Kaza Yaptım Ne Yapmalıyım?

Trafikte her gün binlerce araç hareket halindedir ve bu yoğunluk içerisinde trafik kazaları ne yazık ki kaçınılmaz bir gerçektir. Kazaların bir kısmı yalnızca maddi hasarla sonuçlanırken, bazıları yaralanma hatta ölüm gibi ciddi sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle “Kaza yaptım ne yapmalıyım?” sorusu, sürücülerin en çok merak ettiği konuların başında gelmektedir. Kaza sonrasında atılacak adımlar, hem hukuki sorumlulukların doğru yerine getirilmesi hem de mağduriyetlerin en aza indirilmesi açısından büyük önem taşır.

Kazanın ardından sakin kalmak, gerekli güvenlik önlemlerini almak, tutanak düzenlemek ve sigorta sürecini başlatmak yapılması gereken başlıca işlemler arasındadır. Ancak bu adımlar, kazanın yalnızca maddi hasarla sonuçlanması veya yaralanmalı/ölümlü bir kaza olması durumuna göre farklılık gösterir. Bu yazıda, kaza sonrası yapılması gerekenleri adım adım ele alarak, sürücülerin karşılaşabileceği olası senaryolara dair yol gösterici bilgiler sunacağız.

Kaza Anında Ne Yapılmalı?

Bir trafik kazası meydana geldiğinde sürücülerin ilk olarak sakinliğini koruması gerekir. Panikle yapılan hareketler hem kendi güvenliğini hem de diğer sürücü ve yayaların güvenliğini tehlikeye atabilir. Bu nedenle kaza anında yapılması gerekenler, kazanın sonuçlarına göre farklılık gösterir.

Trafik kazaları genel olarak yaralanmalı/ölümlü kazalar ve sadece maddi hasarlı kazalar olmak üzere ikiye ayrılır. Eğer kazada can kaybı ya da yaralanma varsa izlenecek prosedür farklı, yalnızca araçlarda hasar meydana gelmişse farklıdır.

Her iki durumda da yapılması gereken ortak adımlar şunlardır:

• Öncelikle aracın kontağı kapatılmalı ve yakıt sızıntısı olup olmadığı kontrol edilmelidir.
• Araç, trafiği engellemeyecek güvenli bir noktaya alınmalı ya da mümkün değilse üçgen reflektör ve benzeri uyarı işaretleri yerleştirilmelidir.
• Olay yerindeki kişilerin güvenliği sağlanmalı, ikinci bir kazanın önüne geçilmelidir.

Bu temel önlemlerin ardından, kazanın niteliğine göre farklı yasal yükümlülükler yerine getirilmelidir.

Kazada Ölüm veya Yaralanma Varsa

Eğer kaza sonucunda ölüm ya da yaralanma meydana geldiyse süreç daha ciddi ve dikkatli yürütülmelidir. Bu durumda ilk yapılması gereken, ivedilikle 112 Acil Çağrı Merkezi aranarak ambulans ve trafik polisinin olay yerine yönlendirilmesidir.

Kaza anında izlenecek adımlar şunlardır:

• Yaralıların durumu kontrol edilmeli, ancak sağlık personeli gelene kadar bilinçsizce müdahale edilmemelidir.
• Araç çalışır durumda olsa dahi kontağı kapatılmalı ve yakıt kaçağı ihtimaline karşı dikkatli olunmalıdır.
• Yakıt sızıntısı fark edilirse vakit kaybetmeden itfaiye aranmalıdır.
• Olay yeri mümkün olduğunca değiştirilmeden kolluk kuvvetleri beklenmelidir.

Ölümlü veya yaralanmalı kazalarda kolluk kuvvetlerinin tutanak tutması zorunludur. Bu nedenle tarafların kendi aralarında tutanak düzenlemesi mümkün değildir. Polis ya da jandarma olay yerine gelerek gerekli işlemleri yapar ve dosyayı ilgili adli mercilere iletir.

Bu tür kazalarda yalnızca idari değil, aynı zamanda cezai sorumluluk da gündeme gelir. Bu nedenle sürücülerin, olası hukuki yaptırımlarla karşılaşmamak adına sürece uygun hareket etmeleri büyük önem taşır.

Kazada Sadece Maddi Hasar Varsa

Kazanın sonucunda herhangi bir yaralanma veya can kaybı yoksa, olay maddi hasarlı trafik kazası olarak değerlendirilir. Bu tür kazalarda sürücüler, kolluk kuvvetlerini beklemeden kendi aralarında tutanak tutarak süreci hızla tamamlayabilirler.

Bu durumda yapılması gereken başlıca işlemler şunlardır:

• Araçlar trafiği engellemeyecek şekilde güvenli bir noktaya alınmalıdır.
• Üçgen reflektör ve benzeri uyarı işaretleri yerleştirilerek hem kazazedelerin hem de diğer sürücülerin güvenliği sağlanmalıdır.
• Taraflar, sürücü belgeleri ile zorunlu trafik sigortası poliçesi bilgilerini birbirleriyle paylaşmalıdır.
• Kaza yeri, araçların konumları ve hasar gören bölgeler detaylı bir şekilde fotoğraflanmalıdır.
• Kaza Tespit Tutanağı, kağıt form veya mobil uygulama üzerinden düzenlenmeli ve her iki tarafça imzalanmalıdır.
• Tutanak ve fotoğraflar, en geç 5 iş günü içinde sigorta şirketine iletilmelidir.

Bu süreç tamamlandığında, sigorta şirketi hasar dosyası açar ve Sigorta Bilgi Merkezi (TRAMER) üzerinden kusur oranını belirler. Kusur oranına göre hangi tarafın sigortasının devreye gireceği ve hasarın nasıl karşılanacağı netleşir.

Eğer taraflar tutanak düzenleme konusunda anlaşamazsa, bu durumda polis veya jandarma çağrılarak resmi tutanak tutulması gerekir.

Kazadan 1 Gün Sonra Tutanak Tutulur Mu?

Trafik kazalarında en doğru ve güvenilir yol, kaza tespit tutanağının olay anında doldurulmasıdır. Çünkü kazanın üzerinden zaman geçtikçe tarafların olayı hatırlaması zorlaşır, araçların konumları değişebilir ve kazanın oluş şekline dair deliller kaybolabilir.

Mevzuata göre, tutanağın kaza anında düzenlenmesi esastır. Ancak bazı durumlarda taraflar çeşitli sebeplerle aynı gün tutanak tutamayabilir. Bu durumda:

• Tutanak ertesi gün düzenlense bile sigorta şirketi, ek belge ve görsel kanıt talep edebilir.
• Kazanın geçtiği yerin fotoğrafları, araçların hasarlı bölümlerinin görüntüleri ve tanık beyanları sürecin sağlıklı ilerlemesi için büyük önem taşır.
• Gecikmiş bir tutanak, bazı sigorta şirketleri tarafından doğrudan kabul edilmeyebilir ve hasarın karşılanması riske girebilir.

Dolayısıyla, “Kazadan 1 gün sonra tutanak tutulur mu?” sorusunun cevabı teknik olarak evet olsa da, bu durum sigorta sürecini zorlaştırabileceği için önerilen yöntem kazadan hemen sonra tutanak tutmaktır.

Kazadan Sonra Tutanak Tutulmazsa Ne Olur?

Trafik kazalarında kaza tespit tutanağı, kusur oranının belirlenmesi ve sigorta sürecinin başlatılması için en önemli belgedir. Bu tutanak olmadan sigorta şirketleri, kazanın nasıl gerçekleştiğini ve hangi tarafın kusurlu olduğunu tespit edemez.

Eğer kaza maddi hasarlıysa ve tutanak tutulmazsa:

• Sigorta şirketi hasar dosyası açamaz, dolayısıyla tazminat ödemesi yapılmaz.
• Tarafların kendi aralarındaki anlaşmazlıklar artar ve konu mahkemeye taşınabilir.
• Araçtaki hasarın masrafları doğrudan araç sahiplerine yüklenebilir.

Eğer kaza yaralanmalı veya ölümlü ise tutanak tutulmaması yalnızca idari para cezasına değil, aynı zamanda cezai sorumluluğa da yol açar. Bu nedenle kolluk kuvvetlerinin olaya müdahalesi zorunludur.

Özetle, tutanağın tutulmaması hem maddi hem de hukuki açıdan ciddi sorunlar doğurur. Bu yüzden sürücülerin kazadan hemen sonra en doğru şekilde kaza tespit tutanağını düzenlemesi kendi menfaatlerine olacaktır.

Maddi Hasarlı Trafik Kazasında Hasarı Kim Karşılar?

Trafik kazalarında hasarın karşılanması, kusur oranına ve araç sahiplerinin yaptırdığı sigorta türüne göre değişir. Zorunlu trafik sigortası, sürücünün kendi aracındaki hasarı değil, karşı tarafın aracına ve üçüncü kişilerin mallarına verilen zararları karşılar.

Bu kapsamda:

• Eğer kazada kusurlu taraf sensen, karşı tarafın hasarını senin trafik sigortan karşılar. Ancak senin aracındaki masraflar trafik sigortası kapsamında değildir. Bu durumda kasko sigortası devreye girer.
• Eğer kazada kusursuzsan, karşı tarafın zorunlu trafik sigortası senin aracındaki hasarı karşılar. Kasko sigortanın kullanılmasına gerek kalmaz.
• Taraflar arasında kusur oranı paylaşılmışsa, her iki tarafın sigortası da kusur oranına göre ödeme yapar.

Dolayısıyla, kazadan sonra hasarın kim tarafından karşılanacağı tamamen TRAMER tarafından belirlenen kusur oranına göre netleşir. Bu nedenle kazadan sonra düzenlenen tutanağın ve toplanan delillerin doğru olması büyük önem taşır.

Maddi Hasarlı Trafik Kazasında Yapılması Gerekenler

Ölümlü ya da yaralanmalı bir durum yoksa kaza maddi hasarlı trafik kazası olarak değerlendirilir. Bu tür kazalarda sürücülerin kendi aralarında gerekli işlemleri yapmaları mümkündür. Sürecin doğru ilerlemesi için şu adımlar izlenmelidir:

• Araçlar, trafiği aksatmayacak güvenli bir noktaya çekilmelidir.
• Reflektör ve benzeri uyarı işaretleri konularak diğer sürücüler bilgilendirilmelidir.
• Taraflar, kimlik, ehliyet ve sigorta poliçesi bilgilerini birbirleriyle paylaşmalıdır.
• Kaza yerinin ve araçlardaki hasarın fotoğrafları çekilmelidir.
• Kaza Tespit Tutanağı düzenlenmeli ve her iki sürücü tarafından imzalanmalıdır.
• Tutanağın bir nüshası ve fotoğraflar, en geç 5 iş günü içinde sigorta şirketine iletilmelidir.

Sigorta şirketi, bu belgeler ışığında hasar dosyası açar ve dosyayı Sigorta Bilgi Merkezi’ne (TRAMER) iletir. Ardından TRAMER, kusur oranlarını tespit ederek taraflara bildirir.

Sigorta şirketi TRAMER’in kararına itiraz edebilir, ancak yapılan ek inceleme sonucunda verilen son karar bağlayıcıdır. Böylece hangi tarafın zararının kim tarafından karşılanacağı kesinleşmiş olur.

Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı Kaç Gün Geçerli?

Maddi hasarlı trafik kazalarında düzenlenen kaza tespit tutanağı, sigorta işlemlerinin başlatılması için temel belgedir. Bu tutanağın sigorta şirketine bildirilmesi için belirli süreler öngörülmüştür.

• Tutanak ve kazaya ilişkin fotoğraflar, kazadan sonra 5 iş günü içinde sigorta şirketine iletilmelidir.
• Bu süre içerisinde bildirim yapılmazsa, sigorta şirketi hasarı karşılamayı reddedebilir.

Ancak hukuki açıdan bakıldığında kaza tespit tutanağının geçerliliği daha uzun sürelere yayılır:

• Kaza tarihinden itibaren 10 yıl boyunca, kaza ile ilgili tazminat davası açılabilir.
• Kazanın öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıl içinde de dava açma hakkı kullanılabilir.

Dolayısıyla tutanağın sigortaya bildirilmesi için kısa süreler olsa da, hukuki olarak tazminat talepleri için daha geniş zaman aralıkları söz konusudur. Bu nedenle kazadan hemen sonra tutanağı doldurmak ve sigorta şirketine zamanında iletmek, ileride yaşanabilecek hak kayıplarını önleyecektir.

Trafik Kazası Sonrası Sigortadan Nasıl Ödeme Alınır?

Bir trafik kazası sonrası sigortadan ödeme alabilmek için gerekli belgelerin eksiksiz şekilde hazırlanması ve zamanında sigorta şirketine ulaştırılması gerekir. Bu belgeler arasında en önemlisi, tarafların birlikte doldurduğu Kaza Tespit Tutanağı ve kazaya ilişkin fotoğraflardır.

İzlenmesi gereken süreç şu şekildedir:

• Taraflarca doldurulan tutanak ve varsa görseller, ilgili sigorta şirketinin hasar birimine teslim edilir.
• Sigorta şirketi, belgeleri en geç ertesi iş günü Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’ne (SBM) iletir.
• SBM tarafından kusur oranı belirlenir ve bu oran doğrultusunda hangi tarafın hasarının nasıl karşılanacağı netleşir.
• Eğer kazada yaralanma meydana gelmişse, sigorta ödemesi için sağlık raporları ve tedavi belgeleri de dosyaya eklenir.
• Gerekli incelemeler tamamlandıktan sonra ödeme, poliçede belirtilen limitler çerçevesinde yapılır.

Yaralanmalı kazalarda sigortadan ödeme talebi, iyileşme süreci tamamlandıktan sonra yapılabilir. Bu durumda sağlık kurulu raporları da dosyaya eklenerek sigorta şirketine sunulmalıdır. Böylece hem maddi hasar hem de bedensel zararlar sigorta kapsamında değerlendirilebilir.

Trafik Kazasında Sigortadan Para Alma Süresi

Trafik kazasının ardından sigorta şirketlerinin ödeme süresi, kazanın türüne ve hasarın niteliğine göre değişiklik gösterebilir. Genel olarak sigorta mevzuatı, ödemelerin makul süre içerisinde yapılmasını öngörür.

• Maddi hasarlı kazalarda: Sigorta şirketi, gerekli belgelerin tamamlanmasının ardından genellikle 15 gün içinde ödeme yapar.
• Yaralanmalı kazalarda: Tedavi süreci tamamlandıktan sonra, mağdur tarafından sunulan sağlık raporları ve belgelerle birlikte tazminat talebinde bulunulur. Bu durumda ödeme, iyileşme süreci nedeniyle daha uzun bir zaman dilimine yayılabilir.
• Ölümlü kazalarda: Hak sahipleri başvuru yaptıktan sonra sigorta şirketi en geç 45 gün içinde ödeme yapmakla yükümlüdür.

Bu süreler, gerekli belgelerin eksiksiz olarak iletilmesi koşuluyla işlemeye başlar. Evrakların eksik olması veya taraflar arasında kusur oranına ilişkin uyuşmazlık çıkması hâlinde süreç uzayabilir. Bu nedenle sürücülerin kaza sonrası belgeleri hızlıca toparlaması ve sigorta şirketine eksiksiz şekilde teslim etmesi büyük önem taşır.

Trafik Kazasında Hangi Durumunda Polis Çağırmak Gerekir?

Her trafik kazasında polis çağırılması zorunlu değildir. Maddi hasarlı kazalarda, tarafların anlaşarak kendi aralarında kaza tespit tutanağı düzenlemeleri yeterlidir. Ancak bazı durumlarda emniyet güçlerinin müdahalesi şarttır.

Polis veya jandarmanın mutlaka çağrılması gereken haller şunlardır:

• Kazada ölüm ya da yaralanma meydana gelmişse,
• Sürücülerden birinin 18 yaşından küçük olması halinde,
• Karşı sürücünün geçerli ehliyet ibraz edememesi veya kullandığı araca uygun ehliyeti bulunmaması durumunda,
• Taraflardan birinin alkol ya da uyuşturucu etkisi altında olduğuna dair şüphe varsa,
• Sürücülerden birinin akıl sağlığı konusunda şüphe uyandıran davranışlar sergilemesi halinde,
• Kazaya karışan araçlardan birinin kamuya ait olması veya kazada kamu mallarının zarar görmesi durumunda,
• Araçlardan birinin zorunlu trafik sigortasının bulunmaması halinde.

Bu gibi hallerde olay yerine gelen polis, kaza tutanağını resmi olarak düzenler. Ardından bu tutanak sigorta sürecine ve olası hukuki süreçlere esas alınır. Böylece hem tarafların hak kaybı önlenmiş olur hem de yasal prosedürler eksiksiz şekilde yerine getirilir.

Trafik Kazası Polis Raporu Kaç Günde Çıkar?

Trafik kazalarında taraflar arasında anlaşma sağlanamadığında veya kazanın yaralanmalı/ölümlü sonuçlandığı durumlarda polis raporu devreye girer. Polis ya da jandarma tarafından olay yerinde düzenlenen bu rapor, kazanın oluş şeklini ve tarafların kusur durumunu ortaya koyan resmi belgedir.

Polis raporunun hazırlanma süreci şu şekilde işler:

• Olay yerine gelen ekipler kazayı tüm yönleriyle inceleyerek tutanak hazırlar.
• Hazırlanan tutanak ilgili mercilere iletilir ve komisyon tarafından değerlendirilir.
• Kusur oranı ve hasar oranı genellikle 3 iş günü içinde belirlenerek taraflara bildirilir.

Bu rapor, sigorta şirketleri açısından bağlayıcı niteliktedir. Sigorta ödemelerinin yapılması ve olası hukuki süreçlerde kusurun belirlenmesi noktasında en önemli delillerden biridir. Bu nedenle tarafların, polis raporunu aldıktan sonra sigorta şirketine vakit kaybetmeden başvuruda bulunmaları tavsiye edilir.

Tek Taraflı Kazada Yapılması Gerekenler Nelerdir?

Trafik kazaları her zaman iki veya daha fazla aracın çarpışmasıyla meydana gelmez. Bazı durumlarda araç sürücüsünün tek başına yaptığı hatalar sonucunda da tek taraflı trafik kazaları yaşanabilir. Aracın yoldan çıkması, bir bariyere çarpması ya da kayarak devrilmesi bu tür kazalara örnektir.

Tek taraflı bir kaza meydana geldiğinde izlenmesi gereken adımlar şunlardır:

• Öncelikle araç çalışır durumda olsa dahi kontak kapatılmalı, yakıt sızıntısı olup olmadığı kontrol edilmelidir.
• Olay yeri güvenli hale getirilmeli, diğer sürücülerin fark edebilmesi için reflektör veya ikaz ışıkları kullanılmalıdır.
• Yaralanma söz konusuysa derhal 112 Acil Çağrı Merkezi aranarak ambulans ve polis talep edilmelidir.
• Araçta yalnızca maddi hasar varsa ve başka taraf zarar görmemişse, sürücü kazayı kendi sigorta şirketine bildirmelidir.
• Eğer kaza bir kamu malına veya üçüncü kişilere zarar verdiyse, olayın mutlaka kolluk kuvvetlerine iletilmesi gerekir.

Bu adımların eksiksiz şekilde uygulanması, hem can güvenliği açısından hem de hukuki yükümlülüklerin yerine getirilmesi bakımından önemlidir. Tek taraflı kazalarda genellikle trafik sigortası devreye girmez, ancak kasko sigortası varsa hasarın karşılanması mümkün olur.

Tek Taraflı Kazada Sigorta Ödeme Yapar mı?

Tek taraflı trafik kazalarında, aracın kendi kusuruyla zarar görmesi söz konusu olduğundan, zorunlu trafik sigortası bu hasarı karşılamaz. Çünkü trafik sigortası yalnızca karşı tarafa verilen maddi ve bedensel zararları teminat altına alır.

Bu durumda hasarın karşılanabilmesi için kasko sigortası devreye girer. Kasko poliçesi, aracın kendi kusuruyla uğradığı zararları belirli şartlar çerçevesinde karşılar. Ancak poliçede yer alan teminatlara bağlı olarak bazı istisnalar olabilir.

Özetle:

• Trafik sigortası, tek taraflı kazalarda araç sahibinin masraflarını ödemez.
• Kasko poliçesi varsa, araçtaki hasarlar poliçenin kapsamına göre karşılanır.
• Eğer kasko yoksa sürücü, oluşan hasarı kendi imkanlarıyla gidermek zorunda kalır.

Bu nedenle sürücüler için, özellikle tek taraflı kazaların sık yaşandığı bölgelerde kasko sigortası yaptırmak önemli bir güvence sağlar.

Karşı Tarafın Trafik Sigortası Yoksa Ne Yapmak Gerekir?

Trafik kazasında karşı tarafın zorunlu trafik sigortasının bulunmaması, sürücüler için ciddi mağduriyetlere yol açabilir. Böyle bir durumda izlenecek adımlar büyük önem taşır.

Yapılması gerekenler şunlardır:

• Öncelikle mutlaka polis veya jandarma çağrılmalı ve resmi tutanak tutulmalıdır. Sigortası olmayan sürücüyle yalnızca sözlü anlaşma yapmak, ileride hak kaybına neden olabilir.
• Eğer kusurlu tarafın trafik sigortası yoksa, hasarların karşılanması için mağdur tarafın kasko sigortası devreye girer. Kasko, poliçe limitleri çerçevesinde aracı onarır ve ödemeyi yaptıktan sonra sigortasız sürücüye rücu edebilir.
• Sigortasız sürücü, kusur oranına göre zarardan şahsen sorumlu tutulur. Bu durumda zarar gören taraf, hukuki yollara başvurarak tazminat davası açabilir.

Özetle, karşı tarafın sigortası yoksa mağduriyet yaşamamak için en güvenli yol kasko sigortası yaptırmak ve resmi prosedürleri eksiksiz yerine getirmektir. Bu şekilde hem araç sahibinin masrafları güvence altına alınır hem de hukuki hakların korunması sağlanır.

Kazaya Karışan Sürücülerden Biri Olay Yerinden Kaçtıysa Ne Yapmak Gerekir?

Trafik kazalarında taraflardan birinin olay yerinden kaçması, süreci daha karmaşık hale getirir. Bu durum hem maddi hem de hukuki açıdan ciddi sonuçlar doğurabilir.

Böyle bir durumda yapılması gerekenler şunlardır:

• Öncelikle aracın plaka numarası tespit edilmeye çalışılmalıdır. Plakanın bilinmesi, emniyet birimlerinin aracı bulmasını kolaylaştırır.
• Plaka tespit edilemiyorsa, olay yerinde bulunan kamera kayıtları veya tanık beyanları kullanılabilir.
• Kaçan sürücü için derhal polis veya jandarma aranmalı ve resmi tutanak tutulmalıdır.
• Eğer mağdur tarafın kasko sigortası varsa, çarpan araç bulunmasa dahi hasarın karşılanması mümkündür. Sigorta şirketi, zararı karşılayarak gerekli yasal işlemleri kendi bünyesinde sürdürür.

Olay yerinden kaçma, trafik suçları arasında ağır yaptırımlara tabidir. Kaçan sürücünün tespit edilmesi halinde hem idari para cezası hem de cezai sorumluluk gündeme gelir. Bu nedenle mağdur sürücünün vakit kaybetmeden gerekli bildirimleri yapması önemlidir.

Tek Taraflı Kazalarda Trafik Sigortası Ne İşe Yarar?

Zorunlu trafik sigortası, kural olarak araç sahibinin kendi aracında oluşan hasarı değil, karşı tarafa veya üçüncü kişilere verilen zararları karşılamak için düzenlenmiştir. Bu nedenle tek taraflı kazalarda trafik sigortası, sürücünün kendi aracındaki zararı ödemez.

Ancak bazı özel durumlarda trafik sigortasının işlevi devreye girebilir:

• Eğer kazada sürücü hayatını kaybetmişse, yakınları “destekten yoksun kalma tazminatı” talebinde bulunabilir.
• Bu talep, yalnızca geçmiş dönemlerdeki kazalar için sınırlı süreyle mümkün olmuş, son düzenlemelerle yeni kazalar için geçerliliğini yitirmiştir.
• Tek taraflı kazalarda araçta meydana gelen maddi zarar ise yalnızca kasko sigortası kapsamında karşılanabilir.

Dolayısıyla, sürücüler için trafik sigortasının tek taraflı kazalardaki işlevi sınırlıdır. Bu tür kazalarda güvence altına alınmak için kasko poliçesi yaptırmak en önemli tedbirdir.

Ek Tazminat Talebi İçin Sigorta Şirketine mi Başvurulması Gerekir?

Bir trafik kazası sonrası sigorta tarafından yapılan ödeme, bazen mağdurun tüm zararlarını karşılamayabilir. Bu durumda ek tazminat talebi gündeme gelir.

Bu talebin işleyişi şu şekildedir:

• Öncelikle tüm kaza evrakları, mevcut hasar dosyası ve ek talepleri içeren dilekçe ile birlikte ilgili sigorta şirketine başvuru yapılmalıdır.
• Sigorta şirketi başvuruyu inceleyerek 15 gün içinde yanıt vermekle yükümlüdür.
• Eğer sigorta şirketi talebi reddeder veya eksik ödeme yaparsa, mağdur taraf mahkemeye başvurarak tazminat davası açabilir.
• Mahkeme sürecinde bilirkişi raporları, sağlık raporları ve diğer deliller incelenerek gerçek zarar miktarı belirlenir.

Dolayısıyla, ek tazminat talebi için öncelikle sigorta şirketine başvurmak gerekir. Olumsuz bir yanıt alınması halinde ise yargı yoluna gidilerek hak kayıplarının önlenmesi mümkündür. Bu süreçte hukuki destek almak, mağduriyetlerin en aza indirilmesi açısından önemlidir.

Ehliyetsiz Kaza Yaptım Sigorta Karşılar mı?

Trafik kazalarında sigortanın ödeme yapabilmesi için hem kazanın usule uygun şekilde belgelenmesi hem de sürücünün yasal şartları sağlaması gerekir. Bu şartların başında, aracın ehliyetli bir sürücü tarafından kullanılıyor olması gelir.

Eğer kazaya karışan sürücü ehliyetsiz ise:

• Zorunlu trafik sigortası, kazadan zarar gören karşı tarafın hasarlarını öder. Çünkü trafik sigortası üçüncü kişilerin korunması amacıyla yapılmıştır.
• Ancak sigorta şirketi, ödediği tutarı daha sonra ehliyetsiz sürücüye rücu eder. Yani sigorta şirketi mağdurun zararını karşılasa bile bu ödemeyi kusurlu ve ehliyetsiz sürücüden talep eder.
• Ehliyetsiz sürücünün kendi aracındaki hasarlar hiçbir şekilde trafik sigortası kapsamında karşılanmaz. Bu tür bir durumda kasko sigortası da geçerli olmaz.

Özetle, ehliyetsiz araç kullanırken yapılan kazalarda mağduriyet büyüktür. Sigorta, üçüncü kişilerin zararını teminat altına alsa da ehliyetsiz sürücüye hiçbir koruma sağlamaz. Ayrıca bu durum yalnızca maddi değil, aynı zamanda cezai sorumluluk doğurur ve sürücü hakkında adli işlem başlatılır. 

Kaza Yaptım Araç Değer Kaybı Davası

Trafik kazası sonrası aracınız tamir edilse bile ikinci el piyasasındaki değeri düşer ve bu fark araç değer kaybı olarak adlandırılır. Eğer kazada kusursuz veya az kusurluysanız, bu zararı karşılamak için Araç değer kaybı davası açabilirsiniz. Dava, kusurlu sürücü ve onun sigorta şirketine karşı açılır; sigorta şirketi poliçe limitleri dahilinde ödeme yapmakla yükümlüdür. Kaza tespit tutanağı, ekspertiz raporu ve araç bilgileri davada önemli delillerdir. Zamanaşımı süresi kaza tarihinden itibaren 2 yıl (kısa) ve 10 yıl (uzun) olarak uygulanır. Mahkeme bilirkişi raporu doğrultusunda değer kaybını belirler ve kusursuz sürücünün zararının karşılanmasına karar verir.

Trafik Kazası Yaptım Karşı Tarafın Sigortası Yok

Trafik kazalarında tüm araç sahiplerinin zorunlu trafik sigortası yaptırması yasal bir zorunluluktur. Ancak bazı durumlarda kazaya karışan tarafın sigortası bulunmayabilir. Bu durumda mağduriyetin önlenmesi için izlenmesi gereken adımlar farklılaşır.

Eğer kazada karşı tarafın sigortası yoksa:

• Öncelikle mutlaka polis veya jandarma çağrılmalı ve resmi tutanak tutulmalıdır. Sigortasız sürücüyle yalnızca sözlü anlaşma yapılması ileride ciddi hak kayıplarına yol açabilir.
• Kusursuz olan tarafın aracı, eğer kasko sigortası mevcutsa bu kapsamda onarılır. Kasko, hasarı karşılar ve daha sonra kusurlu sürücüye rücu ederek ödemeyi tahsil etmeye çalışır.
• Kasko sigortası bulunmayan araç sahipleri için tek yol, kusurlu sürücüye karşı maddi tazminat davası açmaktır. Bu süreçte mahkeme, kazanın belgeleri ve bilirkişi raporlarına göre zararın tazminine hükmedebilir.
• Sigortasız araç kullanmak ayrıca idari para cezası gerektirir ve araç trafikten men edilebilir.

Sonuç olarak, karşı tarafın sigortası yoksa zararın doğrudan karşılanması mümkün değildir. Bu nedenle sürücülerin mağduriyet yaşamamak için kasko sigortası yaptırmaları ve kazadan sonra mutlaka resmi tutanak tutturmaları büyük önem taşır.

Kaza Yaptım Aracım Pert Oldu Ne Yapmalıyım?

Trafik kazaları sonucunda bazı araçlarda onarım maliyeti aracın piyasa değerini aştığında araç pert (tam hasar) olarak değerlendirilir. Pert durumunda izlenmesi gereken süreç, aracın sigortalı olup olmamasına ve kazadaki kusur oranına göre değişiklik gösterir.

• Eğer araç kasko sigortası kapsamındaysa, eksper raporu doğrultusunda aracın rayiç bedeli belirlenir ve bu tutar araç sahibine ödenir. Aracın enkazı ise genellikle sigorta şirketine devredilir ya da sahibine bırakılır.
• Araç sahibi kazada kusursuzsa, karşı tarafın zorunlu trafik sigortası da aracın rayiç bedelini ödemekle yükümlüdür. Ancak bu ödeme poliçe limitleri ile sınırlıdır.
• Kusurlu sürücünün hem trafik sigortası yoksa hem de araç sahibinin kaskosu bulunmuyorsa, zararın tazmini için doğrudan kusurlu sürücüye karşı dava açılması gerekir.
• Pert durumda sigorta şirketi ödeme yaptıktan sonra, araç hurda veya ağır hasarlı araç statüsünde değerlendirilir ve tekrar trafiğe çıkabilmesi için özel prosedürler uygulanır.

Özetle, “Kaza yaptım aracım pert oldu” diyen sürücüler için en güvenli yol, kasko sigortası yaptırmaktır. Çünkü kasko, kusur oranına bakılmaksızın aracın piyasa değerini karşılayarak mağduriyetin önüne geçer.

Trafik Kazası Yaptım Sigortam Ne Zaman Öder?

Trafik kazası sonrası sigortanın ödeme süresi, kazanın türüne ve gerekli belgelerin eksiksiz teslim edilmesine bağlıdır. Zorunlu trafik sigortası, yalnızca karşı tarafın zararlarını karşılarken, kasko sigortası aracın kendi hasarını da güvence altına alır.

Genel olarak ödeme süreleri şöyledir:

• Maddi hasarlı kazalarda: Sigorta şirketi, kaza tespit tutanağı ve fotoğraflar kendisine ulaştıktan sonra genellikle 15 gün içinde ödeme yapar.
• Ölümlü kazalarda: Hak sahiplerinin başvurusu üzerine ödeme süresi en geç 45 gün olarak belirlenmiştir.
• Yaralanmalı kazalarda: Tedavi ve iyileşme sürecinin tamamlanmasının ardından, sağlık raporları ve belgeler ile başvuru yapıldıktan sonra ödeme yapılır.

Bu sürelerin başlayabilmesi için, kaza tutanağı, araç hasar fotoğrafları, sigorta poliçesi ve diğer belgelerin sigorta şirketine zamanında iletilmesi gerekir. Evraklarda eksiklik olması ya da kusur oranı konusunda itiraz çıkması halinde ödeme süresi uzayabilir.

Kaza Yaptım Tazminat Alabilir miyim?

Trafik kazası sonrası tazminat alabilmek, kazanın türüne, tarafların kusur oranına ve meydana gelen zararın niteliğine göre değişir. Genel kural olarak, kusursuz veya az kusurlu olan taraf uğradığı maddi ve manevi zararların tazminini talep edebilir.

Tazminat alınabilecek başlıca durumlar şunlardır:

• Maddi zararlar: Araçta meydana gelen hasar, araç değer kaybı, tamir masrafları ve pert halinde aracın rayiç bedeli.
• Bedensel zararlar: Yaralanma durumunda tedavi giderleri, geçici veya kalıcı iş göremezlik zararları.
• Manevi zararlar: Ölüm veya ağır bedensel yaralanma halinde mağdurların yakınlarının açabileceği manevi tazminat davaları.
• Ölümlü kazalar: Hayatını kaybeden kişinin yakınları, destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilir.

Tazminat talebi için öncelikle kazanın belgelenmesi, kaza tespit tutanağı veya polis raporu düzenlenmesi ve gerekli evrakların sigorta şirketine sunulması gerekir. Eğer sigorta şirketi ödeme yapmazsa veya eksik ödeme yaparsa, zarar gören taraf mahkemede tazminat davası açabilir.

Trafik Kazası Yaptım Karşı Taraf Suçlu Ne Olur?

Trafik kazasında karşı tarafın kusurlu olması, mağdur sürücünün zararlarını tazmin etme hakkını doğurur. Bu durumda sorumluluk, kusurlu sürücü ve onun aracının zorunlu trafik sigortası üzerindedir.

Eğer karşı taraf suçluysa:

• Araçtaki hasar: Kusurlu sürücünün trafik sigortası, mağdur aracın hasarını poliçe limitleri çerçevesinde karşılar. Eğer hasar poliçe limitini aşarsa, kalan kısım için doğrudan kusurlu sürücüye başvurulabilir.
• Araç değer kaybı: Mağdur araç tamir edilse bile piyasa değeri düşer. Bu durumda kusurlu tarafın sigortasından araç değer kaybı tazminatı talep edilebilir.
• Bedensel zararlar: Kazada yaralanma meydana geldiyse tedavi giderleri, iş gücü kaybı ve gerekli görülürse manevi tazminat, yine kusurlu tarafın sigortasından talep edilir.
• Ölümlü kazalar: Ölen kişinin yakınları, kusurlu tarafın sigortasına başvurarak destekten yoksun kalma tazminatı alabilir.

Bu süreçte yapılması gereken en önemli adımlar, kaza tespit tutanağının veya polis raporunun düzenlenmesi ve belgelerin zamanında sigorta şirketine iletilmesidir.

Kiralık Araçla Kaza Yaptım Ne Yapmalıyım?

Kiralık araçla kaza yapmak, özel araca göre daha farklı prosedürler gerektirir. Çünkü burada yalnızca sürücünün değil, aynı zamanda araç kiralama şirketinin sorumlulukları da devreye girer. Bu nedenle yapılacak işlemler hem hukuki hem de sigorta açısından titizlikle yürütülmelidir. Kiralık araçla kaza yaptıysanız şu adımları izlemelisiniz:

Kazada kusurluysanız, poliçede yazılı muafiyetler veya limitler dışında kalan masrafları ödemeniz gerekebilir.

• Öncelikle aracı güvenli bir alana çekin, reflektör yerleştirin ve can güvenliğini sağlayın.
• Eğer yaralanmalı ya da ölümlü bir kaza meydana geldiyse derhal 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayarak ambulans ve polis çağırın.
• Kaza tespit tutanağı düzenleyin veya kolluk kuvvetlerinin tutanak tutmasını sağlayın. Fotoğraflar çekerek delilleri belgeleyin.
• Olayı vakit kaybetmeden araç kiralama şirketine bildirin. Kiralama sözleşmelerinde bu bildirim için belirli süreler (genellikle 24 saat) öngörülür.
• Kiralama şirketinin poliçesi kapsamında zorunlu trafik sigortası devreye girer. Ayrıca genellikle araçlar kasko sigortalıdır. Kasko, hasarın karşılanmasında en önemli güvencedir.
• Eğer sözleşmede mini hasar sigortası, full kasko veya ferdi kaza sigortası gibi ek teminatlar varsa, masraflar büyük ölçüde sigorta tarafından karşılanır.

Kazadan Sonra Sigorta Ne Kadar Artar?

Trafik kazası sonrası zorunlu trafik sigortası primleri, sürücünün kusur durumuna ve hasar kaydına göre değişir. Sigorta şirketleri, her yıl basamak sistemi üzerinden primleri belirler.

• Trafik sigortası 7 basamaktan oluşur. İlk kez sigorta yaptıran sürücü 4. basamaktan başlar.
• Eğer sürücü kusurlu olarak kaza yaparsa, takip eden yıl bir basamak aşağı düşer ve prim artar.
• Birden fazla kaza yapılması halinde, basamak düşüşü de artar ve primler daha yüksek seviyeye çıkar.
• Kusursuz sürücüler içinse sistem tam tersine işler. Hasarsız geçirilen her yıl, sürücüyü bir üst basamağa taşır ve prim indirimi uygulanır.

Örneğin;

• Kusurlu bir kaza sonrası 4. basamakta olan bir sürücü, 3. basamağa düşer ve sigortası yaklaşık %20–30 oranında artar.
• Bir yıl boyunca hiç kaza yapmayan sürücüler ise 5. basamağa yükselir ve %15–20 civarında indirim kazanır.

Kasko sigortası tarafında da benzer şekilde, yapılan hasar ödemeleri prim artışına yol açar. Ancak bazı şirketler, “ilk hasarda artış yok” gibi özel kampanyalar sunabilir.

Sıkça Sorulan Sorular?