Fiyatları Etkileme Suçu (TCK m. 237)
Serbest piyasa düzeninde mal ve hizmet fiyatlarının arz–talep dengesine göre doğal biçimde oluşması, ekonomik istikrar ve tüketicinin korunması için esastır. Bu dengeyi bozan her türlü manipülatif müdahale, Fiyatları Etkileme Suçu (TCK m. 237) kapsamında cezai yaptırıma bağlanmıştır. Kanuna göre; işçi ücretleri ile besin ve malların değerlerini artırıp azaltmaya elverişli şekilde yalan haber/havadis yaymak yahut hileli yollara başvurmak, rekabetin serbest işleyişini hedef alan hukuka aykırı bir davranıştır.
Fiyatları Etkileme Suçu Nedir? (TCK m. 237)
Fiyatları etkileme suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 237. maddesinde düzenlenen ve serbest piyasa ekonomisinin korunmasını amaçlayan bir ekonomik suç tipidir. Bu suç, mal ve hizmet fiyatlarının doğal piyasa koşulları dışında yapay biçimde değiştirilmesini önlemeyi hedefler. Yani, ekonomik sistemin temel prensibi olan arz ve talep serbestisini bozacak şekilde yapılan her türlü hileli müdahale, bu madde kapsamında suç sayılır.
TCK m. 237’ye göre, “İşçi ücretlerinin veya besin ya da malların değerlerinin artıp eksilmesi sonucunu doğurabilecek bir şekilde ve bu maksatla yalan haber veya havadis yayan veya sair hileli yollara başvuran kişi” cezalandırılır. Bu düzenleme ile, piyasadaki güven ortamının bozulması, spekülatif hareketlerle halkın ve yatırımcıların zarara uğratılması engellenmek istenmiştir.
Bu suçun konusu; mal, hizmet veya işçi ücretleridir. Fail, piyasadaki fiyatları manipüle etmek amacıyla gerçeğe aykırı bilgi yayabilir, stokçuluk, arz kısıtlaması ya da sahte talep yaratma gibi davranışlarda bulunabilir. Bu tür fiiller, hem ekonomik düzeni hem de toplumsal adaleti zedelediğinden cezai yaptırıma tabi tutulur.
TCK 237 Hangi Davranışları Kapsar?
TCK 237 kapsamında cezalandırılan davranışlar, doğrudan mal ve hizmet fiyatlarını etkileyebilecek manipülatif eylemleri içerir. Bu fiiller, ekonomik düzenin serbest işleyişine müdahale ettiği için serbest rekabet ilkesi ile bağdaşmaz. Kanun koyucu, hem arz yönlü hem de talep yönlü müdahaleleri suç olarak değerlendirmiştir.
Bu kapsamda suç sayılan başlıca davranışlar şunlardır:
- Mal veya hizmet arzını kısıtlayarak fiyatların yükselmesine neden olmak,
- Arzı artırarak fiyatları yapay biçimde düşürmeye çalışmak,
- Gerçeğe aykırı haber, söylenti veya bilgi yayarak piyasayı manipüle etmek,
- Piyasa aktörleri arasında gizli anlaşmalar yaparak serbest fiyat oluşumunu engellemek,
- Spekülatif hareketlerle malların değerini yapay biçimde değiştirmek.
Bu fiillerin ortak özelliği, fiyatların doğal seyrini bozacak nitelikte olmalarıdır. Örneğin, bir ürünün arzını kasıtlı olarak kısıtlayıp sunî kıtlık yaratmak veya yanlış bilgilerle paniğe yol açarak talebi artırmak, fiyatları etkileme suçu kapsamına girer.
Fiyatları Etkileme Suçu Hangi Piyasa İşlemlerini İçerir?
Fiyatları etkileme suçu (TCK m. 237), yalnızca belirli bir sektör veya ticaret türüyle sınırlı olmayıp, tüm serbest piyasa işlemlerini kapsayabilecek geniş bir uygulama alanına sahiptir. Bu suç, hem mal hem de hizmet piyasasında gerçekleştirilen manipülatif müdahaleleri içerir.
Örneğin; piyasaya sürülmesi gereken ürünlerin bilinçli şekilde stoklanması, fiyatların artmasını sağlamak için yapılan bir arz manipülasyonu olarak değerlendirilir. Aynı şekilde, piyasaya aşırı mal arz ederek fiyatların düşürülmesine neden olmak da suçun kapsamındadır.
Bununla birlikte, talep yönlü manipülasyonlar da bu maddeye dâhildir. Gerçeğe aykırı bilgi yayarak tüketici davranışlarını etkilemek, sahte ihtiyaç oluşturmak veya panik alımı teşvik etmek gibi fiiller, fiyatların doğal dengesini bozduğu için suç teşkil eder.
Ayrıca, kartel benzeri gizli anlaşmalar, piyasadaki fiyatların birlikte belirlenmesi ya da rekabetin engellenmesi amacıyla yapılan ortak eylemler de fiyatları etkileme suçu kapsamında değerlendirilir. Özellikle borsa, pazar yeri, açık artırma ve elektronik ticaret platformları gibi rekabetin yoğun olduğu ortamlarda yapılan manipülasyonlar bu suçun tipik örnekleri arasındadır.
Serbest Piyasa Ekonomisinde Fiyat Müdahalesi Neden Suçtur?
Serbest piyasa ekonomisi, mal ve hizmet fiyatlarının arz ve talep dengesine göre doğal biçimde belirlenmesini esas alır. Bu dengeye yapılan her türlü yapay müdahale, ekonomik sistemin güvenilirliğini zedeler. Bu nedenle, fiyat müdahalesi yalnızca bireysel bir çıkar elde etme aracı değil, aynı zamanda toplumun ekonomik düzenine karşı işlenmiş bir suç olarak kabul edilir.
Fiyatları etkileme suçu, piyasa dengesini bozan spekülatif hareketlere karşı cezai bir koruma mekanizmasıdır. Bir kişi veya kuruluş, piyasada fiyatları yapay şekilde yükseltmek veya düşürmek amacıyla davranışta bulunduğunda, yalnızca rakiplerini değil, aynı zamanda tüketicileri ve genel ekonomik istikrarı da olumsuz etkiler.
Bu nedenle, TCK 237 hükmüyle devlet, ekonomik hayatın adil işleyişini korumayı ve serbest rekabeti güvence altına almayı amaçlamıştır. Aksi hâlde, stokçuluk, yalan haber yayma, arz kısıtlaması veya talep manipülasyonu gibi fiiller yaygınlaşır ve bu durum hem fiyatların dengesizleşmesine hem de halkın ekonomik zarara uğramasına yol açar.
Fiyatları Etkileme Suçunun Oluşması İçin Gereken Şartlar Nelerdir?
Fiyatları etkileme suçunun oluşabilmesi için yalnızca piyasada dalgalanma meydana gelmesi yeterli değildir; belirli hukuki ve fiilî koşulların bir arada bulunması gerekir. Bu şartlar, suçun hem somut tehlike suçu olarak nitelendirilmesini hem de ekonomik düzen üzerindeki etkisini belirler.
Bu suçun oluşması için aranan başlıca şartlar şunlardır:
- Belirli bir mal veya hizmete ilişkin fiil işlenmiş olmalıdır. Suç soyut nitelikte değildir; belli bir mal veya hizmetin fiyatını etkilemeye yönelik eylem söz konusu olmalıdır.
- Arz ve talep serbestisinin bozulması gerekir. Failin eylemi, piyasanın doğal işleyişini değiştirecek nitelikte olmalıdır. Örneğin, stokçuluk, sahte talep yaratma veya arzı bilinçli biçimde azaltma gibi fiiller.
- Fiyatları etkileme kastı bulunmalıdır. Failin doğrudan amacı, fiyatları değiştirmek veya manipüle etmek olmalıdır.
- Gerçeğe aykırı bilgi veya hileli davranış içermelidir. Eylemin, piyasayı yanıltıcı nitelikte olması suçun varlığı açısından önemlidir.
- Fiilin ekonomik sonuç doğurmaya elverişli olması yeterlidir. Fiyatların fiilen değişmesi şart değildir; ancak eylemin, fiyatlar üzerinde etki yaratma potansiyeline sahip olması gerekir.
- Hukuka aykırılık unsuru bulunmalıdır. Fiil, yasal yetkiye veya meşru ticari faaliyete dayanmamalıdır.
Bu şartlar birlikte gerçekleştiğinde TCK 237 anlamında suç tamamlanmış sayılır. Ancak, eylemin ekonomik düzen üzerinde somut bir tehlike oluşturması zorunludur. Dolayısıyla, iyi niyetle yapılan ticari faaliyetler veya yasal fiyat düzenlemeleri bu madde kapsamına girmez.
Fiyatları Etkileme Suçunun Cezası Nedir?
Türk Ceza Kanunu’nun 237. maddesi, fiyatları etkileme suçuna ilişkin cezai yaptırımları açık şekilde düzenlemiştir. Buna göre, işçi ücretlerinin veya besin ya da malların değerlerinin artıp eksilmesi sonucunu doğurabilecek biçimde ve bu amaçla yalan haber veya havadis yayan ya da hileli yollara başvuran kişi,
► bir yıldan üç yıla kadar hapis ve adli para cezası ile cezalandırılır.
Ayrıca kanun, fiilin sonuç doğurması veya failin mesleki konumu gibi durumlarda cezanın artırılacağını da belirtmiştir:
- Fiil sonucu gerçekten besin veya malların değerleri ya da işçi ücretleri artar veya azalırsa, verilen ceza yarı oranında artırılır.
- Failin ruhsatlı simsar veya borsa tellalı olması hâlinde, mesleki konumunun sağladığı güveni kötüye kullanması nedeniyle ceza ayrıca yarı oranında artırılır.
Bu düzenlemeyle, piyasa güvenini sarsacak eylemlerin önüne geçilmesi ve ekonomik manipülasyonların caydırılması hedeflenmiştir.
Ayrıca, bu suçtan elde edilen haksız kazanç veya menfaatin tüzel kişiler lehine sağlanması durumunda, bu kişilere özgü güvenlik tedbirleri (örneğin faaliyet izninin iptali, para cezası veya müsadere) uygulanabilir.
SUÇLA KORUNAN HUKUKİ DEĞER
Düzenlendiği bölümden hareketle fiyatları etkileme suçunun ekonomik suçlar arasında yer aldığı, genel anlamda kamu ekonomisini ve kamu güvenini koruduğu, özelde ise fiyatların ve değerlerin serbest piyasa koşulları içerisinde piyasa koşullarına uygun olarak tespit edilmesinin korunduğu ve piyasa istikrarının bozulmasının önüne geçilmeye çalışıldığı söylenebilir.
SUÇUN MADDİ UNSURLARI
Fiyatları etkileme suçunun unsurları (TCK m. 237), bu suçun oluşabilmesi için bulunması gereken yasal ve fiilî şartları ifade eder. Suçun oluşumu için yalnızca ekonomik sonuç doğması yeterli değildir; kanunda belirtilen dört temel unsurun birlikte gerçekleşmesi gerekir:
- Kanuni Unsur:
Suçun yasal dayanağı Türk Ceza Kanunu’nun 237. maddesidir. Bu maddeye göre, “Belli bir mal veya hizmetin fiyatını etkilemek amacıyla arz ve talep serbestisini bozacak şekilde faaliyette bulunan kişi” cezalandırılır. Yani suçun tanımı ve sınırları kanunla belirlenmiştir. - Maddi Unsur:
Suçun dış dünyada gözlemlenebilen yönüdür. Failin gerçeğe aykırı haber yayması, stokçuluk yapması, arzı azaltması veya piyasayı manipüle edecek davranışlarda bulunması gibi eylemler, maddi unsurun varlığını gösterir. - Manevi Unsur:
Bu suç kasten işlenebilir. Failin, belirli bir mal veya hizmetin fiyatını etkileme niyetine sahip olması gerekir. Dikkatsizlik veya tedbirsizlik sonucu gerçekleşen fiiller bu madde kapsamına girmez. - Hukuka Aykırılık Unsuru:
Fiilin, hukuken korunmayan bir menfaate yönelmiş ve meşru bir ticari gerekçe olmaksızın gerçekleştirilmiş olması gerekir. Örneğin, yasal yetkisi kapsamında yapılan fiyat düzenlemeleri suç sayılmazken, keyfi manipülasyonlar hukuka aykırı kabul edilir.
Bu unsurların tamamı gerçekleştiğinde fiyatları etkileme suçu oluşmuş kabul edilir. Eğer bu unsurlardan biri eksikse, fail hakkında cezai sorumluluk doğmaz. Bu nedenle, her somut olayda fiilin kasıtlı olup olmadığı, piyasa dengesini bozacak nitelikte olup olmadığı gibi hususlar dikkatle incelenmelidir.
SUÇUN NİTELİKLİ HALİ
Fiyatları etkileme suçunun nitelikli hali, Türk Ceza Kanunu’nun 237. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarında düzenlenmiştir. Kanun koyucu, bazı durumlarda failin fiilinin piyasa üzerindeki etkisini artırdığı veya güven ilişkisini kötüye kullandığı gerekçesiyle daha ağır ceza öngörmüştür.
Buna göre;
- Fiil sonucunda fiyatlarda fiilen artış veya azalma meydana gelirse, temel ceza yarı oranında artırılır.
- Örneğin, bir kişi kasıtlı olarak yalan haber yaymış ve bu haber sonucunda gıda fiyatları somut biçimde yükselmişse, suçun nitelikli hali oluşur.
- Bu durumda ceza, bir yıldan üç yıla kadar olan temel hapis cezası aralığının yarısı kadar artırılarak uygulanır.
- Failin ruhsatlı simsar veya borsa tellalı olması hâlinde, cezaya ayrıca yarı oranında artırım yapılır.
- Çünkü bu kişiler, meslekleri gereği piyasada güven unsuru oluştururlar. Dolayısıyla, bu güveni kötüye kullanmaları hâlinde suçun tehlike boyutu artar.
- Böyle bir durumda fail hem ekonomik sistemin güvenini sarsmış olur hem de kamu vicdanında güven kaybına yol açar.
Bu düzenleme, ekonomik manipülasyonların önlenmesi ve özellikle finansal piyasaların güvenilirliğinin korunması amacıyla getirilmiştir.
SUÇUN MANEVİ UNSURU
Fiyatları etkileme suçu, yalnızca kasten işlenebilen bir suçtur. Failin, belirli bir mal veya hizmetin fiyatını etkileme amacıyla hareket etmesi gerekir. Taksirle yani dikkatsizlikle işlenmesi mümkün değildir.
Fail, eyleminin piyasa dengesini bozacağını bilerek ve isteyerek hareket ederse manevi unsur oluşur. Yani, fiyatların artmasını ya da düşmesini sağlama yönünde bilinçli bir irade bulunmalıdır. Kast yoksa veya eylem yalnızca ticari öngörü hatasından ibaretse suç oluşmaz.
SUÇUN HUKUKA AYKIRILIK UNSURU
Fiyatları etkileme suçu hukuka aykırılık unsuru açısından bir özellik göstermemektedir. Diğer taraftan teorik olarak bir engel bulunmamakla birlikte suçun işleniş şekli gözetildiğinde TCK’daki genel hukuka uygunluk nedenlerinin uygulanması pek olası gözükmemektedir.
SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ BİÇİMLERİ
Bu başlık altında; teşebbüs, iştirak ve içtima konularına değinilecektir.
- Teşebbüs: Suçun temel şeklinde bir netice öngörülmediğinden kural olarak teşebbüse elverişli değildir. Fakat icra hareketlerinin kısımlara bölünebildiği hallerde teşebbüs aşamasında kalması mümkündür. Diğer taraftan, TCK md. 237/2’de düzenlenen suça teşebbüs mümkün değildir. Zira yalan haber veya havadis yayıldıktan ya da diğer hileli yöntemlere başvurulduktan sonra failin elinde olmayan sebeplerle fiyatlar etkilenmese dahi bu durumda, birinci fıkrada öngörülen durum gerçekleştiğinden suçun temel hali meydana gelmiş olur.
- İştirak: Maddede iştirak ile ilgili özel bir düzenleme getirilmediğinden genel hükümlerin iştirak ile ilgili olanları fiyatları etkileme suçu açısından da uygulama alanı bulacaktır. Ancak bu konuda, borsa tellalı ya da ruhsatlı simsar ile bu sıfatları taşımayan biri tarafından suçun iştirak iradesi ile işlenmesi durumunda ortaya çıkacak durum özellik arz etmektedir. Bu durumda, borsa tellalı ya da ruhsatlı simsar olan kişi TCK m. 237/3’ten sorumlu olurken, bu sıfatları taşımayan kişi -TCK md. 40 gereği azmettirme veya yardım etme halleri bir tarafa bırakıldığında- TCK md. 237/1’den sorumlu tutulacaktır.
- İçtima: TCK md. 237’de içtima açısından özel bir hüküm öngörülmemektedir. Bu sebeple, suçların içtimaı konusunda genel hükümler bu suç açısından da uygulama alanı bulacaktır. Yukarıda yeri geldikçe değinildiği üzere fiyatları etkileme suçuna benzer bir düzenleme SPK md. 107’de yer almaktadır. Bu hükümde sadece sermaye piyasası araçları konu edilirken TCK md. 237 bunlar dışında kalan işçi ücretleri veya besin veya malların değerini kapsadığından TCK md. 237’ye kıyasla özel hüküm niteliği taşımaktadır. Diğer bir deyişle, sermaye piyasası araçları, menkul kıymetler borsasında işlem gören belge veya senetler söz konusu olduğunda SPK md. 107 özel hüküm olarak uygulama alanı bulurken, bunlar dışında işçi ücretleri, besin veya mal değerleri söz konusu olduğunda özel düzenleme bulunmadığından TCK md. 237 genel hüküm olarak uygulanır. Failin tek bir eylemi ile birden fazla işçi ücreti veya besin veya malın değeri artmış ya da eksilmiş ise ya da bu değerlerin değişmesi tehlikesi doğmuş ise bu durumda zincirleme suç hükümleri uygulanacak, fail tek bir fiyatları etkileme suçundan sorumlu olacaktır.
SUÇUN YAPTIRIMI
Fiyatları etkileme suçu (TCK m. 237) için öngörülen yaptırım, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve adli para cezasıdır.
Eğer fiil sonucunda mal veya hizmetlerin değeri ya da işçi ücretleri fiilen artar veya azalırsa, ceza yarı oranında artırılır. Ayrıca fail ruhsatlı simsar veya borsa tellalı ise, bu güven konumunu kötüye kullandığı için ceza yeniden yarı oranında artırılır.
Bu suçtan elde edilen haksız kazanç müsadere edilir ve suçun tüzel kişi adına işlenmesi hâlinde, ilgili şirket hakkında faaliyet izninin iptali veya idari para cezası gibi güvenlik tedbirleri uygulanabilir.
MUHAKEME USULÜ
Fiyatları etkileme suçu, şikayete bağlı olmayıp, re’sen soruşturulan ve kovuşturulan bir suçtur. Bu suç konusunda herhangi bir şikayet süresi de yoktur. Suç, dava zamanaşımı sürelerine uyulmak kaydıyla her zaman soruşturulabilir.
SUÇTA GÖREVLİ ve YETKİLİ MAHKEME
Fiyatları etkileme suçunda görevli ve yetkili mahkeme; suçun işlendiği yer asliye ceza mahkemesidir. Suç basit yargılama usulüne tabidir.
SUÇTA ZAMANAŞIMI
Bu tür suçlarda zamanaşımı süresi 8 yıldır. Bu süre geçtikten sonra soruşturma yapılmaz ve suç dosyası tamamen kapanır.
SUÇTA UZLAŞMA
Uzlaştırma kurumu CMK m. 253’de düzenlenmiştir. Uzlaşma; suçun mağdurunun suç şüphelisiyle anlaşması sonucunda ceza yargılamasının sona ermesidir. Uzlaşma şikayetten vazgeçme değildir. Fiyatları etkileme suçu, uzlaşma hükümlerine tabi değildir. Uzlaştırmaya tabi olan suçlar soruşturma aşamasında savcı tarafından, kovuşturma aşamasında mahkeme tarafından uzlaştırma bürosuna gönderilir.
Avukat Fatih Tahancı, 2015 yılında Hukuk Fakültesini tam burslu, onur öğrencisi olarak Ankara’da tamamlamıştır. Avukatlık stajını Ankara Barosu nezdinde; ceza hukuku, sigorta hukuku, tazminat hukuku, iş hukuku, icra hukuku ve idare hukuku konularına odaklanmış çeşitli avukatlık bürolarında staj yaparak tamamlamıştır. Avukat Fatih Tahancı Çankaya/Ankara’da bulunan Tahancı Hukuk Bürosu’nda avukatlık faaliyeti göstermektedir.