İş Kazası Ve Meslek Hastalığından Doğan Maddi Ve Manevi Tazminat Alacakları

Ülkemizin en önemli sorunlarından biri de iş kazaları ve meslek hastalıklarıdır. Ülkemizde iş kazaları ve meslek hastalıkları ile ilgili yayınlanan istatistiklerde iş kazaları ve meslek hastalılarının oluşturduğu maddi ve manevi kayıplar her geçen gün artmaktadır. İş kazalarının ve meslek hastalıklarının işverene ve devlete olan yükün en aza indirilmesi amacıyla iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin düzenlemeler hukuk sistemimizde yer almaktadır. iş kazaları ve meslek hastalıklar kapsamında 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 5510 saylıl Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve 4857 sayılı İş Kanunu şeklinde sayılması mümkündür.

Yukarıda bahsedilen kanuni düzenlemeler işçilerin en temel insan haklarından olan yaşama ve bedensel bütünlüğe sahip olma hakkının iş kazaları ve meslek hastalıkları sebebiyle ellerinden alınmasının önlenebilmesi veya en aza indirgenebilmesi için taraflara yükümlülükler getirmektedir. 

Söz konusu düzenlemeler doğrultusunda İş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almayan veya önlem almakla birlikte yeterli denetimi yapmayan işveren, bu nedenle meydana gelecek bir iş kazası yada meslek hastalıklarında işçiye veya işçinin ölümü halinde hak sahiplerine karşı maddi ve manevi tazminat ödemekle yükümlüdür. Ayrıca iş yerinde gerekli önlemleri almayan veya denetim yapmayan işverenin meydana gelen kaza ile ilgili olarak Türk Ceza Kanunu’na göre cezai sorumluluğu bulunmaktadır. 

İş Kazası 

6631 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu 3. Maddesine göre iş kazası, işyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olay şeklinde tanımlanmıştır. 

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu bir olayın iş kazası sayılabilmesi için sadece bu unsurları bünyesinde barındırmasını yeterli görmemekte, ayrıca beş bent kapsamında, beş ayrı hal ve durum saymaktadır. Ancak bu beş ayrı hal ve durumda yukarıda izah edilen unsurlar bir arada bulunduğu takdirde meydana gelen kaza sosyal güvenlik hukuku bakımından iş kazası sayılmaktadır. Söz konusu kanunun 13 .maddesine göre iş kazası;

a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada uğradığı kazalar, iş kazasıdır. 

Kanun burada bir karine olarak sigortalı iş yeri sınırları içerisinde ise işverenin otoritesi altında olduğunu kabul etmiştir.

b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
Sigortalının her zaman iş yerinde çalışması gibi bir durum düşünülemeyecektir ve dolayısıyla iş yeri dışında iş organizasyonu çerçevesinde meydana gelen zararlar da iş kazası olarak nitelenecektir.

c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, işverence görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle, asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda meydana gelen kazalar, iş kazasıdır.

Yahut hiç fiilen yapmak zorunda olmadığı halde işverenin talimatı sonucu bir kaza meydana gelmişse düzenleme kapsamında bu da iş kazası olarak nitelendirilecektir. Mesela işveren elektrik işlerine bakan bir işçiyi uzmanlık gerektiren bir başka işte “git şu işi iş yeri dışında ifa et” diye talimat verirse ve bu iş sigortalı tarafından görülürken bir kaza meydana gelirse şu halde düzenleme kapsamında iş kazası sayılacaktır.

d) emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,

e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaydır.

5510 sayılı kanunda iş kazası kavramını tanımlamaya yönelik düzenleme ve bu düzenleme sonucu ortaya çıkan unsurların tasnifini yapan sosyal sigorta öğretisi birlikte değerlendirildiğinde “iş kazası” kavramının tarifini şu şekilde yapabiliriz;

 İş kazası, sigortalının işverenin otoritesi altında bulunduğu bir sırada gördüğü iş veya işin niteliği dolayısıyla, aniden ve dıştan meydana gelen bir etkenle, sigortalıyı bedence veya ruhça zarara uğratan olaydır.

İzah edildiği üzere bu tanımdan yola çıkılarak İŞ KAZASININ UNSURLARINI şöyle tasnifleyebiliriz;

1. Kazaya maruz kalan kişi 5510 sayılı kanun gereğince sigortalı olmalıdır. Sigortalı niteliğini taşıyan bir kimse, ancak kazaya uğrarsa, o kaza kanunda düzenlenen hüküm gereğince diğer şartları da taşıyorsa, iş kazası sayılacaktır.

2. Sigortalının maruz kaldığı olayın iş kazası sayılabilmesi için, her şeyden önce sigortalının maruz kaldığı olayın, öncelikli olarak kaza niteliğini taşıması şarttır.

Meydana gelen bir hadisenin kaza olarak nitelendirilebilmesi için ise gereken unsurlar şunlardır; Anilik, dıştan gelen bir etken sonucu zararın meydana gelmesi ve kaza sonucu zarar görenin kasıtlı hareketleri sonucu zararın ortaya çıkmamış olması gerekmektedir.

3. Söz konusu kazanın işçinin, işverenin emir ve talimatı altında olduğu sırada meydana gelmiş olması gerekir. Üçüncü bir kişinin kastı yada kusuru varsa iş kazası olarak nitelendirilmez. Örneğin işe gitmek için yola çıkan bir işçinin karşıdan karşıya geçtiği sırda geçirmiş olduğu trafik kazası iş kazsı olarak nitelendirilmeyecektir.

4. Sigortalının gerçekleşen kaza neticesinde bedenen ya da ruhen bir zarara uğraması lazım. Meydana gelen olay sonrasında işçinin vücut bütünlüğü ihlal edilmiş, cismani zarara uğramış veya ölmüş olması gerekir.

Meslek Hastalığı 

6631 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu 3. Maddesine göre meslek hastalığı Mesleki risklere maruziyet sonucu ortaya çıkan hastalığı ifade etmektedir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 14. Maddesine göre ise; Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleridir.

Yukarıda yer alan tanımlardan anlaşılacağı üzere meydana gelen meslek hastalığının sigortalının vücut bütünlüğünü ihlal etmesi ve hastalık ile görülen iş arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekir. Ayrıca sigortalının çalıştığı işten dolayı meslek hastalığına tutulduğunun; sosyal güvenlik kurumu tarafından yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları tarafından usûlüne uygun olarak düzenlenen sağlık kurulu raporu tarafından tespit edilmesi zorunludur.

Hangi hastalıkların meslek hastalığı sayılacağı ve bu hastalıkların, işten fiilen ayrıldıktan en geç ne kadar zaman sonra meydana çıkması hâlinde sigortalının mesleğinden ileri geldiğinin kabul edileceği Meslek Hastalıkları Listesine (Ek-2) göre tespit ve tayin edilir. Herhangi bir meslek hastalığının klinik ve laboratuar bulgularıyla kesinleştiği ve meslek hastalığına yol açan etkenin, işyeri incelenmesiyle kanıtlandığı hâllerde, meslek hastalıkları listesindeki yükümlülük süresi aşılmış olsa bile, söz konusu hastalık, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun kararı ile meslek hastalığı sayılabilir.

İş Sağlığı Ve Güvenliğinin Sağlanması

Türk Borçlar kanunu 417/2 maddesine göre İşveren, işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak; işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdür.

6631 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu 4. Maddesine göre; İşveren, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olup bu çerçevede;

 a) Mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü tedbirin alınması, organizasyonun yapılması, gerekli araç ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapar. 

b) İşyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını izler, denetler ve uygunsuzlukların giderilmesini sağlar. 

c) Risk değerlendirmesi yapar veya yaptırır. 

ç) Çalışana görev verirken, çalışanın sağlık ve güvenlik yönünden işe uygunluğunu göz önüne alır. 

d) Yeterli bilgi ve talimat verilenler dışındaki çalışanların hayati ve özel tehlike bulunan yerlere girmemesi için gerekli tedbirleri alır.

6631 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu işverene bir iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmemesi için gerekli sistemi kurma ve gelmesi muhtemel kaza ve hastalıklara yönelik olarak önleme sorumluluğu getirmektedir. Böylece işveren meydana gelmesi muhtemel iş kazası ve meslek hastalıklarına ilişkin olarak risk değerlendirmesi yapmalı ve gerekli koruma önlemlerini almalıdır.

İş Kazası Ve Meslek Hastalığından Doğan Maddi Tazminat Alacağı

İşverenin, iş kazası veya meslek hastalığı oluşması sonucunda meydana gelen tazminat sorumluluğu işçiyi gözetme borcundan doğan bir sorumluluktur. Bu sorumluluk neticesinde işveren, kazaya uğrayan ya da hastalanan işçisine maddi tazminat ödeme borcu altına girmektedir. İş kazası yada meslek hastalığı sonrası vücut bütünlüğü ihlal edilen işçi yada sigortalı, işverenden maddi tazminat isteyebilmesi için işçinin maddi zarara uğraması gerekmektedir. İşçi, uğradığı maddi zararı ispat etmekle yükümlüdür. İşveren, oluşan iş kazası yahut meslek hastalığında kusursuzluğunu kanıtlamadıkça işçinin uğradığı zararları tazmin etmek zorundadır.

Maddi tazminat talebinde kaza veya hastalık nedeniyle meydana gelen malvarlığındaki her türlü gelir kaybı esas alınır. İş kazası veya meslek hastalığı sonucunda vücut bütünlüğü ihlal edilen işçi yada sigortalı, tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıpları isteyebilir. Sigortalı işçinin tedavi masraflarının karşılanmasından işveren değil, SGK sorumludur. SGK kusura göre işverene tekrardan rücu edebilir. 

İş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen sigortalanın desteğinden yoksun kalan kişilerde maddi tazminat olarak destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilirler. Ayrıca hak sahipleri maddi tazminat olarak; Cenaze giderleri, ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalması yahut kaybından doğan zararları da isteyebilirler. Ölen sigortalanın destek süresi, ölüm olayı olmasaydı sigortalının yaşayacağı yaşam süresi göz önüne alınarak hesaplanmaktadır. 

 İş kazaları ve meslek hastalarından doğan tazminat davalarında ekonomik durum araştırması yapılmalıdır. Sigortalının ücreti konusunda anlaşmazlık varsa aynı nitelikte iş yapan kişilere ödenen emsal ücret maddi tazminat hesabında göz önünde bulundurulmalıdır. İş kazası yada meslek hastalığının meydana gelmesinde tarafların kusur oranı alanında uzman bilirkişi marifetiyle belirlenmelidir. İş kazasının yada meslek hastalığının oluşmasında sigortalının kusuru bulunması halinde tazminat alacağınadan müterafik kusur indirimi yapılır. Kazada kusur oranı belirlendikten sonra sigortalının maluliyet oranını yada diğer adıyla çalışma gücü kaybı tespitinin yapılması gerekir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirilerek tazminat miktarı belirlenmelidir.

Borçlar Kanunu 55/2 maddesi gereği kamu personelleri ve bunların yakınları da, personelin idare bünyesinde çalışmaktayken iş kazası veya meslek hastalığına maruz kalması durumunda maddi tazminat veya destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceklerdir.

İş Kazası Ve Meslek Hastalığından Doğan Manevi Tazminat Alacağı

İş kazası ve meslek hastalığına uğrayan sigortalı veya bundan zarar gören yakınları kazaya neden olan işveren yada üçüncü kişilerden hakkeniyet ölçüsünde manevi tazminat isteyebilirler. Manevi zararın miktarının hesaplanması maddi zarar tazmininde olduğu gibi bir hesaplama yöntemi bulunmamaktadır. Bu yüzden manevi tazminat miktarının belirlenmesi bazı zorlukları bünyesinde barındırmaktadır.

Manevi tazminat iş kazası veya meslek hastalığı yüzünden zarara uğrayan sigortalının şahsına bağlı bir haktır. Fakat iş kazası yada meslek hastalığı sonucunda sigortalının ölmesi durumunda eşi, çocukları, anne-babası, kardeşleri de manevi tazminat talebinde bulunabilirler.

Hakim, iş kazası ve meslek hastalığı yüzünden manevi tazminat miktarını belirlerken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, yaşları, olayın ağırlığı, davacının sürekli iş göremezlik oranı ile tarafların kusur oranlarını göz önünde bulundurarak hakkaniyete uygun bir miktara ve ödeme şekline karar verecektir.

Yargıtay tarafından verilen kararlarda kabul edildiği üzere manevi tazminat niteliği gereği bölünebilmesi ve maddi tazminat da olduğu gibi ıslah yoluyla sonradan artırılması mümkün değildir.

İş Kazaları Ve Meslek Hastalıklarından Doğan Tazminat Davalarında Zamanaşımı

Sigortalı yada işçi, iş kazası veya meslek hastalığından doğan tazminat alacak hakkını belirli bir süre içerisinde talep etmesi gerekmektedir. Talep edilmediği takdirde zamanaşımına uğrayarak bu hakkını kaybedecektir. İş kazası veya meslek hastalığından doğan maddi ve manevi tazminat alacakları maluliyetin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık zamanaşımına tabiidir.

İş Kazaları Ve Meslek Hastalıklarından Doğan Tazminat Davalarında Faiz

İş kazası ve meslek hastalıklarından doğan tazminat alacakları olayın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiz uygulanarak hesaplanır. Ancak tedavi giderleri ve ulaşım giderleri gibi maddi tazminat alacakları için işverenin temerrüde düştüğü tarihten itibaren yasal faiz işlemeye başlayacaktır.

İş Kazaları Ve Meslek Hastalıklarından Doğan Tazminat Davalarında Görevli Ve Yetkili Mahkeme

İş kazası ve meslek hastalıklarından doğan tazminat davalarında görevli mahkeme İş Mahkemeleridir. Bu konuda yaşanan uyuşmazlıkların bulunması halinde dava şartı olan arabuluculuk faaliyeti sonrası iş mahkemelerinde dava açmak gerekmektedir. Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır.

İşçinin, iş kazası ve meslek hastalıklarından doğan tazminat davalarında yetkili mahkeme ise davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi ile işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesidir.

“İş Kazası Ve Meslek Hastalığından Doğan Maddi Ve Manevi Tazminat Alacakları” üzerine 4 yorum

  1. meslek hastalığında dolayı 100.000 tl manevi 2012 yılından hak ediş , 788,762 tl maddi tazminat 2104 hak ediş, kararı verdi iş mahkemesi gerekçeli kararın yazılması bekleniyor. maddi ve manevi tazminat gecikme faiz oranı nedir nasıl hesaplanır bilgi vermenizi rica ederim

    Yanıtla
  2. selamlar bana meslek hastalıkları tedavi edilemez silikozis tanısı konuldu.calistigim şirkete sağlam girmiştim.6 ayda rahatsızlandım.maddi ve manevi tazminat davası açmak istiyorum.39 yaşındayım.o tarihte 38 idim.sizce bu tutar ne kadar olmalı.nasil bir yol izlemem gerekiyor teşekkürler

    Yanıtla

Yorum yapın

Call Now Button