aynıdır.

Emre İtaatsizlikte Israr Suçunun Cezası (ACK m.87)

Emre itaatsizlikte ısrar cezası, Askerî Ceza Kanunu m.87 uyarınca iki basamaklıdır:

  • Basit hâl: Hizmete ilişkin emri hiç yapmayan asker kişiler 1 aydan 1 yıla kadar hapisle; emrin yerine getirilmesini söz veya fiil ile açıkça reddeden ya da emir tekrar edildiği hâlde yerine getirmeyen kişiler 3 aydan 2 yıla kadar hapisle cezalandırılır.
  • Ağırlaştırılmış hâl: Suç seferberlikte işlenirse 5 yıla kadar, düşman karşısında işlenirse 10 yıla kadar hapis cezası söz konusudur. Ayrıca fiil; toplu asker karşısında, silah başı emrine karşı, silahlı iken veya hizmetten kısmen/tamamen sıyrılma kastıyla icra edilirse 6 aydan 5 yıla kadar hapis uygulanabilir. Netice itibarıyla hayatı tehlikeye sokma, birliğin güvenliği/savaş hazırlığı/eğitimini önemli ölçüde ihlal ya da büyük/önemli malvarlığı zararı doğarsa 1 yıldan 10 yıla kadar (seferberlikte 2–15 yıl, düşman karşısında en az 15 yıl) hapis gündeme gelebilir.

1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu Emre İtaatsizlikte Israr Suçu Nedir

Madde 87 – 1. (Değişik: 22/3/2000-4551/22 md.) Hizmete ilişkin emri hiç yapmayan asker kişiler bir aydan bir seneye kadar, emrin yerine getirilmesini söz veya fiili ile açıkça reddeden veya emir tekrar edildiği halde emri yerine getirmeyenler, üç aydan iki seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar.

2. Yukarı ki fıkrada yazılı suçlar seferberlikte yapılırsa beş ve düşman karşısında yapılırsa on seneye kadar ağır hapis cezası hükmolunur.

Emre İtaatsizlikte Israr Suçu Özellikleri:

Soruşturma ve Kovuşturma Usulü: 

Kural olarak Askeri suçların takibi şikâyete bağlı değildir. Bu düzenleme 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu 48. maddesinin (A) bendi altında düzenlenmiştir. Buna göre özel olarak belirtilmedikçe askeri suçların şikâyete tabi olmadığı anlaşıldığından emre itaatsizlikte ısrar suçu için gerekli soruşturma ve kovuşturulması için mağdurun ya da suçtan zarar görenin şikâyeti aranmamaktadır. 

Dava Zamanaşımı 

Dava Zamanaşımı düzenlenmesi 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu 66. Maddesinin 1. fıkrasında düzenlenmiştir. Bu madde metninin birinci fıkrası ; “Kanunda başka türlü yazılmış olan haller dışında kamu davası; a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda otuz yıl, b) Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi beş yıl, c) Yirmi yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıl, d) Beş yıldan fazla ve yirmi yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda onbeş yıl, e) Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl, Geçmesiyle düşer.”  şeklindedir. Buna göre Emre İtaatsizlikte Israr Suçu değerlendirildiğinde cezanın üst sınırının 2 yıl olduğu görülmektedir. Bu durumda -suçun basit hali için- suçun işlendiği tarihten itibaren davanın zamanaşımına uğraması için 8 yıllık süreye ihtiyaç vardır.

Uzlaştırma Kurumu

5271 Sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunun 253’üncü maddesince soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar ile soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olup olmaması fark etmeksizin TCK’da sayılı bazı suç tipleri için şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırma girişiminde bulunulur.

Ancak Emre İtaatsizlikte Israr Suçunun soruşturulması ve kovuşturulmasının şikayete tabi olmadığından ve işbu suçun 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinde sayılan katalog suçlardan biri olmaması sebebiyle uzlaştırma kurumu altında değerlendirilmesi mümkün değildir.

Korunan Hukuki Değer

Korunan hukuki değerin esasına girebilmek için TSK İç Hizmet Kanunu’nca hizmet, vazife ve emir kavramlarının açıklanması gerekmektedir. TSK İç Hizmet Kanunu Madde 6’ya göre Hizmet; “Kanunlarla nizamlarda yapılması veyahut yapılmaması yazılmış olan hususlarla,amir tarafından yazı veya sözle emredilen veya yasak edilen işlerdir.”. TSK İç Hizmet Kanunu Madde 7’de Vazife’nin tanımı yapılmıştır. Verilen tanıma göre, Vazife; “Hizmetin icabettirdiği şeyi yapmak ve menettiği şeyi yapmamaktır.” şeklinde tanımlanır. Son olarak TSK İç Hizmet Kanunu madde 8’de verilene göre Emir, “Hizmete ait bir talep veya yasağın sözle, yazı ile ve sair surette ifadesidir.” şeklinde tanımlanmıştır. Neticeten; Emre İtaatsizlikte Israr Suçu ile korunan hukuki dğer askeri hizmet ve askeri disiplindir. 

Emre İtaatsizlikte Israr Suçunun Unsurları

Emre itaatsizlikte ısrar suçu, hem maddi hem de manevi unsurlardan oluşur. Bu unsurların bir arada bulunması, suçun oluşumu açısından zorunludur.

1. Maddi Unsurlar:
Suçun oluşması için öncelikle hizmete ilişkin bir emrin var olması gerekir. Emir, yetkili bir amir tarafından verilmiş olmalı ve askeri hizmetle doğrudan ilgili olmalıdır. Fail konumundaki asker, bu emri bilerek ve isteyerek yerine getirmemelidir.
Emrin hiç yapılmaması, söz veya fiil ile açıkça reddedilmesi ya da tekrar edildiği hâlde yerine getirilmemesi durumunda suç tamamlanır.
Bu yönüyle suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yani emrin yapılmaması, reddedilmesi veya tekrarına rağmen uygulanmaması hallerinden biri gerçekleştiğinde suç oluşur.

2. Manevi Unsur:
Suç, kastla işlenebilir. Failin bilerek ve isteyerek üstünden gelen emri yerine getirmemesi gerekir. Dikkatsizlik veya ihmal sonucu yerine getirilmeyen emirler bu suçu oluşturmaz.
Failin amacı veya saikinin bir önemi yoktur; önemli olan, emre kasten itaatsizlik edilmesidir.

3. Suçun Faili ve Mağduru:
Bu suç sırf askerî suç niteliğindedir ve yalnızca asker kişiler tarafından işlenebilir. Dolayısıyla siviller bu suçun faili olamaz; ancak suça azmettirme veya yardım etme yoluyla iştirak mümkündür.
Suçun mağduru ise doğrudan devlettir. Çünkü emir, kamu hizmetinin devamlılığına yöneliktir; amirin şahsına karşı işlenmiş sayılmaz.

4. Hukuki Konu:
Suç ile korunan hukuki değer; askerî disiplin, askerî hizmetin sürekliliği, emre itaat ve inkıyat düzenidir.
Bu nedenle askere vurmanın cezası veya emre itaatsizlikte ısrar cezası gibi durumlar, her ne kadar disiplinle bağlantılı olsa da, farklı fiil ve sonuçlara dayalı olarak değerlendirilir.

Suçun Nitelikli Halleri 

Emre İtaatsizlikte Israr Suçunun Nitelikli hallerinden ikisi Askeri Ceza Kanunu madde 87’de düzenlenmiştir. Nitelikli haller sadece madde 87 ile sınırlı kalmamış olup; Askeri Ceza Kanunu’nun 87.maddesinin ikinci fıkrasında ve Askeri Ceza Kanunu’nun 88 ve 89. maddelerinde düzenlenmiştir.

Askeri Ceza Kanunu madde 87’de düzenlenen birinci nitelikli hal emrin yerine getirilmesini söz veya fiili ile açıkça reddedilmesi ile aynı fıkrada belirtilen ikinci nitelikli hal ise emrin tekrar edilmesine rağmen yerine getirilmemesidir. Askeri Ceza Kanunu madde 87’nin ikinci fıkrasında birinci fıkrasında sayılan hallerin savaş ve seferberlik hallerinde icra edilmesi halinde 5 düşman karşısında yapılması halinde ise 10 seneye kadar ağır hapis cezası ile cezalandırılacağı belirtilmiştir.

Askeri Ceza Kanunu madde 88’de ise aynı kanun madde 87’de belirtilen hallerin toplu asker karşısında yahut silah başı emrine karşı veya silahlı iken veya hizmetten kısmen veya tamamen sıyrılmak kastı ile yapanların cezalandırılmasının nitelikli şekilde olacağı düzenlenmiştir. Son olarak aynı kanunun 89.maddesinde, emre aykırı davranma sonucu zarar meydana gelmesi veya somut zarar tehlikesinin doğmuş olması nitelikli hal olarak sayılmıştır.

Suçun Özel Görünüş Biçimleri

Suça Teşebbüs

Teşebbüs failin suç işlemek için icrai hareketlere başlaması ancak elinde olmayan sebepler neticesinde söz konusu suçu tamamlayamaması durumunu ifade eder. Emre İtaatsizlikte Israr suçunda fail hizmete yönelik bir emri hiç yapmaması ya da hizmete ilişkin emrin yerine getirilmesinin üste karşı açıkça reddedilmesi ile suçun icra hareketleri tamamlanmış olacağından işbu suça teşebbüs mümkün olmayacaktır. 

Şayet fail işlemiş olduğu emre itaatsizlik suçunun ardından pişman olup verilen emri yerine getirirse bu durum suç vasfının ortadan kalkmasına sebep olmayacaktır. Pişmanlık sonucu verilen öncesinde yerine getirilmeyen emir sonrasında yerine getirilirse bu durum ancak hafifletici sebep olarak gündeme gelebilir.

Suça İştirak

1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu 87.maddesinde İtaatsizlikte ısrar edenlerin cezası başlığı ile düzenlenen emre itaatsizlikte suçuna iştirak mümkündür ancak işbu suç özgü suç olduğundan bu suça iştirak edenler sivil kişi olamayacaktır. Neticeten asker kişiler ve kanunlarda belirtilen diğer kişiler bu suça iştirak eden şeklinde katılabilecektir.

Emre İtaatsizlikte Israr Suçunda Şikayet, Zamanaşımı, Uzlaşma ve Görevli Mahkeme

Emre itaatsizlikte ısrar suçu, askeri disiplini ve hizmet düzenini ilgilendiren kamu düzenine karşı işlenen bir suç olduğundan, takibi şikayete bağlı değildir.

1. Şikayet:
Askeri Ceza Kanunu’nun 48. maddesi uyarınca, askeri suçların takibi için şikayet şartı aranmaz. Dolayısıyla, emre itaatsizlikte ısrar suçunda soruşturma ve kovuşturma, savcılık tarafından re’sen (kendiliğinden) başlatılır. Bu yönüyle “emre itaatsizlik şikayete tabi mi” sorusunun cevabı hayır olacaktır.

2. Zamanaşımı:
Türk Ceza Kanunu’nun 66. maddesine göre, 5 yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda kamu davası 8 yıl geçmesiyle düşer.
Emre itaatsizlikte ısrar suçunun üst sınırı 2 yıl hapis olduğu için, bu suçta zamanaşımı süresi 8 yıldır.

3. Uzlaşma:
Emre itaatsizlikte ısrar suçu, uzlaşma kapsamında değildir. Bu nedenle fail ile mağdurun anlaşması halinde bile ceza yargılaması sona ermez. Suçun uzlaşmaya elverişli olmaması, askeri disiplinin kamu yararına yönelik niteliğinden kaynaklanır.

4. Görevli Mahkeme:
2017 yılında yapılan Anayasa değişikliğiyle Askeri Mahkemeler kaldırılmıştır. Bu değişiklik sonrası askeri suçlara ilişkin yargılama yetkisi, sivil yargı organlarına devredilmiştir.

  • Suçun niteliği itibarıyla Asliye Ceza Mahkemesi görevlidir.
  • Bir ilde birden fazla Asliye Ceza Mahkemesi varsa, genellikle 3 numaralı Asliye Ceza Mahkemesi bu davalara bakar.
  • Ağır suç nitelendirmesi taşıyan veya ağırlaştırıcı nedenlerle cezalandırılan fiillerde ise Ağır Ceza Mahkemesi görevlendirilebilir.

Bu düzenleme, askeri yargının kaldırılmasından sonra emre itaatsizlikte ısrar suçu gibi askeri nitelikli fiillerin de sivil yargı denetimine tabi olmasını sağlamıştır. Bu nedenle, yargılama artık Askeri Mahkemelerde değil, sivil mahkemelerde yapılmaktadır.

Emre İtaatsizlikte Israr Suçunun Cezası

Emre İtaatsizlikte Israr Suçunun Basit Halinin Cezası

Suçun işleniş şekline göre ve nitelikli hallerinde ceza değişmektedir. Bu durum nezdinde her hali ayrı ayrı incelemek gerekecektir.

1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu 87.madddesinin birinci fıkrasında iki farklı durumun ayrı ayrı cezalandırılması düzenlenmiştir. İlk düzenlenen hal, emre itaatsizlikte ısrar suçunun basit halidir. Buna göre, Hizmete ilişkin emri hiç yapmayan asker kişiler 1 aydan 1 seneye kadar cezalandırılacaktır. İkinci hal de ise nitelikli halin cezalandırılmasına yer verilmiştir.

Emre İtaatsizlikte Israr Suçunun Nitelikli Hallerinin Cezası

1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu 87.madddesinin ikinci fıkrasında ilk nitelikli hal düzenlenmiştir. Buna göre, emrin yerine getirilmesini söz veya fiili ile açıkça reddeden veya emir tekrar edildiği halde emri yerine getirmeyenler, 3 aydan 2 seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır. 

İşbu suç, toplu asker karşısında veya silah başı emrine karşı veya silahlı iken ya da hizmetten kısmen veya tamamen sıyrılmak kastı ile işlenirse failler; 6 aydan 5 yıla kadar cezalandırılacaktır. 

Yine Emre İtaatsizlikte Israr Suçu neticesinde bir insanın hayatının tehlikeye girerse; memleketin, askeri birliğin güvenliğini veya savaş hazırlığını, eğitimini önemli derecede ihlal edilirse veya büyük bir zarar meydana getiren yahut başkasının malına önemli bir zarar verilirse buna sebep olan failler 1 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Emre İtaatsizlikte Israr Suçunun Ağırlaştırıcı Nedenleri

Emre itaatsizlikte ısrar suçu, bazı hallerde ağırlaştırılmış ceza uygulanmasını gerektirir. Bu durumlar, Askeri Ceza Kanunu’nun 87. maddesinin ikinci fıkrasında açıkça belirtilmiştir.

1. Seferberlik veya Düşman Karşısında İşlenmesi:
Eğer suç seferberlik zamanında işlenirse fail beş yıla kadar ağır hapis, düşman karşısında işlenirse on yıla kadar ağır hapis cezası ile cezalandırılır. Bu düzenleme, savaş dönemlerinde askerî disiplinin korunmasını sağlamak amacıyla getirilmiştir.

2. Toplu Asker Karşısında veya Silahlı İken İşlenmesi:
Suç, toplu asker karşısında, silah başı emrine karşı ya da silahlı olarak işlenirse altı aydan beş yıla kadar hapis cezası öngörülür. Çünkü bu durum, yalnızca bir amire karşı değil, aynı zamanda askerî düzenin bütününe karşı bir disiplin ihlali anlamına gelir.

3. Hizmetten Sıyrılma Kastı ile İşlenmesi:
Eğer fail, emre itaatsizlikte bulunarak hizmetten kısmen veya tamamen sıyrılmak amacı güderse yine altı aydan beş yıla kadar hapis cezası verilir.

4. Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Hâl:
Emre itaatsizlik sonucu;

  • bir insanın hayatının tehlikeye düşmesi,
  • birliğin güvenliği, savaş hazırlığı veya eğitimin önemli ölçüde zarar görmesi,
  • memleketin güvenliğinin ihlal edilmesi,
  • veya malvarlığına önemli zarar verilmesi hâllerinde, fail bir yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Eylem seferberlikte işlenirse ceza iki yıldan on beş yıla kadar, düşman karşısında işlenirse on beş yıldan aşağı olmamak üzere ağır hapis cezasına çevrilir.

Emre İtaatsizlikte Israr Suçunda Adli Para Cezası, Erteleme

Emre itaatsizlikte ısrar suçu, askeri disiplini doğrudan ilgilendirdiği için bazı durumlarda cezanın ertelenmesi veya adli para cezasına çevrilmesi mümkün değildir. Bu konuda Askeri Ceza Kanunu Ek Madde 8 ve Madde 47 hükümleri esas alınır.

1. Adli Para Cezasına Çevirme:
Mahkeme tarafından verilen hapis cezası, bazı durumlarda adli para cezasına çevrilebilir. Ancak şu hallerde çevrilemez:

  • Hükmolunan hapis cezası 4 ay veya daha fazla ise,
  • Fiil, disiplini ağır biçimde ihlal ediyorsa,
  • Fiil, birliğin güvenliğini veya savaş hazırlığını zafiyete uğratıyorsa,
  • Seferberlik veya savaş döneminde işlenmişse.
    Bu şartlar mevcutsa mahkeme, adli para cezası yerine hapis cezasına hükmeder.

2. Erteleme Kararı:
Mahkeme, bazı şartlar altında cezanın infazını erteleyebilir. Ancak Askeri Ceza Kanunu madde 47’ye göre şu hallerde erteleme kararı verilmez:

  • Hükmolunan hapis cezası 3 ay veya daha fazla ise,
  • Fiil, disiplini ciddi biçimde zedelemiş veya birliğin güvenliğini tehlikeye sokmuşsa,
  • Seferberlik veya savaş hâlinde işlenmişse,
  • Fail daha önce askeri bir suçtan mahkûm olmuşsa.

Emre İtaatsizlikte Israr Suçu ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 231’inci maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geriye bırakılması (HAGB), belli şartların varlığı halinde sanık hakkında verilen hükmün hukuken sonuç doğurmamasıdır. Kişiye HAGB kararı verilebilmesi için birtakım şartlar aranmaktadır. Bu şartlar CMK’nın 231.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre;

Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için; a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması, b) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması, c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi, gerekir. Sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez.

Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl (2) veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur. Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez. ANCAK; Askeri Ceza Kanunu’nda bu durum böyle değildir. Sırf Askeri Suçlardan oluşan Askeri Ceza Kanunu’nda hükmün açıklanmasının geriye bırakılması için öngörülen üst sınır farklıdır. Zira; 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu Ek Madde 17’de şu düzenleme mevcuttur:

Ek Madde 17 – (Ek:24/6/2021-7329/7 md.) 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümleri, aşağıdaki hâller hariç askerî suç ve cezalar hakkında da uygulanır: 

A) Sırf askerî bir suçtan dolayı altı ay veya daha fazla süreli hapis cezasına hükmedilmesi. 

B) Fiilin, disiplini ağır şekilde ihlal etmesi veya birliğin güvenliğini tehlikeye düşürmesi ya da birliğin muharebe hazırlığını veya etkinliğini zafiyete uğratması ya da büyük bir zarar meydana getirmesi. 

C) Fiilin savaş veya seferberlikte işlenmesi.

Görüldüğü üzere madde metninde sırf askeri suçlardan 6 ay ve daha uzun süreli hapis cezası alınan hallerde Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması (HAGB) uygulanamayacağı söylenmektedir. Bir başka deyişle CMK madde 231’de HAGB verilebilmesi için 2 yıl hapis cezası olan üst sınır sırf askeri suçlarda 6 aya düşmektedir. Yani Askeri Ceza Kanunu’nda düzenlenen yalnızca asker kişiler tarafından işlenebilen bir suç kapsamında fail 6 aydan fazla ceza aldığında aldığı ceza HAGB çerçevesinde değerlendirilemeyecektir. Bu durumun pratikte büyük zorluklar doğuracağı açıktır. 

Emre itaatsizlik suçunda fail 6 aydan fazla ceza alabilecektir. Zira suçun basit halinin dahi alt sınırı 3 ay olarak belirlenmiştir. Bu durumda bu suçu işlemiş olan bir asker kişinin 6 ay veya daha fazla hapis cezası ile cezalandırılma ihtimali oldukça yüksektir.  Şayet kişi 6 aydan bir gün dahi fazla hapis cezası alsa hakkında HAGB müessesesi uygulanamayacağından failin mesleki hayatı tehlikeye girebilecektir.

Bu hayati öneme Uzman Erbaş Kanunu’nundan bir düzenlemeyle örnek vermek hasıl olmuştur. Sözleşmeli Er ve Erbaş Kanunu “Sözleşmenin idarece feshi” başlıklı madde 6’da sözleşmeli er ve erbaşların sözleşmelerinin idarece fesih sebepleri düzenlenmiştir. Bu maddenin 4. Fıkrasının d bendinde “Sözleşmeli er olmak için gerekli nitelik ve şartlardan herhangi birini taşımadığı sonradan anlaşılmak veya sözleşme süresi içinde bu niteliklerinden herhangi birini kaybetmek” düzenlemesi mevcuttur. Aranan nitelikler ise aynı kanunun 3.maddesinin 3.fıkrasında düzenlenmiştir. Yapılan düzenleme de odaklanmamız gereken nokta şurasıdır: 

(3) Sözleşmeli erlik için aşağıdaki nitelikler aranır: a) Türk vatandaşı olmak. b) Bu Kanunda belirtilen öğrenim ile ilgili şartları taşımak. c) Sağlık ile ilgili Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliğinde belirtilen şartları taşımak. ç) Kamusal hakları kullanmaktan yoksun bırakılmamış olmak. d) Cezaları ertelenmiş, seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmiş, genel ya da özel af kanunları kapsamına girmiş veya haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa dahi; 1) Devletin güvenliğine karşı işlenen suçlar, halkı askerlikten soğutmak, Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama ile zimmet, irtikâp, iftira, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, yalan tanıklık, yalan yere yemin, suç uydurma, cinsel saldırı, cinsel taciz, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak, fuhuş, gayri tabii mukarenet, hileli iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyet kırıcı suçlar ile kaçakçılık, ihaleye fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından, 2) Firar, amir veya üste fiilen taarruz, emre itaatsizlikte ısrar, üste hakaret, mukavemet, fesat ve isyan suçlarından, 3) 22/5/1930 tarihli ve 1632 sayılı Askerî Ceza Kanununun 148 inci maddesinde belirtilen suçlardan, birisinden mahkûm olmamak.” 

Görüldüğü üzere emre itaatsizlikte ısrar suçunu da bu madde hükmünde sayılmıştır. Yani emre itaatsizlik suçundan mahkûm olan kimse artık gerekli nitelikleri taşımıyor olacaktır. Şayet suçun faili olan asker kişi var olan şartı artık taşımadığından sözleşmesi idarece feshedilebilecektir.

Bahsedilen bu düzenlemeye benzer bir düzenleme de 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu madde 12’de mevcuttur. İşbu maddenin ilgili bendinde emre itaatsizlikte ısrar suçundan mahkûm olanların Sözleşmeleri feshedilmek suretiyle Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişiklerinin kesileceği düzenlenmiştir. Yine aynı maddenin son fıkrasında “Her ne sebeple olursa olsun, sözleşmesi feshedilerek Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişiği kesilen uzman erbaşlar, tekrar Türk Silahlı Kuvvetlerine alınmazlar” şeklinde düzenleme mevcuttur. 

Neticeten gerek 6191 sayılı Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanunu ve 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu’nun gerekli maddelerince “emre itaatsizlikte ısrar suçundan” mahkum olanların sözleşmelerinin feshedileceği anlaşılmaktadır.

Emre İtaatsizlikte Israr Suçuna İlişkin Yargıtay Kararları

Sosyal Medyada Fotoğraf Paylaşılması

YARGITAY 19. CEZA DAİRESİ E. 2019/28741 K. 2020/2106 T. 26.2.2020 Kararı

“Dosya kapsamına göre 29 Şubat 2016 tarihli ve “sosyal paylaşım sitelerinde yapılan paylaşımlar” konulu hizmete ilişkin emrin sanığa 03/03/2016 tarihinde yazılı olarak tebliğ edildiği, dolayısıyla Mahkemece sanığın01/01/2016 tarihli eyleminde müsnet suçun unsurları itibariyle oluşmadığına ilişkin kabulünde isabetsizlik bulunmadığı, ancak 10/03/2016 tarihinde kendisine tebliğ edilen emir hilafına hareket ederek facebookta koğuş içerisinde askeri kamuflajlı bir şekilde fotoğrafını paylaşmak suretiyle ASCK’nin 87/1’inci maddesinde düzenlenen emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği gözetilmeden mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,”

Emrin Askeri Hizmete İlişkin Olmaması

YARGITAY 19. CEZA DAİRESİ E. 2018/8019 K. 2020/2115 T. 26.2.2020 Kararı

“Bir emre aykırı davranışın emre itaatsizlikte ısrar suçunu oluşturması için, bu emrin askerî hizmete ilişkin olması gerektiğinde hiçbir kuşku bulunmamaktadır.

TSK İç Hizmet Kanunu’nun 6’ncı maddesine göre; “Hizmet”; kanunlarla nizamlarda yapılması veya yapılmaması yazılmış olan hususlarla, amir tarafından yazı veya sözle emredilen veya yasak edilen işlerdir.

8’inci maddesine göre, “Emir”; hizmete ait bir talep veya yasağın sözle, yazı ile ve sair surette ifadesidir. 9’ncumaddesine göre ise, “Amir”; makam ve memuriyet itibariyle emretmek yetkisine sahip kimsedir.

ASCK’nin 12’nci maddesine göre de; “Bu Kanunun tatbikatında, Hizmet tabirinden maksat gerek malûm ve muayyen olan gerek bir amir tarafından emredilen bir askerî vazifenin madun tarafından yapılması hâlidir.”

Bu kapsamda; sanığa tebliğ edilen “hastaneye servis aracı ile gidileceğine yönelik” emrin, muhatapları açısından askerî bir vazifenin yapılmasından ziyade tek taraflı bir hizmet arzı ve tavsiye niteliğinde olup, kendileri bakımından yol gösterme niteliğinde bulunduğu ve hizmete ilişkin olmadığı, dolayısıyla söz konusu emirlere aykırı hareket edilmesi halinde emre itaatsizlikte ısrar suçunun oluşmayacağı anlaşıldığından atılı suçun unsurları itibarıyla oluşmadığı gözetilerek sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,” şeklindedir.

Toplu Asker Karşısında Emre İtaatsizlikte Israr Suçu

YARGITAY 19. CEZA DAİRESİ E. 2018/7663 K. 2020/1675 T. 19.2.2020 Kararı

“Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, usul hükümlerinin derhal uygulanması prensibi ve usule ilişkin işlemlerin yapıldığı tarihteki mevzuata göre varlıklarını koruyacağı ilkesi gözetildiğinde, hüküm tarihi itibariyle Askeri Mahkemenin temyiz konusu davada görevli olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;

Sanıkların toplu asker karşısında emre itaatsizlikte ısrar suçunu işledikleri iddiasıyla ASCK’nin 88. Maddesi uyarınca cezalandırılmaları talebiyle açılan kamu davasında, yapılan yargılama sonucunda atılı suçu işledikleri kabul edilerek mahkumiyetlerine karar verildiği anlaşılmakta ise de;

ASCK’nin 14’üncü maddesinde tarif edilerek, aynı Kanun’un 88. maddesinde yer alan “toplu asker karşısında emre itaatsizlikte ısrar” suçunun kanunî unsuru olarak düzenlenen “toplu asker” kavramından söz edebilmek için;

1- ) Sanık ile üst (veya amir ) dışında askerî hizmet amacıyla toplanmış en az 7 askerî şahsın bulunması,

2- ) Fiilin hizmet için toplanan bu kişiler tarafından görülebilir bir şekilde işlenmesi gerekmektedir.

Astların üst ve amirlerine karşı göstermekle yükümlü olduğu saygı ve itaatin hizmet gereği topluca bulunulan mahallerde ayrı bir önem ve özellik taşıdığını kabul eden kanun koyucu, üst ve amirlere karşı sergilenen saygısızlık ve itaatsizliğin toplu asker karşısında yapılmış olmasının daha etkin cezaî müeyyidelerle karşılamasını hedeflemiştir.
Bu anlamda, ASCK’nin 14’üncü maddesinde düzenlenen toplu asker kavramının varlığı için, “sanık veya şerikler ile üst veya amir dışında askerî hizmet amacıyla toplanmış en az yedi asker kişinin bulunması” gerekmektedir.(Kapatılan ) Askeri Yargıtay’ın yerleşmiş kararlarında belirtildiği üzere, askerî hizmet maksadıyla yapılacak olan toplanmanın; askerî hizmet amacına yönelik, ciddi ve disiplinli olması, bir amir veya bir üstün emir ve komutasında bulunması, ayrıca hizmet amacına yönelik toplanmanın başlamış olması gerekmektedir. Ayrıca, askerî hizmet amacıyla toplanmış olan personelin işlenen suçu görebilecek, duyabilecek veya hissedebilecek konumda olması gerekmektedir.” şeklindedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir