İşçinin İş Sözleşmesini (Akdini) Haklı Nedenle Feshi
İş Hukuku, işçi ile işveren arasındaki ilişkileri düzenleyen en temel hukuk dallarından biridir. İş ilişkilerinin sürekliliği esastır; ancak bazı durumlarda işçi iş sözleşmesini haklı nedenlerle feshetme hakkına sahiptir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesi, işçiye bu imkânı tanımaktadır.
İş sözleşmesi ister yazılı ister sözlü olsun, tarafların hak ve yükümlülükleri kanun çerçevesinde korunur. İşçinin haklı sebeple fesih hakkı; sağlık sebepleri, ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırılık ve zorlayıcı sebepler başlıkları altında toplanır. Böylece işçi, bildirim süresini beklemeden ve ihbar süresine uymadan sözleşmesini tek taraflı olarak sona erdirebilir.
Haklı nedenle fesih, işçinin hukuki güvenliğini sağlamasının yanı sıra işverene karşı doğabilecek haksız uygulamalara karşı da koruma mekanizması oluşturur. Bu nedenle işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshi, uygulamada hem iş mahkemelerinin hem de Yargıtay kararlarının sıkça gündeme aldığı konulardan biridir.
İşçinin Haklı Sebeplerle Sözleşmeyi Feshetmesi
4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesi, işçiye bazı özel durumlarda haklı nedenle derhal fesih hakkı tanımaktadır. Bu hak, işçinin iş sözleşmesini bildirim süresini beklemeden ve tek taraflı olarak sona erdirmesine olanak verir. İşçinin haklı nedenle fesih hakkı, iş güvencesi açısından büyük önem taşır.
Kanun kapsamında işçi, belirli veya belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışıyor olsa da, haklı sebep doğduğunda sözleşmeyi feshedebilir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, işçinin haklı sebebi öğrendikten sonra 6 iş günü içinde fesih hakkını kullanmasıdır. Ayrıca her durumda en fazla 1 yıl içinde fesih yoluna gidilmesi gerekir.
Haklı sebeple fesih hakkı, üç ana başlık altında toplanmıştır:
- Sağlık sebepleri: İşin niteliğinden doğan tehlikeler veya işveren/diğer işçilerin bulaşıcı hastalıkları nedeniyle işçinin sağlığının riske girmesi.
- Ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı haller: İşverenin işçiyi yanıltması, hakaret, cinsel taciz, tehdit, ücretin ödenmemesi gibi durumlar.
- Zorlayıcı sebepler: İşyerinde işin bir haftadan fazla durmasına yol açan ve işçinin çalışmasını engelleyen olağanüstü durumlar.
İşçi, fesih gerekçesini yazılı olarak işverene bildirmelidir. Kanunen bildirim zorunluluğu bulunmasa da, yazılı bildirim ileride çıkabilecek uyuşmazlıklarda ispat kolaylığı sağlar. Bu nedenle fesih dilekçesinin noter aracılığıyla veya işverenin imza karşılığı teslim alacağı şekilde verilmesi önerilir.
Ayrıca, işçi haklı fesih nedeniyle iş akdini sonlandırdığında; kıdem tazminatı, kullanılmayan yıllık izin ücretleri, ödenmemiş maaşlar, fazla mesai alacakları gibi haklarını da talep edebilir.
Haklı Nedenle Fesih Hakkı Kullanma Süresi
İşçinin haklı nedenle fesih hakkını kullanabilmesi, kanunda belirtilen süre sınırlarına bağlıdır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 26. maddesi bu konuda açık bir düzenleme getirmiştir.
İşçi, haklı fesih sebebini öğrendiği tarihten itibaren 6 iş günü içinde bu hakkını kullanmalıdır. Ayrıca her durumda, olayın meydana gelmesinden itibaren en geç 1 yıl içerisinde fesih hakkı ileri sürülebilir. Bu sürelerin geçirilmesi halinde işçi artık haklı nedenle fesih yapamaz.
Ancak, işçinin haklı fesih sebebi olan olaydan maddi çıkar sağlaması durumunda, 1 yıllık süre kuralı uygulanmaz. Yani işçi, işverenden menfaat elde etmişse süreyle bağlı olmaksızın fesih hakkını kullanabilir.
Öte yandan, haklı nedenle fesih halinde işçi derhal işten ayrılabileceğinden, ihbar süresine uyma zorunluluğu bulunmaz. Dolayısıyla işçi, ihbar süresini beklemeksizin sözleşmesini tek taraflı olarak sona erdirebilir. Bu durum aynı zamanda işçiyi ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğünden de kurtarır.
Haklı nedenle fesih hakkının süresinde kullanılmaması halinde işçi, sadece normal fesih yollarına başvurabilir. Bu nedenle sürelere dikkat edilmesi, işçinin hak kaybına uğramaması açısından büyük önem taşır.
Haklı Nedenle Fesih Kıdem Tazminatı
İşçi, haklı nedenle iş sözleşmesini feshettiğinde kıdem tazminatına hak kazanır. Burada önemli nokta, işçinin fesih gerekçesinin kanunda sayılan haklı sebeplerden biri olmasıdır. İşçi kendi kusuru ya da keyfi sebeplerle sözleşmeyi sonlandırırsa kıdem tazminatı talep edemez.
Buna karşılık, işverenin haksız davranışları veya kanunda öngörülen şartların varlığı halinde işçi, iş akdini haklı nedenle feshettiğinde kıdem tazminatı ödenmesi zorunludur. İşverenin haklı nedenle fesih yapması durumunda ise işçi kıdem tazminatı alamaz.
Kıdem tazminatına hak kazanabilmek için işçinin işyerinde en az 1 yıl süreyle çalışmış olması şarttır. Ayrıca işçinin fesih tarihine kadar olan tüm çalışma süresi dikkate alınarak hesaplama yapılır. Hesaplamada işçinin brüt ücreti esas alınır ve son alınan ücret üzerinden kıdem tazminatı belirlenir.
İşçinin haklı nedenle feshi sonrasında işverenden talep edebileceği başlıca alacaklar şunlardır:
- Kıdem tazminatı,
- Kullanılmayan yıllık izin ücretleri,
- Ödenmemiş maaş ve fazla mesai ücretleri,
- Resmî tatil ve bayram günleri ücretleri.
Bu haklar, işçinin işyerinden ayrıldığı anda doğar ve işveren tarafından derhal ödenmelidir. İşveren ödeme yapmazsa, işçi dava yoluyla alacaklarını talep edebilir.
Kıdem Tazminatı Nedir?
Kıdem tazminatı, işçinin uzun süre boyunca işyerine verdiği emek ve hizmetin bir karşılığı olarak, iş sözleşmesinin belirli şartlar altında sona ermesi halinde işverence ödenen bir tazminat türüdür. İşçinin işyerine bağlılığının ve çalışma süresinin bir ödülü niteliğinde olan kıdem tazminatı, aynı zamanda işçiyi güvence altına alan önemli bir haktır.
Kıdem tazminatının temel dayanağı, 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesidir. 4857 sayılı İş Kanunu yürürlüğe girmiş olsa da kıdem tazminatına ilişkin düzenleme halen 1475 sayılı kanunun bu maddesi üzerinden uygulanmaktadır.
Kıdem tazminatına hak kazanmak için işçinin aynı işyerinde en az bir yıl çalışmış olması gerekir. Hesaplama yapılırken işçinin en son aldığı giydirilmiş brüt ücreti dikkate alınır. Giydirilmiş ücret; maaşın yanı sıra yol, yemek, prim gibi düzenli ödemeleri de kapsar.
Her tam hizmet yılı için işçiye 30 günlük brüt ücret tutarında kıdem tazminatı ödenir. Kıdem tazminatında ayrıca bir tavan sınırı bulunur. Bu tavan, devlet memurlarına ödenen en yüksek emeklilik ikramiyesi üzerinden belirlenir.
Kıdem tazminatının amacı, işçinin iş güvencesini sağlamak ve işten ayrıldığı dönemde ekonomik kayıplarını telafi etmektir. Bu nedenle kıdem tazminatı sadece işçinin değil, aynı zamanda işçinin vefatı halinde yasal mirasçılarının da talep edebileceği bir haktır.
Kıdem Tazminatı Alma Koşulları
İşçinin kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için bazı şartların sağlanması gerekir. Bu koşullar hem işçinin çalışma süresine hem de iş sözleşmesinin sona erme nedenine bağlıdır.
Başlıca kıdem tazminatı alma şartları şunlardır:
- En az 1 yıl çalışma şartı: İşçinin aynı işyerinde veya aynı işverenin farklı işyerlerinde kesintisiz olarak en az bir yıl çalışmış olması gerekir.
- İş Kanunu kapsamındaki sözleşme: İşçi, İş Kanunu’na tabi bir iş sözleşmesi ile çalışıyor olmalıdır.
- Haklı nedenle işçi feshi: İşçi, İş Kanunu’nun 24. maddesinde düzenlenen sağlık, ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırılık veya zorlayıcı sebeplerle iş sözleşmesini feshederse kıdem tazminatı alabilir.
- Haksız nedenle işveren feshi: İşveren, iş sözleşmesini haksız bir nedenle feshederse işçiye kıdem tazminatı ödenir.
- Askerlik sebebiyle ayrılma: Erkek işçi, askerlik görevini yerine getirmek üzere işten ayrıldığında kıdem tazminatına hak kazanır.
- Evlilik sebebiyle ayrılma: Kadın işçi, evlendiği tarihten itibaren 1 yıl içinde kendi isteğiyle işten ayrılırsa kıdem tazminatı talep edebilir.
- Emeklilik veya yaşlılık aylığı: İşçi, emeklilik şartlarını yerine getirdiğinde veya yaşlılık aylığı bağlandığında işten ayrılarak kıdem tazminatını alabilir.
- İşçinin ölümü: İşçinin vefatı halinde, yasal mirasçıları kıdem tazminatını talep etme hakkına sahiptir.
Kıdem tazminatı, işçinin iş yaşamında karşılaşabileceği risklere karşı ekonomik güvence sağlamayı amaçlar. Bu nedenle kıdem tazminatına hak kazanan işçiye, fesih anında veya en kısa sürede ödeme yapılması gereklidir.
Haklı Sebeple Fesihte İşçilik Alacakları
İşçi, haklı nedenle iş sözleşmesini feshettiğinde, sadece kıdem tazminatına değil, diğer işçilik alacaklarına da hak kazanır. Bu hakların ödenmesi, işçinin mağduriyetini önlemek ve kanuni güvenceleri sağlamak açısından önemlidir.
Haklı fesih halinde işçinin talep edebileceği başlıca alacaklar şunlardır:
- Kıdem tazminatı: İşçinin en az bir yıl çalışmış olması halinde, haklı fesih sonrası kıdem tazminatı ödenmesi zorunludur.
- Ücret alacakları: İşçinin hak ettiği ancak ödenmemiş maaşları, haklı fesih sonrası derhal ödenmelidir.
- Yıllık izin ücretleri: İşçinin kullanmadığı yıllık izin günleri, nakden ücrete dönüştürülerek fesih tarihinde ödenir.
- Fazla mesai ücretleri: İşçi fazla çalışma yapmış ancak karşılığını alamamışsa bu ücretler talep edilebilir.
- Resmî tatil ve bayram ücreti: İşçi, resmi tatil veya dini bayramlarda çalışmış ancak karşılığında ücret almamışsa bu ödemeler de yapılmalıdır.
Haklı fesih sonrasında işçi, bu alacaklarını doğrudan işverenden talep edebilir. İşveren ödeme yapmazsa işçi, iş mahkemelerinde dava açarak haklarını yargı yoluyla ileri sürebilir. Ayrıca arabuluculuk süreci de dava açmadan önce başvurulması gereken zorunlu bir aşamadır.
Bu nedenle işçinin, haklı fesih gerçekleştirdiğinde haklarını eksiksiz bir şekilde talep etmesi ve gerektiğinde hukuki yollara başvurması büyük önem taşır.
Kıdem Tazminatı Dava Dilekçesi
İşçi, haklı nedenle fesih yaptıktan sonra işverenin kıdem tazminatı ve diğer işçilik alacaklarını ödememesi halinde dava yoluna başvurabilir. Bu durumda hazırlanacak kıdem tazminatı dava dilekçesi, iş mahkemesine sunulacak en önemli belgedir.
Dava dilekçesinin dikkatli ve doğru hazırlanması gerekir. Çünkü dilekçede yapılan eksiklik veya yanlışlıklar, davanın seyrini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle dilekçenin alanında uzman bir iş hukuku avukatı tarafından düzenlenmesi en sağlıklı yöntem olacaktır.
Dava dilekçesinde bulunması gereken temel unsurlar şunlardır:
- Mahkemenin adı (Görevli ve yetkili iş mahkemesi)
- Davacı bilgileri (İşçinin kimlik ve iletişim bilgileri)
- Davalı bilgileri (İşveren veya şirket bilgileri)
- Dava konusu (Kıdem tazminatı ve diğer işçilik alacaklarının talebi)
- Olayların özeti (İşçinin çalışma süresi, fesih nedeni, ödenmeyen haklar)
- Hukuki sebepler (İş Kanunu, Borçlar Kanunu ve ilgili mevzuat)
- Deliller (Sözleşme, bordro, tanık beyanları, SGK kayıtları vb.)
- Sonuç ve talep (Ödenmeyen alacakların faiziyle birlikte tahsili)
Kıdem tazminatı dava dilekçesi, işçinin tüm taleplerini açık ve anlaşılır biçimde içermelidir. Ayrıca dava açmadan önce zorunlu arabuluculuk sürecinin tamamlanmış olması gerekir. Arabuluculukta uzlaşma sağlanamazsa, tutanakla birlikte iş mahkemesinde dava açılabilir.
Kıdem Tazminatı Yargıtay Kararları
Kıdem tazminatı, işçi ve işveren uyuşmazlıklarında en çok dava konusu edilen alacak kalemlerinden biridir. Bu nedenle Yargıtay’ın vermiş olduğu kararlar, uygulamada yol gösterici nitelik taşımaktadır. Yargıtay kararlarında genellikle şu hususlara dikkat çekilmektedir:
- Kıdem tazminatı, işçinin haklı nedenle fesih yapması veya işverenin haksız feshi halinde ödenir.
- İşçinin işten ayrılmasında İş Kanunu’nda belirtilen şartların oluşup oluşmadığı titizlikle incelenir.
- Ödenmeyen kıdem tazminatı için, işveren mevduata uygulanan en yüksek faizle birlikte sorumlu tutulur.
- Kıdem tazminatı hesabında, işçinin sadece çıplak maaşı değil, giydirilmiş brüt ücreti dikkate alınır.
- İşçinin kıdem süresi belirlenirken, aynı işverene bağlı farklı işyerlerindeki çalışmalar da hesaba katılır.
- İşçiye yapılan avans ödemeleri veya kısmi ödemeler, kıdem tazminatından mahsup edilir.
Örneğin, Yargıtay’ın çeşitli kararlarında; işçinin haklı nedenle fesih yaptığı durumlarda, işverence ödenmeyen kıdem tazminatının faiziyle birlikte işçiye ödenmesine hükmedilmiştir. Ayrıca işverenin ödemeyi geciktirmesi halinde faiz başlangıcının fesih tarihi olduğu da açıkça belirtilmiştir.
Bu kararlar, işçi lehine koruyucu bir yaklaşım sergilemekte ve işverenlerin kıdem tazminatı yükümlülüğünü yerine getirmemeleri halinde ciddi sonuçlarla karşılaşacağını ortaya koymaktadır.
Sıkça Sorulan Sorular
Haklı Sebeple Fesih Nedir?
Haklı sebeple fesih, işçinin veya işverenin kanunda belirtilen özel durumlar nedeniyle iş sözleşmesini derhal ve tek taraflı olarak sona erdirmesidir. İşçi açısından bu hak, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesinde düzenlenmiştir.
İşçi Haklı Nedenle Sözleşmesini Feshederse Kıdem Tazminatı Alabilir mi?
Evet. İşçi, kanunda sayılan haklı sebeplerden biriyle sözleşmesini feshederse kıdem tazminatına hak kazanır. Bu noktada işverenin ödeme yapmaması halinde dava yoluna gidilebilir.
Haklı Sebeple Fesihte İhbar Süresi Var mıdır?
Hayır. İşçi haklı fesih hakkını kullandığında, ihbar süresine uymak zorunda değildir. Bu nedenle işçi, işyerinden derhal ayrılabilir ve ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü de doğmaz.
Haklı Sebeple Fesih Hakkı Ne Kadar Süre İçinde Kullanılmalıdır?
İşçi, haklı sebebi öğrendikten sonra 6 iş günü içinde, her hâlükârda olay tarihinden itibaren 1 yıl içinde fesih hakkını kullanmalıdır. Ancak işçi fesih sebebinden maddi çıkar sağlıyorsa 1 yıllık süre uygulanmaz.
İşçi Haklı Fesih Sonrasında Hangi Alacaklarını Talep Edebilir?
İşçi; kıdem tazminatı, ödenmeyen maaşlar, yıllık izin ücretleri, fazla mesai ve tatil ücretleri gibi tüm işçilik alacaklarını işverenden talep edebilir.
Kadın İşçi Evlilik Nedeniyle İşten Ayrıldığında Kıdem Tazminatı Alabilir mi?
Evet. Kadın işçi, evlendiği tarihten itibaren 1 yıl içinde iş sözleşmesini feshederse kıdem tazminatı almaya hak kazanır.
Askerlik Sebebiyle İşten Ayrılan İşçi Kıdem Tazminatı Alabilir mi?
Evet. Erkek işçi, askerlik görevini yerine getirmek üzere işten ayrıldığında kıdem tazminatına hak kazanır.
Avukat Fatih Tahancı, 2015 yılında Hukuk Fakültesini tam burslu, onur öğrencisi olarak Ankara’da tamamlamıştır. Avukatlık stajını Ankara Barosu nezdinde; ceza hukuku, sigorta hukuku, tazminat hukuku, iş hukuku, icra hukuku ve idare hukuku konularına odaklanmış çeşitli avukatlık bürolarında staj yaparak tamamlamıştır. Avukat Fatih Tahancı Çankaya/Ankara’da bulunan Tahancı Hukuk Bürosu’nda avukatlık faaliyeti göstermektedir.
ben 2 yil bir firmada calistim ve is kazasi gecirdim kimyasal alerjik reoksyon olustu vucudumda fakat ne sevkettiler nede hastaneye gonderdiler calisamicak durumdaydim izinde vermeyince baskilari yuzunden yalan soylemek zorunda kaldim senelik izinimde vardi vermediler bende cenaze mazeritini soyedim beni 46 koddan cikardilar haber vermeden hastaligimi bildikleri halde isten cikarildigim tarihten 1 bucuk ay sonra heyet raporu cikti %20 oranli is kazasi diye fakat mahkeme red karari verip istinaf mahkesine gonderdi ve raporumda 3 senelik isten cikarildiktan sonra aldim diye red aldi dosyam
Ben 10 yıl boyunca BOYNER’de ve YKM’de çalıştım. Emeklilik sebebiyle işyerinden ayrıldım. Ancak kıdem tazminatımı eksik ödediler. Dava açmak istiyorum.
Merhaba Selim Bey,
Öncelikle emeklilik hayatınızın sağlıklı ve huzurlu geçmesini dilerim. Kıdem tazminatı başta olmak üzere diğer işçilik alacaklarının hesaplaması oldukça tekniktir. Bu çerçevede bir avukattan hukuki destek almanız oldukça önemlidir. Bu minvalde hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti sağlamak almak için 0312 220 36 30 numaralı telefondan iletişime geçebilirsiniz. Şahsi durumunuz detaylı olarak incelenerek bir yol haritası belirlenip, hukuki süreç bu plana göre takip edilecektir.
Saygılarımızla