Hukuki Makaleler

Telif Hakkı Nedir? Telif Hakkı Nasıl Alınır, İhlali ve Cezası

Telif Hakkı Nedir Telif Hakkı Nasıl Alınır - tahanci.av.tr

Telif Hakkı Nedir, Nasıl Alınır, İhlali ve Cezası. Telif hakkının konusunu eser oluşturur. Eser Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 1/B/a bendinde tanımlanmıştır. Hükme göre eser, “sahibinin hususiyetini taşıyan ilim, edebiyat, musiki, güzel sanat ve sinema eserleri sayılan her nevi fikir ve sanat mahsulleri”dir. Eser sahibi ise eseri meydana getiren kişidir.

Telif Hakkı Nedir?

Telif hakkı, fikir ve sanat eserini meydana getiren kişinin eser üzerinde sahip olduğu hakların bütünüdür. Fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahiplerinin maddi ve manevi hakları Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır. Telif hakkı, fikri mülkiyet haklarından olup bu kanunun korumasından yararlanır. 

Eser sahibinin hakları manevi haklar ve mali haklar olarak ikiye ayrılır.

Manevi haklar:

1. Eserin umuma arzı

2. Adın belirtilmesi

3. Eserde değişiklik yapılmasının menedilmesi

Mali haklar:

1. İşleme hakkı 

2. Çoğaltma hakkı

3. Yayma hakkı

4. Temsil hakkı

5. İşaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkı

6. Pay ve takip hakkı

Sosyal Medyada Telif Hakları Nelerdir?

Artık günümüzde sosyal medyanın geldiği noktada kişiler tüketici olmaktan çıkıp sosyal medya ile kendilerinin ürettiği içerik ve fikirleri ya da başkalarına ait düşünceleri paylaşabilmektedir. Bundan dolayı sosyal medya kişileri yaratıcı, yayımcı, dağıtımcı ve Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na uygun olduğu takdirde bir eser sahibi olma imkanı yaratmıştır. 

Bu bağlamda sosyal medyanın etkisi kişilerin bu içerikleri dolayısıyla telif haklarına sahip olup olmadığını veya sahipse hangi haklara sahip olduğu hakkında düşüncelere itmiştir. Ancak bunun için kişilerin FSEK uyarınca eser sahibi olma niteliğinin olup olmaması da önem taşımaktadır. Zira FSEK eser sahiplerinin eserlerine karşı olan eylemleri engelleme ve cezalandırma üzerine hükümleri bulunmaktadır. 

Sosyal medya kullanıcılarının eylemleri FSEK çerçevesinde bakıldığında hak ihlallerine yol açabilmektedir. Zira sosyal medyadaki eylem ve içerikler FSEK’e göre işleme eser niteliğindedir. İşleme eser, diğer eserlerden istifade suretiyle oluşan ve müstakil olmayan, daha çok işleyen kişinin hususiyetini taşıyan fikir ve sanat eserlerini tanımlamaktadır. Bu bağlamda işleme eserin hukuka uygun paylaşımı için kişinin bu eseri izin alarak paylaşması gerekmektedir. Bundan dolayı kullanıcılar tarafından eserin çoğaltılıp umuma arz niteliğine gelmesi ve üzerinde değişiklik yapılma hali mevcut ise izin bulunmadığı takdirde bu işleme eser telif hakkı ihlalidir. Zira bu eylemler mali haklar içinde vücut bulur ve bu eserlerim yayımlanması için izin verme hakkı münhasıran eser sahibine aittir. 

Bahsedilen bu iznin yazılı olması gerekmekte ve bundan dolayı da FSEK’in sosyal medya çerçevesinde uygulanmasını zor hal getirmektedir.

Telif Hakkı Sahibinin Hakları Nelerdir?

Telif hakları 3 başlıkta incelenebilir: Manevi, Mali, Bağlantılı.

Manevi haklar, kişiye sıkı sıkıya bağlı olan haklardan olup miras veya sözleşme ile başkalarına devredilemez. Manevi haklar, eserini umuma arz edebilmesi, adını belirtebilmesi, eserinde değişiklik yapılmasını engelleme hakkı ve ayrıca eser sahibinin zilyet ve malike karşı haklarından oluşur.

Eser sahibinin eserinden FSEK uyarınca maddi ve manevi olarak yararlanma hakkı bulunmaktadır. Bu hakları ölüm yahut kanuna uygun yapılmış sözleşme ile başkalarına devretmesi mümkün olacaktır. Bu mali haklar; işleme, çoğaltma, yayma, temsil, umuma iletim ve pay ve takip hakkıdır. FSEK m.21-25 arasında düzenlenen bu haklardan kısaca bahsedelim.

İşleme hakkı, yukarıda da açıklandığı üzere, bir eserden onu işlemek yani faydalanma hakkıdır.

Çoğaltma hakkı, adı üstünde, bir eserin aslını ve kopyalarını, herhangi şekil veya yöntem kullanarak, tamamen-kısmen, doğrudan-dolaylı, geçici-sürekli olacak şekilde çoğaltma hakkıdır.

Yayma hakkı ise bir eserin aslını veya çoğaltılmış fiziki nüshalarını satışa çıkartmak, kiralamak, ödünç vermek ve diğer yollar suretiyle yayımlanmasıdır.

Bir eserden doğrudan yahut işaret, ses veya görüntü nakli ile mahallelerde okumak, çalmak, göstermek, oynamak, temsil hakkıdır.

Umuma iletim hakkı ise, bir eserin aslının veya kopyasının radyo, TV, yayın yapan kuruluşlar vasıtası veya dijital yollarla yayınlanmasıdır.

Bir diğer hak olan bağlantılı haklar ise eser sahibinin haklarına zarar vermemek şartı ile ve eser sahibinden alınan izin ile eser özgün yani kendine has bir biçimde yorumlayan, tanıtan, anlatan, çalan veya çeşitli biçimlerde icra eden sanatçıların ve bu icraları veya sair sesleri ilk defa tespit eden fonogram yapımcıları ile film yapımcılarının haklarıdır.

Bağlantılı hak sahipleri: icracı sanatçılar, fonogram yapımcıları, film yapımcıları, radyo-televizyon kuruluşlarıdır.

Fonogram yapımcıları bir icra ürününü yani olan eseri kendine has biçimde yorumlayan, söyleyen veya çalan kişilerin ürününü kaset, CD gibi ses taşıyıcılara ilk defa tespit yani kaydeden ve bunun hukuki sorumluluğunu üstlenen gerçek veya tüzelkişidir. 

Telif Hakkının Özellikleri Nelerdir?

Telif hakkını doğması için tescile gerek yoktu. Eser meydana geldiği an Fikir ve Sanat eseri üzerindeki haklar re’sen doğacaktır.

Telif hakları soyuttur. Bir diğer deyişle insan düşüncesi ile meydana gelen maddi olmayan haklardır. Bu haklar somutlaştığı eserden ayrı ve bağımsız varlığa sahiptir. 

Telif hakları ülkeseldir. Hangi ülkede talep edildiyse o ülke mevzuatına göre geçerlidir. 

Telif hakkı mutlaktır, herkese karşı ileri sürülebilir. Ancak bu mutlak niteliğine bazı sınırlamalar getirilmiştir. Kamu düzeni, genel ahlak, kamu yararı gibi nedenlerle telif haklarının mutlaklık niteliği sınırlanabilir.

Fikir hakları süre ile korunur. (Fikir ve sanat eserleri 70 yıl korunur.)

Telif Alma Ücreti Ne Kadardır?

Fikir ve sanat eserleri dediğimizde bu kapsam içine giren eserlerin niceliği çok büyüktür. Yazılı, görsel, müzik vb. olarak tek tek başlık altında toplansa bile bu başlıklar altında ayrı ayrı telif ücretlerine tabi olan birçok eser türü bulunmaktadır. Bu nedenle genel bir telif alma ücreti yoktur. Bundan dolayı Kültür ve Turizm Bakanlığının Telif Hakları Genel Müdürlüğü sayfası takip edilebilir.   

Telif Geliri Nedir?

Telif geliri, bir kişinin veya kurumun fikri mülkiyet hakları kapsamında elde ettiği kazançtır. Fikri mülkiyet hakları; kitap, müzik, film, fotoğraf, yazılım gibi eserlerin yaratıcısına ait olan haklardır. Bu haklar, eserin sahibine eseri üzerinde ekonomik ve manevi tasarrufta bulunma yetkisi verir. Telif geliri ise, bu hakların kullanımından veya lisanslanmasından elde edilen maddi kazanç anlamına gelir.

Bir eserin telif geliri elde etmesi için, öncelikle o eserin fikri mülkiyet hakları kapsamında korunuyor olması gerekir. Türkiye’de bu haklar, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile düzenlenmiştir. Bu yasa, eser sahiplerinin haklarını güvence altına alırken, eserlerin izinsiz kullanımını da engellemeyi amaçlar.

Telif geliri elde etmenin farklı yolları bulunmaktadır. Örneğin bir yazar, yazdığı kitabın yayınevi tarafından satışa sunulmasıyla her satıştan belirli bir yüzde alabilir. Benzer şekilde bir müzisyen, bestesinin dijital platformlarda dinlenmesi ya da konserlerde çalınması sonucu gelir elde edebilir. Ayrıca yazılım geliştiriciler, oluşturdukları yazılımları lisanslayarak ya da doğrudan satışını yaparak telif geliri sağlayabilirler.

Telif geliri, yaratıcı sektörlerde sürdürülebilirliği sağlamak için önemli bir motivasyon kaynağıdır. Eser sahipleri, ürettikleri içeriklerin ekonomik değerini koruyarak yeni eserler ortaya koyma fırsatı bulurlar. Ancak telif haklarının ihlali, bu gelirlerin azalmasına veya tamamen ortadan kalkmasına neden olabilir. Bu nedenle telif haklarına saygı göstermek, hem bireyler hem de sektör açısından büyük önem taşır.

Telif geliri, yaratıcı emeğin karşılığı olan bir kazanç türüdür ve bu gelir, eserin kullanımı üzerinden elde edilir. Bu durum, yaratıcılığın teşvik edilmesine ve kültürel zenginliğin artmasına katkıda bulunur.

Telif Hakkı İhlalinde Açılabilecek Davalar Nelerdir?

Telif haklarını ihlali neticesinde hukuk veya ceza davası açılabilmektedir.

Ceza davası açılmasına neden olan hallerin bazıları şöyledir:

  • Başkasına ait esere, kendi eseri olarak ad koyma,
  • Bir eserden kaynak göstermeden iktibas (alıntı) yapma,
  • Hukuka aykırı olarak işlenen veya çoğaltılan eseri, satışa arz etme, kiralama vs. gibi eylemler için yayma, ithal veya ihraç etme, kişisel kullanım dışı elde tutma vb.
  • FSEK/81 uyarınca bandrol hükümlerine uymama
  • Bir eseri, icrayı veya fonogramı tanınmış başka birinin adını kullanarak yayma, çoğaltma vb.

Eser yahut bağlantılı hak sahipleri veya mali hak sahipleri ya da yetkili meslek birliği tecavüzün gerçekleştiği veya sonuçlarının meydana geldiği yer savcılığına şikâyette bulunur. Bu şikâyet üzerine Cumhuriyet savcısı suç konusu eşya ile ilgili olarak 5271 s. Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca elkoyma tedbirini gerçekleştirir. Ayrıca gerekli ise Cumhuriyet savcısı hukuka aykırı basılan, yayımlanan, çoğaltılan eserleri toplatabilir. Ancak bu karar 24 saat içinde hâkimin onayına sunulmalıdır.

Hukuk davaları ise şöyledir:

  • Tecavüzün men’i davası
  • Tazminat davaları
  • FSEK/68 hükmüne göre izin alınmamış eser sahibi sözleşme yapılmış olması halinde isteyeceği bedelin veya bu Kanun uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin 3 kat fazlasını isteyebilir.

Hukuk davalarında yukarıda sayılan endenler dolayısıyla uğranılan zarar varsa maddi-manevi tazminat talebi olabilir. Tarafların mali gücü oranında ve olayın ağırlığına göre bir bedel talep edilecektir. Bu tazminatların yanı sıra hukuk dışı yayma, çoğaltma yayımlama nedeniyle elde edilen bir kâr varsa o da talep edilebilir, ancak bu bedel FSEK/68 ile istenilen ayrı bir bedel varsa buradan düşürülür. 

FSEK ile ilgili davalar Borçlar Kanunu’ndaki haksız fiil kapsamına girdiğinden bir ve on yıllık zamanaşımına tabidir. Ayrıca bu fiiller suç teşkil ediyorsa daha uzun zamanaşımı süresi vardır. Bu dava HMK’daki genel hükümlere göre davalının ikametgahında açılacaktır. FSEK/66 gereği tecavüzün önlenmesi ve kaldırılması davası davacı ikametinde de açılabilir. 

Telif Hakkı Hakkında Yargıtay Kararları

 Davacı vekili, müvekkilinin davalı belediyede genel sanat yönetmeni olarak çalıştığı dönemde “D.” adlı oyun ile “K. M.” adlı oyunların çeşitli tarihlerde oynandığını, gerek Define gerekse K. M. adlı oyunlar için davalı Belediyenin müvekkiline telif ücreti ödeme sözü verdiğini ancak ödemediğini ileri sürerek 10.000,00 TL telif hakkının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacının 01.09.2009 tarihinde Belediyede genel sanat yönetmeni olarak işe başladığını ve 24.12.2010 tarihinde kendi rızasıyla istifa ettiğini, aradaki hizmet akdi nedeniyle telif ücreti alınamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca davacının davalı Beldiye’de işçi olarak çalıştığı dönemde ürettiği eserler için 5846 Sayılı Kanun’un 18. maddesi hükmü gereğince davacının mali hakkının ihlal edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Davacı, “D.” ve “K. M.” adlı tiyatro oyunlarının oyun yazarı olduğunu ve bu oyunların temsilinin gerçekleşmesine karşın oyun yazarlığından kaynaklı telif ücretinin kendisine ödenmediğini ileri sürerek huzurdaki davayı açmıştır. Dosyada mevcut kayıt ve belgeler itibariyle davacının, davalı Tarsus Belediye Başkanlığı’nda oyuncu kadrosunda çalıştığı ve ayrıca fiilen genel sanat yönetmenliği görevini icra ettiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar 5846 sayılı FSEK 18. maddesi uyarınca aralarındaki özel sözleşmeden veya işin mahiyetinden aksi anlaşılmadıkça; memur, hizmetli ve işçilerin işlerini görürken meydana getirdikleri eserler üzerindeki haklar bunları çalıştıran veya tayin edenlerce kullanılacak olup, bu hüküm eser üzerindeki mali hakların kanun gereği çalıştırana devrini düzenlemekte ise de madde hükmünden de anlaşılacağı üzere bu hakkın çalıştırana ait olması için aynı zamanda “aralarındaki özel sözleşme veya işin mahiyetinden aksinin anlaşılmayacak olması” gerekir. Bu nedenle tiyatro oyunu olarak davacının söz konusu eserler nedeniyle bu eserlerin temsili ve icrasına yönelik genel yayın yönetmeni sıfatıyla ayrı bir ücret istemesi mümkün olmamakla birlikte davalı Belediye ile arasındaki iş akdi kapsamında “oyun yazarlığı” görevi de bulunduğuna ilişkin her hangi bir özel hüküm de bulunmamaktadır. 5846 sayılı FSEK 8. madde uyarınca bir eserin sahibi onu meydana getirendir. Dava konusu oyun metinlerinin aynı kanunun 1/B ve 2/1. maddesi kapsamında ilim-edebiyat eseri olduğu belirlendiğine göre, eser sahibi olan davacının bu eserlerin temsili nedeniyle davalı belediyeden telif ücretini talep etme hakkı bulunmaktadır. Bu durumda, davacının eser sahibi sıfatıyla telif ücreti isteyebileceğinin kabulü ile hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru olmamış davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı veklinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 14/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.( YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2013/17577 K. 2014/7323 T. 14.4.2014)

Davacılar vekili, sözleri davacılardan Attila Damar’a bestesi diğer davacının eşi muris M.Vefik Ataç’a ait “UTANSIN ELLER” ve “SEVİYORUM” adlı iki eserin davalılardan Mustafa Keser tarafından izinsiz olarak kasete okunduğunu ve çeşitli yerlerde icra edildiğini, kasetin diğer davalılardan Armoni Ltd. Ştd. tarafından çoğaltıldığını, diğer davalı Akbaş Ltd. Şti. vasıtası ve işbirliği ile Almanya’da piyasaya sürüldüğünü, anılan bu eserlerin Atilla’nın “Sevgi Çağı” adlı kitabında 1974 ve 1985 yıllarında yapılan baskılarında yayınlandığını, bestelerin, eser adı da verilerek, “Tanburi-bestekar M. Vefik Ataç’ın hayatı, eserleri ve eserlerinin tür ve biçim yönünden incelenmesi” adlı yüksek lisans tezinden yayınlandığını, “SEVİYORUM” adlı eserin kasette anonim olarak gösterildiğini, diğer eserin ise, sözünün Atilla Damar’a, müziğin M.Vefik Ataç’a ait olduğunu belirtildiğini ileri sürerek, her bir eser için 5.000,00 YTL mali haklar tazminatı ile 5.000,00 YTL manevi tazminat olmak üzere davalıların her biri için toplam 1.000,00 YTL manevi haklar tazminatının faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı Mustafa Keser, davacılardan Zahide’nin muris M.Vefik Ataç’ın İzmir Radyosu’nda çalıştığı dönemde arkadaşı olduğu ve dava konusu şarkıları okumasını rica etmesi üzerine okuduğunu, kendisine plak teklifi yapan Armani Ltd. Şti.’nin M.Vefik Ataç’a telif bedeli ödediğini, Bestekar’ın eserlerini bir kez 1987 yılında kasete okuduğunu, Almanya’da iddia edilen üretim ve dağıtım ile ilgisinin bulunmadığını, 19 yıl önce okunan eserden dolayı şimdi dava edilmesinin hakkın kötüye kullanımı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Davalı Akbaş Müzik Ltd. Şti. vekili, müvekkili şirket ile diğer davalı şirketin, dava kousueserlerin yurt dışı haklarını devir almış ise de, yurt dışı dağıtımını Akbaş Müzik GMBH şirketinin yaptığını, müvekkili şirkete husumet düşmediğini, müvekkili şirketin adresinin Almanya’da bulunması nedeniyle, yetkili mahkemenin orası olduğunu, diğer davalı şirketin eser işletme belgesi sahibi bulunmasına dayanarak yurt dışı dağıtım ve çoğaltım hakkını müvekkili şirketin iyi niyetli olarak aldığını, telif hakları ödemeden bu belgenin verilmediğini, telif haklarına tecavüzde bulunmadıklarını tazminat miktarının fahiş olduğunu, müvekkilinin dava konusu eserlerin yurt dışı basım ve dağıtımları açısından sorumluluğu dışından, yurt içi yönünden sorumlu olmayacağını, yurt dışından bandrol satış miktarlarının dikkate alınması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Davalı Armoni Müzik Ltd. Şti. temsilcisi, şirketin 19 yıl önce Mustafa Keser’e okuttuğu anılan eserlerin telif ücretini M.Vefik Ataç’a elden ödediğini, yurt dışı haklarını diğer davalı şirkete devrettiklerini, yurt dışı dağıtımı için telif ücretinden diğer davalı şirketin sorumlu olduğunu, davanın zaman aşımına uğradığını, 12.04.2006 tarihinde MESAM’a başvurduklarını, telif ücretini ödediklerini, ancak Atilla Damar’a ulaşamadıklarını, albümü çıkartamadıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, dosya kapsamına göre davacı vekilini kesin sürede delil ibraz edemediği, dava konusu albümün Almanya’da satışa sunulduğu, albüm kapağı fotokopisi dışında delil ibraz edilemediği, mevcut delillere göre davanın sabit olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.

Dava, 5846 sayılı FSEK’na dayalı mali haklar ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.

Dava dilekçesinde, dayanılan delillerin neler olduğu tek tek madde numarası verilerek sıralanmış olup, ilk oturumda mahkemece davacı vekiline delillerini ibraz etmesi, davalıların delillerine karşı açıklama getirmesi ve karşı delil sunması için 10 günlük kesin süre verilmiş ise de, kesin sürenin taraflarca getirilmesi zorunlu ve üzerinde çekişme olan, ispat yükü kendisinde olan tarafca ibraz edilmemesi halinde uyuşmazlığın çözülememesini sonuçlayantürden deliller için verilmesi zorunludur. Oysa, dava dilekçesindeki sıralanan delillerin bazılarını, davacının ibraz etmesi mümkün olmayan, mahkemece, mahallinden getirtilmesi gereken delillerdendir. Kaldı ki, tüm davalılar, davacıların eser sahibi olduklarını kabul etmişler ve telif ücretinin ödendiğini savunmuşlar, davalılardan Mustafa Keser, pasif husumet yokluğuna ve MK’nun 2 nci maddesine Armoni Müzik Ltd. Şti. ise pasif husumet ve zaman aşımı savunmasına da dayanmıştır. Savunmalardan da anlaşılacağı üzere davacıların ibraz etmesi gereken delillerin bazıları üzerinde çekişme çıkarılmamış olup ödeme savunmasını kanıt yükü de davacılara değil, davalılara düşmektedir. Diğer yandan, davalılardan Akbaş Ltd. Şti. ile Armoni Ltd. Şti.’nin ibraz ettiği deliller davacılara tebliğ edilmemiş ve karşı delil sunma olanağıda davacılara tanınmamış olup, kesin sürenin kapsamında yer alan bu hususun yerine getirilmesi davacılara ait bir yükümlülük de değildir. Delillerden bazılarına, davalılarda dayanmış olup, bazılarıda davalıların ticari defter ve kayıtlarına ilişkindir. Öte yandan, verilen süre delillerden bazıları için yeterli de değildir. Mahkemece, davanın kesin süre nedeniyle reddi bu açıklamalar ve tespitler karşısında doğru olmamıştır. Mevcut delillere göre davanın sabit olmadığı gerekçesi, dosyaya süreden sonra da olsa giren taraf delillerinin tamamının değerlendirilmesine de dayalı olmayıp, iddia ve savunmanın tüm yönleri ayrı ayrı tartışılmış değildir. Davacıların dayanığı son delil olan yemin delilini ilişkin hakkıdadavacılara hatırlatılmamıştır.

Bu durumda davanın bu açıklamalar çerçevesinde ele alınıp sonuçlandırılması gerekirken eksik incelemeye ve yanlış nitelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10.11.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.” (YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2008/12051 K. 2008/12531 T. 10.11.2008)

Telif Hakkı Nasıl Alınır?

Telif hakkı, korunması tescile bağlı bir hak değildir. Eser yaratıldığı andan itibaren telif hakkı doğmuş olur. Bu sebeple eser sahibinin, kanunun korumasından yararlanmak için telif hakkı alması gerekmez. Ancak, telif hakkının tescili ortaya çıkabilecek ihlaller bakımından ispat kolaylığı sağlar.

Telif Hakkı İhlali

Eser sahibi, eser sahipliğinden doğan maddi ve manevi haklarının ihlali halinde bu ihlalden doğan zararlarını talep etme hakkına sahiptir. Eser sahibinin izni olmaksızın eser sahibine ait olan bu hakların kullanılması telif hakkının ihlalini oluşturur. İhlalin gerçekleştirilmiş olması halinde açılacak olan dava FSEK madde 66 uyarınca tecavüzün ref’i davasıdır. Henüz gerçekleşmemiş fakat gerçekleşmesi muhtemel bir ihlal söz konusu ise açılacak dava FSEK madde 69 uyarınca tecavüzün men’i davasıdır. Eser sahibi zarara uğramışsa, kusurlu ihlal hallerinde tazminat davası da açılabilir.

Telif Hakkı Hak Talebi Ne Demek

Telif hakkı, telif hakkı sahibine münhasıran eserin kullanımına ilişkin her türlü tasarrufta bulunma hakkını verir. Telif hakkı sahibi her zaman bu hakkının korunmasını talep edebilir.

Telif Hakkı Örnekleri

Filmler, film müzikleri, televizyon programı formatları, kitaplar, müzik eserleri, resim ve poster gibi görsel eserler, video oyunları ve bilgisayar programları gibi eserler telif hakkına örnek olarak verilebilir. Telif hakkı sahibinin içeriğin izinsiz kullanılması durumunda bunun kaldırılmasını talep etme yetkisi vardır. Youtube’da bulunan içerikler bakımından Content ID aracının kullanılabilir. Content ID, bütün içerikleri tarayarak eşleşme tespit ettiği zaman hak talebinde bulunur.

Memur Disiplin Cezaları, Memur Disiplin Yönetmeliği, Soruşturması

Telif Hakkı Cezası

Telif hakları ihlal olduğunda tazminat davaları açılabildiği gibi ceza davaları da açılabilir. FSEK madde 71 de manevi, mali veya bağlantılı haklara tecavüze halinde cezai sorumluluk düzenlenmiş olup ve sanat eserleri sahipliğinden doğan manevi, mali veya bağlantılı haklara tecavüz halinde hükümde sayılan hapis veya adlî para cezaları gündeme gelecektir.

Telif ve Patent Hakkı Nedir?

Fikir ürünü olan her yeni teknik buluş patent koruması kapsamınadır. Patent hakkı, buluş sahibine bu buluştan soğan hakları sağlamakta ve üçüncü kişilerin buluş sahibinin haklarını ihlal etmesini engellemektedir. Telif hakkı koruması tescile bağlı değilken patent hakkı korunması tescile bağlıdır.

Telif Hakkı Süresi

Eser sahipliğinden doğan haklar eserin kamuya arz edilmesi ile başlar. Eser sahibinin ömrü boyunca ve ölümünden itibaren 70 yıl sürer. Tüzel kişilerde ise bu süre eserin aleniyet kazanmasından itibaren 70 yıldır. Koruma süresinin geçmesiyle, eser sahibinin mali hakları sona erer ve eser sahibinin izni olmaksızın kullanılabilir.

İsim Telif Hakkı Alma

İsim hakkı tescili marka tescili işlemidir. İsim hakkı alınabilmesi için Türk Patent ve Marka Kurumu’na marka tescili başvurusu yapılması gerekmektedir. Türk Patent ve Marka Kurumu’na başvuru dışında isim hakkı tescili yapılamamaktadır. Marka tescili, markanın üçüncü kişiler tarafından izinsiz kullanılmasını önlemektedir.

Telif Hakkı Kanunu

Telif hakkı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda düzenlenmiştir. Bu Kanunun kapsamı fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahiplerinin eserleri üzerinde sahip oldukları manevi ve mali haklarını, bu haklara ilişkin tasarruf esas ve usullerini, yargıyollarını ve yaptırımları ile Kültür Bakanlığının görev, yetki ve sorumluluğudur.

Kıdem Tazminatı Nedir, Kıdem Tazminatı Hesaplama, Kıdem Tazminatı Tavanı

Sonuç

Telif hakları, eserin doğduğu andan itibaren, hiçbir kayıt veya tescil işlemi gerekmeksizin korunan haklardır. Başta FSEK olmak üzere birçok kanun ile korunma altına alınmıştır. Bu kapsamda telif haklarının ihlal edilmesi halinde de ihlali gerçekleştiren kişilere birçok yaptırım uygulanmaktadır. Telif hakkının ihlal edilmesi ayrıca cezai sorumluluk da doğurabilmektedir.

Telif Hakkı Konusunda Sıkça Sorulan Sorular

Telif Hakkı Nedir?

Telif hakkı, bir eserin sahibine, o eseri kopyalama, dağıtma, sergileme ve ticari olarak kullanma konusunda tanınan yasal haklardır.

Telif Hakkı Nasıl Alınır?

Telif hakkı, eserin yaratıcısı tarafından otomatik olarak kazanılır; ancak eseri resmi olarak tescil ettirmek için ilgili kuruma başvurarak belgelendirme yapılabilir.

Telif Hakkı Devredilir Mi?

Telif hakkı sahibi eser sahipliğinden doğan haklarını bir başkasına devredebilir. O halde, eserin yaratıcısı ile eserden doğan ekonomik haklardan faydalanacak kişiler birbirinden farklı olacaktır. Ancak telif hakkı devredilse bile, eserin yaratıcısının eser üzerindeki manevi hakları devam etmektedir. Telif hakkı devredildiğinde eser üzerindeki ekonomik haklar devredilmiş olur.

Telif Hakkı Uygulamasının Amacı Nedir

Telif hakkı uygulamasının amacı, eser sahibi dışındaki kişilerin eser sahibinin emeğinden haksız kazanç sağlanmasının ve eser hırsızlığının engellenmesidir. Eser sahibinin yaratıcı çabasının ve eserin izinsiz kullanımlardan korunması amaçlanmaktadır.

Telif Hakkı Nedir? Telif Hakkı Nasıl Alınır, İhlali ve Cezası” Makalemize 4 Yorum Yapıldı:

  1. kartal kartal dedi ki:

    Verdiginiz bilgiler için teşekkürler , güzel yazı olmuş

  2. doğuş ürünleri dedi ki:

    çok başarılı ve kaliteli bir makale olmuş güzellik sırlarım olarak teşekkür ederiz.

  3. pendikli adam dedi ki:

    Takipteyim kaliteli ve güzel bir içerik olmuş dostum.

  4. Süleyman gökdeniz dedi ki:

    CİMER’e fikir ve projelerimi gönderdim. benim emekli memur olduğumu bildirdim. Projelerde AR-GE çalışması için yardım istedim. Ancak bakanlıklar benim projelerimi alarak kendileri AR-GE çalışması başlattı. şuan ben ne yapacağımı bilmiyorum. sizden özür dileyerek en azından fikren yardım istiyorum. hayırlı işler dilerim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir