Hukuki Makaleler

Zilyetlik Nedir? Zilyet Ne Demek?

Zilyetlik Nedir Zilyet Ne Demek - tahanci.av.tr

Öncelikle zilyetlik kelime anlamına baktığımızda sahibinin kim olduğu farketmeksizin bir malı kendisinde bulunduran, bu malı kullanmakta olan kimsedir. Hukukta ise zilyetlik fiili hakimiyet anlamında kullanılmaktadır. Burada gerçek ya da tüzel kişi olması farketmeden malı kendi hakimiyetinde bulunduran kişiye zilyet denmektedir. Zilyetlik kazanmanın 3 farklı yolu bulunmaktadır. Bunlar zilyetliğin aslen kazanılması, zilyetliğin devren kazanılması ve zilyetliğin tesisen kazanılmasıdır. Zilyetliğin çeşitlerine baktığımızda; asli zilyetlik- feri zilyetlik, dolaylı zilyet- dolaysız zilyet, tek başına zilyetlik- birlikte zilyetlik, hakka dayanan zilyet- hakka dayanmayan zilyet şeklinde ayrıldığını görmekteyiz. Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi alt başlık açıklamalarımızda verilecektir. 

Zilyet Nedir?

Zilyet burada kişiyi ifade etmektedir. Eşya ile arasında zilyetlik bağı kurulmuş olan kişiyi ifade etmek için kullanılır. Taşınmaz ve taşınır eşyalarda o malın sahibi aynı zamanda zilyedi olmaktadır. Ancak her zaman malın sahibi o eşyanın zilyedi olmayabilir. Bu duruma örnek vermek gerekirse kişi sahibi olduğu malı bir başkasına kiraladığında burada zilyet kiracı olan kişi olmaktadır. Özetle zilyet malı elinde bulunduran kişiyi belirtmek için kullanılmaktadır. Zilyet mal üzerinde kullanma hakkına sahip olan kişi iken malik malın gerçek sahibidir.

Zilyet yani mal üzerinde fiili hakimiyeti bulunan kişi gerçek kişi olabileceği gibi tüzel kişi de olabilmektedir. Burada yine önemle belirtmek gerekir ki bir kişinin zilyet olabilmesi için iki şartın bulunması gerekmektedir. Bunlar zilyet olma iradesi ve fiili hakimiyettir. Buradan çıkan sonuç bir kişinin bir malı kazara ele geçirmesi, bilinçsiz olarak bünyesine alması ile kişinin zilyet olduğu kabul edilemez. Çünkü bu durumda ortada zilyet olma iradesi bulunmamaktadır. 

Zilyetliğin Fonksiyonları Nelerdir?

Zilyetliğin aleniyet ve mülkiyete karine işlevi, iktisap işlevi, koruma işlevi ve huzur ve sükunu sağlama işlevi gibi işlevleri bulunmaktadır. Zilyetliğin belirli fonksiyonları taşınabilir olan malların fiili hareketlerini de kapsamaktadır. Burada Huzur ve sükunu sağlama işlevi bir malın zilyedi olan kişiden o mal sebepsizce alınamamasını ve hak iddia edilememesini ifade etmektedir. Diğer fonksiyonların açıklamalarını aşağıdaki başlıklar altında bulabilirsiniz.

Aleniyet ve Mülkiyete Karine İşlevi

Aleniyet ve mülkiyete karine işlevine baktığımızda taşınır bir malın zilyedi olan kişi o malın maliki sayılmaktadır. Bu durumun bir karine oluşturuyor olasıyla birlikte aksini iddia ve ispat etmek mümkündür. Aleniyet ve mülkiyet karinesi taşınır mallar için geçerli olmakla birlikte tanışmaz mallar için bu karineyi tapu sicili sağlamaktadır. 

İktisap İşlevi

İktisap işlevine baktığımızda zilyetlik farklı konularda önem taşımaktadır. Bunlardan ilki hakkı olmamasına rağmen tapuda malik olarak görünen kişinin taşınmaz üzerindeki zilyetliğini davasız aralıksız ve iyi niyetli olarak on yıl boyunca sürdürmesi durumunda tapudaki kaydı itiraz edilememesi durumudur. Yine tapu kütüğünde herhangi bir kaydı olmamasına rağmen bir taşınmazı yirmi yıl boyunca davasız ve aralıksız malik olarak zilyetliğinde bulunduran kişi taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının tapuya tescil edilmesini isteyebilmektedir. Diğer bir konu ise karşımıza taşınırda çıkmaktadır. Bir başkasına ait olan taşınır bir malı davasız ve aralıksız olarak beş yıl süre ile ve iyi niyetli olarak malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişinin zamanaşımı yoluyla o taşınırın maliki sıfatına sahip olması durumudur.

Koruma İşlevi

Koruma işlevinin faydasına baktığımızda ise malın zilyedi olan kişi o mala herhangi bir tecavüz söz konusu olması durumunda ortaya çıkmaktadır. Bu tecavüzün menini isteyebilmektedir. Burada men isteme hakkının sahibi olmasının sebebi taşınır malin zilyedinin onun maliki sayılması karinesinden gelmektedir. 

Zilyetlik Türleri Nelerdir?

Zilyetliğin birden fazla türü bulunmaktadır. Burada ana ayrımı asli zilyetlik feri zilyetlik türlerinden oluşmaktadır. Bunun dışında yine yaygın olarak kullanılan ayrımlardan biri olan dolaylı zilyet- dolaysız zilyet türleri de bulunmaktadır. Bunlar dışında hakka dayanan zilyet- hakka dayanmayan zilyet, tek başına zilyet- birlikte zilyet, yardımcı zilyet, başkası için zilyet gibi zilyet türleri bulunmaktadır. 

Asli Zilyet- Feri Zilyet

Asli Zilyet ve Feri Zilyet Türk Medeni Kanunu 974. Maddesinde düzenlenmiştir. 

1. Aslî ve fer’î zilyetlik

Madde 974- Zilyet, bir sınırlı aynî hak veya bir kişisel hakkın kurulmasını ya da kullanılmasını sağlamak için şeyi başkasına teslim ederse, bunların ikisi de zilyet olur. Bir şeyde malik sıfatıyla zilyet olan aslî zilyet, diğeri fer’î zilyettir.

Zilyetin bir sınırlı ayni hak ya da kişisel hakkın kurulmasını sağlamak amacıyla malı başkasına teslim etmesi halinde bunların ikisi de zilyet olmaktadır. Burada malik sıfatıyla zilyet olan asli diğer kişi ise feri zilyet olmaktadır. Bu durumun en yaygın örneği ev sahibi kiracı ilişkisinde karşımıza çıkmaktadır. Burada her asli zilyet esasında aynı zamanda malik sıfatıyla zilyet olmaktadır. Ancak her malik sıfatıyla zilyet asli zilyet değildir. Çünkü asli zilyedin olabilmesi için feri zilyetin de olmasını gerektirecek bir durum olması gerekir. Yani bir kişi kendi evinde kendisi oturuyor ise burada malik sıfatıyla zilyetlik söz konusudur. Ancak evini üçüncü bir kişiye kiraya veriyorsa ev sahibi hem malik sıfatıyla zilyet hem de asli zilyet olmakta, kiracı sıfatıyla evde oturan ise feri zilyet olmaktadır. 

Dolaylı Zilyet- Dolaysız Zilyet

Dolaylı Zilyet ve Dolaysız Zilyet Türk Medeni Kanunu 975. Maddesinde düzenlenmiştir. 

2. Dolaylı ve dolaysız zilyetlik

Madde 975- Bir şeyde fiilî hâkimiyetini doğrudan doğruya sürdüren kimse dolaysız zilyet, başka bir kişi aracılığı ile sürdüren kimse dolaylı zilyettir.  

Burada yine ev sahibi kiracı ilişkisinden örnek vermek gerekirse ev sahibi dolaylı zilyet iken fiili hakimiyeti doğrudan elinde bulunduran kiracı ise dolaysız zilyettir. Burada önemle belirtmek gerekir ki asli ve dolaylı zilyedin zilyetliği dolaysız zilyet kendisini tanıdığı sürece devam etmektedir. Dolaysız zilyedin asli ve dolaylı olan zilyedi tanımaması halinde ve kendisini malik olarak nitelendirmesi durumunda ise kendisi tek zilyet halinde gelmektedir. 

Haklı Zilyet- Haksız Zilyet Nedir?

Zilyetliğin bir hakka dayanması durumunda haklı zilyet ortaya çıkmışken, zilyetliğin bir hakka dayanmaması durumunda haksız zilyet ortaya çıkmaktadır. Daha açık bir ifadeyle zilyetlik bir aynı hak ya da şahsi hakka dayanıyorsa hakka dayanan, dayanmıyorsa hakka dayanmayan zilyetlik olmaktadır. Burada haksız zilyedin haksız zilyet olmasına yol açan durumu bilip bilmemesine göre iyi niyetli ya da kötü niyetli olma durumu anlaşılmaktadır. Burada örnek vermek gerekirse Ayşe’nin Fatma’ya kolyesini ödün olarak vermesi durumunda haklı zilyet ortaya çıkmaktadır. Ancak Fatma’nın Ayşe’den bu kolyeyi çalması durumunda ise haksız zilyet olmaktadır. Burada Fatma aynı zamanda kötü niyetlidir. Ancak Fatma bu kolyeyi 3. Bir kişiye satsaydı ve bu 3. Kişi bu kolyenin çalıntı olduğunu bilmiyor olsaydı burada 3. Kişi iyi niyetli haksız zilyet olmuş olacaktı. 

Tek Başına Zilyet – Birlikte Zilyet Nedir?

Buradaki ayrım zilyedin zilyetlikten kaynaklanan haklarını kendisinin kullanıp kullanamamasına göre yapılmaktadır. Tek başına zilyet anlamında münhasır zilyet kavramı da kullanılmaktadır. Tek başına zilyet olan kişi zilyetlikten kaynaklanan yetkilerini tek başına kullanabilmektedir. Birlikte zilyette ise mal üzerinden birden çok kişinin aynı anda aynı yetkisi bulunmaktadır. Bunun dışında bir de müşterek yani paylı zilyetlik olabilmektedir. Burada durum birlikte zilyetlikteki gibi olmasıyla birlikte yetkililerden herhangi biri tek başına da yetkilerini kullanabilmektedir. 

Zilyet Yardımcılığı Ne Anlama Gelir?

Bir malı ya da eşyayı zilyet iradesi olmaksızın başkasına hizmet etmek amacıyla hakimiyetinde bulunduran kişiye zilyet yardımcısı denmektedir. Örneğin otobüsün sahibi otobüsü kullanması için şoför tuttuğunda bu kişi zilyet yardımcısı olmaktadır. Ya da evde temizlikçi olarak çalışan kişinin kullandığı süpürge makinası üzerindeki hakimiyeti de zilyet yardımcılığı olarak nitelendirilmektedir. Burada zilyet yardımcılığı sıfatında olan kişinin eşya üzerindeki iradesi olmayıp yalnızca fiili hakimiyeti bulunmaktadır. Bu sebeple zilyet yardımcısı zilyetliğe dayanan karinelerden faydalanamamaktadır. Bununla birlikte zilyetliğin korunması yollarından da faydalanamaz.

Başkası İçin Zilyet Nedir?

Dolaysız zilyet yani eşyayı doğrudan kendinde bulunduran kişi bu eşyayı kendisine veren kişi için kendisinde bulunduruyor fakat üzerinde herhangi bir zilyetlik iradesi yoksa sadece başkası için zilyettir. Burada eşyayı veren kişi ise artık dolaylı zilyet sıfatını almaktadır. Başkası için zilyet olan kişi eşyayı geçici olarak fiili hakimiyetinde bulundurmaktadır. Örnek vermek gerekirse nakliyeci ya da konsere gidildiğinde orada bulunan emanetçi başkası için zilyettir. Ancak burada başkası için zilyet olan kişi eşyayı üçüncü bir kişiye satarsa ve bu üçüncü kişi iyiniyetli ise malik sıfatını almaktadır. 

Fer’i Zilyet Nedir?

Fer’i zilyede ilişkin düzenleme Türk Medeni Kanunu 974. Maddesinde düzenlenmiştir. 

1. Aslî ve fer’î zilyetlik 

Madde 974– Zilyet, bir sınırlı aynî hak veya bir kişisel hakkın kurulmasını ya da kullanılmasını sağlamak için şeyi başkasına teslim ederse, bunların ikisi de zilyet olur. Bir şeyde malik sıfatıyla zilyet olan aslî zilyet, diğeri fer’î zilyettir.

Kişi malik olduğu eşyayı sınırlı ayni hak ya da kişisel hakkın kullanılmasını sağlamak amacıyla başkasına teslim edebilmektedir. Bu durumda eşyayı sınırlı ayni hak ya da kişisel hak için teslim ettiği kişi fer’i zilyet olmaktadır. Fer’i Zilyet olan kişi eşyayı kendisinden iyi niyetli olarak aldığı kişinin mülkiyet karinesine dayanabilmektedir. Ancak burada feri zilyet karineyi eşyayı kendisinden teslim aldığı kişiye karşı ileri sürememektedir. Feri zilyetlerin eşyaları korumak adına sahip olduğu yetkilere baktığımızda; zor kullanma, tecavüzü engellemek adına ölçülü güç kullanma gibi yetkileri bulunmaktadır. 

Haksız Zilyet Nedir?

Yukarıda verilen bilgilerden de anlaşılacağı üzere zilyet genelde bir hakka dayanmaktadır. Ancak haksız zilyet hiçbir hakka dayanamamaktadır. Dolayısıyla haksız zilyetten işgal tazminatı talep edebilmektedir. Buna en klasik örnek hırsızlık yaparak malın zilyetliğini elinde bulunduran kişidir. Kişinin iyi niyetli haksız zilyet olabilmesi için ise zilyetliği hangi hakka dayanarak elde ettiğini bilmiyor ya da bilmesi gerekmiyor olmalıdır. 

Zilyetlik Kazanılması Nasıl Olur?

Zilyetliğin kazanılmasının 4 farklı yolu bulunmaktadır. Zilyetliğin kazanılma yolları; zilyetliğin aslen kazanılması, zilyetliğin devren kazanılması ve zilyetliğin tesisen kazanılmasıdır. Alt başlıklarda bu yolları tek tek açıklayacağız. 

Aslen Kazanma

Bir eşya üzerinde başka bir kişinin rızasını almaksızın kişinin kendi iradesiyle fiili hakimiyet kurması zilyetliğin aslen kazanılmasıdır. Burada kişinin aslen zilyetlik kazanabilmesi için esasında eşyanın sahipsiz olması gerekmektedir. Örnek vermek gerekirse sahipsiz bir sokak hayvanını sahiplenmek, sahipsiz olan bir eşyayı almak örnek olarak verilebilmektedir. 

Devren Kazanma

Zilyetliğin devren kazanılmasında ise aslen kazanmadan farklı olarak zilyetliğin fiili hakimiyeti kendisinde olan kişi bilerek ve isteyerek fiili hakimiyeti başkasına devretmektedir. Burada zilyetliği kazanan kişinin zilyetlik sıfatını kazanması kendisinden önce zilyetliği kendisinde bulunduran kişinin iradesine ve rızasına dayanmaktadır. En sık karşılaştığımız örnek satıştır. Eşya sahibinin ölümü halinde eşya üzerindeki zilyetliğin mirasçı tarafından kazanılması da yine devren kazanmadır. 

Miras Yoluyla Kazanma

Miras bırakanın malvarlığı miras bırakan kişinin ölmesiyle birlikte başkaca bir işleme gerek kalmadan mirasçılara geçmektedir. Burada mirasçılar miras bırakanın ayni haklarını, alacaklarını, diğer malvarlığı haklarını, taşınır ve taşınmaz eşya üzerindeki zilyetliklerini doğrudan doğruya kazanmaktadırlar. Miras yoluyla kazanmada mirasçılar elbirliği ile zilyet olurlar. 

Hükmen Teslim Nedir?

Zilyetliğin hükmen teslim ile kazanılması çoğu kez kafa karıştıran konulardan biridir. Bir eşyanın maliki bu eşya üzerindeki zilyetliği devretmesine rağmen hala eşyayı kendinde bulundurmaktadır. Başka bir deyişle kişi zilyetliği devralmakta fakat henüz fiili olarak elinde bulunduramamaktadır. Örnek vermek gerekirse bir kişi kendine ait dairede oturuyorken bu daireyi bir başkasına satar fakat yine de evde kiracı olarak kendisi oturmaya devam ederse bu durumda zilyetliğin hükmen teslimi söz konusu olmaktadır. 

Zilyetlik Davaları Nelerdir?

Zilyetliği gasp edilen ya da saldırıya uğrayan kişi, gasp halinde zilyetliğin geri verilmesi ve tazminat davası ile saldırı halinde ise saldırının durdurulması, önlenmesi ve tazminat davaları ile zilyetliğini koruyabilmektedir. Burada zilyetliği saldırıya uğrayan kişi saldırının sona erdirilmesi için dava açabilir. Saldırı önlense dahi saldırının tekrarlanma ihtimali var ise kişi saldırının önlenmesi davası da açabilecektir.

Bununla birlikte zilyetliğin gasp edilmesi de söz konusu olabilecektir. Bu durumda zilyet eşyanın geri verilmesini dava yoluyla talep edebilecektir. Burada önemli olan zilyetliğin korunması olduğu için zilyetliğin haklı ya da haksız olması bu davayı etkilememektedir. Ancak zilyetliği kendisinden alan kişi asıl hak sahibi ise ve zilyetliği elinden alınan kişi haksız zilyet ise bu durumda derhal ispat ile eşya davayı açan zilyetliğe iade edilmeden kendisine dava açan kişide kalabilecektir. 

Zilyetliğe Dayalı Tapu İptali ve Tescili Nedir?

Zilyetliğe dayalı tapu iptal ve tescil davasına ilişkin düzenleme Türk Medeni Kanunu 713. Maddesinde yapılmıştır. 

b. Olağanüstü zamanaşımı

Madde 713- Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. Aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan veya yirmi yıl önce (…)34 hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. Tescil davası, Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarına karşı açılır.

İlgili maddeden de anlaşılacağı üzere tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız 20 yıl süreyle malik sıfatıyla bir kişinin zilyetliğinde bulundurması halinde bu taşınmaza ilişkin mülkiyet hakkının kendi adına tapu kütüğüne tescilini talep edebilmektedir. Tapuda kayıtlı bir taşınmaz için bu durumu incelediğimizde bu durumda kazandırıcı zamanaşımı ya da zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak bu durumun istisnası tapu kaydından taşınmazın sahibinin kim olduğunun anlaşılmaması ya da 20 yıl öncesinde hakkında gaiplik kararı verilmiş olan bir kişiye ait olması durumunda taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı ya da zilyetlik yoluyla elde edilebilmektedir. 

İlgili Makale: Tapu İptal ve Tescil Davası

Hazineye Ait Taşınmazlarda Zilyetlik Nedir?

Devlete ait olan malların zilyetliği hazineye ait olmaktadır. Hazineye ait olan mallara herhangi bir kişinin tamamen zilyet olması mümkün değildir. Ancak hazine belirli sürelerle başka kişilere devredilebilir. Bu devir süreleri boyunca kişi zilyet olur ancak tam anlamıyla malik olması mümkün değildir. 

Zilyetlik Hakkı Kaç Yıldır?

Zilyetlik hakkının kanunen 20 yıl olarak belirlenmiş olduğundan yukarıda bahsetmiştik. Burada söz konusu zilyetlik hakkının fiilen devam ediyor olması gerekmektedir. Burada zilyet olan kişiler zilyet üzerinde hakka sahip olmakla birlikte zilyedin korunmasını ve kullanılmasını da sağlayabilmektedirler. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir