Uzaklaştırma Kararı Nedir, Nasıl Alınır?
Uzaklaştırma kararı, şiddet gören ya da şiddet görme tehlikesi bulunan kişilerin güvenliğini sağlamak amacıyla verilen en önemli koruma tedbirlerinden biridir. Bu karar sayesinde şiddet uygulayan ya da uygulama ihtimali bulunan kişi, mağdura yaklaşamaz, iletişim kuramaz ve gerekiyorsa ortak yaşam alanından uzaklaştırılır. Özellikle 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un çerçevesinde düzenlenen bu tedbir, yalnızca eşler arasında değil; aile bireyleri, eski eş, nişanlı, sevgili, hatta akraba olmayan kişiler için de geçerli olabilir. Böylece bireylerin can güvenliği, huzuru ve özel hayatı yasal koruma altına alınır.
Uzaklaştırma kararının en önemli özelliği, mağdurun beyanının başlı başına yeterli olmasıdır. Yani belge ya da delil aranmaz; kişi yalnızca yaşadığı tehlikeyi anlatarak acil koruma talebinde bulunabilir. Hakim veya mülki amir tarafından hızla verilen bu karar, gerektiğinde adres gizliliği veya iletişim yasağı gibi ek önlemlerle de desteklenebilir.
Uzaklaştırma Kararı Nedir? Kimler İçin Geçerlidir?
Uzaklaştırma kararı, şiddet tehlikesi altındaki kişilerin korunması amacıyla verilen mahkeme tedbiridir. Halk arasında “evden uzaklaştırma” ya da “yaklaşmama emri” olarak bilinen bu karar, mağdurun güvenliğini sağlamak için şiddet uygulayan kişiye çeşitli kısıtlamalar getirir. Fail, belirli bir süre boyunca mağdura yaklaşamaz, iletişim kuramaz ve ortak yaşam alanına giremez.
Bu kararın kapsamı yalnızca aile bireyleriyle sınırlı değildir. 6284 sayılı Kanun çerçevesinde, fiziksel, psikolojik, cinsel veya ekonomik şiddete maruz kalan herkes bu korumadan yararlanabilir. Uzaklaştırma kararından faydalanabilecek kişilere örnek vermek gerekirse:
- Eş veya aile bireylerinden şiddet görenler,
- Eski eş, nişanlı veya sevgili tarafından tehdit edilenler,
- Israrlı takip (stalking) mağdurları,
- Çocuklar ya da çocukların velileri,
- Aynı evi paylaşan kişilerden şiddet görenler uzaklaştırma talep edebilir.
Özetle, uzaklaştırma kararı yalnızca kadınlar için değil; erkekler, çocuklar ve hatta aile bağı bulunmayan kişiler için de uygulanabilir. Önemli olan husus, kişinin hayati tehlike altında olması veya şiddet tehdidi ile karşı karşıya kalmasıdır.
Israrlı Takip Nedir?
Israrlı takip, fail ile mağdur arasında herhangi bir ilişki olup olmadığına bakılmaksızın, mağdurun sürekli rahatsız edilmesi, tehdit edilmesi veya korkuya sevk edilmesi şeklinde tanımlanır. Kişinin yaşam alanını daraltan, özgürlüğünü kısıtlayan bu tür davranışlar, yalnızca psikolojik değil aynı zamanda fiziksel güvenliği de tehlikeye atar.
Kanun koyucu, mağdurun korku ve çaresizlik hissetmesine yol açan bu eylemleri özel olarak düzenlemiştir. Israrlı takip kapsamında değerlendirilebilecek bazı örnek davranışlar şunlardır:
- Mağdurun sürekli olarak telefonla aranması veya mesaj yağmuruna tutulması,
- Sosyal medya üzerinden hakaret, tehdit ya da sürekli iletişim girişimleri,
- Mağdurun evinin, iş yerinin veya günlük yaşam alanlarının takibe alınması,
- Israrla mağdurun peşinden gidilmesi ya da bulunduğu ortamlarda rahatsız edilmesi.
Bu tür fiiller yalnızca medeni tedbirlerle değil, aynı zamanda Türk Ceza Kanunu kapsamında suç olarak da düzenlenmiştir. Böylece mağdur hem ceza yoluyla failin cezalandırılmasını sağlayabilir hem de uzaklaştırma kararı alarak kendisini koruma altına alabilir.
Israrlı takip, çoğu durumda mağdurun gündelik yaşamını sürdürmesini zorlaştırır ve ciddi ruhsal travmalara yol açabilir. Bu nedenle, uzaklaştırma kararı ile failin mağdura yaklaşması, iletişim kurması ve takibi sürdürmesi kesin olarak engellenir.
Uzaklaştırma Kararı Kim Hakkında Verilir?
Uzaklaştırma kararı, çoğunlukla eş, eski eş, nişanlı, sevgili veya aile bireyleri gibi yakın ilişki içinde olunan kişiler hakkında verilir. Ancak bu tedbir yalnızca aile bağı olan kişilerle sınırlı değildir. Fail ile mağdur arasında hiçbir akrabalık ilişkisi bulunmasa bile, tehdit, şiddet veya taciz söz konusuysa uzaklaştırma kararı uygulanabilir.
Kararın kapsamına giren davranışlar geniştir. Fiziksel şiddet, hakaret, tehdit, aşağılama, cinsel saldırı, ekonomik baskı ve psikolojik taciz gibi durumlarda fail hakkında uzaklaştırma hükmü verilebilir. Örneğin, eski sevgilisinden tehdit alan bir kişi veya komşusu tarafından sürekli rahatsız edilen birey de bu korumadan yararlanabilir.
Özellikle son yıllarda yapılan düzenlemelerle birlikte ısrarlı takip fiilleri ayrıca suç olarak tanımlanmıştır. Bu sayede mağdur, yalnızca koruma tedbirine başvurmakla kalmaz, aynı zamanda ceza soruşturması talep ederek failin cezalandırılmasını da sağlayabilir.
Dolayısıyla uzaklaştırma kararı, yalnızca aile içi şiddet olaylarında değil, kişisel güvenliği tehdit eden her durumda uygulanabilen etkili bir hukuki mekanizmadır.
Hukuki Dayanak
Uzaklaştırma kararının hukuki temelini, başta 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Hakkında Kanun oluşturmaktadır. Bu kanun, şiddete maruz kalan veya şiddet tehlikesi altında bulunan kişilerin korunması için özel olarak düzenlenmiştir. Kanunun 1. ve 4. maddeleri, aile mahkemelerine mağduru korumak amacıyla çeşitli tedbirler alma yetkisi verir.
Bu kapsamda mahkemeler; yaklaşmama, evden uzaklaştırma, iletişim yasağı, ortak konutun mağdura tahsisi, silahların teslim edilmesi, alkol veya uyuşturucu etkisi altında mağdura yaklaşmama gibi önlemler alabilir. Kararlar, çoğu zaman hızlı bir şekilde ve duruşma yapılmaksızın verilir.
Ayrıca Türk Medeni Kanunu (TMK) ve diğer bazı özel kanunlarda da mağdurun korunmasına yönelik hükümler bulunmaktadır. Örneğin, TMK m.194 ile düzenlenen aile konutu şerhi, mağdurun yaşadığı evin korunması için başvurulabilecek ek bir güvence sağlar. Bununla birlikte esas itibarıyla uzaklaştırma kararları 6284 sayılı Kanun çerçevesinde alınır ve uygulanır.
Sonuç olarak, uzaklaştırma kararları yasal olarak sağlam bir zemine dayandırılmış, mağduru korumayı önceleyen özel bir koruma mekanizmasıdır.
Uzaklaştırma Kararı Nasıl Alınır?
Uzaklaştırma kararı almak, mağdurun güvenliği için hızlı ve basit bir süreç olarak düzenlenmiştir. Delil şartı aranmaz; yalnızca mağdurun beyanı yeterlidir. Aşağıda bu sürecin adımları ayrıntılı şekilde açıklanmıştır:
Adım 1: Başvuru İçin Nereye Gidilir?
- Mağdur, Aile Mahkemesi’ne dilekçe ile başvurabilir.
- Dilekçede yaşanan olaylar ve talep edilen koruma tedbirleri açıkça yazılmalıdır.
- Eğer bulunduğu yerde Aile Mahkemesi yoksa, Asliye Hukuk Mahkemesi bu sıfatla başvuruyu alır.
- Mesai dışında ise nöbetçi mahkeme başvuru merciidir.
- Başvuru tamamen ücretsizdir; harç veya masraf alınmaz.
Adım 2: Kolluk Kuvvetleri veya Mülki Amir Üzerinden Başvuru
- Acil bir durumda mağdur, polis veya jandarmaya başvurarak derhal koruma talep edebilir.
- Kolluk kuvvetleri, mağdurun beyanını alıp geçici koruma uygulayabilir. Bu tedbirler en geç ertesi gün hakimin onayına sunulur.
- Ayrıca Valilik veya Kaymakamlık da başvuru merciidir. Böylece mağdur, gece dahi karakola giderek koruma altına alınabilir.
Adım 3: Dilekçenin İncelenmesi ve Mahkeme Kararı
- Hakim, mağdurun dilekçesini ivedilikle değerlendirir.
- Kararlar çoğunlukla duruşmasız ve delil aranmaksızın verilir.
- Hakim, 6284 sayılı Kanun’da belirtilen tedbirlerden uygun gördüklerine hükmedebilir. Bunlar arasında; evden uzaklaştırma, mağdura yaklaşmama, iletişim yasağı, çocuklarla görüşmenin sınırlandırılması veya silahların teslim edilmesi gibi önlemler yer alır.
- Birden fazla tedbir aynı anda uygulanabilir.
- Karar çoğunlukla aynı gün içinde veya ertesi gün verilir.
Adım 4: Tebliğ ve Uygulama
- Mahkemece verilen karar derhal uygulanır.
- Kararın bir örneği mağdura ve hakkında karar verilen kişiye tebliğ edilir.
- Tebligat sırasında, ihlal halinde zorlama hapsi uygulanacağı ihtarı da yapılır.
- Kolluk kuvvetleri kararı uygular; fail ortak konutta ise derhal uzaklaştırılır, silahı varsa teslim alınır.
- Mağdurun ihtiyaçlarına göre Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM) devreye girerek barınma, psikolojik destek ve hukuki danışmanlık sağlar.
Bu süreç sayesinde, şiddet mağdurları kısa sürede güvence altına alınır ve yaşam alanları koruma altına alınmış olur.
Uzaklaştırma Kararının Süresi ve Uzatılması
Uzaklaştırma kararları, mağdurun güvenliğini sağlamak amacıyla belirli bir süre için verilir. Kanuna göre bu süre ilk etapta en fazla 6 aya kadar olabilir. Hakim, olayın özelliklerine göre bu süreyi daha kısa da belirleyebilir; örneğin 1 ay, 3 ay veya doğrudan 6 ay gibi. Kararın geçerliliği, karşı tarafa tebliğ edildiği andan itibaren başlar ve bitiş tarihi kararda açıkça yazılır.
Sürenin Uzatılması
Şiddet tehlikesi devam ediyorsa, mağdurun talebi üzerine bu süre uzatılabilir. Mevcut kararın süresi dolmadan önce yeniden Aile Mahkemesi’ne dilekçe verilerek uzatma talebinde bulunulmalıdır. Hakim, mağdurun korunma ihtiyacının sürdüğünü tespit ederse tedbirin süresini aynı koşullarla devam ettirir.
Her seferinde en fazla 6 ay daha uzatma mümkündür. Tehlike ortadan kalkmadığı sürece mağdur, tekrar tekrar uzatma talebinde bulunabilir. Ancak karar kendiliğinden uzamaz; mutlaka talep edilmesi gerekir.
Karar Süresince ve Sonrasında
- Fail, karar süresince belirlenen tüm yükümlülüklere uymak zorundadır.
- Süre sona erdiğinde uzatma yapılmazsa tedbir kendiliğinden ortadan kalkar.
- Tehdit veya şiddet yeniden başlarsa mağdur tekrar uzaklaştırma kararı talep edebilir.
- Taraflar kendi aralarında uzlaşır veya mağdur artık korunmaya ihtiyaç duymadığını düşünürse, mahkemeye başvurarak kararın süresinden önce kaldırılmasını isteyebilir.
Bu düzenlemeler sayesinde uzaklaştırma kararı, mağdurun ihtiyacına göre esnek şekilde uygulanabilir ve gerektiğinde uzun süreli güvence sağlar.
Uzaklaştırma Kararına İtiraz ve İptal Süreci
Uzaklaştırma kararına karşı itiraz hakkı vardır. Karar, hızlı bir şekilde mağdurun korunması amacıyla verildiğinden, hakkında tedbir uygulanan kişi de kendini savunma imkânına sahiptir.
İtiraz Süresi ve Yeri
- İtiraz süresi, kararın tebliğinden veya tefhiminden itibaren 2 haftadır (14 gün).
- İtiraz dilekçesi, kararı veren Aile Mahkemesi’ne sunulur. İncelemeyi ise bir üst mahkeme yapar.
- Eğer aynı yerde birden fazla aile mahkemesi varsa dosya bir sonraki aile mahkemesine, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilir.
İtirazın İncelenmesi
- İtirazlar genellikle dosya üzerinden, hızlı bir şekilde değerlendirilir.
- Kanuna göre, üst mahkemenin bir hafta içinde karar vermesi gerekir.
- İtiraz üzerine verilen karar kesindir; başka bir temyiz yolu bulunmaz.
İtiraz Gerekçeleri
Hakkında uzaklaştırma kararı verilen kişi, itirazında şu gerekçeleri ileri sürebilir:
- İddiaların gerçeğe aykırı olduğu,
- Kararın kapsamının fazla geniş tutulduğu,
- Sürenin gereğinden uzun olduğu,
- Kararın kendisine hiç tebliğ edilmediği ya da savunma hakkı tanınmadığı.
Mahkeme, bu gerekçeleri değerlendirir. Eğer karar hatalı verilmişse tedbir kaldırılabilir veya kapsamı daraltılabilir. Ancak çoğu durumda mağdurun korunması öncelikli olduğundan, açık bir hata yoksa karar onanır.
Mağdurun Kararı Kaldırma Talebi
Mağdur, koruma kararını kendi talebiyle aldırdığı için, bazı durumlarda (örneğin tarafların barışması halinde) bu tedbirin kaldırılmasını isteyebilir. Bu durumda mahkeme, mağdurun beyanını değerlendirerek kararın iptaline hükmedebilir. Failin tek başına kararı kaldırtma hakkı yoktur; yalnızca itiraz yolunu kullanabilir.
Uzaklaştırma Kararının İhlali ve Cezaları
Uzaklaştırma kararına uymayan kişiler için yaptırım, kanunda “zorlama hapsi” olarak düzenlenmiştir. Bu, bir suç cezası değil; mahkeme kararına uyulmasını sağlamak amacıyla uygulanan disiplin hapsidir.
İlk İhlal
- Fail, uzaklaştırma kararına rağmen mağdura yaklaşır veya iletişim kurarsa, hakim tarafından 3 günden 10 güne kadar zorlama hapsi verilebilir.
- Örneğin, mağdurun evine gelmek veya telefonla rahatsız etmek bu kapsama girer.
Tekrar Eden İhlaller
- İhlalin tekrarı halinde ceza artar ve 15 günden 30 güne kadar zorlama hapsi uygulanır.
- Aynı kişi kararı defalarca ihlal ederse, her ihlalde ceza artırılarak uygulanır.
- Ancak toplam zorlama hapsi süresi 6 ayı geçemez.
Sürecin İşleyişi
- İhlal, mağdurun şikâyeti veya kolluğun tespitiyle mahkemeye bildirilir.
- Aile mahkemesi hakimi, dosya üzerinden karar vererek zorlama hapsi uygular.
- Bu karar doğrudan infaz edilir; ayrıca bir ceza davası açılmasına gerek yoktur.
Suç Teşkil Eden İhlaller
Uzaklaştırma kararının ihlali sırasında mağdura yönelik fiziksel saldırı, tehdit veya hakaret gibi eylemler gerçekleşirse, fail hem zorlama hapsiyle hem de Türk Ceza Kanunu kapsamında suç nedeniyle cezalandırılabilir. Örneğin, karara aykırı olarak mağduru darp eden kişi hem zorlama hapsine tabi tutulur hem de “kasten yaralama” suçundan ceza alabilir.
Elektronik Kelepçe Uygulaması
Israrlı ihlal durumlarında, mahkeme kararıyla failin ayağına elektronik kelepçe takılabilir. Bu sistem sayesinde failin mağdura yaklaşması halinde güvenlik birimleri anında haberdar olur. Bu yöntem özellikle yüksek riskli vakalarda mağdurun güvenliğini sağlamak için tercih edilmektedir.
Uzaklaştırma Kararı Dilekçesi Nasıl Yazılır?
Uzaklaştırma kararı dilekçesi, mağdurun mahkemeden koruma talebini ilettiği resmi başvuru belgesidir. Bu dilekçede şu unsurlar yer almalıdır:
- Mahkeme başlığı: “….. Aile Mahkemesi’ne” şeklinde yazılır.
- Taraf bilgileri: Mağdurun ve hakkında tedbir istenen kişinin kimlik bilgileri ile adresleri belirtilir.
- Konu: “6284 sayılı Kanun kapsamında koruma ve uzaklaştırma tedbiri talebimden ibarettir.”
- Olayların özeti: Şiddet, tehdit veya taciz olayları tarih ve detaylarıyla açıklanır.
- Hukuki dayanak: 6284 sayılı Kanun ve ilgili diğer mevzuat maddeleri yazılır.
- Talep bölümü: Mağdurun ne istediği maddeler halinde sıralanır. Örneğin:
- Failin ortak konuttan uzaklaştırılması,
- Mağdura yaklaşmaması ve iletişim kurmaması,
- Silahlarının teslim edilmesi,
- Kararın ihlali halinde zorlama hapsi uygulanması.
- Tarih ve imza: Dilekçe imzalanarak mahkemeye sunulur.
- Ekler: darp raporu, tehdit mesajları, tanık beyanları gibi deliller varsa eklenebilir.
Bu dilekçe sayesinde mağdur, ivedi şekilde koruma altına alınır ve gerekli tüm tedbirlerin uygulanması sağlanır.
Sık Sorulan Sorular
Polis uzaklaştırma kararı verebilir mi?
Evet, acil hallerde polis veya jandarma geçici uzaklaştırma tedbiri alabilir. Bu karar yalnızca kısa süreli geçerlidir ve en geç ertesi gün hakimin onayına sunulur. Böylece mağdurun güvenliği anında sağlanır.
Eş veya sevgili dışında kişiler için de uzaklaştırma kararı alınabilir mi?
Evet. Uzaklaştırma kararı yalnızca eşe veya aile bireylerine karşı değil, akraba olmayan kişilere karşı da verilebilir. Örneğin eski sevgili, nişanlı, komşu veya yabancı bir kişi tarafından tehdit edilen birey de bu tedbirden yararlanabilir.
Uzaklaştırma kararı sabıka kaydına işler mi?
Hayır. Uzaklaştırma kararı adli sicile işlenmez, çünkü bu bir ceza hükmü değil, koruma tedbiridir. Ancak karar, yargı mercilerinin kayıtlarında bulunur. Kararın ihlali sırasında işlenen ayrı bir suç varsa, bu suçtan dolayı verilen ceza adli sicile işlenir.
Uzaklaştırma kararı varken çocuklarla görüşme nasıl olur?
Hakim, çocuğun üstün yararını gözeterek karar verir. Gerektiğinde çocukla görüşme refakatçi eşliğinde veya uzman denetiminde sağlanabilir. Tehlike söz konusuysa görüş hakkı geçici olarak kaldırılabilir.
Mağdur isterse uzaklaştırma kararını geri çekebilir mi?
Evet. Mağdur, mahkemeye başvurarak uzaklaştırma kararının kaldırılmasını talep edebilir. Hakim, mağdurun bu isteğini samimi bulursa tedbiri kaldırır. Ancak mağdur istemedikçe karar kendiliğinden sona ermez.
Avukat Fatih Tahancı, 2015 yılında Hukuk Fakültesini tam burslu, onur öğrencisi olarak Ankara’da tamamlamıştır. Avukatlık stajını Ankara Barosu nezdinde; ceza hukuku, sigorta hukuku, tazminat hukuku, iş hukuku, icra hukuku ve idare hukuku konularına odaklanmış çeşitli avukatlık bürolarında staj yaparak tamamlamıştır. Avukat Fatih Tahancı Çankaya/Ankara’da bulunan Tahancı Hukuk Bürosu’nda avukatlık faaliyeti göstermektedir.
Merhaba bi sorum olacaktı size eşim şiddet uyguladı darp raporu fln aldım uzaklaştırma ihlalden dolayı 6 gün hapis karar verildi bu ay mahkeme var cezanın kalkmasın bunun için ne yapmalıyım hapis cezası kalkması için mahkeme görülmeden çıkmadan karara ne yapılabilir? Teşekkür ederim
Merhaba,
Detaylı danışma hizmetimiz ücretlidir.
Mesai saatleri içerisinde 0 312 220 36 30 arayarak danışma hizmeti alabilirsiniz.
Saygılarımızla