Suç Uydurma Suçu ve Cezası TCK 271
Suç uydurma suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 271. maddesi kapsamında düzenlenmiştir. Bu suç, adliyeye karşı işlenen suçlar arasında yer almakta olup, bireylerin gerçekte işlenmemiş bir suçu varmış gibi yetkili makamlara ihbar etmesi veya olmayan bir suçun delil ya da emarelerini uydurması halinde oluşmaktadır.
Suç Uydurma Suçu Nedir?
SUÇ UYDURMA SUÇU (TCK m. 271) Suç uydurma suçu TCK sistematiğinde Adliyeye Karşı İşlenen Suçlar arasında düzenlenmiştir. İlgili kanun maddesi uyarınca;
TCK m. 271: “İşlenmediğini bildiği bir suçu, yetkili makamlara işlenmiş gibi ihbar eden ya da işlenmeyen bir suçun delil veya emarelerini soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde uyduran kimseye üç yıla kadar hapis cezası verilir.”
Asılsız İhbar Cezası
Asılsız ihbar, Türk Ceza Kanunu’nda “suç uydurma” kapsamında düzenlenmiştir. Kanunun 271. maddesine göre, işlenmediğini bildiği halde bir suçu yetkili makamlara ihbar eden ya da işlenmeyen bir suçun delil veya emarelerini oluşturan kişiye üç yıla kadar hapis cezası verilmektedir.
Burada önemli olan nokta, ihbarın bilerek ve isteyerek gerçeğe aykırı şekilde yapılmasıdır. Fail gerçekten suç işlendiğini sanarak ihbarda bulunmuşsa, bu durumda suç uydurma suçu oluşmaz. Ancak, bilerek asılsız ihbarda bulunulması halinde fail cezalandırılır.
Suç Uydurma Suçunda Hukuksal Yarar
Suç uydurma suçu, Türk Ceza Kanunu’nda “Adliyeye Karşı Suçlar” bölümünde düzenlenmiştir. Bu durum, söz konusu suçun korunmak istenen hukuksal yararını da açıkça ortaya koymaktadır.
Bu suç ile adalet sistemi, yargı organlarının güvenilirliği ve etkinliği korunmaktadır. İşlenmediğini bildiği halde bir suçu ihbar eden veya olmayan bir olayın delilini/emarelerini uyduran kişi, mahkemeleri ve adli mercileri gereksiz yere meşgul eder. Bunun sonucunda hem yargının iş yükü artar hem de gerçek suçların soruşturulması gecikebilir.
Dolayısıyla, suç uydurma fiilinde doğrudan zarar gören bireyler değil, adalet hizmetinin sağlıklı işleyişi ve kamu düzeni zarar görmektedir.
Suçun Maddi Unsurları
Bu başlık altında; suçun konusu, fail, mağdur, eylem, ve suça etki eden haller incelenecektir.
- Suçun Konusu: Suç uydurma suçunun hukuki konusu; ceza hukuku anlamında “suç” olmalıdır. Bahse konu suçun kasıtlı veya taksirli bir suç olmasının yada suçun teşebbüs aşamasında kaldığının belirtilmesinin önemi yoktur.
- Fail: Suç fail açısından bir özellik arz etmez. Özgü suç söz konusu olmadığı için herhangi bir gerçek kişi bu suçun faili olabilir.
- Mağdur: Suçun mağduru olarak somut ve belirli bir kişi bulunmamaktadır. Bu nedenle öğretide suçla korunan belirli bir mağdurun olmadığı ifade edilmiştir. Burada suçun mağdurunun genel olarak toplumu oluşturan herkes olduğu kabul edilebilr.
- Eylem: Suç, işlenmemiş bir suçun işlenmiş gibi yekili makamlara ihbar edilmesiyle gerçekleşebilir. Failin ihbar ettiği suçun, TCK anlamında suç olarak düzenlenmiş olması yeterlidir.
- Suça Etki Eden Haller: TCK m. 271’de suç uydurma suçu açısından cezayı arttıran veya azaltan herhangi bir nitelikli hal öngörülmemiştir.
SUÇUN HUKUKA AYKIRILIK UNSURU
Failin gerçeğe aykırı olarak, işlenmediğini bildiği bir suçu yetkili makamlara ihbar etmesi veya işlenmediğini bildiği bir suçun delil veya emarelerini soruşturma yapılmasını sağlayacak şekilde uydurması bu suçun hukuka aykırılık unsurunu oluşturmaktadır.
SUÇUN MANEVİ UNSURU
Suç uydurma suçu ancak kasten işlenebilir. Failin fiili işlemekteki amacının bir önemi yoktur. Ancak failin ihbar ettiği ya da delil veya emarelerini uydurduğu suçun gerçekte işlenmediğini bilmesi gerekmektedir.
SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ BİÇİMLERİ
Bu başlık altında suça teşebbüs, iştirak ve içtima konularına değinilecektir.
- Teşebbüs : Suç uydurma suçu; ihbarın yetkili makamlara ulaştığı tarihte ya da fiilin delil veya emarelerinin uydurulması suretiyle işlenmesi halinde, yetkili makamların uydurulan delil veya emarelere ulaşmaları haline tamamlanır. İhbarda bulunanın hareketi aşamalara ayrılabiliyor ise suç teşebbüse elverişlidir denilebilir.
- İştirak: Suç uydurma suçu, iştirak bakımından herhangi bir özellik göstermez. İştirakin her şekli mümkündür.
- İçtima: İlk olarak işlenmemiş bir suçu yetkili makamlara ihbar ettikten sonra, soruşturma ve kovuşturma devam ederkensuçu bir başkasına isnat etmesi halinde fail, hem suç uydurma hem de iftira suçundan dolayı sorumlu olacaktır. Yine suçun delil ve emarelerinin uydurulması halinde, başka bir suç tipinin oluşması söz konusu olursa suç uydurmanın yanında ayrıca diğer suçtan dolayı da cezai sorumluluk doğacaktır.
MUHAKEME USULÜ
Suç uydurma suçu, şikayete bağlı olmayıp, re’sen soruşturulan ve kovuşturulan bir suçtur. Suç uydurma suçunda ceza yaptırımı açısından 3 seneye kadar hapis cezası öngörülmüştür.
SUÇTA GÖREVLİ ve YETKİLİ MAHKEME
Suç uydurma suçunda görevli ve yetkili mahkeme; suçun işlendiği yer asliye ceza mahkemesidir.
SUÇTA ZAMANAŞIMI
Bu tür suçlarda zamanaşımı süresi 8 yıldır. Bu süre geçtikten sonra soruşturma yapılmaz ve suç dosyası tamamen kapanır.
SUÇTA UZLAŞMA
Uzlaştırma kurumu CMK m. 253’de düzenlenmiştir. Uzlaşma; suçun mağdurunun suç şüphelisiyle anlaşması sonucunda ceza yargılamasının sona ermesidir. Uzlaşma şikayetten vazgeçme değildir. Suç uydurma suçu uzlaşma hükümleine tabi değildir. Uzlaştırmaya tabi olan suçlar soruşturma aşamasında savcı tarafından, kovuşturma aşamasında mahkeme tarafından uzlaştırma bürosuna gönderilir.
İLGİLİ YARGITAY KARARLARI
YARGITAY 8.CD Esas: 2023/ 12604 Karar: 2023 / 2219 “5237 sayılı Kanun’un 271 inci maddesinde düzenlenen suç uydurma suçunun oluşabilmesi için, failin işlenmediğini bildiği bir suçu yetkili makamlara işlenmiş gibi ihbar etmesi veya işlenmeyen bir suçun delil ya da emarelerini soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde uydurması gerekir. Uydurulan suçun atıldığı kişilerin belirlenebilir olması halinde ise, 5237 sayılı Kanun’un 267 nci maddesinde düzenlenen iftira suçu oluşur. Somut olayda sanığın çalındığını iddia ettiği telefonun İMEİ numarasını da bildirmek suretiyle kullanıcısının kolayca tespit edileceğini bilerek suç isnadında bulunduğundan eylemin iftira suçunu oluşturduğu anlaşılmakla, kararda suçun sübutu ve niteliğinin belirlenmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.”
YARGITAY 8.CD Esas: 2023/ 3317 Karar: 2023/1984 “5237 sayılı Kanun’un 271 inci maddesinde düzenlenen suç uydurma suçunun oluşabilmesi için failin işlenmediğini bildiği bir suçu yetkili makamlara işlenmiş gibi ihbar etmesi veya işlenmeyen bir suçun delil ya da emarelerini soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde uydurması gerekir. Uydurulan suçun isnat edildiği kişilerin belirlenebilir olması halinde ise 5237 sayılı Kanun’un 267 nci maddesinde düzenlenen iftira suçu oluşur.
Dosya kapsamına göre, sanığın, müşteki sıfatıyla vermiş olduğu 23.09.2014 tarihli ifadesinde, tanık sıfatıyla ifadelerine başvurulan …. ve ….’un üzerinde bulunan parasını, yüzüğünü, kol saatini zorla aldıklarını, kendisini darp ettiklerini, olay yerine gelmiş olduğu aracını alıp kendisini taksi ile gönderdiklerini beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, sanığın isnat ettiği eylemleri gerçekleştiren kişilerin belirli olması nedeniyle, 22.09.2014 tarihli adli muayene raporu ve kolluk tarafından düzenlenen teslim tutanağı da gözetilerek, fiilin iftira suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde suç uydurma suçundan mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.”
YARGITAY 8. CD Esas: 2020/ 18703Karar: 2023/19715 “Suç uydurma suçunun oluşabilmesi için, işlenmediğini bildiği bir suçu yetkili mercilere işlenmiş gibi ihbar etmek ya da işlenmeyen bir suçun delil veya emarelerini soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde uydurmak gerekmekte olup ayrıca bir kişiye isnatta bulunulmaması gerekmektedir. Uydurulan suçun faili olarak gerçek bir kişi gösterilmiş ise, fiil iftira suçunu oluşturur.
Sanığın aracına ait olmayan farklı bir plaka numarası ile kendi adına trafik cezası düzenlendiği, böyle bir aracı olmadığı, cezanın kendisine ait olmadığı, kimlik bilgilerini kullanan şahıstan şikayetçi olduğunu beyan ederek müracaat ettiği olayda, trafik ceza tutanağını tanzim eden görevlinin isim, sicil numarası ve imzasının bulunduğu anlaşılmakla, şikayet edilen şahsın ismi belirlenebilecek olması nedeniyle sanığın yetkili makamlara şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını sağlamak amacıyla hukuka aykırı bir fiil isnat etmesi karşısında iftira suçundan mahkumiyeti yerine suç vasfından hataya düşülerek suç uydurma suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,
2) Belirtilen bozma sebebine göre suçtan zarar gören polis memurlarının davadan haberdar edilerek, CMK’nın 234. maddesine göre haklarının hatırlatılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken anılan hükme uyulmaması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. ve 326/son maddeleri uyarınca kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla BOZULMASINA”
Suç Uydurma Suçu ile İftira Suçu Arasındaki Fark Nedir?
Suç uydurma suçu Türk Ceza Kanunu sistematiğinde Adliyeye Karşı Suçlar başlığı altında düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre, “İşlenmediğini bildiği bir suçu, yetkili makamlara işlenmiş gibi ihbar eden ya da işlenmeyen bir suçun delil veya emarelerini soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde uyduran kimseye üç yıla kadar hapis cezası verilir.”
Bu açıklamadan da anlaşılacağı üzere suç uydurma suçunun oluşması için ortada bir suç olmamalıdır. Burada kişi ‘fail’ göstermeksizin, işlenmemiş bir suçu işlenmiş gibi yetkili makamlara ihbar etmektedir. Bu suçu oluşturan kişiler adaleti meşgul etmekte, zaman kaybına yol açmaktadır. Suç uydurma suçun failin yetkili makamlara bildirdiği fiil teknik anlamda suç olmaktadır.
Bu suç bir soyut tehlike suçu olup suçun şartları açısından herhangi bir zarar oluşması beklenmez. Asılsız ihbar veya şikâyet ile savcılık veya kolluk tarafından soruşturma başlatılması objektif olarak elverişli hale geldiyse suç uydurma suçu oluşmuş demektir.
İftira suçu, hakkında savcılık tarafından soruşturma açılması veya idari yaptırıma maruz kalması adına bir kimseye hukuka aykırı fiil isnat etme fiilidir. Bu suç için kişiye isnat edilen eylemin suç olması gerekmez. Mağdur hakkında idari yaptırıma neden olacak fiillerin isnadı da iftira suçu niteliğine girer. Halbuki suç uydurma suçunda bir kişinin suç teşkil eden bir fiil iddia etmesi gerekmektedir. Ayrıca iftira suçunda fail belli bir kişi hedef göstererek suçu işlerken suç uydurma suçunda birini göstermeksizin suç uydurulur.
Suç Uydurma Suçunun Nitelikli Halleri Var Mıdır?
Yukarıda verdiğimiz TCK/271 maddesinde de açıklandığı üzere suç uydurma suçunda nitelikli hali yoktur.
Kişi ve Kurumları Gereksiz Yere Meşgul Etme TCK
Türk Ceza Kanunu’nda kişi veya kurumları gereksiz yere meşgul etme doğrudan bir suç başlığı altında düzenlenmemiştir. Ancak bu tür eylemler, fiilin niteliğine göre farklı suç tipleri kapsamında değerlendirilebilir.
- Suç Uydurma (TCK m. 271):
En yaygın örnek, işlenmediğini bildiği halde bir suçu yetkili makamlara ihbar eden veya olmayan bir suçun delil ve emarelerini uyduran kişidir. Bu durumda fail, adli mercileri gereksiz yere meşgul etmiş olur. Cezası 3 yıla kadar hapis olarak belirlenmiştir. - İftira (TCK m. 267):
Eğer ihbar veya isnat doğrudan belirli bir kişiye yöneltilirse, bu durumda eylem iftira suçu kapsamında değerlendirilir. Failin amacı, bir kişiyi haksız yere cezalandırmak olduğundan, ceza daha ağırdır. - Kabahatler Kanunu Kapsamı:
Bazı hallerde, kişi veya kurumları asılsız ihbarla meşgul etme eylemi doğrudan suç oluşturmasa da kabahat sayılabilir. Örneğin, sürekli olarak kamu kurumlarına mesnetsiz başvurular yapılması, disiplin veya idari yaptırımlara yol açabilir.
Bu sebeple, kişi ve kurumları gereksiz yere meşgul eden asılsız ihbarlar, genellikle TCK 271 kapsamında “suç uydurma suçu” olarak cezalandırılmaktadır. Failin kastı ve eylemin yöneldiği kişi ya da kurum dikkate alınarak, iftira suçu veya başka suç tipleri de devreye girebilir.
Suç Uydurma Suçu, Şikâyete Tabi Midir?
Suç uydurma suçu, şikâyete bağlı suçlar arasında değildir. Bundan dolayıdır ki bu suç savcılık tarafından re’sen soruşturulacaktır. Bundan dolayı bu suçlar herhangi bir şikâyet süresi bulunmamaktadır. Şikâyetten vazgeçme de ceza davasının düşme sonucu oluşturmayacaktır. Suç, dava zamanaşımı süresine riayet edilmek suretiyle her zaman soruşturulabilir. Dava zamanaşımı denilen olay, suç işlendiği tarihten itibaren belli bir süre geçtiği halde dava açılmamış veya dava açılmasına rağmen süresinde sonuçlanmadıysa ceza davasını düşüren bir olaydır. Bu suç için dava zamanaşımı 8 yıl olup bu süre içinde her zaman soruşturulabilir, bu zamanaşımı süreleri geçtikten sonra soruşturma mümkün değildir.
Suç Uydurma Suçunun Cezası
“İşlenmediğini bildiği bir suçu, yetkili makamlara işlenmiş gibi ihbar eden ya da işlenmeyen bir suçun delil veya emarelerini soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde uyduran kimseye üç yıla kadar hapis cezası verilir.”
Adli para cezası, işlenen suça karşılık olarak hapis cezasıyla birlikte veya tek başına uygulanabilen bir ceza türü olup bu suçta da uygulanabilir.
Erteleme, mahkeme tarafından belirlenmiş olan cezanın cezaevinde infazından şartlı olarak vazgeçilmesidir. Bu suçta da verilen hapis cezasının ertelenmesi mümkündür.
Hükmün açıklanmasını geri bırakılmasında ise sanık hakkında hükmolunan cezanın belli bir denetim süresi içinde sonu doğurmaması veya denetim şartlarına uyulması halinde hiç sonuç doğurmayacak olmasını sağlayan ceza hukuku kurumudur. Bu suçta da HAGB mümkündür.
Asılsız İhbar Halinde Suç Uydurma Suçu
Suç uydurma suçunun oluşması için ortada bir suç olmamalıdır. Burada kişi ‘fail’ göstermeksizin, işlenmemiş bir suçu işlenmiş gibi yetkili makamlara ihbar etmektedir.Kanuna göre bu suç 2 şekilde oluşur:
Failin işlenmediğini bildiği bir suçu yetkili makamlara işlenmiş gibi ihbar etmesi. Örneğin fail evinin önünde biri öldürülmediği halde ‘evimin önünde biri öldürüldü’ şeklinde asıl ihbar da bulunması bu suçu oluşturacaktır.
Fail yine işlenmediğini bildiği bir suçu sanki işlenmiş gibi delil ve emareler oluşturarak soruşturma açılmasına neden olması da bu suçu oluşturacaktır. Örneğin kendi evinin kapı kilidini kırarak sanki hırsız girmiş gibi ihbarda bulunması buna örnektir.
Gerçeğe Aykırı Şikâyet Başvurusu ve Suç Uydurma
Bu hususu bir Yargıtay kararı ile açıklayalım:
“Satması için mağdura verdiği cep telefonunu geri iade etmemesi sebebiyle mağdurun ismini vermeden, çalındığından bahisle Cumhuriyet Başsavcılığına şikâyette bulunan sanığın eyleminin suç uydurmak suçunu oluşturacağı gözetilmelidir. Suç vasfında yanılgıya düşülerek iftira suçundan mahkûmiyet hükmü kurulmamalıdır.
Kabule göre de kovuşturma başlamadan önce gerçeğe döndüğü anlaşılan sanık hakkında etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerekir.
DAVA: Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR: Sanığın Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ederek, satması için mağdura verdiği cep telefonunu geri iade etmemesi sebebiyle mağdurun ismini vermeden, çalındığından bahisle şikayetçi olması şeklinde gerçekleşen olayda sanığın eyleminin suç uydurmak suçunu oluşturacağı hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden; suç vasfında yanılgıya düşülerek iftira suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de;
Kovuşturma başlamadan önce gerçeğe döndüğü anlaşılan sanık hakkında TCK’nın 269/2. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
SONUÇ: Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 06.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.” (YARGITAY 9. CEZA DAİRESİ E. 2013/15288 K. 2014/5811 T. 6.5.2014)
Gerçeğe Aykırı Hırsızlık İhbarı ve Suç Uydurmak
“Sanığın, karakola başvurarak herhangi bir kişiye suç isnat etmeden, motosikletinin evinin önünden çalındığını bildirmesi eyleminin, 5237 Sayılı TCK’nın 271. Maddesinde düzenlenen suç uydurma suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, yasal olmayan ve yetersiz gerekçeyle sanığın beraatine karar verilmesi,
SONUÇ: Yasaya aykırı ve Üst Cumhuriyet Savcısı’nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak hükmün BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 3.10.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.” (YARGITAY 4. CEZA DAİRESİ E. 2011/6089 K. 2012/19362 T. 3.10.2012)
Polise Asılsız İhbar Yapma ve Suç Uydurma Suçu
“Sanığın dosyada mevcut abonelik sözleşmesi ve TURKCELL HTS raporuna göre adına kayıtlı cep telefonu ile 155 polis imdat telefonunu arayarak, kendisinin terör örgütü mensubu olduğu ve 67 kişilik terörist grubu ile jandarma karakolunu basacaklarını bildirmesi üzerine ihbarın ilgili mercilere iletilip görevlilerce gerekli önlemlerin alınmasının akabinde ihbarın asılsız olduğunun saptanması biçiminde gelişen olayda,sanığın işlenmeyen bir suçun kanıtlarını soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde uydurup yetkili mercilere ihbar etme eyleminin TCY’nın 271.maddesinde öngörülen suçu oluşturduğu gözetilmeden, yasal ve yerinde olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi,
SONUÇ: Yasaya aykırı ve O yer Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21.10.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.” (YARGITAY 4. CEZA DAİRESİ E. 2008/2832 K. 2009/16851 T. 21.10.2009)
Suç Üstlenme ve Suç Uydurma Arasındaki Fark
TCK/270: “Yetkili makamlara, gerçeğe aykırı olarak, suçu işlediğini veya suça katıldığını bildiren kimseye iki yıla kadar hapis cezası verilir. Bu suçun üstsoy, altsoy, eş veya kardeşi cezadan kurtarmak amacıyla işlenmesi halinde; verilecek cezanın dörtte üçü indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir”
Suç üstlenme suçu, failin yetkili makamlara gerçeğe aykırı olarak bir suç işlediğini veya bir suça katıldığını bildirmesi suretiyle işlenmektedir. Burada failin üstlendiği suç gerçekte işlenen bir suç olabileceği gibi işlenmemiş bir suç da olabilir. Dolayısıyla failin üstlendiği aykırılık fiil yahut faile yönelik aykırılık olabilir. Fail suçu üstlenirken suçun başkası tarafından işlendiğini yahut hiç işlenmemiş olduğunu bilerek ve isteyerek hareket etmelidir.
Suçun oluşabilmesi için genel kast yeterli olmaktadır. Failin saiki, yani bu suçu neden işlediği önemlidir. Önemli olan bunu kasten yani bilerek ve isteyerek işlemiş olmasıdır.
Son olarak kanun maddesinde direkt “suç” tabiri geçtiğinden kabahat yahut idari yaptırım üstlenildiğinde bu suç oluşmayacaktır. Üstlenilen fiilin suç olması gerekmektedir.
“TCK’nın 271. maddesinde tanımlanan suç uydurma suçunun, kişinin işlenmemiş olan bir suçu işlenmiş gibi, aynı Kanunun 270. maddesinde düzenlenen suç üstlenme suçunun ise, kişinin gerçekte hiç işlenmemiş veya başkası tarafından işlenmiş olan bir suçu kendisinin işlediğinden bahisle yetkili makamlara bildirimde bulunmasıyla oluşacağı nazara alındığında, hükümlü olarak bulunduğu Burhaniye Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’na hitaben yazdığı dilekçesinde özetle “cinayet işlediğini ve şahsı gömdüğünü” belirtmesi üzerine başlatılan soruşturma üzerine, gerçekte böyle bir suçun işlenmediğinin tespit edildiği ve sanığın da mahkeme aşamasındaki ikrarı karşısında; sanığın eyleminin TCK.nın 270. maddesinde düzenlenen suç üstlenme suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde TCK’nın 271/1. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi,”( T.C. YARGITAY 8. CEZA DAİRESİ E. 2020/12838 K. 2023/16027 T. 7.11.2022)
Sıkça Sorulan Sorular
Suç Uydurma Suçu Nedir?
Suç uydurma suçu, işlenmediğini bildiği bir suçu yetkili makamlara işlenmiş gibi ihbar etmek ya da o suça ait delil veya emareleri uydurarak soruşturma başlatılmasını sağlamaktır. Bu suç, Türk Ceza Kanunu’nun 271. maddesi kapsamında düzenlenmiştir.
Suç Uydurma Suçu Cezası Nedir?
Suç uydurma suçu cezası, üç yıla kadar hapis cezası öngörmektedir. Ayrıca adli para cezası, cezanın ertelenmesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması gibi uygulamalar da mümkündür.
Avukat Fatih Tahancı, 2015 yılında Hukuk Fakültesini tam burslu, onur öğrencisi olarak Ankara’da tamamlamıştır. Avukatlık stajını Ankara Barosu nezdinde; sigorta hukuku, tazminat hukuku, iş hukuku, icra hukuku ve idare hukuku konularına odaklanmış çeşitli avukatlık bürolarında staj yaparak tamamlamıştır. Avukat Fatih Tahancı Çankaya/Ankara’da bulunan Tahancı Hukuk Bürosu’nda avukatlık faaliyeti göstermektedir.
Merhaba, 2 gün önce kapıya polis geldi Hk. Da ihbar var çocuğa şiddet suçundan diyerek şok oldum ben çocuğumla içerde oyun oynuyordum . Tüm günüm bu şekilde geçiyor çalışmaya bile gitmiyorum kreşe bakıcıya güvenmediğim için çok ağır bir suçlama eşimde geldi. Polisler asılsız diyerek gitti. İhbar asılsızsa bu ihbarcıyı öğrenip şikayet etmek istiyoruz ne yapabiliriz. Normalde peşine düşmem ama çok ağır bir suçlama ben çocuğuma asla el kaldırmadım kabul etmiyorum lütfen yol gösterir misiniz