Yargıtay: İş Kazası Rücu Davası – Kusur Tespiti – Bilirkişi – Mermer Ocağı

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi
2017/3275 E.  ,  2019/5859 K.
(Yargıtay: İş Kazası Rücu Davası – Kusur Tespiti – Bilirkişi – İş Sağlığı ve Güvenliği –  Mermer Ocağı)

  •  

“İçtihat Metni”

Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

Dava, 10.03.2008 tarihli iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan peşin sermaye değerli gelirler ve cenaze yardımından oluşan Kurum zararının rücuan tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 506 sayılı kanunun 26. maddesidir.

Rücu davaları, kusur sorumluluğuna dayanmakta olup, iş kazasında kusuru olanlar davacı Kurumun rücu alacağından kusurları karşılığında sorumludur. Kusurun belirlenmesinde ise; zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğunun, dosya içeriğindeki tüm deliller taktir olunarak belirlenmesi ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, konusunda uzman sayılacak kişilerden oluşturulacak bilirkişi heyetinden, aynı olay nedeni ile daha önce açılmış ve kesinleşmiş tazminat ve ceza davaları varsa, bu davalardaki kusur raporları ile çelişki oluşturmayacak şekilde kusur oran ve aidiyeti konusunda rapor alınması gereklidir. Kusur durumu saptanırken, iş güvenliği mevzuatına göre hangi önlemlerin alınması gerektiğinin, bu önlemlerin işverencealınıp alınmadığının ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığının, 506 sayılı Kanunun 26. maddesi ve olay tarihinde yürürlükte bulunan 4857 sayılı Kanunun 77. maddesi çerçevesinde değerlendirilerek belirlenmesi gerekir.

Sigortalı veya hak sahipleri tarafından tazmin sorumluları aleyhine açılan tazminat davalarında alınan kusur tespitine ilişkin bilirkişi raporları ile ulaşılan sonuçlar, rücu davasında Kurumun taraf olmaması nedeniyle bağlayıcı nitelikte bulunmamakta ise de  işçi sağlığı ve iş güvenliği kuralları yönünden ayrıntılı irdeleme içermesi halinde güçlü delil olarak kabul edilmektedir.

Dosya kapsamından, iş kazasının sigortalının içinde bulunduğu davalı işverene ait mermer yüklü kamyonun devrilmesi şeklinde meydana geldiği, trafik kaza raporunda kaza nedeni olarak lastik patlamasının gösterildiği, davalı işveren vekilinin Kurum Müfettişine verdiği ifadede aracın bakım kartının olmadığı, aracın servisi kapandığından sanayide bakım yapıldığının bildirildiği, dosya içinde sanayiden alınmış araç bakımına ilişkin faturaların bulunduğu, ancak araca ait muayene evraklarının bulunmadığı, aracın en son ne zaman kontrol edildiği dolayısıyla araçta eksiklik bulunup bulunmadığı, bu eksikliklerin giderilip giderilmediği ve sigortalının hak sahipleri tarafından açılmış tazminat davası bulunup bulunmadığı hususlarının araştırılmadığı anlaşılmaktadır.

Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında Mahkemece, araca ait muayene evraklarının celbi ile en son ne zaman kontrol edildiğinin, kontrol sonucu araçta eksiklik bulunup bulunmadığı, bu eksiklerin giderilip giderilmediği hususları ile hak sahipleri tarafından açılmış tazminat davası araştırılmalı, varsa celp edilerek irdelenmeli, tazminat dosyasının kesinleşmesi halinde tazminat davasında verilen kararın güçlü delil oluşturduğu hususu gözetilmek suretiyle davalı ve dava dışı kişilerin kusur oran ve aidiyetleri; iş kazasının gerçekleştiği iş kolu ile iş güvenliği alanında uzman kişilerden seçilecek bilirkişi kurulundan yeniden kusur raporu aldırılmak suretiyle maddi oluşa ve kanuna uygun olarak belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir.

Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, temyiz eden vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 04.07.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Yorum yapın

Call Now Button