Yargıtay: Trafik Kazası – Alkollü Sürücü İddiası – Kasko Poliçesi – Pert Araç – Maddi Tazminat
Bu yazımızda kasko poliçesi yaptıran kişinin gerçekleştirmiş olduğu trafik kazasında sigortacının sigortalının kaza anında alkollü olduğu iddiası ile ödeme yapmaktan kaçındığı olayda alınan bilirkişi raporu ile kişinin kaza anında alkollü olmadığının ispat edilmesi ve nihayetinde maddi tazminat ödemesi gerektiğine ilişkin emsal kararı paylaştık.
17. Hukuk Dairesi 2018/5473 E. , 2019/11352 K.
(Yargıtay: Trafik Kazası – Alkollü Sürücü İddiası – Kasko Poliçesi – Pert Araç – Maddi Tazminat)
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Aşkale Asliye Hukuk Mahkemesi
(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasında verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararın süresi içinde davalı vekili tarafından istenilmekle, dosyadaki kağıtlar okundu gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacıya ait olup davalı şirket nezdinde kasko poliçesiyle sigortalı aracın, karıştığı kaza sonucu kullanılamaz hale geldiğini; araç sürücüsünün alkollü olduğu gerekçesiyle davalının ödeme yapmaktan kaçındığını, oysa sürücülerinin alkolsüz olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 210.000,00 TL. tazminatın dava tarihinden işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, sigortalı araç sürücüsünün kaza anında alkollü olduğunu ve zararın teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesi tarafından, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 164.000,00 TL’nin dava tarihinden işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine dair verilen hükme karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi tarafından; davacıya sigortalı araç sürücüsünün kaza anında alkollü olmadığı ve vücutta bulunan alkolün kazanın oluşumunda münhasıran etkili olmadığı alınan uzman heyet raporuyla saptandığından, zararın teminat kapsamında olduğu; kaza nedeniyle pert olan sigortalı aracın sovtaj bedeli ile tazmini gereken zarar miktarının uzman bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporla belirlendiği; anılan raporları hükme esas alan ilk derece mahkemesi kararının, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk derece mahkemesince verilen karara yönelik olarak davalı vekilince yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesi’nce esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi, HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre; usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi’nce verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA; HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Aşkale Asliye Hukuk Mahkemesi’ne, Dairemiz karar örneğinin ise Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, aşağıda dökümü yazılı 8.401,84 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 02/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Alkollü Trafik Kazası Yargıtay Kararları
Alkollü trafik kazası, sürücünün kanında yasal sınırın üzerinde alkol bulunması durumunda meydana gelen kazaları ifade eder. Türk Ceza Kanunu’nun 85. ve 89. maddelerine göre, bu tür kazalarda sürücü bilinçli taksir hükümleri uyarınca cezalandırılır.
Yargıtay’ın birçok içtihadında, alkolün kazaya etkisi somut delillerle tespit edilmişse sürücü asli kusurlu kabul edilmiştir. Özellikle alkollü ölümlü trafik kazası Yargıtay kararları, cezanın alt sınırdan uzaklaştırılarak verilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.
Örneğin, alkollü sürücü trafik kazası sonucunda ölüm meydana gelmişse, Yargıtay sürücünün kaza anındaki hızını, alkol oranını ve direksiyon hâkimiyetini kaybedip kaybetmediğini incelemekte; bu unsurların kazaya etkili olduğu belirlenirse cezayı artırmaktadır.
Ayrıca alkollü yaralanmalı trafik kazası mahkeme kararları incelendiğinde, bilirkişi raporlarının belirleyici olduğu görülür. Alkol oranı 0.50 promilin üzerindeyse ve kazaya katkısı tespit edildiyse sürücü, hem cezai hem de hukuki sorumluluk altına girer. Ancak kazanın yalnızca yol şartlarından veya diğer aracın hatasından kaynaklandığı ispatlanırsa, mahkemeler yalnızca idari yaptırım uygulayabilir.
Kazada Alkol Raporu Yoksa Ne Olur?
Bazı durumlarda kazadan hemen sonra sürücüden alkol raporu alınamayabilir. Bu durumda, kazada alkol raporu yoksa, sürücünün alkollü olduğu varsayılamaz. Sigorta şirketleri ve mahkemeler, kanıtlanamayan alkol varlığını kusur olarak değerlendiremez.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre, alkolün kazaya etkisi somut biçimde ortaya konulmadıkça, sürücüye yalnızca “alkollü olabileceği” gerekçesiyle ceza verilemez. Bu durum, özellikle sigorta şirketlerinin ödeme yükümlülüğünü etkiler.
Bu noktada kasko alkol raporu büyük önem taşır. Sigorta şirketleri, kazadan sonra alınan alkol raporuna dayanarak hasar talebini reddedebilir. Ancak rapor hiç alınmamışsa veya geçerli ölçüm bulunmuyorsa, alkol raporu olmadan sigorta ödeme yapar mı sorusunun yanıtı, somut olaya göre değişir. Eğer kazanın alkolle ilgisi olmadığı tespit edilirse, sigorta ödeme yapmakla yükümlü olur.
Alkollü Kazada Kasko Karşılar mı?
Kasko poliçelerinde, sürücünün alkollü araç kullanması genellikle teminat dışı sebep olarak düzenlenmiştir. Yani sürücüde alkol tespit edilirse, sigorta şirketi hasarı ödemez. Fakat burada belirleyici olan, alkol ile kaza arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığıdır.
Yargıtay, kazanın tamamen karşı tarafın kusuruyla meydana geldiği hâllerde, sürücü alkollü olsa bile kasko ödemesinin reddedilemeyeceğine hükmetmiştir. Bu nedenle “alkollü kazada kasko karşılar mı” sorusunun yanıtı, kaza raporları, tanık beyanları ve bilirkişi incelemesiyle netleşir.
Uygulamada bazı sigorta şirketleri, alkol tespit edilmesi halinde doğrudan red cevabı verir. Ancak pert araç tazminat davası açıldığında mahkeme, sürücünün alkol düzeyini ve kazaya etkisini yeniden değerlendirir. Alkolün kazaya sebep olmadığı tespit edilirse, sigorta şirketi ödeme yapmak zorunda kalabilir.
Alkollü Ölümlü Trafik Kazası ve Cezai Sonuçları
Alkollü ölümlü trafik kazası Yargıtay kararları, sürücünün hem cezai hem de hukuki sorumluluğuna işaret eder. Yüksek Mahkeme, alkolün sürücünün reflekslerini azalttığını, dikkatsizliğe yol açtığını ve bu nedenle bilinçli taksirle ölüme neden olma suçu kapsamında cezalandırma yapılması gerektiğini vurgular.
Bu tür olaylarda cezalar genellikle hapis cezası ile sınırlı kalmaz; ayrıca maddi ve manevi tazminat sorumluluğu da doğar. Mağdur yakınları, sigortadan veya doğrudan sürücüden tazminat davası açabilir. Eğer araç pert olmuş ancak sigorta, sürücünün alkolü gerekçe göstererek ödemeyi reddetmişse, mahkemeler kaza-alkol illiyet bağını araştırarak karar verir.
Avukat Fatih Tahancı, 2015 yılında Hukuk Fakültesini tam burslu, onur öğrencisi olarak Ankara’da tamamlamıştır. Avukatlık stajını Ankara Barosu nezdinde; sigorta hukuku, tazminat hukuku, iş hukuku, icra hukuku ve idare hukuku konularına odaklanmış çeşitli avukatlık bürolarında staj yaparak tamamlamıştır. Avukat Fatih Tahancı Çankaya/Ankara’da bulunan Tahancı Hukuk Bürosu’nda avukatlık faaliyeti göstermektedir.