Sigorta ve Tazminat Hukuku

Kötü Niyet Tazminatı

Kötü Niyet Tazminatı - tahanci.av.tr

İşçi ile işveren arasındaki ilişki, İş Hukuku kapsamında düzenlenmiş olup iş yaşamında adaletin ve çalışma barışının korunması için büyük önem taşır. İşverenin fesih hakkını dürüstlük kuralına aykırı biçimde kullanması halinde, işçi için koruyucu nitelikte bazı yaptırımlar öngörülmüştür. Bu yaptırımlardan biri de kötü niyet tazminatıdır.

Kötü niyet tazminatı, 4857 sayılı İş Kanunu’nda düzenlenmiş olup, özellikle iş güvencesi kapsamı dışında kalan işçilerin işveren tarafından kötü niyetli şekilde işten çıkarılmaları durumunda gündeme gelir. İşveren, bildirim süresine uymak suretiyle iş akdini sona erdirse dahi, eğer fesih sebebi işçinin yasal haklarını kullanması veya sendikal faaliyetlere katılması gibi meşru davranışlara karşılık olarak yapılmışsa bu durumda işçi, kötü niyet tazminatı talep edebilir.

Bu tazminat, zarar koşuluna bağlı olmaksızın işçiye tanınmış olup, ihbar tazminatından bağımsız şekilde talep edilebilir. Bildirim sürelerinin üç katı tutarında hesaplanan kötü niyet tazminatı, işçi haklarını korumaya yönelik caydırıcı bir nitelik taşır.

Kötü Niyet Tazminatı Nedir?

Kötü niyet tazminatı, işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesinin, işveren tarafından dürüstlük kuralına aykırı ve kötü niyetli bir şekilde feshedilmesi halinde gündeme gelen özel bir tazminat türüdür. İşveren, fesih hakkını kullanırken Medeni Kanun’un 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına uygun hareket etmek zorundadır. Aksi halde işçinin haklarını korumak amacıyla kötü niyet tazminatı devreye girer.

Bu tazminatın en önemli özelliği, zarar koşuluna bağlı olmamasıdır. Yani işçi herhangi bir maddi kayıp yaşamasa dahi, işverenin kötü niyetli feshi söz konusuysa kötü niyet tazminatına hak kazanır. Bu yönüyle, işçi lehine geniş koruma sağlayan bir düzenlemedir.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 17. maddesi uyarınca, iş güvencesi kapsamında olmayan işçilerin sözleşmelerinin kötü niyetle feshedilmesi halinde işveren, işçiye bildirim sürelerine ait ücretin üç katı tutarında tazminat ödemekle yükümlüdür.

Örneğin; işçinin işvereni şikayet etmesi, sendikaya üye olması veya haklarını talep etmesi sebebiyle işten çıkarılması halinde, fesih kötü niyetli sayılacak ve işçi kötü niyet tazminatı talep edebilecektir.

Kötü Niyet Tazminatı Şartları Nelerdir?

Kötü niyet tazminatına hak kazanabilmek için belirli şartların varlığı aranır. İşverenin fesih hakkını kötüye kullanması durumunda, işçi doğrudan bu tazminatı talep edebilir. Şartlar kanun ve uygulama çerçevesinde şu şekilde özetlenebilir:

  • İş sözleşmesinin belirsiz süreli olması gerekir. Belirli süreli iş sözleşmelerinde kötü niyet tazminatı talebi mümkün değildir.
  • İş güvencesi kapsamı dışında olunmalıdır. 4857 sayılı İş Kanunu’na göre iş güvencesinden yararlanmak için işyerinde en az 30 işçi çalışması ve işçinin en az 6 aylık kıdeme sahip olması gerekir. Bu şartları taşımayan işçiler kötü niyet tazminatı talep edebilir.
  • Fesih işveren tarafından yapılmalıdır. İşçinin kendi isteğiyle ayrılması halinde bu tazminat gündeme gelmez.
  • Fesih hakkı kötü niyetli kullanılmalıdır. Örneğin işçinin sendikaya üye olması, greve katılması, işvereni şikayet etmesi, fazla mesaiyi reddetmesi, iş kazası nedeniyle haklarını talep etmesi gibi nedenlerle işten çıkarılması kötü niyetli fesih sayılır.
  • Sendikal tazminat talep edilmemelidir. Sendikal nedenlerle fesih halinde ayrıca sendikal tazminat gündeme geleceğinden, kötü niyet tazminatıyla aynı anda talep edilemez.

Bu şartlar gerçekleştiğinde işçi, zarara uğrayıp uğramadığına bakılmaksızın kötü niyet tazminatı talep edebilir. Tutar, işçinin ihbar süresine ilişkin ücreti üzerinden hesaplanır ve bildirim süresinin üç katı kadar olur.

Kötü Niyet Tazminatı İspat Yükümlülüğü

Kötü niyet tazminatı talebinde en önemli hususlardan biri de ispat yükümlülüğüdür. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 17. maddesi çerçevesinde işverenin fesih hakkını kötüye kullandığını ortaya koymak gerekir.

Burada dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır:

  • İspat yükü esasen işçiye aittir. İşçi, iş sözleşmesinin işveren tarafından kötü niyetli şekilde feshedildiğini somut olayla ortaya koymakla yükümlüdür.
  • Ancak, fesih nedenini açıklama yükümlülüğü işverendedir. İşverenin gösterdiği sebebin gerçeğe uygun olmadığı veya işçinin hak arama özgürlüğü ile sendikal faaliyetleri gibi meşru nedenlere dayandığı kanıtlanırsa fesih kötü niyetli sayılır.
  • Zarar koşulu aranmaz. İşçi herhangi bir maddi kayba uğramasa bile, kötü niyetli fesih gerçekleşmişse tazminat hakkı doğar.
  • İhbar tazminatı ile birlikte talep edilebilir. İşçi hem ihbar hem de kötü niyet tazminatını aynı davada ileri sürebilir. Kıdem tazminatı da bu taleplerle birlikte gündeme gelebilir.
  • İş güvencesi kapsamında olan işçiler kötü niyet tazminatı talep edemez. Bu işçiler için koruma mekanizması, işe iade davası ve işe başlatmama tazminatıdır.

Kötü Niyet Tazminatı Faiz, Temerrüt ve Zamanaşımı

Kötü niyet tazminatı, işçinin hak kaybı yaşamaması için belirli sürelerle sınırlandırılmıştır. Bu nedenle faiz, temerrüt ve zamanaşımı konuları büyük önem taşır.

  • Faiz Uygulaması: Kötü niyet tazminatında yasal faiz uygulanır. İşverenin temerrüde düşürülmesi halinde, faiz başlangıcı temerrüt tarihi olarak kabul edilir. Eğer işveren dava açılmadan önce temerrüde düşürülmemişse, faiz dava tarihinden itibaren işler.
  • Temerrüt: İşverenin, işçiye hak ettiği ödemeyi yapmaması halinde temerrüt oluşur. Bu durumda işçi, dava yoluyla haklarını talep edebilir ve mahkeme temerrüt tarihini esas alarak faize hükmedebilir.
  • Zamanaşımı Süresi: Kötü niyet tazminatında zamanaşımı süresi 5 yıldır. İşçi, fesih tarihinden itibaren beş yıl içinde dava açmazsa bu hakkı düşer.
  • İşverenin Talep Hakkı: Kötü niyet tazminatı yalnızca işçiye tanınmış bir haktır. İşçi iş sözleşmesini feshettiğinde, işverenin böyle bir talepte bulunma hakkı bulunmamaktadır.
  • İşe İade Davası ile İlişki: İş güvencesi kapsamında olan işçiler doğrudan kötü niyet tazminatı isteyemez. Bunun yerine işe iade davası açmaları gerekir. Mahkemenin işe başlatmama tazminatına hükmetmesi, uygulamada kötü niyet tazminatı ile benzer bir koruma sağlar.

Sonuç olarak, kötü niyet tazminatı, işverenin keyfi fesihlerini engelleyen ve işçinin haklarını güvence altına alan bir mekanizmadır. Ancak işçinin zamanaşımı süresini kaçırmaması, faiz ve temerrüt konularını doğru değerlendirmesi önem taşır.

Kötüniyet Tazminatı İle İlgili Yargıtay Kararları

Yargıtay içtihatları, kötü niyet tazminatının hangi koşullarda uygulanacağını ve hesaplama yöntemlerini somutlaştırarak işçiler için önemli bir yol gösterici niteliği taşır. Yüksek Mahkeme, birçok kararında işverenin fesih hakkını kötüye kullanıp kullanmadığını değerlendirmiştir.

  • Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 21.01.2010 tarihli kararında, fesih hakkının her durumda Medeni Kanun’un 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına uygun şekilde kullanılmasının zorunlu olduğu belirtilmiştir. Aksi halde fesih, kötü niyetli sayılmakta ve işçi bildirim sürelerine ait ücretin üç katı tutarında kötü niyet tazminatına hak kazanmaktadır.
  • Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 24.06.2020 tarihli kararında ise, işçinin işvereni Çalışma Müdürlüğü’ne şikayet etmesi sebebiyle işten çıkarıldığı somut olayda, feshin kötü niyetli olduğu kabul edilmiştir. Mahkeme ilk derece de yanlış şekilde talebi reddetmişse de, Yargıtay bozma kararı vererek işçinin kötü niyet tazminatına hak kazandığını vurgulamıştır.

Yargıtay kararları göstermektedir ki; işçinin sendikal faaliyetleri, işvereni şikayet etmesi, dava açması veya tanıklık yapması gibi hak arama özgürlüğüne dayalı nedenlerle işten çıkarılması kötü niyetli fesih olarak değerlendirilir. Bu hallerde işveren, işçiye hem ihbar tazminatını hem de kötü niyet tazminatını ödemekle yükümlüdür.

Dolayısıyla, işçinin kötü niyet tazminatına hak kazanıp kazanmadığı her olay özelinde değerlendirilmekte, Yargıtay uygulamada işçi lehine geniş yorum yaparak koruyucu yaklaşım sergilemektedir.

Sıkça Sorulan Sorular

Kötü niyet tazminatı nedir?

Kötü niyet tazminatı, işverenin fesih hakkını dürüstlük kuralına aykırı şekilde kullanması sonucu, belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışan ve iş güvencesi kapsamında olmayan işçiye ödenen özel bir tazminattır.

Kötü niyet tazminatı hangi koşullarda talep edilir?

İş sözleşmesinin belirsiz süreli olması, işçinin iş güvencesi kapsamında bulunmaması ve işverenin feshi kötü niyetli şekilde gerçekleştirmesi gerekir. Örneğin işçinin sendikaya üye olması, işvereni şikayet etmesi veya haklarını araması sebebiyle işten çıkarılması kötü niyetli fesih sayılır.

Kötü niyet tazminatı ne kadar olur?

Bu tazminat, işçinin ihbar süresine ilişkin ücretinin üç katı tutarında hesaplanır. İhbar tazminatına ek olarak ödenir ve zarar şartı aranmaz.

Kötü niyet tazminatı ile ihbar tazminatı birlikte talep edilebilir mi?

Evet. İşçi, hem ihbar tazminatını hem de kötü niyet tazminatını aynı davada talep edebilir. Ayrıca kıdem tazminatı talepleriyle de birlikte ileri sürülmesi mümkündür.

Kötü niyet tazminatı ile sendikal tazminat arasındaki fark nedir?

Sendikal nedenlerle fesih halinde işçi sendikal tazminat talep eder. Bu durumda kötü niyet tazminatı ayrıca istenemez. Çünkü kanun, sendikal tazminat ile işçinin daha geniş şekilde korunmasını amaçlamıştır.

Kötü niyet tazminatında zamanaşımı süresi nedir?

Zamanaşımı süresi 5 yıldır. İşçi, fesih tarihinden itibaren 5 yıl içinde dava açmazsa kötü niyet tazminatı hakkını kaybeder.

İşveren kötü niyet tazminatı talep edebilir mi?

Hayır. Bu tazminat yalnızca işçiye tanınmış bir haktır. İşverenin bu yönde herhangi bir talep hakkı bulunmamaktadır.

İş güvencesi olan işçi kötü niyet tazminatı talep edebilir mi?

Hayır. İş güvencesi kapsamında olan işçiler işe iade davası açarak korunur. İşe başlatmama tazminatı, kötü niyet tazminatı yerine geçer.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir