Kasten Öldürme Suçu , Adam Öldürme Cezası

Bu başlıkta 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 81. maddesinde düzenlenen Kasten Öldürme suçu özet olarak incelenmiştir. Türk Ceza Kanunun 81. Maddesinde Kasten Öldürme suçunun basit şekli düzenlenmiş iken Türk Ceza Kanunun 82. maddesinde suçunun nitelikli halleri hüküm altına alınmıştır. 

KASTEN ÖLDÜRME SUÇU TCK 81

Kasten Öldürme
Madde 81- (1) Bir insanı kasten öldüren kişi, müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.

Nitelikli Haller
Madde 82- (1) Kasten öldürme suçunun; 

  • Tasarlayarak, 
  • Canavarca hisle veya eziyet çektirerek
  • Yangın, su baskını, tahrip, batırma veya bombalama ya da nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanmak suretiyle, 
  • Üstsoy veya altsoydan birine ya da eş, boşandığı eş veya kardeşe karşı, 
  • Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, 
  • (Değişik:12/5/2022-7406/2 md.) Kadına karşı, 
  • Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, 
  • Bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla,
  • (Ek:29/6/2005 – 5377/9 md.)Bir suçu işleyememekten dolayı duyduğu infialle, 
  • Kan gütme saikiyle, 
  • Töre saikiyle, 

İşlenmesi halinde, kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır. 

Kasten Adam Öldürmeye Teşebbüs Cezası Kaç Yıl 

Türk Ceza Kanunun 35. Maddesinde suçlara teşebbüs açıklanmıştır. Suça teşebbüs halinde fail, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine on üç yıldan yirmi yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine dokuz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Yani basit kasten öldürme suçuna teşebbüs 9 yıldan 15 yıla kadar, nitelikli kasten öldürme suçuna teşebbüs ise 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezasıdır.

Silahla Adam Öldürmenin Cezası Kaç Yıl

Silahla adam öldürme suçu nitelikli hallerden değildir. Basit kasten öldürme suçudur. Cezası müebbet hapis cezasıdır.

18 Yaş Altı Adam Öldürmenin Cezası 

Kasten öldürme suçunun çocuğa karşı işlenmesi durumu nitelikli kasten öldürme suçuna sebebiyet vermektedir. 18 yaşın altındaki çocuğun kasten öldürülmesinin cezası ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır.

Nefsi Müdafaadan Adam Öldürmenin Cezası Kaç Yıl

Meşru müdafaa Gerek kendisine ve gerek başkasına ait bir hakka yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anda hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek için işlenen fiildir. Meşru müdafaa, tüm şartlarının gerçekleşmesi durumunda hukuka uygunluk nedeni olarak kabul edildiği için kişiye ceza verilmeyecektir.

14 Yaşında Adam Öldürmenin Cezası

14 yaşındaki birinin cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığı incelenir, araştırılır. Eğer suça sürüklenen çocuk, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonucunu algılayabiliyorsa ve davranışlarını yönlendirme yeteneği gelişmiş ise cezai sorumluluğu bulunmaktadır. İşlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin varlığı hâlinde, bu kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde oniki yıldan onbeş yıla; müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde dokuz yıldan onbir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Tasarlayarak Adam Öldürmenin Cezası

Nitelikli haller başlığı altında kasten öldürmenin tasarlayarak işlenmesi yer almaktadır. Tasarlayarak adam öldürme kasten öldürmenin nitelikli halidir. Cezası ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır. Tasarlama hâlinde fail, anında karar verip fiili işlememekte, suç işleme kararı ile fiilin icrası arasında sükûnetle düşünebilmeye yetecek kadar bir süre geçmektedir. Fail bu süre içinde suçu işleyip işlememe konusunda düşünmekte ve suçu işlemekten vazgeçmemektedir.

Canavarca Hisle veya Eziyet Çektirerek Adam Öldürme Suçu ve Cezası

Canavarca hisle veya eziyet çektirerek adam öldürme, kasten öldürme suçunun nitelikli halleri arasındadır. Cezası Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır. Kişinin acıma hissi olmaksızın bir başkasını öldürmesi hâlinde canavarca hisle öldürme söz konusudur. Canavarca hisle öldürmenin arz ettiği özellik, öldürmenin vahşi bir yöntemle gerçekleştirilmesidir. Eziyet çektirerek öldürme ise, kişi hemen değil, belli bir süreç içinde acı çektirilerek öldürülmektedir. 

Kan Gütme Saikiyle Adam Öldürme Suçu ve Cezası

Kan gütme sebebiyle insan öldürme eylemini adi öldürme suçundan ayıran özellik, birincisinde söz konusu olan acı ve öfke duygusunun değil, öç almak şeklinde beliren ahlaka aykırı düşünce ve tutkunun etken oluşundandır. Kan gütme saikiyle adam öldürmenin cezası ağırlaştırılmış müebbettir.

Namus Nedeniyle ve Töre Saikiyle İnsan Öldürme Suçu ve Cezası

Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlüğü’nde “töre” kelimesinin; “bir toplulukta benimsenmiş, yerleşmiş davranış ve yaşama biçimlerinin, kuralların, görenek ve geleneklerin, ortaklaşa alışkanlıkların, tutulan yolların bütünü, adet, bir topluluktaki ahlaki davranış biçimleri, adap” olarak tanımlanmıştır.  Failin, mağdurun töreye aykırı hareket ettiği ve törenin gereği olduğu düşüncesiyle öldürmesi gerekir. Töre saikiyle insan öldürme suçunun cezası ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır.

Namus kavramı ise “bir toplum içinde ahlak kurallarına ve toplumsal değerlere bağlılık, iffet, doğruluk, dürüstlük” olarak tanımlanmıştır. Namus cinayeti ise kadınların, aile namusunu ve şerefini kurtarmak amacıyla aile üyeleri tarafından öldürülmeleridir. Namus nedeniyle adam öldürmenin cezası ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır.

Kasten Adam Öldürme Suçunun Üstsoy veya Altsoydan Birine veya Eş, Boşandığı Eşe veya Kardeşe Karşı İşlenmesi ve Cezası

Kasten adam öldürme suçunun üstsoy veya altsoydan birine veya eş, boşandığı eşe veya kardeşe karşı işlenmesi suçun nitelikli halleri arasında sayılmıştır. Cezası ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır.

Bir Suçu Gizlemek, Delillerini Ortadan Kaldırmak veya İşlenmesini Kolaylaştırmak veya Yakalanmamak Amacıyla Kasten Adam Öldürme ve Cezası

İşlenmiş olan bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmekte olan bir suçun işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla, kişi öldürüldüğünde, amaç suç araç suç ilişkisi söz konusudur. Suçun bu nitelikli hâlinin oluşabilmesi için, belirtilen amaçlarla bir kişinin öldürülmesi yeterlidir; öldürmek suçuyla amaçlananın gerçekleşmesi gerekmez. Bu nedenle, örneğin bir banka soygununu gerçekleştirebilmek amacıyla öldürme suçunun işlenmesi hâlinde, fail hakkında bu nitelikli unsur dolayısıyla cezaya hükmedilecektir. Bu sebeple kanun koyucu cezanın ağırlaştırılması yoluna gitmiştir. Cezası ağırlaştırılmış müebbet hapistir.

Kasten Öldürme Suçunda Korunan Hukuki Değer

Kasten öldürme suçu ile korunan hukuki değer; “yaşama hakkı”dır. Zira yaşama hakkının korunması, kişinin diğer temel hak ve özgürlüklerini kullanabilmesi açısından da zorunluluk arz etmektedir. Yaşam hakkının bireysel varlıklar hiyerarşisinde en üst kademede bulunması neticesinde ceza hukukunda öncelikli mecburi korunma sağlanmıştır.

Yaşama hakkı kişinin bireysel varlığı için önem barındırdığı kadar toplumsal yaşamla da alakadardır. İlgilinin rızasıyla gerçekleşen öldürmelerin dahi cezalandırılması fertlerin hayatının, Devletin koruması altında olduğu yolundaki güven duygusunu beslemekle birlikte, insan hayatına sosyal bir değer yüklendiğinin de göstergesidir. 

Yaşama hakkının uluslararası alanda korunduğunun kanıtı ise Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 2. maddesinde; “Herkesin yaşama hakkı yasanın koruması altındadır. Yasanın ölüm cezası ile cezalandırdığı bir suçtan dolayı hakkında mahkemece hükmedilen bu cezanın yerine getirilmesi dışında hiç kimse kasten öldürülemez” mevcut hüküm ile belirtilmiştir.

Kasten Öldürme Suçu Unsurları

Maddi Unsurları

A-Fiil

Kasten Öldürme suçu serbest hareketli bir suç olup icrai hareketle işlenebilir. Kanun koyucu ceza normunda hareketin şeklini göstermemiştir. Ancak fiil mevzuatta nitelikli haller başlığında düzenlendiği üzere silah kullanmak suretiyle veya herhangi bir araçla işlenebilir.Hareketin ölüm sonucunu meydana getirmeye elverişli olması şart olup suç konusu fiili fail kendisi yapabileceği gibi, bir hayvana, üçüncü kişiye veya mağdura da yaptırtabilir.

B- Netice

Söz konusu suç yasaklanan davranışın cezalandırıldığı sırf hareket suçu kapsamına girmemekte olup salt davranışın yanında neticenin de meydana gelmesini aramaktadır. (Neticeli Suç)

Bu suç tipinde ceza normunun yasakladığı netice “ölüm”dür. İşlenen fiilin ağırlığı önem arz etmemekte olup ne kadar ağır olursa olsun ölüm meydana gelmediği sürece kasten öldürme suçu mevzubahis olamaz. Bu sebeple hukuki anlamda, ölüm kabul edilen hallerde netice gerçekleşmiş değildir. Örnek vermek gerekirse ölüm karinesini doğuran gaiplik halinde öldürme suçundan bahsedilemez. Ölümün tarif ve tespiti zaruret barındırmakta olup fiziki anlamda “ölüm” insanın merkezi sinir sisteminin tam, mutlak ve geri dönülmez şekilde kaybı olarak kabul edilmiştir. 

C- İlliyet Bağı

Suçun oluşabilmesi için hareket ile netice arasında illiyet bağı bulunmalıdır. Fiil ile netice arasında illiyet bağı yoksa failin sorumluluğu yoluna gidilemez. İnceleme konusu suç açısından ölüm neticesi, failin fiilinden kaynaklanmalıdır. Ancak bazı olaylarda ceza sorumluluğu açısından salt nedensellik bağının mevcudiyeti yetmez, ayrıca neticenin faile objektif olarak da isnat edilebilmesi gerekir. 

Failin fiilinden önce mevcut olup, fail tarafınca bilinmeyen veya öngörülemeyen sonradan eklenen sebepler yüzünden ölüm neticesi meydana gelmişse bu neticeden faili sorumlu tutmak mümkün değildir. Ancak fiile eklenen nedenler olmadan failin hareketi neticeyi meydana getirmeye elverişli ise fiil ile meydana gelen netice arasında illiyet bağı mevcuttur. Fiil tek başına ölümü meydana getirmeye elverişli olmamakla birlikte, mağdurda mevcut olup eklenen veya sonradan ortaya çıkan sebepler yüzünden ölüm meydana gelmiş ise, failin bu sebepleri bilip bilmediği, bilmiyorsa, bilmemesi sebebiyle kendisine kusur izafe edilip edilemeyeceği araştırılmalı ve sonucuna göre sorumluluğun tespitine gidilmelidir.

D- Fail

Kasten öldürme fiilini gerçekleştiren herkes fail olarak sorumlu olur. Ancak söz konusu suçta faillik statüsünün oluşabilmesi için kasten öldürme fiilinin başkasına karşı işlenmesi gerekir. Zira kişinin kendisine karşı işlediği kasten öldürme fiili intihar sonucunu doğurmakta olup yasal mevzuatta intihara suç isnat edilmemiştir. 

E- Mağdur

Suçun mağduru herkes olabileceği gibi suçtan zarar gören de mağdurun yakınlarıdır. Kasten öldürme suçunun mağduru Cumhurbaşkanı olması halinde ayrı bir suç hükmü düzenlenmişolup, TCK 82.maddede belirtilen nitelikli hallerden “Üstsoy veya altsoydan birine ya da eş veya kardeşe karşı, çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye, gebe olduğu bilinen kadına karşı” işlenmesi halinde ise cezanın artırımı kararlaştırılmıştır. 

F- Suçun Konusu: İnsan

Suçun konusunu fiilin üzerinde gerçekleştiği “yaşayan insan” oluşturmaktadır. Yaşayan insan tanımından kasıt ise sağ ve anne karnından kısmi doğumla ayrılmak olarak anlaşılmaktadır.Zira vücudunun bir kısmı ana rahminden ayrılmış bulunan çocuk kasten insan öldürme suçunun konusunu oluşturabilir. İlaveten çocuğun fiilen yaşaması yeterli olup, ayrıca yaşama kabiliyetine sahip olup olmamasının kasten öldürme suçuna bir etkisi yoktur.

Manevi Unsur

Bir suçun varlığından söz edebilmek için fiil ile fail arasında suçun manevi unsuru bakımından psikolojik bağın mevcut olması gerekmektedir. Suç, kasten veya taksirle öldürme olarak işlenebilir. Kast ve taksir suçun (manevi unsuru açısından) işleniş şekilleridir. Failin kusurunun belirlenmesi işlenen eylemin kasıtlı ya da taksirli olmasıyla yakından irtibatlıdır. Çünkü kusur yargısının dayanağını gerçekleştirilen fiil oluşturduğu gibi, eylemin kasıtlı ya da taksirli olmasına göre de kusur farklı özellikler arz edebilir.

İnceleme konusu öldürme suçunun manevi unsurunu kast oluşturmaktadır. TCK’nın 21. maddesine göre kast, “suçun kanuni tanımındaki maddi unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesi” dir.

Failin kastı esasen iç dünyasına ilişkin olup her somut olayda değişiklik göstermektedir.Tespiti son derece zor olan bu husus ispat hukukuna ilişkin bir problemdir. Yargıtay uygulamada failin kastının tespitine yönelik bazı kriterler oluşturmuştur;

A– Mağdur ile Fail Arasındaki Husumet Sebebi ve Mahiyeti

Fail ile mağdur arasında, öldürme suçunun işlenmesine sebep olabilecek derecede bir husumet bulunup bulunmadığı, öldürme kastının tespitinde kullanılan kriterlerden biridir.

B– Suçta Kullanılan Saldırı Aleti, Kuvveti ve Tesir Mesafesi 

Sanığın suçun işlenmesinde kullandığı saldırı aleti, kastının tespiti için kullanılan kriterlerden biri olup ölüm neticesini meydana getirmeye elverişli olması koşulunda fiilin öldürmeye yönelik olduğu kabul görür.

C– Bulundukları Yerin Durumu

Fail ve mağdurun bulunduğu konum, öldürme kastının tespitinde önem arz etmektedir. Zira fail mağdurun yakınında olmasına rağmen hayati bölgelerine ateş etmemişse öldürme kastının varlığından söz edilemezken yakın mesafeden yapılan atışın sayısı fazla ise fiilin öldürme kastına yönelik olduğu belirtilebilir. 

D– Mağdurun Vücudunda Meydana Gelen Yara Yeri ve Mahiyeti

Uygulamada en çok kullanılan kriter mağdurun vücudunda meydana gelen yara yerleri ve yaranın mahiyetidir. Yara yerleri ve mahiyetlerinin tespiti Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nca yapılmakta olup meydana gelen yaranın yeri ve mahiyeti dikkate alındığında; hayati tehlike oluşturabilecek nitelikte ise failin kastı öldürmeye, isabet bölgesi ve meydana gelen yaralanma ölüm meydana getirecek nitelikte değilse yaralamaya yönelik saptaması yapılabilir.

E– Failin Fiiline Kendiliğinden yahut Engel Bir Nedenden Kaynaklı Son Vermesi Hususu 

Yargıtay fiili tavsif ederken failin fiiline kendiliğinden mi, yoksa engel bir nedenden dolayı mı son verdiğine de bakmaktadır. Bu kriter failin kastını tespit etmekte faydalı olacağı gibi fiilin teşebbüs aşamasında kalıp kalmadığını da belirlemeye yarar.

F– Hadisenin Sebebine Göre, Başlangıç, Devam ve Sona Ermesini Kapsayan Oluşu 

Öldürme fiilinin öncesinde ve sonrasında yaşanan olayların, öldürme kastının tespiti için değerlendirilmesi gerekir.

Hukuka Ayrılık Unsuru

Hukuka aykırılık unsuru yasal mevzuatta belirlenen tarife uygun bulunan fiilin hukuk düzeni ile çelişki ve çatışma içinde olması, fiilin hukuk düzenince mubah sayılmaması olarak en genel biçimde tanımlanabilir. 

Ceza Kanunu’nun suç saydığı bir fiilin işlenmesine diğer bir hüküm-bu hüküm ceza kanununda veya başka bir hukuk dalında yer alabilir- izin veriyorsa, fiilin hukuk düzeni tarafından yasaklanmadığı yani suç olmadığı sonucuna varılır. Bu şekilde ceza normunun yasakladığı bir fiilin işlenmesine izin vererek, onun hukuka aykırılığını ortadan kaldıran kurallara “hukuka uygunluk sebebi” denir.

Kusurluluk ise failin kınanabilirliği ile ilgili bir değer yargısı olduğundan failin kusuruTCK’da belirtilen belli sebeplerle ortadan kalksa dahi işlenen fiil suç vasfını devam ettirmektedir. Kusurluluğu etkileyen hallerin varlığı halinde kişi suç teşkil eden eylemden ya hiç sorumlu tutulmamakta ya da sorumluluğu azalmaktadır.

TCK’nın “Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler” başlıklı İkinci Bölümünde, “Hukuka uygunluk sebepleri” ve “Kusurluluğu ortadan kaldıran ve azaltan sebepler” bir arada düzenlenmiştir. TCK’da hukuka uygunluk sebebi olarak; kanun hükmünü yerine getirme ve görevin ifası (m.24/1), meşru savunma (m.25/1), hakkın icrası (m.26/1) ve ilgilinin rızası (m.26/2) yer almaktadır. Kusurluluğu etkileyen haller ise; hukuka aykırı ve fakat, bağlayıcı emrin yerine getirilmesi (m. 24/2-4), Zorunluluk hali (m.25/2), Meşru Müdafaada sınırın korku kaygı panik içerisinde aşılması (m.27/2), Cebir veya tehdit dolayısıyla kişinin irade yeteneğinin etkilenmesi (m.28), Haksız tahrik (m.29), Çeşitli hata halleri (m. 30/3- 4), Yaş küçüklüğü, (m.31), Akıl hastalığı (m.32), Sağır ve dilsizlik (m.33), Geçici nedenler, alkol veya uyuşturucu madde etkisinde olma (m.34) olarak belirtmek mümkündür.

Suçun Özel Görünüş Şekilleri

Suça Teşebbüs

Türk Ceza Kanunun 35. Maddesine göre “Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur. Suça teşebbüs halinde fail, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onüç yıldan yirmi yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine dokuz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.” şeklinde hükme yer verilmiştir.

Bu kapsamda Türk Ceza Kanunun TCK’nın 35. maddesinde düzenlenen teşebbüs kurumu ile ilgili, cezalandırılabilirliği açısından şu şartların varlığı aranmıştır. Failin kasten bir suça kalkışması, bu suçu gerçekleştirmeye yönelik bir fiilin olması ancak tüm bunlara rağmen failin kendi isteği ile değil dış bir etki nedeniyle sonuca ulaşamamış olması gerekmektedir.

Bu açıklamalar ışığında teşebbüsün şartları olarak failde kastın bulunması, aynı zamanda gerçekleştirilen hareketin elverişli olması da gereklidir. Ancak failin elinde olmayan nedenlerle suçun tamamlanmaması gerekmektedir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun   2011/6-340 Esas ve 2012 /209 K. Sayılı  kararında teşebbüs ise, suçun tamamlanmasından önce ve fakat hazırlık hareketleri aşamasından sonra gelen, başlanmış ama bitirilememiş bir eylemli evreyi ifade eder. Bu kapsamda, cezalandırılabilir davranışların yani suça teşebbüsün sınırlarının saptanması, diğer bir anlatımla suç yolunda ilerleyen sanıkla ilgili olarak hangi andan itibaren ceza hukukunun devreye gireceği sorununun çözümlenmesi gerekmektedir.

Kasten öldürme suçuna teşebbüs mümkündür. Fail öldürme suçu işlemek için elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlamış ancak elinde olmayan sebeplerle öldürme eylemini tamamlayamamışsa kasten öldürmeye teşebbüs söz konusu olacaktır.

İştirak

Kanunen tek kişi tarafından işlenebilen bir suçun, birden fazla kimsenin aralarında yaptıkları anlaşma ile fiilin oluşumuna katkıda bulunarak birlikte işlemesi halinde iştirakin varlığından söz edilir ve bu suretle işlenen suçlara “iştirak halinde işlenen suçlar” adı verilir.

İştirak kavramı; faillik ve şeriklik olarak iki statünün birleşmesi ile oluşur. Fail, kanunda tanımlanan haksızlığı gerçekleştirir. Şerikler ise (azmettiren ve yardım eden), kanuni tarifteki haksızlığı gerçekleştirmeyen suç ortakları olduğu için bunların suçtan sorumlu tutulabilmeleri bağlılık kuralı ile mümkün olmaktadır. Ceza hukukunda azmettiren ve yardım edenin suçtan sorumlu tutulabilmesinin failin icra ettiği fiile bağlı olması, bağlılık kuralı olarak isimlendirilir ve bunun içeriği TCK’nın 40. maddesinde açıklanmıştır.

Kasten Öldürme Suçunun İhmali Davranışla Gerçekleşmesi

İhmali davranışla kasten öldürme suçu TCK’nın 83. maddesinde; 

“(1) Kişinin yükümlü olduğu belli bir icrai davranışı gerçekleştirmemesi dolayısıyla meydana gelen ölüm neticesinden sorumlu tutulabilmesi için, bu neticenin oluşumuna sebebiyet veren yükümlülük ihmalinin icrai davranışa eşdeğer olması gerekir. 

(2) İhmali ve icrai davranışın eşdeğer kabul edilebilmesi için, kişinin; 

a) Belli bir icrai davranışta bulunmak hususunda kanuni düzenlemelerden veya sözleşmeden kaynaklanan bir yükümlülüğünün bulunması, 

b) Önceden gerçekleştirdiği davranışın başkalarının hayatı ile ilgili olarak tehlikeli bir durum oluşturması, gerekir. 

(3) Belli bir yükümlülüğün ihmali ile ölüme neden olan kişi hakkında, temel ceza olarak, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine onbeş yıldan yirmi yıla kadar, diğer hâllerde ise on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunabileceği gibi, cezada indirim de yapılmayabilir” şeklinde düzenlenmiştir.

İhmali davranışla kasten öldürme suçu, kasten öldürme suçundan hareketin işleniş şekli bakımından ayrılmaktadır. Hareketin; icrai olması halinde TCK 81.maddesi uygulama alanı bulurken ihmali olması halinde ise TCK 83. maddesinin uygulanması gerekir . Manevi unsurlar, suçun konusu, nitelikli haller ve korunan hukuki değer bakımından her iki suç tipi de aynı özelliğe sahiptir.

Kasten Öldürme Suçunda Görevli Mahkeme

5235 Sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemeleri Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkındaki Kanun’un 12.maddesine göre Ağır Ceza Mahkemesinin görevleri kapsamında Türk Ceza Kanununun 81. maddesinde yer alan kasten adam öldürme suçu ve 82.maddesinde sayılan nitelikli halleri bu kapsamda olup Ağır Ceza Mahkemesinin görev ve yetkisi dahilindedir.

5235 Sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemeleri Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkındaki Kanun’un 14. maddesine göre “Mahkemelerin görevlerinin belirlenmesinde ağırlaştırıcı veya hafifletici nedenler gözetilmeksizin kanunda yer alan suçun cezasının üst sınırı göz önünde bulundurulur.” hükmüne yer verilmiştir. Kasten öldürme suçunun yaptırımı müebbet hapis cezası iken nitelikli hallerin yaptırımı ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası olup bu kapsamda da görevli ve yetkili mahkeme Ağır Ceza Mahkemesidir.

Kasten Öldürme Suçunda Yetkili Mahkeme

5271 Sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunun 12.maddesine göre davaya bakmakla suçun işlendiği yer mahkemesi yetkili kılınmıştır. 

Kasten Öldürme Suçunun Yaptırımı

A-Kasten Öldürme Suçunun Basit Hali TCK 81. Madde

Madde 81- (1) Bir insanı kasten öldüren kişi, müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.

B-Kasten Öldürme Suçunun Nitelikli Hali TCK 82.Madde 

Madde 82- (1) Kasten öldürme suçunun; 

a) Tasarlayarak, 

b) Canavarca hisle veya eziyet çektirerek, 

c) Yangın, su baskını, tahrip, batırma veya bombalama ya da nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanmak suretiyle, 

d) Üstsoy veya altsoydan birine ya da eş, boşandığı eş veya kardeşe karşı,

e) Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, 

f) (Değişik:12/5/2022-7406/2 md.) Kadına karşı, 

g) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, 

h) Bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla,

i) (Ek:29/6/2005 – 5377/9 md.)Bir suçu işleyememekten dolayı duyduğu infialle,

j) Kan gütme saikiyle, 

k) Töre saikiyle,

İşlenmesi halinde, kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.

C-Kasten Öldürmenin İhmali Davranışla İşlenmesi 

Madde 83- (1) Kişinin yükümlü olduğu belli bir icrai davranışı gerçekleştirmemesi dolayısıyla meydana gelen ölüm neticesinden sorumlu tutulabilmesi için, bu neticenin oluşumuna sebebiyet veren yükümlülük ihmalinin icrai davranışa eşdeğer olması gerekir. 

(2) İhmali ve icrai davranışın eşdeğer kabul edilebilmesi için, kişinin; 

a) Belli bir icrai davranışta bulunmak hususunda kanuni düzenlemelerden veya sözleşmeden kaynaklanan bir yükümlülüğünün bulunması, 

b) Önceden gerçekleştirdiği davranışın başkalarının hayatı ile ilgili olarak tehlikeli bir durum oluşturması, Gerekir. 

(3) Belli bir yükümlülüğün ihmali ile ölüme neden olan kişi hakkında, temel ceza olarak, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine onbeş yıldan yirmi yıla kadar, diğer hallerde ise on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunabileceği gibi, cezada indirim de yapılmayabilir.

Kasten Öldürme Suçundan Beraat

Kasten Öldürme suçundan beraat yargılama sonunda yargılanan sanık hakkında verilebilecek en lehe karardır çünkü cezaya hükmolunmaması sonucunu doğurmaktadır. Beraat kararı sonucunda kasten öldürme suçundan yargılanan sanığın mahkemece suçu işlemediği kanaatine varıldığı, aklandığı anlaşılmaktadır. 

Beraat kararının hangi hallerde verildiği 5237 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu 223. maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenmiştir. CMK m.223/2 hükmü ceza muhakemesine ilişkin genel bir düzenleme olması sebebiyle belirtilen hallerde kasten öldürme suçundan beraat kararı verilebileceği gibi nitelikli kasten öldürme suçundan beraat kararı da verilebilecektir. 

Ceza Muhakemesi Kanunu m. 223/2 hükmüne göre beraat kararı;

1) Yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması,

2) Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması,

3) Yüklenen suç açısından failin kast veya taksirinin bulunmaması,

4) Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmesine rağmen, olayda bir hukuka uygunluk nedeninin bulunması,

5) Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması hallerinde verilir.

Kasten öldürme suçundan yargılanan sanık hakkında mahkemenin yaptığı kovuşturma neticesinde bu beş durumdan biri söz konusu olduğunda sanık hakkında beraat kararı verilir.

Kasten öldürme suçunun oluştuğunu söyleyebilmek için maddi ve manevi unsurlarının bir arada bulunması gerekir. Eğer failin fiili kanunda tanımlanan kasten öldürme suçunu oluşturmuyorsa bu durumda derhal beraat kararı verilir. Bir başka hal olan sanığa yüklenen kasten öldürme suçunun işlenmediğinin sabit olmasıdır. Örneğin sanığın suç tarihinde olay yerinde değil de başka bir yerde olduğu kanıtlandığı durumda beraat kararı verilir.

Kasten öldürme suçunda mahkûmiyet için yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliller bulunmaması durumunda sanık hakkında mahkeme tarafından beraat kararı verilir. Sanığın kasten öldürme suçunu işlediği yönünde mahkemenin şüphe duyması halinde ceza muhakemesine esas teşkil eden şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince beraat kararı verilir. Bu durum sanığın suçu işlediğinin sabit olmaması halidir.

Sanığa yüklenen kasten öldürme suçu işlenmiş olmasına rağmen hukuka uygunluk nedeni bulunması halinde de beraat kararı verilir. Hukuka uygunluk nedenleri TCK m.24-26 arasında düzenlenmiştir. 

Nitelikli Kasten Öldürme Suçundan Beraat

Nitelikli kasten öldürme suçundan beraat kararı için de yukarıda yaptığımız açıklamalar aynı şekilde geçerlidir. CMK m.223/2 de sınırlı sayıda sayılan haller söz konusu olduğunda ancak beraat kararı verilir. Sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken mahkemece bu yönde karar verilmediği hallerde kanun yollarına başvurulabilir. Kasten öldürme suçunda yargılama sonucu verilen kararlara karşı kanun yolu açıktır.

Kasten öldürme ve nitelikli hallerinden yargılanan sanık hakkında kovuşturma aşamasında derhal beraat kararı verilmesi gerektiği hallerde mahkeme artık delil toplamaya ya da araştırmaya gerek olmadığını ifade etmiş anlamına gelir. Bu durumda mahkeme tarafından durma, düşme veya ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilemez. Beraat kararı durma, düşme veya ceza verilmesine yer olmadığı kararlarından daha lehe bir karardır. Beraat kararı adli sicile işlenmeyen kararlar arasındadır. Bu nedenle sürecin uzman bir ceza avukatı aracılığıyla sürdürülmesi yaşanabilecek hak kayıplarının önüne geçilmesi noktasında önem arz etmektedir.

Kasten Öldürme Suçunda Dava Zamanaşımı 

TCK 66.maddesinde düzenlenen dava zamanaşımı, suçun işlendiği tarihten itibaren işlemeye başlayan sürede dava açılmaması veya dava açılmasına rağmen kanuni süre içerisinde sonuçlandırılmaması durumlarında mevzubahis olur. Devletin cezalandırma hakkından vazgeçmesi ve ceza davasının düşmesi sonucunu doğuran bir ceza hukuku kurumudur. Suçun işlendiği tarihten itibaren başlayan olağan dava zamanaşımı kasten öldürme suçu müebbet hapis cezasını gerektirdiği için 25 yıl, suçun nitelikli hallerinde ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası nedeniyle 30 yıldır.

Adam öldürmenin cezası kaç yıl ?

Bir insanı kasten öldüren kişi, müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.

Kasten Adam Öldürmeye Teşebbüs Cezası Nedir?

Kasten öldürmeye teşebbüs için verilecek olan temel ceza 9 yıl ile 15 yıl arasındadır.

Yanlışlıkla Adam Öldürmenin Cezası Ne Kadar?

Taksirle adam öldürmenin cezası Türk Ceza Kanunu 85.maddesinde düzenlenmiştir. Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

11 Yaşında Adam Öldürmenin Cezası Ne Kadar ?

Suçu işlediği sırada 12 yaşını doldurmamış olan çocukların ceza sorumluluğu yoktur. Haklarında ceza kovuşturması yapılamaz fakat çocuklara özgü güvenlik tedbirleri uygulanabilir.

“Kasten Öldürme Suçu , Adam Öldürme Cezası” üzerine 2 yorum

  1. CEZALAR BURDA YAZDIGI GİBİ UYGULANMIYORKİ KİSE İBRET ALMIYOR HIRSIZLIK KOL GEZİYOR FUHUŞ KOL GEZİYOR CEZALARMI HAKİMLER Mİ YETERSİZ BU MAHKEMNELERDE AMERİKADA OLDUGU GİBİ HALK JÜRİSİ NEDEN BULUNDURULMAZ KANUNLARIMIZ MUTLAKA MAHKEMELERİ DIŞARDAN HALKI DA KATMALI MAHKEMELERE OPSİYONLAR ENGELENİR BELKİ KİMSENİN GÖZÜNÜN YAŞINA BAKILMASI MESELA NEDEN GARİB OGLUNUN MEZARI ACILMAZ BNİR İTİRAZ VARSA DEVLET BU NA NİYE ENGEL OLUR KİMDİR BUNUN MÜTEŞSİBİ ADAM MEZARDAMI YOKSA İSRAİLDEMİ YOKSA AMERİKADAMI YOKSA ARJANTİNDEMİ MAGDURUN KALBİ MÜTMAYİN OLSUN NEDEN MEZAR ACILMAZ SAKINCASI NEDEDİR GİZLENEN BİR ŞEYMİ VARDIR PARAMI GİRMİŞTİR DEVREYE YOKSA HATIRLI AGBİLERMİ YEMEKTEW HALLETMİŞLERDİR KONUYU KİM BU SORUYA CEVAB VERECEK ACABA BUNDAN İLERSİNEDE KİM CEVAB VERECEK YA SON AŞAMADA DA BİR EL DEVREYE GİRER Mİ ŞÜBHE İNSANIN İCİNİ KEMİRİYORNEDEN ENGELLENMİŞ DİYE BUNUN BİR KURALI NİZAMI YOKMUDUR GERCEKLER ORTAYA CIKARILMALIDIR HEMDE HİC ŞÜBHEYE MAHAL KAMADAN AYDINLAN MALIDIR TÜRK ADALETİDE ŞÜHHEDEN KURTUL SUN ŞEHİR EFSANELERİN DEN SAYGI VE HÜRMETLE

    Yanıtla

Yorum yapın

Call Now Button