Hukuki Makaleler

Karşılıksız Çek Cezası 2025 Karşılıksız Çek Affı

Karşılıksız Çek Cezası - tahanci.av.tr

Bu yazımızda karşılıksız çek keşide etme suçu ve cezaları ile bu suç sonucunda verilen çek hesabı açma yasağının kaldırılması üzerinde durduk. Ülkemizde hukuki düzenlemelerin en çok değişikliğe uğradığı alanlardan bir tanesi ’’Çek Hukuku’’ alanıdır. Ticaret hayatının vazgeçilmez bir enstrümanı olan çek hakkında ayrı bir kanunun bulunması kanun koyucunun da bu araca verdiği değeri ortaya koymaktadır.

Hukuki nitelik olarak bir ödeme aracı olan çekle ilgili düzenlemeler 5941 sayılı Çek Kanunu’nda yer almaktadır. Karşılıksız çek keşide etmenin yaptırımı da 5941 Sayılı Kanunun 5. maddesinde düzenlenmiştir.

Geçmiş tarihlerde suç olarak tanımlanan karşılıksız çek keşide etme fiili 6273 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrasında suç olmaktan çıkarılmış ise de uygulamada çek hamillerinin korunması noktasında yaşanan sıkıntılar sebebiyle 5941 Sayılı Çek Kanununda tekrar değişikliğe gidilmesi gerekmiştir. Bu sebeple 6728 sayılı Kanunla getirilen değişiklik neticesinde karşılıksız çek keşide etmek tekrar suç kapsamına alınmıştır.

Karşılıksız Çek Nedir?

Çek, düzenleyen kişinin, muhatap olan bankaya, lehtar ya da yetkili hamile çekin üzerinde yazan bedeli ödeme emrini içeren ve lehtara da bedeli tahsil etme yetkisi veren emre muharrir kambiyo senedidir.

Çek, muhteviyatı itibariyle diğer emre yazılı kambiyo senetlerinden (poliçe ve bono) farklı olarak kredi aracı değil, havale görevinde bulunur. Çekin düzenlenme nedeni olan borç çekin verilmesi ile değil, ödenmesi le sonra ereceğinden ifa uğruna edim niteliği taşımaktadır. Varoluşuna ters olmakla birlikte, uygulamada ve kanuni lafza da girdiği şekilde, çek vadeli olarak düzenlenmekte ve kredi aracı olarak kullanılmaktadır.

Karşılıksız çek ise hamili tarafından süresinde ibraz edildiği halde düzenleyenin muhatap olarak gösterdiği bankadaki hesabında yetersiz bakiye olduğundan dolayı çekin karşılığının çıkmaması durumudur. Bu durumda muhatap banka çeki geri çevirerek üzerine “karşılıksızdır” ibaresi ekler. Bu gibi durumlarda banka kişinin hesabında olan bakiyeyi lehtara öder, geri kalan için karşılıksızdır işlemi uygulanır. 

Karşılıksız Çek Düzenleme Suçu Cezası Nedir?

Söz konusu suç Türk Ceza Kanunu’nda değil 5941 s. Çek Kanunu’nda düzenlenmiş olup, şöyle ifade edilmiştir: Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı, az olamaz. Mahkeme ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın bulunması hâlinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının devamına hükmeder. Yargılama sırasında da resen mahkeme tarafından koruma tedbiri olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına karar verilir. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı, çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişi, bu tüzel kişi adına çek keşide edenler ve karşılıksız çekin bir sermaye şirketi adına düzenlenmesi durumunda ayrıca yönetim organı ile ticaret siciline tescil edilen şirket yetkilileri hakkında uygulanır.

Düzenleme böyle olmakla birlikte burada korunan yarar çekin kamu nezdinde güvenilir bir ödeme aracı olmasıdır. Ayrıca mağdurun malvarlığı da korunmaktadır. 

Karşılıksız Çek Düzenleme Suçu Faili

Fail, söz konusu suçun oluşması için gerekli olan fiilleri oluşturan kişi, yani suçu işleyen kişidir. Karşılıksız Çek suçunun faili Çek Kanunu’nun 5. Maddesinde Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi şeklinde düzenlenmiştir. Buradan anlaşılacağı üzere bu suç özgü suç niteliğindedir. Bir diğer deyişle bu suçu herkes işleyemeyecektir. Bundan dolayıdır ki bu suçun faili sadece gerçek kişi olabilecektir. 

Buradaki gerçek kişi deyimi pek tabii ki çekin sahibini ifade etmektedir. Zira Çek Kanunu’nun 5. Maddesinin 3. Fıkrasında da bu durum şöyle açıklanmıştır: Çek hesabı sahibi gerçek kişi, kendisi adına çek düzenlemek üzere bir başkasını temsilci veya vekil olarak tayin edemez. Gerçek kişinin temsilcisi veya vekili olarak çek düzenlenmesi hâlinde, bu çekten dolayı hukukî ve cezai sorumluluk çek hesabı sahibine aittir. Şayet çek hesabına sahip olan gerçke kişi, mevcut çeki düzenlemesi için vekil ya da temsilci tayin ettiyse, çekin karşılıksız çıkmasından yine çek sahibi sorumlu olacaktır. Vekil ya da temsilci kişinin sorumluluğunu kaybettiren bir olgu değildir. 

Çek bir sermaye şirketi adına düzenlendiyse burada sorumlu ayrıca yönetim organıdır. Başkaca, eğer ticaret siciline kayıtlı şirket yetkilileri varsa bunlar da sorumlu olacaktır. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı, çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişi, bu tüzel kişi adına çek keşide edenler ve karşılıksız çekin bir sermaye şirketi adına düzenlenmesi durumunda ayrıca yönetim organı ile ticaret siciline tescil edilen şirket yetkilileri hakkında uygulanır.

Karşılıksız Çekin Şartları

Yukarıda da açıklandığı gibi bu suçun oluşması için çok ayrıntı şartlara gerek yoktur. Zira şartları 3 başlık altında toplayabilmemiz mümkündür. Çek Kanunu’nun 5/3 fıkrasında anlatıldığı üzere karşılıksız çek suçu için hamil, çeki zamanında bankaya ibraz etmelidir. Bundan başka zaten adından da belli olduğu üzere çekin karşılıksız, yani düzenleyenin hesabında çek bedelini karşılayacak paranın olmaması lazımdır. Bu durum salt oluştuğu gibi suça vücut vermeyecek, suçun oluşması için ayrıca lehtarın şikâyet etmesi gerekmektedir.

Karşılıksız Çek Düzenleme Suçu Şikâyet 

Karşılıksız Çeke Sebebiyet verme suçu şikâyete bağlı bir suçtur. Burada şikâyet yoksa uç da oluşmayacaktır. Şikâyet etme hakkı olan kişi çekin hamilidir. 

Hamil kavramı birçok dosyada farklı yorumlanmıştır. Daha önceden yapılan yargılamalarda şikâyet hakkının yalnızca çeki, bankaya ibraz edende olduğu, yetkili hamil kimsenin çeki ibraz eden kişi olduğundan bahisle, önceden ciro zincirinde adı geçen önceki cirantaların şikâyet hakkının olmadığı ifade edilmiştir. Bu isabetsiz kararlar Yargıtay’ın emsal kararları ile giderilmiştir. Şöyle ki 19. Ceza Dairesi’nin kararında, “Karşılıksız çek düzenleme suçunda şikâyet hakkının; çeki tahsil amacıyla bankaya ibraz eden hamil ile “karşılıksızdır ” işlemi yapıldıktan sonra çeki elinde bulunduran ve aynı zamanda “karşılıksızdır” işlemi yapılmadan önceki dönemde geçerli ve meşru ciranta olan kişiye ait olacağına, 10.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. şeklinde karar kurulmuş ve bu isabetsiz kararlar bertaraf edilmiştir. 

Çek hamili demek çeki elinde bulunduran kişi demektir. Örnekle açıklamak gerekirse, Ahmet’in düzenleyip Burak’a verdiği çekte, çeki elinde bulunduran kişi Burak olduğundan yetkili hamil de odur. Bundan sonra Burak da çeki cirolayarak Ceyhun’a ciro ederse yetkili hamil Ceyhun olacaktır. Ceyhun, çeki bankaya ibraz edip karşılıksızdır işlemi yaptırdıktan sonra önceki ciranta Burak çek bedelini ödeyip de çeki alırsa artık yetkili hamil Burak olacaktır. Bundan dolayı mezkûr Yargıtay kararı son derece isabetlidir. 

Bu suçtan dolayı şikâyetin süresi ile ilgili çeşitli düzenlemelere Çek Kanunu’nda yapılmıştır. 5. Madde’de şu şekilde ifade edilmiştir: Bu suçtan dolayı açılan davalar icra mahkemesinde görülür ve İcra ve İflas Kanununun 347, 349, 350, 351, 352 ve 353’üncümaddelerinde düzenlenen yargılama usulüne ilişkin hükümler uygulanır. Buradan anlaşılması gereken bu suçtan dolayı TCK değil İcra İflas Kanunu uygulanacaktır. Bu kanunun 347. Maddesine göre de şikâyet süresi fiilin öğrenildiği tarihten itibaren 3 ay ve her halde 1 yıldır. Bu süre zamanaşımı değil, hak düşürücü niteliktedir. Bu sürelerden sonra şikâyet hakkı düşmektedir. 

Şikâyet süresi yetkili hamilin çek bankaya ibraz ettiği gün başlayacaktır. 

Karşılıksız Çek Düzenleme Suçu Yetkili ve Görevli Mahkeme

Yukarıda da yazdığımız gibi Çek Kanunu’nun 5. Maddesinde “Bu suçtan dolayı açılan davalar icra mahkemesinde görülür” denmek suretiyle açıkça ifade edilmiştir. Buna göre bu davalar İcra Ceza mahkemelerine yapılacak şikayet başvurusu ile olacaktır.

Yetkili mahkeme ise, öncelikle çekin ibraz edildiği yer, ikinci olarak düzenleyenin çek hesabının olduğu banka şubesinin yeri, hesap sahibinin yerleşim yeri ve hamilin yerleşim yeri diğer yetkili mahkemelerdir.

Çekin Karşılıksız Çıkmasının Sonuçları

Çek karşılıksız çıkarsa, banka “karşılıksızdır” işlemi yapması zorunludur. Ayrıca hamilin, keşideciden %10 tazminat talep etme hakkı bulunmaktadır. Ayrıca banka yine Kanun tarafından belirlenmiş yasal garanti tutarını ödemekle yükümlüdür.

Karşılıksız Çıkan Çeklerde Bankanın Kanuni Zorunluluk Olarak Ödeme Yapma Durumu

Karşılıksız çeklerde kişilere hiçbir ödeme yapılmaksızın işlem sonlandırılmamaktadır. Her sene Ocak ayında Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından bankaların karşılıksız çıkan çeklerde hamile karşı ödemekle yükümlü oldukları tutarı belirlediği bir tebliğ yayımlar. 27 Ocak 2024 tarihinde 32442 sayısı ile yayımlanan ve 31 Ocak 2024’te yürürlüğe giren tebliğe göre sınır 9270,00- TL olarak belirlenmiştir. 

Hiç karşılığı olmayan çeklerde;

• Eğer çek bedeli 9270 TL ve üzerinde ise bankalar 9270 TL,

• Eğer çek bedeli 9270 TL’den aşağı ise çek bedeli banka tarafından hamile ödenecektir. 

Kısmen karşılıksız olan çeklerde ise;

• Çek bedeli 9270 TL ve altında ise kısmen olan tutarı 9270 TL’ye tamamlayacak şekilde,

• Çek bedeli 9270 TL üstünde ise, çek bedelini aşmamak koşulu ise ilave olarak 9270 TL ödenecektir.

Karşılıksız Çek Düzenleme Suçu Cezası

Karşılıksız çek düzenleme suçunda kişiler hakkında adli para cezası, çek hesabı açma ve çek düzenleme yasağı ve hapis cezası gibi yaptırımlar düzenlenmiştir. Ayrıca tüm çek yapraklarının bankaya iadesine şeklinde de ek kararlar olabilecektir. 

• Adli Para Cezası

Çek Kanunu 5/1 c.1’de çekin karşılıksız bırakılması halinde fail aleyhine 1500 güne kadar adli para cezasına hükmedilmesi gerektiğini düzenlemiştir. Ayrıca bu suç için nispi para cezası düzenlenmiş olmakla birlikte, hükmedilecek olan para cezası çek bedelinin karşılıksız olan kısmından az olamayacaktır. Bu para cezası tek seferde ödenebileceği gibi yıla yaymak suretiyle en fazla 4 ay taksitle de ödenebilmektedir. Şayet taksitler ya da salt para cezası ödenmez olursa bu ödenmeyen kısımlar hapis cezasına çevrilecek ve bu hapis cezası içinde uzlaşma, ön ödeme ya da HAGB gibi kurumlar işletilmeyecektir.  

• Çek Hesabı Açma ve Çek Düzenleme Yasağı

Yine aynı maddeye göre mahkeme çek hesabı açma ve çek düzenleme yasaklama kararı de verebilecektir. Kişi hakkında böyle bir yasak zaten mevcutsa bunun devamına karar verilecektir. Bu hususta fail lehine karar verildiyse (beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, düşme, ret vb.) bu yasaklar da kalkacaktır.

• Hapis Cezası

Karşılıksız çek düzenleme suçunda doğrudan faile hapis cezası verilmeyecektir. Fail hakkında ancak adli para cezasını ödemediği takdirde hapis cezası verilecektir. Ayrıca hakkında çek düzenleme yasağı olan kişi yine de çek düzenlerse 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına hükmedilebilecektir. 

Karşılıksız Çek Düzenleme Suçu Şikâyetten Vazgeçme ve Etkin Pişmanlık

Kural olarak şikâyete bağlı suçlar karar kesinleşene kadar şikâyetten vazgeçilebilmektedir. Verilen karar kesinleştikten sonra vazgeçilen şikâyet herhangi bir hukuki sonuç doğurmayacaktır.  Ancak mevcut Karşılıksız Çek Düzenleme suçunda hüküm kesinleşse dahi şikâyetten vazgeçilirse, ilk derece mahkemesi tarafında hükmün tüm hukuki sonuçlarını ortadan kaldırılacağı düzenlenmiştir. Zira Çek Kanunu 6/2’de Şikâyetten vazgeçme hâlinde de birinci fıkra hükmü uygulanır. denmekte ve bunun atfıyla uygulanacak birinci fıkra şöyledir: Karşılıksız kalan çek bedelinin, çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticarî işlerde temerrüt faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte tamamen ödeyen kişi hakkında, a) Yargılama aşamasında mahkeme tarafından davanın düşmesine, b) Mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesinden sonra mahkeme tarafından hükmün bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına, karar verilir. Dediğimiz gibi hüküm kesinleştikten sonra şikâyetten vazgeçilse dahi hüküm tüm sonuçlarıyla ortadan kalkacaktır. 

Yine aynı madde uyarınca çek bedelini kanuni temerrüt faiziyle birlikte ödeyen fail hakkında 1. Fıkra uygulanacak ve bu hususta etkin pişmanlık hükümleri etkili olacaktır. 

Karşılıksız Çek Düzenleme Suçunda Zamanaşımı

Karşılıksız çek suçunda davalar İcra ve İflas Kanunu hükümlerince görüleceğinden bahsetmiştik. İİK’da sadece disiplin ve tazyik hapsine ilişkin zamanaşımı süreleri olduğundan bu suç ile ilgili dava ve ceza zamanaşımı süreleri TCK’ya göre düzenlenecektir. 

Ceza zamanaşımı TCK 68/1-e gereği 10 yıl, dava zamanaşımı ise 66/1-e gereği 8 yıldır. Bu husus şurada önemlidir: Örneğin süresinde şikayet ile açılan dava, dava zamanaşımını kesen bir neden olmaksızın 8 yılda bitirilmez ise ve CMK/223-9’a göre derhal beraat kararına neden olan sebepler de yok ise CMK/223-8 atfıyla TCK/66 gereği zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilecektir. 

Karşılıksız Çek Düzenleme Suçu Yargıtay Kararları

1. Karşılıksız çek düzenleme suçunda şikâyet hakkının; çeki tahsil amacıyla bankaya ibraz eden hamil ile “karşılıksızdır ” işlemi yapıldıktan sonra çeki elinde bulunduran ve aynı zamanda “karşılıksızdır” işlemi yapılmadan önceki dönemde geçerli ve meşru ciranta olan kişiye ait olduğu yönündeki karar

Gaziantep 2. İcra Ceza Mahkemesi, 16.01.2017 tarih ve 2017/52 esas ve 2017/81 Sayılı kararı ile “… sadece çeki bankaya ibraz eden meşru hamilin şikayet hakkının bulunduğu, meşru hamilin cirantalar aleyhine takip yapıp yapmayacağı belli olmadığından cirantaların ibraz anında suçtan zarar görmediği, ibrazdan sonra alacağın temliki niteliğinde olan ciro ile çekin üçüncü kişiye devri mümkün ise de, şahsa sıkı sıkıya bağlı şikayet hakkının üçüncü kişiye devrine yasal imkan bulunmadığı anlaşıldığından, ibrazdan sonra alacağın temliki niteliğindeki ciroyla çeki teslim alan müştekinin şikayet hakkının bulunmadığı, şikayet hakkının kovuşturma şartı olması ve sonradan kovuşturma şartının gerçekleşmesine de hukuki imkan bulunmadığı…” gerekçesi ile duruşma açılmaksızın davanın düşmesine hükmetmiştir.

İlk derece mahkemesince kurulan hükme karşı müşteki vekilinin istinaf başvurusu üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesi; 16.03.2017 tarih ve 2017/413 esas ve 2017/398 karar sayılı kararı ile düşme hükmüne yönelik yapmış olduğu incelemede “…5941 Sayılı Çek Kanunu’nun 5/1. maddesinin ‘üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak ‘karşılıksızdır’ işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikayeti üzerine her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur’ hükmünü içermektedir. Maddenin lafzından da anlaşılacağı üzere şikâyet hakkı, çeki elinde bulunduran hamile aittir. Karşılıksız işlemine tabi tutulan çekle ilgili olarak ciranta (hamil), şikâyet hakkını karşılıksızdır işleminin yapıldığı tarihten itibaren kanunda belirtilen süreler içinde kullanması gerekir. Açıklanan bilgiler ışığında; yargılama sürecinde toplanan bilgi ve belgeler, gerekçe ve tüm dosya içeriğine göre yapılan incelemede; çekin hamili olan müşteki vekilinin, icra mahkemesine çekle ilgili olarak ‘karşılıksızdır’ işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında şikayette bulunduğu görülmekle, mahkeme tarafından gerekli araştırma ve incelemeler yapılarak karar verilmesi gerekirken, müştekinin şikayet hakkı olmadığı şeklinde bir gerekçe ile düşme kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşıldığından, hükmün CMK 289/1-g, 230/1-b, 280/1-b maddeleri gereğince BOZULMASINA…” şeklinde karar vermiştir.

5941 Sayılı Çek Kanunu 5. maddesinde düzenlenen “karşılıksız çek düzenleme” suçunun tamamlanması için, çekin ibraz edildiği banka tarafından 5941 Sayılı Çek Kanunu 3. maddesinde yazılı “karşılıksızdır” işleminin yapılması gerekmektedir. Suçun faili, Türk Ticaret Kanunu’nda belirtilen zorunlu unsurları ihtiva eden ve yasal ibraz süresi içerisinde bankaya sunulduğunda karşılıksız olduğu anlaşılan çeki düzenleyen kişilerdir. Ayrıca bu suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikayet şartına tabidir. Anılan suç sebebiyle şikayet hakkına sahip olan kişi, 5941 Sayılı Kanun’un 5/1. maddesinde yazılı olduğu üzere “hamil” dir.

Türk Dil Kurumu sözlüğünde hamil; “elinde bulunduran, üzerinde taşıyan” olarak tanımlanmıştır. Kıymetli evrak hukukunda ise hamil; “kambiyo senedini hukuka uygun olarak elinde bulunduran”, yetkili hamil; ” kambiyo senedi bedelini talep etme hakkı olan şahıs”, ciro; ” kambiyo senedinden doğan hakların tahsil veya temlik amacıyla başkasına devri işlemi”, ciranta; “kambiyo senedini ciro eden kişi” , lehtar; “kambiyo senedi metni üzerinde ilk hak sahibi olan kişi” olarak tanımlanmaktadır.

6728 Sayılı Kanun ile değişik 5941 Sayılı Çek Kanunu’nun 5/1. maddesi uyarınca, bu suçtan dolayı açılan davalar icra mahkemesinde görülür ve yargılama sırasında İcra ve İflas Kanununun 347, 349, 350, 351, 352 ve 353. maddelerinde düzenlenen yargılama usulüne dair hükümler uygulanır.

Doktrinde; çekin muhatap bankaya ibraz edilmesi üzerine, karşılığının bulunmadığı tespit edildikten sonra üçüncü bir kişiye devredilmesinin teknik anlamda “alacağın temliki” hükmü doğuracağı, bu sebeple alacak hakkının çeki devralana geçmesine rağmen çekin karşılıksız çıkması sebebiyle doğan şikayet hakkının devredilemeyeceği gerekçesi ile 5941 Sayılı Kanun’daki “hamil” ibaresinin cirantaları kapsamadığı ve suçun mağdurunun yalnızca çeki ibraz eden hamil olduğu, karşılıksızdır işlemi yapıldıktan sonra çeki elinde bulunduran kişinin daha önceki cirantalardan biri veya ciro silsilesi içerisinde yer almayan başka bir üçüncü kişi olması arasında ceza hukuku yönünden bir fark bulunmadığı, bu durumun sadece takip hukuku açısından bir farklılık oluşturabileceği yönünde görüş bulunduğu gibi,

Şikayet hakkının çeki elinde bulunduran hamile ait olduğu, bu itibarla hamil tanımının; bankadan “karşılıksızdır” işlemi yapılmasını talep eden kişi ile çeki elinde bulunduran ve ciro silsilesi içerisinde yer alan önceki cirantaları da kapsadığı yönünde görüş de mevcuttur.

Kambiyo senetlerinden doğan her türlü dava, talep ve şikayet hakkı senede bitişik olup, senetten bağımsız olarak kullanılamaz. Kural olarak çeki elinde bulunduran yetkili hamil, çekten doğan her türlü alacak hakkına sahip olduğu gibi karşılıksız çek keşide eden kişileri şikayet hakkına da sahiptir. Çeki elinde bulundurmayan cirantaların şikayet hakkı bulunmamaktadır. Çünkü bu kişiler, çeke bağlı olan talep haklarını devrettikleri gibi şikayet haklarını da devretmiş sayılırlar ( TTK m. 789 ). Bu kişiler hamil olmadıkları için bankadan ödeme talebinde bulunamazlar ve yeniden hamil sıfatını kazanmadan şikayet hakkını da elde edemezler.

5941 Sayılı Kanun’daki “hamilin şikayeti” kavramı lafzi yorum doğrultusunda ele alınacak olursa kanun koyucu, başkaca bir şart aramaksızın şikayet hakkını doğrudan hamile vermiştir. Suçun düzenlenme amacı; çek bedelinin ödenmesini sağlamaktır. Tüm bu açıklamalar doğrultusunda; “karşılıksızdır” işlemini yaptıran kişinin, çek bedelini banka yerine kendisinden önce ciro silsilesinde yer alan cirantalardan herhangi birinden tahsil etmesi halinde, “şikayet” yönünden hukuki bir yararı kalmamaktadır. İşlenmiş bir suç hakkında soruşturma ve kovuşturma yapma şartının, bu suç yönünden mağduriyeti ve şikayet yönünden hukuki yararı kalmayan bir kişiye ait olması suçun düzenlenme amacına uygun düşmemektedir.

Uyuşmazlığa konu her iki Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi kararında da sanıklar tarafından keşide edilen çeklerin süresi içerisinde bankaya ibrazlarını müteakip, “karşılıksızdır” işlemine tabi tutuldukları noktasında bir farklılık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, soruşturma ve kovuşturma şartı olan şikayet hakkının kime ait olduğu noktasında ortaya çıkmaktadır.

SONUÇ : Karşılıksız çek düzenleme suçunda şikayet hakkının; çeki tahsil amacıyla bankaya ibraz eden hamil ile “karşılıksızdır ” işlemi yapıldıktan sonra çeki elinde bulunduran ve aynı zamanda “karşılıksızdır” işlemi yapılmadan önceki dönemde geçerli ve meşru ciranta olan kişiye ait olacağına, 10.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.(YARGITAY 19. CEZA DAİRESİ E. 2018/3072 K. 2018/5874 T. 10.5.2018)

5941 Sayılı Kanun’un 5/1. maddesinde düzenlenen “çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme” suçunun failinin; aynı Kanun’un 5/2. maddesinde yazılı olduğu üzere, çek karşılığını bankada bulundurmakla yükümlü olan tüzel kişinin mali işlerini yönetmekle görevlendirilen yönetim organı üyesi, böyle bir belirleme yapılmamışsa bu sefer yönetim organını oluşturan tüm gerçek kişiler olacağı kuşkusuzdur.

Herhangi bir nedenle ( sürenin dolması, istifa vb. ) yönetim kurulu üyeliği ve dolayısıyla çekin karşılığını bankada bulundurma yetkisi, Kanunda yazılı usulüne uygun şekilde sona ermiş olan yönetim kurulu üyesinin, yönetim kurulundan ayrılması hususunun şirket yönetimi tarafından ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmemiş olması halinde; şirketin yönetim kurulundan ayrıldıktan sonra karşılıksızdır işlemine tabi olan bir şirket çeki nedeniyle kural olarak cezai sorumluluğuna gidilemeyecektir.

SONUÇ : Ancak anonim şirket adına düzenlenen çekin karşılığını bankada bulundurmakla görevli yönetim kurulu üyesinin Kanunda öngörülen sebeplerle ve usulüne uygun şekilde bu üyeliği sona ermesine ve bu husus yönetim kurulu tarafından tescil ve ilan edilmemesine rağmen; ayrıldığı anonim şirket yararına olmak üzere piyasada kendisi, ayrıldığı anonim şirketle bağlantısı olduğu tespit edilen üçüncü kişiler veya ayrıldığı anonim şirket adına; çek düzenlemeye, bu kişiler adına düzenlenen çeki bir şekilde ele geçirerek şirketin alacaklılarına şirket menfaatine teslim etmeye veya anonim şirket adına halen yönetici gibi davranarak bu çeklerle anonim şirket yararına mal veya hizmet alımına devam etmesi halinde; adı geçen yöneticinin borçlu anonim şirketle fiili bağlantısını sona erdirmediği kabul edilerek, çekin karşılığını bankada bulundurmakla yükümlü olacak diğer anonim şirket yöneticileriyle birlikte cezai sorumluluğunun devam etmesi gerektiğine, 03.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.( YARGITAY 19. CEZA DAİRESİ E. 2019/33988 K. 2019/14958 T. 3.12.2019)

Karşılıksız Çek Keşide Etme Suçu

Karşılıksız çek keşide etme suçu 5941 Sayılı Çek Kanununun 5. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; “üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, bin beş yüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur”.

Kanun karşılıksız çek keşide etme suçunu şikâyete bağlamış olup, şikâyet mercii olarak da normal suçların aksine icra mahkemeleri gösterilmiştir. Buna göre karşılıksız kalan çekin hamilinin şikâyette bulunması durumunda İcra Ceza Mahkemesi’nce dosya açılmakta olup, karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet veren keşideci hakkında bu dosya üzerinden yargılama yapılmaktadır.

Karşılıksız Çek Keşide Etmenin Cezası

Yapılan yargılama neticesinde suçun sabit görülmesi halinde bin beş yüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Ancak verilecek olan adli para cezası çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamaz. Karşılıksız çek keşide etme suçu nedeniyle, ön ödeme, uzlaşma ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümler uygulanamayacağı gibi bu suç nedeniyle hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi durumunda bu ceza, kamuya yararlı bir işte çalıştırma kararı verilmeksizin doğrudan hapis cezasına çevrilir.

Çek Hesabı Açma Yasağı

Karşılıksız çek keşide edilmesi durumunda keşidecinin karşılaşacağı tek olumsuzluk adli para cezası olmayıp bulunla birlikte keşideci hakkında çek hesabı açma yasağı da verilmektedir. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararına ilişkin bilgiler, güvenli elektronik imza ile imzalandıktan sonra, Adalet Bakanlığı Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla MERSİS ile Risk Merkezine elektronik ortamda bildirilmektedir. Ayrıca hakkında çek hesabı açma yasağı kararı verilen kişiler, Risk Merkezi tarafından bankalara bildirilir. Bu durum genellikle tacir olan çek keşidecileri açısından en az adli para cezası ile karşılaşmak kadar ağır sonuçlara sebebiyet vermektedir. Karşılıksız çek keşidesi durumunda verilen çek hesabı açma yasağı, kişilerin kredi notları üzerinde son derece negatif etkiler meydana getirmektedir.

Çek Hesabı Açma Yasağının Kaldırılması

Karşılıksız kalan bir çekle ilgili olarak yapılan yargılama neticesinde mahkeme tarafından beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın düşmesi veya davanın reddine karar verilmesi hâlinde, aynı kararda, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasına karar verilir. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasına ilişkin kararların kesinleşmesi üzerine, bu kararlar, MERSİS ile Risk Merkezine sekizinci fıkradaki usullere göre bildirilir ve ilan olunur

Bu suç bakımından Kanunun 6. maddesinde etkin pişmanlık hükümleri düzenlenmiş olup buna göre yargılama devam ederken çek bedelinin çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticarî işlerde temerrüt faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte tamamen ödenmesi durumunda düşme kararı verilmektedir. Söz konusu ödemenin karar verilip ceza kesinleştikten sonra yapılması durumunda ise hükmün bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılması kararı verilmesi gerekmektedir.

Karşılığı olmayan çek keşide etme suçundan düşme kararı verilebilmesinin bir diğer koşulu ise şikâyetçinin şikâyetinden vazgeçmesi olup bu durumda da mahkeme 1. fıkra gereği düşme kararı verecektir.

Burada anlattığımız şekilde çek bedelinin temerrüt faizi ile birlikte karardan önce ya da sonra ödenmemesi durumunda ise kişinin, mahkûm olduğu cezanın tamamen infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl ve her halde yasağın konulduğu tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, hükmü veren mahkemeden çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasını istemesi gereklidir.

Naylon Fatura Vergi Cezası başlıklı yazımızı okudunuz mu?

Karşılıksız Çek Cezası 2025 Karşılıksız Çek Affı” Makalemize 7 Yorum Yapıldı:

  1. Nihat Akın dedi ki:

    16 adet Çekim yazıldı. toplam yazılan Çek tutarı 23.5 milyon TL. burada her bir Çek için ayrı ayrı adlı para cezasi mi uygulanır. Adli para cezalarının ödenmediği durumda toplam da ne kadar yıl hapis cezası verilir. burada bir üst sınır varmı.

    1. Av. Fatih Tahancı dedi ki:

      Merhaba,
      Detaylı danışma hizmetimiz ücretlidir.
      Mesai saatleri içerisinde 0 312 220 36 30 arayarak danışma hizmeti alabilirsiniz.
      Saygılarımızla

    2. Hakan dedi ki:

      Bende aynı durumdayım hocam cezaevine girdim direk açık cezaevine alıyorlar kaç gün kesilirse kesilsin en üst sınır 5 yıl ve tamamını yatırıyorlar

      1. Av. Fatih Tahancı dedi ki:

        Merhaba,
        Detaylı danışma hizmetimiz ücretlidir.
        Mesai saatleri içerisinde 0 312 220 36 30 arayarak danışma hizmeti alabilirsiniz.
        Saygılarımızla

      2. Medet dedi ki:

        Hakan bey merhaba bana sahte bir şirkette 16 çek benim imzam olmadan başka birinin imzasıyla mileti dolandırıcılar ama savcılık beni imza örneği almak için çağırmadan cezayı bana vermişler ve ben teslim olmadım kendimi nasıl ıspatlarım

        1. Av. Fatih Tahancı dedi ki:

          Merhaba,
          Detaylı danışma hizmetimiz ücretlidir.
          Mesai saatleri içerisinde 0 312 220 36 30 arayarak danışma hizmeti alabilirsiniz.
          Saygılarımızla

  2. Medet Akpolat dedi ki:

    hocam benim çok güvendigim bir arkadaşım beni İstanbul’a çağırdı ve bana dedi çok kazançlı bir iş var bende inandım beni zengin biriyle tanıştırdı bana dediler ki bir şirket var senin adına devredecez ama geliri ortak olacam dediler ve bende kabul ettim. şirketi görmek istedim bana aynı isim altındabursada bir yer gösterdiler ve sonra apar topar notere gitik bana devir işlemleri yaptırdılar. üç gün sonra hiç biri ortada yok bende durumu bir arkadaşa anlattım oda dedi dolandırıcılar bunlar hemen polise gitik şişlide şikayet ettik polis gerekeni yapacaz dedi ve bir hafta sonra muşa döndüm.arada iki ay geçti bana bir makbuz geldi mahkeme icradan. hemen polise gitim muşta birde e devletimde baktıkki 12 dava hepside çek davası sonra savcılığa gitim ve ne gerekirse yaptık ama davalar bende kaldı hepsi bana patladı dosyalar hiç bir savcı beni imzaya çağırmsdı çekleri görmedim imzalar bana ait değil dolandırıcılar beni perişan etti şimdi 13 davadan çekten ceza aldım imzanın bana ait olmadığını sadece beni dolandırıp şirketi adıma çevirdiklerini devlete nasıl anlatacam teslim olursam içeri girecem bana Allah için yardım ett aiylem perişan oldu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir