Miras Paylaşımı Nedir, Miras Paylaşımı Nasıl Yapılır?

Miras Paylaşımı Nedir, Miras Paylaşımı Nasıl Yapılır? Tereke devralan mirasçılar, ne yapacaklarını hangi süreci takip edeceklerini merak etmekte ve bu konu hakkında sorular sormaktadırlar.

Miras paylaşımı, bir kişinin vefatından sonra geride bıraktığı malvarlığının yasal mirasçılar arasında dağıtılması sürecidir. Türk Medeni Kanunu’na göre miras, başlangıçta mirasçılara elbirliği mülkiyeti (müşterek mülkiyet) halinde geçer. Bu durumda mirasçılar, tereke üzerinde birlikte hak sahibidir ve tek başına tasarrufta bulunamazlar. Miras ortaklığının sona ermesi ve herkesin kendi payı üzerinde serbestçe tasarruf edebilmesi için miras paylaşımı yapılması gerekir.

Miras paylaşımı, iki temel yolla gerçekleştirilebilir: anlaşmalı miras paylaşımı ve yargısal miras paylaşımı. Eğer mirasçılar kendi aralarında oybirliği ile paylaşım konusunda uzlaşabilirlerse, yazılı bir paylaşma sözleşmesi yaparak veya fiilen malları bölüşerek bu süreci tamamlayabilirler. Ancak taraflar arasında anlaşma sağlanamazsa, devreye mahkeme girecek ve miras paylaşımı paylaşma davası ile yapılacaktır.

Bu noktada önemle belirtilmelidir ki, miras paylaşımında izlenecek yol, mirasçılar arasındaki anlaşmaya, terekenin niteliğine ve kanuni düzenlemelere göre farklılık gösterebilir. Miras paylaşımı nasıl yapılır? sorusunun yanıtı da bu çerçevede şekillenmektedir.

Miras Paylaşımı Nedir?

Miras paylaşımı, mirasbırakanın ölümü ile birlikte mirasçılara geçen miras ortaklığının sona erdirilmesi amacıyla yapılan hukuki işlemdir. Kural olarak, kişi vefat ettiğinde malvarlığı doğrudan mirasçılara geçer ve bu malvarlığı üzerindeki haklar elbirliği mülkiyeti şeklinde kullanılır. Bu durum, mirasçılardan hiçbirinin tek başına miras konusu mallar üzerinde tasarrufta bulunamaması anlamına gelir.

Miras paylaşımının amacı, elbirliği mülkiyetini sona erdirerek mirasçılara paylı mülkiyet veya bireysel mülkiyet hakkı tanımaktır. Böylece her bir mirasçı, kendisine düşen miras payı üzerinde tek başına tasarruf etme hakkına kavuşur.

Eğer mirasbırakan, vasiyetname veya başka bir ölüme bağlı tasarruf ile mirasın nasıl bölüneceğini belirlemişse bu kurallar uygulanır. Ancak böyle bir tasarruf yoksa ya da mirasçılar paylaşım konusunda uzlaşamıyorsa, Türk Medeni Kanunu’nda yer alan miras paylaşımı hükümleri devreye girer.

Miras paylaşımı; tarafların kendi aralarında anlaşmalı paylaşım yapmaları veya anlaşma sağlanamaması halinde mahkeme aracılığıyla yargısal paylaşım yoluna gidilmesi suretiyle gerçekleştirilmektedir.

Miras Paylaşımı Nasıl Olur?

Miras paylaşımı, mirasçıların aralarında anlaşarak ya da mahkeme kararıyla gerçekleştirilebilir. Burada iki temel yöntem bulunmaktadır:

1. Anlaşmalı miras paylaşımı
   Mirasçılar, terekenin nasıl bölüştürüleceği konusunda oybirliği ile anlaşabilirler. Bu durumda, mirasçılar isterlerse malları fiilen paylaşabilir, isterlerse yazılı bir paylaşma sözleşmesi düzenleyebilirler. Anlaşmalı paylaşımda tüm mirasçıların onayı şarttır; tek bir mirasçının dahi itirazı paylaşmayı imkânsız kılar.
2. Yargısal miras paylaşımı (paylaşma davası)
   Eğer mirasçılar anlaşamazsa, sulh hukuk mahkemesinde miras paylaşımı davası açılır. Bu davada mahkeme, terekeyi aynen paylaşmaya çalışır; mümkün değilse satış yoluyla tasfiye eder. Örneğin, bölünemeyen bir taşınmazın bir mirasçıya verilmesi ve diğer mirasçılara denkleştirme ödemesi yapılması mümkündür.

Miras paylaşımı sürecinde esas kural, tereke mallarının aynen paylaşılmasıdır. Ancak bölünmesi mümkün olmayan mallar, satılarak elde edilen bedelin mirasçılar arasında paylaştırılması yoluna gidilebilir.

Ölen Bir Kişinin Mirası Nasıl Paylaşılır?

Bir kişinin vefatıyla birlikte bıraktığı malvarlığı, kanunda belirlenen mirasçılar arasında paylaştırılır. Türk Medeni Kanunu, miras paylaşımında iki temel yöntem öngörmektedir:

• Anlaşmalı miras paylaşımı: Mirasçılar, terekenin nasıl bölüneceği konusunda kendi aralarında uzlaşarak paylaşımı gerçekleştirirler. Bu paylaşım ister yazılı bir paylaşma sözleşmesi ile, isterse fiili olarak yapılabilir.
• Yargısal miras paylaşımı: Eğer mirasçılar arasında anlaşma sağlanamazsa, her bir mirasçının talebi üzerine sulh hukuk mahkemesinde paylaşma davası açılır. Mahkeme, terekeyi aynen veya mümkün değilse satış yoluyla paylaştırır.

Miras paylaşımında öncelikle mirasçılar arasında uzlaşma aranır. Ancak uzlaşma mümkün olmadığında mahkemenin devreye girmesi zorunlu hale gelir. Bu sayede mirasçılar arasındaki uyuşmazlık yargısal bir çözümle sonlandırılır.

Anlaşmalı Miras Paylaşımı

Anlaşmalı miras paylaşımı, mirasçılar arasında oybirliği ile sağlanan uzlaşmaya dayalı bir yöntemdir. Tereke mallarının tamamı veya bir kısmı, mirasçıların ortak iradesiyle paylaşılabilir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, tüm mirasçıların rızasının alınmasıdır; tek bir mirasçının dahi itirazı paylaşımı engeller.

Bu tür paylaşım, iki şekilde yapılabilir:

• Fiilen paylaşma: Mirasçılar malları kendi aralarında bölüşerek elden paylaşım yapabilirler.
• Paylaşma sözleşmesi: Daha güvenli bir yol olarak mirasçılar yazılı bir paylaşma sözleşmesi düzenleyebilirler. Bu sözleşmede mirasın hangi mallarının kime ait olacağı ve nasıl paylaştırılacağı açıkça belirtilir.

Kanuna göre, paylaşma mümkün olduğunda tereke mallarının aynen bölünmesi esastır. Ancak değeri azalacak şekilde bölünemeyen mallar (örneğin bir taşınmaz), tümüyle bir mirasçıya bırakılabilir. Bu durumda diğer mirasçılara, eşitlik sağlanması amacıyla denkleştirme ödemesi yapılır. Eğer mirasçılar arasında uzlaşma sağlanamazsa, paylaşımın yargı yoluyla yapılması gerekir.

Yargısal Miras Paylaşımı (Paylaşma Davası)

Mirasçılar arasında anlaşmalı miras paylaşımı mümkün olmadığında devreye yargısal paylaşım girer. Türk Medeni Kanunu’nun 642/2. maddesine göre, her mirasçı terekenin aynen veya satış yoluyla paylaştırılmasını mahkemeden talep edebilir. Ancak kanun veya sözleşme gereği miras ortaklığının devamı zorunlu ise, miras paylaşımı talep edilemez.

Yargısal miras paylaşımının özellikleri şunlardır:

• Görevli mahkeme: Mirasbırakanın son yerleşim yerindeki sulh hukuk mahkemesi yetkilidir.
• Davanın tarafları: Paylaşma davası, mirasın bölünmesini isteyen mirasçı veya mirasçılar tarafından diğer mirasçılara karşı açılır.
• Paylaştırma yöntemleri: Mahkeme, tereke mallarını öncelikle aynen paylaştırmaya çalışır. Bu mümkün değilse mallar satılır ve satış bedeli mirasçılar arasında paylaştırılır.
• Denkleştirme ödemesi: Eğer bir taşınmaz ya da mal, bir mirasçıya tahsis edilirse, diğer mirasçıların payı parayla denkleştirilir.

Bu dava sonucunda miras ortaklığı sona erer ve mirasçılar kendi payları üzerinde bağımsız tasarruf hakkına kavuşurlar.

Kardeşler Arasında Miras Paylaşımı Nasıl Olur?

Kardeşler arasında miras paylaşımı, hangi zümredeki kardeşlerden söz edildiğine göre farklılık gösterir. Türk Medeni Kanunu’na göre mirasçılar zümre sistemine göre belirlenir. Buna göre, kardeşlerin miras payları mirasbırakanın altsoyu olup olmamasına ve sağ kalan eşin bulunup bulunmadığına göre değişmektedir.

Birinci Zümredeki Kardeşler (Mirasbırakanın Çocukları)

Birinci zümre, mirasbırakanın çocukları, torunları ve onların altsoyundan oluşur.

• Eğer murisin eşi de mirasçılar arasındaysa, eşin miras payı 1/4 olur; kalan 3/4 oranındaki kısım çocuklar arasında eşit paylaşılır.
• Eğer sağ kalan eş yoksa, mirasın tamamı kardeşler arasında eşit olarak bölünür.
• Kardeşlerden biri vefat etmişse ve onun altsoyu hayattaysa, payı doğrudan bu altsoya geçer.

İkinci Zümredeki Kardeşler (Mirasbırakanın Kendi Kardeşleri)

Mirasbırakanın kendi kardeşleri, ikinci zümrede mirasçı olabilir. Ancak bu durumda birinci zümrede hiç mirasçı bulunmamalıdır.

• Eğer murisin anne ve babası hayattaysa, onlar mirasın öncelikli mirasçısıdır ve kardeşler mirastan pay alamaz.
• Anne veya babadan biri vefat etmişse, o zümredeki pay kardeşlere geçer.
• Sağ kalan eş varsa mirasın 1/2’si eşe, kalan 1/2’si ise kardeşlere eşit olarak dağıtılır.
• Sağ kalan eş yoksa ve anne-baba da vefat etmişse, miras tamamen kardeşlere kalır.

Kardeşler arasındaki paylaşımda temel ilke eşitliktir, ancak sağ kalan eşin veya anne-babanın bulunması oranları değiştirmektedir.

Birinci Zümredeki Kardeşler Arasında Miras Paylaşımı (Mirasbırakanın Altsoyu)

Birinci zümre mirasçılar, mirasbırakanın çocukları, torunları ve onların altsoyudur. Bu grupta miras paylaşımı, sağ kalan eşin varlığına göre farklılık gösterir.

• Miras sağ kalan eş ile paylaşılıyorsa: Eşin miras payı 1/4 olup, geri kalan 3/4 oranındaki kısım çocuklar arasında eşit olarak bölüştürülür.
• Miras sağ kalan eş ile paylaşılmıyorsa: Tüm miras doğrudan çocuklar arasında eşit şekilde dağıtılır.
• Kardeşlerden biri vefat etmişse: Ölen kardeşin payı, onun altsoyuna (çocuklarına/torunlarına) geçer. Böylece saklı pay ve miras hakkı korunmuş olur.

Bu durumda miras paylaşımı tamamen eşitlik ilkesine dayalıdır ve çocukların hangi anneden veya babadan doğmuş oldukları önem taşımaz. Türk Medeni Kanunu, tüm çocukları aynı statüde kabul etmektedir.

İkinci Zümredeki Kardeşler Arasında Miras Paylaşımı (Mirasbırakanın Kardeşleri)

İkinci zümre mirasçılar, mirasbırakanın anne ve babası ile onların altsoyudur. Bu kapsamda mirasbırakanın kendi kardeşleri de ikinci zümrede mirasçı olabilir. Ancak bunun için birinci zümrede (çocuklar, torunlar) hiç mirasçı bulunmamalıdır.

• Anne ve baba hayattaysa: Zümre başı olduklarından dolayı mirasın öncelikli mirasçılarıdır. Bu durumda kardeşler mirasçı olamaz.
• Anne veya babadan biri vefat etmişse: Ölen ebeveynin payı kardeşlere geçer. Böylece kardeşler mirastan pay alabilir.
• Sağ kalan eş varsa: Mirasın 1/2’si eşe, kalan 1/2’si ise kardeşlere eşit şekilde verilir. Eğer anne veya babadan biri hayattaysa, bu durumda paylar ona da düşer.
• Eş yoksa ve anne-baba da vefat etmişse: Tüm miras, kardeşler arasında eşit olarak paylaştırılır.

Bu zümrede de temel ilke, kardeşler arasında eşit paylaşımdır. Ancak eşin, anne ve babanın varlığı pay oranlarını doğrudan etkilemektedir.

Babadan Kalan Miras Nasıl Paylaşılır?

Babadan kalan miras paylaşımı, mirasbırakanın altsoyu ile ilgili bir miras taksimi anlamına gelir. Türk Medeni Kanunu’na göre çocuklar ve onların altsoyu, birinci zümre mirasçılar olarak babanın mirasından pay alırlar.

• Sağ kalan eş varsa: Mirasın 1/4’ü eşe, kalan 3/4’ü çocuklara eşit olarak dağıtılır.
• Sağ kalan eş yoksa: Tüm miras doğrudan çocuklar arasında eşit paylaşılır.
• Çocuklardan biri vefat etmişse: Ölen çocuğun payı, onun altsoyu olan torunlara intikal eder.

Bu sistem, “zümre sistemi” adı verilen miras hukukunun temel ilkesine dayanır. Çocuklar hangi anneden olursa olsun eşit miras hakkına sahiptir.

Aynı hükümler, annenin vefatı halinde miras paylaşımı için de geçerlidir. Yani anne öldüğünde de sağ kalan eşin varlığına veya yokluğuna göre aynı oranlar uygulanır.

BABADAN KALAN MİRAS PAYLAŞIMI

Babasından miras kalan bir kişi ne yapmalı, hangi adımları izlemelidir bu kişiyi bekleyen muhtemel süreç nedir? Bu soruları cevaplandırmamız gerekirse:

Babadan kalan miras paylaşımı, mirasbırakanın altsoyu arasındaki miras paylaşımını ifade eder. Mirasbırakanın altsoyu, birinci zümre mirasçılarıdır. Baba vefat ettiğinde miras paylaşımı, murisin sağ kalan eşinin varlığına bağlı olarak belirlenir. Aynı şekilde, eğer baba öldüğünde anne yaşıyorsa ve anne de ölüyorsa, anne hayatta iken miras paylaşımı ile anne olmadığı zaman miras paylaşımı farklılık gösterebilir.

Mirisin sağ kalan eşi varsa, mirasın 1/4’ü eşe aittir ve kalan 3/4’ü altsoy arasında eşit olarak bölünür. Murisin sağ kalan eşi yoksa veya herhangi bir nedenle mirasçı olamıyorsa, tüm miras altsoy arasında eşit olarak bölünür.

Anne vefat ettiğinde miras paylaşımı, babanın ölümü durumunda yapılan miras paylaşımı ile aynıdır. Bu durumda da mirasın paylaşımı, murisin sağ kalan eşinin varlığına göre belirlenir.

2 ERKEK 1 KADIN MİRAS PAYLAŞIMI

Miras hukuku, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun üçüncü kitabında 495. Madde ile 682. Madde arasında düzenlenmiştir. Buna göre miras paylaşımı konusunda erkek ve kadın şeklinde bir ayrıma gidilmemiştir. Ancak Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar geniş bir uygulama alanı bulan İslam Miras Hukuku’nda bu dağılım böyle değildir.

İslam Miras Hukuku’nda çeşitli sebeplerden dolayı erkek çocuklara 2 pay verilirken kız çocuklara 1 pay verilmesi söz konusudur. Bu sebepten ötürü yüzyıllardır gelen uygulama sürecinin kültürel bir mirası olarak ‘’2 Erkek 1 Kadın’’ gibi bir kalıp dillere yerleşmiştir.

Ancak daha önce de bahsettiğimiz gibi günümüzde yürürlükte olan hiçbir Türkiye Cumhuriyeti mevzuatında ‘’2 pay erkek 1 pay kadın’’ gibi bir uygulama yoktur.

Günümüzde erkeklerin ve kadınların miras payları eşit olup bunun tersi bir uygulamadan mevcut hukuk sistemimizde bahsedilemez.

BABA BİR ANNE FARKLI KARDEŞLERİN MİRAS PAYLAŞIMI

Baba bir ancak anne farklı kardeşler kardeşlerin miras paylaşımında meydana gelebilecek senaryolarda 2 durumdan bahsedilebilir:

1. İlk anne vefat ederse:

Böyle bir durumda miras, annenin kendisinden olma çocuğu ile eşi arasında paylaştırılacaktır. Çocuk ¾ pay alırken eş ¼ pay alacaktır.

2. İlk baba vefat ederse:

Böyle bir durumda miras, dağılımında herhangi bir karmaşıklık bulunmamaktadır. Babadan kalan terekeden; eş ¼ pay alırken çocukların her biri ise 3/8 olacak şekilde eşit pay alacaklardır.

Mirastan Kim Ne Kadar Pay Alır?

Mirastan alınacak pay, Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen zümre sistemine göre belirlenir. Bu sisteme göre, alt zümrede mirasçı bulunduğu sürece üst zümreye miras geçmez. Dolayısıyla, önce altsoyun (çocuklar ve torunlar), sonra anne-baba ve kardeşlerin, en sonunda ise büyük anne-büyük babaların mirasçı olması söz konusu olur.

Zümre Sistemi

• Birinci zümre: Mirasbırakanın çocukları, torunları ve onların altsoyu.
• İkinci zümre: Anne ve baba ile onların altsoyu (kardeşler).
• Üçüncü zümre: Büyük anne ve büyük baba ile onların altsoyu (amca, hala, teyze, dayı).

Mirasbırakanın eşi ise zümre mirasçısı değildir; her zümre ile birlikte mirasçı olabilir.

Pay Oranları

• Mirasbırakanın yalnızca altsoyu varsa: Miras, çocuklar arasında eşit paylaşılır.
• Mirasbırakanın altsoyu ve eşi birlikte mirasçıysa: Eşe 1/4, kalan 3/4 ise çocuklar arasında eşit paylaşılır.
• Mirasbırakanın anne ve babası mirasçıysa: Anne ve baba mirası eşit olarak paylaşır.
• Anne-baba ile eş birlikte mirasçıysa: Eşe 1/2, kalan 1/2 anne ve babaya eşit şekilde verilir.
• Büyük anne ve büyük babalar mirasçıysa: Miras eşit olarak aralarında paylaşılır. Eğer eş de varsa, eş 3/4 pay alır, kalan 1/4 büyük anne ve büyük babalara eşit şekilde bölünür.
• Kardeşler ile eş birlikte mirasçıysa: Eşe 1/2, kalan 1/2 kardeşler arasında eşit paylaştırılır.

Bu sistem, mirasın adil ve yasal çerçevede paylaşılmasını sağlamaktadır.

Miras Paylaşım Oranları

Miras paylaşım oranları, mirasbırakanın hangi zümre mirasçıları ile birlikte eşinin mirasçı olduğuna göre değişiklik göstermektedir. Türk Medeni Kanunu, bu oranları açıkça belirlemiştir.

Mirasbırakanın Altsoyu Tek Başına Mirasçı Olursa

• 1 çocuk: Mirasın tamamı çocuğa geçer (1/1).
• 2 çocuk: Her bir çocuk eşit pay alır (1/2 – 1/2).
• 3 çocuk: Her birinin miras payı 1/3 oranındadır.

Mirasbırakanın Altsoyu ve Eşi Birlikte Mirasçı Olursa

• Eş + 1 çocuk: Eşe 1/4, çocuğa 3/4.
• Eş + 2 çocuk: Eşe 1/4, kalan 3/4 iki çocuk arasında eşit (3/8 – 3/8).
• Eş + 3 çocuk: Eşe 1/4, kalan 3/4 üç çocuk arasında eşit (3/12 – 3/12 – 3/12).

Mirasbırakanın Anne ve Babası Mirasçı Olursa

• Anne: 1/2
• Baba: 1/2

Anne ve Baba ile Eş Birlikte Mirasçı Olursa

• Eş: 1/2
• Anne: 1/4
• Baba: 1/4

Mirasbırakanın Büyük Anne ve Büyük Babaları Mirasçı Olursa

• Dört büyük ebeveynin her biri eşit pay alır (1/4 – 1/4 – 1/4 – 1/4).

Büyük Anne ve Büyük Baba ile Eş Birlikte Mirasçı Olursa

• Eş: 3/4
• Büyük anne-baba: Toplam 1/4 (her biri 1/16 oranında).

Mirasbırakanın Kardeşleri ve Eşi Mirasçı Olursa

• Eş: 1/2
• Kardeşler: Kalan 1/2 eşit olarak paylaşılır.

Anne veya Babadan Biri, Kardeşler ve Eş Birlikte Mirasçı Olursa

• Eş: 1/2
• Anne veya baba + kardeşler: Kalan 1/2’yi aralarında paylaşır.

Bu oranlar, miras hukukunda eşitlik ve adalet prensipleri dikkate alınarak düzenlenmiştir.

Miras Paylaşımı Yasal Süresi Ne Kadardır?

Miras paylaşımı, kural olarak herhangi bir süreye bağlı değildir. Mirasçılar, miras ortaklığı devam ettiği sürece, yani paylaşım yapılmadıkça her zaman mirasın paylaşılmasını talep edebilirler. Dolayısıyla miras paylaşımı için belirlenmiş kesin bir zamanaşımı veya hak düşürücü süre bulunmaz.

Ancak, miras hukuku kapsamındaki bazı davalarda farklı süreler öngörülmüştür:

• 1 yıllık süre: Saklı pay ihlali veya mirastan mal kaçırma iddialarıyla açılacak iptal davalarında gündeme gelir.
• 10 yıllık süre: Bazı miras davalarında, örneğin terekeye ilişkin alacak davalarında geçerlidir.
• 20 yıllık süre: Tapu iptali ve tescil gibi ayni hakka ilişkin davalarda uygulanır.

Bu nedenle, miras paylaşımında her ne kadar genel bir süre sınırlaması olmasa da, dava türüne göre belirli süreler içinde başvuruda bulunulması gerekebilir.

Miras Paylaşımında Anlaşmazlık Olursa Ne Olur?

Miras paylaşımı sırasında mirasçılar arasında anlaşmazlık çıkması oldukça sık karşılaşılan bir durumdur. Türk Medeni Kanunu, mirasçılara paylaşım konusunda geniş bir irade serbestliği tanımış olsa da, uzlaşma sağlanamadığında devreye yargı süreci girer.

• Kanuni düzenleme: TMK m. 642/2’ye göre, mirasçılar paylaşmanın nasıl yapılacağını serbestçe kararlaştırabilirler. Ancak bu serbesti, kanunun emredici hükümleriyle sınırlıdır.
• Uyuşmazlık halinde: Mirasçılar anlaşamazsa, çözüm yolu yargısal paylaşmadır. Bu da miras paylaşımı davası açılarak sağlanır.
• Mahkeme süreci: Sulh hukuk mahkemesi, terekeyi aynen bölüştürür; mümkün değilse satış yoluna gidilerek bedel mirasçılar arasında dağıtılır.

Bu nedenle miras paylaşımında yaşanan anlaşmazlıklar, çoğu zaman mahkeme kararıyla sonuçlanmakta ve yargısal süreçle çözüme kavuşturulmaktadır.

Miras Paylaşımı Davası

Miras paylaşımı davası, mirasçılar arasında terekenin nasıl bölüneceği konusunda uzlaşma sağlanamadığında başvurulan yargısal bir yoldur. Bu dava sayesinde miras ortaklığı sona erdirilir ve her mirasçının payı hukuken belirlenmiş olur.

• Görevli ve yetkili mahkeme: Miras paylaşımı davası, mirasbırakanın son yerleşim yerinde bulunan sulh hukuk mahkemesinde açılır.
• Davayı kim açabilir? Paylaşmayı talep eden her mirasçı, diğer mirasçılara karşı bu davayı açabilir.
• Davanın seyri: Mahkeme, bilirkişi yardımıyla terekenin kapsamını ve değerini tespit eder. Öncelikle malların aynen paylaşımına karar verilir. Bölünemez mallar söz konusu olduğunda ise satış yoluna gidilerek bedel mirasçılar arasında dağıtılır.
• Denkleştirme: Eğer bir taşınmaz tümüyle bir mirasçıya verilirse, diğer mirasçılara denkleştirme ödemesi yapılarak adil bir paylaşım sağlanır.

Bu dava sonucunda mirasçılar, elbirliği mülkiyetinden çıkarak kendi payları üzerinde bağımsız tasarruf hakkına sahip olurlar.

Miras Paylaşımı İçin Avukat Desteği

Miras hukuku, hem maddi hem de usulî yönleriyle oldukça karmaşık bir alandır. Miras paylaşımı süreci de çoğu zaman mirasçılar arasında uyuşmazlıklara yol açmaktadır. Bu nedenle, sürecin sağlıklı yürütülebilmesi için miras hukuku alanında uzman bir avukattan destek alınması önem arz eder.

Avukat desteği şu konularda fayda sağlar:

• Terekenin tespiti: Miras bırakanın malvarlığının eksiksiz belirlenmesi, gizlenen veya kaçırılan malların ortaya çıkarılması.
• Saklı payların korunması: Mirasçıların yasal haklarının ihlal edilip edilmediğinin kontrolü.
• Dava süreci yönetimi: Miras paylaşımı davası açılması halinde mahkemeye başvuru, delillerin toplanması ve bilirkişi incelemelerinin takibi.
• Hukuka uygun paylaşım: Taraflar arasında adil ve kanuna uygun bir çözüm bulunması.

Aksi halde miras paylaşımı sırasında hak kayıpları yaşanabilir ve mirasçılardan bazıları gerçek paylarını alamayabilir. Bu nedenle, özellikle miras paylaşımı davası gibi teknik ve detaylı süreçlerde avukat yardımı almak hakların korunması açısından son derece önemlidir.

Sık Sorulan Sorular