Yargıtay: Yasaklanmış Hakların İadesi Kararı – Bihakkın Tahliye Tarihi – İnfaz
Bu yazımızda Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin, yasaklanmış hakların iadesi kararı için üç yıllık süre hesaplanırken infaz tarihi olarak bihakkın tahliye tarihinin esas alınması gerektiğine ilişkin vermiş olduğu emsal kararı paylaştık.
3. Ceza Dairesi 2019/16844 E. , 2019/20866 K.
(Yargıtay: Yasaklanmış Hakların İadesi Kararı – Bihakkın Tahliye Tarihi – İnfaz)
“İçtihat Metni”
Kasten yaralama suçundan hükümlü …’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-e-son, 87/1-d ve 62/1. maddeleri uyarınca 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Bursa 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.04.2013 tarihli ve 2013/208 Esas, 2013/277 Karar sayılı kararının, Dairemizin 08.06.2015 tarihli ve 2015/3635 Esas, 2015/19493 Karar sayılı kararı ile onanarak kesinleşmesini müteakip, hükümlü tarafından 5237 sayılı Kanun’un 53/1 ve 53/3. maddelerindeki kısıtlamaların kaldırılması talebinde bulunması üzerine, hükümlünün yasaklanmış haklarının geri verilmesine ilişkin Bursa 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.02.2018 tarihli ve 2013/208 Esas, 2013/277 Karar sayılı ek kararına karşı Adalet Bakanlığının 10.10.2019 tarihli ve 2019/11394 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24.10.2019 tarihli ve 2019/99814 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Her ne kadar Bursa 10. Asliye Ceza Mahkemesince, “…Sanık … hakkında 5253 sayılı Kanunun 13/A maddesinde belirtilen şartların gerçekleştiği..” gerekçesiyle hükümlünün talebinin kabulü ile yasaklanmış hakların iadesine karar verilmiş ise de,
Yasaklanmış hakların geri verilmesine ilişkin karara dayanak teşkil eden 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu 13/A maddesinde yer alan ”5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir. Bunun için; Türk Ceza Kanunu’nun 53 üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla,
a) Mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması,
b) Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması gerekir.” şeklindeki düzenleme dikkate alındığında, memnu hakların iadesikararı verilebilmesi için infazın tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık sürenin geçmiş olmasının gerekmesi karşısında, dosya içerisinde bulunan Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 16.03.2016 tarihli ve 2015/2-12828 sayılı müddetnameye göre, hükümlünün mahkum olduğu 4 yıl 2 ay hapis cezasının infazı için 15.03.2016 tarihinde cezaevine alındığı ve bihakkın tahliye tarihinin 16.03.2020 olduğu, bu haliyle yasaklanmış hakların iadesine ilişkin kararın verildiği tarihte hükümlünün infazının devam ettiği gözetilmeden, talebin reddi yerine yazılı şekilde kabülüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Dosya kapsamına göre, Bursa 10. Asliye Ceza Mahkemesince hükümlünün talebinin kabulü ile yasaklanmış hakların geri verilmesine karar verilmiş ise de, anılan karara dayanak teşkil eden 5560 sayılı Kanun ile değişik 5352 sayılı Adli Sicil Kanun‘un 13/A maddesinde yer alan, “(1)5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkumiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir. Bunun için; Türk Ceza Kanunu’nun 53 üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla, a) Mahkum olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması, b) Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması gerekir.
(2) Mahkûm olunan cezanın infazına genel af veya etkin pişmanlık dışında başka bir hukukî nedenle son verilmiş olması halinde, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilmesi için, hükmün kesinleştiği tarihten itibaren beş yıl geçmesi gerekir. Ancak, bu süre kişinin mahkûm olduğu hapis cezasına üç yıl eklenmek suretiyle bulunacak süreden az olamaz.” şeklindeki düzenleme dikkate alındığında, yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı verilebilmesi için infazın tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık sürenin geçmiş olmasının gerekmesi karşısında, hükümlünün mahkum olduğu “4 yıl 2 ay hapis” cezasının, bihakkın tahliye tarihinin 16.03.2020 olması nedeniyle hükümlünün mahkum olduğu ceza henüz infaz edilmediğinden yasaklanmış hakların geri verilmesine karar verilemez.
Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Bursa 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.02.2018 tarihli ve 2013/208 Esas, 2013/277 Karar sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK’nin 309/4. maddesinin (c) bendi gereğince, aleyhe sonuç doğurmamak üzere, kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.11.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Avukat Fatih Tahancı, 2015 yılında Hukuk Fakültesini tam burslu, onur öğrencisi olarak Ankara’da tamamlamıştır. Avukatlık stajını Ankara Barosu nezdinde; ceza hukuku, sigorta hukuku, tazminat hukuku, iş hukuku, icra hukuku ve idare hukuku konularına odaklanmış çeşitli avukatlık bürolarında staj yaparak tamamlamıştır. Avukat Fatih Tahancı Çankaya/Ankara’da bulunan Tahancı Hukuk Bürosu’nda avukatlık faaliyeti göstermektedir.