Yargıtay: Hakaret – Kavga – Yaralama – Manevi Tazminatın Azlığı – Bozma
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/1981 E. , 2019/6196 K.
(Yargıtay: Hakaret – Kavga – Yaralama – Manevi Tazminatın Azlığı – Bozma)
Bu yazımızda da Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin haksız eylem sayılan kavga sonucunda yaralanan şahsın açmış olduğu manevi tazminat davasında lehine hükmedilen manevi tazminatın az sayılması sebebiyle açmış olduğu davada verilen yerel mahkeme kararını bozduğu emsal kararını paylaştık.
Ülkemizde görülmekte olan tazminat davalarında maddi tazminatların hesaplanmasında bir noktaya kadar istenilen seviyeye geldiğimiz söylense de manevi tazminatın azlığı konusunda çok bir ilerleme sağlandığı ne yazık ki halen söylenememektedir. Manevi tazminatın hesaplanmasının hakimin takdir yetkisine bırakılmış olması ile beraber hakimlerin olaylara bakış açılarının farklılık göstermesi sonucunda bir bütünlük sağlanamamış manevi tazminatın azlığı uyuşmazlıkların devam etmesine sebebiyet vermektedir. Anglo-Sakson hukuk sistemi ile karşılaştırıldığında manevi tazminat sistemimizin oldukça geride kaldığı yadsınamaz bir gerçektir.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 29/07/2015 gününde verilen dilekçe ile kasten yaralama ve hakaret nedeni ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, kasten yaralama ve hakaret nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; davalının, sevk ve idaresindeki aracıyla seyir halinde iken müvekkilinin üzerine su sıçratması üzerine başlayan tartışmada müvekkiline hakaret ettiğini, ardından sopa ile kafasına vurmak sureti ile davacıyı yaraladığını ve bu yaralanma sonucunda davacıya üç gün iş göremezlik raporu verildiğini, ceza yargılaması sonucunda davalının üzerine atılı kasten yaralama suçunu işlediği sabit görülerek adli para cezası ile cezalandırıldığını belirterek 10.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili; müvekkilinin herhangi bir kastı olmaksızın davacının üzerine su sıçratması üzerine taraflar arasında başlayan tartışmanın kavgaya dönüştüğünü, davacının elinde bulunan süpürge ile davalıyı darp etmeye başladığını, müvekkilinin davacıya karşı hakaret veya kasten yaralama eylemlerinde bulunmadığını, davacının kavga sırasındaki boğuşma esnasında başını araca ya da yere vurmuş olabileceğini, asıl darp edilenin müvekkili olduğunu, davaya konu olaya ilişkin ceza dosyasının temyiz aşamasında olduğu ve bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacının yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte olması nedeniyle istenilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; ceza yargılamasında toplanan deliller sonucu davalının davacıyı yaraladığı sabit görülerek, davanın kısmen kabulü ile 1.500 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 12/12/2013 tarihinden geçerli olarak işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık; davacının kasten yaralanmadan kaynaklanan bedensel zararı nedeniyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 56. maddesi uyarınca ve hakaret nedeniyle kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan davacının aynı Kanun’un 58. maddesi uyarınca manevi tazminat istemine ilişkindir.
TBK’nın 56. maddesine göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu (YİBK) kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu olayın davacının kafa bölgesine silahtan sayılan sopa ile vurma şeklinde gerçekleşmesi, buna göre kasten yaralama suçunun sabit olması, olay tarihinin 2013 yılı olması ve tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının az olduğu anlaşılmıştır. Hal böyle olunca davacı yararına daha üst seviyede manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; davacının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/12/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Darpta En Yüksek Tazminat Davası
Bir kişinin kasten darp edilmesi sonucu bedensel veya ruhsal zarar görmesi halinde, mağdur hem ceza davası hem de tazminat davası açma hakkına sahiptir. Bu durumda açılan tazminat davası, Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve 56. maddeleri uyarınca değerlendirilir ve zararın ağırlığına göre manevi ve maddi tazminat talep edilebilir.
Darpta en yüksek tazminat miktarı, mağdurun uğradığı zararın niteliğine göre değişir. Yargıtay kararlarına göre, tazminat miktarını belirleyen başlıca unsurlar şunlardır:
- Yaralanmanın kalıcı bir hasar bırakması (örneğin yüzde kaybı, organ işlevi bozukluğu),
- Mağdurun mesleğini yapamayacak hale gelmesi,
- Uzun süreli tedavi veya ameliyat gerektiren durumlar,
- Failin kast derecesi ve saldırının ağırlığı,
- Mağdurun sosyal ve ekonomik durumu.
Örneğin;
- Basit darp olaylarında 5.000 TL – 30.000 TL arasında manevi tazminat,
- Orta ve ağır nitelikli yaralamalarda 50.000 TL – 500.000 TL arası,
- Kalıcı hasar, iş gücü kaybı veya yaşam boyu etki bırakan durumlarda 1.000.000 TL’nin üzeri tazminat taleplerinin mahkemelerce kabul edildiği görülmektedir.
Mahkeme, olayın özelliklerine göre adil bir denge gözeterek karar verir. Ayrıca mağdur, ceza davasıyla birlikte hukuk mahkemesinde tazminat davası açabilir veya ceza davasına müdahil olarak tazminat talebinde bulunabilir.
Basit Yaralamada Manevi Tazminat Miktarı
Basit yaralama suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 86. maddesinde düzenlenmiş olup, kişinin vücuduna acı veren veya sağlığının bozulmasına neden olan ancak hayati tehlike doğurmayan eylemleri kapsar. Bu tür olaylarda mağdur, ceza davasının yanı sıra ayrıca manevi tazminat davası açabilir.
Manevi tazminat miktarı, sabit bir tutar değildir; mahkeme tarafından olayın özelliklerine göre belirlenir. Yargıtay içtihatlarına göre basit yaralamalarda tazminat miktarını etkileyen başlıca unsurlar şunlardır:
- Yaralanmanın şekli ve süresi,
- Olayın oluş biçimi (örneğin kamu önünde, hakaretle birlikte vb.),
- Failin kast derecesi,
- Mağdurun yaşadığı psikolojik etkiler,
- Tarafların sosyal ve ekonomik durumu.
Uygulamada mahkemeler, basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek yaralanmalarda genellikle:
- 5.000 TL ile 30.000 TL arasında manevi tazminata hükmetmektedir.
Eğer olayda hakaret, kamu önünde aşağılanma veya çocuk/yaşlı mağduriyet gibi ağırlaştırıcı unsurlar varsa, bu miktar 50.000 TL’ye kadar çıkabilmektedir.
Kasten Yaralamada Manevi Tazminat Miktarı
Kasten yaralama, Türk Ceza Kanunu’nun 86. maddesinde düzenlenmiş olup, mağdurun manevi tazminat isteme hakkı vardır. Tazminat miktarı, Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi uyarınca hâkim tarafından olayın ağırlığına göre belirlenir.
Mahkemeler şu kriterleri dikkate alır:
- Yaralanmanın ağırlığı ve kalıcı etkisi,
- Failin kast derecesi,
- Mağdurun psikolojik durumu,
- Tarafların ekonomik koşulları.
Yargıtay kararlarına göre:
- Basit yaralamalarda: 10.000 – 40.000 TL,
- Orta dereceli yaralamalarda: 40.000 – 150.000 TL,
- Kalıcı hasar veya organ kaybında: 150.000 TL – 1.000.000 TL’ye kadar manevi tazminata hükmedilebilmektedir.
Sıkça Sorulan Sorular
Karşılıklı kavga durumunda ceza ne olur?
Karşılıklı kavgada taraflar birbirini yaralamışsa, her iki taraf da kasten yaralama suçundan sorumlu tutulabilir. Ancak mahkeme, kimin ilk saldırıyı başlattığını ve meşru savunma (nefsi müdafaa) olup olmadığını dikkate alır. Genellikle taraflara ceza indirimi uygulanır; olayın ağırlığına göre hapis veya adli para cezası verilebilir.
Kasten yaralamada maddi ve manevi tazminat ne kadar olur?
Kasten yaralama sonucu mağdur, maddi ve manevi tazminat talep edebilir.
Maddi tazminat, tedavi giderleri, iş gücü kaybı ve gelir kaybını kapsar.
Manevi tazminat, mağdurun yaşadığı acı ve psikolojik zararı telafi eder.
Yargı kararlarına göre, toplam tazminat 10.000 TL’den başlayıp, kalıcı hasarlarda 1.000.000 TL’ye kadar çıkabilir.
Kasten yaralamada tazminat ne kadar olur?
Tazminat miktarı yaralanmanın derecesine göre değişir:
Basit yaralanmalarda: 10.000 – 40.000 TL,
Orta dereceli yaralanmalarda: 40.000 – 150.000 TL,
Kalıcı hasar veya organ kaybında: 150.000 – 1.000.000 TL’ye kadar.
Basit yaralamada tazminat davası açılabilir mi?
Evet. Basit yaralama dahi olsa, mağdurun yaşadığı fiziksel veya manevi zarar varsa manevi tazminat davası açılabilir. Bu davalarda genellikle 5.000 – 30.000 TL arasında tazminata hükmedilir.
Kasten yaralama manevi tazminatında Yargıtay ne diyor?
Yargıtay’a göre, manevi tazminat “mağdurun yaşadığı elem ve ızdırabı hafifletmek için” verilmelidir. Cezalandırma amacı taşımaz; ancak failin davranışının ağırlığına ve mağdurun uğradığı zarara göre orantılı olmalıdır.
Örnek karar: Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, E.2020/2784, K.2021/3191 — ağır yaralamada 200.000 TL manevi tazminat uygun bulunmuştur.
Kavgada tazminat davası açılabilir mi?
Evet. Kavgada yaralanan kişi, fail hakkında ceza davasına ek olarak hukuk mahkemesinde tazminat davası açabilir. Tarafların karşılıklı yaralandığı durumlarda, mahkeme kusur oranına göre tazminat miktarını belirler.
Kavga sonucu açılan tazminat davası ne kadar sürer?
Kavga nedeniyle açılan tazminat davaları genellikle 6 ay ile 1,5 yıl arasında sonuçlanır. Ancak olayın karmaşıklığı, kusur raporu ve bilirkişi incelemeleri süreci uzatabilir.
Avukat Fatih Tahancı, 2015 yılında Hukuk Fakültesini tam burslu, onur öğrencisi olarak Ankara’da tamamlamıştır. Avukatlık stajını Ankara Barosu nezdinde; sigorta hukuku, tazminat hukuku, iş hukuku, icra hukuku ve idare hukuku konularına odaklanmış çeşitli avukatlık bürolarında staj yaparak tamamlamıştır. Avukat Fatih Tahancı Çankaya/Ankara’da bulunan Tahancı Hukuk Bürosu’nda avukatlık faaliyeti göstermektedir.