Yurtdışı Çıkış Yasağı Nedir? Yurt Dışı Yasağı Öğrenme

Yurtdışı Çıkış Yasağı Nedir? Yurtdışı yasağı, belirli bir ceza soruşturması yahut kovuşturması esnasında suç isnadı altında bulunan şüpheli veya sanığın isnat olunan suça dair kuvvetli suç şüphesini taşıması halinde, mahkeme tarafından tutuklama kararı verilmediği durumlarda “yurt dışına çıkamamak” şeklinde uygulanan bir adli kontrol tedbiridir.

Yurtdışı yasağı şeklindeki adli kontrol tedbirlerine ilişkin usul ve esaslar 04/12/2004 tarih ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 31655 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği uyarınca belirlenmiştir.

Yurt Dışı Yasağım Var Mı Nasıl Öğrenebilirim?

Yurt dışı çıkış yasağının nereden nasıl öğrenileceği merak edilen konulardan biridir. Kişiler yurt dışı çıkış yasağının olup olmadığını öğrenebilmek için e-devlet sistemi üzerinden https://www.turkiye.gov.tr/emniyet-yurda-giriscikis-belge-sorgulama linki üzerinden yurt dışı çıkış yasağının olup olmadığını sorgulayabilmektedirler. Ancak burada e-devlet sistemine aktarılmamış yurt dışı çıkış yasakları da olabilmektedir. Bu şekilde görünmeyen yurt dışı çıkış yasakları tedbiren koyulmuş olan yurt dışı çıkış yasaklarında karşımıza çıkabilmektedir.

Önem arz eden durumlarda net bir şekilde sorgu sonucundan emin olabilmek için Emniyet Müdürlüğü Pasaport Şube Müdürlüğü’ne gitmek ve konu ile ilgili bir dilekçe yazılarak talepte bulunmak yararlı olacaktır. Kişiler bu şekilde e-devlette görünmeyen yurt dışı çıkış yasağından da haberdar olabilmektedirler. 

Denetimli Serbestlik Yurtdışına Çıkabilir Mi?

Merak edilen konulardan biri de denetimli serbestlik verilmesi durumunda kişinin yurt dışına çıkıp çıkamayacağı sorusudur. Burada kısaca denetimli serbestlik şatlarından bahsetmek gerekirse; hükümlünün cezasını açık cezaevinde infaz ediyor olması, hükümlünün koşullu salıverilmesine bir yıl veya daha az süre kalmış olması, hükümlünün ceza infaz kurumunda geçirdiği süreler iyi halli olmalıdır, hükümlünün denetimli serbestlikten yararlanabilmesi için talepte bulunması gerekmektedir. Denetimli serbestliğe İnfaz Hakimliğince karar verilir.

Hakkında denetimli serbestlik verilmiş bir kişi hakkında başka bir suçtan dolayı mahkeme veya hakim tarafından yurt dışına çıkmama adli kontrol tedbiri verilmemesi halinde denetimli serbestlik kararı kapsamında verilen yükümlülükleri yerine getirmek şartıyla yurt dışına çıkmasına engel bir durum bulunmamaktadır. Yine yurt dışı yasağı olmaması şartı ile denetimli serbestlikten yararlanan kişilerin pasaport almasında engel yoktur. 

Pasaportsuz Yurt Dışına Çıkma Cezası

Pasaportsuz Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisine girme yaptırımı 5682 Sayılı Pasaport Kanunu’nun 34. Maddesinde düzenlenmiştir. 

Madde 34 – (Değişik: 31/3/2011-6217/8 md.) Türkiye Cumhuriyeti sınırlarından her nasılsa pasaportsuz olarak girmiş olan vatandaşlar ve yabancılara bin Türk Lirasından üçbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. Bunlardan yabancı olanlar sınır dışı edilirler.

Pasaportsuz Türkiye sınırları içerisinden yurt dışına çıkma cezasının yaptırımı ise yine 5682 Sayılı Pasaport Kanunu’nun 33. Maddesinde düzenlenmiştir. 

Madde 33 – (Değişik: 31/3/2011-6217/7 md.) Türkiye Cumhuriyeti sınırlarını pasaportsuz veya pasaport yerine kaim olacak bir vesikayı hamil olmaksızın terkeden veya buna teşebbüs edenlere bin Türk Lirasından üçbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir.

İlgili maddelerden de anlaşılacağı üzere kişinin yurt dışına pasaportsuz çıkması halinde kişiye en az bin en fazla üçbin TL olacak şekilde idari para cezası verilmektedir. İdari para cezası ise; Kabahatler Kanunu ve bazı özel kanunlarda yer alan kabahatlerin yaptırımı olarak verilen ve idari makamlarca hükmedilen para cezası olduğunu görmekteyiz. Dolayısıyla idari para cezası, ceza hukuku yaptırımı niteliğinde değildir.

Uyuşturucu Denetimli Serbestlik Yurtdışına Çıkabilir Mi?

Hakkında denetimli serbestlik kararı verilen kişinin 5 yıl süre ile takibi yapılmaktadır. Bu süre içerisinde yeniden uyuşturucu ve uyarıcı madde kullandığının tespit edilmesi halinde ise kişi hakkında kamu davası açılmaktadır. Hakkında denetimli serbestlik kararı verilen kişi başka bir suçtan dolayı mahkeme veya hakim tarafından yurt dışına çıkmama adli kontrol tedbiri verilmediyse kişinin yurt dışına çıkmasına herhangi bir engel bulunmamaktadır. Ancak burada belirtmek gerekir ki kişinin denetimli serbestlik kararı kapsamında belirlenen yükümlülüklerini aksatmaması gerekmektedir. Hakkında denetimli serbestlik kararı verilmiş kişi yükümlülüklerini yerine getirdiği ve hakkında başkaca bir adli kontrol kararı verilmediği sürece yurt dışına çıkabilmektedir.

Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği 

MADDE 55 – 

(1) Adli kontrol, şüpheli veya sanığın tutuklanması yerine bir veya birden fazla yükümlülüğe tâbi tutularak, toplum içinde denetimini öngören bir koruma tedbiridir.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu

“Adlî kontrol 

Madde 109 – 

(1) (Değişik: 2/7/2012-6352/98 md.) Bir suç sebebiyle yürütülen soruşturmada, 100 üncü maddede belirtilen tutuklama sebeplerinin varlığı halinde, şüphelinin tutuklanması yerine adlî kontrol altına alınmasına karar verilebilir. 

(2) Kanunda tutuklama yasağı öngörülen hallerde de, adlî kontrole ilişkin hükümler uygulanabilir. 

(3) Adlî kontrol, şüphelinin aşağıda gösterilen bir veya birden fazla yükümlülüğe tabi tutulmasını içerir: 

a) Yurt dışına çıkamamak. 

b) Hâkim tarafından belirlenen yerlere, belirtilen süreler içinde düzenli olarak başvurmak

…” 

​İlgili mevzuat uyarınca, mahkeme tarafından suç şüphesi altında bulunan kişi hakkında tutuklama kararının ağır bir karar olacağı kanaatine varıldığı ve adli kontrol tedbirlerinin yeterli olacağı kanaatine varıldığı durumlarda kişi hakkında adli kontrol tedbirleri uygulanacaktır. Şüpheli veya sanık hakkında işin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde tutuklama kararı verilemeyecektir. 

Ayrıca kanunda tutuklama yasağı öngörülen hallerde de adli kontrole ilişkin hükümler uygulanabilecektir. Adli kontrole ilişkin hükümler, kişinin hakim tarafından belirlenen yerlere başvurması şeklinde olabileceği gibi CMK m.109/3-a uyarınca “yurt dışına çıkamamak” şeklinde de uygulanabilecektir. 

Sonuç olarak, yurt dışı yasağı kişinin temel hak ve özgürlüklerine kısıtlama getirebilen bir adli kontrol tedbiri olarak karşımıza çıkmaktadır.

Yurtdışına Çıkış Yasağı Şartları

​Yurtdışına çıkış yasağı şartlarını ele almak gerekirse, CMK m.109/3-a uyarınca “yurt dışına çıkamamak” şeklinde adli kontrol tedbirinin uygulanmasının ön koşulu olarak kişi hakkında tutuklama kararı verilmesi şartlarını irdelemek gerekmektedir. Yukarıda bahsettiğimiz üzere “yurt dışına çıkamamak” şeklindeki adli kontrol tedbiri tutuklama kararının verilmediği durumlarda tutuklama kararı yerine tesis edilen bir tedbirdir.

​5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100. Maddesinde tutuklama nedenleri sayılmıştır.

Tutuklama nedenleri 

Madde 100 – 

“(1) Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir. İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde, tutuklama kararı verilemez.

(2) Aşağıdaki hallerde bir tutuklama nedeni var sayılabilir: 

a) Şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular varsa. 

b) Şüpheli veya sanığın davranışları; 1. Delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme, 2. Tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma, Hususlarında kuvvetli şüphe oluşturuyorsa.

(3) Aşağıdaki suçların işlendiği hususunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde, tutuklama nedeni var sayılabilir:

a) 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan;

1. Soykırım ve insanlığa karşı suçlar (madde 76, 77, 78),

2. (Ek:6/12/2019-7196/58 md.)14 Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (madde 79, 80)

3. Kasten öldürme (madde 81, 82, 83),

4.(Ek: 6/12/2006 – 5560/17 md.) Kasten yaralama (madde 86, fıkra 3, bent b, e ve f) ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama (madde 87),

5. İşkence (madde 94, 95)

6. Cinsel saldırı (birinci fıkra hariç, madde 102),

7. Çocukların cinsel istismarı (madde 103),

8.(Ek: 6/12/2006 – 5560/17 md.) Hırsızlık (madde 141, 142) ve yağma (madde 148, 149),

9. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188),

10. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (iki, yedi ve sekizinci fıkralar hariç, madde 220),

11. Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar (madde 302, 303, 304, 307, 308), 

12. Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar (madde 309, 310, 311, 312, 313, 314, 315), 

b) 10.7.1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (madde 12) suçları. 

c) 18.6.1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu. 

d) 10.7.2003 tarihli ve 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar. 

e) 21.7.1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74 üncü maddelerinde tanımlanan suçlar. 

f) 31.8.1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 110 uncu maddesinin dört ve beşinci fıkralarında tanımlanan kasten orman yakma suçları. 

g) (Ek: 27/3/2015-6638/14 md.) 6/10/1983 tarihli ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 33 üncü maddesinde sayılan suçlar. 

h) (Ek: 27/3/2015-6638/14 md.) 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 7 nci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen suçlar. 

i) (Ek:12/5/2022-7406/9 md.) Kadına karşı işlenen kasten yaralama suçu.

j) (Ek:12/5/2022-7406/9 md.) Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçu. 

(4) (Değişik: 2/7/2012-6352/96 md.) Sadece adlî para cezasını gerektiren suçlarda veya vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenenler hariç olmak üzere hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez.”

Bu doğrultuda, kişi hakkında “yurt dışına çıkamama” şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanabilmesi için, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunması gerekmektedir.

Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunması halinde ise kişi hakkında tutuklama nedeninin de bulunması gerekmektedir. 

Tutuklama nedenleri ise, şüpheli veya sanığın kaçması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olguların varlığı ile açıklanmaktadır. Ayrıca şüpheli veya sanığın davranışları delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme, tanık veya mağdur üzerinde baskı yapma girişiminde bulunma hususlarında kuvvetli şüphe oluşturuyorsa tutuklama nedeninin varlığı kabul edilmektedir. 

Burada dikkat edilmesi gereken husus ise; sanığın veya şüphelinin kaçması veya delilleri gizleme hususlarında kuvvetli şüphe olmasa veya tanık veya mağdur üzerinde baskı yapacağına dair herhangi bir kuvvetli şüphe  olmasa dahi de yukarıda sayılan suçların işlendiği hususunda kuvvetli şüphelerin varlığı halinde salt suç tipi nedeniyle tutuklama nedeni var sayılabilmektedir.

Sonuç olarak, kişi hakkında yurtdışı yasağı olarak da bilinen “yurtdışına çıkamamak” şeklindeki adli kontrol tedbirinin uygulanabilmesi için öncelikli olarak kuvvetli suç şüphesinin varlığı aranmakta olup ardından tutuklama nedeninin varlığı aranacaktır. Kümülatif olarak şartların sağlanması halinde ise, tutuklama tedbirinin somut olay özelinde ölçülü olmadığı durumlarda adli kontrol tedbirine başvurulabilecektir.

Yurtdışına Çıkış Yasağını Kim veya Kimler verebilir?

Yurtdışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol tedbirinin kim veya kimler tarafından verilebileceği hususu 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun devam eden maddelerinde düzenlenmiştir.

Adlî kontrol kararı ve hükmedecek merciler,

Madde 110 – 

“(1) Şüpheli, Cumhuriyet savcısının istemi ve sulh ceza hâkiminin kararı ile soruşturma evresinin her aşamasında adlî kontrol altına alınabilir. 

(2) Hâkim, Cumhuriyet savcısının istemiyle, adlî kontrol uygulamasında şüpheliyi bir veya birden çok yeni yükümlülük altına koyabilir; kontrolun içeriğini oluşturan yükümlülükleri bütünüyle veya kısmen kaldırabilir, değiştirebilir veya şüpheliyi bunlardan bazılarına uymaktan geçici olarak muaf tutabilir. 

(3) 109 uncu madde ile bu maddenin birinci ve ikinci fıkra hükümleri, gerekli görüldüğünde, görevli ve yetkili diğer yargı mercileri tarafından da, kovuşturma evresinin her aşamasında uygulanır.

(4) (Ek:8/7/2021-7331/16 md.) Şüpheli veya sanığın adli kontrol yükümlülüğünün devamının gerekip gerekmeyeceği hususunda en geç dört aylık aralıklarla; soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi, kovuşturma evresinde ise resen mahkeme tarafından 109 uncu madde hükümleri göz önünde bulundurularak karar verilir.”

Kanun maddesinin lafzından anlaşıldığı üzere, yurt dışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol tedbiri soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısının talebi üzerine ve sulh ceza hakiminin kararı ile verilmektedir. Soruşturma aşaması tamamlanıp kovuşturma evresine geçildiği durumlarda sanık hakkında yurt dışı yasağına ilişkin kararı verme yahut kaldırma yetkisi dosyanın görüldüğü mahkemeye aittir. Mahkeme bu hususa ilişkin re’sen karar verebilmektedir.

Kimler Yurtdışına Çıkamaz?

Türk Mahkemeleri tarafından bir soruşturma yahut kovuşturma ile ilgili olarak şüpheli/sanık hakkında yurt dışına çıkamamak şeklinde adli kontrol kararı verilebilmektedir. Kişi hakkında hakim tarafından CMK m.109/3-a uyarınca “yurt dışına çıkamamak” şeklinde adli kontrol tedbirinin uygulanması hallerinde kişiye yönelik yurt dışı yasağı koyulacağı için artık bu kişilerin yurt dışına çıkması mümkün olmayacaktır.

Yurtdışı Yasağı Olan Pasaport Alabilir mi?

Yurtdışı yasağı olan kişilerin pasaport alıp alamayacağı sorusu sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. 15/07/1950 tarih ve 5682 sayılı Pasaport Kanunu’nun 22. Maddesi bu soruya açıklık getirmektedir.

Pasaport veya vesika verilmesi yasak olan haller: 

Madde 22 –

“(Değişik: 28/5/1988 – 3463/3 md.) Yurt dışına çıkmaları; mahkemelerce yasaklananlara, memleketten ayrılmalarında genel güvenlik bakımından mahzur bulunduğu İçişleri Bakanlığınca tespit edilenlere ve terör örgütlerine aidiyeti, iltisakı veya irtibatı belirlenen yurtdışındaki her türlü eğitim, öğretim ve sağlık kuruluşları ile vakıf, dernek veya şirketlerin kurucu ve yöneticisi olduğu veya bu yerlerde çalıştığı İçişleri Bakanlığınca tespit edilenlere (…)  pasaport veya seyahat vesikası verilmez. Ancak, yabancı memleketlere gitmeleri mahkemelerce yasaklananlar dışında kalanlara, zaruri hallerde Cumhurbaşkanının onayı ile pasaport veya pasaport yerine geçen seyahat vesikası verilebilir.”

İlgili mevzuat uyarınca, haklarında mahkeme tarafından yurt dışına çıkamamak şeklinde yasak koyulan kişilerin pasaport veya seyahat vesikası alamayacağı hüküm altına alınmıştır. Kişi hakkında yurt dışına çıkamamak şeklinde adli kontrol tedbiri koyulduğu durumlarda kişinin pasaport alabilme hali adli kontrol tedbirinin uygulanmasını amaçsız bırakacağı için yasalar gereğince haklarında yurt dışı yasağı olan kişilere pasaport verilmeyecektir.

Yurtdışına Çıkış Yasağı Nasıl Öğrenilir?

Hakkında yurt dışına çıkış yasağı olup olmadığını öğrenmek isteyen kişiler, soruşturma aşamasında soruşturma dosyasını kovuşturma aşamasında ise mahkemedeki dosyasını incelemek suretiyle haklarında yurt dışı çıkış yasağı olup olmadığını öğrenebilmektedirler. Bu gibi imkanları olmadığı durumda ise yapılması gereken İl Emniyet Müdürlüğü Pasaport Şube Müdürlüğüne müracaat edilerek bilgi edinme kanunu uyarınca haklarında yurt dışına çıkış yasağı olup olmadığını öğrenebilmektedirler.

Yurtdışına Çıkış Yasağının Süresi Ne Kadar Olabilir?

Yurt dışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol tedbiri, kişi hakkında bir cezalandırma yöntemi değildir. Soruşturma veya kovuşturmanın salahiyeti açısından bir tedbir olarak uygulanmaktadır. Bu doğrultuda yurt dışına çıkış yasağı belirli sürelere tabidir ve ölçülü şekilde uygulanması gerekmektedir. Zira kişinin temel hak ve özgürlüklerini kısıtlayan bir karar mahiyetinde olduğu için süresiz şekilde uygulanması büyük mağduriyetlere yol açacaktır. 

Bu konuya ilişkin olarak yasal düzenleme CMK m.110/A altında hüküm altına alınmıştır.

MADDE 110/A – (Ek:8/7/2021-7331/17 md.) 

(1) Ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde adli kontrol süresi en çok iki yıldır. Ancak bu süre, zorunlu hâllerde gerekçesi gösterilerek bir yıl daha uzatılabilir. 

(2) Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, adli kontrol süresi en çok üç yıldır. Bu süre, zorunlu hâllerde, gerekçesi gösterilerek uzatılabilir; uzatma süresi toplam üç yılı, Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlarda dört yılı geçemez. 

(3) Bu maddede öngörülen adli kontrol süreleri, çocuklar bakımından yarı oranında uygulanır.

14/07/2021 tarihinde kamuoyunda dördüncü yargı paketi olarak bilinen yasa tasarısı ile birlikte yurt dışına çıkış yasağının süreleri ile ilgili olarak birtakım değişiklikler yapılmıştır. 

Bu bağlamda ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde adli kontrol tedbirinin süresi iki yıl olarak belirlenmiştir. Ancak zorunlu hallerde gerekçesinin gösterilmesi şartı ile bu sürenin bir yıl daha uzatılabileceği hüküm altına alınmıştır. Eğer ağır ceza mahkemesinin görevine giren bir iş var ise, adli kontrol tedbiri en çok üç yıl süre ile uygulanacaktır. Bu süre zorunlu hallerde yine gerekçesi gösterilmek suretiyle üç yılı geçemeyecektir. Ancak bazı suçlar yönünden bu süre dört yılı geçemeyecek şeklinde düzenlenmiştir. , Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlarda süre dört yılı geçemeyecek şekilde uygulanacaktır.

Yurtdışı Çıkış Yasağının Kaldırılması

Yurt dışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol tedbiri süresiz olmamakla birlikte kanun tarafından belirtilen üst sınırların dolması halinde kişi hakkındaki tedbir kaldırılacaktır. Kanunda bahsedilen süreler tedbirin uygulanabileceği üst sınırlar olmakla birlikte mahkeme bu süreyi beklemeden de kişi hakkındaki adli kontrol tedbirini kaldırabilecektir. CMK m.111 gereğince bu düzenlemeye yer verilmiştir.

Madde 111 – 

(1) Şüpheli veya sanığın istemi üzerine, Cumhuriyet savcısının görüşünü aldıktan sonra hâkim veya mahkeme 110 uncu maddenin ikinci fıkrasına göre beş gün içinde karar verebilir. 

(2) Adlî kontrole ilişkin kararlara itiraz edilebilir

Şüpheli veya sanık hakkında tesis edilen adli kontrol tedbirinin kaldırılmasını talep edebilir. Cumhuriyet savcısının görüşü alınmasına müteakip hâkim veya mahkeme tarafından adli kontrol tedbiri kaldırılabilecektir. Kovuşturma aşamasında ise mahkeme tarafından herhangi bir talep olmaksızın re’sen adli kontrol tedbirinin kaldırılmasına karar verilebilecektir.

Adli Kontrol Kararının Kaldırılması

Adli kontrol kararının kaldırılması yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasının bir üst başlığı olarak nitelendirilebilir. Açıkladığımız üzere, yurt dışı yasağı olarak toplum tarafından adlandırılan husus bir nevi adli kontrol tedbiri olarak uygulanmaktadır. Yurt dışına çıkamamak şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanabileceği gibi “ev hapsi” vb. şeklinde adli kontrol tedbirleri de uygulanabilmektedir. Bu nedenle adli kontrol kararının kaldırılmasına ilişkin usul ve esas CMK m.111’de düzenlen şekildedir. 

Sonuç olarak, adli kontrol kararının kaldırılması hâkim veya mahkeme tarafından kaldırılmaktadır.