Babalık Davası, Babalık Davası Nasıl Açılır, Zamanaşımı Nedir, Dilekçe Örneği 2024

Babalık Davası, Babalık Davası Nasıl Açılır, Zamanaşımı Nedir, Dilekçe Örneği 2023, Hak Düşürücü Süre, Soybağının Reddi, Yetkili Mahkeme gibi sorulara cevap verdiğimiz yazımızla birlikteyiz.

Her çocuğun bir biyolojik babası vardır. Ancak çocuğun soybağı hukukuna ilişkin yasal güvencelerden yararlanması ve kendisine tanınmış olan bu haklardan istifade edebilmesi için hukuken de geçerli bir soy bağı ilişkisi kurulmuş olmalıdır. Bu sebeple gerek soyadı, vatandaşlık, miras hakkı, nafaka hakkı ve gerekse bir babanın bakım ve gözetiminden yararlanma hakkı gibi son derece önemli haklardan yararlanmak, baba ile çocuk arasında hukuken geçerli bir soybağı ilişkisinin kurulmasına bağlıdır. 

Kural olarak evlilik birliği içerisinde doğan çocuklar bakımından böyle bir sorun ile karşılaşılmaz. Ancak evlilik dışı, yahut da hukuken tanınmayan evlilik biçimlerinden (dini nikah gibi) doğmuş olan çocuklar bakımından babanın tespiti ve onunla çocuk arasında bir soybağının kurulması şarttır. Aksi takdirde çocuk, babanın yerine getirmesi gerekli olan yükümlülükler bakımından bir talep imkanına sahip olamayacaktır. 

Baba ile ananın sonradan evlenmesi (TMK; m. 292)  ya da babanın çocuğunu “tanıma”sı (TMK; m. 295) babanın iradi bir davranışı ile çocuğu sahiplenerek hukuken koruma altına almasına imkan veren hukuki müesseselerdendir. Yine istisnai nitelikte bir çözüm olarak imam nikahı ile gerçekleşen birlikteliklerden doğan çocuklar ile babaları arasındaki soybağı ilişkisi “af kanunları” ile (sonuncusu 1991 tarihli 3716 sayılı kanun) kurulabilmektedir. Ancak biyolojik baba olduğunu reddeden, çocuğun anası ile evlenmediği gibi, yasal olarak da çocuğu tanımayan kişiler için zorlayıcı bir hukuki müessesenin de varlığı bir zorunluluktur. İşte bu gibi durumlarda açılan “babalık davası”, baba ile çocuk arasındaki soybağını, mahkeme kararı ile tesis etmeye imkan veren hukuki bir müessese olarak karşımıza çıkmaktadır.

Biz de bu çalışmamızda uygulamada sıklıkla sorun ve tereddütlere sebep olan babalık davası hakkında bir kısım açıklamalar yapmaya çalışacağız.

Babalik Davasi 2 Tahancı Hukuk Bürosu - Ankara Avukat
Babalık Davası, Babalık Davası Nasıl Açılır, Zamanaşımı Nedir, Dilekçe Örneği 2024 6

Babalık Davası Nedir?

Yukarıda kısaca özetlemeye çalıştığımız üzere evlilik birliği dışında doğan bir çocuk ile biyolojik baba arasındaki soybağı; anne ve babanın sonradan evlenmesi ya da babanın çocuğu tanıması yollarıyla gerçekleşebilir. Ancak bu yollar babanın iradesine bağlı yollardır. Oysa bir çocuğun hukuken tanınan bir soybağına bağlanmasına yönelik en temel hakkını sırf babanın keyfi iradesine terk etmek hukuken kabul edilebilir değildir. Babalık davası anaya ve çocuğa tanınan bir hak olup, bu kişiler bu davayı açmak suretiyle evlilik dışı doğan bir çocuk ile baba arasında soybağı ilişkisi kurabilirler. 

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 301’ inci maddesi hükmü şu şekildedir:

“Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler. 

Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır. 

Babalık davası, Cumhuriyet savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir.” (TMK; m. 301)

Babalık davası neticesinde çocuğun babadan olduğu ispatlanırsa mahkeme çocuğun babadan olduğuna hükmedecektir. Bu dava; kurucu yenilik doğurucu bir davadır. Geriye etkili sonuç doğurur. Kararın kesinleşmesi ile birlikte çocuk, ana rahmine düştüğü andan itibaren soybağına bağlanan tüm hakları kazanır. Yine bu dava ile birlikte ana, çocuğu için iştirak nafakası talep edebileceği gibi, doğum ve gebelik sürecinde katlanmak zorunda kaldığı masraflar, doğumdan 6 hafta önce ve 6 hafta sonrası için çalışamamaktan kaynaklanan gelir kaybına ilişkin maddi tazminat, ayrıca genel hükümler çerçevesinde manevi tazminat talep etmek hakkına sahiptir. 

Babalık davasının açılması için üç şart bulunmaktadır:

  1. Çocuğun anası belli olmalıdır. Anası bilinmeyen bir çocuk için babalık davası açılamaz. 
  2. Çocuğun anası belli olmalıdır. Anası bilinmeyen bir çocuk için babalık davası açılamaz. 
  3. Çocuğun anası belli olmalıdır. Anası bilinmeyen bir çocuk için babalık davası açılamaz. 

Cumhuriyet Savcısı ve Hazine’nin babalık davası açma hak ve yetkisi yoktur. Sadece davanın sonunda -eğer HMK uyarınca davaya katılmış iseler- kanun yollarına başvurma hakları bulunmaktadır.   

Babalik Davasi Tahancı Hukuk Bürosu - Ankara Avukat
Babalık Davası, Babalık Davası Nasıl Açılır, Zamanaşımı Nedir, Dilekçe Örneği 2024 7

Babalık Davası Nasıl Açılır?

Babalık davası ana ve/veya çocuk tarafından açılabilir. Bu kişilerin dava hakları birbirinden bağımsızdır. Birinin açtığı dava hakkında verilen kesin hüküm diğerini etkilemez, birinin feragati diğerini bağlamaz. Bu kişiler ayrı ayrı dava açabilecekleri gibi, birlikte de dava açabilirler.

Çocuk eğer ergin ise bu davayı bizzat açabilecek, ergin değilse onun namına kayyım tarafından açılabilecektir. 

Bir erkeğin herhangi bir çocuğun babası olduğu iddiasıyla babalık davası açma hakkı yoktur. Eğer böyle bir düşüncesi varsa, “tanıma (TMK; m. 295)” yoluna gidebilir.

Bu dava, baba olduğu iddia edilen erkeğe, o ölmüşse mirasçılarına karşı açılacaktır.

Bu dava, Aile Mahkemelerinde, Aile Mahkemesi’nin olmadığı yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemesinde açılacaktır. Yetkili mahkeme, taraflardan birinin dava veya doğum sırasındaki yerleşim yeri mahkemesidir (TMK; m. 283). 

Bu davanın açılması bakımından hak düşürücü süreler belirlenmiştir. Bu konuya bir alt başlık altında değineceğiz.

Babalık Davası Hak Düşürücü Süre

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun konuya ilişkin düzenlemesi şu şekildedir:

“Babalık davası, çocuğun doğumundan önce veya sonra açılabilir. Ananın dava hakkı, doğumdan başlayarak bir yıl geçmekle düşer. 

(İptal ikinci fıkra: Anayasa Mahkemesi’nin 27/10/2011 tarihli ve E.: 2010/71, K.: 2011/143 sayılı Kararı ile.)

Çocuk ile başka bir erkek arasında soybağı ilişkisi varsa, bir yıllık süre bu ilişkinin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar. 

Bir yıllık süre geçtikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabilir.” (TMK; m. 303)

Kanun koyucu bu davanın açılması bakımından bir kısım hak düşürücü süreler belirlemiştir. Bu süre ana için doğumdan itibaren 1 (bir) yıldır. Bu sürenin geçip geçmediği yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi hakim tarafından da re’sen gözetilir.

 Yasanın ilk halinde hem anne hem de çocuk için hak düşürücü süreler belirlenmişken, çocuğun dava açma hakkına ilişkin süreyi belirleyen hüküm fıkrası Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir.

İlgili fıkra iptal edilmeden önce şu şekildeydi:

Çocuğa doğumdan sonra kayyım atanmışsa, çocuk hakkında bir yıllık süre, atamanın kayyıma tebliği tarihinde; hiç kayyım atanmamışsa çocuğun ergin olduğu tarihte işlemeye başlar.” (İptal edilen fıkra- 303/II)

Bu fıkra aşağıda alıntıladığımız gerekçe ile iptal edilmiştir:

“İtiraz konusu kuralda, çocuk hakkındaki bir yıllık babalık davası açma süresinin çocuğa doğumdan sonra hiç kayyım atanmamışsa, çocuğun ergin olduğu tarihte işlemeye başlayacağı öngörülmektedir. Kuralda öngörülen dava açma süresi, yargılama usulüne ilişkin olup, soybağı davalarında dava açma süresini belirleyip belirlememe yetkisi, Anayasa’da belirlenen kurallara bağlı kalmak ve adalet, hakkaniyet ve kamu yararı ölçütlerini gözetmek koşuluyla yasa koyucunun takdirindedir.

Yasa koyucu, soybağı davalarında dava açma süresine ilişkin hükümleri düzenlerken hukuk devleti ilkesinin bir gereği olan ölçülülük ilkesiyle bağlıdır. Bu ilke ise ‘elverişlilik’, ‘gereklilik’ ve ‘orantılılık’ olmak üzere üç alt ilkeden oluşmaktadır. ‘Elverişlilik’, getirilen kuralın, ulaşılmak istenen amaç için elverişli olmasını, ‘gereklilik’, getirilen kuralın, ulaşılmak istenen amaç bakımından gerekli olmasını ve ‘orantılılık’ ise getirilen kural ve ulaşılmak istenen amaç arasında olması gereken ölçüyü ifade etmektedir.

Ölçülülük ilkesi nedeniyle Devlet, sınırlamadan beklenen kamu yararı ile bireyin hak ve özgürlükleri arasında adil bir dengeyi sağlamakla yükümlüdür. Anayasa’da düzenlenen kişinin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı ile Devlet’in herkesin maddi ve manevi varlığını geliştirmesi için gerekli şartları hazırlama görevi göz önüne alındığında; kişi evlilik dışı dünyaya gelse bile, ana babasını bilmek, babasının nüfusuna yazılmak, bunun getireceği haklardan yararlanmak, ana ve babasından kendisine karşı olan görevlerini yerine getirmelerini istemek gibi kişiliğine bağlı temel haklara sahiptir.

İtiraz konusu kural ile çocuğun babalık davasını açma hakkının hiç kayyım atanmamışsa ergin olduğu tarihten itibaren bir yıllık süre ile sınırlandırılmasının gerekçesinin, davalı babanın sürekli olarak dava tehdidi altında kalmamasını sağlamaya yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Davalı babanın veya ailesinin uzun süre dava tehdidi altında bulunmaması, diğer yandan da çocuğun ana babasını bilme, babasının nüfusuna yazılma ve hak arama özgürlüklerinin zarar görmemesi amacıyla, her iki taraf açısından yasa koyucunun süre koyma konusundaki takdir yetkisini makul bir süre olarak belirlemesi gerekmektedir. Hak düşürücü niteliğinden dolayı itiraz konusu kuralda öngörülen sürenin geçmesinden sonra çocuğun babası ile arasındaki soybağını kurma olanağını yitirmesi hususu göz önüne alındığında, çocuk hakkında hiç kayyım atanmamışsa ergin olduğu tarihten itibaren işleyecek olan bir yıllık dava açma süresi yeterli ve makul olmadığı gibi, ölçülü de değildir.

Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu kural Anayasa’nın 2., 17. ve 36. maddelerine aykırıdır. İptali gerekir.

6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 43. maddesinin dördüncü fıkrasında, yasanın belirli kurallarının iptali, diğer kurallarının veya tümünün uygulanmaması sonucunu doğuruyorsa, bunların da Anayasa Mahkemesi’nce iptaline karar verilebileceği öngörülmektedir.

4721 sayılı Kanun’un 303. maddesinin ikinci fıkrasının ‘…hiç kayyım atanmamışsa çocuğun ergin olduğu tarihte işlemeye başlar.’ bölümünün iptali nedeniyle uygulanma olanağı kalmayan aynı cümlede yer alan ‘Çocuğa doğumdan sonra kayyım atanmışsa, çocuk hakkında bir yıllık süre, atamanın kayyıma tebliği tarihinde; …’ bölümünün de 6216 sayılı Yasa’nın 43. maddesinin dördüncü fıkrası gereğince iptali gerekir.” (Anayasa Mahkemesi; 27.10.2011 tarih ve E. 2010/71, K. 2011/143 sayılı kararı)  

Babalık Davası Zamanaşımı

Babalık davasının açılmasına ilişkin olarak yasada öngörülen süreler “hak düşürücü süre” niteliğindedir, “zamanaşımı süresi” niteliğinde değildir. Bu konuda gerekli açıklamalara bir üst başlıkta yer verildiğinden burada tekrar edilmeyecektir.

Babalik Davasi 3 Tahancı Hukuk Bürosu - Ankara Avukat
Babalık Davası, Babalık Davası Nasıl Açılır, Zamanaşımı Nedir, Dilekçe Örneği 2024 8

Soybağının Reddi ve Babalık Davası

Soybağının reddi davası 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun şu şekilde düzenlenmiştir:

“Koca, soybağının reddi davasını açarak babalık karinesini çürütebilir. Bu dava ana ve çocuğa karşı açılır. Çocuk da dava hakkına sahiptir. Bu dava ana ve kocaya karşı açılır.” (TMK; m. 286)

Yukarıda babalık davasının şartlarına temas ederken, babalık davasının açılabilmesi için çocuk ile bir başka erkek arasında soybağı ilişkisinin bulunmaması gerektiğini ifade etmiştik. Eğer böylesi bir bağ bulunuyorsa babalık davası açılmadan önce soybağının reddi davası açılmalıdır. Bu anlamda iki dava arasında bir ilişkinin mevcut olduğu ifade edilebilir. Nitekim babalık davasına ilişkin hak düşürücü sürenin başlama tarihi de bu bağlamda soybağı ilişkisinin kesilmesine bağlanmıştır. Malumdur ki soybağı ilişkisi tanmanın iptali (TMK; m.297) ve soybağının reddi davası ile mümkündür.

“Çocuk ile başka bir erkek arasında soybağı ilişkisi varsa, bir yıllık süre bu ilişkinin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar.” (m. 303/III) 

Babalık Davası Ne Kadar Sürede Sonuçlanır?

Babalık davasının ne kadar süre içerisinde sonuçlanabileceğine ilişkin kesin bir bilgi vermek mümkün değildir. Bu durum dosya durumuna, mahkemenin iş yüküne ve daha bir çok parametreye göre değişebilecek bir hususutur.

Ancak Adalet Bakanlığı’nın yargıda hedef süre uygulaması ile davaların makul süre içerisinde bitirilmesi yönünde çabalar ortaya konulmuş bulunmaktadır. Bu kapsamda babalık davasının 11 ay (330 gün) içerisinde bitirilmesi bir hedef olarak ortaya konulmuştur. İstinaf ve temyiz süreci bu süreye dahil değildir.

Babalık Davası Yargıtay Kararları

Babalık davasına ilişkin olarak pek çok Yargıtay kararı mevcuttur. Bunların tamamına burada yer vermek olanağı yoktur. Ancak önemli gördüğümüz bir kısmına bu başlık altında yer vereceğiz.

“…Davacı hasımsız olarak açtığı davada, anne N. ile olan evlilik dışı beraberliğinden 23.09.2004 doğumlu E.’nin doğduğunu ancak annenin evli olması nedeniyle E.’nin koca üzerine yazıldığını belirterek E.’nin davacı tarafından tanındığının hüküm altına alınarak babası olduğunun tespitine, E.’nin koca R. yanındaki kaydının iptali ile davacının nüfus kütüğüne tesciline karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın babalığın tespiti davası olduğu gerekçesi ile davacıya davalıların ad, soyad ve adreslerinin bildirilmesi için kesin mehil verilmiş, davacının bildirmemesi üzerine de davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Olayları açıklamak taraflara hukuki niteleme hakime aittir. Evlilik içi doğum nedeniyle E. ile dava dışı R. arasında soybağı ilişkisi kurulmuştur. Davacı biyolojik baba olduğunu ileri sürerek hasımsız dava açmıştır. Davacının, kayden baba R. üzerindeki kaydın iptali isteği Türk Medeni Kanununun 291. maddesi uyarınca soybağının reddi davasına, E.’ nin kendi çocuğu olduğuna ilişkin beyanı ise aynı yasanın 295. maddesi uyarınca tanımaya ilişkindir. Mahkemece davanın babalığın tespiti davası olarak nitelendirilmesi ve taraf teşkili hakkında davacı tarafa kesin mehil verilmesi sonuç doğurmaz. Soybağının reddine ilişkin davalar ana ve çocuk hakkında açılıp hasımlı olduğu halde, tanıma tek taraflı bir hukuksal işlem ve hasımsız olup çocuk ya da ananın rızasına bağlı değildir. Öte yandan aynı yasanın 295/son maddesi uyarınca başka bir erkekle soybağı bulunan çocuk bu bağ geçersiz kılınmadıkça tanınamaz. Açıklanan hususlar gözetilerek soybağının reddi ve tanıma davalarının ayrılması, soybağının reddi davası yönünden taraf teşkilinin sağlanması, Türk Medeni Kanununun 291. maddesi koşullarının değerlendirilerek bir karar verilmesi, tanıma davasında ise E. ile R. arasındaki soybağının reddi davasının kesinleşmesinin beklenmesi, bu bağ geçersiz kılındığı takdirde aynı yasanın 295. ve devamı maddeleri uyarınca deliller değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir…” (Yargıtay 18. Hukuk Dairesi; 19.12.2013 tarih, E. 2013/13809, K. 2013/18337 sayılı kararı)

“…Ancak velayet hakkı mahkemece anaya verilmiş olsa dahi ananın her zaman çocuk yararına hareket edebileceği söylenemez. Bu nedenle kanun koyucu, çocuğun yararını gözeterek babalık davasında kayyımın bulunmasını ilke olarak kabul etmiş, böylece şu veya bu düşünceyle ana-babanın çocuk aleyhine birleşmelerini, ona zarar verecek her türlü hareketi önlemek istemiştir…” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 13. 04. 1988 tarih, E. 1988/2- 871, K. 1988/300 sayılı kararı)

“Olayda davacı, çocuk ve baba olduğu iddia olunan davalının kan gruplarının belirlenerek Adli Tıp Kurumunca bir inceleme yapılmışsa da bu yeterli değildir. O itibarla davada sağlıklı ve hukuksal bir çözüme ulaşılabilmesi için öncelikle davacı, çocuk ve davalının Alyuvar (Eritrosit) antijenleri (ABO,Rh (CDE, C de) UNSS, Dff (Fya, Fyb)Kidd ( jka, jkb) Keli (Kk), Lokosit antijenleri (HA-A) (HLA-B) (HLA-C) (HLA-DR) (HLA-DQ) ALYUVAR (ELİTROSİT) ENZİMLERİ (adenozin dezaminaz, Esteraz D.Fosforluoğlu Komutaz, gliyok salaz(I) Adanilat Kiraz, Glukoz 6 fsfat dehidrogenaz, Alanin Tarnsaminaz Eritrosit Asit Fosfataz (LAP) SERİM PROTEİNLERİ (Heptoglobin, Hemaglobin ve Tarnsiferin) testleri mutlaka yapılmalı baba olduğu iddia edilen kişinin %99,73 oranından daha az ihtimalle baba olabileceği belirlenmişse karbonik Anhidraz (CAII) Peptidoz A, Gm, levis araştırması ve karşılaştırılması ile sonuca gidilmelidir. Yine de aynı oranda sonuç elde edilemiyorsa bu kez DNA tiplemesi araştırması yapılması imkanı araştırılmalı, davalının baba olamayacağı ihtimali tamamen kaldırılıp deliller hep beraber değerlendirilerek takdir edilmelidir.” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 8. 3. 1995 tarih 1994/2-671 E, 1995/162 K sayılı kararı)

Babalık Davası Dilekçe Örneği

Bu başlık altında babalık davası açılmasına ilişkin bir dilekçe örneği sunulmuştur:

……..AİLE MAHKEMESİNE

DAVACI                      :

VEKİLİ                        :

ADRES    : 

DAVALI                      

KONU                            : Babalığın hükmen tayini, maddi-manevi tazminat ve iştirak nafakası talebinden ibarettir. 

HUKUKİ SEBEPLER             : TMK, HMK ve sair ilgili mevzuat

DELİLLER                                 : Nüfus kaydı, doğum kaydı, DNA testi ve diğer deliller.

AÇIKLAMALAR         :

  1. Müvekkil…… ile davalı ….. uzun müddet bir arada yaşamışlar ve bu süre zarfında yaşamış oldukları birliktelik neticesinde müvekkil hamile kalmış ve ….. tarihinde …… dünyaya gelmiştir. 
  2. Davalı, müvekkilin doğuracağı çocuğun sorumluluğunu üstlenemeyeceğini belirterek onu terk etmiş, müvekkil çocuğun doğum ve bakım masraflarına (Ek 1) tek başına katlanmak zorunda kalmış, yine gebelik ve doğum sebebiyle …..müddet çalışamamıştır. 
  3. Müvekkil ile yaşamış olduğu birlikteliğin sorumluluklarına katlanmak yerine onu terk etmeyi tercih eden davalı, müvekkili derin bir üzüntü ve kedere sevk ettiği gibi ayrıca gebelik ve doğum sırasında da onu yalnız bırakarak, doğmuş çocuğuna sahip çıkmayarak bu elem ve ızdırabın artmasına sebebiyet vermiştir.
  4. Ayrıca davalı bu süre zarfında çocuğun bakım ve gözetimi için gereken giderlere de katlanmamıştır.

NETİCE ve TALEP               

Yukarıda açıkladığımız nedenlerle, 

  1. Davalı …..’nin küçük ……’in babası olduğunun tespitini,  
  1. Müvekkilin tek başına üstlenmiş olduğu doğum ve gebelik giderleri ve ayrıca gebelik sebebiyle çalışamamaktan kaynaklanan doğumdan altı hafta önceki ve sonraki geçim giderlerine karşılık olarak, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, …… TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tazminini,
  1. Müvekkilin maruz kaldığı manevi zararlar sebebiyle …… TL manevi tazminata hükmolunmasını,
  1. Müşterek çocuğun giderleri için aylık ……. TL iştirak nafakasına hükmedilmesini,  
  1. Yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini,

Talep eder,

Gereğini takdirlerinize bilvekale arz ederiz…../…./……

EKLER:

DAVACI VEKİLİ

Babalık Davası İçin Çocuğa Kayyım Atanması Dilekçe Örneği

Aşağıda kayyım atanması için Sulh Hukuk Mahkemesine hitaben yazılmış bir talep dilekçesi örneğine yer veriyoruz.

….. SULH HUKUK MAHKEMESİNE

TALEPTE BULUNAN (DAVACI)      :

ADRES                                                    :

DAVALI                                          : Hasımsız

KONU                                                      : Oğlum … …’ı temsil emek amacıyla kayyım atanması talebidir.

AÇIKLAMALAR:

1-) Oğlum ………, ../../…. tarihinde dünyaya gelmiştir. Biyolojik babası olan …….. ile soybağının kurulması için yasal süresi içerisinde babalık davası açılması gerekmektedir. 

2-) Henüz ergin olmayan oğlumun babalık davası açabilmesi için kendisine bir kayyım atanması gerektiğinden, mahkemenizden bu hususta bir talepte bulunmak zorunluluğu hasıl olmuştur.

HUKUKİ NEDENLER                      : TMK, HMK ve sair mevzuat hükümleri.

HUKUKİ DELİLLER                        : ……

NETİCE ve TALEP   :

Yukarıda açıkladığım sebeplerle;

Oğlum …… adına açılacak babalık davası nedeniyle kendisine kayyım atanmasını mahkemenizden saygıyla talep ederim.  …/…/….

EK:

1-

2-               Talepte Bulunan

                                                                                                                                İsim-imza

ilginizi Çekebilir: ADLİ SİCİL KAYDI BULUNAN KİŞİLERİN EHLİYET İŞLEMLERİ

“Babalık Davası, Babalık Davası Nasıl Açılır, Zamanaşımı Nedir, Dilekçe Örneği 2024” üzerine 9 yorum

  1. Mrblr ben Mustafa evliyim ve evli bir bayan ile bir cocugunuz oldu şuanda 18 aylık eşi durumdan haberdar oldu ve özel hastanede kandan DNA testi yapıldı ve biyolojik babası olmadigi netleşti fakat eşini af etti ve çocuğumuda kaydında tutuyor birazda inat için böyle bir yol izledi belirtmeliyim
    Annede eşi af ettiği için benimle bagini kesti
    Anne benimle bağını kestiginden ve kızım reşit olmadığından ben nasıl bir yol izleyerek babalık davası acabilirim annenin gebelik ve doğumdan sonra bana çocuğun babasınin ben olduğumu beyan ettiği sms, e-postalar ve whapsap yazışmaları mevcut aileside benden olduğunu biliyor şimdiden vereceğiniz değerli bilgiler ve emeginiz için çok teşekkür ederim cikmazdayim ben

    Yanıtla
  2. Merhaba,
    Babamın evlilik dışı çocuğu olduğunu öldükten sonra öğrendik. şimdi kardeşimiz bize soybağı davası açtı ve adresimize gönderdi, karşılığında nasıl bir dilekçe yazmalıyım. (Biz kardeşimizi kabul ediyoruz ve soyadını almasını istiyoruz) Konu ile alakalı yardımınızı rica ederim.

    Yanıtla
  3. Merhaba evlilik dışı bi gebelikte çocuğun babasi dna testini yaptirmiyosa çocuğu kabul etmiyosa maddi manevi destek olmuyosa babalik davasinda hakim kararıyla zorla da olsa dna testi yapılıp eger cocuk o kisidense tazminat nafaka alma sansimiz varmi eger o kisiden deilse bize bi dava acabilirmi

    Yanıtla
  4. Benim üzerine kayıtlı olduğum öz babam deil mis ben bunu 30 yıl sonra öğreniyorum ve gerçek babami buldum ama beni üstüne almiyo soybagini duzeltmiyo vicdanı yok peki ben nasıl bir yol çizebilirim dava açmak istiyorum.elimde tc falan herşey mevcuttur.

    Yanıtla

Yorum yapın

Call Now Button