Ceza Hukuku

TCK 53, Belli Hakları Kullanmaktan Yoksun Bırakılma

tck 53 maddesi nedir belli haklari kullanmaktan yoksun birakilma 4005 TCK 53, Belli Hakları Kullanmaktan Yoksun Bırakılma

Ceza Mahkemesi kararlarının hüküm fıkrasında kendisine sıklıkla yer bulan TCK 53 maddesi hükmü, bu madde ile ilk defa karşılaşan ve ne ifade ettiği hakkında hiçbir bilgisi olmayan kişiler tarafından sıklıkla merak edilmekte ve bu konuda sorular sorulmaktadır. Bu sebeple, TCK 53. maddesinin ne olduğunu, uygulama şartlarını ve devamlılık koşullarını ayrıntıları ile açıklamaya ihtiyaç vardır.

TCK 53. Maddesi Nedir ?

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenmiş olan suçlardan birini kasten işlemiş olan kişiye hapis cezası verildiğinde bu mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak, kişinin belli haklardan yoksun bırakılmasına karar verilir. Bu yoksunluklar, velayet ve vesayet yetkilerinden, siyasi parti yöneticiliği yapmaya hatta seçme ve seçilme hakkına kadar uzanan geniş bir yelpazeye sahiptir. Bunlar aşağıda açıklanacaktır. Fakat şu aşamada şu kadarını ifade edelim ki TCK 53. Maddede öngörülen hak yoksunlukları, Türk Ceza Kanunu’nda cezaya ek olarak öngörülen güvenlik tedbirleri mahiyetindedirler. Yine bu aşamada vurgulanması gereken önemli bir diğer nokta da TCK 53. Maddede öngörülen hak yoksunluklarının –son fıkra hariç- sadece kasten suç işlemiş kişiler hakkında uygulanıyor olmasıdır. Bir başka anlatımla taksirle işlenen suçlarda bu maddenin ilk beş fıkrası uygulama alanı bulmayacaktır.

Dolandırıcılık Suçu ve Cezası – Türk Ceza Kanunu (TCK) 157-158

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen 53. maddenin en önemli özelliği, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’ndan farklı olarak infaz tarihine kadar (bazı durumlarda ise infazdan belli bir süre sonrasına kadar) sınırlı olarak kabul etmiş olmasıdır. Bir başka anlatımla söz konusu süreler sona erdiği zaman söz konusu yasal hakların kullanımındaki yasak kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Önceleri olduğu gibi “Memnu hakların iadesi” yoluna başvurma zorunluluğu kalmamıştır

TCK 53. Madde Gerekçesi

TCK 53 madde gerekçesi olarak aşağıdaki satırlara yer verilmiştir:

İşlediği suç dolayısıyla toplumda kişiye karşı duyulan güven sarsılmaktadır. Bu nedenle, suçlu kişi özellikle güven ilişkisinin varlığını gerekli kılan belli hakların kullanmaktan yoksun bırakılmaktadır. Madde metninde, işlediği suç dolayısıyla kişinin hangi hakları kullanmaktan yoksun bırakılacağı belirlenmiştir.

Ancak, bu hak yoksunluğu süresiz değildir. Cezalandırılmakla güdülen asıl amaç, işlediği suçtan dolayı kişinin etkin pişmanlık duymasını sağlayıp tekrar topluma kazandırılması olduğuna göre, suça bağlı hak yoksunluklarının da belli bir süreyle sınırlandırılması gerekmiştir. Bu nedenle, madde metninde söz konusu hak yoksunluklarının mahkum olunan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar devam etmesi öngörülmüştür. Böylece, kişi mahkum olduğu cezanın infazının gereklerine uygun davranarak bunun tamamlanmasıyla kendisinin tekrar güven duyulan bir kişi olduğu konusunda topluma da bir mesaj vermektedir. Bu bakımdan hak yoksunluklarının en geç cezanın infazının tamamlanması aşamasına kadar devam etmesi, suç ve ceza politikasıyla güdülen amaçlara daha uygun düşmektedir.

Yağma Suçu ve Cezası – Türk Ceza Kanunu (TCK) 148-149

Bu sistemde süresiz bir hak mahrumiyeti söz konusu olmadığı için, yasaklanmış hakların geri verilmesinden artık söz edilemeyecektir.

TCK 53 Maddesi Cezası Nedir?

  • Maddenin üçüncü fıkrasında mahkum olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini kullanabileceği belirtilmiştir. Ayrıca, dördüncü fıkrada, kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında mahkum oldukları cezaya bağlı herhangi bir hak yoksunluğunun doğmadığı hüküm altına alınmıştır.
  • Maddenin beşinci fıkrasında, belli bir hak ve yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen kasıtlı suçlar dolayısıyla mahkumiyet halinde, mahkum olunan cezanın infazından sonra da etkili olmak üzere bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına ayrıca hükmedilmesi öngörülmüştür. Bu durumda mahkemenin belli bir hak ve yetkiyle ilgili olarak vereceği yasaklama kararı bir güvenlik tedbiri niteliği taşımaktadır.
  • Altıncı fıkrada, belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkumiyet halinde, yine güvenlik tedbiri olarak, belli bir süre için bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebileceği öngörülmüştür.”

TCK 53/1 maddesi cezası nedir ?

Uygulamada bu soru sıklıkla sorulmaktadır. Bunun sebebi TCK 53. maddesinin bir ceza maddesi olduğunun zannedilmesindendir. Oysa yukarıda da ifade etmiş olduğumuz gibi bu madde teknik anlamda bir ceza niteliğinde olmayıp, cezaya bağlı olarak kanunen hükmolunan bir kısım hak yoksunluklarından ibarettir.

Kişi kasten işlemiş olduğu bir suç neticesinde mahkum olduğunda bazı haklarını kullanmaktan mahrum bırakılmakta kural olarak da infaz süresi bittiğinde söz konusu hakları kullanmaya devam etmektedir. Bu temel kuralın uygulanma biçimi ve istisnalarına aşağıda yeri geldikçe değinilecektir.

Meşru Müdafaa (Savunma) Nedir? | Türk Ceza Kanunu (TCK) 25

TCK 53/1 maddesi nedir ?

TCK 53/1. Maddesinin uygulanması bakımından önce genel kural verilecek ardından bu kuralın istisnaları açıklanacaktır.

  1. Genel kural:

TCK 53. Maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekildedir:

(1) Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak;

  • Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten,
  • Seçme ve seçilme ehliyetinden,
  • Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan,
  • Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan,
  • Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten, yoksun bırakılır.

Yukarıda yer verilen fıkra hükmüne göre bir kişi kasıtlı olarak suç işlerse kendisine verilen ceza tamamıyla infaz edilene kadar yukarıda sayılan haklardan hiçbirini kullanamayacaktır. Burada akla şu soru gelebilir. Örneğin bir kişi 2 yıl hapis cezasına mahkum olmuş ise, zaten bu süre içerisinde ceza infaz kurumunda bulunacaktır. O zaman bu hak mahrumiyetlerinin manası nedir? Bu soruya şu şekilde cevap verilebilir:

  1. Öncelikle iki yıl hapis cezasına mahkum olan herkes bu iki yılın tamamını ceza infaz kurumunda geçirmez. Koşullu salıverilme ile daha önce çıkabilir, denetimli serbestlik hükümlerinden yararlanabilir, hatta eğer cezası ertelenmiş ise ceza infaz kurumuna hiç girmemesi de söz konusu olabilir. İşte bu gibi durumlarda cezanın tamamıyla infaz edileceği tarihe kadar, yani –örneğimizde iki yılın sonuna kadar- kişi belli haklardan yoksun bırakılmış olmaktadır.
  2. Bu maddede sayılan hak yoksunluklarının bir kısmı infaz bitse bile bir müddet daha devam etmektedir. Mesela bir kişi kasten işlediği suçu vesayet yetkisini kötüye kullanmak suretiyle işlemiş ise, iki yıllık cezası sona erse dahi 53/5 gereği 1 yıldan 2 yıla kadar bu hak yoksunluğu süresi uzatılarak uygulanacaktır. Bir başka anlatımla kişi 4 yıl boyunca vasilikten mahrum edilebilecektir. İlgili fıkra hükmü şu şekildedir:

(5) Birinci fıkrada sayılan hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla hapis cezasına mahkûmiyet halinde, ayrıca, cezanın infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Bu hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla sadece adlî para cezasına mahkûmiyet halinde, hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Hükmün kesinleşmesiyle icraya konan yasaklama ile ilgili süre, adlî para cezasının tamamen infazından itibaren işlemeye başlar.”

  1. İstisnalar:

Yukarıda TCK 53. Maddesinin uygulanması ile ilgili temel prensipler açıklandı. Bununla birlikte kanun koyucu bazı failler hakkında hak yoksunluklarına ilişkin hükümlerin uygulanmasını uygun görmemiştir. İlgili fıkra hükmü şu şekildedir:

Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.” (TCK 53/4)

Öyleyse şu kişiler hakkında TCK 53/1’de düzenlenen hak yoksunluğu hükümleri uygulanmayacak demektir:

  • Hakkında 1 yıl ve daha az hapis cezası verilip de bu cezası ertelenmiş olan kişiler

– Fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler

Burada önemli olan bir nokta daha vardır ki, bu kişiler hakkındaki uygulama yasağı sadece 53/1 hükmü ile sınırlıdır. Bir başka anlatımla eğer bu kişiler hakkında taksirli bir suçtan dolayı hüküm verilmiş ise ve şartları da varsa haklarında TCK 53/6 fıkrası hükümlerinin uygulanmasına yasal olarak herhangi bir mâni bulunmamaktadır. Bu konuya aşağıda ayrıca yer verilecektir.

Tehdit Suçu ve Cezası – Türk Ceza Kanunu (TCK) Madde 106

TCK 53/1 Memuriyete Etkisi

Kasten işlenmiş bir suçtan ötürü mahkum olunması hâlinde, bu ceza infaz edilene kadar kişi memuriyet görevini yerine getiremez (TCK 53/1-a). Ancak infaz tamamlandıktan sonra bu hak yoksunluğu ortadan kalkar. Bununla birlikte her suç aynı değildir. Bazı suçlar vardır ki, bu suçlardan verilmiş olan mahkumiyet hükümlerinin kesinleşmiş olması hâlinde kişi devlet memuriyetinden kalıcı olarak mahrum edilir.

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48/5’ nci maddesi şu şekildedir:

Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak.”

TCK 53/2 Maddesi Nedir ?

TCK 53/2. Maddesi, TCK 53/1’de düzenlenen hak yoksunluklarının kalıcı olmadığını, cezanın infazı tamamlanana kadar geçerli olduğunu ifade etmektedir.

(2) Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz.”

Bununla birlikte bu hükmün iki önemli istisnası vardır.

  1. Kişinin kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri (aşağıda 53/3 başlığı altında anlatılacaktır)
  2. Kişinin kasten işlemiş olduğu suçu, bu maddede belirtilen haklardan birisinin kötüye kullanılması suretiyle işlenmiş olmasıdır.

Birinci fıkrada sayılan hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla hapis cezasına mahkûmiyet halinde, ayrıca, cezanın infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Bu hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla sadece adlî para cezasına mahkûmiyet halinde, hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Hükmün kesinleşmesiyle icraya konan yasaklama ile ilgili süre, adlî para cezasının tamamen infazından itibaren işlemeye başlar.” (TCK 53/5)

TCK 53/3 maddesi nedir ?

Kişiler kasıtlı olarak bir suç işlediklerinde velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri bakımından da haklarında hak yoksunluğu kararı verilir (TCK 53/1-c).

Kural olarak bu yoksunlukların cezanın infazı tamamlanana kadar devam etmesi gerekir (TCK 53/2). Ancak kanun koyucu, mahkumun kendi altsoyu ile sınırlı olmak üzere bu uygulamayı yumuşatmıştır. İlgili fıkra hükmü şu şekildedir:

(3) Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen ya da koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz.” (TCK 53/3-ilk cümle)

Buna göre eğer bir kişinin mahkûm olduğu hapis cezası ertelenmiş veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilmiş ya da koşullu salıverilmeden faydalanmış ise, onun kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunlukları uygulanmaz. Bu kanunun emridir (TCK 53/3-ilk cümle).

Bunun yanında kanun bu kişiler bakımından mahkemeye bir de ilave takdir yetkisi tanımıştır. O da şudur ki:

Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen ya da koşullu salıverilen hükümlü hakkında birinci fıkranın (e) bendinde söz konusu edilen hak yoksunluğunun uygulanmamasına karar verilebilir.” (TCK 53/3- son cümle).

Peki nedir bu cümlede ifade edilen 53/1-e hükmü?

(1) Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak;

e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten,

Yoksun bırakılır.”

Bu iki hükmün bir arada değerlendirilmesinden ortaya çıkan netice şudur ki; hâkim eğer uygun görürse, mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen ya da koşullu salıverilen hükümlühakkında “Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten” mahrum etmeyebilir.(TCK 53/3-son cümle)

TCK 53/6 Maddesi Nedir ?

TCK 53. Maddesinde düzenlenen hak yoksunlukları, kural olarak sadece kasten işlenmiş olan suçlar için söz konusu olur, demiştik. İşte 53/6 hükmü, taksirle işlenmiş olan belli suçlar için de hak yoksunluğu öngörmek suretiyle bu hükme bir istisna getirmiştir:

(6) Belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet halinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebilir. Yasaklama ve geri alma hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girer ve süre, cezanın tümüyle infazından itibaren işlemeye başlar.”

Örneğin bir kişi taksirli davranışı ile -trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranmak suretiyle- bir kazaya karışmış ve bunun neticesinde bir kişinin ölümüne sebebiyet vermiş olsun. Bu kişinin bu eylemi TCK 85. Madde hükümleri kapsamında (taksirle adam öldürme) olarak değerlendirilecektir. Dolayısı ile ortada kasten işlenmiş bir suç yoktur. Bu kişi bu eyleminden dolayı iki yıl hapis cezası almiş ise, bu cezanın tamamıyla infaz edilmesinden sonra –yani iki yılın sonunda- kişi hakkında TCK 53/6 maddesi hükümleri hâlen geçerliliğini devam ettirecektir. Yani bu kişi infazı tamamlanmış olsa bile en az üç ay en fazla üç yıl boyunca ehliyetinden mahrum kalmaya devam edecektir. Bu sürenin ne kadar olacağına karar verme yetkisi mahkemeye aittir.

Dolayısıyla burada TCK 53/2 uyarınca infazın tamamlanması ile sona eren bir hak yoksunluğundan değil, fakat infazın tamamlanmasından sonra hâlen devam etmekte olan bir hak yoksunluğundan söz edildiğine özellikle dikkat etmek gerekir.

İnfaz Süresince Kamu Hizmetlerinden Yasaklılık Ne Demek?

Kamu hizmetlerinden yasaklılık bir hak yoksunluğudur. Hak yoksunluğuna ilişkin düzenleme Türk Ceza Kanunu 53. Maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre kasten suç işleyen bir kişi hapis cezasına mahkûm olduğunda bu mahkumiyetin bir sonucu olarak 53. Maddenin 1. Fıkrasındaki haklardan yoksun bırakılmaktadır. Yine ilgili maddeye göre hak yoksunluğunun infazın tamamlanmasına kadar devam edeceği de belirtilmiştir. Koşullu salıverme halleri de bu duruma dahil olup, burada önemli olan infazın tamamlanmasıdır.

Türk Ceza Kanunumuz kamu hizmetlerinden yasaklılığı ayrı bir ceza olmaktan çıkartmış ve kastan işlenen bir suçun yasal sonucu olarak uygulanacak bir güvenlik tedbiri haline getirmiştir. Aynı zamanda bu kamu hizmetlerinden yasaklılık yaptırımı eski kanundakinin aksine güvenlik tedbiri olarak infaz süresince uygulanmaktadır. Burada istisna özel kanunlarda gündeme gelmektedir. Hak mahrumiyetinin bulunduğu bazı özel yasalarda belirtilen süreler geçse dahi yasaklamanın devam edeceği belirtilmiştir. Bu durumda ise Adli Sicil Kanunu’nun“yasaklanmış hakların geri verilmesi” başlıklı 13/A maddesi gündeme gelmektedir. 

TCK 53/1 Maddesi Cezası Ne Kadardır?

Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma[11]

Madde 53- (1) Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak;[12]

a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten,

b) Seçme ve seçilme ehliyetinden (…)12,

c) Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan,

d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan,

e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten,

yoksun bırakılır.

Maddeden de anlaşılacağı üzere kişi kasıtlı bir suçtan mahkûm edildiğinde ceza infaz edilinceye kadar kamu görevinde bulunamamaktadır. Cezanın infaz edilmesiyle birlikte ise hak mahrumiyeti sona ermektedir. Ancak her suçun aynı olmaması ve bazı suç tiplerinin ağır suç tipleri olması nedeniyle bazı suçlar nedeniyle verilen mahkûmiyet kararının kesinleşmesinin ardından kişi devlet memurluğundan kalıcı olarak men edilmiş olmaktadır. 

Hak Yoksunluklarının Uygulanması Ne Demek

Hak yoksunlukları ile ilgili tarafımıza birçok soru gelmektedir. Öncelikle belirtmek gerekir ki Türk Ceza Kanunu ile düzenlenmiş bulunan belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma bir ceza yaptırımı olmayıp mahkumiyete ek olarak verilen tedbirdir. Burada ceza mahkumiyeti ilebazı hakların kullanılmasının kısıtlanması uygulanmaya başlamaktadır. Kısıtlamaların neye ilişkin olduğundan bahsetmek gerekirse; velayet ve vesayete ilişkin yetkilerde, siyasi parti yöneticiliği yapmakta veya seçme ve seçilme hakkından yoksunluk gibi çeşitli tedbirler uygulanabilmektedir. Yukarıda da bahsettiğimiz üzere mahkûmiyet ile birlikte hak yoksunluğu kasten işlenen suçlarda gündeme gelmektedir. 

Hapis Cezasının İnfazı Tamamlanıncaya Kadar Ne Demek?

Kişilerin cezalandırılmasındaki amaç işlenen suç sonrasında kişilerin pişmanlık duymasını sağlayarak kişileri tekrar topluma kazandırmaktır. Ceza beraberinde gelen hak yoksunluklarının süresi de bu sebeple sınırlandırılmıştır. Kişi hakkında verilen cezanın infazı tamamlanıncaya kadar hak yoksunlukları devam etmektedir. Bu sebeple kişiler tarafından infaz süresinin ne zaman tamamlanacağı merak konusu haline gelmiştir. İnfazın tamamlanması demek kişi hakkında hapis cezası verilmiş olması durumunda hapis süresinin tamamlanması demektir. Yine erteleme verilmiş olması durumunda erteleme süresinin dolması, adli para cezası verilmiş olması halinde ise para cezasının ödenmesi halinde infaz tamamlanmış olmaktadır. Bu durumda yukarıda da bahsettiğimiz üzere hak yoksunlukları da infaz tamamlanana kadar sürmektedir.

Sıkça Sorulan Sorular

TCK 53 Maddesi Nedir ?

Kişinin belirli haklardan yoksun bırakılması maddesidir.

TCK 53/1 maddesi nedir ?

Bir kişi kasıtlı olarak suç işlerse kendisine verilen ceza tamamıyla infaz edilene kadar yukarıda sayılan haklardan hiçbirini kullanamayacaktır.

TCK 53/2 maddesi nedir ?

TCK 53/2. Maddesi, TCK 53/1’de düzenlenen hak yoksunluklarının kalıcı olmadığını, cezanın infazı tamamlanana kadar geçerli olduğunu ifade etmektedir.

TCK 53, Belli Hakları Kullanmaktan Yoksun Bırakılma” Makalemize 8 Yorum Yapıldı:

  1. Semih Aslanoglu dedi ki:

    İyi günler 2010 yılındı kasten öldürme suçundan 25 yıl hapis aldım cezamın yanında 53/1abde maddeleri uygulandı

    Şuan denetimli serbestlik ile dışardayım ve saglık bakanlıgının açtıgı sürekli kamu işcisi alımına başvurdum ve kazandım belgelerimi saglık bakanlıgına gönderecekler sizce Atanmama engel olurmu

    1. Av. Fatih Tahancı dedi ki:

      Merhaba,
      Detaylı danışma hizmetimiz ücretlidir.
      Mesai saatleri içerisinde 0 312 220 36 30 arayarak danışma hizmeti alabilirsiniz.
      Saygılarımızla

  2. Metin dayan dedi ki:

    Mrb avukat bey ben aktif olarak cte ikm olarak 12 yıldır görev yapıyorum sorum 2023 de uyuşturucu kullanmaktan hagb ve tedavi kararı verildi DSM sevk ettiği hastanede verdigim numuneler pozitif çıktı daha sonra DSM beni ileri tedavi için bir üst seviyedeki hastaneye sevk etti ancak gittiğim hastane bana 8 ay sonraya randevu verdi, muhtemel tedavi bitme süresi DSM sevk evragında 22.09.20024 yazıyordu, ve baba 05.02.2025 tarihinde randevu verildi ancak bunu DSM bildirmeme ve hastane DSM bilgi vermesine rağmen Hagb kararını kaldırıp yargılama usulüne geçilmiş şu an 05.11.2024 tarihinde mahkemem görülecek ne yapmalıyım, usule uygunmu bu lütfen yardımcı olun ne yapmalıyım saygılarımla

  3. ömer dedi ki:

    Merhaba hayırlı akşamlar İNFAZ SÜRESİNCE KAMU HİZMETLERİNDEN YASAKLILIK TCK 53/1a,d,e Tam olarak neyi Kastedilmiştir

  4. murat dedi ki:

    HUKUK BİR ÖRÜMCEK AĞI GİBİDİR GÜÇLÜLER DELER GEÇER ZAYIFLAR TAKILIP KALIR .

  5. Mehmet selim polat dedi ki:

    Selam ve sevgilerimle.
    İnandımki, Türkiye’de Hukuk Ve Adalet Hükümetin Kamçısıdır.

  6. Zafer YÜKSEL dedi ki:

    Sanık 2 Ay 15 gün ceza aldı.

    5.Asliye Ceza Kararında;
    Sanığın TCK’nun 53/1-a.d.e maddesindeki yasal haklarından cezanın tamamen infazına kadar,

    TCK’nun 53/1-c maddesindeki yasal hakkından kendi altsoyu üzerinde koşullu salıverilinceye kadar, kendi altsoyu dışındaki kişiler yönünden cezanın tamamen infazına kadar yoksun bırakılmasına…

    Anlayacağım şekli nasıldır?
    Teşekkürler…

    1. Danışmanlık hizmeti ücrete tabidir. Ücreti karşılığı danışmanlık için 0312 220 36 30 arayabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir